Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 EKİM1996CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Yazmak ve Yaşlılık
MELİH CE\T>ET ANDAY
G
azetemızde okudum:
"Ağ-, "Tek Boynuzlu
At". "MeleklerinZama-
nı". "İtahan KızT. "Ke-
sik Bir Baş". "Çan".
"Kumdan Kale" adlı ki-
taılan\ labizdedetanınan ünlü yazarlris
Murdoch son zamanlarda yazamamak-
taı sıkıntı çekiyormuş. Eşi diyorki. "Da-
hi önce de böyle olmuştun. Çiinkü sende
öteki yazarlara benzemeyen bir şey var,
masa başına oturup saatlerce başını kal-
di-manıak yerine canın çektiğinde yazı-
yorsun.*™
Bir şairin bır yazann çalışma yaşamı
içınde bu gıbı oîaylar olağan sayılmali-
dır. öyle de sayılır; ama gene de şaşırtı-
c ıdır. Ö şai r. o y azar" Birdenbire bana ne
oldu?" dıye dü^ünür. "yaratıcılığımın
ka> nağı mı kurudu?"
Ve en önemlı soru geliverir arkasın-
dai:
•\aratıcılığımın kayvıağını besleven
ne> di?~
Nobel ödüllüOctavioPaz."Şürherza-
nun\azılmaz"demı:jtı. Demek eşrefsa-
ati var.
Nedir o?
Bu sorunun yanıtı olarak ilk akla ge-
len esindir.
Bana sorarsanız. şairi yazan yaratıcı
çalışmaya götüren esin değildir: tersine.
yaratıcı çalışma esini getirir. bir konu
üzerinde yoğunlaşmanın ürünüdür o.
Öyleyse edebiyatta. sanatta tembelli-
ğe hie yer yoktur.
Vardır. ben bu alandaki tembellikleri-
me •'kartoplama" derim. Hani biraz son-
ra yağışı getirecekolan yalancı güzel ha-
va. Belki de yaratıcılık süreci aralıksız-
dır.
Ama yorulmak yok mu. tükenmek yok
mu?IrisMurdoch'unbaşınagelen nedir'1
Şuracıkta söyleyiverey im: yaşlanmış
şairlere. yazarlara. sanatçılara. sanatın
gençlik hevesi olmadığını kanıtlamalan
bakımından biiyük bir saygı duyarım.
Bunun başka bir anlatımı da şudur: Ya-
ratıcı için yaşlanma söz konusu olamaz.
Tam tersine, yıllar geçtikte akıl ve zekâ
ölümsüzlüğün diriliğine yaklaşır.
Ama beden bu sürece e^lik edemiyor-
Başka örneklere de bakahm:
Somerset Maugham (1874-1965). ölü-
mün yaklaştığını duyumsamış olacak kı
yaşlılığında yazmayı bıraktı, "Dünyayı
dolaşacağım" dedi, dolaştı da. Burada
konumuz bambaşka bir duruma giriyor:
Yazmak. yaratıcıyı yaşamaktan mı alı-
koyuyor yoksa'1
Sanat bir özven midir'1
Böyle ise, yaratıcı niçin katlanıyor öz-
veriye?
"Olümsüzlüğe kaMjşmak için" diyebi-
linz. ama buradaki 'ölümsüz1
'lüğün uy-
durma bir şey olduğunu en iyi o bilmek-
tedir. Aynca yaratma bilinci. yaşamın en
yoğun \e en sıcak aşamasıdır; böyle ol-
duğu için de ölümsüzlükten üstündür.
Aynca ölümsüzlüğü tanıyan hiçbir yara-
tıcı yoktur; geleceğin ne getıreceğini bi-
lemeyiz. Demek yaratıcı hiç de özveride
bulunmuyor. seçtiğibiryaşamyolunuiz-
liyor.
