Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET
OLAYLAR VE GORUŞLER
Bir Hazine Kitap
MELİH CEVDET ANDAY
İ.Ö 3. yüzyıldan kalma bırşıır:
E\melos"un bir köpeği vardı. Malfalı.
Adını Boğa ko> muştu.
Bundan daha sadık köpek göıülmemiştir.
Şimdi gecenin sessiz yollanndan, cehennemden
Dııy uluyor ha\ laması zar zor
Tinımes
O
kuduğum büyük boy kitabın birbirinden güzel şıırlerle do-
lu sayfalannı çevırdikçe. "Talat Sait Halman'dan başkası
ortaya kmamazdı bu yapıtı" diyorum kendı kendıme: Es-
ki Anadolu ve OrtadöğıTdan şiirler. Akbank yayını. Talat
Sait Halman'ın başarısı s,airlığinden.yabancı dil gücünden
\e genış kiiltüründen kaynaklanıyor.
Savın Halman'ın önsözünden •>u bölümü aktannak ısttyorum:
- Dil. belki de insanın ilk > aratısı. şiir ilk sanatıy dı. Elbette her topluluğun
başlangıç dönemlerinde, giy si. resim. o\ ma. müzik ve dans gibi sanat kıpır-
danışları \ardi. anıa birlikte vaşamak için dili geliştiren insanlar. birlikte \a-
ratmak uğruna da, her şeyden önce. en güçlü araç olan dilin güzellikierini
kullanmışlardır. Şiir. tarih bo\ ııtıca. hem bir estetik tür olarak egemenlik kur-
muş, hem de genel kültürün bir tenıeli ve gür bir sanat pınan olarak iz bı-
rakmıştır.
"Şiirin doğum yeri. Anadolu ve OrtadoğıTdur. Yazılı kavıtlardaki ilk şiir-
ler, Sümer'den, Mısır'dan, Hitit'ten, Asur'dan. Babil'den, îbraniceden... Sü-
merferin ilk üriinlerl Milattan Önce 2500 y ıllannda yazıya gectniş. ötekile-
rin hepsi M.Ö. 1000 yılından önce kıvama ermişti. Başka yerterde şiirin >a-
zı\a girişi. daha sonm: V'unanlılarda M.Ö. 700, Çjnlilerde M.Ö. 50ü, Sansk-
ritlerde de M.Ö. 500 yıllarında. Latince şiir, M.Ö. 3. yüzyılda başlıyor. Ja-
ponca şiir ise M.S. 3. > üzy ılda."
Şimdi ömeklere geçelim.
Yazıyı ilk bulan Sümerlerden bırkaç şiir:
Yaşayacağına ölsün yoksul adam
Ekmeği olsa tuzu yoktur,
Tuzu olsa ekmeği...
Eti olsa kuzusu yoktur
Kuzu olsa eti yok.
"Şu döhatağım \ar ya
"l'stü örtiilii tümsek gibi,
"Ben genç kadınım,
"Kim saban sürecek o tepecikte?
"Dölyatağımda. o sulak tarlaya.
"Kim öküz koyup Ece'yi se> indirecek?"
"Güzel hanım, hakan saban sürecek:
"Hakan Dumuzi işleyecek senin toprağını."
"İşte dölyatağım.
"Saban siir. canımın içi adam."
Eski Yunan s,ıinnden (Alkaios):
Vakit çok geç. Harman sonu.
Asmalardan bol bol üziim
Toplayacağı/ sanmıştık.
Gel gör ki salkımlar cılız kaldı.
Bağ sahipleri. olmamış
Salkırnları toplayıp götürdü.
Şimdi elimizde say ısız salkını \ar
Hepsi de koruk, hepsi de ekşi.
•
Tomurcuklanan baharı işitiyorum şimdiden..
Safo'dan bırkaç şiir:
Gelin. sevgili kızlar.
