Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 EKİM 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Cjümrük birliği ilk etkisini gösterdi: AB'ye ihracat yüzde 5.2, bu ülkelerden ithalat yüzde 55.7 arttı
Dış ticaret açığı ürmaınyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
İthalat anışı ihracat artışım 3"e katladı.
Ocak-şubat aylannda geçen yıhn aynı
dönemıne göre ihracat yüzde 9.9
oranında artarken. ithalattaki çıkış
yüzde 32.8 düzeyinde gerçekleşti. Aynı
dönemler itibanyla dış ticaret açığı
yüzde 88.2 oranında artarak 1 milyar
2 79 mılyon dolardan 2 milyar 408
milyon dolara çıktı. Ihracatın ithalatı
karşılama oranı da yüzde 70.8'den
yüzde 58.6 oranına kadar indi.
Türkiye'nin gümrük birliğiyle birlikte
yılm ilk 2 ayhk döneminde Avrupa
Birliği'ne yaptıgı ihracat yüzde 5.2
oranında artarken, ithalatı yüzde 55.7
oranında yükseldi. Rakamlann ortaya
koyduğu tehlike sinyallerini dikkate
almayan DYP Genel Başkanı. Başbakan
Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu
Çilkr. ABD'de Dünya Bankası ve
Uluslararası Para Fonu ile yapılan
görüşmeleri değerlendirirken.
"İhracatta biiyük atılım sağlanmıştır"
iddiasını öne sürdü. Devlet lstatistik
Enstitüsü tarafından dün yayımlanan dış
ticaret verilerine göre, yıîın ilk 2 ayhk
döneminde, geçen yılın aynı dönemine
göre ihracat miktan yüzde 9.9 oranında
artarak, 3 milvar 100 milyon dolardan 3
milyar 406 milyon dolara çıktı. İthalat
miktan da yüzde 32.8 oranında artarak
4 milyar 379 milyon dolardan. 5 milyar
814 milyon dolara yükseldi. Geçen yıl
ocak-şubat aylannda 1 milyar 279
mityon dolar olan dış ticaret açığı bu
yılın aynı döneminde yüzde 88.2
düzeyinde yükselerek 2 milyar 408
milyon dolara ulaştı. Türkiye'nin ocak-
şubat aylannda, geçen yılın aynı ayına
göre yaptığı yatınm mallan ifıracatı
yüzde 16 oranında yükselerek 558
milyon dolara, tüketim mallan ihracatı
yüzde 6.4 oranında artarak 1 milyar 879
milyon dolara. hammadde ihracatı da
yüzde 13.7 oranında artarak 968 milyon
dolara yükseldi. Aynı dönemler
itibanyla, yatınm mallan ithalatı yüzde
59.4 oranında yükselerek 1 milyar 702
milyon dolara. tüketim mallan ithalatı
yüzde 34 artarak 742 milyon dolara,
hammadde ithalatı da yüzde 22.2
artarak 3 milyar 369 milyon liraya çıktı.
Hayvancıhkta yüzde 3268 artış
Aynı dönemde ithalatta en büyük artış
hayvancılık ürünlerinde yaşandı. Ocak-
şubat aylannda geçen yılın aynı
dönemine göre, hayvancılık ürünleri
ithalatı vüzde 3 bin 263 oranında artarak
62 milyon 429 bin dolara yükseldi.
Rakamlann. uygulanan yanlış
politikalar nedeniyle, Türkiye'nin
hayvancılık alanındaki iddiasını
tamamen yitirdiğini ortaya koyduğuna
dikkat çekildi. Türkiye'nin; gümrük
birliğine girdiği 1 Ocak 1996 tarihinden
itibaren geçen ilk 2 aylık sürede, geçen
yılın aynı dönemine göre Avrupa.
Birliğı'ne yaptığı ihracat miktan
yalnızca yüzde 5.2 oranında artarak 2
milyar 83 milyon dolara çıkarken,
ithalat miktan yüzde 55.7 oranında
artarak 3 milyar 5 milyon dolara
yükseldi.