Ancak tannlıktan bıkmak diye ya da
padişahların. kıralların 'tebdil gezme'le-
rine benzer bir sıradan olma gerekseme-
si de v ardır ki. y aratıcı sık sık bu yola baş-
vurur Belki de bır sav unrrta içcüdüsüdür
bu.
Yaratıcılık kolay taşınır şey değildir.
34 oyun bırakmış olan (yazarlık yılla-
rına vurursak yılda 2 oyun eder) Shakes-
peare'in son on yıl hiçbir şey yazmama-
sı düşündürücüdür. nitekim bütün araş-
tıncılar bu konu üzerinde önemle dur-
muşlardır.
Dahası. o oyunları Shakespeare'in
yazmadığı kanısında olanlar. son on yı-
lın boşluğunu, kendi savlannın kanıtı di-
ye göstermişlerdir.
Ben hiçbirzaman bu savayakın olma-
mışımdır: çünkü bu büyük yaratıcının
oyunlanna bilebildiğimizce tarih sırası-
na göre baktığımızda bir 'gelişme'nin
yadsınamaz olduğunu görürüz. Başkala-
n, böyle bir gelişme sürecini oluştura-
mazdı.
Son on yılında ne yaptı Shakespeare,
neden hiçyazmadı?
(Telefon çaldı. Adam Yayıncılık sahi-
bi editörüm. şair İnci Asena ile. yeniden
basılmış olan kitaplarımdan konuştuk.
Beyoğlu'ndaki yeni yerlerine gelmişler.
Kutladım.
Bu arada dostum Memet Fuat'ı sor-
dum. oradaymış. İnci Hanım telefonla
baeladı.
- Cumhunyet yazılarına başlıyorum.
dedim. Shakespeare'in son on yılında ne-
den hiç vazmadığı konusuna geldi da-
yandı yazı. Bildiğiniz bir dedikodu var
mı?
Memet Fuat.
- Ben Shakespeare'in yaşam öyküsü-
nü bır türlü öğrenememişimdir. di\ e kes-
ti attı.
Demek hayalimizi çalıştıracağız bu
konuda.)
Yaşlanmanın rahatsızlıkları erincini
bozmaya başlamıştı büyük yazann: yeni
bir sone yazmaga kalksa ikı dizeden öte-
ye gidemıyordu: yeni bır oyun tasarısmı
ıse boyuna ıleri atıyordu; sevdiğı içkiyi
süreklileştirmişti: yaşamanın en safan-
lamı ile yaşıyordu. yalnızca yazmakla
yazmamak değil, yaşamakla \ aşamamak
da özdeşleşmişti artık onun için. bütün
sesler. bütün renkler. bütün biçimleronu
şaşkınlık içinde bırakıyordu artık: yaz-
mak önemlı değildi. ama yaşamak da
önemli değildi. \arlığının bilincini de-
netliyordu sürekli. oyunlannın kahra-
manlanndan bin olmuştu sanki... Ölüm-
süzlüğü hiç düşünmüyordu. ölme korku-
su da kalmamıştı..
ARADA BIR
Prof. Dr. TÜRKAKAYA AT.4ÖV
Cemal Hakkı Selek'in
Aydın Yaşamı
Geçen hafta yaşama gözlerini kapayan Cemal
Hakkı Selek'in eskilerın deyimiyle, "namus-ı mü-
cessem "liğinde herkes birleşir. Cumhuriyetin ilk
kuruluş yıllarında ileri bir hukuk toplumu olma uğ-
raşına üst düzeyde verdiği destek, dikkatli yayım-
cılığını hem üniversıte gençliğine hem de halka yö-
nel k bilimsel yapıtlarını hizmetine sunması ve hu-
kuk eğıtimiyle medenı cesaretini. toplumun emek-
çi kesimine adayışı bende (aynı zamanda eşimin
babasıolan)bukişinin neredeysebiryüzyıllık(asır-
lık) ömrünün (1902-96) ender görülen bir aydın ya-
şamı olduğunu söyleme gereksinimini doğuruyor.
