Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
CUMHURİYET
PAZAR KONUGU
6 EKİM 1996 PA2AR
Gökova, Yalağan, Yeniköy termik santrallanna yargı karanna rağmen 'devam' diyenler suç işliyor
'Bakanlar gelecekte yargılanabilirler'O LJjyi L £ 'dari yargı kararlannın uygulanmaması, hiçe saytlması ülkemi-de
ulıskanlık haline geldı. Bakanlar, basbakanlar, hatta tümüvle bakanlar kurulu beledive
baskanları, valilet. ktıymakamlar hep aym tavır içinde. Buna son örnek Ankara Büyükşehir
BeleJiye Ba^kanı \felıh Gökçek. Bir de üstelik yaptıkları ortaya çıkınca gazetecilerin pesine
adaın taktınp onlırt tehdıt bıle ettirebilecek cesareti kendinde buluvor. Oysa idari yar»ı
kararlarım uyguhmeımak ciddi bir suç. Bu idari kisiler hakkmda fiirk Ce-a Kanunu'na
göredava açı/dığıtaAdırde beşyıla kadar hapisle cezalandınlabilecekler. Bu, aynı -amanda
anayasayı ihlal suçu da olusturuyor. Bu gerçeklere karşın vönetim kademelerindeki kisiler
çok rahat. L Ike, bjbalannın çiftliğı ımışçesiıte davranıyorİar. İdare lıukuku ırmaıu Prof.
l'lkü Azrak da kanuoyunu. bilinçlenerek bu yöneticileri yargı yoluyla cezalandırmaya
çağmyor.
SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU
Türkiye 'de itın yıllarda idariyargı karar-
Sarının uygulanmaırast adeta alı^kanlık haline
geldi. Bu \uç değil ni, cezası yok mu? Ayrıca bu
ulıskanlık sizce nereien kaynaklanıyor?
- Bu. Türkiye için etecten beri çok önemli bir so-
run. Aynca tabii ki suc ve cezası da var.
Bu davranışın içinde oian sadece bugünkü ıktidar
değil. Geçmis iktidarkrda da buna çok sık rastlandı.
Bir zamanlar Türkiye'de idari yargı olarak sadece
Danıştay vardı ve Tün. ıdLaresı Danış.ta\'ın kararla-
nna uymamacüretinı zösîeremezdi. ICastettığim de
özellıkle Atarürk ve İsönti donemıdir.
Idaredekı bu y anlış tav ır. bu çok sakıncalı yakla-
Sim özellıkle 1950 "derı sonraonaya çıktı.
^m^mtm Bu neden oldu '.'
-Çünkü Türkiye ilk <ez <ok partıli rejimegeçmiş-
ti. Bu rejimde 1924 Anayasası ve mevzuat blrtakım
sorunlann çözümündc yeterviz kaldı. Anavasanın
değı^tirılmesi girişimleri oldu. ama bunlar sonuç v er-
medı. Böylece iktıdarcakı sıvası partiyle belli başlı
bir muhalefet partisi olan CHP arasındakı siyasi çe-
kişme 1950'Ii yılların sonlanna kadar sürdü. Fakat
bu siyasi çekişme yargıya da yansıdı. Özellikle
ABD'deki "spoilss>stem"denen, bizde de~kayırma
sistemr ya da "ganimrt sistemi" olarak çev irısı ya-
pılan Mstemde. iktıdan gelen siyasi partiler kendi
kadrolarmı henıen bürokrasi ıçıne doldurmaya çalı-
şırlar.Bunun sakıncaları uörüldü ve artık Anglo-
Amerikan reıımlerindeterk edildi. Fakat Türkiye'de
hâlâdevamettiğini görüyoruz Amademındebelirt-
tiğım gıbi. bırden fazla siyasi partının ortaya çıkma-
sıy la gündeme gelen bir o\uşumdur bu.O zaman ne
yazık kı sıvası rekabet çok olumsuzkanallaradökül-
dü. İktidardakı Demokrat Panı. siyasi nedenlerlegö-
revlerınden uzaklaştırdğı bürokratlann Danıştay'da
açtıklan ve kazandıkları davalarda alınan yargı ka-
rarlarını uvgulamamay a ba^ladı. O dönemde tabii kı
hukuk dev letı bu uyguİamalardan çok zarar gördü Bu
hukuk bunalımı. siyasi bunalımı da beraberınde ge-
tirdı. Hukuka ınanmamak. hukuka aykınhareketet-
mek gibı dav ranışlar siyasileri yanıltan. rejımın akı-
betı konusunda onları yanlış yollara sürükleyen ol-
gulardır. Çünkii hukuk kurallan do|a. fizik kuralla-
"îndan faıklıdır.
mtm^^m Buna örnek verebilir misiniz?
