Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8KM1996SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Neşet GünaVın 50. sanatyılı, tüm dönemlerini kapsayan büyük bir sergiyle kutlanıyor
'Resiın, benim için azaph bir süreçtîr
Kitur Ser\isi - Gerçekçı Turk
resnnın onde gelen ısmı Neşet
GuıaTın sanatta 50 v ılı, Istanbul
Mılı Reasurans, Sanat Galerı-
sı mcduzenlenen sanatvinıntum
dontnlennı kapsayan buvuk bir
serg ıle kutlanıvor
Sa-gı sanatçınınenbaşındanbu
yant
lum sanat vaşamının genel
bırcDMimunu yansitmaktan çok.
50 vıhnaulaşmışbır'usta'nınge-
çırdû aşamalannve bugun geldı-
ğı mktanın çağdaş Turk sanatı
ıçınonemını veanlamını vurgula-
mav amaçlıyor Sergıyle bırlıke
yavınlanan kıtapta Ka\a Ozsez-
gin. >on \ ıllarda gıderek artan bir
tempovla çalışmalarını surduren
73 ya^ındakı Gunal"ın sanatını
"surtkli kendini aşma>a çalışan \e
yetkinlik peşinde koşan bir on-
cıı nın karaıiı \e dingin enerjisi-
ne omek oluşturujor" dıye vo-
rumluvor
Sergının Neşet Gunal ın 'figur'
ekseiıiçerçevesinde bueksenden
hıçbır zaman kopmayan sanatçı
tutumunun çızmış olduğu vorun-
geyı bir kez daha ızleme olanağı
\ ereı.eğını belırten Ozsezgın. Ne-
şet Gunal kompozisvoniarının çe-
tın koşullar ıçınde geçen Anado-
luyaşamının resımsel kayıtlanolduğunu
soyluvor "...Neşet Gunal'da soz konusu
toplumsalcılık. insanı, valnız vaşam için-
deki konumu>la gostermekten \e bu ko-
nunıun. sorunsallık bağlamında içerdiği
mesajı iletmekten >anadır. İnsan. onun
sanatını oluşturan değerierin hem goster-
gesi hem de kendısıdır. Onun sanatına. bu
tür anlavışın yaygınlaştırdığı bir gozlem-
le \e alışılmış gozlukkrle yakınlaşmamı-
zı onler. İnsanı kultur ka\ramının odağı-
na \erleştiren, ona taşmcı \e oluşturucu
birişlev vuklevenkuranılaraçısındanba-
kıldığıjida. Neşet Giinal resminin ana ek-
seni durumundaki insan, salt \dresel >a-
şanıı imle>en bir varlık olmaktan çıkar.
onun lizerine \ ukselerek bir kimlik kaza-
nır
Ozsezgın. bu noktada Neşet Gunal'ın
Turk toplumundakı gelı^ım \ e do-
nuşumlen v akından ızlev erek top-
lumsal \e siyası ola\ları gozlem-
leverek elde ettığı \erılerı kendı
gorsellık dunjasında vorumladı-
toplam 42 sergıve katıldı
Doğduğu yorelerı unutmayan sanatçı.