Bırlığı ne yaptıgı ihracat yuzde J.Z artarak, j milyar IUU mıiyon aoıaraan j mııyon aoıara. nammaaae ınracaıı aa ımaıau yuzue J oın ^OJ uıamnua auaraı». yuKseıaı.
Türkiye "sosyalistpiyasa ekonomisi" uygulanan dev pazarda yer alabiîmek için girişimlerini hızlandırdı
İhracatçılar Çin Seddi'ne takıldıESRAYENER
ANKARA - Türkiye, 1.2 mılyar nüfusa
sahip Çin'e ihracat yapmak ve Avrupa
Birligi ile ABD'nin de büyük yer aldıgı
bu pazara girebilmek için devlet ve özel
sektör nezninde girişimlerini
hızlandırdı. Devlet Bakanı AyferYılmaz
başkanlığında geçen hafta Çin'de
temaslarda bulunan özel sektör ve Dış
Ticaret Müsteşarlığı temsilcilerinden
oluşan hevet karşılannda. devleti
buldular. Çın Halk Cumhunyeti.
"sosyalist piyasa ekonomisi" adı altında
devlet denetimi ve yönetiminde tüm
dünya örgüt \e anlaşmalanndan
bağımsız birdış ticaret uyguluyor.
Yılmaz ve beraberindeki heyetın geçen
hafta Çin'in Başkenti Pekın'e yaptıgı
ziyarette. bu ülkeyle kurulabilecek ticari
ilişkiler üzerinde görüştü. Türk
işadamlan Çın sanavisiyle görüşmeler
yaparken. Yılmaz da devlet
yönetimindeki ilgili kışilerle temasta
bulundu. Görüşmelerin sonucunda.
Türkiye ile Çin arasında ticari ilişkilerin
kurulabileceği mesajı alınırken. ağırlıklı
olarak üçüncü ülkelerle ticari ilişkiler
için ortakhga gidilmesi konusunda
uzlaşıldıgı ögrenıldi. Çin, 1978 sonrası
yavaş yavaş geçtiği piyasa
ekonomisinde kendi yöntemini
uyguluyor. Dünya Ticaret Örgütü
(ÖATT) ve diger uluslararası ticaret
anlaşmalanna imza atmayan Çın, 1.2
milyarlık nüfusunun ucuz emek ve
tüketim olanaklannı kullanarak. diğer
ülkelerle ticaretinde kendi kurallanyla
oynuyor. Çin'de 1994 sonu itibariyle 100
milyar dolarlık yabancı sermaye izni
verildi. Çin'n özellikle işgücü ve
hammadde fıyatlannın Tayvan ve Hong
Kong'a göre yüzde 10-15 düzeyinde
düşük olması nedeniyle yabancı yatınmı
çeken bir ülke olduğuna dikkat
çekiliyor. Çın. bu gücünü kullanarak.
korumacı. dış ticarette "kesinlikle
avantajlT konumda olması durumunda
ilişkiye girmeyi kabul ediyor. Çin
yönetimi. bu politikaya "•sosyalist piyasa
ekonomisi" adını \eriyor.
Çin yetkilileri, dış ticareti ikili
anlaşmalar yoluyla uyguladıklannı
belirtirken. özel sektöriin tüm
ilışkilerinin devlet denetimi ve
yönetiminde olduğunu da vurguladılar.
Türkiye'nin, Çin ile ticari ilişki kurmak
için önce devletin onayını almak
zorunda oldugu belirtiliyor. Bu
çerçevede. Devlet Bakanı Yılmaz, Çin
yetkilileriyle özellikle, Türkiye ile Çin
arasındaki bankacılık işlemleri, ticaret
için gereken aracı firmalann kunılması.
mallann ihvacatında gümrüklerde
yaşanan sorunlar ve fason üretimin
önlenmesi konulannı görüştü.
Çin'in ilgili Başbakan Yardımcısı'nın
Yılmaz'ı gezinin son gününde kabul
etmesi de, devletin Türkiye ile
ilişkilerini arttırmak istediginin bir
göstergesi olarak kabul edildi.
Çin ile Türkiye arasındaki ticari ilişkiler
Türkiye aleyhınde bulunuyor.
