Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 EKİM 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Bir serüvenden geriye kalan iz...
Mübin Orhon'un Sainsbury Koleksiyonu'ndaki yapıtları ilk kez Yapı Kredi Kazım Taşkent Galerisi'nde sergilenecek
Mübin
Orhon 'la
geç kalan
buluşma
•Yarın açılacak sergide Sir
Robert ve Lady L.sa
Sainsbury'nin koleksiyonunda
yer alan 63 yapıt
sergilenecek.Yapı Kredi
Bankasf nın desteğiyle
gerçekleşen sergi\i 4 yıldır
süren çalışmalar sonucunda Ali
Artun hazırladı.
Kiiltiir Senisi- Türk sanatseverlerinin
\apitlarini izlemek ve kendisinı
tanımak olanağı bulamadığı. ancak
dünya çapında büvük hir üne sahip
ressam Mübin Orhon'un yapıtlan Yapı
Kredi Kâzım Taşkent Sanat
Galerisi'nde sergilenecek. 1981 yılında
yiiırdığimız Mübin Orlıon'un bu
sergide yer alan İngıltere Sainsbury
Koleksiyonu'ndakı yağlıboya ve guvaş
cserlen. herhangi birçağdaş
sanatçımızın bılıııen en kapsamlı kişisel
koleksiyonunu oluşturuyor. Yapıtlar.
koleksiyonun sahibı Sir Robert \e
Lad> Lisa Sainsbury'nın Mübin
Orhon'un yapıtlanna hayranhk duyarak
onunla ölümüne dek sürdürdükleri 10
yılı aşkın dostluklan süresince seçilmiş.
Yapı Kredi Bankası'nın desteğiyle
gerçeklesen sergiy i 4 y ıldır sürdürdüğü
çalışmalar sonucunda Ankara Galeri
Nev "in yöneticisi Ali Artun hazırladı.
Ölümüne dek süren dosttuk
tngiltere'nin ekonomisı. sıyasetı ve
külıürel yaşamında etkilı olan köklü
aileierinden Sir Robert \e Lady Lisa
Sainsbury nin 1978 vılında
Noruich'teki East Anglıa Ünıversitesi
bünyesinde kurduklan. aynı zamanda
müzecilık \e sanat tarihı konulannda
akademik çalışmaların da yürütüldüğü
ve Norman Fostcr'ın mimarlığı
nedeniyle de ilgi odağı olan Sainsbury
Görsel Sanatlar Merkezi; 1933'ten bu
yaua olu^turulnıaya başlarıan . ..
Avrupa'nın en hatın sayılır
koleksiyonlarından binni banndırıyor.
Bu koleksiyonun ılk bölümü çagda^
Avrupa sanatına. ikıncı bölümü ise
A\rupa dışı kültürlerin geçmiş
sanatlanna ait yapıtlardan oluşuyor. Ilk
bölümdeki Degas. Henry Moore,
Francis Bacon, Modigliani, Picasso.
Bonnard. Giacometti gıbi büyük
ressamların arasında Mübin Orhonun
da 63 yapıtı bulunuyor.
Sir Robert Sainsbury nin. yapıt
beğenirken aklından çok duygulanna.
sezgılenne teslim olduğu bilıniyor.
Mübin Orhon ve düşüncelerıyle
uğraşını en yakından paylaştığı
arkadaşı Charles Maussion da
Sainsbury'nın hayranlığını toplayan
sanatçılar arasına gırmeyi başarmış.
Aralanndaki koleksiyoner-sanatçı
ılişkisi giderek her atölye ziyaretınin
ardından kutlandığı bir yakınlığa. daha
sonra da dostluğa dönüşmüş.
En kapsamlı kişisel koleksiyon
1960larda Mübin Orhon'un ölümüne
dek. 20 yıl süren ilışkılerı boyunca
Sainsbury ailesi çalışmalannın en
yakın ızleyicisı olmuş ve bu
çalışmalann istisnai örneklerini
koieksıvonlanna katmışlar.