resimlennde bozkırda çetın koşullar ıçın-
de yaşamını surduren Iç -\nadolu ınsanı-
nı kendıneozgu veınsanı oneçıkaran fı-
gurlerle anlattı Hareketsız tıgurler ken-
dısını ızlevenlere dıkılmiş gozlerı \e da-
ha çok abartılı şekılde çızılmış. sıkı> ı. ış
goren ellen ıle konuşıırlar Toplumsaİ ıçe-
rıklı sanatın \1eksıkadu\arresimlennde
olduğu gıbı kışkırtıcı anlamlarına karşı
Gunal ızlevıcıvı hoşnutkılmasan tedır-
gın eden \e resmıne resmındekı ınsan-
lara yabancılaştıran sessiz bir anlatımı
benımsedı Buresımlertopluma doğaya
\e kendı ınsanına vabancılaşmış kent ın-
sanını rahatsız ederek kendısını eleştın-
>e çağırmaktadır Bu noktada Gunal ın
sessız koylulerı emekçılerı. kır ınsjnla-
M\
ıllı Reasürans Sanat Galerısfnın
duzenledığı sergı. sanatçının en
başından bu vana tüm sanat
5ın. bo>leee>abancılaşma>akar- yaşamının genel bir dokumunu yansıtmaktan
şı bir ta\ ır gelıştırdıgım eklnor çok, 50 yılına ulaşmış bir 'usta'nın geçırdığı
l923>ılındaNe\şehır"dedoğan aşamaların \e bueun geldıeı noktanın çaâdaş
Gunal. ortaokulu bu kentte bıtır- T ü r k s a n a t
, oneniinı \ e anlamını
dıkten sonra 1939 da Ne\şehır .
T
.
Beledıvesi n.n xerdıgı bursla ts- vurgulamavı amaehvor
tanbul Guzel Sanatlar <\kademı- ~ ^ ^
sı"negırdı\e 1946"da mezun oldu Dev-
let bursu ıle Fransa da du\ar resmı \e
tresk uzmanlık eğıtımı aldı Fernand Le-
geratolvesınde resim çahştı ^vrupa'nın
çeşıtlı kentlerınde ıncelemeler \aptı
1954 \ilinda Akademı'şe asistan olarak
gıren Gunal 19^0'teprofbsoroldu 197
5
- 80 arasmda Resim Bolumu Başkanhğı
1980 - 82 arasında Dekanlık \apan Gu-
nal. 1983"te kendı ısteöıvle emeklı\e a>-
nldı
tlksergisinı 1955'te Ankara'daodone-
mın unlu Helıkon Galerisi nde açan Gu-
nal. 1980 vılına kadar 35 vıl bo\unca 2
sergı daha duzenledı Sanatçının \enmh
donemı 60 \aşında -\kademi den a^nl-
dıktan sonra başladı Son on beş \ ıl ıçın-
de 9 sergı duzenleverek bırıkmılennı or-
ta>a kovan Gunal, >urtıçı \e >urtdışında
sinırlı coğrat>alarını aşarak a\nı ko-
Jar ıçınde \aşamını surduren dun\a in-
sanı olmakta \e e\ renselleşmekte
'Değişken olana karşı oldum: dural kal-
manın inıkansı/ olduğunu bildiğim için.
Gereksemesiz her alılım olumsuz bir de-
ğişkenliği sonuçlu\or. Değişkenlik \eni-
lenmek değildir; oluşum onemli. (...) Bu-
gun, nıutlak bir \aratı ozgurluğunun ra-
hatlığında kendini gerçekten "ozgur' sa-
nan ressamın açmazı ile karşı karşı\a>ız.
(...)Resirn. benim için bir o> un değil, azap-
lı birsureçtir" dıven Neşet Gunai ın tunı
resim seru\enı bellı bırbılınç nıtelığın-
den hareketle ınşa edılmiş olan ılk ızle-
nım çeşıtlemelen eleştırmen Mehmet Er-
gu>en'e gore
"O\ k ki henuz kendisi> le tanışmadan
once, yaşamı bmunea etkisinde kalacağı
koşullann a>ırdına \aran sanatçı için re-
sim \apmak. bu gerçeğin sorgulanmasn
nadonuşmuşturnerede\se. Ancakbura-
da soz konusu olan nokta. »eçmişten kav-
naklanan sa\rılı bir eziklik du\gusu >a
da karabasana takılıp kalma değil, e\ ren-
se olçekteki insan gerçeği) le hesaplaşma
özlemidir.
Buna gore doğa, çorak toprağa karşı > e-
rilen sa\aşta sessizce aradan çekilirken gi-
derek değiştirilmesi gereken \azgının ta-
nıkltğına bırakmıştır \erini. DolaMSi>la.
başta ınekân \e renk olmak uzere, resim
dilini \önlendiren hemen her şe\ sadece
insani ilişkilerin belirkn iciolduğu siıı ge-
nens birboşluğun temsiliniustlenmişrir.