Tiirkü söylemeyelim artık,
Bira/dan şafak sökecek.
flhanı perileri bana
Altın değil de
Gerçek zenginliği \erdiler:
Öliince unurulmayacağım.
Asklepıades'ten (\1Ö. 3. viizyıl) iki örnek:
Sana el siirmeme izin \ermiyorsun
Neden? Kız oğlan kız kalmak için mi?
Neye yarar, canımın içi?
Verin dibinde se\ işmek yok ki.
Vaşayanlar içindir dünya nimetleri.
Bir kere ölünı ırnıağını aşfık mı,
Toprağın altında yataeağız.
Toprak olarak koy un koy una.
Allak bullak ediyor beni
Didime'nin güzelliği
Eriyorum bitiyorum Oidimediye.
karay mış. karay sa kara.
Kömür kara değil ıııi sanki?
Kömür tutuşmaya gorsün
Giiller gibi ışıldar.
Bu ^nr bana karacaoğlan'ın şu dizelerini
anımsattı:
Bana kara diyen dilber
Gözlerin kara değil nıi
Bizansşıirmden Palladas'm birşıiri ileya-
zıma son veriyorum. Hayyama ne beııziyor!
Hayatın olup olacağı bu
Bana yeter de artar bile
Ne kadar kafa vorsan
Ne ikinci bir hayat olcak,
Ne de şimdiki uzayacak.
İnsanın eti kemiği erir zamanla
Şarapla kadın ancak bugiin \ar,
Çiçeklerie kızlar ancak bugün.
Oldu olacak tadını çıkaralım.
Yanna çıkar mıy IA kjmbilir?
Savın Halman'ı bu güzel yapıtından ötiirü
kutluyorum.
Hadı. Agatiasııı 511 kısa şıırini de alayım:
Bu bir mezar. içinde ceset yok.
Bu bir ceset. dışında mezar yok.
Kendine gömülüdür bu eeset.
I
liClr
\
'Bozuk Düzen' Edebiyatı!
Dr.ALPERAKÇAM
irmıotuzvıl öncelerde ~Bozukdüzen"de\imini kullanan-
lar anarşıstlıkle, komürmtlikle suçlanırlardı. Şımdılerde
neredebırter^lık. bozukluk.aksavan biryan görsek teker-
lememiz hazır; "Djizen bozuk kardeşim!"' Bizdekı toplum
) apiMrun bozukluğünu, ekojiomik uçurunıları. sıyasal ayak"
oyunlarını. milletmalınınyağmalanmasını lıep biriikte gö-
rüp beninıseıııeşe biie ba^ladık Fizan'daki sağır sultan bile dıı\,du düzen
bozukluğıınu!
Her şe\i attık bozuk düzenin ü.stüne. kendimiz bir kıyıya çekılıserdik.
Gömdük başlarımızı kuma; oradan \anıtlıyoruz sorulan. Memleketi kan
götürüyorbiryandan.yollarda insanlarımızsoğangibi doğraniyorbirvan-
dan. kentlenmiz pıslik. beton \ ığını. kö> lerimiz ekilmemiş topraklarda se-
filleri ONiıuvor.. '»'apılabilecek bir şe>lerolmalı divorinsan. Ama ılen gö-
riişlü. "aydın" kışilenn vanıtı hazır: "Düzen bozuk!"Tamam anladık dü-
zenin bozuk olduğunu da. değiştırmeye. düzeltmeye niyeti yok kımsenın!
Halktan. çalışandan. ezilen. spmürülen yığınlardan yana olduğunu sa\ la-
yanlar kırk bölük olmuşlar. "İUe de ben!" divor hepsi de... Parti tabelalan
arkasında. gö-sternıelık küçüktoplantılarda. içkilı yemek masalarında man-
tar tabancası patlamasinı andırır nutuklarla ze\ahiri kurtarma çabasında
dükkâncılık oynanıyor.
