Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 EKİH 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
GRAMOFON İCNESİ 15.İSTANBUL KİTAP FUARI'NINONURKONUĞU SELtM İLERİ
Peride Celal'e teşekkür ediyorum...Bıfclı\^gra\alar Sonen \k\adlıbırro-
ımanın 2» Aralık N36da, ozamanın un-
flu Sor Pcsta tazetesinde tefnka edılmeve
flbaîlandıpnı ^aptıyorlar Yedı sekız hafta
sionra tarr altmi} > ıl geçmı$ olacak
Sonen Ale., okura ho^ça sakıt geçır-
rmek <manş k kaleme alınmis bır roman-
câu Bu scy eserlerce. altmıs yaş. vaslan-
rmanın. vıprarmanınderın ızlen\ leyuklu-
c3ur SöneT Ale\ deelbette vıpranmış bır
rîoman BTse.da ovkusunun sağında so-
IiundadoLnıpduruyor kaldı kı. yazarı o
kcadar gerç bır yasta yazmı$ kı Sonen
z*^Ie\ "ı işn ıç.ne bırdedcemıhğıtı \ada
toyluğıın can^tığı ılen surıılebılır Ama
» A le nr'' Cılersenız PerideCelaJ ımzalı bu
e~senn Ik paragraflannagozatalım
-Saatil\i var Şişli tarafinda.genişçe cad-
dbelerden bînnde. mantosuna sıkj sıkı bu-
rîinmüş bir kadın suratle ileıihor.
"Caddenin bir tarafinda, geç Kalmış
mııJşteri bekleverek uyuklayan şoförler
aratak Sisk'rini duyunca başlannı kaldınp
fosakrılar.
"*Se\rekelektriklerinzi\asıkadının \iı-
1
önen Alev'den günümüze
aiol almaz verımhlıkte bır yazı
bırikımı söz konusu. Peride
Celal'ın vıllaryılı kendını nasıl
beslemış. verıştırmış olduğunu,
hangı acılardan. hangı
sınavlardan geçerek ustalık
katına enştığını. dönup o
yazarhk sermenınde aramak
gerekmez rnı
7
zünü i>iceaydınlatanmordu. Adımlannın
dolanmasından buvuk bir telaşta olduğu
>
fkı ozelhk dıkkatınızı çekmıs olmalı
Rorruncının anlatımındakı çekıcıhk. he-
men vanı ba>ında. dılın sadeiığı N'ıtekım
Sonen AIe\ ı bugun deokunur kılan. her
5ey<den once o dıl duruluğu. dılde guzel-
liıv arayı^
Donuyorum gunumuze Pende Celal
bırozacımaMzlıklddıvorkı "Hadicanım
siz de... Seneier öncesinin karalamalan...
Bir tanesini okuya> ım dedim. clime aJdını.
ıkisayfa sonra bıraktım."(Bkz Pende Ce-
lal'e Armağan. Oğlak >avınc]lık )
Oysa Sonen Ale\'den gunumuze akıl
almaz \erım'ılıkte bıryazı bırikımı soz
konusu Pende Celafın vıllar yılı kendmı
nasılbeslemis, yettştırmıs olduğunu. han-
gı acılardan. hangı sinavlardan geçerek
ustalık katına erıstığını. donup o yazarlık
seruvenınde aramak gerekmez mı'
Yıne Pende Celal yanıtlasın
"Zatrn gençliğimde ya/arken çok mut-
suz olurdum. Bir gun dostum \lune\ \er
Andaç aben herhaldehiçbırzaman iyi bir
şe\ \azamayacağım demiştim. \Iunev*er
bana Cronın kadar sık va/ıvorsun derdi.
(...) Hayır, bir sakaydı. Cronin gibi filan
yaznmyordum. Hayatımı kazanmak için
boğuşuyordum. Sa\ısı/ ve her biri akıldan
çıkartılacak magazin d> kusu. Ama bir şe>
»ar: Ben hiçbirzaman kolaj yazamadım."