çünku insanın ka\ıtsı/ onceliği. mekânın
önkoşulu olmaktan ote. kendisi dışında
ne \arsa tumunu eklentheçe\irmiştir bu-
rada. Bu ise Gunal'ın butun re-
simlerine damgasını \uran gizli
bir alegori>e işaret eder: Tek ba-
şına insani)et, anıtsal olmanın >e-
terli gmencesidir".
Gunal ın resımlenne bir butun
olarak baktığımızda kolavca
tark edılen bir başka noktava
dıkkat (,ekı>or Mehmet Erguven
"Sanatçının inandığı doğrulara
hizmet etmediği surece. deneme-
~ " ~ ^ >enerede>sehiç\er\okturbura-
da, araştırma. "bellı' bir hedefe doğru atı-
lan.uijm degilse. ka\ ıp hanesine\a/ılmak
zorundadır. Bu nedenle. orgerisel hir sü-
tunu tenısil eden bu yapıtlar arasında sı-
radışı bir ornekle karşılaşmak epev gıiç,
anıa o olçudeonemlidir bi/im için; zira şa-
şırtıcı bir olgu\a tanık oluruz sonuçta:
Gunal'ın obur yuzu \oktur".
Neşet Gunal ıse "Ben uzun\ıllar\ete-
neğimi, kişiliğimi sorguladığımda gor-
dum ki akılcı \anim, \apıcı >anım daha
guçlu" derken renkçı toşkul'ara açık ol-
madıgını belırtıvor "Enrenkçiolmakis-
tediğim zaman bile rengin kendiliğinden
>apının arkasına itildiğini goru>ordum.
Bu nedenle desen'i \apıcı. kurucu oğe.
renk ideyardımcıolarakbenimsedim'".
NeşetGunal'ın >0 vıl sergısı Sekım -
6 kasım tarıhlerı arasında ızlenebılır
NEŞET GÜNAL
Neşet Gunal bir arz-ı hal
uslubu>la duzenlıyor >uzlerı
Vakarmadan \e bir şe>lerı suçlar
gıbı bakıvorlar ınsana
Anlamışlar sankı bızım anlamak
ıstemedıklenmızı
V'e gozleri) le e\ len arasında
uzanan toprakta
Ak dıkenlerı yeşermış tek
bıtkılen
Bılerek duyarak etlerınde
basıyorlardunvaya
Çocuklardan yaşlılara bir erınç
karşıtı gıbı
Çoğalan yuzlerle çıkıyor
karşımıza
Ve adamlar sankı ellerıne
donuşmuş yuzlerı
Bir du\ar dıbınde sıralanmış
yanyana
Buyuyor durmaksızın
gormedığımız gozlerı
O çağsız gorunuşlu vıran
yapılarda
Bir yanıt gıbı devınıyor ellerı
\e çocuklar oyun dışı kalmış gıbı
huzunlerı
Buyuyorlar sereserpe çorak
topraklar boyunca
LzuNor ayaklanndan gozlerıne
bir toprak sennlığı
Urkmuş ya da ısınmak ıster gıbı
bakışlarıyla
V'e bomboş evlennın dışında bir
ana gıbı
Sığınmış ıkı kardeş bir korkuluğa
Sıtmalı karnı bekleyen
ı\ uçlarıyla
Tek sevıncı tarla donuşlerı
Coeuklar dalgın suskun
nınelennın yanında
Tanıyorlar şımdıden olulerını
Ve çocuklar yan çıplak yıkıntılar
arasında
Umarsız babalan bir kaya
kovuğundan e\len
Ve hıç alınmamış oyuncaklanyla
Uzanmış analanna bir şeyden
kaçar gıbı
Nedense onlan ansıtıyor
ko\ uklarda
Teneke saksılarda buyuyen
çıçeklerı
Neşet Gunal topraktan ayıklıyor
renklennı
Karıyor toprağın devamı gıbı o
ınsanlarda
Yokluklar acılar ıçınden yeşeren
yaşama sevıncını
Ve sankı ılk bakışta bir dılım
ekmek uğruna
