26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 3 OCAK 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dağıtım şirketlerine göre elektrik enerjisi kaynaklan tükeniyor. 'Elektrik polisi' kurulmah 4 Türldye'ııiıı geleceği karanhk'İstanbui Haber Servisi - Türkiye'nin elektrik enerji kaynaklan bakımindan bir krize doğru gittiği, nükJeer santrallar yapılmazsa Türki- ye'nin karanîıkta kalabilece- ği belirtildi. Istanbul'ıuı çe- şitli bölgelennde bir süredir devam eden elektrik kesinti- ' lerine neden olarak da aJtya- pı eksikliğinebağlımeydana gelen trafo patlamalan göste- rildi. Kaçak elektrik kullanı- mını önlemek için 'İSKİ'de- ki su polisi gibı elektrik poli- si kurulması gerektiği belir- tildi. İstanbul'da kış aylanyla birlikte elektrik kesintilerinin meydana gelmesi yurttaşla- nn tepkisine yol açtı. "Elekt- rik anza" olarak bilinen tele- fon numaralanna başvuran yurttaşlar, telefonlann sürek- li meşgul vermesi ya da ce- vap vermemesınden yakını- yoriar. Yurttaslar, elektrik ke- sintileri ve voltaj düşüşü ne- deniyle pek çok elektrikli aletlerinin bozuldugunu, mil- yonlarca lira zarara uğradık- lannı kaydediyorlar. Boğaziçi Elektrik Dağıtım. AŞ Genel Müdür Yardimcısı Lokman Ozriirk. Is- tanbul'un Anadolu yakasından Avrupa yakasına elektrik ileten, fkitelli'deki ana iletim hattındakı anzanın, JstanbuJ'un önemli birbölgesınin elektriksiz kalma- sına yol açtığını söyledi. Semtlerdeki elektrik kesintilerinin, aşjn elektnk tüke- timı nedeniyle trafolarda meydana ge- len anzalardan kaynaJdandığını belirten Elektrikte düşiik gerilim bilmecesi TEAŞ: Hatlar eski ve yetersiz HAZALATEŞ ANKARA - Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde. elektrik akımının düşük voltajla abonelere uiaşması. sanayi sektörünû büyûk oranda etkiledi. Enerji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Koyuncu. böigede elektrik bunalımımn söz konusu oimadığını savunarak kaçak elektrik kullanılması nedeniyle gerilimin düştüğünü söyledi. Türkiye Elektrik Üretim îlefişim AŞ (TEAŞ) Genel Müdürü Mustafa Turhan ise böigede yaşanan elektrik sıkıntısının üretimden değil; eskiyen ve yetersiz kalan elektrik hatJanndan kaynakJandığını söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Şinasi Altıner, İstanbul'da sık sık meydana gelen elektrik kesintilerinin de kaçak elektrik kullanılan evlerde sıgortalann çok kaim bağlaomasından kaynakJandığını açıklamıştı.Eskiyen ve yetersiz kalan elektrik iletim hatlanndan kaynaklanan voltaj düşüklüğü nedeniyle Van, Elazığ, Dıyarbakır, Bingöl, Bitlis, Muş, Batman, Siirt. Mardin. Şanlıurfa, Hakkâri şebekelerinin çalışmadığı ve bölgedeki fabrikalarda ûretim yapılamadığı, . güç trafolarrrun aşın yûklenme nedeniyle kapasitesinin 2-3 kat üzennde çalıştığı belirtildi. Yetkililer, elektrik bunahmının bir diger nedeninin de dektriğin ısıtrna amaçlı kullanılması olduğunu