Bıraktık bozuk düzeni değiştirmeyi, kapımızın önüyle. işyerlerimızle.
sokağımızla ılgılenmezolduk. Bozuk düzen edebiyatı arkasında duyarsız-
lığın. umarsı/lığın \e utanmazlığın felsefesini geliştirhoruz.
"Trafik cana\an" denen ınsan kasabını. demiryollanna. denız taşıma-
cılığına yatırım yapmayan. ülkevi petrol tekellerinin. lastik. otomobil şir-
ketlerinın kasalarına peşkeş çeken Myasilerimizelbirliğiyle yarattılar. K.a-
rayollan kamvon anarşısıne teslım oldu. Kentlerarası yolculukla Rus rule-
ti oynamanın pek farkı kalmadı. "Haydi hayırlıölümler.'" demek gereki-
yoryolaçıkanlara. Bunlar \üzlerce. binlerce kezdile getirildi. Clkeyöne-
timinın şirketkâr'ı yerine halk >ararını kollayan birpolitikanın egemenli-
ğine geçme.sini. kamyonlardaki \üklerin tren katarlarına, deniz ulaşım
araçlarına aktarılnıasını. karayollarının adam edilmesini beklerken hep
ölecek miyiz' İstanbul-Ankara karayolun-
da. Asya'yla Avrupa >ı bırbirine bağlayan
ana damarda larterde) bir Bolu Dağı rampa-
M \ar ki ev lere şcnlik! İstanbul'a doğru iniş
\önünde hemen hergün adını adını yürüyor
araçlar. Fren cay ırtılanyİa santim santim inen
koca kamvonlar. arada sık»şan. sınirden vesı-
kıntıdan. kar>ı tırmdnma ^eridine
J
atlavarak
ölüme mevdan okuyan özel otolar. kornalar,
kütürlergırlagidişor. Yüzlerce kilometre yol gitnıck zorundasın ama ara-
banın hız gö>iergesi saatte 5 kilometre gidiyorsun diyor. Yaya hızı yani! O
lııza ulaşamayipdurduğun zamanlarda \ar!
Olayın en önenıli \e kör gözün görebileceği nedeni kamyonlann aşırı
yükleıımışolmaM. Ortalama her bir kamyonda en az beş ton fazla >ük \ar.
Kamyon denen makinenın fazla yüklenmesi en başta fren emnıyetinı or-
tadan kaldırır. Sırtındaki tonlarca fazla yükü bilen sürücü ecel terleri dö-
kerek çok ağır inmek zorunda olduğunu bilir. Azıcık hızlanıverse ya ön-
deki araca. yaçe\redeki biryapıya gıri\erecektir. Herke^ bilir hemen tüm
kamyonlann a^ırı yüklenmiş olduğunu da kimse umursamaz. "Kantar" de-
nen bir aygıt \ardır. Tartar. görürsün \e çıkarnıazsın yola tehlikeli yüklen-
miş aracı. Elektronik kantarla saniye süren bir işlemin yapılmasını sağla-
mak için düzenin deği^mesini beklemeye gerek yoktur! On binlerce trafik
polİM'mız sar. Karayollarının belirlı kent çıkışlannda, Bolu Dağı gibi özel
\erlerde kantar ışleyişıni sağlamak da çok zor bir olav değildir. Var olan
kantarlann hemen hepsi çürümeye terk edilmiştir bugün!
Yeter beyler! Çıkarın başınızı kumdan! Bırakın üç kuruşluk günlük çı-
karlarpe^inde koşmayı! Kapınızın önündeki çöple. apartmanınızdaki dü-
zensizlikle. semtinizdeki bakımsızlıkla, köyünüzdekı. kentinizdeki sorun-
larla mücadele etmev i beceremeyen insanlar olarak "Bozuk düzen" şarkı-
sının arkasına sığınmaya hakkınız yoktur! Bu ülkeyi insanca. özgürce. gö-
nül dokiMi gülebilen kardeşlerin ülkesi yapmanın yolu aynaya bakmaktan
geçer. Çevremiz için. \a>adığımız toplum için ne yapabiliyorsak beklen-
tilerimizi de onunla ölçebiliriz!
