Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAVFA CUMHURİYET 10 EKİM 1996 PERŞEMBE
14 KULTUR
Kutsanmış deniz kabuklarıyla Steve Turre & Sanctified Shells ve 'fake-jazz'ın yaratıcısı John Lurie & The Lounge Lizards
4
Kafa safarisi' ve harnıan ustası
CEMVEGLL
Akbank 0 Lluslararasi Caz Festıvalı
bu akşam Cemal Reşit Rey Konser Sa-
lonu ndakı Steve Turre & Sanctified
Shells ve John Lurie & The Lounge Li-
zards konserlen ıle devam edıyor
Steve Turre. kuîsanmış cienız kabuk-
ları ıle muzıklennın sovağacındakı uç
kulturu bıraraya getmyor Afro-Amen-
kan Latın ve geleneksel Afrıka Bu uç
kulturun kanşımında duyduğu sesı
ozumseverek kok muzığıne yenı bır bı-
çım getırıvor Nefeslılenn yenne denız
kabukları kullanarak zamanı \enıden
ele alıyor \e zanıanın bır butun olduğu-
nu bu \uzden de ;.eMn de parçalara bo-
lutıerek du^unulemeyeeeğını vurgulu-
yor
Gerçı pek çok cazse\er Ste\ e Turre"y ı
Saturday Nıght Lıve \eya \lcCo\ Tyn-
er ınbıg-band"ınden hatırlarama vırtıı-
07 tromboncu Ste\e Turre, kendı dusun-
celennı nıuzığe çevırdığı proıelennde
fıkırlerını rafıne bır platforma çekerek
kendı seMnı yakalamasını bılmı^ıır
Ste\e Turre kendıne has 'jazz so-
und'una denız kabuklan ıle ekledı&ı ve-
nı bov ut doku ıle muzıgını yerden kaldır-
dı \e vakaladığı yukseklıİJerı koruma-
MIII da bıldı
Steve Turre nın ruhsal zengınlığı. La-
iın •groove'lannııçınızeışleyencınsellık
tdşjyanmelodılerleharmdnlamasınaola-
ıiak tanıy or Sankı muzıgıy le bır kafa sd-
fariMne çıkıvor Ste\e Turre Turre'nın
>enı ku>ak caz trombomuldrı arasında
eıı kısılıklı en yenılıkçı \e en bıııkımlı
muzısven olduğunu soy lemek pek o ka-
dardavanlısolmaz Turre nınaranıman-
Idnndj neteslı enstnımanlar yenne kul-
landığı denız kabukları tarklı \e zengın
tonldn\ la mıızığe vepyenı bır boyut ge-
tımor Blues. Atro-Cuban \e Latın
Nenikuşakca/
trombonculan
arasında en kişilıklı. en
unilikçı \een bırikımli
tnu7is\en olan Ste\e
Turre (sağda) sankı
muziğnle bir kafa
safarisine çıkıvor.
Turre've bu Asanıkı
konserinde un kişılık
renklı bır topluluk eşlik
edecek. C az
meraklılannın >anı sıra
sinemaseverler
tarafından da vakından
tanınan John I une
(solda) -mu/ığıne ne
ısim takarsanız takın-
mu/iğin kuçuk
dunvaları sarsan bır
ruha sahıp olması
gerektiğını duşunuyor.