dile getirdiler. Enerji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Koyuncu, Cunıhuriyet'e yaptığı açıldamada, böigede elektrik sıkinnsının söz konusu olmadıgını, ancak elektriğin yüzde 50 oramnda kaçak kullanıJdığını bildirdi. Koyuncu, şu bügileri vcrdi:"Kaçak eJektriğin kontrol edilmesi çok zor. Burada yajşayan insaniann can güvvnJiğj yok, bunu mu kontrol edeceğiz? Hatlann eslddiğini defcabuletmek taznn. GAP'ta sulama ve sondaj suvunu elektrikli pompa kullanarak t4de etmek istiyorlar. Fazla elektrik çekilhor, bu da bir diğer sıkınn. Nahchaıı'a eiektrik terilrnest nedcniyie de hattara elektrik yükleniyor. Bötün btinlara karşın bu böigede bir elektrik bunalunının yaşandığıjıdaij söz edüenKz." TEAŞ Genel Müdürü Turhan da Dıyarbakır 3- Batman ve Keban-Özlüce-Erzurum enerji iletim hatlannın tamamlanmasıyia birlikte böigede yaşanan elektrik bunalımının sona ereceğini kaydederken bu hatlar konusunda geç kalındığına da dikkat çekti. Turhan, enerji üretiminden kaynaklanan bir sorunun söz konusu olmadıgını belirterek "Elektrik hatlan ve şebekeJer eskkli ve yenOenmeye ihnyacj var. Böİgedeki asd sorun, eiektrik haitianııın kapasitesinin dobnası, şebekenin ve trafolarm esldmesi, sistemin yükü kaldıramaz hale geknesidir. Somndan bürün bolge etkUenmektedir'' diye konuştu.Böigede yaşanan bunahmtn Nahcivan'a verilen elektrikten kaynaklanmadığını irade eden Turhan şunlan söyledi: "Nahdvan'a da bûyük miktarda elektrik vermivonız. 1995 yıiında Nahdvan'a 494 miryon küovat saat enerji verdik. Gürcistan'a 178, Irak'a da 23 nıiryon kilovat saat enerji vtrikü. Toplam 695 miiyon kilovat saat enerji sanyomz. Bu enerji nirim sistemimiy. için büyük bir enerji değiL"' Lokman Öztürk, altyapı yetersizliğinin yanı sıra kaçak elektrik kullammının da önemli sorun olduğunu vurguladı. Özel- likle altyapının yetersiz olduğu bölge- lerde, kaçak elektrik kullananlann her türlü elektrikli ısıtıcıdan yararlandığına dikkat çeken Öztürk. şunlan söyledi: "Elektrigi bedava kullandıklan için bütün odalara elektrikli ısıtıcı koyuyor- lar.TuvaleÜeredahi elektrikli ısıöcı kovu- yorlar desek yalan olmaz. Bu denli insaf- sızca elektrik kullanıyorlar. Bu da doğal olarak aJtvapının yetersiz olduğu bölge- lerde çeşhii anzalara yol açı\or." Elektrik polisi Kaçak elektrik kuljananlarla baş ede- memekten yakınan Öztürk, "ISKI'deki su polisi gibi elektrik polisi kurmak gere- kiyor" dedi. Iki buçuk miiyon aboneye hem hizmet götürüp hem de kaçak elekt- rik kullananlarla uğraşmanın oldukça zor olduğunu belirten Öztürk, anzalar- da kalifıye elemana, elektrik teknisyeni ve elektrik mühendısine ihtiyaçlan ol- duğunu vurguladı. 