Namusun bu gücünü Shakespeare'in, Jül Se-
zar'ında sanınm dördüncü perdede "Namusun ka-
zandırdığıyla öylesine silahlıyım ki tehditler başı
boş ruzgâr gibi bana dokunmadan geçip gidiyor"
sözcükterıyle iyı anlatıyor.
Ankara Hukuk (1928) ve Cenevre Hukuk (1934)
fakülteleri mezunuydu. isviçre'ye gitmeden önce
Bozkurt- Lotus davasının başarılı hukukçusu, za-
manın Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt'un
özel kalem müdürüyken Bozkurt evlenme cüzda-
nına yazdığı notta onu "Kanun-u Medeni'nin ya-
radılışmda bana sabahlara kadar bugünkü saba-
hı görmek için yardım eden ve yanımdan ayrılma-
yan genç mesai arkadaşım" diye tanımlamıştı.
Isvıçre'den dönüşünde daha çok yayıncı olarak
çalıştı. Ama yayın çizgisi çok belliydi. 1940'ta baş-
lattığı "Fen ve Teknik" dergisi altı yıl sonra "Bilgi
Dünyası" ve dokuz yıl sonra da "Köylünün Kılavu-
zu" oldu. Bu dergilerin çoğu Cumhunyet gazete-
sininmatbaasındabasılmıştı. 1946'dafürkEditör-
ler Derneği'ni kurmuş. üç yıl başkanlığını yapmış-
tı. Üniversıte Kitabevi sahibiydi ve bu bağlamda
yüksek öğretim gençliği için yüz kadar bilim kitabı
yayımlandı. Tek roman Balzac'ın "Altın Gözlü Kız"
adlı yazınsal yapıtıydı.
Aynca Bilgi Dünyası "halk kitaplan" dizisinin fi-
zik, kimya, matematik, gökbilim, tıp. hayvanlar ve
bitkıler dünyasına ilişkin çeviri kitapçıklar sunmuş-
tu. Günün kitap tanıtıcılarından Şevket Rado,
"Atomlarve Yıldızlar", "ArılarınHayatı"ve "Kadın-
ların Hijyeni" gibi halka yönelik bilim kitaplarına
bakarak bunların büyük bir boşluk doldurduğunu
vurguluyordu. Cemal Hakkı Selek, üniversite öğ-
retim üyelerinden bir kurulu da bu amaçla oluştur-
muş, çevrilecek yapıtları onlarla birlikte saptıyor-
du. "Türkiye'nin 'amber'e değil, arıcılığa ihtiyacı
var" diyerek o addaki romanı basmayı reddetmiş-
ti. 1945'te başlattığı
u
Ayın Bibliyografyası,"okuma-
ya alışanları yeni yayınlardan haberdar etme ama-
cını güdüyordu. Aileden kalan toprakları satıp o
heyecanlı savaş yıllarında "Hakikat" gazetesinı ya-
yımlamıştı. Sahibı olduğu bu gazetenin genç yazı
işleri müdürü ise sonraları "Milliyef'i kuracak olan
Ali Naci Karacan'dı.
27 Mayıs'tan sonra Türkiye Işçi Partisi'nin çok
sancılı kuruluş yıllarında Bursa'da kalabalık bir grup
bu partinin üyelerine sokak ortasında saldırdığın-
da. Cemal Hakkı Bey. ancak "Babanız yaşındaki
birine el kaldırmaya utanmıyor musunuz" diyebil-
miş, kendini hemen kaybetmişti. Bu sözü bugün
de torunu yaşındakilere ibret olsun. Kanlı gömleği
evinde hâlâ olduğu gibi duruyor. Bu provanın baş-
ka bir oyununa ben Kayserf de TOS yöneticisiyken
tanık olmuştum, daha kanlısı da Sıvas'ta gerçek-
leştirildi.