Türkiye'nin Çin'e olan 1994 yılındaki
324 milyon dolarlık ihracatı 1995
yılında 47 milyar dolara düşerken. aynı
dönemler itibanyla 183 milyon dolarlık
ithalatı 382 milvon dolara vükseldi.
Kamu limanlarmda Türk gemilerine uygulanan indirime son verildi
Gemi Türk tarife yabancı
SEDA OĞUZ
Kamuya ait ltman işletmele-
ri, armatörleri şok eden kara-
rıyla. denizcilik sektöründe
"bayrak farkı"nı ortadan kal-
dırdı. Türkiye Denizcilik Iştet-
meleri (TD1) ve Türkiye Cum-
huriyeti Devlet Demiryollan'na
(TCDD) ait limanlarda Türk
bayraklı gemilere uygulanan in-
dirimli hizmet tarifesine dün-
den itibaren son verilerek tek
fiyat uygulamasına geçildi. De-
nizcilik sektörünü şoke eden bu
kararla. Türk armatörleri, ken-
di ülkesinın limanlannda kamu
kuruluşlanndan aldığı hizmet-
lere yabancı bayraklı gemilerle
aynı fiyatlan ödeyecek. TDÎ ve TCDD,
geçen hafta armatörlere faks çekerek. li-
manlanndaki Türk bayraklı gemilere uy-
gulanan pilotaj (kılavuzluk)ve romörkaj
(gemi yanaştırma) hizmetlerindeki indi-
rim uygulamasına 1 Ekim 1996 tarihin-
den itibaren son verileceğini bildirdi.
Karann Türk bayraklı gemilere verilen
pilotaj ve romörkaj hizmet fiyatlannda
yüzde 150nin üzerinde artış anlamına
geldigini belirten denizcilik sektörü yet-
kilileri, bu kararla özelleştirme kapsa-
mında olan iki kamu kurumunun kâra ge-
çerek "özelleştirme kapsamından çık-
mayı" amaçladığını ifade ettiler. Deniz
Ticaret Odası Genel Sekreter Yardımcı-
sı Fikret Altınçubuk. liman hizmetle-
rinde yüzde 80 ağırlığa sahip olan kamu
işletmelerinin bu karan sonucunda. 4 bin
gross tonluk bir gemi için pilotaj hizmet
fıyatının 172 dolardan 446 dolara yüksel-
diğini; romörkaj hizmeti ücretinin de
166 dolardan 402 dolara çıkarak yaban-
cı bayraklı gemilerle aynı düzeye getiril-
diğini kaydetti.
Altınçubuk, hizmet fiyatlannın gemi-
lerin tonajı arttıkça yükseldiğini belirtir-
ken; karardan kısa mesafelerde sık sefer
yapmalan nedeniyle küçük tonajlı gemi-
lerin de önemli ölçüde etkileneceğjni kay-
detti ve navlun krizinin yaşandığı bir dö-
nemde alınan bu karann hiç olmazsa er-
telenmesi gerektiğini söyledi. Deniz Ti-
caret Odası Genel Sekreteri Rızanur Ön-
cü de, bu uygulamanın, Türk armatörle-
rinin uluslararası ihalelerde rekabet gü-
cüne büyük sekte vurarak ülkenin döviz
kaybına yol açacağına dikkat çekerek,
"Her ülke kendi bayraklı gemilerine
farklı hizmet tarifesi uyguluyor, ancak
uluslararası anlaşmalara göre bunu
gizli olarak yapıyor. Türkiye de, bugii-
ne kadar sürdürdüğü aynı uygulama-
dan vazgcçmenıeli, bir değişiklik > apa-
caksa yabancı bavraklı gemilerin li-
man hizmet ücretlerini Türk bavraklı
gemilerin düzeyine indirmeliydi" dedi.
Dünden itibaren yürürlüğe giren kara-
nn özelleştirmeyle bir ilgisinin olmadı-
ğını ve 96 yılsonunda 10 trilyonun üze-
rinde kârlılığa ulaşacaklannı kaydeden
Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDI) Ge-
nel Müdürlüğü yetkilileri ise. Gümrük
Birliği kararlan çerçevesinde Türk bav-
raklı gemilere uygulanan yüzde 25'lik
indırim tarifesine son verildiğini bildir-
di.