25 yılını doldurmuş işçıleri de emek- li ehne zorunluluklan olduğunu açıkla- yan Öztürk, "Şubat a> ında böyie bir uy- gulama yapacâğız. Onun sıkıntısı şimdi- den bizi sarmıs dunımda" dedi. Türkiye'nin elektrik kaynaklan bakımından bir krize doğru gittiğini, yakın bir gelecekte, nükleer sant- rallar yapılmazsa Türki- ye'nin karanîıkta kalabilece- ğini iddıa eden Öztürk, "Su santraUannın yapılması faz- la zaman alıyor. Acil enerji sonınumuzu çözmek için nükleer santrallann devreye aünması lazım. Şu anda en ekonomik, nükleer santral görünüyor. Nükleer santralın yakıtı Türkiyc'de bol miktarda var. Maksimum iki yılda yapılabiliyor. Çok güvenli ve çevreye zararı olmayan bir sistem. Enerji Bakanlı- ğı'nın bu konuda çaiışma- sı var, ama bazı karşı çık- mafar oluyor. Ben bu karşı çıkmaların bilinçli olduğu- nu zannetmiyorum. Halk tam olarak bu konuda ay- dınlatılamıyor. Bu işi bilen kişilerin yurttaşlan aydın- latması lazım." tki buçuk miiyon nüfuslu Ermenistan'm Türkiye'nin bumunun dibine nükleer santral yapma- ya basladığını belirten Öztürk, eğer bir tehlike varsa bu santralın da Türkiye için tehlike oluşruracağını söyledi. Trafo padamalan Hava-is Ayçîn görevine döndüJstanbul Haber Sen isi- AtUay Ayçin, Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesınde yapılan değişikliğin ardından yeniden Hava-lş Sendikası'nın Genel Başkanlığı'na döndü 'Ayçin, yaptığı bic konu$ma nedeniyle İstanbui DGM'ce 20 ay hapis ve 43 miiyon lira hapis cezasına çarptınlmış, görevinden aynlmak zorunda kalmıştı. Hava-İş Sendikası Yönetim Kurulu, 17.01.1996 günü yaptığı olağanüstü toplantı ile yöneticilik görevine devam etmesine herhangi bir engel kalmayan Atilay Ayçin'i göreve davet etti. Yeniden görev dağılırru yapılan Hava-lş Sendikası'nda, Genel Başkanvekilliğıne IVanuk Seü^in, Genel Sekreterliğe Mustafa Yağcı, Genel Mali Sekreterliğe Ali Bayrakçı, Genel Teşkilatlanma Sekreterliği'ne K^'a Sayu, Genel Eğitim Sekreterliği'ne Mustafa Koç, Genel Sekreter Yardımcılığı'na Hüsamettin Çobanoğlu, Genel Teşkilatlandırma Sekreter Yardımcılığı'na Hakkı Kah'oncu ve Genel Eğitim Sekreterlıği Yardımcılığı'na İsmail Yeniaygetirildiler. İstanbul'da dün ögle saaderinde başla>an kar >ağışı özellikle yüksek kesimleri etkilerken koıu ha\a koşullanna karşı önJem almak amacıv- la kurulan kriz masası ha/ırbklannj tamamladı. Yîyecek bulmakta zorlanan kuşJan ise çocuklar besledL (Fotoğraf: DE VRİM BARAN) Soğuk havatümyurdu etküedi Elektrik Mühendisleri Cklası İstanbui Şubesi, tstanbul'un Avrupa yakasında Avcılar, Merter, Küçükköy, Gaziosman- paşa, Esenler, Bayrampaşa, Mecidiye- köy'de sık sık elektrik kesin- tileri meydana geldiğini be- lirterek aşın yüklenmeler- den 16 adet trafonun patla- dığını açıkladı. Elektrik Mühendisleri Odası istanbui Şube Başka- nı Hüseyin Yeşil, uzun yıllar aJryapıya yatınm yapılma- dığı için en küçük bir yük- lenmede anzalann meydana geldiğini savunurak kesinti- lerin nedenlerini şöyle sıra- ladı: "a-Çarpık kentleşmenin getirdiigi plansızlık, b- Nüfu- su hı/la artan kentin buna uyum sağlayabilecek elekt- rik altyapisına sahip