Izmir milletvekili olduğu sırada. TİP Genel Sek-
reteri ve aynı partinin TBMM'de grup başkan yar-
dımcısıydı. Birçok yönden cesaret sahibiydi. Çok
güç koşullarda TİP gibi bir kuruluşu omuzlayanlar-
dan oluşunun yanıbaşında. mahkemede gelişigü-
zel hareket eden yargıca. "Muhakemenin ciddiye-
tini bozuyorsunuz" diye ihtar edişini anımsıyorum.
En sert düşünceleri sükûnetle söylemesiyle de ün-
lüdür. "Sosyal Adalet" dergisini Ankara'da, Prof.
Sadun Aren'ın başkanlığında beş kişi çıkardığımız
sırada, yayının TİP adına sahibi oydu.
Yahya Kemal ve Ibrahim Çallı'dan bu yana ül-
kemizdeki birkaç kuşak aydın. yakın dostu oldu.
Bırkaç gün öncesine değin. Ilin ve SegaPın "Insan
Nasıl insan Oldu" başlıklı kitaplarını okuyordu.
Uzun oluşundan daha önemli olan aydın yaşamı,
sayfa 112'de noktalandı.
Basın Acıklaması
TÜSIAD'IN GİRİŞİMLERİ ye
HENRYKISSINGERİN İÇ YÜZÜ
Konu^macı:
Talat Turhan
(Ara^tırmacı Yazar)
BASIN MÜZESİ B. Konferans SaJonu Türbe Yanı Cağaloğiu - tST.
12 Ekim 1996 Cumartesi, 14.00 (0212) 511 08 29
TARTIŞMA
Medyanın Çıkarcı Yaklaşımı...
E
lımızde kapsamlı
ıstatıstıksel sonuçlar
olmamasma karşın
sıgara. alkol \e
uyuşturucu madde
borunlannııı toplum
sağlığım tehdıt eden bovutlara
ulaştığı hemen her kesimde kabul
edılmektedir. Gerek polıs kavıtlan.
gerekse psikıvatn klınıklennın
belgelıklen (arşı\lerı) sıgara. alkol
ve uyuşturucu kuilammımn gençler
arasında hızla vayıldığını ve bu
maddelere başiangıç yaşının çok
erken >aşlara ındığını
göstermektedır. Toplumun bazı
kesımiennde daha masum bır
alışkanlık olduğu \arsayılan sigara
alışkanlığı ise çok tehhkeli bır
bıçımde va\gınlaşmaktadır.
Okullann açılmasıyla. neredeyse
tüm televızyon kanallarının ana
haber bültenlennde. haber
prosramlarında ve birçok gazetede
aileler ve gençler alkol \e
uyuşturucu madde tuzağına
düşmemeleri konusunda uyarıldı.
Hatta kendı vaptığı programın
"fişşşek" gibi olduğunu kendisı sık
sık tekrarlayan bir televizyon
muhabiri. biraz daha ıleri giderek
ülkemızdekı en büyük bağımlılık
tedavısi kliniğinin başhekimmı
gatlete düşmekle suçladığı
"fe*kaladeyararlı" bir program
>aptı. Toplumun bağımlılık yapıcı
maddelerden korunması gıbı son
derece önemlı bir konuya değinen
program yapımcısı. programa. ciddı
bırbıçimde hazırlanmak \enne
kulaktan dolma bılgılerle çıkma\ ı
tercih etmişti. Bu programcı ve
onun gıbı toplumun geniş
kesimferine ulaşma olanağı bulunan
medva çalışanlannı. gençlerımızı
sıgara. alkol ve uyuşturucu
maddelerden korumak ıçın çaba
göstermek istıyorlarsa. "bilgi sahibi
olmadan fikir sahibi olmak"yenne
bırkaç noktaya dıkkat etnıeve
çağırıyorum:
Kendı programlannızda \e bağlı
bulunduğunuz yayın kurumlarının
programlannda eğıtım. kültür ve
spor programlarına ayrılan sürenın
arttınlmasını sahıp. düzenli olarak
spor \apan. hobılerıyle uğraşan \e
gelecekten umudu olan gençlerın
yaşamın güzellıklerınden \üz
çev irıp UN uşturucu maddeîere
sığınması pek olası değildir.