Uygulamanın mart ayında yürürlüğe
girmesi gerekirken, Türk bayraklı gemi-
lere kademeli geçiş imkanı sağlandığını
kaydeden yetkililer. son olarak Italya'nın
indirimin kendi gemilerine de uygulan-
masını istemesinden sonja korumacılı-
gın kaldınlmasına karar verildiğini belirt-
tiler. TDİ yetkilileri, bundan sonra da dü-
zenli seferlerde ikili indirim şansının de-
vam edeceğini ancak Türk ve yabancı
bayraklı gemiler için aynm yapılamaya-
cagını kaydettiler.
Kalite ödülüne aday 6 şirketîn 5i iki holdinge ai
Koç ve Sabancı'nın
kalite savaşı
Ekonomi Servisi- Türk
Sanayıci ve İşadamlan
Derneği (TL'SİAD) ile
Kalite Derneği'nin
(KalDer) düzenlediği
Toplam Kalite Yönetimi
ödülü finaline; Arçelik,
Beko Ticaret, Tofaş.
Beksa. Kordsa ve
lnterbank kaldı.
TÜSlAD-KalDer Kalite
Ödülü için başvuru
yapan 15 kuruluştan
finale kalan 6'sını
lnterbank dışında Koç ve
Sabancı gruplarına bağlı
şirketlenn oluşturması
dikkati çekti. Sonucu
belirleyecek "saha
ziyareri" olarak adlandınlan
değerlendirmeyi de vine aynı iki
holdingde görev yapan denetçiler
gerçekleştirecek.
Önceki akşam TÜŞİAD binasında
verilen kokteylde TÜSlAD-KalDer
Kalite ödülü finalistlerini apklayan
ödül komitesi başkanı Tuncay Ozilhan.
kazanan kuruluşun 14 Kasım'da
lstanbul'da yapılacak kalite kongresinde
ilan edileceğini kaydetti.Toplantının
açılış konuşmasını ABD Dışişleri eski
Bakanı Henry Kissinger yaparken.
ltalya Kamu tşleri Bakanı mafyanın
peşindeki ünlü savcı Antonio Di Pietro,
TÜStAD toplantısına ikinci kez
konuşmacı olarak katılacak. Bu yıl
dördüncüsü verilecek
KalDer Ödül Komitesi
Başkanı Tuncay Özilhan.
Kalite Ödülü'nde finale
kalan 6 şirket
arasına Arçelik, Tofaş.
Beko Ticaret'le Koç
Holding'inüç şirketi
girerken; Sabancı HoFding
Kordsa ve Beksa'yla
temsil edildi. Finale kalan
altıncı kuruluş ise,
lnterbank oldu. Bu arada,
1993 yılı kalite ödülü
sahibi Sabancı Holding
şirketi Brisa'nın, bu yıl
Avrupa Kalite Ödülü'ne
aday olduğu açıklandı.
Önceki günkü toplantıda
finalistlerin profesyonel
yöneticileri yer almasına
karşın. Kordsa'yı temsilen
Güler Sabancı'nm katılması. Sabancı
Holding'in bu ödüle verdiği önemin
göstergesi olarakyorumlandı.
Önceki akşam TÜSİAD binasında
yapılan prezantasyona katılan lnterbank
Genel Müdür Yardımcısı Necmettin
Kavuşturan, bugüne kadar kalite
ödülüne aday olan tek banka olarak
kendilerine büyük şans verdiklerini.
ancak sanayi şirketi olmamalan
nedenivle bazı değerlendirme güçlükleri
yaşadıklannı belirtti. Kavuşturan, ödüle
hak kazanacak fırmayı belirlemek üzere
görev yapan 6 değerlendiriciden 5'inin
Koç ve Sabancı gruplanndan temsilciler
olmasını başlangıçta yadırgadıklannı
belirtirken. objektif karar vereceklerine
inandıklannı sövledi.
BENCE
İZZETTtN ÖNDER
Eğitim Hakkı
Geçen cumartesi ve pazar günlerinde lstan-
bul'da, Heinrich Böll Vakfı, Bilar istanbul, Berlin
Hür Üniversitesi Kültürlerarası Eğitim Enstitüsü,
Eğitim ve Bilim Sendikası - Berlin, Eğitim-Sen,
Öğretim Elemanları Sendikası ve Uluslararası !n-
san Haklan Birliği kuruluşlarının katkılan ile "Eği-
tim ve insan Haklan" konulu birtoplantı yapıldı.
Genel açılış seremonisinden sonra dört ayn grup-
ta sürdürülen atölye çalışmalarında, Almanya ve
Türkiye'de eğitim ve insan haklan çeşitli boyut-
ları ile ele alınıp, tartışıldı.
Bugün sizlere, benim de dahil olduğum, "Tür-
kiye ve Almanya'da Eğitim Hakkı" konulu atöl-
ye çalışmasının sonuçlannı kısaca özetlemeye ça-
lışacağım. Tüm tartışmalar sonucunda arkadaş-
laria oluşturduğumuz fıkirler şu ana noktalar et-
rafında yoğunlaştı.
Globalleşen dünyada kamusal kaynaklar sı-
kıştıkça bireylerin eğitim haklan sınırlandırılmak-
tadır. Eğitime ayrılan kamusal kaynaklar görece
azalmakta, bunun sonucunda da eğitim hizmet-
lerinin kalitesi gerilediği gibi, bu olanaklardan
yararlanmak da giderek güçleşmektedir.
Yeni ekonomik politikalar sonucunda Alman-
ya ve Türkiye'de farklı derecelerde olmak üze-
re, ufak bir azınlık zenginleşirken, nüfusun geri
kalan bölümü fakirleşmektedir. Böylece farklı ta-
bakalaşmalara itilen toplumda grupların yaşam
alanları farklılaşmaktadır.
Farklılaşangruplartoplumsalve ekonomik güç
ve statü veren eğitim hizmetleri alanında giriş-
tikleri mücadeleyi giderek daralan kaynaklar ze-
mininde yürütürken, özelleştirme bir çözüm ola-
rak topluma dayatılmaktadır. Bu uygulama ba-
zen açık (özel okullar, vakıf üniversiteleri gibi), ba-
zen de kapalı olarak (katkı payları vb. gibi) ger-
çekleştirilmektedir.
Eğitim hizmetlerinin özelleştirilmesi, maliyet-
lerin bir bölümünün devletin sırtından kalkmasın-
dan çok daha farklı ve karmaşık bir anlam ifade
etmektedir.
Türkiye'de eski yüksekokul furyasını anımsa-
tan vakıf üniversiteleri, bu konunun açıklanma-
sında yararlanılabilecek güzel bir örnek oluştur-
maktadır. Bir defa vakıf üniversiteleri devletten
destek almaktadır. İkinci olarak, vakıf üniversi-
teleri, dayandıkları büyük ve güçlü kuruluşlardan
bağış alırken, vergi indirimi yolu ile yine devlete
dayanmaktadır. Üçüncü olarak, vakıf üniversite-
leri eleman yetiştirme maliyetini devlete yıkmak-
ta, yetişmiş eleman alma yolunu yeğlemektedir.
Bu kuruluşlar doktora ve/veya daha sonraki aşa-
malarda eleman alma yoluna gitmektedir.
Eğitim hizmetlerinin özelleştirilmesinin ikinci
bir anlamı da eğitim hizmetlerinin metalaştınlma-
sı, ticarileştirilmesidir. Bu süreç sonucunda bu
hizmetlerin türü, niteliği ve miktan piyasa güçle-
ri tarafından belirlenmektedir. Metalaşan eğitim
hizmetleri, bu arada özellikle de üniversiter eği-
tim, kendi öz niteliklerinden uzaklaşmaktadır.