*İ\i birşe>' v azmak tutkibundakı y azar
zamanı gereksınmekıe bununla bırlıkte
zamanı saglayacak maddı olanaklardan
yoksun yaşamaktadır Pende Celal ınya-
zarlıkseruvenı.oy le>anıyorum kı bırçok
yazarımızınkıne tıpatıp benzıvor Alına-
cakdersler>ok mu'
•"> asamak. geçımını sağlamak. a>akta
ovkiıcuJer... ondan sonra uzaMa^tım."
Herhalde o uzaklaşma surecınde Pen-
de Celal art arda onemlı eserlerını kaleme
getırdı
Kırkıncı Odada (1958) Nâzım Hik-
mefıen ızduşumlerlt >an vaşamovkusel
bır romana >ol aldı O gunun snasal ko-
şulları Nâzım Hıkmet'ın adının anılması-
nı bıle\asakettığınden, Kırkıncı Oda. bır
donemın vaşama bıçımlerını ustaca ya-
jatmakla jetınmek zorunda kalmıstır
Gecenin l cundaki Işık(! 963) Demok-
rat Partı nın 1950-1960 arası usul usul \ ar
ettıgt verlı burjuvazının tahlılıne gerçek-
çı bıranlatımlavaklasan ılkromandır Pa-
lazlanan burju\ azı\ ı \ ansıtmak eregınde-
kı baska romanlardan. gozlem gucuy le a\ -
rılır
Guz Şarkısı (1966) eskı bır aşkın dırı-
lıp dırılemeyeceğı çevresınde donenerek.
'orta \aş" bulanımlanna açılır Yazar,
gençlık yıllannın venmı se\da romanla-
nndan serınkanlı. hatta donuk, eleştırel
tutumluGuz Şarkibi'vlasankı oç alır
LMi Bir Kadının Günlüğünden'de
kalmak karga>asindj yeîeneğın korelme-
si goz ardı edılemevecek tehlikelerden
Peride Celal'e gelınce. Sonen Alev'den
taa Dar \ol'a bır dızı ask romanında. bo-
yuna veteneğını bılemeyeçalışmtş
Sonen Ale\ "ın rurnçözumlemesıne^ir-
kek urkek açılan savfalan I939'da Cum-
hurıvet'te tefnka edılmı* olan Vaz Yağ-
muru nda bırdenbıre urkeklıkıen arınıvor
daha etkıley ıcı bır anlam kazanabılıyor
"Sonra asıf tuhaflık bu mektubun \a/ı-
lıs tar/jnda\dı. Genç kadın satırtann ara-
sında bir an yaJnız arkadaşlık \c do$t)uk
ha\ası. biraz sonra geçen bazı kelimeler-
dt'nse kıskanç. alâkadar bir kadın mera-
kL hı'ddcri. hatta sevgısi sezer gibi olu>or-
du."
Asıl Pende Celal e hızla vol alınmak-
tadır Gelgelelımbuçaba *İjibirşe>'vaz-
mak kaygısı ve îsteğı. nıce zamanlar des-
tek gormevecek. Pende Celal'e adeta
'uzak'durulacaktır
NecatigU. sozluğunde. 195-4 tarıhlı İ ç
Kadın ıbırbaslangıçsa\ı\oı "Dahason-
ra gozlem. sanat \e çozumleme >ahrınıla-
n\ la, oncekilerden çoka> n vc Turk roma-
nının »elişim çii^isi u/trindc ağırlığı olan
romanlara geçti: Lç Kadının Romanı
Ama "gözlem. sanat \eço/umleme>a-
tınmlan." bence çok dahj eskılerden ge-
lıvor Ayırt edılmemıs oldiı bır\azarın.