Bir şe\ leri düzelteceksek işe kendimizden başlamamız gerekü
Mavi Jeans, 19%/1997 sonbahar/kış
sezonunu görkemli bir koleksıyonla
açtı. Vazgeçemediğiniz Basic
jean'ler, koleksiyonun ağırlık
noktası. . . Sürpriz ürün, 7(jEM
Unisex Boots Pantolon ve vvestern
gömlekleri... Comfort Mavi serisi,
sporun dinamizmini; rengârenk
montlar, rüzgârlıklar ve svveat-
s h i r t ' l e r ise Mavi Yarış'ıj
heyecanını yaşatıyor. Kent ve"
doga, Mavi Haftasonu'nun giysileri ı
ile bütünleşıyor... Siz en iyisi, J
kışı nasıl geçireceğinize karar |
vermeden önce Mavi Jeans 1
mavı
TARTIŞMA
Ruhi Su Öldüğünde Neredeydiniz?
_ ^ _ ^ ^ ^ eğerli >es
1 ^ ^ ^ sanaiçısı.
1 M bestecı \e
• H şorunicu
• M Zeki Müren
M ^ geçen
giinlerde sahnede ba*la_\an
yaşamını \ıne sahnede
noktaladı. Rahmet dılerız.
Zeki Müren gerçekten sesi.
yorumu \e besteleri ıle
salıne müziğıne yeiıı bir
soluk getirdi. Üstelik.
halkına. sanatına saygılı bir
sanatçı olmanın çabasını
yaşamı bovunca sürdürdü.
Ancak öldüğü andan
mezarına konuluncaya
kadar: özellikleöze!
T\'"lerin abartılan. ola\a
bakışları \e sunuşlarj tam
birabartnıa \e halka \e
sanatçı\a saşgısızlığın çok
belirgin biryanMmasıydı.
Hele bir spikerin naklen
\ayında sö\ledıklerini
duyunca tüylerim diken
dıken oldu. \e\miş
efendım.
Zeki Müren bir devlet
sanatçı SIMTIIŞ.
törende ne de\ leti temsil
edenler. ne de siyasal
partileri temsil eden
kımsecıkler varmış! Bu
nedenle spıker "jazıklar
olsun" diyordu.
Bir şey daha\ar:
Helikopterden vayın
\apan birba\an da
kalabaiığın iki mihon
olduğundan söz
edıyordu. o\sa büyük tirajlı
gazetelerden biri
kalabaiığın vüz bın
dola) ında olduğunu
\azı\ordu
Özeîhkle özel T\'
sorumlulanna sormak
istediğim birkaç soru var:
Zeki Müren. gerçekten
kendısinı halka sevdirmış
bir sanatçı.
Bunu vıllardır vakından
gözliivoruz.
Pekı RuhiSukimdi? Ruhı
Su. üstelik Türk devletini
vönetenlerce pasaport
verilmedığı için ölüme
mahkûm edildığmde
nerelerdeNdiniz'1
Ünü
yurtdışında vaygınlaşmış.
saygı göımüş ,\ziz Nesin
öldüğünde (o da kendisini
halka sevdirmıs her
çelişik olayda 'tam Aziz
Olülerden Kurtuluş Umanlar
0 ktidara geldikten iki
~W" hafta sonra ilk iş
I olarak o güne dek
• Atatürk'ün buy ruğu
I ile Türkçe okunan
* ezanı Arapça'ya
çevirerek de\rimlere karşı
ilk adımı atan;
cumhurivetın tüm
birikimlerini ölçüsüzce
tüketerek iilke insanını
enflasyonîa tanıştıran.