olama- yışı, c-Altyapı vatırunlanna gerek planlamagerekse .vab- nm süreçterinde geç kalın- ması, d-fşlebnenin becerik- siz eUerde yürütûlmesidir" Bogaziçi Elektrik Dağı- tım AŞ'de (BEDAŞ) var olan yetenekli elemanlann, siyasi baskılara maruz bıra- kılıp küstürülmeleri veya yönetimce pasif görevlere atanarak sindirilmeye çalı- şıldığını iddia eden Yeşil, "BEDAŞehfl ellerce yönetil- memektedir. Dolayısıyla me> dana gelen en küçük bir anzanın giderilnıesi gecikti- ğinden kesinti süresi de uza- maktadır" dedi. Nükleer santrallann bu- Haber Merkea - Kötü hava koşullan yurdu et- kilemeyi sürdürüyor. Doğu Anadolu Bölgesi 'nde yoğun kar yağışı yüzünden 8 ilde, 297 köy yolu ulaşıma kapandı. Türk Hava Yollan da Kars, Samsun, Muş, Erzurum ve Diyarbakır uçak se- ferlerini iptal etti. Erzurum, Ağn, Kars. Muş, Bingöl, Tunceli, Ardahan ve yöresinde kar yağışı nedeniyle 222 köy yolunun ilçe ve şehir merkezleriyle olan bağ- lantısı kesildi. 335 araç ve 53 ekipten oluşan kar- la mücadele ekipleri, kapalı yollan açma çalış- malannı aralıksız sürdürüyor. Meteoroloji Böl- ge Müdürlüğü yetkilileri. böigede önümüzdeki günlerde karyağışının süreceğini, hava sıcaklık- lannm ise mevsim normallerinde seyredeceğini bildirdiler. Kayseri'de de 3 gündür devam eden yoğun kar yağışı ve tipi, ulaşımı olumsuz etkili- yor. Kar kalınlığı kent merkezinde 7 santimetre- ye, Erciyes Daği'nda ise 1 metre 90 santimetre- ye ulastı. Yoğun kar yağışı ve tipi yüzünden Sa- nz, Yahyalı, Pınarbaşı, Develi ve Tomarza ilçe- lerine bağlı 75 köy yolu ulaşıma kapandı. Uçuşlar iptal Kötü hava koşullan ve yoğun kar yağışı nede- niyle Türk Hava Yollan'nın (THY) dün saat 08.30'da Kars'a, saat 09.10'da Samsun'a, saat 10.00'da Muş'a, saat 10.30'da Erzurum'a, saat 12.25 Diyarbakır'a yapılması gereken uçak se- ferleri ile 17.10'da Diyarbakır'a yapılması bek- lenen uçak seferi iptal edildi. Yetkililer, iptal edi- len uçak seferlerinin yerine, hava koşullannın düzelmesi halinde yann ek sefer konulacağmı belirttiler. Bir süre önce deprem felakehnin yaşandığı Di- nar'da halk, kışın acımasız koşullannda yaşam- lannı sürdürmeye çalışıyor. Dinarlılar, ramaza- nın ilk sahuruna eksi beş derece soğukta kalktı- lar. Sahur ve iftar arasında, acılannı oruçla bas- tırmaya çalışan halk, ekmek kuyruklannda saat- lerce bekliyor. Hâlâ birçok yerde elektriğin bu- lunmadığı ilçede çadırlardan 30-35 metre uzak- taki bidonlardan su taşınarak yemek yapılıp na- maz kılınıyor. lnşa edilen prefabrik camilerde Teravih namazını kılan halk, biryandan dini ve- cibelerini yerine getirirken diğer yandan da so- ğukla mücadele ediyor. Dinar Beledıye Başkanı Yener Emeksiz. depremin ardmdan tüm siyasi partilerin liderlerinin vekadrolannm Dinar'agel- diklerini belirterek devlerten daha fazla yardım beklediklerini söyledi. gün için gerekli olmadıgını, çok sıkışıldığında doğalgaz santrallann yapılmasını öne- ren Hüseyin Yeşil şunlan söyledi: "Nükleer santral bugün için gerekli değiL Çfinkü, hidrolik potansneli- mizin yüzde 27'sini, termik potansiyelimizin de 33'ünü kullanmaktayız. Oranlar yüzde 60'Iara çıkanldığında bize çok daha uzun süre ye- tebilir. Termik santrallann her türlü çevre zararian ön- lenerek yapılmaudır. Vbksa Gökova gibi bir önerimiz yok." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Anlamak ya da Anlamamak... Pazar sabahı telefonum çaldı. Açtım, baktım kar- şjmda seygili Çetin Yetkin. Antalya'dan anyor. Bir ge- ce önce, Ümit Yayınlan arasında yeni baskısı yapılan "Türk Halk Eylemleri ve Devrimler" başlıklı kitabın- dan bir şeyler okumuştum. Kitap eski baskılanndan çokfarklıydı. Sanki yeniden yazılmıştı. "Herhaldese- simiduydu"® diye düşündüm. Biraz hoş-beşten sonra, "Cumhuıiyet'te bugünya- yımlananyazımı okudun mu" diye sordu. Henüz oku- mamıştım. "Ben bu yazıyı yaklaşık yirmi gün kadar önce göndermiştim" dedi. "Sen henüz Fethuflah Hoca ile el ele poz verip birilerini çıldırtmamıştın. Oradaki bir-iki cümleyi kendine yazılmış sanırsın, il- gisiyok." Dostum Çetin Yetkin'in inanılmaz katılığının ve ödünsüzlüğünün yanı sıra böyle çok ince yönleri de vardır. Teşekkür ettim, onu-bunu biraz çekiştirdik ve telefonu kapattık. Sonra "Demokrasi Ne Değildir?" başlıklı yazısını zevkle okudum. Hiç tereddüt etmeden altına imzamı atanm. Belki bazı okuriarımın gözünden kaçmıştır. Üzerime alınabileceğimden çekindiği paragraf şöy- le: "...Evet, gerçi demokrasi bir uzlaşma ve hoşgörü rejimidir, ama hiç de her şeyin her şeyle uzlaşması ve her şeyin hoşgörülmesi demek değildir." Sevgili Yetkin'le burada yüzde yüz aynı kanaatte- yim. (Zaten onunla çogu nokiada aynı kanaatte olu- rum). Bu tatsız tartışmalann başlaması üzerine, ön- ceki hafta yayımladığım, "Hoşgörü ve Sınırlan" ve "Uzlaşma, Nerede ve Nasıl" başlıklı yazılanmda da aynı şeyleri söylemiştim. Ama kimilerı inatla anlama- maya çalışıyor. (Yoksa kimileri gerçekten okudukla- nnı anlamıyoriar mı?..) Yetkin'in yazısı şöyle sünjyor; "Bu noktanın altı iyi çizilmeli. Çünkü son günlerde bir uzlaşmadırbir hoş- görûdür, aldı başını gidiyor. Böyle diyenler akıllannı başlanna toplamalı." Dogrusu burada da kendi adıma, alınacak bir şey görmedim. Yazdıklan gazetelerin, "çanak-çömlekda- ğıtacağız" diye halkı dolandırmalanna (zira çoğu kez vaat ettiklerini vermiyorlar), "hoşgörüyle" bakanlar düşünsün bunu. Ya da çalıştıkları gazetelerde sendi- kaya üye olan işçiyi kapıya koyan patronlanyla "uz- laşan'sahte devrimciler akıllannı başlanna toplasın- lar. Çetin Yetkin'in ellerine sağlık. Pek güzel yazmış. Bunlardan biri, dinmeyen bir kinle geçen cumarte- si günü gene bana çatıyor. Hiç "aday ve hevesli" ol- madığım şu andaki konumumda, ailemi ve öğrenci- lerimi ihmal ettiğimi yazmama takılmış. (Acaba biri- leri bu konumuma heves mı