Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SA>FA CUMHURİYET 18 EKİM 1996 CUMA
HABERLERIN DEVAMT
Istarouı PB 25 Sinop PB 24
EJire Y 23 Samsun PB 24
ÇaniKkale Y 23 Trabzon PB 24
Kocseli PB 26 Giresun PB 23
Iznir Y 25 Ankara A 24
K/ansa Y 24 Konya A 24
Ajdr Y 28 Eskişehır A 25
Dendi Y 26 Sıvas A 22
Zonçjldak PB 22 Antalya A 29 Kars
Adana
Mersın
Dıyarbakır
Şanl/urfa
Mardin
Siırt
Hakkârı
Van
A
A
A
A
A
A
PB
PB
31
28
25
28
22
22
14
17
PB 17 i
Yurdun batı kesımle-
ri parçalı bulutlu,
Marmara'nın batısı ve
kıyı Ege sağanak ya-
ğışlı, otekı yerler az
bulutiu ve açık geçe-
cek. Hava sıcaklığı
artmaya devam ede-
cek. Ruzgâr. batı bol-
gelerımızde guney ve
doğu, doğuda kuzey
ve doğu yonlerden
hafıf ara sıra orta kuv-
vette esecek.
Londra
Parıs
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
B
B
Y
Y
Y
Y
B
Y
12
15
21
14
13
18
21
14
Budapeşte Y 21 Münıh
Atına
Milano
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
B
Y
B
B
B
Y
B
Y
2b
19
14
14
14
10
12
15
B 16
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tıflıs
Kahıre
PB
PB
Y
PB
PB
Y
PB
B
/»
30;
21*
23*
19-
18'
20)
30'
Şam B 28,
0A* Parçal bu'büu Sısiı BuJutlu ^ Çok bulutlu , Yağmurlu
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
I Btştarafı 1. Sayfada
st ustalarından iyi eğitim gördüklerini sergiliyorlar.
TaKiyye ustamız Hoca; Libya gezisini TBMM'nin
"ona/ladığını" söylüyor.
Vaan yanlış değerlendirme ya da yorumlar. ışte
bu noktada başlıyor.
Hoca muhalefet için diyor ki; "Art maksatlı bası-
nınyalan haberlerine dayanarak hareket ettiler. Ba-
sına aldandılar. Basının oyununa alet oldular."
Ge'çek böyle mi?
Değil! Üstelik tam tersi. Basın ve kamuoyu. Lib-
ya olayında Hoca ile arkadaşlarının, kader arkada-
şı Tarsu'nun yalanlarına alet oldu.
Takyye eğitimini bitiremediği anlaşılan Devlet Ba-
kanı Gül AbdulJah'ın TBMM'deki konuşması ıle
Libyada söylediklerini yan yana getirirsek, bakın
neler çıkıyor ortaya:
Afrika gezisinden çok önce, Libya devriminin 27.
yıldönümü törenlerine iki devlet bakanı, Gül Abdul-
lah ileZeybek N. Kemal katıhyor. Dışişleri'ndeki bil-
gilere göre "yabancı konuklarla bakanlarımızın ha-
zır bulunmadığı, ancak Gül ile Zeybek'in Trablus'ta
olduğu esnada Kaddafi Kürtlere bağımsızlıktan,
Türk kılıcıyla kesilen Arap ve Kürtlerden söz eden
hakaretamiz konuşmasını" yapıyor.
Gül ve Zeybek "konuşma yapıldığı sırada tören
alanında olmadıklarını" söylüyor.
Kaddafi, "Güney Kore Bakanı ile Nijerya Genel-
kurmay Başkanı 'nı kabul ediyor. Bakanlar içın res-
mi ve gayriresmi kanallardan denenen her türlü
çabaya rağmen bizımkilerle görüşmüyor."
Bunlar böyle
İki bakan, yurda döndüklerinde takıyyeye başvu-
ruyor; bu skandalı, uygun dille söylenırse "karşılaş-
tıkları diplomatik istiskalı"sıneye çekip kamuoyun-
dan gizliyorlar.
Sonra? Hoca, çöl çadınnda. Kaddafi sağır sul-
tanların duyduğu hakaretlerini Hoca'nın yüzüne sı-
raladıktan hemen sonra Gül Abdullah gazetecile-
re, "Terbiyesiz... Densizadam... 70yaşındakiadam
bu kadar yol tepip ayağına gelmiş, bu yapılır mı"
diyor. Hoca, Kaddafi'yi kandırmaya çalışırken Sir-
te'deGül, hiddet/ni yatıştırmamış. "160mılyon do-
lariçin değermi? Artıkpara ikincıplanda kaldı. Der-
hal dönmek lazım "diyor gazetecilere ve olayın üs-
tüne üstüne gidiyor.
Kaddafi'nin, "Türkiye'de herkes RP'li olsun"a
yakın sözlerine Gül, müthiş içerlemiş, "Sen ne ka-
nşıyorsun" diye Kaddafi'ye bindiriyor.
Ya Gül'ün şu sözlerine ne derneli: "7 eylülkonuş-
masını tekzip edeceğisöylenmiştibize". Bir de al-
datılmışlığın acısını duyuruyor.
Bu sözlerin tanıkları bir değil, üç değil. Gazete-
ciler ve heyetin kimi üyeleri!
Aynı Gül Abdullah, TBMM kürsüsünde -aradan
geçen sürede Hoca'sından aldığı "yatıştıncı"ders-
lerle olacak- Libya'daki tutumunun tam tersı, gezi-
yi savunuyor. Hoca'yı savunuyor.
Bu gerçeklere karşın, inanılmaz bir şey, Gül Ab-
dullah; Hoca'sı gibi TBMM'deki konuşmasında ba-
sını yalan yazmakla suçluyor.
Deneyimlerin süzgecinden geçmiş bir siyasetçı.
TBMM'deki iktidar savunusunu "Bunlar suçlanna
birpartner arıyorlar" diyerek özetledi. Hele yaptığı
şu eklenti: "Ikilinin yeriburası değil, çöl, o çöl!"
Unutulmayacak değerdeydi.
Siyasal yaşamda kimi sözler hoşgörüyle karşıla-
nabilir. Ne var ki Tansu'nun, Mesut Yılmaz'ın siya-
sal geleceğinı "Kaddafi'nin arkasına saklanarak
kurtarmaya çalıştığını" söylemesi takıyyeciliğe kö-
tü bir örnek oluyor. RP'ye rehine şaibe hanım Ho-
ca'nın arkasına sığınarak kurtulmaya çalışmıyor
sanki?
Yüzsüzlük, ikiyüzlülük, yalancılık... Günümüzde
"ahval-i adiye", normal işlerden.
Başkent Universitesi'nin açıhşındaki Atatürk ve
laiklik üzerine konuşmaları yapılmamış varsayarak;
Hoca, herkesle "Kalpten düşman olduğu halde
görünüşte dostça" konuşuyor.
Pes sözcüğü yetersiz...
Karlı
'Barzani ve Talabani
PKK'ye yardını ediyor'
• Baştarafı 1. Sayfada
me korkusundan bunu ger-
çekleştıremediklerini söyle-
di. Yesek. Son avlarda 300-
400 kadar teröristin Kuzey
Irak'ta. Mesut Barzani lider-
liğindeki Irak Kürdistan De-
mokratik Partisi'ne (IKDP)
sığındığını belirtti. Suriyeli.
Serbest kod adlı Muham-
med Hurşit de örgütün y an-
sından çoğunun Suriyeİi ol-
duğunu ve örgüt içinde son
zamanlarda lıderlik kavgasi
başladığını bejirterek şunla-
n söyledi: "'Örgüt merkez
komitesindegörevli Ali Hay-
dar Kaytan. Şemdin Sakık
ve Abdullah Ocalan arasın-
da liderlik kavgası var. Bu-
nun farkına varan Öcalan,
Kaytan'ın emrindeki mi-
litanları gözaltına aldı.
Öcalan'ın emri ile Kaytan
ve Sakık şu anda Kuze> I-
rak'taki Zap kampında
sorgulanıyor. Bunların dı-
şında Şırnak bölgesindeki
komutanlardan merkez
komite ü.vesi Ermeni asıllı
Ferhan. Qebat. Sözdar kod
adlımilitanlardaCemal Ba-
yık tarafından Şırnak bölge-
sinde gözaltında sorgulanı-
vor."
Örgütün "infaz görevlile-
rinden" Carlos kod adlı ki-
şi ise İstanbul'dan örgüte ka-
tılan Bager, Baran. Şenan
adlı militanlan "ajan" ol-
duklan gerekçesıv le mahke-
mekurup\argıladıklannı \e
infazlannı da kendisının
gerçekleştirdiğinı anlattı.
Carlos kod adlı kişi. \)er-
kez K.omıte üyesi Murat
Karayılan'ın IKYB lideri
Celal Talabani ile sık sik gö-
rüştüğünü. 1KDP lideri Me-
sut Barzani'nın gizli, Tala-
bani'nin ise açıkça örgüte
vardım ettığinı belirterek
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Talabani, Zeli kampın-
daki örgüt mcnsuplarına 2
adet 4 nanılulu. 2 adet 2
namlulu Doçka uçaksavar
ve Türkive tarafından ken-
dilerine \erilen silahlardan
bir kısmuu verdi. Barzani ise
Türkiye'yegelip. bizıın faali-
yelerünize izin vermeyeceği-
ni belirtirken gizliden, gıda
ve silah yardımında hıılunıı-
>ordu."
\etkililer. son iki ay için-
de Şırnak bölgesinde Î08 te-
röristin öldürüldüğünü. 10
ay içinde 98 teröristin de tes-
lım olduâunu sövlediler.
Vatanseverler, insanlar, doğaseverler, toprak
erozyonu size sevebileceğiniz hiçbir şey bırakmıyor.
T.E.M.A.