lazz'la karısıyor \e denız kabukları bızı
derınlığı hısNettıgımız bır zamana tası-
yor Sesler denız kabuklannı geldıklen
sahıle doğru takıp edıyor tarıh ontesı
bır doneme aıt sesierle bugunun muzığı
bulusuvorve buyulu bırbıçımde bırbır-
lerıne geuvorlar
Turre'nın bu zengın vealışılmadık se
si dokudugu topluluk Latın \e Afnka
\urmalilan trombon \e denız kabukla
rı koıosu bas da\ul \e trompetten olu-
suyor Turre've Istanbul'dakı konserınde
aralarında Andy Gon/alez, Eddie Allen
\e FrankLao gıbı vıldızların da bıılun-
duğu on kı^ılık reııklı bır topluluk eslık
edeeek
Hem o\ nadı
hem fifnı müziği \apti
GeLenın ıkınu konuğıı ıse bır başka
harman ustası •fake-ja//'ın yaratıusı
muzığının caz olup olınadıgını kendısı
tartı^mayaaçan lohn Lurıe& The Loun-
ge Lızards Lurie nın muzığı de blues
caz. art-roek cağda^. klasık \eetnık nıu-
zığın zekıce ıuhld \e IIKC bır espn an-
layısıvla harmanlanmdsıvla olusmus
farklı bır nıuzık
Lurie. ulkesi \BDde hald ktılt statu-
sunde olmasına ragnıen Avrııpa \e Ja-
ponva'da kucumseneme\etek bırdınle-
\ n.ı kıtlesine sahıp
John Lurie 1 S>79"da LounL'e Lizards ı
kurdugunda. topluluk bır caz punk \e
salon topluluğu kansımı bırsevdı Ken-
dılenndenemın 'hip'tıplerbıraravagel-
mıs \e alısılmadık bır ses çıkan\orlardı
amabugunvakaladıkları "sound uvaka-
lamalan da kola\ olmadı
\luzik geleneklennı hıçe sa\dıklann-
dan bugun halabu\ukplak>ırketlenon-
larla ılgılenmıvor Ancakonlardabuvuk
plak^ırketlenvle ılgılenmı\orlar Toplu-
luk ılk kurulduğu gunden farklı olarak
artık ıronık bırbin\eregerekMtıımdu\-
madan. du\guları şasırtıcı bır açıklıkla
dıle getınvor bağımMZ \e etkın sarlıgı-
nı surduruvor
John Lurie caz meraklılannın vanı sı-
ra sınemaseserler tarafından da >akın-
dan tanınan bır sanatçı Pek çok fılmde
rol aldığı gıbı bırçogunun da muzığını
Naptı Lurie ılk kez V\im \\enders"ın
"Paris - Te\as ında kamera onune geçtı
Bunu Jım Jannush un ıkı fılmındekı baş-
rollerı ızledı "Stranger Than Paradise"
ve 'Down B> Law'. Bu ıkı fılmın muzık-
lerını de John Lurie > aptı 'The Last
Temptation of Christ" \ e' VV iJd at Heart'
gıbı oiduk(,a bu\uk >apımlarda da rol
alan Lurie 'Barfh'ın muzığım \aparak
fılm muzıklerı uzerındekı çalışmalannı
surdurdu
Butun sanat formlarında geçmışın tek-
rarının bır anlamda gereklı olduğunu du-
^unen John Lurie -muzığıne ne ısım ta-
karsanız takın- muzığm kuçuk dun>ala-
rı sarsan bır ruha sahıpolmaM gerektiğı-
nı du^unuvor
Ktanbul dakı konsennde saksoton \e
vokaldeızleveceğımızJohn Lune">e vı-
ne saksofonda Mıehael Blake.trompette
Ste\en Bernstein.gıtarda Doug Wiesel-
man, pıvanov eorgdaE\an Lurie, çello-
da Jane Scarpatonübasta Tom Scherr,
\uınulı çalgılarda Mauro Refoseo \e
da\ ulda Cahin Ueston e^lık edecekler
Renee Niklan resmin de tıpkı yaşam
gibi olması gerektiğini söylüyor:
6
Özgür, içten
ve kisilildi9
kultur Ser>isı - Renee Niklan. resimlerınde tumuy le kendı-
ne aıt dunvasim dija vuran ozgun bır sanatçı "Benpersona-
liteye inanıyorum. l>ı bir ressam kendi personalıtesını kendıne
kavnak olarak kullanandır" dıyor
Resimlerını hafta sonuna dek Cemal Resıt Rey Konser Sa-
lonu nda sergılevetek olan Renee Niklan. resim çalışmaları-
na Sabri Berkelatolvesinde baslamış Sabn Berkel ın oğren-
cisinın kışılıgını on plana çıkaran ve onu her konuda cesaret-
lendıren ıdeal bır hoca oiduğunu soy luyor
"Bana. Senbenıdınle ama^ovle'dık'leıımı unut derdi. Ak-
lımdan \e gonlumden ne geçhorsa onu yapmamı ister. boyle-
sinin her zaman daha iji sonuç verdiğini soy lerdi. Resim konu-
sundaki ozgurluğumu \e hiç kımsenin etkisı altında kalmama-
mı sanırımonaborçluvum." Renee Niklan Turkıyede en be-
ğendığı ressamm Erol Akjataş olduğunu çunku onun yapıt-
, lannınbaskahıçkımsenın-
enee NlkJan ın kıne benzemedıgını 41-
\apitlanndan vavaş'ın resımlennın
oluşan resim
serglSl, 12 ekim tanhine Sanatçı hıçbır kurala
dek Cemal Reşit Re> r a
Sb e t
etmemesinı de aka-
Knr\Qpr ^alnnıı'nr-in " demızmdenuzakdurma-ı-
tvonier idionu nua n a b a g ] l v o r ..Ozgurluğu-
gOITJİebllecek YahŞl nebenimkadarduşkunbı-
Baraz tarafından r
< başka turlu vapamazdı
dıi7enlenen semıde z a t e n
- T u > a l u z e r i n d e a t
auztnienen Sergiae koştururkencesaretımiba-
IStanbul dogumlu Olan zen aşıma kaçırmaktan
\e yaşamim UZUn kuşkulandığım olmuvor
çıır'pHır F n i K i \ P değil." Niklan "Resımle-
sureöır transa \ e rimde b a z ı
|a r ı m n i d d i a e t
.
Is\ ıçre de surduren tiği gibi erotızm olduğunu
sanatçinin 40 dolayinda ">Ç sanmnorum. Olsa olsa
resmı \ er alıyor.
f a n t e z ı
'
e h u m o u r o l a b |
-
6
îyi adamı oynamak o kadar zor kf
• 46 yıllık sinema emekçisi Kadir Sa\un'u geçen yıl 10 ekim günü yitirmiştik
DLAGL DLRGIN
>eşılı,am ın unlu karakter o\un
cularını bırer bırer vıtırdığımı/
adeta ">aprakdokumu'nun \a>an-
dığı bıfvıloldıı 1^5 OnceSadrı
Mışık'ı kavbettık sonra Belgin Do-
ruk. Belkis Dilligil \e ^esılçanı ın
'Babası', Kadir Sav un.
46 \illik sinema emekçisi Kadir
Sa\un"u bundan bır vıl once 10
ekım gunu > ıtırmıstık 400'un uze-
rinde fılnıı sa\ısız oduilcıı>le ya-
samını sinema uzerıne kuıan h'at-
ta sınema>a adaşan kadir Sa\un
belkı bırazkırgın bırazkuskuna\-
rıldı aramızdan Saglık sorunları
onu vasamının nerede\se tumunıı
verdığı sınemadan fılm setlerın-
den avırmı^tı Son donemlennde
a\nı kusaktan pek çok mesiektası
gıbı zor gunler ge<,ırmıstı Ilgne
mane\ ı desteğe en çok gereksınım
dıiNdugu gunlerdı ama galıba bıraz
-
>alnız" bırakılmı>t!
Eşı ISermin Hanını \e kızı Iraz.
kadir Savun un her zaman basu-
cunda\dılar \e^ılçam"ın en \apılı
aktoru olarak bılıııen kadir Sd-
vun'un, hastaiığın gıderek kuçult-
tuğu bedenının gunden guneerıv ıp
gıdışinı gorduler. sinema *,e\ relen-
ne ku^kuıı avnlisına tanık oldular
k
Bizi^çok_yıprattıIar'
"Sanatçılar. toplumla daha çok
bir arada olan insanlardır. Bu vu/-
den belkj de hepimizden daha faz-
la ilgi isterler. Bir sanatçinin dun\a-
>ı algılaması çok farklı. Başkaları-
nın umurunda olnıa>an şeye o çok
onem\erebili>or"dı>eanlatı\or kı-
zı Iraz 'Galiba Turki\e'de her işin
sansas\onel tarafı on plana çıkarıl-
mak istenhor. Babamın otenazi ol-
mak istediği \ azılıp çizildi. O> sa ba-
bam inançlı biriv di ov le bir şe> iste-
mezdi. sadece bizleredaha fazla > ük
olmak istemediğini sovlcrdi. Ba/ı
ga/ctecilcr. kendi fante/ilerini bu
konuda da kullanmak istediler ve
bi/i gerçekfen de çok j ıprattılar".
kadir Sa\ un u en çok uzen kızı
\e esının belırttığme gore sinema
derneklerının ılgısı/lığı olmuş Bır
arkadası hastalandıgında \a d,\ ba-
kıma geıeksınmıı oldugunda sıne-
macılar olarak bız ne vapabılınz
kavgısını du\an sokakta gorduğu
evsizlere dıiencılere acivan "bir
daha dun\a\a gel$em >ine filmci
olurum* dı\en bıı ınsanın tum
enıeğını verdığı ^esılçanı daıı daha
fazla ılgı gorme\ı hak ettığını du-
sıınınor Nerının ve Iraz Savun
~Bire> olarak geh'p soranlar oldu,
ama hep kişisel çabalarla hatirlan-
dı. Bizinı için elbette hâlâ \aşama-
va devam ediyor. Olumunun hemen
ardından \dana Film Festiva-
li'nden gelen odul de bunu goster-
mhor mu?".
Son ıoportaılarından bırınde
'Hep kotu adamı ovnamak ister-
dim" demıştı Kadir Savun "İvi
adam ovnaınak o kadar zor ki!"
Nermın Hanını "İçindekii>ilik\u-
/une vansıdığı için hiç kotu adamı
o>natmadılarona"dıvor Kızı Iraz
da babdsuıın en olumsuz ko^ullar-
da bıle gulmev ı eglendımıev ı bılen
bırınsanolusundan sozaçıvor "İn-
sanları. doğay ı. lıav vanlan se\en bir
insandı. ^aşama gulen go/lerle ba-
kardı. En ciddi olav larda o> lem'ua-
hi bir \orum getirirdi ki... Pencere-
nin onune oturur. gelene geçene laf
atar. Satıcılarla sıkı pazariıklara tu-
tuşur. Pazara çıkar. insanların ara-
sına karışırdı. Hatta nıini etekli kı/-
lann \anina vanaşır. ah vavrum
derdi. paran voksa ben vcrevim.
eteğinin ucuna biraz daha eklet-
tiriver
Bu kadar sevılmesinın en onenı-
lı nedenı halktan bırı olmasivdı
Gosten^lı bır vaşam tarzının tersı-
ne dısıplınlı bır aıle va^amını sur-
durmevı veğlemis her zaman vasa-
mııı ıçınde "itimbdenbiri'olmus-
• Son
ıoporta)lanndan
bırınde. 'Hep
kotü adamı
o> namak
ısterdım'
demıştı Kadir
Savun. 'ıyı
adam oynamak
o kadarzor k ı r
.
Nermın Hanım.
"İçındekı ı>ılık
yüzıine
yansıdığı ıçın
hıç kotu adamı
oynatmadılar
ona' dıyor.
tu Kaybından duvulan uzuntu>u
olumunden sonra sa\ ısı uc bını bu-
lan sevenınden gelen telefonlardan
daha ı\ ı ne anlatabılırdı kı'
w
Pek çok arkadaşını geçen >ıl ji-
tirdi" dıve anlatı\or Iraz "Bazen
duşunııvorum. babanı onları öbur
tarafta (eğero> le bir>er \-arsa) kar-
şılanııs. onlarla bir guzel sofra kur-
muş. >emek >i>ordur. \eme)i o_\le
çokse\erdikihep. kefenımıncebı-
ne para ko\un ben oburtarafa gıt-
tığımde sanatçı arkadaşlarımı bulur
onlarla guzel bırvemekvenm der-
di".