ABD'nın çıkarları için
Meclis kararı olmadan
Kore Savaşı'na asker
göndere'rek yüzlerce
askenmizin ölmesine
neden olan. (burada şehit
sozcugunu
kullanamıvorum.
Bilindiği gibi yüksek bir
ülkü uğrunda savaşırken
ölen kimselere şehit denir.
Onlarorada yaşamlarını
yüce bir ülkü için degil.
ABD'nin çıkarları için
\erdiler. O yigitlerin
şehitlık şanına kavuşması
da engellenmiş oldu. Pisi
pisine öldüler.)
Bu sa\aşı izleven yıllarda
ülkeyı ABD
emperyalizminin kucağına
oturtup hemen hemen tüm
alanlarda ABD've bağımlı
kılarak ulusal ve ekonomik
bağımsızlığımıza büyük
bir darbe ındiren.
Petrol ve madenlerimızin
ABD sömürüsüne armağan
edilmesi yönünde yasalar
çıkartan.
Adından başka
demokratlıkla hiçbir ilgisı
olmavan Demokrat
Parti"nin genel başkanı
olarak demokrası ile
bağdaşmayan
uygulamaîarıyla yurtta
ihtilal ortamının
doğmasına neden olan
Nesin'lik'dedirten)
nerelerdevdiniz?
Dünya şiinnin en tepesine
oturmu}. v urtsever ve yurt
özlenıı ile gurbette ölmüş
kendi ^airimiz
Nâzım Hikmet için neler
\aptınız.' Mezannı
Türk ı> e'ye getirmeyen
dev let vönetıcilerini
kınadınız mı?
"Yazıklarolsun"
dedınız mı?
Örneklerı çoğaltma olası.
Ne ki olayın medya
açısından önemi büyük:
tekelle^me yolundaki
medyamızın bir tek amacı
var. Tiraj!
Cenaze töreninde ve
öncesinde özellikle özel
T\'"ler tiraj uğruna hem
böyle bir babayla hâlâ
gururduvuv/or musunuz'1
Menderesseverler'e küçük
bir sitem:
Siyasal suçlar sonucu
asılan siyasetçilerin.
yaptıkları kötülüklerin
unutulup asıldıkları
unııtulmamakta. ayrıca da
yok yere
kahramanlaştınlmaktadır.
Her demokrat insan gibi
ben de türlü nedenlerle
idama karşıyım.
Ancak sizlere sormak
isterinı: Ülkemize yukarıda
özetlemeye çalıştığım
rahmetli Zeki Müren'i
istismar ettiler utanmadan
hem de halkın doğru haber
alma hakkını insafsızca
çığnediler.
Yalan söyiediler. Ne diyordu
töreni naklen veren spiker?
"Hiçbir siyasal parti
temsilcisi yok törende.
Yazıklar olsun."
Bay spiker!
Siyasal parti temsılcilerine
değil. ama birölüyü iğrenç
amaçları için kullananlarla.
ülkenin onuru olmtış
gerçek sanatçıları
görmeyen kör gözlerin
sahiplerıne gerçekten
yazıklar oİMin.
^.. .. —,..
Gungor 1 urkeh
Antalya
kötülükleri yapan bir
adama "demokrasi şehidi"
denebilir mi?
Yaptığı kötülüklerin
sonucuna tüm ulus 46
yıldır katlandığı gibi
kendi çocukları da o
kötülüklerin cezasını türlü
biçimlerde çekmiş ve
çekmektedir...
Lütfen kurtuluşu gerçek
demokrasılerde arayalım.
Ölmüş >a da demirbaş
politikacılarda değil!...
Erol Soysever
Emekli Binbaşı
18EKİM1996CUMA
PENCERE
Bir Kitap...
Yıl 1919...
Ege'de bir kasaba. Düşman ordusu bekleniyor.