Çalıştığmız medya kuruluşlarının
yayınlannı ıncelersenız ıçensınde
kıtap, satranç. müzık. spor. tartışma
köşelerınin yer aldığı gençlere
vönelik ne kadar az program
olduğunu göreceksıniz. Sporun
sadece futbol fanatızmı olmadığını
\e başka spor dallannın da
bulunduğunu. futbolcunun özel
hayatında kımlerle kaçamak
yaptığının saatlerce yayımlanması
venne amatör sporu özendırmek
gerektığinı lütfen unutmavınız.
Med>a. ratingkaygısıyla
vazgeçemedığı bu uyuşturucu
programlan vasımlamakla rahatsız
olan vıcdanını okullann açıldığı
günlerde gençlere ve ailelere "aman
dikkat" diyerek rahatlatmak gibi
kolav bır \ol seçmiştır. Medya.
gençlenn zararlı alışkanlıklardan
korunması konusunda gerçekten
ısteklışse, öncelikle çocuk ve
gençlerın ızledığı saatlerdekı
programların bir kısmını uzmanlara
danışarak hazırlamaltdır
Dr. Evüp Sabri Ercan
Ege Ünıversitesi Tıp Fakültesı
Çocuk \e Ereen Ruh Saâlıöı Bilim
Dalı
r I
toplumunun
gözii
kulağı
sesi...
Bulgaristan'da AJevilik
Sorunlan ve arayışlanyla Atevi Gençliği
Eyüpte bir Bektaşi Dergahı
500 yıllık ıçık yuvası; Şahkulu
Adalarda Cem
Cem Vakfı'nda tarihi toplantı
Tükenmeden alın
Abone: (0.212) 232 77 55, 232 72 53
ACI KAYBIMIZ
Müteveffa Fatma, Hüseyin Gültekin'in oğullan,
E\rensel Sanatlar Müzik
Merkezi'nin sevgili babası,
Em. Kd. Albay
GULTEKEVi
kaybettik. Acımız sonsuzdur. Cenazesi
l I.IO. 1996 Cuma giinü Fatih Camii'nde
kılınacak öğle namazını müteakip Üsküdar
Bülbülderesi Mezarlığı'nda defnedilecektir.
Tanrıdan rahmet dileriz.
Eşi: Halide Gültekin,
Oğullan: Bora. Alev, Tayfun Gültekin,
Evrensel Sanatlar Müzik Merkezi
Öğrencileri
HAYDARPAŞA
GlRİŞGÜMRÜK
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
Gumrü|umüzce 'ı'üksel
KahveTıc. ve San. A.Ş. adı-
na tescıllı 69493 sayılı
10 II. 1993 tanhli girij be-
yannamesinden kaynakla-
nan toplam 45.423.000.- TL
gelir eksiğı ile ılgılı olarak
mükellefine yapılan tebli-
gatlanmız. adre> yetersızli-
*ı nedenıv le iade edildığın-
den ve teblıgata sanh başka-
ca adres bulunamadığından
teblıgat yenne kaım olmak
üzere 7201 sayılı kanunun
28. ve 29. maddeleri gere-
gince ılanen teblığ olunur.
Mehmet M. YILMAZER
Gütnrük Md. N rd.