Son olarak bır reklam fılmı çekı-
mınde rol aldı kadir Sav un Çekım-
ler e\ ınde gerçekleştınldı Çunku
vuruvecek gııcu voktu amk Daha
sonra da hastahane gunlen basla-
mistı zaten "Sanatçıçocukgibidir"
demıştı vıne ^on roporta|larından
bırınde "Darıltma>acaksın onu.
hele > aşlanınca daha ozeneceksin"
Kadır Sav un u «ralıba danlttık
Uluslararası Marmaris Akademisi destek anyor
lir"dıvoı ve eklıvoı ~Mi-
~~"^"^™~"^^~^^^"™'^"^11
~ zahduvgusunaonem veri-
jorum. Çunku resim de tıpkı vaşam gibi aşırı cıddiveti kaldır-
mıyor hence. İnsanların kendilerini bu denlı onemserneleri, bu
dcnli korunaklı olmay açalışnıaları. birdeJik bulup onlara ulaş-
maya çalıştiğınızda bövic kaskatı kesilmeleri bana tuhaf geli-
jor."
Renee Niklan hıkâve anlatmak gıbı bır nıyetı olmadıgını
sovluvor senlerhalmdeçalişmavı sevryor Cenevredekı ato!-
yesınde hergun 5-6 çalı^arak oturduğu bu değı^ık dızılere kı-
mı zaman bır thonet sandaiye kımı zaman bır resıın firçası
kımı zaman da kağıttan bır ovuncak kavık malzeme olabılı-
yor "Koltuk kadınlar" onun en çok "eğlenerek" vaptığı dızı-
İerden bııı Sıradan koltuklan mınık aksesuvarlar gozaln.ı
duşsel yorumlamalarla sa\ısızdeğışık kımlığeburunduruyor
"Atlıkanncalar" dızısmde ı>ebırsopanın ucundayukselen bı-
razdan donmeve hazırlanan tıgurlerle durmadan donen de-
ğı^en dunvaya goz kırpıyor ktanbuldakı ılk kı^ısel sergibin-
de. "Kâğıttanka>ıklar"dızısıneyerveren Renee Niklan. mas-
mav ı bırzemın uzerindekıv ı ıhpbukulen kâğıt parçalarıvla \a-
>amın ve zamanın uçueuluğuna dokunu\or her an "gidebıle-
cegini" anımsatıvor Bu dızıde kağıttan oykule kuruvor Renee
Niklan ve heı kerede avrı bır seruvenle yuz vuze bırakıvor ız-
leyi(.ısını
külfur Senisi- Turkhe Top-
lum Hizmetleri \akfi furk ve
Avnıpah sanatçı vazar du^u-
nurvegençlen bırarada uretım
vapabıleceklerı bır ortam >a-
ratma duşuncesınden \ola çı-
karak. 1995 \ılı temmuzavın-
da başlattığı I\M (Internatı-
onale Akademıe Marmaris)
projesine destek arı\or
Önumuzdekı vıl mavısa>ın-
da Avrupalısoroptımistlern,m
duzenlenecek bırresim "works-
hop'u ıle ılk etkınlığını gerçek-
lestırecek IA.M ın tam olçekte
etkın duruma gelebılmesı ıçın
1988 vılı beklenıvor Bugtı
dek çe^ıtlı ı^adamları ve k
rumiarın desteğıvle 2 mılvoıı
mark harcanan, olunılu gelış-
meier kavdeden proje. Marma-
rısTurunç Kovu ndakı vaktaaıt
tesıslerınde bulunan çok amaç-
lı salonlan sanat atokesı ola-
rak >ararlanılacak mekanları
açık anfı tı>atrosu\la. Turkı-
ye"nın sanat vekultür\olu\la dışaaçılmasıama-
cını guduvor
Turkıve'den ve Avrupa'dan. çogu unıversıte
oğretım gorev lisi sanatçılarla. veteneklı amator
ve genç protesvonellenn bıraraya gelecekierı
1-\M atolyelennde baslangıçta resim gra-
fık(gravur sengrafı), hevkel. fotoğrat olanak
lara \e gelışmefere gore de v ıdeo-art kompug-
rafı hatta muzık. sahne sanatlan vt euebıyat
I \M, I urkı\e Toplum Hbmetleri Vakfrnın Marmaris Turunç Ko\ (Tndaki
binasında ver alıvor.
aianlarında etkınlıkler yer alacak
IAM ın tasarlananetkınlıklerı ıçınde atolve-
lerın \anı sıra usta sanatçıların gozetımınde \e-
teneklı sanatoğrencılerı ve veteneklumatorve-
tiskınlerın odullendırılerek va da ıiı.retle katıla-
cakları vvorkshop'Iar serbest sanjtsal uretım
surecı ıçıne yerle^tırılmıs duşunsel edebı fel-
setı sovleşı muzakere semıner çalısııukın dn
yer alıyor Oeivekleştııılıııesi tasaılanan bırbaş-
ka etkınlık ıse IAM katılırncılan-
nın sanatsal unınlennın uluslara-
rası bovutta tanıtılmasını hedefle-
yen. yurtıçı \e vurtdı^ı sergı ve
muzayedeler Bu etkınlıklenn ka-
tılımcılann uluslararası sanat pı-
yasasında daha ı\ı bır yer sağla-
ması ve proîenın fınansmanına
katkıda bulunması amaçlanıyor
Prof Dr TahirOzgıi'nun baska-
nı bulunduğu Turkıye Toplum
Hızmetlen Vakfı nın ozerk yuru-
tulecek lAMproıesı Ferid Ed-
gû'nun danısmanlığında ve Prof
Ergin İnan(Turkıve) Ina Se-
eberg( Almanva) Erol Kınalıf Al-
manva) EmielHoorne<Belçıkd)\e
İsmet Karadinç"ten( \farmans Be-
ledıve Başkanı) dan olu^an bır ku-
rucu ıcra kurulu tarafından surdu-
ruluyor
fÂM ia Marmaris Beledıyesı
arasinda ımzalanan bır anlaşma
sonucunda Marmaris. kalesınden
antık kalıntılanna sokaklanndan
denızme rum çe\re mekanıyla
l\M"ın tum ınevsımlere yayılması amaçlanan
çalışma. sergı ve gostenlenne sahne olacak
Turkne Toplum Hızmetlen \akfı. projeye
destek amacıy la 8-12 ekım tanhlerı arasinda bır
sergı duzenlıvor Sayıları seksenın uzerinde
sandtı,ı ve koleksıyoncunun eserlerının satıl-
masıyla sağlanacak gelırın bır kısmının bağış-
layarak katkıda bulunai-akları sergı Antık
A Ş'nın desteğ'yle Antık Palace"da yer alacak
IŞILDAK VE YELPAZE
ATILLA BÎRKÎYE
Roman Öldü!
Doğru ya da yanlış sanatsal duzlemde, tanımlar
hep olagelmıştır Tanımların olmasında buyük ya-
rarlar vardır. buyuk yanılgılarla bırlıkte
Sanatsal akımlar, tanımların peşı sıra gelır. Ba-
zen ıse tanımlar karamsardır, ongorucudur, belkı
bıraz gerçekdışıdır
Ne olursaofsun tanımlar, bır tartışmanın ılk adım-
larıdır
"Roman oldu" gıbısınden Yerını anlatı aldı, post-
modern anlatı. aldı Benzer bır şekılde edebıyat-
bılımcı George Steıner ın dedığı gıbı
"Bugun en ıyı roportajla, en sıcak anlatıyla han-
gı roman tam olarak yarışabılır" (!)