Tel.: (0212) 281 10 27- 268 09 85
Halkbank'a soruşturma
• Baştarafı 1. Sayfada
Sa>in genel başkanımızın dikkatlerini-
ze getirdiği soruşturmanın se> rinden
ve 150 mihon dolann kullanılışına iüş-
kin prensip kararlarından ve ayrıca
Emlak Bankası işlemleri hakkında yi-
ne Başbakanlık Tefriş kurulu'na veril-
miş soruşturma cmrinin akıbetinden
tarafimıza bilgi \crilmesi için ilgililere
talimatlarınızı arzederim. Sajgüanm-
la.~
ANAPın. AN'AYOL dönemınde
ba^lattığı soruşturmava da\anak
olan dosvada. Halk Bankası'nın
ku^kulu görülen kredı iliskilen içın bı-
lanço üzerinde düzeltme ışlemi \ apıi-
dığı savlannın da \er aldığı belirtıldi.
Bu saslara davanak olan belaenın.
Halk Bankası'nın 31 Aralık 1995 ta-
rıhli "ÖzelTakipHesabındanKrediler
Hesabına Aktarılan Firmalar" başlık-.
lı resmı liste olduğu kavdedildi.
Cumhuriyet'in ele geçırdiği ve \a-
desinde geri dönmeven kredileri gös-
teren bu belge>e göre: Halk Bankası.
dönem sonu bilançolarının düzenlen-
diği31 Aralık 1995tarihinde. aralann-
da batan TYT Bank'ın da bulunduğu
58 kişi \e kuruluşun "özeltakibe"alı-
nan hesaplarını normal "krediler" he-
sabına aktardı. Belgeye göre özel takip
hesabından krediler hesabına aktan-
lan kalemlerden Halk Bankası'nın
"ana para" alacası toplamı 1 trilyon
439 mılyar 138 miİ>on 287 bin 306 li-
ra\a ulaştı.
Belgede. Halk Bankası'nın bu kre-
dilerdendoğanfaizalacağınında I tril-
>on 413 nıîlyar 7
90 miîvon 808 bin
876 lira olduğu kaydedildi.
Bankanjn bu tarih iribanyla "özelta-
kip hesabrnda bulunan toplam alaca-
ğının 2 trilyon 852 mılyar 930 milyon
96 bin 182 lira\a ulaştığı belge>eyan-
sıdı.
Ortaklara soru yağmııru
ANKARA (Cumhurivet
Bürosu)-CHP. Halk Banka-
M'nın son 5 \ıllık kredi uy-
gulamalarının incelenmesi
içın ara^tırma önemesi ver-
di.
CHP ürup Ba^kan\ekili
ÖnderSa\, D\'P\önetimin-
deki Halk Bankasfnın kre-
di politikasını "vahşicepeş-
keş" dive nıteledi. CHP Is-
tanbul \1ıllet\ekilı Ercan
Karakaş. denetım mekaniz-
nıalannın harekete geçiril-
meM konusunda Başbakan
.Necmettin Erbakan'a soru
vöneltırken. DSP'nın de
ara^tırma >a da soruşturma
önergesi \ermeye hazırlan-
dığı belirtildi.
ANAP Genel Baskanı
Mesut ^ ılmaz. Halk Banka-
sfna ilı^kin Ba^bakan Erba-
kan'a gönderdiği mektuba
\anıt alamadığını \urgula-
\arak "Erbakan >ardını et-
mese de. biz biitün volsuz-
lukları gündeme getirece-
ğiz" dedı.
Hacaloğlu'nun
önergesi
CHPİstanbulMilletveki-
lı AJgan Hacaloğlu ve arka-
daşlan. Cumhuriyet'in gün-
deme getirdiği Halk Banka-
sı kredileri dosyası üzerine.
TBMM Başkanlığfnaaraş.-
tırma önergesi verdi. Araş-
tırma önergesınde, şöyle
dcnildi:
"Kamu kavnaklarının
partizanca talan edilnıesinin
önünegeçilebilmesi, kredile-
ÇAM'ŞOĞLU
'Uyelerime
versinler'
ANK.\R.\ (Cumhurivet
Bürosu) - Ankara Ticaret
Odası(ATO)Baskanı
AhmetÇavuşoğlu. Halk
Bankası'nın 2 DVP
mıllenekilline ait şirketlere
3.1 triKon lira nakdi \e
gavrinakdi kredi verdiSini
Beİirterek "1995'te banka.
sa\ ıları ] milyonu aşan
KÖBİ'lere toplam 5 trilyon
lira verdi. Ben de iiyelerinıe
milletvekillerine
verilen kadar kredi
istijorum"dedı.
Haİk Bankası'nın
görevinin küçük \e orta
bo> ışletmeleri (KOBİ)
desteklemek olduğuna
dikkat çeken Çavuşoğlu.
"Halk Bankası,
kaynaklannı
millervekillerine dağıtıyor"
dı\e konuştu. Cavuşoğlu.
dün ATO tarafından
düzenlenen ~\abancı
Sermave" konulu panelde
yaptığı konuşmada.