Arkadaşı Maussion ıle birlikte bu
koleksıyondaki savaş sonrası 'Paris
Ekolü" dönemınin en geniş temsil
edılen sanatçısı olan Mübin Orhon'un.
bütün çağdaş Türk sanatının da en
kapsamlı kişisel koleksıyonlanndan
birini oluşturan bu binkimden 1992
yılında Abidin Dino i!e Haldun
Dostoğlu'nun vaptığı sohbetlerden
birinde haberdar olunuvor. Tam 4 yıl
süren çalışmalar sonucu Mübin
Orhon'u geç de olsa tanımak isteyen
sanatsev erler. sanatçının Yapı Kredi
Kâzım Taşkent Sanat Galerisi'nde 1-25
ekim tarihlerinde yer alacak sergisini
JÖrebilecekler.
Kiiltiir Senisi - Mübin
Orhon'u Türk sanatsev er-
lere tanıtacak önemli sergi-
nin kataloğunda. düşünce-
leriyle. uğraşını en yakın-
dan paylaştığı arkadaşı
Charies Maussionun do-
kunaklı bir seslenişi var:
"Aziz dostunı Mübin,
Bu (sergi), altına ağ
germeden ölümüne icra-i
sanat e\le\en bir ip cam-
bazı misali. vaşamı açık
> üreklilikte karşılavan
bir bü\ük insana sevgi-
den söz edebilmek için
bir \esiledir.
Anlaşabilmemiz için
birbirimize bakmamızın
>eterli olduğu Montpar-
nasse'daki günlük düzen-
li karşılaşmalarımızı ha-
tırlı>or musun?
İkimizi de yönlendiren
ortak susuzluğumuzu a>-
nı kaynaktan giderirdik.
Resmin buna tanıklık
eder. Sen maddi olmaya-
nı maddi kılabilmevi ba-
şardın.
Gözleri açık olanların
(Mübin'in sanatında)
sevgivi okuvabilmelerini
dilerim."
Katalogda. Mübin Or-
hon'un resimlerınde imge-
mekan ilişkisini ırdeleyen
Necmi Sönmez'in "Sessiz-
liğin Şiddeti-Durgun İm-
ge"başlıklı kapsamlı yazı-
sı ise 1948 yılında. 24 ya-
şında ekonomi doktorasını
yapmak amacıyla tek keli-
me Fransizea bilmeden
devlet bursuyla Paris'e gi-
den bir Türk entelektüelini
anlatıyor: Hangi karşılaşmalar. dahasi.
onu gemilerinı yakıp ressam olmaya
iten nasıl bir ortam bekliyordu? Mübin
Orhon'un (1926-1981) otuz yılı aşan
sanat serüvenıni yenıden kurmaya. ça-
lışmalannı yapıldıkları döneme göre
tartışmava açmaya yönelik yazisina bu
soruv la başlıyor Necmi Sönmez. Kata-
logda yer alan bu yazıdan bazı bölüm-
ler sunuyoruz:
Dizgeler bütünlüğü
"Mübin'in geliştirdıği görsel dil. bir
yanda 1947-60 arasında etkili olan "İn-
formel Akım"ın paralelinde. öte yanda
ise 1960'lardan ıtibaren hertürlü eûılı-
min dışında. öncelikle renk-
mekan (raum) kavramları
üzerinde gitgide genişleyen
çerçevelerçizen "özgün"bir
rota izlemiştir. Bu rotavı bir
bütün olarak değerlendire-
bilmek ıçın öncelikle Mü-
bın'i çe\rele\en ortamı. o
dönemlerde açılan sergılerı
ve tartışma konularını ele al-
mak. ardından da onun re-
simleriyle diger ressamların
çalışmalannı kapsa\aneşza-
manlı bir okuma gereki>or.
Çünkü Mübin'in resimevre-
ninde birbiri üzerine kurul-
muş bildık anlamdakı "dö-
nem" olarak tanımlandınla-
mavacak olan bir dizgeler
bütünlüğü vardır. Bu bütün-
lüğe sıradışı bir karakter ka-
zandıran. onun resımlennde-
ki saf soyutlamaya dayalı
"imge gücü" olmuştur. Im-
gelerini "ışığınrenkleözüm-
lenmesi \e bunun kurgulan-
rnası** üzerine temellendıren sanatçı bu
yolla son derece duyarlı. varla vok ara-
sı bir noktada bağımsıziığını ilan eden
resımsel sorunlar üzerinde voğunlaş-
mıştır. İşte Mübin'in temel uğraşı alan-
lanndan bırı de. ister kağıt ister tuval
üzerinde olsun ışığın renkler üzerinde-
ki kimyasını sürekli bozup düzelten. ye-
niden kuran bir özümleme ve uyarlama
işleminde yatmaktrdır. Işığın. peşinde
ilerlemek ve onu "resimdilinin'* imkan-
lan içindeyeniden üretmekiçin.varolan
sınırları aşan bir imge üretme gücü ge-
rekmektedir. Mübin ekonomi doktora-
sından vazgeçıp sadece resim yapmaya
karar \erdiğ/nde. imge üretme gücünü
kendı içınden gelen tarzda ve hocası.