Türkler kurbanlık koyun gibi. Rumlar evlerinde mavi-
beyaz Yunan bayrağı dikiyorlar. 15 Mayıs'ta Yunan as-
keri Kordonboyu'na çıkmış. Körfez'deki ingiliz, Fran-
sız, Italyan, Amerikan harp gemileri. işgali destekliyor.
Yunanlılar, izmir'den Anadolu içine sarkıyorlar. Kom-
şu il ve ilçelerin işgal edildiği haberleri geliyor. Kimi ka-
saba ya da kaza. kurşun atmadan teslim oluyor. Ça-
resizlik burgu gibi yürekleri oyuyor. Ne yapmalı?.. In-
sanların gönlünde hüzün yaprak yaprak dökülüyor.
Yurtseverler toplanıyorlar. Içlerinde 'ya istiklal, ya
ölüm' diyenler var. Ama boyun eğmekten gayrı seçe-
nek bulunmadığını söyleyenler de var. On binlerce
Yunan askerıne karşı bir avuç ınsan ne yapabilir?.. De-
neyimlı olanlar 'makul' şeyler söylüyorlar. Teslim ol-
maktan başka çare yok. llçenin kaymakamı, istan-
bul'da padişaha, izmir'de valiye resmen bağlı. Bir çıl-
gınlık gibi görüyor direnmeyi. Birinci Dünya Sava-
şı'nda koskocaOsmanlı imparatorluğu yenilmiş. Şim-
di bu büyük kuvvete karşı bir avuç Odemişli mi karşı
koyacak?.. Yürekler ikircikli. Jandarma kumandanı
sonuna dek direnmeden yana. Gençler coşkulu. Hal-
kın arasına coşkuyla karamsarlığın, çaresizlikle öfke-
nin arasmda kolan vuranların gelgitli salıncakları ku-
rulmuş. Kasabanın Rumları kapalı kapıların ardında
'mutlu gün'ü iple çekiyorlar:
Bir gerilim filmınin senaryosunu yazıyor tarih...
15 Mayıs 1919'dan sonra yaşanan en uzun 15 gün,
yurtseverlerin bıçak sırtında soluklarını kestiği zaman
dilimidir.
Ne olduysa 16'ncı günde oldu.
•
Alev Coşkun'un "Kuvayı Milliye'nin Kuruluşu"
(Çağdaş Yayınları) adh araştırmasının üst başlıklan:
"En Uzun 15 Gün I Ödemiş Direnişi". Bu kitap Yu-
nan birlikleri izmir'de Kordonboyu'na çıktıktan sonra
yaşanan yoğun sürecin kısa tarihidir. Kuvayı Milli-
ye'nin sancılı doğum günlerini gün gün anlatıyor: ama,
bu anlatım Ödemiş'le sınırlı değildir. Çünkü Ödemiş,
Ege'dedir; Ege, Anadolu'dadır; Anadolu, Osmanlı İm-
paratorluğu kapsamındadır; Osmanlı İmparatorluğu,
izmir'i işgal eden emperyalist gücün coğrafyasında
yenilgiye uğramış bir batıktır. Eğer bütün olaylar o gü-
nün dünyasında evrensel enlem ve boylamlanna otur-
tulmazsa, ufuksuzlaşır. Alev Coşkun, bu ufku da de-
ğerlendiren bir çalışmanın gerçekçi yöntemiyle, "İlk
Kurşun repes/"nde Kuvayı Milliye'nin Yunan askeriy-
le ilk kez nasıl göğüs göğüse çatıştığını anlatıyor; iş-
gal ordusuna halk direnışinin ilk sayfasıdır bu, bir dö-
nüm noktasıdır.
Çünkü "halkın düşman işgali karşısında etkisiz ve
eylemsiz durumu 29-31 Mayıs 1919'da Ödemiş'te
değışti."