Genellıkle kuramcılar tanımı sever Bır durum
behrlemes! vardır Tanım sıstemın, kuramın bırpar-
çasıdır Yazarlar ıse genellıkle -her ne kadar, bır-
çoğu sırtını bır kurama, bır kultur dağına yaslas^
da- tanımdan kaçar, bır tanım koymadan yazma-;
yı ya da genel tanımlardan yola çıkmayı seçer Bu,1
ıster ıstemez onu daha ozgur kılacaktır
Roman oldu mu? Geleceğı bılemem ama, şu an
romanın olumunden soz etmek bana "gerçekdı-
şı" gorunuyor t
Roman, yerını postmodern romana mı bıraktı ya;
da postmodern anlatıya Ne var kı zaten "post-'
modern "bır tanımsızlık ıçermıyor m u ' i
Ote yandan da postmodernızmın "taraftahani
zaten ortak bır tanımda bırleşemıyorlar kı. Neyse
"postmodern durumu" bır kenara bırakalım •
Salman Rüştü, romanın "olmedığı" kanısında.'
• >
Dergı bıçımınde çıkan Kuram, on ıkıncı kıtabına*
ulaştı Dıl-edebıyat bağlamında kuramsal yazılar-î
dan oluşuyor Telıf yazıların yer almasına karşırv
çevınfer ağırlıkta Ozellıkle Batı dunyasından ozen-î
le seçılen bu metınler aydınlatıcı, ışık tutucu ^
Kuram'\n Eylul kıtabında, Salman Ruştu'nurİ
"Poman adına Bır Savunma Daha"başlıklı yazısıi
yer alıyor (Çev Yurdanur Salman) 3
Bu yazının haber-ozetı, bır-ıkı ay once Cumhu-^
nyet'ın kuftur sayfalarında da yayımlanmıştı Ku->
ram'öa yazının tamamını okuma olanağını buluyo-'
ruz.
Ruştu George Steıner'ın, "Roman oldu" savın*
yanıtlıyor Ruştu, ozcesı, romanın "mer/cez"ının!
başka yerlere kaydığı, genışledığı goruşunde Nı-^
tekım sozu geçen yazıda şunları soyluyor î
"Yenı olan, Ingılızce yazanyeteneklı bırHıntlı ya-
zarlar kuşağının ortaya çıkmasıdır Yenı olan, 'mer-
kez'/n 'çeper'e dıkkat etmeye gonul ındırmış ol-
masıdır, çunku 'çeper' mılyarlara varan çeşıtlı dıl-
lerı arasından Batı'nın daha kolay anlayabıleceğil
bır dılle konuşmaya başlamıştır" î
Bır bakıma Batı'nın sılahlarını kullanarak Batı'yi!
Doğu'dan vuruyor î
Ruştu haksız sayılmaz Doğu'nun kulturel zen-<
gınlığı ya da başka kulturlenn zengınlığı, özelhğt^
pekâlâ romanın ıçınde yer alabılır, yanı bır Batı tu-*
rv, kulturu olan "roman" ıçınde yeralmasının hıç-
bır sakıncası yok
Guney Amenka romanını duşunursek boyle ol-
masının romanı zengınleştırecegı de ortada.
Bınbır Gece Masaları'ru bır duşunelım. Bırçok
oyku, Batı romanında karşımıza çıkar Başka tur-
lu olabılır mıydı"? Umberto Eco'nun Gulun
AûVndakı yasak, kıtabın sayfalanndakı zehır, oldu-
ğu gıbı ondan bın yıl kadar oncekı Bınbır Gece Ma-
sal/ar/'nda yer almıştır
•
Benzer tartışmalar, tanımlar bızde de var Artık,
Turk romanı satmıyor, Turk romanı okunmuyor.