Ve sankı tek tutkusu bir lokma
ekmeğı
Duşler gıbı gozuken bu eller bu
ayaklarda
Oysa nasıl da aşıyor yuzlerı
Ve nıce sevdalar yatıyor bir
lokmanın ardında
Toprakta yankılanan bir maya
gıbı huzunlerı
Bir hoyrat bir aydost ağzıyla
Bakıyorlar ve yumuyorlar
gozlennı
TURGAY GÖNE1\Ç
Neşe,yaratıcılık ve değişnn
arayışmda bir miizisyen
MEHMET ULIĞ
Geleneksel ıle çağda^ cazın buluşma noktasinda
yer alan Chico Freeman. saksofoncu olan babası
Von Freeman'den gelen caz geleneğım gençlık > ıl-
lannda katıldığı \ ACVI ( Assocıatıon for the \d-
vancement forCreatıve Musıcıans-Yaratıcı Viuzığı
Destekleme Bırlığı) adlı kuruluşun v aratıcı çabala-
rıvla bırleştırmış birmuzisvendır Chıcagolu muzis-
ven bir aılenın oğlu olarak 1949 \ ılında dunv ava ge-
İen Freeman burs alarak başladığı Nortuestern
Lnıversıtesı Viatematık Bolumu'nden muzıkbolu-
mune geçerek trompet pıv ano v e saksofon uzenne
ıhtısas vapmıştır Mezunıvetınden sonra Chıca-
go'nun çe^ıtlı kuluplerınde ağırlıkh olarak caz çal-
Chîco Freeman
"Braınstorm*
toplukıyuvla bu
akşaın
CRR'de.
rağmen rhvthm&blues ve funk toplulukla-
rı\ la da çalı^tı Bu sıralar eşlık ettığı unlu topluluk-
lar arasında The Temptations, Four Tops. Jackie
\\ilson, Isley Brothers ve Eurythmics gıbı ısımler
savılabıhr ]9'7
6 v ılında Neu \ork a taşınan sanat-
çı 76-80 vılları arasında El\in Jones. Sun Ra, Don
Pullen. Sam Ri\ers ve Jaek DeJohnette gıbı ısımle-
re e^lık etmenın v anı sira Jeanne Lee, Mickey Bass.
JohnStubblefieldveCecilMcBeegıbı ısımlerleçal-
uı 1980 vılından ıtıbaren kendı lıderlığı altındakı
topluluklarla çalışmalar \apmava başlavan Fre-
eman aynı sıralarda ArtEnsembleofChicago'nun
dav ulcusu Don Moje ıle bırlıkte v ıldız cazcılardan
oluşan 'The Leaders' adlı topluluğu kurdu Sakso-
fonda \rthur Bhthe trompette Lester Bov*ie bas-
ta Cecıl \lcbee ve pıvanoda Kirk Lightsey nın ka-
tılımıvla tamamlanan "The Le-
aders" çok kısa zamanda unlene-
rek Avrupa ve Japon>a"da konser-
ler vermeve başladı Kendı lıder-
lıklen altında toplulukları bulunan
bu v ıldız sanatçılann bir aray a gel-
mektekı zorluğuna rağmen toplu-
luk halen bırlıkte çalısmalarını surdurmekte
Chıco Freeman tenor saksotonda ustalaşmasına
rağmen flut soprano saksofon v e bas klarnetı de bu-
\uk bir ustalıkla çalabılen veteneklı bir muzısven
olarak tanınır Caz muzığının klasık ve çağdaş vo-
rumunu avnı ustalıkla lera edebılen sanatçı avnca
Latın Afrıka ve Brezıl>a muzıklerıvle son derece
aşına olup Tito Puente, Vlachito, IrakereCelia Cruz
ve Nana Vasconcelos gıbı bu muzık turlennın en
onemli ustalarıvla detalarca bırlıkte çalmış ve ka-
v ıtlar vapmıştır
Coltraneden etkılenmekle bırlıkte kendı se» ve