Almanya ve Türkiye'de eğitim alanındaki ya-
zılı yasa metinleri ile fıili uygulamalar arasında top-
lum ve bireyler aleyhine çok büyük farklılıklann
olduğu gözlenmektedir. Örneğin, Anayasa'nın
130. maddesinde "... üniversiteler devlet tara-
fından kanunla kurulur" hükmü yanında, aynı
maddenin devamında,"... kazanç amacına yö-
nelikolmamakşartı ile vakıflartarafından... yük-
seköğretim kurumları kurulabilir" hükmü bulun-
duğu halde, vakıflar tarafından kurulan müesse-
selere üniversite adı verilmekte ve bu kuruluşlar,
gerçek anlamda vakıf üniversitelerinin bulundu-
ğu ülkelere oranla, gelirlerinin çok büyük bir bö-
lümünü öğrenci harçlanndan sağlamaktadır.
Zamanın kısalığı nedenivle hafta sonundaki top-
lantıda tartışılmamış olmakla beraber, burada
değinilmeden geçilmemesi gereken bir konu da
eğitimin tek yanlı olmaması gereğidir.
Eğitim, her alanda bireyleri düşünme ve tar-
tışmaya itmeli, onlara yeni ufuklar açmalıdır. Ez-
bere dayanan, tek yönlü eğitim ya da mutlak
otoriteleri kafalara sokmaya çalışan sistem an-
cak köle yetiştirir.
Eğitim alanında faaliyet gösteren sendikalar,
özellikle de Öğretim Elemanları Sendikası, bilim
ve bilimsel faaliyetleri yoğun sermaye veya sair
totaliter sömürü baskısından bağımsız kılarak, tüm
bilimsel faaliyetleri toplum, birey ve insanlığın eko-
nomik ve sosyal gelişmesinin emrine sunmayı
amaçlamaktadır.
TEDAŞ abone zararını karşılamıyor
T
ürkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ)
taratından yaklaşık iki yıl önce
başlatılmasına karar verilen
"işletmenin hatasından kaynaklanan
durumlarda abonelerin hasar ve zarannın
giderilmesi" uygulaması bir türlü hayata
geçirilemiyor. İlgili yönetmeliğin henüz
hazır olmadığını belirten TEDAŞ Genel
Müdürlüğü yetkilileri. çalışmaların devam
ettiğini vurgulayarak bir ay içinde
yönetmeliğin tamamlanmış olacağını
bildirdiler. TEDAŞ Genel Müdürlüğü
Müşteri Hizmetleri Müdürü Behiç
Özparlak, abone sözleşmelerinde hâlâ
işletmenin herhangi bir hasar ve zarardan
mesul olmadığını belirten bir ibare
bulunduğunu kabul ederek, yönetmeliğin
çıkarılrnası halinde sözleşmelerin
değiştirileceğini belirtti. Uygulamanın
yalnış anlaşıldığını belirten Özparlak,
işletmede çalışan elemanların yapmış
olduklan bir hata yüzünden voltajın ani
düşüşü veya akımın fazia verilmesi
halinde müşterilerin zararının
karşılanacağını bildirerek şebeke
yetersizliği nedeniyle enerji sıkıntısı olan
bölgelerdeki anzaların bu uygulamadan
faydalanamayacağını dile getirdi. Şu
anda TEDAŞ'ın, abonelerinin zararını
karşılamak amacıyla ayırdığı bir bütçesi
olmadığına değinen Özparlak, "Dava
açma yoluyla bizden tazminat alan birkaç
kişi oldu" dedi. Bu zamana kadarKaç
kişiye tazminat ödendiğini bilmediğini
söyleyen Özparlak, istatistik tutulmadığını
açıkladı. •
Voltaj düşüklüğü Antalyalı tüketiciyi çileden çıkarıyor
A
ntalya'da yaşanan enerji sıkıntısı
tüketiciyi mağdur ediyor. 30 yıl
önce kurulan şebekeyle Antalya'ya
enerji dağıtmaya çalışan Türkiye
Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ), her geçen
gün bölgedeki turistik tesislerin
çoğalması nedeniyle elektrik kesintisi
ve voltajların düşmesi sorununun
önüne geçemiyor. Voltaj düşüklüğü
sebebiyle beyaz eşya ve elektronik
cihazları bozulan tüketiciler,
mağduriyetlerinin giderilmesinde yetkili
makam bulamıyorlar. Antalya Elektrik
Mühendisleri Odası şehirde büyük
boyutlarda enerji sıkıntısı yaşandığını
dile getirerek TEDAŞ'ı sorumluluklarını
yerine getirmemekle suçluyor. Antalya
TEDAŞ ise kentte elektrik sıkıntısı
yaşandığını doğrulamasına karşın,
tüketicilerin mağduriyetlerinin
giderilmesinde kurum olarak
yapabilecekleri bir şey olmadığını
vurguluyor. Antalya Elektrik
Mühendisleri Odası'ndan yapılan
açıklamada, TEDAŞ'ı belediye ile
koordineli çalışmamakla suçlayan
yetkililer, "Zamanında belediyenin
îmara açtığı yerlerde işbirliği halinde
çalışmış olsalardı, bugün enerji ve
şebeke sıkıntısı yaşanmazdı" diye
konuştular. TEDAŞ'ın hâlâ 30 yıl
öncesinin şebekesiyle elektrik
dağıttığını vurgulayan yetkililer,
Antalya'nın elektrik dağıtım
şebekesinde problemler olduğunu,
şehir merkezindeki bazı dağıtım
hatlarının yenilenmesi gerektiğini
vurguladılar.