hem de çok genç > a^ından ben addmakıl-
lı ustalaşmıs bır \azann yasdm savasinı
ka\ra>abılmek
Behçet Necatıgıl gıbı tttız bır sjınn, bır
edebıvat ustasinm sdpta\ ımına karsin Pe-
nde Celarevonelıksuskunluk ustelıkda-
ha nıce zamanlar sunıp gıtmıstır
Ben ılk Dar Yol'la \urulmuyum Dar
Vol Î948'de Cumhurıyet'te tefnka edıl-
mı> Romanı 1960 sonrasinda okudum
Dar Vol'un ıncelıklennedeğınen tek satır
\azi)a.enınebo\unddra>tımıamakar^ın
\a7ik kı rabtlayamadım
Necatıgıl'ııı andığı Uç Kadının Roma-
nı bır cep kıtapları sensınde >avımlan-
mıştıı Belkı pek çok okura ulastı ne \ar
kı. gununde doncmınde bu çok se\dığım
ronıan uzerınde de durulmamış
Uçh.ddıııddı\layenıdenbasilınca ese-
rı aradaıı oncdfvamjn gcçlıkten sonra
okuydiılar Peride Celal'ın yazarhk gucu-
ne hıiyranlık duydular Vazarın gunu gu-
nunebekiedığı buyankınıngecıkerekgel-
mesı. bız okurlar adına utanç \encıydı.
desem
Yazara gelınce bır acı \3nıtLı yetını-
vor
~Çe\ remı/in >alanlan. harcay ışları... İş-
te uzaklaşhm. Demin dediğim gibi. biri >a-
a >a/ı>or. si/i \erin dibine batınyor, iki
cumlede. Batırmadan da eleştirebilir, şu-
rada yanlışı \ar. kurgusu zavıf, anlatımı
s<ı> le di\ thilir. Ha> ır. daha ilk cumlede so-
na erdiriyor.
"Bu tutumlar birçok vazanmı/a >one-
lik. Biryok \ayanmıyın hakkının U'nildi-
gini MİIarca gordum. Şairler. romancılar.
Kadın adıyla yenıden
basılinca, esen, aradan onca
zaman geçtıkten sonra
okuyanlar, Pende Celal'ın
yazarlık gücüne hayraniık
duydular. Yazann günii gününe
bekledığı bu yankının
gecıkerek gelmesı, bız okurlar
adına utanç vencıydı, desem...
(1971) Peride Celal kentsoylu geçınen
çevrelereyınedoner. aydınlan, ısadamla-
rını, yarı sosyetık hanımlan gunun karga-
şasj ıçınde ışler
Lç Yirmidört Saat (1977) halayiklık"
kurumunun acımasızlıgı uzenne kurulu-
dur Omrunu baskalanna adamıs Dilber,
baskdlarının çoktan belırledığı kadenyle
yapayalnız. olume suruklenır Çevresın-
dekıler kendı hayatlannı yaşamakta. Dıl-
ber Kalfa'nın olumune tanıklık etmekte-
dırler
Pende Celal. Jaguar'la (1978) ve Bir
Hanımetendinin Ölümü'yle (1981) y cnı-
denoykuyedoner Yuzlercehıkâyeye ım-
za atmıs bu yazar. olgunluk donemı \e-
nmlerınde artık asın tıtızdır Yazarlık sa-
natında basannın gızını besbellı sonsuz
sabırla çalışrnada bulmuştur "Bir Hanı-
mefendinin Ölümu" değı^en toplumu ar-
tık anlayamayan mutlu olmaM gerekır-
kenmutsuzyaslı bır kadının ıntıhan seçı;?
nedenlennı tek tek ırdeler
1985'teyayımlanan Pa> Kavgasoyku-
ler kıtabında Pende Celal. bence Turk
edebıyatının cn acı uzunoykusunu, "Çu-
kur"u sunmuştur okura Bu eşsız oyku.