•
Alev Coşkun'un kitabında tarihsel gerçekler say-
dam ve duru bir Türkçeyle sergileniyor, belgeleniyor,
dile getiriliyor. Kitabın sayfalarına yer yer serpilmiş şi-
irler. büyük ozanlarımızın ürünleridir; çünkü nerede
tarihsel bir destan varsa, orada şair de vardır, şiir işin
içine karışır.
Homeros'un Troya Savaşı'nda boyatması birrast-
lantı değil... Ancak kitaptaki şiirler bir destanın dize-
lerı olsabile yaşananlar yüzde yüz gerçeğfn takendf-'
sıdir; Ödemiş'teki yerel direniş kıvılcımı, daha sonra
Anadolu'dakı ateşi körükleyip yalazlandıracaktır.
Kitabın yazarı. yapıtını hazırlamak için ilginç bir za-
manı seçmiş; Türkiye'de bugün 'Yeni Mandacı'\ann
sesleri öuyuluyor, ülkenin parçalanmasından söz açı-
lıyor, Sevr yandaşları Lozan'a karşı çıkıyor, Kuvayı Mil-
liye ruhu ile alay edilmeye çalışılıyor.
Sanırım önümüzdeki günlerde 'Kurtuluş' tarihimi-
ze her zamankinden daha çok başvurmak zorunda
kalacağız.
Alev Coşkun'un siyasal yaşamda uzun bir geçmişi
ve onurlu savaşımı var: ama, kişiliği edebiyat ve bili-
me aşılanmıştır; bunların üstüne Ödemiş sevgisini de
eklerseniz yazdığı kitabın anlamı özel açıdan da de-
ğerlenebilir.
Evet, bu kitapta Ödemiş toprağının nabzı vuruyor.
tÇEKS.S.İSTASBVL ÇAĞDAŞEĞİTİM
KOOPEK4TİFİ
CUMHURİYETE ÇAĞRI
Istanbul Cumhuriyet Okurlan'nın içınden doğan. laik.
çağdaş ve demokratik eğıtimı amaçlayan İÇEK.
29.10.19^6 Salı akşamı cumhunyetımızın 73. kuruluş
vıldönümüyle biriikte kendı kuruluşunu yemek ve söyleşi
ile kutluvor. Aynı özü paylaştıgımıza inandığımız sızleri
de aramızda görmekten onurduyanz.
Saygıiarımızla.
İÇEK YÖNETİM KURULU
Onur konuâumuz . İlhan Selçuk
Ver : Baltalımanı GR.AND
Saaî • 20M-24M
Ücret : 1.500.000 TL
Bılgı ıçın : Bostancı 4450258. Ümranıye 3440680,
Kadıköv 3364247. Üsküdar 3346722.
Beyoslu 2938İ37. Sultanahmet5l6l830.
Bakırköv5"l2P0
Özel Öğretim Kurumlan Genel
Müdürlüğü'nün 10.10.1996 gün
ve 42.5/1J909 sayılı emirleri ile
Özel Baykuş
Bale Kursu Kurumu'na
kurum açma ve
öğretime başlama izni verilmiştir.
Öğrenci ücreti KDV dahil 4.5O0.0O0 TL'dır.
Fazılpaşa Sk. No: 18/1 Bakırköy IİSTANBUL
Tel.:542 2898
PANEL
ULUSAL BIRLIK ve GUNEYDOGU
19 EKİM Cumartesi Saat: 13.30
Mecidiyeköy Kultür Merkezı Konferans Salonu
Yöneten
Doç. Dr. Cem ILNEM (ADD Ist Mrkz. Şb. Sekreteri)
Konuşmacılar
Erol TOY (Yazar)
Tayfun TALIPOĞLU (Gazeteci)
Kenan KALYON (ÖDP)
Arslan KILIÇ (İP)
Bılge BILGIÇ (ADD Ist Mrkz. Şb. Başkanı)
Dtlzenleyen
ADD Istanbul Merkez Şubesı Tel - Faks 0 212. 272 6218