yol göstericisi olmadan ortaya koyabi-
leceğine inanıyordu. Elbette böylesi bir
karar verip vaşamının daha öncesini bir
çırpıdasilipatan(TabulaRasa)gençbir
bireyi yakından etkileyen faktörlerden
biri de Parisin kültürel ortamı olmuş-
tur.'
Necmi Sönmez. \azisinin bu bölü-
münde genç bırsanatçı adavının kendı-
nı şekilkndirdiği \ılların bır portresını
çiziyor. 1945-60 arasında Parıs'te olu-
şaıı uluslararası görsel sanat ortamını.
ön plana çıkan sanatçıları. okışan grup-
laşmaları. akımları anlatıyor.
1949yılında Parıs'te -yazıda özetlen-
meveçalişilan sanat ortamı ıçınde-ken-
dı volunu aravan Mübin Orhon. önce-
lerı Albert Bilran, Selim Turan. Abidin
Dino. İlhan Koman. Şadi Çalık, Sadi
Öziş gibı o vıllarda Paris'te bulunan
Türk sanatçılarıyla dostluk kurar. Kisa
bir süre içinde kesin karannı vererek sa-
dece "resimle" ıluılenmeve başlar. Bu
PORTRE
1924>ılında
İstanbul'da
doğdu. Ankara
İniversitesi
Sivasal Bilgiler
Fakültesi'nden
mezuniverinin
sonrasında.
1948'deekonomi
doktorası vapmak
üzere gittiği
Paris'te vaşamını
sanata hasretti.
1956dan
başla>arak açılan
kişisel sergilerinin
büvük bölümünü
Paris'te.
doneminin en
ünlü
galerilerinden
GalerielrisClert
ve Galerie Lucien
Durand'da.
İstanbul'da da
Melda kaptana,
Galata Sanat.
Maçka Sanat
galerilerinde ve
Galeri Ne\ 'de ver
aldı.
Paris. Atina.
Giasgow. Milano.
Non»ich
(İngiltere).
Ankara ve
İstanbul'da 40
kadar karma
sergive katıldı.
rait olabilir mi?...Kesin olarak nerede.
nasıl tanıştıklannı bilmemekle beraber
Mübin'in kadim arkadaşıCharles Ma-
ussion 1949'dan itibaren geometrik so-
yut tarzda resim yapmaktaydı ve bu
atölyeye devam ediyordu.
Karma şergilerden sonra
1956'da ilk Kişisel sergi
1951-61 arasında düzenli olarak Sa-
lon des Realites Nouvelles'e katılan
Maussion'un. 1949'dan itibaren beyaz
zemın üzerine yerleştirdigi leke ve çiz-
gilerleoluşturduğuresimleri Mübin için
de bir etkileşim kaynağı olarak değer-
lendirilebilir mi'.' Sanatçının bu vıllara
ilgi >avaş yavaş tutkuva. sonunda da
v azgeçilmez bir "varoluş nedenine" dö-
nüştüğünde kendi kendıni vetiştirme-
nin vollarını aramava koyulur.
'•|949'da kısa bir süre Academie de
la Grande-Chaumiere'e giden Mübin
burada serbest desen çalıştı. Ancak ge-
nelde kendi kendini yetiştirmek isteyen-
lerle amatörlerin ziyaret ettiği bu atöl-
>ede bilinen anlamıyla bir hoca-öğren-
ci ilişkisinden söz etmek mümkün de-
ğildir. Genç bir sanatçının resim tekni-
ğınin ABC'sini öğrenme. tanıma. keş-
fetme evresı denilebilir bu vıllara.