Cumhuriyet'in ortava
çıkardığı. Haîk
Bankası'ndan DYP
mıllenekilleri Sedat
Aloğlu, Hasan Peker.
hükümeti destekleyen
medya kuruluşlan \e Çiller
aılesine vakın Halit
CuıgılİM^Iunun
şırketlerine \erilen
kredilere ilişkin dosyalara
dikkat çekerek "Yalnız
benim 70 bin iiyem var.
İstanbul'da 221) bin üve var.
Biitün bu üvelere 5 trilyon
liralık Halk Bankası kredisi
zorla verildi. Evleri,
arsaları ipotek altına alındı.
Ancak 3 milletvekiline 3.1
trihon kredi karşılıksız
dağıtılnor. Halk
Bankası'nın göre\i
KOBİ'leri desteklemektir.
Ancak kav naklar
milletvekiline gidiyor. Yeni
KOBİ kararnamesi çıktı.
Ancak biz bu kavnakların
kimlere kullandırılacağı
konusunda şiiphe
duvuvoruz. KOBİ'lere
kuİlandırılacağına
güvenmiyoruz."
rin bankanın genel statüsün-
de öngörülen alanlara kana-
lize edilebilmesi, Halk Ban-
kası'nın rasvonel bankacılık
kuralları ile kamu vararın/
ve toplum çıkarlarını göze-
ten bir çerçev ede _v önerilme-
sini sağlavacak önlemler
alınmalıdır. Bunlann sağla-
nabilmesi ve Halk Bankası
kredilerinden sivasi konum-
lan nedenivle avrıcalıklı va-
rarlananların beliıienebil-
mesi için bankanın son 5 j ıl-
lık kredi uvgulamaları hak-
kında Meclis araştırması
açılmalıdır."
CHP Grup Başkamekili
Sa\. krediler konusunda
"Bir bakanın burada sivasi
sorumluluğu var görünü-
yor" dedi.
Soruşturma önergesi için
55 inıza gerektiğinı.
CHP'nın 49 nıiilet\ekiline
ek olarak DYP'den avrılan
bağımsız mıllet\ekıllenyle
temasa geçeceklerını anla-
tan Sa\. "Belki İsmet Sezgin
ve arkadaşlanndan vardım
alabiliriz. S'ani 6 imzavı on-
tardan tamamla>arak soruş-
turma önergesi getirebiliriz*'
açıklamasinı yaptı.
Karakaş'ın sorulan
CHP'li Ercan Karakaş da
BaşbakanErbakan'ınvanıt-
laması istemiyle dün TB-
MM Başkanlığı'na verdiği
soru önergesınde şu sorula-
n yönelrti:
- "AnaStatü"sünde ama-
cı. "küçükesnafvesanatkâ-
rı kredilendirme" olarak be-
lirlenen Halk Bankası'nın,
bu amacın dışına çıkarak
büyük şirketlere trilyonlar-
ca lira kredi aktarması konu-
sundakı düşüneenız nedır?
- Hükümet olarak. bu kuş-
kulu krediler için denetım
mekanizmalarını harekete
geçirmej ı düşünüyormusu-
nuz'.'
- Halk Bankası'nın kendi
amacına uygun olarak işle\
görmesi için hangi tedbirle-
ri almayı planlı\orsunuz'
- Ekim 1991 seçımlerin-
den bu yana Halk Banka-
sı'ndan hangi kişi ve şirket-
lere. hangi tarihlerde. ne ka-
dar nakdi \ega>rinakdı kre-
di verilmiştir?
Erbakan suskun
ANAP Genel Başkanı
Mesut ^'ılmaz. Halk Banka-
sı'ndakı volsuzluklarla ilgi-
li kendı dönemınde başlatı-
lan soruşturmanın akıbetı-
nin ne olduğuna ilışkın gön-
derdiği mektuba Başbakan
Erbakan dan şanıt alamadı-
ğını söşledı. \'ılmaz, şöyle
dedi:
"Başbakan Erbakan'ın.
ortağıv la > aptığı kirli pazar-
lıktan memnun olduğunu ve
volsu/iukların ü/erine gitme
konusunda bi/eyardımcıol-
tnayacağını düşünüvorum.
Ama Erbakan v ardım etme-
se de, biz basının da yardı-
mıv la tüm volsuzluklan gün-
deme getirmevi düşünüvo-
ruz."
ANAP Giresun Milletve-
kili Burhan Karada. Başba-
kan Erbakan ve Dışişleri
Bakanı. Başbakan Yardırn-
cısı Tansu Çiller tarafından
vazılı olarak yanıtlanması
istemiyle soru önergelen
\erdi. Kara. Erbakan'a, şu
soruyu yönelrti:
- Sürekli olarak Sayın
Tansu Çiller'in yönetimin-
de olan Türkiye Halk Ban-
kası. Savın Çiller ailesine
yakın şirketlere trihonlarca
İiralık krediyi. temınatlan
dahi sonradan alınmak kay-
dı ile verdirdiği, hergün ga-
zete sütunlannda yeralmak-
tadır. Halk Bankası'nın. Sa-
yın Çillerler'in aıle dostu
Cıngıllıoğlu'nun şirketler
topluluğuna 10 tnlyon lira-
>a vakın kredi vermesini.
sav unduğunuz
H
adil düzen*"
ıle nasıl bagdaştırıyorsu-
nuz?
Top Çiller'de
K.ara'nın, Çiller'in yanıt-
lamasını istediği sorular da
şö>le:
- Yönetimı sizin tarafınız-
dan atanan Türkiye Halk
Bankası. partiniz yönetı-
minden rahatsızlığını dile
getiren milletvekiHerinin
şirketlerine ne kadar kredi
vermiştır?
- Partinize mensup millet-
\ekillerinin şirketlerine.
usulsüz olduğu apaçık belli
olan bu krediler verilirken.
karşılığındateminatalınmış
mıdır'
1
Dağıtım tekeli
Yasa önerisi TBMM Adalet
Konıisyoııu'ıula kabul edildi
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Ba-
sın sektöründe yaşanan yayın dağıtım te-
keüne son veren yasa önerisi, TBMM
Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. DYP
ve RP grup başkanvekillerince ortak ha-
zırlanan ve komisyonda kabul edilen ya-
sa önerisi ile dağıtım şirketlerine, gerek-
li koşullan yerine getirmeleri durumunda
süreli yayınlan dagıtma zoruniuluğu ge-
tiriiirken dağıtım ücrerlerinin belirlenme-
sinde de tiraj ve fiyat ölçütü öngörülüyor.
Yasa önerisi, dağıtım şirketierinin aksine
davranışta bulunmaları halinde. dağıtı-
nundan kaçındıklan yaymm toplam bede-
linin yûzde 50'si oranında ağırpara ceza-
sı verilmesini hükme bağlıyor.
Bayilere de kendiJerine ulaşan yaymla-
n dagıtma zoruniuluğu getiren yasa öne-
risiyle bir dağftım şirketinin. yalnızca
kendi dağıttığı yaymlann satılması yö-
nünde baskı yapmasınm da önüne geçil-
mesi hedefleniyor.
Yayın dağıtım sektöründe Doğan ve
Bilgin grubuna ait BİR-YAY'ın tekel du-
rumuna gelmesi ve dağıtımda fiyatı iste-
dikleri gibi belirlemeleri nedenivle özef-
likfe düşük tirajlı gazetelerin yaşadığı sı-
kmtılann giderilmesini amaçlayan yasa
önerisinin çıkarılması için Aslı Yayıncı-
hk'ın sahibi Mefcnıet Ali Ihcak'ın yoğun
kulis yaptığı bildirildi. BİR-YAY'ın Ak-
şam gazetesinin dagıtun sözleşmesini tek
taraflı feshetmesi üzerine, TBMM'de ku-
lis faaliyetlerini Ihcak'mannesi gazeteci-
yazar Nazlı llıcak'ın yürütmesi dikkat
çekti. Komisyondaki görüşmeleri de ba-
şından sonuna izleyen Nazlı Ihcak'm. ya-
sa önerisinin hazırlanmasmda da katkısı
oiduğu belirtildi.
DYP Grup Başkanvekili Mehmet Göz-
lükaya ve RP Grup Başkanvekili Sallh
KapiBUZtarafindan Meclis Başkanlığı'na
sunulan ve 5680 sayıh Basın Yasası'na i-
ki madde eklenmesini içeren yasa öneri-
sinin gerekçesinde. bu alanda yaşanan te-
kelin. anayasanın halkın haber aima öz-
gürlüğünü düzenleyen maddesine aykm
olduğu görüşüne yer verildi.
Rekabeti Koruma Yasası uyannca ku-
rulması gereken Rekabet Kurulu'nun ya-
şama geçirilememesi nedenivle ara çö-
züm olarak hak kaybı ve suiistimalleri ön-
lemeyi amaçlayan yasa önerisinin amacı,
"süreli vesüresiz vavınların dağıtımını va-
pajt gerçek ve tüzelkişilerce dağıtımını
vapmakla mükellef olduğu mevkuteler
arasında çifte standartlı uvgulamalar ya-
pılması ve hattadağıtımınıengetkmecihe-
tine gidilmesini cezai müevyidelerle önle-
me" şeklinde özetlendi.
Yasa önerisi, hangi yolla olursa olsun
satış noktalanna götürülen yayınlann ba-
yiler tarafından satısa sunulması zoruniu-
luğunu da getiriyor. Buna göre, bir dağı-
tım şirketinin, yalnızca kendi dağıttığı ya-
yınlann satılması yönünde baskı yapma-
sınm da önüne geçiliyor.
Yasa önerisinin dağıtım şirketlerine ce-
zai yaptınm getiren değişiklik önerisi şöy-
le: "Süreli ve sürrsiz vuvınlann dağıümı-
nı yapan gerçek ve tüzelkişiler, talep edil-
mesi ve mevzuatın öngördüğü şartlaruı
yerine getirilmesi halinde,dağıtımını yap-
tddan diğer mevkuteJeriıı satış fiyatı ile ti-
rajlanna göre aidıklan dağıtım ücretini
aşmavacak bir bedel mukabilinde. bu ya-
\intartn dağıtımını yapmak zorundadır-
lar. Aksi davranışta bulunanlar hakkın-
da,dağıtımından kaçındıklan vavmın top-
lanı bedelinin yüzde 50'si oranında ağır
para cezast hükmolunur. Tekerrür halin-
de bu ceza iki katı olarak uygulanır ve fa-
aliyetleri 3 aya kadar durdurulur. Süreli ve
süresiz yayınlann sadışa an edildikleri
yertere herhangi bir surette ulaşörılması
halinde satıcı. bu yayınlan satısa sunma
mükeUffrveti altındadır. Bu mükellefıyete
uymavanlann ifyeri, mahallin en büvük
mülki anıirlikJerince 3 gün süre Ue kapa-
tılır. Fiilin tekrarı haliode kapatına kara-
n 3 aydan az olama/. Bu karariara karşı
sulh ceza mahkcmeleri nezdinde itirn/.ofaı-
nabih'r.'" Yasa Önerisinin komisyondaki
görüşmelerine, CHP'li üyelerin katılma-
dıklan görüldiL
Komisyonda, yasa önerisine yalnızca
ANAP Isparta Miiîervekiîi Erkan Mum-
cu muhalefet etti. Basın özgürl üğünü sağ-
iamanın devietin görevi olduğuna dikkat
çeken Mumcu. devletin posta işletrneleri
aracılığıyla gazetelerin dağıtılması öneri-
sini getirdi. Bu yasa yerine, Rekabeti Ko-
ruma Yasası uyannca oluşturulması gere-
ken rekabet kurullannın yaşama geçiril-
mesini isteyen Mumcu, yasanm tekel olu-
şumunu engelkyemeyeceğini ileri sürdû.
DYP'H komisyon üyesî CevherCevhe-
ri ise şu anda tekel durumunda o!an dağı-
tım kuruluşlannm uygulamalannda suiis-
timaller yaşandığma dikkat çekerek "Bu
aiandaki tekel, basın özgüıiüğünü zedeli-
yor. Kamuoyunun haber almaözgürlüğü-
nü sağlamak. devletin görevidir" görü-
şünü dile getirdi.
Kuzey
Irak'ın
geleceği
Türkiye'de
B Baştarafı 1. Sayfada
birbüierine askeri olarak üs-
riin gelemeyecekleridir. An-
cak çabşmanın durdurulma-
sının ve iki tarafın ortak ça*
lışmavı kabul etmesinin, Ku-
ze> Irak'ta istikran yeniden
sağlavacağına. Irak'ı bu işin
dışında tutacağına inanıyo-
ruz." Bu arada. ABD'nın
VV'ashington'a da\et etriğı
KDP heyeti \e Türk Dışişle-
ri Bakanlığı temsilcisi Ecvet
Tezcan'la yaptığı durum de-
ğerlendirmesi görüşmeleri
dün sona erdi.
VV'ashington'da iki gün sü-
resince yapı lan temaslar çer-
çevesinde. Kuzey Irak'taki
güç dengesinde Talabani
faktörü yeniden gündeme
geldiği için KYB'nin
ABD'deki temsilcisi Bar-
ham A. Salih'le de görüşül-
düğü belirlendi.
ABD. Türkiye ve Ingilte-
re ile NVashington'da bulu-
nan IKDP heyeti arasındakı
eörüşme eerçekleştirildi.
fKDP'den. bölgede derhal
ateşkese gidilmesi ve IKYB
ile sivasi diyalog kurması is-
tendi. ABD, Irak ve Iran'ı da
bölgeden uzak durmalan
için bir kez daha "çok
serf'bir şekilde uyardı.
ABD Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü Nicholas Burns,
IKDP heyeti ile görüşmele-
rin yapıldığını, Türkiye ve
lngiltere'nin de "aktif katı-
lımcı" olduklannı bıldirdi.
Burns şöyle konuştu: "Bu
görüşmelerde. özellikle iki
nokta üzerinde ısrarla durul-
du. IKDP'den, hızla ateşkese
gitmelerini ve IKYB ile siya-
si diyalog taahhüdünde bu-
lunmalannı istedi. Çatışma-
lardan olumsuz etkilenen
bölge halkının insani kavgıla-
nnı göz önünde bulundur-
malan gerekir. Bizim \ urgu-
ladığımız noktalar bunlar-
dı."
Burns, bölgede nihai so-
rumluluğun Kürt gruplara
ait olduğunu. ABD. Türkive
\e lngilterenin yardımcı oi-
mava çalıştığını da söyledi.
Burns. "Kuzev Irak'taki
varlığımıZL stratejik çıkarla-
nmız ve Kürt halkına yar-
dımcı olan Çekiç Güç için
sürdüreceğiz" dedi.
Cumhuriyet'e bilgi veren
biryetkili. VVashington'daki
"mini Kürtzirvesinin" ev lül
ayında kararlaştırıldığını ha-
tırlattı ve şöyle konuştu:
"Ankara'da, KDP lideri
Barzani'y le ABD'li >etkiüle-
rin buluşması sırasında Ku-
zey Irak'ın geleceğine ilişkin
strateji belirlemek için \Vas-
hington'da bir arava geün-
mesi kararlaştırıunıştı. An-
kara'da Barzani merkezli bir
plan üzerinde çalışıLyordu.