Bızde kıtapların okunmaması, satmaması, roman
turuyle ve yazılanlarla çok ılgılı değıl. Başka baş-.
ka nedenlerı var
Hatta satması da oyle Artık, "ıyı roman-ıyı ya-
zar" ılan metınlerınde ortaya çıkıyor Gazeteye,
dergıye verılen ılanlarda "ıyıyazar-ıyı roman" ya-'
zıyorsa tamam artık sırtımız yere gelmez
1
Dede Korkut'tan Yaşar Kemal'e, Halit Ziya
Uşaklıgil den Selim lleri ye uzanan roman da-
marları var Adalet Ağaoğlu, Orhan Pamuk, Bu-
ket Uzuner, Latife Tekin gıbı ozgun yaratımlar var.
Adını saydığım yazarlann dışında, az bılınen, az
okunan, kıyıda koşede kalmış, ama roman yazma-
yı, bıle-ısteye roman yazmayı surduren yazarlar
da var
Roman olmedı, okunuyor, yazılıyor Sorun ro-
manın ıncelıklerını gorebılmekte
Altın Koza'da öğpenci filmleri
AD.\>\ (Cumhurivet Gunev İlleri Bürosu) - Altın
Koza Kultur ve Sanat Festıvalı kapsamındakı Oğrencı
Fılmlen Yan^ması'nda seçıcı kurulun
degerlendırılmesıne sunulacak yapıtlar belırlendı
Fusun Demırel Kamıl Suveren. Prof Dr Tevfık
Ismaılov Enem Gorenç \e Te\fık Şenol'dan oluşan
seçıcı kurulun değerlendıreceğı fıJmlerşoyle
Ondokuzuncu Peron (Taner Elhan) Bir \udum
Sevgi( Sadullah Şenturk) Dinler Bahane>di (Egemen
Malay - Cenk Denıırkıran) Babaanne ( Aydın Bulut), i
Şu Ustiınde( Çağdas Kava) BayramfTan Tunca)
Oz>eri (Eren Danısman) Kotu Gunler Arkada(Ayşe
Gurzap). MardinfGazel Kutlarl Koku(Bora Egemen),
1
Halının Ezgisi (Demet Toker) Bıçak ve Tarağın
Ö\kusu (Hakan Arslan). Proust(\ıhan Şengul), Cin
(Hasan Denız). Memet (Çagla Gungor)
KEV konser sezonunu açıyor
kultur Senisi - Kultur Kolejı Eğıtım Vakfı (KEV)
konser sezonunu ıkı unlu ısmın verecegı konserle
açıyor Soprano Zehra \ ıldız ve tenor Suha \ıldız'ın
1 1 ekım tarıhınde kultur Kolejı Eğıtım Vakfı Tıyatro -
Salonunda vereceklen konsere pıyanoda Ehsabetta Dı ,
Stefano nun e^lık edecek Gecede N'ıvaldı. Rossını
\erdı. Gıordano Bızet Massenet. Catalanı Tossı gıbı
Italyan klasık muzığının unlu bestecılennın
yapıtlanndan ornekler seslendınlecek '
Misty in Roots ile reggae
:
konserferi <
Kültıir Senisi -The Brıtısh Councıl \e Pozıtıf'ın ^
geleneksel olarak duzenledıklen reggae konserlennın
bu yılkı konuğu reggea muzığının unlu temsılcısı
Mısty ın Roots 18 ekım saat 22 00"de Istanbul ,
Bomontı de Staras srudyosunda 19 ekım saat 21 30"da '
Ankara Saklıkent'te bırer konser verecek olan
Bntanyalı grup en uzun sure ayakta kalan reggae (
topluluğu unvanını taşıyor 1980den ıtıbaren ılham
aldıkları Atrıka va yonelerek muzığının lırık
anlatımlar uzenne yoğunla^an Mısty ın Roots'un ,
konser bıletlen Istanbul ve Ankara'datum \akkorama ,
ve Quıcksılver mağnzalarında sdtışa sunuldu