tonunuvakalav an sanatçı neşe varatıcılık vesurek-
lı değışım aravışında bir muzısvendır Chıco Fre-
eman ın son \ıllarda bırlıkte çalı^tığı \e Istanbul a
getırdığı "Braınstorm" adlı topluluğu da Freeman'ın
eklekt!kmuzıkalportresinınbır\ansımasi Cazmu-
zığını çıkış noktası alan bu topluluk funk rock tu-
^ıon ve blues gıbı muzık turlerının bir sentezınt ıc-
la edıyor
Braınstorm ıle bırlıkte 1991 yılında 1 Moskova
Laz Festıvalı nde çalarak buvuk sukse \apan Fre-
eman bu tarıhten sonra topluluğunu Avrupa nın
bırçok festıvalının vanı sıra Japonva vadagoturdu
Bu ak^am saat 21 30 da Cemal Reşıt Rev Konser
^alonu'nda gerçekle^ecek olan Istanbul konserın-
Je Freeman e pıvanoda DelmarBrown,gıtarda Bill
\\Tıite, v urmalı çalgılarda Norman Hedman.basta-
Calvin Jones ve davulda Rickv Sebastian eşlık
edecekler
John Surman'dan farklı
bir dörtlüyle doğaçlamalar...
Akbank6 Lluslararası Caz Festıvdlfnın Cemal
Reşit Re> etabı bugun saat 18 30'da John Surman
Quartetkonserı ıle startalıvor The Bntısh Coun-
cıl da her _v ıl olduğu gıbı bu > ıl da Akbank Ulus-
lararaM Caz Festıvalı ne Brıtanvadanbırrenk kat-
mava devam edıyor
Bundan once lstanbul a ıkı kez gelen John Sur-
man. bu kez farklı bir dortluvle Tstanbul da Bu
konserlerde barıton soprano
saksofon ve bas klarnette ızle-
yeceğımız John Surman a pı-
yano ve vokalde Karin Krog.
basta Chris Laurance ve da-
v ulda John Marshall eşlık ede-
cektır
1944 yılında Ingılterede
dunyaya gelen John Surman
^O'l'ı ve 80"lı yıllarda cazın
ufuklannı genışleterek bu mu-
zığı \vrupa va taşıvan John
McLauhglin,Jan Garbarek \ c
Davc Hollandyıbı oncu muzıs-
yenlenn arasında anılmaktadır
Sopranodan barıtona kadar
saksoton aılesının tum enstru-
manlarını çalan John Surman
ozellıkle barıton saksotonun
en onemli bırkaç ısmınden bı-
nkabuledılmektedır Surman
muzık teknolojısındekı gelış-
melen de vakından takıp ede-
rek elektronık aletlen muzığın-
de kullanmış ve bu alanda da
onculuk etmış bir sanatçıdır
John Surman. şohretı
1960"lann başlarında, hâlâ oğ-
rencı olduğu v ıllarda katıldığı Mike \\estbrook
Concert Band'de barıton saksotonda sergıledığı
genış ton spektrumu ve kıvraklıgıvla yakaladı
1968 y ılında ıse bu topluluğun daımı muzısvenı ol-
mayı bıraktığında Kenn\ \\heeler ve Tony O\-
le>" nın yanında RonnieScott ındokuzparçalıkor-
kestrasında da ver alıyordu
Surman 1968 de Montreu\ Festıvalı nın en ı\ı
enstrumantalıstı de seçıldıkten sonra 1968-1969
vıllannda dortluden sekızlıve değişen ve Mike
Osborne, Harn Miller ve Alan Jackson ın çekır-
degını ooluşturduğu topluluklara lıderlık ettı \le-
xis Korner'ın New Church adlı topluluğunda da