Pende Celal "ınçevresınde bırdenbıre dık-
kat saganağı yaratır "Çukur"u okuy anlar.
yazann oncekı eserlenne donmek ıhtıya-
cını nıhayet duyarlar
Kurtları 1990) romanı bır yazann va-
rabılecegı sayılı hesaplaşma noktaların-
dan bırıdır N'e varkı, yorulmakbılmezus-
ta Pende Celal yetınmeyecek. \fektup"ta
(1994) yer alan "Kosucu" oykusuyle bu
hesapla^mayı daha da urpertılerledonata-
caktır
Yazıya baslarken. Pende Celal'e teşek-
kuretmek ıstıyordum $ımdı bu yazarlık
çabasına bakarak bunca kıt teşekkur-
lenmızden dolayı. Peride Celal'den ozur
dılemek ıstıyorum
P dergisinde
Türk halılan
12. Göteborg Kitap Fuarı'nda Nijeryalı ozan Wole Soyinka büyük ilgi gördü
Bir cebinde dişfirçosı, ötekinde disket
Küitur Servisi - 1996 y ı-
lının baharayında ılk defa
\ayımlanan \e uç ayda bır
çıkan P dergisinın uçuncu
sayiM çıktı Dergı. sanatm
gorsel yetkınlığı ıle sanata
ı,ağdd^ \e bılımsel yaklaşı-
mı bulu>rurmayı kendı>>ıne
jmaç edınıyor
Dergının bu ay kı ana ko-
ıusu Istanbul Turk \e Is-
am Eserlerı Muzesfnde
ıçılanl3 -18 YuzyılTurk
4alılan Sergısı Avrupacla
ıııemlı bır yerı olan Turk
alılarının soylularınevle-
ınm en kıymetlı bolumle-
nde sergıiendıklerı res-
ımlann dını tas\ ırlı resım-
•rınde \azgeçılmez un^ur
Idukları duşunulurse halı
•rgiMnın onemı bır kat da-
i anıvor
Dergıde bu sergı ıle )lgı-
bırçok makale bulunuyor
jnlardap NazanÖlçer ın
ialılan İnsanlar \e Kolek-
onlar" ba^lıklı makale-
ıde 13 -18 YuzyılTurk
ılıları Sergısı sanat tarı-
ıın belkı de en çok bıze
olan bır alanını herkese
latmayı amaçladığını
rguluyor
^Acaba "half nejdi bir
nesans insanı için Ba-
[a? Gizemü Doğu'nun
nızgân mı: saraylann,
olann vazgeçilmez bir
ü mu, yoksa zenginliğin,
kenıin doruk noktası
' Elde etmek için her şe-
goze alındığı. istidnin
ulmazhazlarverdigi. en
de ruşvet unsııru, resim
jtının. dini tasvirlerin,
rrelerin değişmez akse-
ın mı? \oksa hepsi
"oıyerek belkı dehalı-
bır A\rupalının gozun-
yerını kıcaca ozetle-
olııvor Halı sergısı ıle
ılgılı dığer makaleler ıse
CarfoMariaSuriano "Cos-
tabili Saraj ı Fresklerindeki
Anadolu Halılan" \e Fe-
renc Batari "Budapeşte El
Sanatlan Muzesi'nden 15.-
17. Yüz>iJ Osmanlı-Tıirk
HaJılan" ba^lığında A\ru-
palı halıseverlerın kaJemın-
den okuyuculara sunulu-
yor
Ay nca Rafll PortakaJ da
bu aykı yazısım Turk halı
koleksıyonculuğunun gu-
numuzdekı durumuna ayı-
rarak hat. gumuş tombak.
Iznık Selçuklu eserlenne
ılgı gosteren koleksiyoncu-
lann bu sergıyı gordukten
sonra koleksıyonlannı ha-
lılarla tamamlama gırısı-
mınde bulunmaları gerek-
tıgını vurguiuyor
Dergıdeaynca yırmıncı
vuzyıl resmının onemlı sa-
natçılanndan Ingılız res-
sam Francis Bacon'ın Pans
\e Munıh'te açılan sergıle-
n konu edılıyor !992"de
olen Bacon'ın resımîerı
uzenne Ferit Edgû \e res-
sam FarmaTülin'ın yorum-
ian da yer alıyor Vlehmet
Güler>üz'un onumuzdekı
gunlerde Yapı Kredı Kâzım
Taskent Sanat Galensf nde
açılacak olan sergisinde yer
alan yenı eserlen de "Bir
Ressam' kosesınde Ahmet
Oktav tarafindan ıncelenır-
ken "Hem şair hem ressam
Bedri Rahmi E>uboğlu"da
siırlerı ve çızgılen ıle tanı-
tılıyor "İkiDenizArasıSi-
_\ah Topraklar" adlı kıta-
bından "Lascau\ Mağara
Resimlerine Doğru Bir Ge-
zinin \odan" makalesınde
Enis Batur, gışe onunden
ba^lay arak tum duy gulannı
\ e gorduklerını okuy ucula-
rı ıle paylaşıyor
GLRHAALÇKAA
GÖTEBORG - Nııeryah ozan
Uole Soyinka. bundan 10 yıl once
Nobel Edebıyat Odulu'nu kazan-
mıstı Sonıkıyıldırzorunlugoçmen
olarak vatanından uzak yaşı-
yor Fuarın açılışını yapan 62
yasndakı Soyınka'ya ılgı oylesıne
yuksektı kı bırçoklan kapıdan don-
du Son yapıtı az once yayımlan-
mıstı "The Open Sore of a Confi-
nent. \ Personal Narrati\ of the \i-
gerian Crises" (Bır Kıtanın Kana-
yan "Varası Nıjerya Bunalımının Kı-
şısel Anlatısı). O\ford Lnıversıty
Press Yakın arkadaşı \e ozan Ken-
Saro \\iwa*nın. asker dıktator Sani
Abacharejımı tarafindan ıdamedıl-
mesıy le doruk noktasına ulasan bas-
kı ve somuru yonetımının Nıjerya-
sı'nı anlatıyor bu kıtabında Soyle
yazıyor bır yerınde "Celladın ipi,
ancak 5. denemeden sonra \Vi-
\\a"nın canını alabildi. L çiincu \a da
dördüncü girişimden sonra Ken-Sa-
robağırdı: "Yahu bana bunlan neden
yapıyorsunuz7
Ne bıçım bır ulke
bu ' " Soyinka. ıste bu soruya vanıt
vermeye çalışıyor ve bıradım daha
ılerı gıdıyor "\edir ülke? Bir iilke-
ji ne, kim iılke >apar? Halk mı, ırk
mı? Dil mi? Diıi mi?"
Ikı yıllık zorunlu goçmenlığı sı-
rasinda 'e\iP uzennde de kafa yor-
mus Teknolojının. surgun yazann
ışını kolay iastırdığını soyluyor
Kendı henuz bağlanmamı^. ama oğ-
lulnternetaracıfığıyladunyanın bır-
çok koşesiyle ıletışım halınde Y'arı
saka su saptamayı yapıyor "Sür-
giinde yapılaıı edebiyat - surgun
edebıyatı' değiJ- için teknoloji bu-
yuk avantajlar içeri>or. Omeğin çe-
kip gitme zamanı geldiğinde, bir ce-
bine diş fırçanı. ötekine son çalışma-
nı tçeren disketi koyup yollara çıka-
bilnorsun."
Fuarın ıkıncı gunu. cuma gunu
kuçuk bırsurprız ılgıyle karşılandı
Norveç ın en unlu dedektıt romanı
yazarlanndan vecumartesi gunu ls-
\eç Dedektıf Romanlan Akademı-
sı'nm konuöu olarak Gotebora'a tze-
len AnneHolt.yenı kurulan Jagland
hukumetıne adalet bakanı olarak
ahnmıstı A\ ukat unvanı olan \ e da-
hdontegazetecılık vapmis bulunan
Anne Holt un. herhangı bır polıtık
geçmışe yok ve hıçbır partıye uye
değıl Holt bakanlığa atanmasıy la
ılgılı soruları "Daha çok _\eni bir
ola>. heniız üzerinde fazla düşıine-
medim*"dıye sa\dı
Çızgı dızılerın romanİJnn 110
vıldonumu kutlanırken Fantomada
zjr "Benim kimliğim, kara tenli
goçmen bir kadın oimamdır»e bun-
dan gururdu>u>orum"di\or.
Lubnanlı Hasnaa Mikashi. "^o-
ur"adiıyayınevınınsahıbı Yayıne-
\ının ozelîığı. valnızca Arap kadın
yazarlann yapıtlannı yayımlaması
Aynı adda bırdeedebıyatdergısı çı-
karıvoı Geçenyıl Kaliıre'detarıhte
ılk kez kadın yazarlann kıtap fuan-
m duzenlemis olmakla ovunuyor
Mıkjshı. polıtık guçlenn radıkalleş-
İki y ıldır y urdundan ıı/akta olan V\ole So\ inka, teknolojinin sıirgün va/annın işini kolay İastırdığını söy liiyor.
masının I4yılaldığını soyledı Ma-
car yazar. 1929'da Budapeşte'de
doğmuş ve 1944'te 7 bın Macar Ya-
hudı ıle bırlıkte Alman Nazıler ta-
rafindan olum kampı Auschvvıtz'e
gonderılmıştı Orada bır süre kal-
dıktan sonra Buchenvvald'a nakledı-
len Kertesz'ın 14 yıl uğraşarak yaz-
dıgı ılk romanı ulkenın en buy uk ve
resmı yayınevı tarafindan gen çev-
rıldı Kuçuk bır yayınevınden
1975'te yayımlanan kıtap. egemen
guçlerden korkan eîestırmenlerın
sessızlığıyle karşılandı Yazann.
"Kadırga Giincesi" adlı son yapıtı
Almanya'da buy uk ılgı gordu v e y a-
kında îsveççe olarak yayımlanacak
Fuarda en buyuk gosterıyı Ame-
rıkalı yazar James Ellbroj vaptı.
Sahneye bir shov\man gibi giren
Cllbrov kendisini şöjle tanıttı: "Ça-
kallar. pezevenkler, kadın külodu
koklay anlar,oğlancılar.yay ıncılar ve
kitapseverler, hepinize merhaba.'
Ben James FJIbroy, dümanın en bii-
yuk dedektıf romanı yazarı. On iki
kitabım var. Hepsi de her aileye uy-
gun kitap. Ajnca .4JDS'e çare bû-
lu>or, kansere karsı \ararlı"
12.tm Göteborg Kıtap \e Kütuphanecıhk Fuan'nın en
bü)ük sürprızı. Norveçlı dedektıf romanı \azarı Anne
Holt'un Adalet Bakanhğı 'na atanması oldu Bu > ıhn
fuarına ılcı buuıktu
kendı 60 yasını kutlu\ordıı Yaratı-
cısı LeeFalk. Goteborg'ageldı ama
tuardakı toplantıya katılması kısmet
olrnadı Nııervalı kadın vazaı Buc-
hiEmechata kendı yasdmoykusun-
den yola çıkaınk kadııılan/ı dıren-
dıklen tdkdırde kazdiıacaklarını dı-
le getırdı Halen Londra'da yaviyan
\e20'yeyakın kıtabı olan kadın ya-
mesivle kadınlann toplum ıçındekı
rollerının manındllestığırıı \ urgula-
dı \e bu gehşmenın radıkal dıncı-
leae hı/ldiıdıııldıgını da \o\luyor
"Kendinıe bir titr takınam gerekir-
se,o da laik bir dum a goruşüne inan-
dığımdır" dıve de eklıyor
Göteborg da buy uk ılgı goren ya-
zar Inıre Kertesz. ılk romanını yaz-
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
Düşünceden
Korkmanın BedeliYaşar Kemal'ın yazdıklar/ndan oturu cezalandırıl-
ması, duşunce karşısındakı korkusunu surduren bır
duzenın doğal tepkısıdır Tarıh boyunca 'farklı" du-
şuncelerden ve duşunenlerden korkanlar hep aynı
gafletın ıçıne duşmuş, bırduşunceye karşı çıkmanın
tek etkılı yolunun ancak karşı duşunce uretmekten
geçebıleceğını gorememışlerdır Çunkubaskı hıçbır
duşunceyı etkısız kılmaz, tam tersıne baskıyla kar-
şılaşan duşunce ustelık yanlış bıle olsa, kımı zaman
başkaca yollarla sağlanamayacak olçude yayılıp kok
salabılır
Içınde yaşadığımız yuzyılı bıtırmek uzere olduğu-
muz donemde Turk toplumunun hâlâ duşuncenın
kendısını suç sayan bu bağlamda duşunce ıle ey-
\em arasında ayrım yapabılme becerısınden yoksun
bır adalet çarkında yaşamak zorunda kalması, ger-
çekte kultur ve duşunce duzlemınde karşılaşılan bu-
tun bunalımların temel nedenıdır
Boyle bırortamda duşunceden korkmanın bede-
lını aslında kımlerın odedıgını çok lyı saptamak, ul-
kenın geleceğı açısından buyuk onem taşır Çunku
boyle bır saptama ulkenın yakın geleceğını belırle-
yecek kadroların bugun nasıl bır atmosfer ıçerısınde
yetıştıklerını de gosterecektır
Yıneleyelım Duşunceden korkmanın bu nedenle
duşunceye baskı uygulamanın bedelını korkulan ve
baskıyla karşılaşan duşuncenın kendısı odemez Bu-
na karşılık duşunmeyı ınsan olmanın koşulu sayacak
kuşakların yetışmesını engellemek bakımından du-
şunce korkusunu yaymak son derece başarıh bır
yoldur Daha yenıyetmelık gunlennden başlayarak
kendını, duşunmenın bazen sakıncalı olduğu, du-
şuncelerını açıklamanın ceza yasalarına gore suç sa-
yılabıldığı bır ortamda bulan bır kuşaktan Ataturk'un
oziu deyışıyle "fikrı hur, vıcdanı hur' ınsanlarm çık-
masını beklemek, ancak boş dıye mtelendırtfebılecek
bır umuttur "Insanlarm buyuk çoğunlugu ' der Os-
car Wilde, "kendılerı değıl, fakat başkalarıdır, du-
şunduklerı, gerçekte başkalannın duşuncelendır,
yaşamları başkalannınkının taklıdıdır tutkulan ıse
başkalannın tutkulanndan yapılma ahntılardan ıba-
rettır" Bu ozdeyış doğrultusunda duşunulduğunde
toplumsal yaşam ya da kıtle yaşamı zaten dogası
gereğı farklı duşuncelenn uretılmesı bağlamında pek
yureklend/rıcı sayılamayacak bır ortamdır Buna ek
olarak duşunceye ayrıca baskı uygulamak. Brecht'm
"Galıleı'nın Yaşamı"nın sonundakı unlu deyışıyleyal-
nızca kendılenne verılen buyrukları yerıne getırmeyı
başarabılen ve duşuncelermı her amaç ıçın kıralaya-
bılen cucelerden oluşan kuşaklar yetıştırmeyı amaç-
lamakla eşanlamlıdır
Kendısı ıçın yıkıcı olabılecek varlıgını tehlıkeye so-