1953'te Salon des Realites Nouvelles'e
geometrik tarzda vapılmış bir resımle
katılan Mübin 1950-53 arasında vürüt-
tüğü çalışmalannda köklü bir değişim
göstermiş olmalı kı. gerçekçi tarzda
vaptığımanzaralanndanbutarzbirres-
mevarabilmişolsun. Bugelışmeyeyön
veren en önemli faktörlerden biri de Je-
an De^asne ve Edgar Pillet tarafından
1950'dekurulan L'Atelierdel'art Abst-
ait çalışmaları tamamıv laorta>a çıkana
dek karma sergiler açarak Parisli tecrü-
beli galericiler arasında kendine veraç-
mava çalişıyordu. Mübin Clert'le tanış-
tıktan sonra kimi grup sergilerinde
Bryen, Messaiger. Aİbert Bitran, Jorh,
lakis. Tsingosgıbi sanatçılarla birlikte
sovut resimlerini sergiledi. Bu resimle-
rin ivi satılması üzerine, Clert 1956'da
Mübin'in Paris'teki ilk kişisel sergisini
açtı.... Mübin'in resımleri l956'da"Li-
rik sovutlanıa" çerçevesinde ele alına-
bılecek olan özellıklere sahipti: "Öte
vandan en ivi tuvalleri kusursuz bir us-
talığın kanıtlarıdır. Bozmaksızınjncelt-
meden ve zorlamadan canlandırılmış
olan zengin malzeme Şarka ait lirik ru-
haf bir hava yayar."
İstanbul resimleri
Sanatçının bu yıllardaki çalışmalan
hakkında önemli ipuçlan veren birdizi
siyah renkli soyut kompozisyon Albert
Bitran. Ahmet Benli. Sınan Bıçakçıoğ-
lu tarafından "İstanbul Resimleri"ola-
rak isimlendirilmektedir.
... 1956 yazını Albert Bıtran'la birlik-
te Saint-Paul de Vencede geçiren Mü-
bin. güne> in farklı ışığından etkilenerek
önceleri sadece siyah. kahverengi, gri-
nin hakim olduğu kompozisyonlanna
vavaş yavaş sıcak tonları da katmaya
başladı.... 1957 yılında Galeri Iris
Clert'te ikinci kişisel sergisini açan Mü-
bin'ın bu yılda yaptığı iki yağlıboya re-
sim. sanatçının kendi resim dilini kur-
ma sürecinde geçirdiği aşamalar hak-
kında çok önemli ipuçlan veriyor....Bu-
rada karşılaştığımız "'işık". renklerin
birbıriyle kurduğu diyalog sonucu olu-
şan "kurgusal" bir özelliğin altını çizi-
vor. DolayısıylaMübin'in 1959-70ara-
sında yaptığı resimlerin temelinde ya-
tan "sistemafik yaratının" boyutları
hakkında son derece önemli bilgiler ve-
ren görsel bir olguyla karşı karşıyayız.
...Birçoksanatçıyı Paris'te ilk kez ser-
gileyen en ilginç galerilerden birini yö-
neten Lucien Durand. 1959'dan itiba-
ren Mübin'in kişisel sergilerini açmaya
başladı. 1959-63 arasında all-over tek-
nigınin ağır bastığı resimler yapan Mü-
bin. kompozisyonlanna resim yüzeyi-
nin tamamını kapsayan. sürekli hareket
ve değişim halindeki fırça darbeleriv le
farklı bir soluk getirerek lekesel anla-
tımdan uzaklaştığını duyumsatıvor.
'DelacroİK'ya Saygı'
Eleştirmen Raoul - Jean Moulin
1963 'te. Hommage a Delacıvi.r ismi al-
tında aralarında Hernandez, Jorn, Sa-
ura. Schneider, Mihailov itch gibi res-
samlanndabulunduğu 11 kişiliksergı-
sine Mübin'i de davet etmişti. Les Let-
ters Françaises'de, sergi nedeniyle kale-
me aldığı yazıda Moulin. Delacroix'nın
o vıllarda bir çok sanatçı tarafından ele
alınmaya başladığını. sergisiyle bu di-
yaloğu sorgulamav ı amaçladığın ı bel ir-
tiyordu. Mübin'i 1950'lerin ortasında
tanıdığını, >akın dostluk kurduğunu
söyleyen Moulin. onun geniş bir kitle
tarafından tanındığını ve resimlerinde
kesin birstil be!irle>ip bu stil üzerinde
çalışmak yerine sürekli olarak "farklı"
araştırmalarla ilgilendiğini hatırlıyor.
Hommage a Dclacroix Mübin'in Sa-
insburg Koleksiyonunda olan en önem-
li resimlerinden biri. Bilinen anlamıyla
kompozisyon dengesini aşan bu önem-
li çalışma, Mübin'in Bryen, Mkhau\.
Fautrierbaşta olmak üzere. farklı nok-
talara yelken açmış ve bu yolculuklann-
da bilinmedik görsel değerleri keşfeden
sanatçılarla aynı rotayı izlediğini. "ay-
kın" arayışlarını bir -dizge"
mantığı ile sürdürdüğünü
gösteriyor. Mübin'in resim-
lerinde daha önce görülen bü-
rünsel yapı (all over karakte-
ri) parçalanıyor. Her çizgi.
her renk. kopan, yitirilen bir
görsel ilişkinin notlaması gi-
bi. Belki de sanatçının birik-
tirdiklerinin dökümü. 1963-
68 arasında gerçekleştirdiği
birçok çalışmada doğaçlama
olarak kırmızı, beyaz, mavi
renklerini birbiri içinde erit-
meden yan yana getiren ya da
çakıştıran Mübin, 1968 tarih-
li bir çalışmasında ortaya
koyduğu gibi "sıkı"1
renk iliş-
kilerini ele alan beş yıllık
araştırma evresine kapatarak
kurumsal bir durulmaya gir-
dığıni. dikey. birbirini ardın-
ca sıralandınlmış olan fırça
vuruşlan gösteriyor. Mü-
bin'in "Dışavurumcu Soyut-
lama" çerçevesinde de ele
alınabilecek olan bu beş yıllık üretim
sürecinde ortaya koyduğu çalışmalar-
da. sıcak renklerin birbiriyle kurduğu
yakın ilişkinin yanı sıra. kompozisyon-
ların içinde öbekleşen renk kümelerinin
oluşturduğu "iç-dış böJge" olarak nite-
lendirilebilecek son derece önemli bir
özellik ön plana çıkmaktadır.
Tuval yerine severek çalıştığı guvaş-
larında "'iç-dış bölge" kavramlannın
farklı birimlerinden yaklaşmayı dene-
yen Mübin. 1971'den itibaren birtürle-
itmotif olgusunu gündeme getirmiştir.
...Kırmızının, yeşil ya da mavinin par-
lak tonları gündeme geldiğinde Mü-
bin'in resimlerinin arkasındaki "serü-
ven", yani ressamın kişiliği kendini du-
yumsatıvor. ... Önce kendi yolunu sor-
gulayan. bulduktan sonra da bildikleri-
ni. derlediklerini unutup yeniden başla-
mak zorunda olduğunu ortaya koyan ve
'•imge''v i kuşatmayı başaran bir resim
serüvenin ardında bıraktığı "iz"ortaya
çıkıyor son çalışmalannda."
Asteriks emeklilikten sıkddıKültür Senisi - 1994 yılı haziranında. sevimlı ve
zeki Galvalı savaşçı Astenks'ın tüm dünyadaki seven-
lerı. çızer Albert Lderzo'nun emeklıye ayrılacağını
açıklamasıv la kedere boğuldular. "67 yaşın'dayım" dı-
\ordu deneyımli çızer. "ve tüm vaşamımı çizim masa-
»ı başında harcadım. Bu kadar veter!*' Değil yenı bır
•nacera vavımlamak. elıne bır daha kalem almavacak-
tı. L'derzo. düşkınklığına ugrattığı Astenksseverlere.
Astenks'ın otuzuncu sayısının hıçbır zaman çızilme-
şeceğını sövlemıştı.
Busözlerden ıkı vıl sonra Lderzo. esın pensının ge-
n döndüğünü ve koca burunluGaKalınm şu çılgın Ro-
malılara hadlerını bıldirmek ıçın son bir kez daha ma-
cerava atılacağını müidelivor. Asteriks'ın dönüşünü
Lderzo'va sürprız yapan esin perisme mi yoksa kıtap
>ati:j]anndan kazanılan büvülü ıksıre mı borçlu oldu-
ğumuz ise merak konusu! Maceralan 57 dıl ve lehçe-
je sevenlenne ula^an ve tüm dünyada 250 mıl>onun
ûzennde satılarak rekor kıran Asteriks. 1967 yılından
bu vana vapılan \edi çızgi filmivle de birçok yeni se-
^ene kavuştu. Paris'ın kuzevınde. PlailK'eki Astenks
Parkı ise her gün zivaretçı akınına uğruyor. Kısacası
\sterıks'ın. y aratıcısını bır nıılvardere dönüştürdüğü
>övlenebilıı. Lderzo.ortağı Goscinm ileyarattıklarıbu
Fransızçızg) roman kahramanının nasıl olupdabuka-
jar ünlü oîduğunu sorusunu vanıtlamaya çalışırken
lorlanıvor. \'mededalaacı tutumuvla. "Senarvonunve
çizimin kalitesinden olmalı... Ancak ortağım Rene Gas-
connv le ben bu tür düzinelere çizgi roman karakteri
yaratmış olmamıza rağmen hiçbiri Asteriks kadar tu-
fulmadı*' dıyor.
Otuzuncu öykünün konusu sir
Astenks'in bu kadar uzun süre tutulmasinın bır baş-
ka nedenı de her yaşta insana seslenebılmesi... Çocuk-
lar valnızca resimlere bakarak öyküv ü ızlevebılıvorken
yetişkınler de esprılenn incelığıne ve kamıaşıklığına
bav ılıyorlar. Çizgi romanın. mızahın kıırallarını v ıkmak
için odaklanabileceğı en iyı nokta olmasından yola çı-
kılarak vapılan esprılerden
7
8 birçok anlam çıkarıla-
bılır. Tıpkı Astenks'ın izleğinı oluşturan Galvalı-Ro-
malı savaşının 1960'lardakı Amenkan vavılımcılığına
karşı verilen savaşımla eş tutulması gıbı. Ovsa Lder-
zo: "Bazı okuv ucular. Asteriks'i De Gaulle benzeri bir
dirtnişçi olarak görmek isti\orlar. Aklına estikçe gidip
Romalılar'ı döven bu koca burunlu ufak adama insan-
ların bunca anlam yüklemeleri beni ha> rete düşürüvor"
dıyor. Astenks. 1959 yılında ılk ortaya çıktığmda. Pa-
ris'te yaşayan ıkı metelıksız çızerdıler Lderzo ve Gos-
cıny.. Ikı kafadann vaşamlan özel bır anlasmayla Pı-
lote dergısının kadrosuna katılmalarıvla değiNiverdı.
Dergının editörü. Süpennan tarzı çızgı roman sorunu-
nun vakın olduğuna ınandığından ikılıden "bütünüj-
le Fransız" bir çizgi roman karakteri yaratmalarını ı>-
tedı. "Neyin gerçek anlanıda Fransız olduğunu tartışı-
vorduk. Derken aklıma Fransa tarihinin tüm önemli
olavlannısıralamakgeldi. Nebirden Rene'nin ıştebu'
di>e bağırdığını hatırlıvorum. "Galvalılar! başka ne da-
ha Fransız olabilir ki?"
Bundan ikı v ıl sonra Goscınny ve L derzo Galvalı As-
teriks adlı ılk kitaplarını yavımladılar. Kıtap 6 bin ka-
dar basılmıştı. 1960'ların sonlarına doğru Astenks
Fransızların düşgücünü ıv iden ıvıveelegeçırmiştı. As-
teriks Bntanv a 'da valmzcadört haftada 600 bin sarmış-
tı. O altı sayı sonra ise Galya'nın bu yorulmak nedir
bılmeven savaşçısının öniine yenemeyeceği bir düş-
man çıktı. Goscınnv 1977 vılında. vırmı dördüncü sa-
v ının tamamlanmasına az bır süre kala. kalp krızı ge-
çirerek L'derzo \e Asteriks'ı valnız bıraktı. Gos-
cinnv'nin ölüniü sonrasında. Uderzo ve yayıncıları
Dargaud. v ay ımlanan 24 öv künüıı telıf haklan nedeniy-
le Fransız mahkenıe salonlarını bır süre ışgal ettıler. So-
nuçta Lderzo özgün çızımlerı geri aldı ve Albert Re-
ne adlı kendı şırketını kurdu.
L derzo. Astenks imparatorluğunun kendisıne ne ka-
dar kazandırdığı konusundaki sorulara karşı çok duyar-
lı "Ben hem çizerim hem de ticaretle uğraşıvorum."
Ekımin oııunda pıv asav j siireceğı otuzuncu öykünün
konusiınu ise sir gıbı sak'lıvor Lderzü. "Tek sövleyebi-
leceğim. Asteriks ve Oburiks'in başlanndan geçen tek
günlük bir nıacera olduğu."
BİLSAK Tiyatpo Atölyesi'nden
yeni oyun
Kültür Servisi - Bilsak Tivatro Atölvesi. 1996 97
tiyatro sezonu için bu ay başlamak üzere beş aylık bir
çalışma dönemine ginyor. Bu yıl ele alacağı proje.
HeinerMüller'ın "Hamlet Makinesı' adlı tivatro
metninden yola çıkarak 'düşünce-e\lem karşıtlığı'
üzerinde temelleniyor. Topluluk. metnin içerdiği
temalar ışığında. orijınal Hamlet metnini de göz
önünde bulundurarak \eniden bır metın çalışmasına
girecek. Çalışma. mart avı başında sergilenmeve
başlayacak ovaıııla sevirci karşısına çıkacak. Topluluk
bir süre Sıraselviler-Bilsak'taki salonunda sürdürecek
olduğu çalışmalannı daha sonra oyunun sergıleneceği
mekâna taşıyacak. Öte yandan Bilsak Tivatro
Atölyesi, 16 ekim tarihinde 2. Uluslararası Eskışehir
Sanat Festivali'nde Edvvard Bond'un 'Savaş Ovunlan'
adlı yapıtmı son kez sergilevecek
Tekel Geleneksel 9. Resim
Yarışması
Kültür Servisi-Tekel Genel Müdürlüğü'nün Kültür ve
Sanat Hizmetlen kapsamında yer alan Tekel Resim
Yarişmasf nın 9. yurt çapında düzenleniyor. Amatör
ve profosyonel rünı sanatçılara açık olan yanşmanın
konusu serbest olarak belirlendı. Beş ayn yapıta
100'er milyon TL. olmak üzere toplam 500 mılyon
TL para ödülü ve plaket ve katılım belgesi verilecek.
Sanatçılann vapıtlarını 30 aralık 1996 tarihine dek
Tekel Genel Müdürlüğü Basın ve Halkla Ilişkiler
Müdürlüğü L'nkapanı İstanbul adre^ıne teNİıın etmesi
gerekıyor. Tekel Resim Yarişmasi'nınjürısını Doç.
Dr. Filiz Başaran (M.C. GSF. Resim Bölümü Ö&retım
Üyesi). Doç. Nedret Sekban (MSÜ GSF Resim"
Bölümü Öğretim Üyesi). Doğan Paksoy (istanbul
Resim ve Heykel Müzesı Müzecilık ve Plastik
Sanatlar Restorasyon Merkezi Yönetim Kurulu
Üyesi). Niyazi Adalı (Tekel Genel Müdür Yardımcısı)
ve Ekber Yeşilyurt ıTekel Genel Müdürlüğü Basın ve
Halkla tlişkiler Müdürü) oluşturuyor.
Tiyatpo Tam'dan 7irvedeki
Kadınlap'
Kültür Senisi- Tiyatro Tanı. Carly Churchillin
yazdığı "Zirvedeki Kadınlar' adlı oyunu 6ekimden
başjayarak herpazarsaat 20.30'da Martı Sanatevi'nde
sahneleyecek.
Özkan
Schulze'nin
çevirip
yönettiği
oyun. tarihten
ve dünyanın
dört bir
yanından
çeşitli kadın
portrelerini
biraraya
getırerek
kadınları
erkek gözüy le
değil. kadın
gözüyle
anlatıyor.
Kadının
ataerkil bir
toplumda
neler pahasına
başanlı
olabildikleri
ve bu başanyı
erkekten daha erkek olabilırlerse yaratabıldıklerinı
konu alan oyunda Berrin Akdeniz. Ayça Tclırmak.
Müge Ochedovvski. Berna Oğuzutku, Funda Özcan,
Gökçe Tuncer, Ece Aktosun. Asıye Cengız. Derya
Özcan ve Hümay Güldağ yer alıyor.
liyatro Mie'den Alacanlar Sirki'
Kültür Servisi -Colgate-Tiyatro Mie işbirliğiyle
gerçekleştirilecek Mega Çocuk Gösterisi "Afacanlar
Sirki' adlı müzikli çocuk oyunu 5 ekımden başlayarak
Kadıköy Halk Eğitim Merkezi"nde cumartesi ve pazar
günleri saat 11 00'de sahnelenecek. Salim Dörtcan
tarafından yazılan ve yönetilen oyunun besteleri Çem
Küçümen. koreografısı Ömer inanç. dekorlan Siber
Nihal tarafından hazırlandı. Oyunda Dilek
Denızdelen. Nami Esatgil, Meltem Kanat. Hüseyin
Yirik. Senar Çanbey. Özgür Kanat ve Vedat Gökalp
rol alıyor.
Uluslararası yazar ve
çevirmenler evi
Kültür Servisi - Baltık. Ege ve Karadenız ülkeleri
yazar ve çev irmenlerınin kurduğu "Üç Denizin
Dalgalan" adlı sivil toplum örgütü, Ege ve Karadeniz
bölgelerinde yeni uluslararası yazar ve çev irmen
merkezleri açmayı kararlaştırdı. Bu amaç
doğrultusunda 26 eylülde Rodos'ta. 40 ülkeden 400
sanatçının katılımıyla gerçekleştirilen açılışa
Türkiye'den İlhan Berk. Leyla Erbil. Güven Turan.
MahirÖztaş. Gülsüm Cengiz Akyüz. Gülseli İnal.
Suat Karantay. Nursen Karas. Nebile Dılekçigıl
katıldılar. PeterCurman. Bente Christensen, L'vve
Friesel. Yuri Pokalchuk. Thanassis Valtınos. Sezer
Duru'dan oluşan çalışma grubu E\\a A. Kumlin
koordinatörlüğünde Rodos Beledıyesi yetkilileriyle
sürdürdükleri iki yıllık uğraş sonucunda açılan Rodos
Merkezi "nde yazar ve çev irmenler kalıp çalışmalannı
sürdürebilecek. Yıllardan beri gerçekleşmesi için çaba
harcanan Uluslararası Büyükada Yazar ve
Çevirmenler Merkezi için mali destek arama
çalışmalan ise sürüyor. Sezer Duru'nun y üriittüğü
projede. Dışişleri Bakanlığı Tanıtım Dairesi Başkanı
Şule Soysal ve Adalar Belediye Başkanı Can Esen'in
projeye ilgi göstermesi ıle Hazine'ye ait birbinanın
bu amaç için tahsıs edileceği açıklık kazandı.
Iran filmine San Sebastian Özel
Ödülü
Kültür Senisi- Iranlı yönetmen Mecıt Mecidinin
'Baba" adlı filmi tspanya'da düzenlenen San
Sebastian Film Festivali'nde özel ödül kazandı.
200'den fazla filmın katıldığı festivalde özel ödül alan
film. geçen yıl Tahran Fecr Film Festivali'nde büyük
ödül kazanmıştı. Pedro Almodovar'ın başkanlığını
yürüttüğü festivalde ünlü oyuncu Al Pacino ise
Donostia ödülünü aldı. 56 yaşındakı aktöre ödülü.
sinema kariyenndeki başanlı çahşmalarından dolayı
verildi. 1986 yılından bu yana kimseye verılmeyen
Donestia Ödülü'nü Bette Dav is. Gregory Peck. Glenn
Ford. Claudette Colbert, Lauren Bacall ve Robert
Mitchum gibi ünlü isimler kazanmıştı
BUGÜN
EVRENSEL KÜLTÜR MERKEZİ nde saat 15 00 de
Sergeı Bondarchuc'un yönettiği 'Dünyayı Sarsan On
Gün' adlı film tzösteriliyor.
SAHAFCAFE KLLTLR MERKEZİ nde saat
18.00'de Akgün Akova'nın hazırlayıp sunduğu.
"Yıldızlar Gecede Eriyip Giderken' başlıkıh. yıldızlar
ve Vincent Van Gogh'un bir resmi üzerine bir seminer
izlenebilir.