-Örneğin Netvton'ın yerçekınıi kanununa aykırı
lareket eden bir kimse bunun sonucunu ıki saniye
sonra görebilir. Şu pencereden aşağı atlasa kafası
p>atlar Fakat ne yazık kı sosyal yaşamda bu is böy le
Jeğıl Hukuk kurallarını çiğneyen insanlar bunlann
yaratacağı sakıncaların çok uzak gelecege yavılaca-
îını düşünürler. hesaplarlar.
Onun içındir ki hukuku çiğneme gibı kötü alışkan-
ı'k biıyük ölçüde bu yanılgıdankaynaklanırvepoli
rikacılar hukuk bunalımlannıner geç siyasi bunalım-
iarayol açacagını pek fark etmemektedırler.
mm^^ım Yani bu siyasiler devletin hukuk devleti
olma niteliğini ayaklar altında mı çiğnemektedir-
ler?
-Tam olarak öyle. Hukuk devleti ilkesine dayan-
Tiayan bir demokrasi mutlakiyetçi demokrasidir. O
>adece halkın çoğunluğunun nıanıpülasyonlarla da
olsa oyunu almanın pe>ındedır Türkiye'de halkın
oyunu almanın bazı durumlarda çok da güç olmadı-
ğını hepınıız bıliyoruz. Bunu aldıktan sonra çoğun-
.uk ıstibdadını kuracak şekilde halkın çoğunluğunu
temsil ettiğı iddiasıyla hukuk kurallarını çifneyen
ktidarlarfürkıye'de çok görülmüştür. Halka dönüp
"Siz çoğunluktasınız. İsterseniz şeriatı da getirirsi-
niz"ya da "İşte bu seçimlerde muhalefetin defterini
dürdük"gıbı ıfadelerkullanılıvor. Sankı marıfetmiş
gıbi arkasındaki çoğunluğa davanarak bu gibı dav-
ranışlarda bulunulabılıjor. Seçilnıis, de olsa bu tür
davranışlar demokratık değildır. Çünkü demokraM
seçımden ibaret değildır. Hukuk dev letı çok önemli.
Bızım rejimımızde I %0'a kadar hukuk dev letı pren-
sıbını gerçekleştirecek mekanizmalar eksiktı. Fakat
1961 Anayasası ılk kez demokratık dev letın aynı za-
manda hukuk dev leti olması gerektığını 2. nıadde-
sindekı formülle çok açık bıçımdeortaya kov du. De-
nıokrasi evet Ama bu demokrasi. çoğunluk istibda-
dını ıfade eden bir demokrasi değildir.
Bunun sınırları vardır. 0 smırlar da hukuk devle-
ti kurallarıdır.
•^••^ Peki, bu nasılgerçekleştirikbilir?
- Bir çoğunluk Mechs'e gelip de orada kanunları
vaparken bıle anavasa sınınna uymak zorundadır.
Şu halde çogunluklann iradesi sınırsız ırade değil-
dir. Anayasa onun sınırıdır. Meclis'tekı çoğunluk da
anayasayı a^amaz, ona aşkırı kanun kabuî edenıez.
Prof.ÜLKÜ AZRAK
Isianbııl. 193H doğumlıı. Yükseköğrenimini
İC Hukuk Fakültesi nde ıamamladı. 195H de
aynı fakiiltede Ordinaryüs Prof Sıddık Sami
Önar'ın asistunı olarakgöreve başladı. L'zun
vıllar idare hukuku dersleri venli. 19^9'da
Prof. Tarık Zafer Tıınaya nın önavak
olnıasıvla Hukuk Faküllesi"nden aynlaruk IL
Siya.sal Bilgiler Fakültesi ni kııran vedi
ögretim iivesi arasmda ver aldı. 1995 teıı bu
vana avnı fakültenin dekanlıgı görevini
YÜrütüvoı:
da dahıl. acaba bunlar kişisel olarak sorumlu mudur-
lar. yoksa bu yaptıklan hareketten doğan zararlan on-
lann mensup olduâu idare kuruluşu mu ödeyecek-
tir?
Bu durumu yaratan yıne 1982 Anayasası oldu.