ver aldı bu vıliarda
• Banton, soprano
saksofon \ e bas
klarnette ızle>eceğımız
John Surman'a pıyano
\e vokalde Kann Krog,
basta Chrıs Laurance ve
da\ ulda John Marshall
eşlık edecek
Ozellıkle bu donemde, çalış stılındekı enerjı ve
coşku. yaratıcı ve ozgun sound'uyla kaynaşınca,
John Surman hem krıtıkler hem de muzıkseverler
tarafından olumlu eleştırıler almaya başladı Za-
man zaman Eric Dolphj ve John Coltrane ıle kar-
şilaştırıldığı bıleoldu Âncakyınede Ingıltere'de,
John Surman'ın yaptığı muzık gıbı. tıcan kaygı-
lardan uzak bıryaklaşımla para kazanması olduk-
ça zordu Bu yuzden de Ingıltere'den aynlarak Bar-
re Philips ve Stu Martin ıle bırlıkte. efsanevı uç-
lusunu kurdu Bu uçlu, Sur-
man"ın caz dunyasındakı etkı-
sını perçınleyen topluluk ola-
rak goze battı Uzun v e gev şek
doğaçlamalara olanak tanıyan
hacımlı muzıklen, Surman'ın
barıton saksofonun yanı sıra
bas klarnet ve soprano sakso-
fonda da kendini gostermesıne
olanak tanıdı Bu uçluyle
ABD'de turnedeyken Jack De-
Johnette ıle tanıştı v e Miles Da-
vies ıle bir kay ıt gerçekleştırme
şansını da kıl payı kaçırdı
1973 y ılında SOS adında bir
başka kuvvetlı uçlu kurdu Bu
topluluk alto saksofonda de-
borne ve tenor saksofonda
Alan SkkJmore'dan oluşuyor-
du SOS Surman'ınelektronık
enstrumanlarla deneyler yap-
masına olanak tanıyan uçlu
olarak anıldı
1980'lerde John Surman,
Gil E\an's British Orchestra'da
yer almanın yanı sıra, Bill Fri-
esel ve Paul Motian ıie bırlıkte
Paul Ble\ Quartet'de de >er al-
dı Bu vıliarda The Brass Project ve Jack DeJoh-
nette ıle yaptığı ıkılılervedığerprojelen arasında
sayılmaktadır
John Surman, bugun hâlâ vatanı Ingıltere'de pek
tanınmamakla bırlıkte. caz çevrelennde Jack De-
Johnette ve Karin Krog gıbı kalburustu ısımlerle
y aptığı çalışmalarla, Gil Evan'sOrchestra ıle olan
bırlıktelığı ve The Trıo. SOS ve Brasa Project gı-
bı proıelerı ıle anılmakta ve caz tanhınde kendıne
haklı bir ver edınmış sıkı bir muzısyen olarak ta-
nınmaktadır
Istanbul'da ızleyeceğımız dortlusunun de John
Surman'ın doğaçlama ev renınden kesıtler sergıle-
veceSını zannedıvorum
Altın Koza'da
Büyük Jüri belirlendi
4D\NA(Cumhuri\et
Gune\ İlleri Burosu)-
10 Altın Koza kultur ve
Sanat Festıvalı dun duzen-
lenentorenle başladı Fes-
tıvalın Lzun Metrajlı Fılnı
\arışması Buyuk Junsi de
oluşturuldu
Altın Koza Kultur ve
Sanat Festtvalfnın başla-
ması dolayisivla dun sa-
bah saat 10 00'da Ataturk
Parkfndakı Ataturk Anı-
tı'na çelek konularak sa\-
gı duru^unda bulunuidu
Torene Adana ValiM
Oğuz Kağan Koksal Ana-
kent Beledıve Başkanı A>-
taç Durak. Koza A S ^ o-
netım Kurulıı Başkanı
Mehmet Ali Dağtaş ıle dı-
ğer yetkılıler katılırken