Ba.sın 11056(1
HAYDARPAŞA GtRİŞ
GÜN1RLK
MÜDLRLÜĞÜ'NDEN
Gümrüğümüzee Elsan
Elektronık Ürünlen San.
ve Tic. Ltd. Şti. adına tes-
cillı 16016 sayılı
18.3.1993 tarıhlıgiriş'be-
yannamesinden İcavnak-
İanan toplam
14.727.000.-TLgehrek-
siği ile ilgili olarak mü-
kellefine yapılan teblıgat-
lanmız adres yetersizliğı
nedeniyle iade edildiğın-
den v e tebligata sanh baş-
kaca adres bulunmadığın-
dan gümrük 738 örnek
yerine kaım olmak üzere
7201 sayılı kanunun 28.
v e 29. maddeleri gereğın-
ce ilanen tebliğ olunur. -
8.268.000.- TL gelır
eksiği
6.459.000.- TL TK-
Mehmet M. YILMAZER
Gümrük Md. Yrd.
Basın: 110559
TURSAK
SİNEMA KURSLARI
l.Km (Hafta Som)
12 Ekim 28 Arolık 1996 (Cumanesı gutılen Sact 14 00 18 00)
2. Kurs (Hafta Ici)
14 Ekim - 8 Kosım 1996 {Pazortesı Corsombo, Curao Soat 14.00 -18.00)
• Dvıya SineıiM Tarihne Genel fiakış • Türk Sinema Tgrihiıe
Geıel Bakış • Sinema Kuramlan • Senaryo Yazım Tekniği
• Smema Kamcfoları • ObjeklH Öıellikleri ve Kadroj • Video
Kamcralan • Sinemodo Sonat Ybnetimi • Aydınlatma Tekniği ve
IşA BSgisi • Çekim Plonlan ve Kamera Hareketleri • Sinemado
Oyuncuiuk • Sinemodo Kurgv ilkeleri • Sinemodo Seslendirrae
İlkeleri • Sinema Filminde Kurgu Tekniği (Stüdyo Ziyoreli)
• Video Hkmdc Knrgu Tekniği (Stiidyo Syareti) • Fln YönerimMn
Ten*l ilkeleri • Bir füm* Yapw S«f«d • fSa Çiıimkmni
Aynca: AMTRAKT dergisine bir yri üaetsiz ofaoneA
rirsak Sinemo Ubgı %30 in<ürimİ
fÜRSAK VAKFI
GozetKi Etol Oemek Sok. No:l 1/2 Beyoğlu İSTANBUL
Tel <0 212) 251 67 70 244 52 51
İ.O. kimliğimı
kaybettım.
Hükümsüzdür.
ZEYXEPAR.4YICI
TEŞEKKUR
Canımız annemız. M R.\N ÖZLtK'un
geçırmı> olduğu eıddı amelivatını ger^ekleşiıren
Prof. Dr. ERGİN BENGİSU,
Jin. Opr. Dr. AYŞEN BENGİSL,
Dr. FERR\T ZEKİBAHŞ
\e
Narkozcular.
Dr. A\X.\ AKMAN.
Dr. BtNM'R BAŞLI
ile
Amelıvat Hemşıre&ı MANİJE NEJAD, Vatan Hastanesı ebelen
AFİFE CERİT. A.NTİKA LKSAŞ. SİBEL OEMİRBAŞ \e tum
ha-»ıane personelme
A\nca bu stkıniılı anımızda annemı/ı ve bızlen ara\ıp. rahailatan lum
akraba. dost \e >akınIanmLza candan teşekkurlerımızı bır borç bîlınz
ÇOCUKLARI
t.Ü. Iktisat Fakültesi 4.
sınıf kimliğımi
kaybettim.
Hükümsüzdür.
SCHEYLA L'ÇU\
TEŞEKKUR
Babamız,
Sevgili aile büyüğümüz
HAYDAR
BEHRAMOCLU'nun
vefatında, son yolculuğa uğurlanışında
bizleri yalnız bırakmayan, başsağlığı
dilekleriyle acımızı paylaşan
dostlarımıza, meslektaşlarımıza ilerici
kurum ve kuruluşların değerli üye ve
yöneticilerine en içten saygı, teşekkür
ve minnet
duygularımızı bildiririz.