kabılecekey/em/e/"karşısındaonlemalmak her top-
lumsal duzenın en doğal hakkıdır Ama ış duşunce-
ye ve duşuncenın açıklanmasım eylem sayma kar-
gaşasına vardırıldığmda ortaya duşuncenın değen-
nı değıl, ancak her turlu yaratıcı duşunceyı boğan
zorbalığı yansıtan bır portre çıkabılır
Turk toplumu yakın geçmışınde ne yazık kı sozu
edılen zorbalığın ıkı elden bırden uygulanması gıbı
bır talıhsızlığı yaşadı Aşağı yukarı butun yakın ıktı-
darlar donemınde devlet kendını bırlık ve butunlu-
ğune yonelık tehlikelerden duşunce ıle eylemı bırtut-
makla koruyabıleceğını sandı Duşunenlenn duşun-
mekten ve duşuncelerını açıklamaktan korkmama-
larını sağlamak, çağdaş çoğulcu demokrasının bırın-
cıl koşulu ıken, bu gerçek devlet tarafindan gonvez-
lıkten gelındı Ve devlet egıtım polıtıkası dahıl tum
alanlarda ınsanlara neyı duşunmelerı. neyı duşunme-
melerı gerektığını oğretmeyı de dogal gorevlerı ara-
sında saydı, ustelık çoğu zaman eylemlerı onleme
bağlamındakı yetersızlığını duşuncenın ve duşunen-
lenn ustune daha çok yuruyerek perdelemeye çalış-
tı
Yukarıdan ben sozunu ettığımız zorbalığın otekı
uygulayıcısı ıse ne yazık kı 'duzmece aydınlar'dan
oluşma bır kesım oldu Bu kesımde duşunce ozgur-
luğunun hıç ağızlardan duşurulmemesme karşın,
gerçekte herkes, sozu edılen ozgurluğu ancak ken-
dısı gıbı duşunen/ere tanıdı "Otekı kamplarda" yer
alanlara ıse duzmece aydınlar tarafindan kımı za-
man resmı ellerie uygulanan zorbalığa parmak ısır-
tacak saldırılar yoneltıldı Sozde hep ıstenen tartış-
ma ortamları, forumlardan çok arenalara donuşturul-
du Bu kesım de tıpkı devlet gıbı sozde gençlere de-
ğer venrken, gerçekte gençlık kesımınden gelen fark-
lı duşuncelen tartmaya bıle gerek duymaksızın bılgı-
sızlık, farklı duşunme yureklılığını gosteren gençlerı
ıse haddını bılmez saydı Aydınların farklı duşunme-
nın ya da genelde duşunmenın sorumluluğunu go-
nullu yuklenmesı gereken kesım olmasına karşın
Turkıye'nın gerçek aydınlara goz açtırmamayı gorev
bılen duzmece aydını, bağımsız ve ozgun duşunme-
nın beraberınde getıreceğı sorumluluktan her zaman
urkerek. bır alıntılar ve kalıplar dunyasında aydın dı-
ye geçınmeyı yeğledı
Duşunce korkusunun yayıldığı ortamlardan duşu-
nurfer ve duşunebılenler değıl fakat ancak duşun-
me ozurlu kuşaklar çıkabılır Yakın geleceğımıze bu
gerçek açısından bakabılırsek, duşunce karşısında
yaratılan korkunun bedelının ağırlığını ve bu bedelın
gerçekte kımler tarafından odeneceğını sanırım da-
ha lyı kestırebılırız
ŞAKIRTTEN MEKTEPLIYE,
TALEBEDENÖĞRENCİYE
ARŞIV SERGISI
3 1 E K I K 3 0 K A S I M 1 9 9 6
VA/'I KREDf
K ( L T L R
M I R K E Z İ
Yapı Kredl Serrnet Çrfter Kutuphanesı
IstikJS" Caddesı 285 Beyogfu 80050 IstanbJ Telef^n " 2 1 2 ^52 1 1 5 252 4 7 0^ 2 6 0 I
YAPI TKREDi