vurttaşlar pek ılgı goster-
medı Valı Koksal ve Baş-
kan Durak torenden SOP-
ra festıval etkınlıklennın
onemli bir bolumunu ger-
çekleştıreceğı Mımar Sı-
nan Açık Ffava Tıyatro-
su'na gıderek son hazırlık-
lan ızledıler
Bu arada. 10 Altın Ko-
za Kultur ve Sanat Festna-
lı kapsamında duzenlenen
Lzun Metrajlı Fılm \ans-
ması Buvuk Jurısı belir-
lendi Festıval Koordınas-
vonMerkezı ndenyapılan
açıklamava gore Buyuk
lurı Prof. Dr. l nsal Ös-
ka>. Nejat Gokçe. Fusun
Demirel, Mahmut Heki-
moğlu. Furuzan, Abdur-
rahman Keskiner ve Ali
Hakan dan oluştu
Festıval kapsamında
dun Gallerıa Sınema Fu-
ayesı nde Aslan Ba\ır'ın
"\ orukler" konulu totoğ-
raf sergısı aııldı Gecede
Nukhet Duru Mımar Sı-
nan Kultur Parkı Açık Ha-
va Tı>atrosu'nda testıva-
lın ılk konserını verdı
Altın Koza Kuitur \e
Sanat Festıvalı nde bueun
1" 00 de "Çukuro\a Do-
ğası \e Kullanımı" konulu
panel uerçekleştırılecek
Panele^ Pro». Dr. Ataba>
Duzenli, Dr.Cune\tİnanç,
Prof. Dr. Ni\azi Tanmer,
Prof. Dr. TamerGok. Prof.
Dr. Bahri Çelik. Dr. Talat
Bahçebaşı v e Berna Çan-
ga konuşmau olarak ka-
tılacak Saat 21 00'de Mı-
mar Sınan Açık Hava Tı-
yatrosu'nda Hul>a A\şar
bir konser veıecek
Frankfurt Kitap
Fuan'nm büyük
ödülü Llosa'nm
GLRHAMÇK.\\
Alınanya nınenonemlıedebıvatodullerınden Alman
kıtabevlennın Barışı Odulıı (Frıedenspreis de Deutst-
henBuchhandels) buy ıl Perulu vazar ManoVargasLlo-
sa'nın 105 ulkeden 6608 vavıncının katıldığı ve I i i 000
m2 genışlığınde bir alanı kaplavan tuarın k.onuk ulkesı
Irlanda Llosa yaodulu geçenhattasonuvapılantoren-
levenldı Bovlelıkle Perulu vazarın son ıkı kıtabı odul-
lendırılmışoldu Bunlardanılk "Making\Vawes"(Dal-
ga \apma) Deneme ve k'tap tanıtına vazılannda'i olu-
şan bu çahşmasinda
Llosa. yaşamın son
30 vılındakı polıtık
ve yazınsal konuları
ışlıyor bırçok soru-
ya yanıt bulmaya ça-
lışıyor Otekı vapıtı
"Death in the An-
des" (And Dagkı-
rı'nda Olum), adı
geçen bolgedekı
(polıtık) kaybolma-
larlaılgılıbırroman
tsveç gazetesi Da-
gensHyheter'ın kul-
tur bolumunde 5 ekım cumartesi gunıı Llosa v ı tanıtan
bir yazı yavımlayan Orhan Paıııuk. bu kıtapla ılgılı >u
goruşu belırtıvor "Bir kompozisvonolarak Death ın the
Andes . dile getirdiği irrasvonellige karşı bağışıklık
kazanmış durumda. Bir dedektif romanıv la, /alinı-
liğin gizli koklerine değinen irrasvonel atmosferin
karışımı. \eni bir \a/msal biçim \aratma\a vetmi-
>or. \ine de genel olarak bu vapıt. tipik bir Mario
Vargas Llosa kitabı: Zaman zaman kafa karıştırsa
da her şe> denetim altında >e butun sesler bir orkest-
radaki gibi duzenli. Romanın guzelliği \e gucu. çok
sıkı ve i>i vapımlı kompozisyonda >atı\or."