Şimdi ise yeniden eskiye dö-
nüldü. Hedef Kürt Uderleri
tenıel çıkarlarda uzlaştır-
mak."
Taraflar arasında arabulu-
culuğu yürüten Dışişleri Ba-
kan Yardımcısı RobertPelle-
teau'nun önceki gün Talaba-
ni ve Barzani'yle telefonda
konuştuğunu bildiren bir
yetkili. "Her iki lider de
ABD'nin öncülüğünde bir
barış planmı değerlendirebi-
lecekterini dile getirdiler**de-
di. Diplomatik gözlemciler
ile ABD'li yetkililer. songe-
lişmelerle Türkiye'nin Bar-
zani destekli güvenlik kuşa-
ğı oluşturma planının da teh-
likeye girdığinden söz edi-
yorlar. Değerlendirmeler
özetle şöyle:
"Ankara, Barzani"yi bir
şekilde vaııına çekebiüvor, ik-
na edilebiliyordu. Ancak
şimdi Talabani geri döndü.
K\*B lideri, Türkiye'nin ey-
lüldeki çatışmalar sırasında
Barzani'ye destek vermesin-
den rahatsız. Talabani'nin
her zaman Türkiye"ye karşı
rezerv bir vaklaşımı da var.
Son gelişmeterle Barzani'nin
destek verdiğini sövlediği gü-
venlik kuşağının oluşturul-
masında güçlük yaşanabilir.
Bu konu,gündemdeveönce-
likli olarak ele alınıvor."
.4nkara'ya ziyaret
Ankara Cumhuriyet Bü-
rosu'nun edindiği bilgiye
göre, bir haftayı aşkın bir sü-
redir Ankara'da bulunan
KYB'nin üst düzey yetkili-
lerinden Adnan Müftü. Ta-
labani'nin Ankara'.va olası
zıyaretine ilişkin aynntılan
ele alıyor.
Sulu kar ı Gok gurüttulu
1
G U N D E M MUSTAFA BALBAV
B Baştarafı 1. Sayfada •
Altını çizelim ki etek konusunun kadın-erkek ayrı-J
mıyla hiçbir ilgısi yok. Amacımız sadece Doğan Pa-
şa'yı "kendimantığı" çerçevesinde eleştirmek...
Peşrevi uzatmadan yazıya geçelim... ;
Kilis Milletvekilimiz, eski Genelkurmay Başkan^
Doğan Güreş DRYP hükümetinin kuruluşu süreci-
ne karşı çıkmıştı. "Hayır, ülkeye yararı olmaz. Gü-'
venoyu vermem" demişti.
Hükümet kuruldu, sıra güvenoylamasına geldi.'
Sayın Güreş, ne evet diyebildi ne hayır... Marma-
ris'e gitti, evinin panjurlannı da kapatıp inzivaya çe-;
kildi. '
Güvenoylaması bitince de ortaya çıktı.
Aradan üç ay geçti. Hoca'nın Libya gezisinden'
rahatsız olanların başını Doğan Paşa çekti. "Gen-
soruya evet" diyecekti...
O kadar iddialıydı ki; 10 ekim günü TBMM kuli-
sinde gazetecilerin, "Gensoruda neyapacaksmız"
sorusuna aynen şu karşılığı veriyordu: j
"Çarşamba günü ne yapacağımı görürsünüz.'
Beğenmezseniz etek giydirirsın/z, beğenirsenizer-%
kek elbisesi giydihrsiniz..."
Doğan Paşa'nın bu değerlendirmesi, biraz kışla-J
daki "erat muhabbetine" benziyor. Zira, etek de el-
bise de modem giysiler. '•
Her neyse, Paşa'nın bu çıkışından sonra gözleı*
ister istemez, gensoru oylamastna çevrildi. Oylaj
rnadan birkaç saat önce Doğan Paşa gazetelere
bir açıklama gönderdi:
"...Politikada bir tutum doğru olabilir, ama ge-
çerli olamaz. Diğer tutum geçerli olabilir, doğru
olamaz. Ben hem doğru hem geçerlinin kesiştik-
leri noktayı aradım. Hiçbir etki altında kalmadan,
duygularıma da gem vurarak gensoru önergesıne'
ret oyu vermeye karar verdim..."
Elâlemin ağzı torba değil ki büzesin, DYP Hak-
kâri Milletvekili de sözüm ona kardeşi Sağlık Ba-
kanlığı Müsteşar Yardımcılığı'na getiril/nce yumu-
şamış...
Bu nasıl iş? Demek ki kiminin duygularını gem-
lediler. kiminin önünü yemlediler...