EŞİ, OĞULLARI, GELİNLERİ,
TORUNLARI
Babam Muharrem
Olcay"aaıt 1922 tarıh.
2692 sicıl numaralı
Istıklal Madalyası
beratını kaybettım.
Duyurulur.
ERSİR.4LOLC.4Y
DÜZELTME
9 EKİM 19% Çarşamba aünkü uazetemızde >avımlanan SODA
SANAYİ A S YÖNETİM KURL'Lb BAŞ1CANLIĞI tarafmdan ve-
rilen ılanda.
••SER\!AYE'ı
r
EMŞEKİL\|ddde6"l>o!ümününsonparagrafın-
dabelınılen• Bukezarttınlan 1.886.000.000 000 -(Bırtrılvonsekız-
yuzseksen altı mılyar) Türk Lırası yanlış dızılmı^ olup. doğrusu: "Bu
kez arttınlan 1 866.000 000 000.- (Bırtrılyon sekızyüzaltmışaltımıl-
\ar) Türk Lırası olacaktır. Duzeltınz.
Beyoğlu'nda
restore edilmiş
satılık daire.
245 06 49
I.Ü.CTFkimliğimi
kavbettim.
Hükümsüzdür.
AYŞE ASL1ŞAHİS
* Sel Yayınoılık
Çetin Yiğenoğlu
SON MEYHANECİ
'Son Meyhaneci' de
Çukurova'nın sıcak
renkleriyle
tanışacaksınız.
Krtaptaki 'Kartal
Yavrusu' adlı öykü
1995 Haldun Taner
öykü ödülü
ikinciliğine değer
görüldü.'
PENCERE
llkel Diinya Üzerinde Din...
Batı dünyasıyla Islam arasında gittikçe derinleşen
bir "uygarlık savaşı" mı var?..
Haçlı Seferleri'nden bu yana. iki dinsel dünyanın
pek banşık olmadığı biliniyor. Türkler'in dışında bü-
tün islam ümmeti, vaktiyle Hıristiyanların sömürge-
leştirdiği toplumlardan oluşur. Uzak Asya'dan Afri-
ka'nın Batı ucuna değin uçsuz bucaksız bir coğrat1
yanın tüm yeraltı ve yerüstü kaynaklarını sömüreh
Hıristiyanlar, kapitalizmın sanayi uygarlığına ulaştı-
lar.
Ne varki bu işi özellikle "islama düşmanlık olsun"
diye yapmadılar. >
Yeryüzünde hiçbir ırk, soy. ulus. halk. din, kapk
talizmin sömürüsünden kurtulamadı; emperyalız.-
min buyurganlığına başkaldıramadı.
Eskimo. Kızılderili. karaderili. Müslüman, HindıJ,
Budist yeryüzünde kim varsa, Batılı 'nın üstünlüğü-
ne karşı direnemedi; kapitalizmın evrenselliği. 21 "ir>-
ci yüzyıla girerken. 'Yeni Dünya Düzeni' adı altında
yeryuvarlağının tüm enlem ve boylamlarında tek ya-
şama bıçımi olarak dayatılıyor. ;
Bu durumda temel çelişkiyi islam ile Hıristiyanlık
arasında aramak yanıltıcı olur.