6
Sakın Arkana
Bakma' nın
çekimleri başladı
Kultur Servisi - "Bir Kuçuk Bulut". "Donersen Islık
Çal', 'IşıklarSo'nnıesin' adlı tılmlerın senaıvo vazarlı-
ğınıyapan CemalŞan'ınvonettığı "Sakın ArkanaBak-
ma' adlı fılmın çekımlenne başlandı
1994 yılında Fıda Fılm-Antrakt Dergısı Fılm Ovku-
su Yarişmasf nda odul alan Ferda(Kına\)^an ın ovku-
sunde Halil Ergun, Fikret Kuşkan. A\la Algan. Mende-
res Samancılar. Guler Okten, Zafer Aİgoz. N u\ it Ozdoğ-
ru, Nurettin Şen, Cengiz Sezici, Fuat Onan, Macit Son-
kan, Ulku L Iker. Nazan Kırılmış, Soner Gunda>. Erdinç
Bora ve Cihan Dirlik başlıca rollerı pav İj^ıvorlar
Gorunru yonetmenlığını A>tekin Çakmakçı nın sa-
nat yonetmenlığını Cengiz \ uzsever ın vapımcılığını
Arzu Fılm adına Ferdi Eğilmez'ın ustlendığı Balat Fe-
ner. Uskudar. Tophane ve Istıklal Caddesi nde çekıle-
cek fılmdeyaşananacılara aldatmalara kı^isel ınatla-
ra, şıddete ınceduvarlılıklarapnm vernıevenanlavı^a,
yalana kaosa ve tızıksel. ruhsal vok etmelere dırene-
mevıp kurtuluş çaresını 'kendi isteğivle vurumevi. ko-
nuşmavı reddetmekte bulan' bir geneın Ali nın hıka-
yesı anlatılıyor
TOBAV Sanat Egitim
Merkezi açılıyor
Kultur Servisi - Kurulduğu 1982 vılından bu yana
ulusal ve uluslararası bırçok sanat etkınlığıne onculuk
eden TOBAV (Devlet Tıyatroları Opera ve Balesı Vak-
fı), 20 ekımde TOBAV Sanat Merkezi nı sanatsever-
lenn hızmetıne sunacak
Ankara Akay caddesınde açılacak sanat merkezınde
TOBAV gençlerleçalışmavı sıırdurecek Tıvatroovun-
cularına yaratıcı ovunculukderslerı verılerek isteyenle-
nn tıvatro eğıtımcisi olarak vetışebılmelerıne olanak
sağlamay ı hedefleven TOBAV,'Sanata E\et' Sanat Mer-
kezi ulusal ve uluslararası alanda semınerler duzenle-
jecek. oyun uretımı çalışmalan yapat-ak
Daha once 110 olan oğrencı kapasitesı vukseltılerek
sanat eğıtımının buluşmasi gereken toplumun çocuk
genç, yetışkın anne, baba oğretmen gıbı roller ustlen-
mış kesıtlerıne ulaşmayı hedeflev en TOBAV Sanat
Merkezi. sanatın ve sanatçının gelışımını dunvadakı
orneklerle karşılaştırmalı olarak ele almayı amaçlıyor
10 vaş ve ustundekı sanatseverlerle bulu^acak olan sa-
nat merkezi bunvesınde oluşturulan studvoda çalışmalar
2"şer ve 3'er saatlık surelerde hatta \\\ ve hatta sonun-
dagerçekleştınlecek \'etışkınlerı hedefleven "Da\ranış
\e Iletişim Atölyesi'nın de bulunaı.ağı TOBAV Sanat
Merkezi nınçalışmalarına katılmak ısteyenler TOBAV
Genel Merkezi ne başvurabılecekleı