Çünkü 1961 Anavasasfnda bulunmayan birhükmü
bu anayasa 129. maddenin ıçine soktu. 129. madde-
nın 5. fıkrasmda şövle denivor:
"Memuriar ve diğer kamu göre>lilerinin. yetkile-
rini kullamrken işledikleri kusuıiardan doğan ta/mi-
nat da\aları kendilerine rücu edilmek ka\ dıyla \e ka-
nunun gösterdiği şekil ve şartlara uvgun olarak an-
cak idare alev hine açılabilir."
Demek kı buradan çıkan sonucagörekamugörev-
1 i leri. memurlar mab,keme kararlarını yerine getirme-
mek suretiyle bir suç da işleseler, bu mahkeme ka-
rarına aykırı bir idari karar da almış olsalar. ilk plan-
da sorumlu olan, ıdaredir. Dava. bunlann mensup
olduğu idare kuruiuşuna karşı açılacak. tazminat pa-
rası idareden alınacak. Yani. daha açık anlatmak ge-
rekirse bu para sonuçta vergi mükellefinin cebinden
çıkacak.
İdare. zarar görene bu paravı ödedikten sonra ku-
suru işleven bürokrattan bunu geri alacak? Ama na-
sıl? Bu parayı geri alabilmesi içın idarenın dava aç-
ması lazım. Çünkü resen o parayı tahsil edemez. Bı-
rinci derecede ıta amirinın rücu kararını vermesi la-
zım. Peki. sorumlu olan ita amiriyse kendi kendine
mi rücu ettırecek1
.' Yapar mı? Ben. bugüne kadar rü-
cu edildiğine tanık olmadım. Bilen varsa söylesin.
Sadece bir kez. mahkeme karannı \erine getirmev en
bir dekan hakkında Sayıştay soruşturma açtı. Çünkü
mahkeme karannı yerine getırmedi diye üniversite
bütçesıne vük olacak biçimde bir tazminat davasına
muhatap oldu.
Üniv ersite tazminatı ödedi. ama o dekana rücu et-
medi. O\sa dekan. kendi karanvlaüniversiteyeoza-
rarı varatmıştı. Sayıştaj'. zat ve zıman hesaplarını in-
celerken bö\ le bir harcamayla karşılaştı. Onun üze-
Türkıye'de ılk kez hukuk devleti ifadesi böyle orta-
ya çıkmış.tır. Çoğunluk ıstıbdadı bövle önlenmıştir.
Bugün hepimizın yüreğine su serpen gü\ence.
anaşasa ve anavasa vargısı. Yani. anavasava avkırı
kanunuçoğunluk bile kabul edemez. Bu mutlakıvet-
çı demokrasi denılen çoğunluk ıstibdadının sınırı
ana\a>adır. Şu halde bugün Meclıs'te çoğunluk da ol-
sa örneğin ş.erıata vöneîik bir kanunu kabul edemez.
Onun anayasa\a aşkınlığı açıktır. Anajasa Mahke-
mesı de öyle bir kanunu ıptal eder
m^mmm Anavasa değiştirilemez değil ki. Bu ço-
ğunluk istibdadı anayasayı değistirmeye kalkucak
olıırsa ne olur'.'
- Bu doğrultuda hareket ederlerse tabıı denecek bir
şey, yok. Ama Türkiye'de anavasa katı anavasadır.
Değıstırilmesı nıteliklı çoğunluklara bağlı bıranava-
sadır. Hatta bu anavasanın da üstünde hıpoteiik ku-
rallar \ardir. Bunlar. bir topluma hâkim olan üstün
prensiplerdır.
Zalen anavasalarda vapılırken bu üstün hukuk
prensiplerine uyulur. Ömeğın hiç kimse bir anaşa-
sanın ıçıne demokrasıyı ihmal edecek bir hüküm ko-
vamaz. Buna hiçbir çoğunluk da razı olmaz. Bu ne-
denlehukuk dev leti ilkesı. bizim 1961 Ana\asası"yla
başlavan hukuk devleti akınıı. hukukde\leti anlayı-
şı doğrultu.sunda çoğunluklara da sınırlamalargeti-
ren bir ilkeler manzumesıdır
Bu bağlamda çok önemli bir kuralı da beraberın-
de getirmiş. Anavasanın ikinci maddesinde hukuk
devletinden söz ediliyor. Ondan sonra 138. madde-
de -Nasama. v iiriitme orçanlanv la idare. mahkeme
karariarına uv mak zorundadır. Bu organlar \e ida-
re. mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez
\e bunlann >erine getirilmesini geciktiremez" divor.
^^•••^ Turgut Özal'ın yaptığı gibi mi? "Anaya-
sayı bir kere delmekle bir sey olmaz " demisti...
- Evet. O da vapmıştı. Her nevse... En sık rastla-
nan. mahkeme kararlanna karşı vapılan hiiedir. Ör-
neğin çok sık rastlanan uvgulama şöv le oluyor: İda-
re. vüksek derecelı bir bürokratı görevinden alır On-
dan sonra idari yargı mercıı bu görevden alma. gö-
rev vennıdeğiştirmegıbiuvgulamalarlabukaran ıp-
tal eder. idare. görünüşte kararı yerine getirmek için
o bürokratı esCı görevıne lade eder Ama bir hatta
sonra başka bir yere ta\ inını çıkanr. Bu durumda o
bürokratın idare hakkında >enıden dava açması ge-
rekır.Budavranı^lar hukuka ınançsızlığın açık ıfade-
leridir. Bunlar. mahkeme kararlanna karşı çok kaba
hıle vollandır. Bunları vapanlann kanunlarkarşısın-
da. hatta Türk Çeza Kanunu kar^ısında sorunıluluk-
lan vardır. Tükıye'de çok tartışılan sorunlardan bırı-
si şu: Mahkeme karannın uvguianmasını önleven.
mahkeme karannın sonuçlarını yaratmasına engel
olan bürokratlar. kamu görev lileri. bunlara bakanlar
rine o dekan hakkında soruşturma açtılar. Ama bu
çok ıstısnaı bir durum.Bir bakan da böyle bir şey ya-
parsa o bakan hakkında da böyle bir soruşturma açı-
lır. Ama bugüne kadar öyle bir duruma tanık olma-
dık. 1982 Anavasası bırsürü çelişkıler içerivor.
MBBBM Peki bu sorumluluğun sonucu ne ola-
cak?
- Başbakan onu gözetecek. Fakat bunu yerine ae-
tirmedıği takdirde nelerolacağı 109. maddede beîır-
tılıvor; "Bakanlar. TBMM üyeleri \e milletvekili se-
çilme \eteıiiliğine sahip olanlar arasmda başbakan-
ca seçilir, cumhurbaşkanınca atanır. Gerekriğinde
başbakamn önerisi ü/crinc cumhurbaşkanınca gö-
revlerine son \erilir."
Mahkeme kararlannı ısrarla yerine getirmeyen bir
bakan. cumhurbaşkanınca görev den uzaklaştınlabi-
lir. Ayrıca cumhurbaşkanının elinin altında Devlet
Denetleme Kurulu var. Dev let Denetleme Kurulu bu
hukuka avkırılıkları da izlemek zorunda.Bakanın sı-
yasi ve idan. ıç içe sorumlulukları var. Alelade bir
İcamu görev lisi değil. Ama buna rağmen Yargıtay
Hukuk"Genel Kurulu 14 Eşlül 1983 mrihli karann-
da. bakanları kurtarmak için bunlan kamu görev lisi
sa\ıp 129. maddenin içine soktu. Fakat bu tamamen
ters tepti.
•••••• \iye ters tepti?
- Belki bir kaderin cilvesine uğradı. Farkına var-
madan\aptılar. Bugınşımbambaşkabiryerdendar-
beyedi. Çünkü İdari Yargılama Lsulü Kanunu'nun
28. maddesinin4. bendınde 1994 yılmda birdeğişik-
lik yapıldı. Burada."\lahkeme kararlannın 30 gün
içinde kamu götw lüerince kasteıı yerine getirilmeme-
si halinde ilgili. idare ale> hine da\a açabileceği gibi ka-
ran verine getirmeyen kamu göre\lisi hakkında da
tazminat davasıaçabilir" den ıvor. 129. maddenin ko>-
duğu prensibın bir ıstısnası girdı burava Mahkeme
kararını kasten yerine getırmeyenler 129. maddenin
varattığı idari güvenceden. zırhtan vararlanamaya-
caklar. Bakanlar da bunun içine dahil. Çünkü onlar
da kamu görevlisi sa> ılıvor.Buna göre isterseniz ba-
kanıdoğrudandoğruvadavaedebılırsıniz. Bunun bir
yaran var. (Carnu göre\ lılerı. bizde. haksız fiilden
dolayı kendileri hakkında böyle davalar açılmasın-
dan korkarlar.Bir de Türk C'eza Kanunu'nun açık
hükmü var. Yargıtay Çeza Genel Kurulu 25 9.1978
tarihınde bir karar vermiş. Dıvor kı
"Mahkeme karariarına uv manıak. derece derece
görev i savsaklamak \e\a görevi kötüve kuJlanmak
suçunu oluşturur."