Elektrik Mühendisleri Odası'nca yapılan
açıklamaları doğrulayan Antalya
TEDAŞ yetkilileri, şebekenin
geliştirilmesi için işletme olarak sık sık
ihale düzenlediklerini. genel müdürlük
bazında da ihale açıldığını dile
getirdiler.
Voltajlann düşük olması yüzünden
beyaz eşya ve eiektronik cihazları
bozulan tüketicilerin zararını
gidermekle yükümlü olmadıklarını
bildiren yetkililer, Antalya'daki voltaj
düşüklüğünün elektrik işletmelerinde
çalışan elemanların hatasından
kaynaklanmadığını. enerji
yetersizliğinden kaynaklandığını, bu
nedenle işletmenin tazminat ödemekle
yükümlü olmadığını kaydetti.
Tüketiciyi Koruma Derneği Antalya il
Başkanı Ali Ulvi Büyüknohutçu. voltaj
düşüklüğü nedeniyle beyaz eşya ve
elektronik cihazı bozulan tüketici
sayısının bir hayli yüksek olduğunu dile
getirerek, bu konu hakkında Antalya
TEDAŞ'la görüşmeye fırsat
bulamadıklannı belirtti. Antalya'dan
yazan okurumuz Nilüfer Uğur'un
şikâyeti, enerji sıkıntısı nedeniyle
yaşanılan problemleri bir kez daha
tözler önüne seriyor. Nilüfer Uğur'un
ubat 1993'te almış olduğu Arçelik
marka buzdolabı, ilk anzasını Temmuz
1993'te yapmış. Ve arızalar birbirini
takip etmiş.
Şikâyetini üretici firmaya ileten
okurumuza Arçelik'ten verilen cevap,
"Evinizin yakınında yeni açılmış olan 4
yıldızlı otelin enerji sarfiyatının yüksek
olması, voltajlann düşmesine neden
oluyor" şeklinde olmuş. 1994 yılında
kendi evine taşınan okurumuz Nilüfer
Uğur, "Artık arızalar bitti" diye
sevinirken, yine aynı sorunla karşı
karşıya kalmtşlar. En son Haziran
1996'da buzdolabının motoru tekrar
arızalanan okurumuz, İl Tüketici Hakem
Heyeti'ni arayarak sorunun çözümünde
kendisine yardımcı olunmasını istemiş.