Burada Doğan Güreş'i tek başına suçlamak hak-
sızhk. Güreş Paşa, bu sıstemin bir sembolü haline
geldi. Siyaset öylesine "oynak"\aşh kı insanların
sağlıklı düşünmeleri ve ayakta durmalan giderek
güçleşiyor. Bu ortamda ancak şu kişiler etekleri tu-
tuşmadan, özgürce hareket edebilir:
- Eteğinde hiç taş olmayanlar...
- Eteğe yapışma modasına uymamanın fatura-
sını ödemeye hazır olanlar...
- Etek öpmekle dudak aşınmaz demeyenler...
Böyle milletvekili bulmak kolay değil. Özellikle
DYP içinde, genel başkana hayır diyecek miltetvei
kilinin "hain" darngasını yemeye hazır olması ge-ı
rekiyor. Bacımızın eteğini öpenler. bu kişilere hain
damgasını vurmakia haksız değiller. Çünkü. onla-
n TBMM'ye taşıyan yol, bacımızın iki dudağının
arasından geçiyor...
Doğan Paşa'yla devam edelim... Öğleden son-
ra, "Acaba Kilis 'in ileri gelenleri ne düşünüyor" so-
rusuna yanıt aramak için DYP ve CHP il örgütleri-
rit aradım, yanıt yoktu. DYP'li Belediye Başkanı Re-
şit Güven Sipahi'yle konuştum. Durumu biraz,
"Ankara'nın havasına" bağlıyor. Daha çok da ba-
sını suçluyor.
Sipahi'ye göre Paşa. "Ben doğru karar veririm,
ama siz bıldiğinizi yaparsınız. Etek de giydirirsi-
niz..." demek istemiş.
Baltasını vurdu taşa..
Etek sohbeti bitmez. Doğan Paşa nasıl giyinece-;
ğine tabii ki kendisi karar verir. Biz üzerimize düşe-
ni yapalım. Paşa'ya bir marş sunalım:
"Hacı-bacı gitmem diyor I Koltuğu terk etmem
diyor I Şam büyük Doğan Paşa / Desteğimi çek-
mem diyor...
Baltasını vurdu taşa I Taş yanldı baştan başa I,
Boyu uzun Doğan Paşa I Desteğinle bin yaşa...
Hacı bacıyı aldı gider I Dünyaya nam saldı gider.
I Doğan Paşa devam demiş I Atlar yemi aldı gi-
der...
Şu Meclis'in kardıryolu I Bacım tuttu sağı solu
I Sen gösterdin Paşam bize I Böyle günde çıkart
yolu..."
Paşa dün Meclis'teydi. Beşiktaş Kulübü Başka-
nı Süîeyman Seba'yla yemek yedi. Kendisine yö-:
nelik eleştirileri soran arkadaşımız Kemal Yurte-
ri'ne, "Teşekkürederim" karşılığını vermekle yetin-[
di. KemaHn, "Hangi takımı tutuyorsunuz" sorusu-
na da beni hiç şaşırtmayan bir karşılık vermiş: t
"Beşiktaşlıyım, Trabzonsportuyum..." ,
Sözümüz Kilislilerden dışarı, Doğan Paşa'nın mil-,
letvekilliği için "Kilis" sözcüğünü tersten mi oku-,
malı?
İHÖ'de iç hesaplaşma
]
Ekrem Baytap [
cezaevinde dövüldü\
A\K\R4 (Cumhuriyet
Bürosu) - Cezaev inde
bulunan İslami Hareket
Örgütü(tHÖ)
militanlannın. iç
hesaplaşma nedenivle
Çetin Emeç'in katil
zanlılanndan Ekrem
Bavtapı ölüm cezasına
mahkûm ettikleri. ancak
"Adalet Bakanı Şevket
Kazan'ın zor durumda
kalnıaması için" ınfazdan
vazgeçtikleri bildirildi.
Adalet Bakanlığı Ceza \e
Tevkifevleri Genel
Müdürlüğü yetkililerinden
alınan bilgiye göre. olay
şöyle gelişti:
**Bursa E Tipi CezaevTnde
iken Kazan'ın talimatıyla
İstanbul Metris Cezaevi'ne
sevk edilen ve aralannda
Emeç'in katil zanlılannın
da bulunduğu 24 İHÖ
militanı. geçtiğimiz î
günlerde cezaevinde görüş •
avnlığına düştüler. -<
Propaganda çahşmaları <>
sırasında görüş avTÜığı
yüzünden hain ve dönek • i
ilan ettikleri Bavtap'ı ,
yargılayarak ölüm cezasına,.
mahkûm ettiler. Daha ,;
sonra, 'Adalet Bakanımız •_.
zor durumda kalır' j
düşüncesivle infazdan
vazgeçtiler. Nlilitanlar.
Baytap'ı feci şekilde ^
dövdükten sonra koğuştan -
kovdular. Bavtap, bunun i
üzerine cezaevi yönetimine i
başvurup en kısa zamanda .,
Bandırma Cezaevi"ne ',
naklini isterken cezaevinde
kalan İHÖ'lüIer, Bavtap'ı ,,
nedenhainve dönek ilan : •
ettiklerini av nntıh bir
şekildekalemealıpbakan \.
Kazan'a faksla ilettiler."