Türk Çeza Kanunu'nun bu konuda 228. 23ü. 240.
maddeîerinin öngördüğü cezalar bir > ı İdan aşağı de-
ğil, üçyıla kadar gidebilivor. Dahaguzelı var. "Özel
amaç giidülmüşse ya da siyasal neden varsa -ki bir-
çoğunda siyasaJ neden \ar-ceza üçte birden yanya ka-
dar da arttırüır." Yani beş y ıla kadar y ükseltilebılir.
• • • O zaman bugünkü bütün Bakanlar Ku-
rulu üyelerinin hapse girmeleri gerekiyor.
-Tabii. Dokunulmazlıkları kaldınldığı anda bun-
lann Yüce Divan'asevkedilip orada Türk Ceza Ka-
nunu'nun uygulanmasıv h hapislerde süründürülme-
lerı mümkündür.Bakanlar dokunulmazlık zırhı ar-
kasına saklanıyorlar. Ama mahkeme kararlarını uy-
gulamayan bürokratlar ne oluyor'.' Ya da beledive
başkanlarının dokunulmazlıkları yok. Bir beledive
başkanı. hakkında böyle bir ceza kanunu uygulanma-
sı talebıy le ceza mahkemesine sev k edılse o beledı-
ye başkanının hali nice olur'.' Acaba beledış e başkan-
larımız bu durumun bilıncindeler mi? Bence değıl-
ler. Bu gerçeğı bence kamuoy una bıraz duy urnıak la-
zım. İnsanlar haklarını daha ıyi öğrenmehler.
••••^••fifljAfl ülkelerde uygulamalar nasıl?
-Örneğın Fransa'da şöyle:
Fransa'da idare. mahkeme kararlannın uygulan-
masını geciktirmişse hergeçen gün için idareye bel-
li bir ceza \ erme yetkisi v ardır. Bunu da Fransız Dev -
let Şûrası (Conseil d'Etatı yapar. Bu. bızdekı Danış-
tay'ın ağabeyıdır.Almanya'da. mahkeme karannın
uygulanmaması halinde idareye para cezası tehdidı
altındabırsüre verilır. Bu süredolunca 2.50ü markı
geçmemek üzerc bir para eezasina hükmedıiır. İda-
re buna da dırenırse tekrar ceza uygulanır. Bir de bu
ülkede memurları doğrudan doğruya mahkemeye
vennek mümkün.
Yalnız. bizde Türk Ceza Kanunu'nun uygulanma-
sında bir sıkıntı var. O da Memurın Muhakematı Ka-
nunu'nun sağladığı zırh. Görev ı savsaklama. göre-
vın ıhmali. görev i kötüve kullanma hükümlerini uy-
gulayabilmek içın Memurin Muhakematı Kanunu
uyarınca işlem yapmak gerekir. O da çok zor. Bu ka-
nunu çağa uygun olarak"düzeltmek lazım.İşin gelip
düğümlendıği nokta. mahkeme kararlannı yerine ge-
tirmeyen kamu görev lilennin de nıahkemeler önüne
sürüklenebılmeîeri. Kamuoy unun bunu böylece bıl-
mesi gerekir. Böyle. mahkeme kararlarını hiçe saya-
rak hem topluma hem de kişilere tek tek zarar veren
bu gibı kamu görev lileri hakkında zaman geçırme-
den davalaraçıtmalıdır. Türk halkı bunları davateh-
ditleri altında tutmak suretiyle hukuk devleti pren-
siplenni Türkiye'de gerçekleştırmeye yardımcı ol-
mak zorundadır.
• ^ M M İdari Yargıluma Lsulü Kamınu'nda
Anayasa Mahkemesi, 2. maddedeki dava açma kı-
sıtlamasını iptal etti. Ancak TBMM 'de iptal edilen
bu maddeninyerineyenı bir madde getırmedi. Bu-
radaki hukuksal boşluk nasıl doldurulacak?