3 kez motoru değiştirilen, başta
kompresör olmak üzere sürekli arızalar
yapan buzdolabı ile ilgili şikâyeti
inceleyen hakem heyeti, söz konusu
beyaz eşyanın Tüketici Yasası'nın
yürürlüğe girmesinden önce satın
alındığını dikkate alarak, aynı arızanın
bir yıl içinde tekrarlaması halinde
motorun ücretsiz olarak
değiştirilmesine karar vermiş.Konuyla
ilgili olarak görüştüğümüz Arçelik
yetkilileri ise sorunun üretim hatasından
kaynaklanmadığını tekrarlayarak,
benzeri şikâyetlere sıkhkla
rastladıklarını vurguladılar. Arçelik
yetkilileri. okurumuza yardımcı olmak
amacıyla son tamir ışleminin ücretsiz
yapıldığına değindiler. •
S.S. GÜZELKENT HUKLKÇULAR VE ÎDARECİLER KO^XT
YAPI KOOPERATlFt YÖNETtM KURULU'NDAJN
OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL TOPL4INTISINA ÇAĞRI
Değerlı onağımız;
Yönetim Kurulumuzca, kooperatıfimızın malı durumu. parasal ka>nakları. bugünku sevıye-
den itibaren sıtemİ2de vapılacak iş ve ımalatların mali portresi hakkında ortaklanmızı bilgi-
lendirmek ve bu konularda ortaklanmızın telkin ve tav sıyelerini almak. tamir \ e iyileştırme-
nin getireceği maliyetin kaynağım göriişüp karara bağlamak, ortaklararası eşitsizlikler yara-
tan bazı uygulamaları düzeltmek amacıylave aşağıda yazılı gündem ile 03.11.1996 pazar gü-
nü saat 10.00'da İstanbul Teknik Üniversitesi Maçka Kampusu G Amfısi'nde Olağanüstü Ge-
nel Kurul yapılmasına karar verilmiştir. O gün yeterli çoğunluk sağlanamadığı takdirde Ola-
ğanüstü Genel Kurul avnı adreste ve aynı saatte 17.11.S996 Pazar günü yapılacaktır.
Sorunlanmızı birlikte göriişüp çözüm yolları üretmemiz ve iyi günlere kavuşabilmemiz ba-
kımından Olağanüstü Genel Kurula katılmanız çok önem taşımaktadır.
Durumu anasözleşmenin 28. maddesi uyannca duyurur, saygılar sunanz.
GÜNDEM
1- Açılış ve saygı duruşu,
2- Divan heyetinin seçimi.
3- Divan heyetine toplantı tutanaklannı imzalama yetkisinin genel kurul adma verilmesi.
4- Yönetim Kurulu Başkanının açıklamalan,
5- Edimlerin süresinde ödenmemesi halinde uygulanacak gecikme zammı oranının aylık
%5'ten %12'ye çıkarılması teklifınin görüşülüp karara bağlanması.
6- Perde beton bedellennın aylık ödemelenn dışında ödenmesi ve ödenme şeklinın görüşü-
lüp karara bağlanması. bu bedellerin ortaklardan bono alınarak tahsil edilmesi.
7- Villalann plastik doğramalarındaki farklılıklar nedeniyle meydana gelen bedel farklannın
eşitliği sağlavacak şekilde düzeltilerek, ortaklara vansıtılması konusunda görüşmeler yapıla-
rak gerekli kararların alınrnası.
8- Ocak 1997 tarihinden itibaren Olağan Genel Kurul toplantısına kadar 1996 yılı aylık öde-
me miktan 25.000.000.- TL'nin edim sayılarak aynen ödenmesinin devam etmesi hususu ile
bonoya bağlanmasının görüşülüp karara bağlanması.
9- Anasözleşmenin 4. maddesinin aşagıdaki şekilde değiştirilmesi hususunun görüşülüp ka-
rara bağlanması
4'üncü maddenin mevcut hali:
"Madde 4) Kooperatifin merkezi İstanbul Kadıköy"
4'üncü rnaddenin önerilen değişik hali:
"Madde 4) Kooperatifin merkezi tstanbul il sırurlan içindedir."
10- Kooperatifin eünde mevcut olan villalar ile boş villa yerlerine. yeni farklı statülü ortak-
lar alınması hakkında günümüze uygun yeni koşullann belirlenmesi içın gerekli görüşmeler
yapılarak kararlar alınması,
11- Kooperatifin kredi temini konusunda Yönetim Kurulu'nca yapılan çahşmalann neticele-
rinin görüşülüp bu konuda yeni kararlar alınması.
12- thraç edilen ortaklann itirazlannın görüşülüp karara bağlanması.
13- Görüşler ve dilekler.
YÖNETlM KURULU ADINA
BAŞKAN II. BAŞKAN
M. Ökmen ÇÖLOĞLU Şeref TÜRKSOV