• :
Peki, bu dünyada Türkler'in durumu ne?.. '
Çok ilginç... ;
farih sahnesine geç çıkıyor Türkler. isa'dan üç
yüzyıl önce Orta Asya'da boy gösteriyorlar. Üstelik
bu tarihte göçebedirler. Oysa tarım, isa'dan 8-9 bın
yıl önce başlamış, toplumlar yerleşik düzene geç>-
mek olanaklarına kavuşmuşlar. Isa'dan önce 6250
yılında Anadolu'da ilk kent kuruluyor. Türkler tarıh
sahnesine çıktıktan 1000 yılı aşkın bir süre sonra isr
lamlaşmaya başlıyorlar. 1071 'de Malazgirt savaşıy,-
la Anadolu'ya göç başlıyor. Ancak Türkler'in ilginç
yetıleri var. Bu nitelıkleri olmasaydı, Anadolu ve Ru-
meli'dekı Hıristiyan halklan nasıl egemenlıkleri altt-
na alıp Viyana'ya dek Avrupa'yı yüzlerce yıl yöne^-
tebilirlerdi?.. Osmanlı imparatorluğu'nun yalnız kı-
lıç zoruyla yürüdüğünü söylemek yanılgıdır; her as-
keri gücün arkasında incelenmesi gereken gerçek.-
ler yatar.
•
Türkler 1453'te Istanbul'u fethettiler.
Tarihçilere göre isa'dan sonra 476 ile 1453 arasr,
'Ortaçağ'dır. 1453 ile 1789 arası 'Ven/ça^'diyeadr
landırılıyor. Çünkü fetihle birlikte Avrupa'ya kaçao
Bizanslı sanatçılar ve bilim adamları Rönesans'ın iti-
ci gücünü Batı'da oluşturdular. 'Yenıçağ'da Röne
1
-
sans'la birlikte 'Reform' ve 'Aydınlanma Devnmii
Batı uygarlığını yarattı.
Ne var ki Avrupa 1453'ten beri istanbul'u unuta-
madı. Yunanistan için Kostantinopl 'Megalı /dea'nıriı
gereğidir. Birincı Dünya Savaşı'ndan sonra Batı, fır-
satı yakalamıştı. Osmanlı Imparatorluğu'nun islam
coğrafyasındakı tüm 'mülk'ünü paylaşırken. Türk-
leri Avrupa'dan kovacak, Istanbul'u Müslümanların
buyruğundan kurtaracaktı.
Avrupa. istanbul'u 16 Mart 1920'de ışgal etti.
6 Ekim 1923'te istanbul kurtarıldı.
istanbul'un ışgal altında kaldığı yaklaşık 3 yıl, han-
gi iki çağın arasındaki parantezdır?..
•
Istanbul Türkler'in eline düştü diye 'Yeniçağ' açı-
lıyorsa, üzerinde düşünmek gerekir: Atatürk'ün Is-
tanbul'u 1923'te yeniden Hıristiyanların elinden kur-
tarması da yeni bır çağın başlangıcı mıydı?..
Bu soruya yanıt ararken güncel bir olayı da yaşı-
yoruz. Ortadoğu'da dinleı;açısjndan iki büyük kut-
- sal kent var:
Biri istanbul...
Öteki Kudüs!..
Dünya Kudüs'teki Mescid-i Aksa'nın altına tünel
kazılıyor diye hop oturup hop kalkıyor...
Insanlık ılkei mi ilkel...
TEŞEKKÜR
DİSK / Deri-İş Sendikamızın
merhum Genel Başkanı
KENAN BUDAK'ın babası,
ailemizin büyüğü
AHMET
BUDAK'm
vefatı nedeniyle cenazesine
katılarak; telgraf, faks ve
çiçek göndererek
acımızı paylaşan tüm
dostlarımıza en içten
duygularımızla
teşekkür ederiz.
Ailesi adına
RIDVAN BUDAK
DİSK Genel Başkanı
VEFAT
Eski İstanbul \e Beykoz Belediye Meclis üyesi
sevgili
HALİT YEŞİLBAŞ'ımızı
kaybettik.
Ba^ımız sağolsun.
Cenazesi bugün öğle namazını müteakip
Paşabahçe Camii'nden kaldmlacaknr.
CHP BE\TCOZ İLÇE MECLİSİ
•Sel Yayıncıhk Babıalı Cad.20/1 Cağaloğlu-
İSTANBUL Tel-Fax: (0 212) 5111005
İTÜ kimliğimı yitirdim. Geçersizdir.
İRFASSOSAL