- Dıştan bakıldığında öy le. Çünkü eskiden menfa-
at koşulu yeterliydi. Anayasa Mahkemesi'nin kara-
rı çok doğruydu. Dünyanın hiçbir yennde sübjektıf
hak ıptal davalan için öngörülmüş değildir. Alman-
ya da iptal davalarının objektifiiğinı kabul eder.Yal-
nız. bu hüküm yeniden düzenlenmese bıle Danış-
tay 'ın çok eski içtihatları var. Bugüne kadar. iptal da-
vası açma yetkisi kımde vardır sorusu. hukuken ko-
runmuşmenfaati ihlal edilmışolanlarınbuhakkı var-
dır. biçimindecevaplandınlmıştır Yaniaslmdabuya-
sal boşluk mahkemenın çalışmasını engelley ecek bir
boşluk değil.
Kı:ıw. hiiçiik pembe çiçeğım benim
Yavrum, giivercinim bebeğim benım
Hepsinin iistüııde, hepsınden önemlısı
En doğal. en insanca emeğı??ı benim.
Ataol BEHRAMOĞLU
Hoşgeldin "ILGIN" bebek.
i)5 li) ]VJ6 ISTASBUL
İpek & Banş Emek ERGİN
DENIZI SEVENLERE İLGİNÇ ÖYKÜLER, TEKNİK KONULAR.
Demraler Sıtesı 8 Cadde No 71 Zeytınbümu-lSTANBUL
Tel (0212) 664 16 94 - 510 28 71 • Faks (02121 558 67 85
ANİMASYON OKULU
SCPA INTERNATIONAL
School for Creative and Performing Animation
1995-96 dönertf mezunları büyük başarılarından sonra 1996-97
öğretim yılı en son yeni erler ışığında 02.12.1996 tarihinde başlayacaktır.
1 SENELİK TEORİK ve PRATİK EĞİTİMİN KAPSADIĞI DALLAR:
İTHAL KLASİKCD • LER
PERAKENDE
280.000. TL.
TOPTAN
200.000. TL.
İCRETSİZBROŞIR GÖVDERİLİR.
MfZİK
ADRES SELANIKCAD 28/23
06650 KIZILAY-ANKARA
TELEFON 419 43 78-79
FAKS 419 43 80
KARAML'RSEL
ASLİYE HL'KLK
MAHKE.MESİ'NDEN
lW5 412Esa»
Davacı Hasan Doğan ve-
kıli A\. Serap "Verlikaya ta-
rafından davalı Halıl Ibra-
hım Genceraleyhineaçılan
tapu iptalı ve tescıl davası-
nın yapılan duruşınasında
venlen ara kararı gereğince;
Mustafa ve Avşe'den ol-
ma. 1943d.luHahlİbrahım
Gencer bütün aramalara
rağmen bulunamadığından
kendisine duruşma günü
tebliğ edilememıştır.
Aleyhıne açılan tapu ıpta-
li ve tescıl davasının duruş-
ınasmın 22.1 1.1996 tarıhı-
ne talik edıldiğı. bu günde
duruşniada hazır bulunma-
dığı. kendısını bir vekılle
temsil ettırmedığı. mazeret
göndennedığı rakdırde du-
ruşmaya y okluğunda dev am
edilıp gıyabında karar verı-
leceeı ılanen teblığ olunur.
1I.9J996
Basın: 108501
MEDOS TURİZM
SEYAHAT
ACENTESİ
- Hendek-Karadere orman içi
yürüyüşü,
- 26-29 ekim Uludağ'da
konaklama \e trekking
- Kıbns turlan.
- Uçak biletleri,
ADRES: Taksim, Aydede Cad. No: 11/5
80090 - İSTANBUL
Tel.: 0 212 237 03 23
Faks: 0 212 237 35 15
Yabancı dil (Fransızca, Almanca ve İngilizce)
Guest Relation (Halkla İlişkiler)
Organizasyon ve Planlama
İndirek Pazarlama
Bilgisayar ve Atölye
"Mini Club"
Her türlü kara ve su sporları
Shovvlar (Step dansı, akrobasi, suni, koreografi vs...)
Okulun açıldığı tatil köyünde konaklama imkânı
Sonrası yüksek ücretle garanti iş imkânı
Başvurular arasmda seçme sınavı yapılacaktır.
Kontenjan 60 kişi ile sınırlanmıştır.
Başvuruların 10.10.1996 ile 31.10.1996 tarihleri arasında bir
dilekçe ve resim ile ŞAHSEN aşağıdaki adrese yapılması rica edilir.
NEPTUN TATİL KÖYÜ
BÜYÜK AKKUM NO: 5 SEFERİHİSAR - İZMİR
INFORMASYON: SEROER UZ (HER GÜN SAAT: 10.00-12.30 ARASI)
RANDEVU TELEFON: O.232 745 74 55-6-7-8