ediyorlar? Vallahi hiç tavsiye etmem). Buzat, "Ailesiniihmal etmesi kendini ilgilendirir, a- ma öğrencilerini ihmal etmesi hepimizi ilgilendirir" di- yor. "Biraz siyasi, biraz ticari uğraşlar uğruna rama- zanda cerre çıkmış medrese mollası gibi dolaşıp du- racaksın, sonra 'Ogrencilerimi ihmal ettim' diye sız- lanacaksın... Etmeseydin, şakağına silah mı dayadılar?" Bu uğraşlanmın, nasıl bir ticari yanı olduğunu an- lamam gerçekten mümkün değil. Çoğu kez parala- rımı cepten öderim. Yanlış anlaşılmasın diye çoğu kez kitap bile imzalamam. Nesi ticari olur bunların! Dilipak'la yaptığımız program dışında, şimdiye dek hiçbir televizyon kanalından tek bir delikli kuruş pa- ra almadım. Bu uğraşlarımın neresi ticari olabilir? Kit- le önünde iki lafı bir araya getiremeyen binleri, bu ko- nuşmalar için para ödendiğini sanıyor herhaJde. Mustafa Kemal, 7 Temmuz 1927'de Istanbul'da bir öğretmenler heyetine şöyle seslenir: (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri V, s. 46). "Öğretmenler her fırsattan yararianarak halka koş- malı, halk ile biriikte olmalı ve halk, öğretmenin ço- cuğa yalnız alfabe okutur bir variıktan ibaret olma- yacağını anlamalıdır..." Ve ben Mustafa Kemal'in öğretmeniyim. Ve bu yıp- ratıcı tempoya da ondan aldığım güçle dayanıyorum. Bu arada paçama kimler sararsa sarsın, vız gelir. Bu zat, "Işte hoca böyle olur" diyerek, dostum Prof. Dr. Saim Üstündağ'ın İ.Ü. Hukuk Fakültesi öğ- rencilerinin çıkardığı 1994 yıllığına yazdığı yazıdan bazı alıntılar yapmış. Ah, bir de okuduğunu anlaya- bilse... Sevgili Üstündağ şöyle diyor: "Artık tüm gayreti- mizi bu yaşlarda mutlak doğru saydığımız düşünce- lerimizi, karşımızdakine herne bahasına olursa olsun gereğinde zorla kabul ettirmek yerine karşımızdaki- ni dinlemeye, onu anlayabilmeye yöneltmemiz ge- rekir. Bilinmelidir ki, her türden yanlış sayılan düşün- ce ve fikirierin içinde de doğrular bulunabilir ve işte bu doğrular yardımı ile de düşünceler arasında di- yalpg köprüleri kurulabilir." Üstündağ'ın eline sağlık. Benim de tüm saldınlan göze alarak yapmaya çalıştığım şey bundan başka bir şey mi? bu yazıyı "ömek" olarak alıp, bana eleş- tiri yöneltmek acaba hangi mantıkla açıklanabilir? Yoksa biz fazla mı yaşlandık?.. Hav J J f 1 J J Türkiye'nîn dört bir yanına yayılmış Bank24 makinelerini lcuUanarak dil gÖnderebriirsi ıdereceğ'miî yJtınızı kola: n| Tamam El ' n Temsil [iniz yere 365 gün 24 saat ücretsiz havale rinizi Bank24 makinelerinden nasıl Tamam El Kitabı'ndan öğrenebîlirsinîz. m otomatik bankacılık işlemleri Pamukbank'a gelin, TsJzclâMSHTi 'nızı alın. Pamukbank' otomatik bankacılığı en kotay yokhm Ağranebilmeniz için T0riciy«-de ilk k« Pamukbank tarafmdan haxırtwumftır. PamuktMnlc'ın. bmka müşte»ileri yapttğı ara dayanan işlcm Ta El KKabı'na ücretsiz sahip oiabilirsimz. em - t
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle