Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 EYLÜL 1995 PAZARTESİ
HABERLER
3 bin 141 kişi
vatandaşlıktan
çıkarıldı
• ANKARA(AA)-
Bakanlar Kurulu. 3 bın
141 kişının Türk
vatandaşlığından
çıkarılmasını kararlaştırdı.
Bakanlar Kurulu'nun.
Resmi Gazete'nin dünkü
say ısinda yayımlanan
karannda, Içışlerı
Bakanlığf nın yazısı
üzerine. 3 bın 141 kışınin.
403 Sayıh Türk
Vjtandaşiığı Kanunu'nun
20. maddesıne göre Türk
vatandaşlığından
çıkarıldıâı belirtıldi.
18 PKK'IÎ
öldürüldü
• Haber Merkezi -
Hakkân'nin kuzeyınde
yer alan Karadağ
bölgesınde gü\enlık
eüçleny le çatışmaya gıren
Î6 PKK'lı öldürüldü.
Olağanüstü Hal Bölge
Valilığrnden yapılan
açıklamaya göre
çatışmada 4 güvenlik
görev lisj de yaşamını
yiıirdi. Öte yandan
Tuncelfnin Pülümür
ılçesınde çıkan çatışmada
da iki terörist öldürüldü.
Iki basın
kuruluşuna
soruşturma
• SIVAS (Cumhuriyet) -
14 temmuz günü
Cumhuriyet
Üniversitesi'ndeki türban
olayları sırasinda halkı
tahrik edicı yayımlarda
bulunduğu ıçin savcılık
tarafından haklannda
soruşturma açılan Sıvas
Radyo Televızyonu ve
MHP yanlısı kuruluş olan
Bayrak FM adlı radyo
hakkında bu kez de 30
ağustos günü ışyerlerine
ba>rak asmadıkları
gerekçesıyle C. Savcılığı
tarafından soruşturma
başlatıldı. Kuruluşların. 3
aydan 6 aya kadar hafif
hapıs \e 6 bin ıle 18 bin
lira arasında hafıf para
cezası ile cezalandınlması
bekleniyor
Başkasına
ait arsayı
sattılar
• İstanbul Haber Servisi
-Sahte kimlikle resmi
evrak düzenle>erek
başkasına ait arsayı satan
üç kişilık bır şebeke
yakalandı. Asayiş Şube
Müdürlüğü Yankesıcilık
ve Dolandıncılık Büro
Amırlığı'nden yapılan
açıklamaya göre
Tekirdağın Çerkezköy
İlçesı'nde bulunan Ali
Rıza Karaataya ait 480
metrekarelik arsayı. bu
kişıye ait sahte kimlikle
resmi e\rak düzenleyerek
satan Afifettın Özrhen
(68), Durmuş Gör (46) ve
İsmet Özatalay (63) adlı
kişıler yakalanarak
gözaltına alındı.
Gazi Mahallesi
olayları için
anıt mezar
• İstanbul Haber Senisi
-Gazı Mahallesı'nde 12-
13 mart günlerinde
meydana gelen olaylar
sırasında hayatını
ka>bedenler ıçın anıt
mezar yapıtmhyor.
Olaylarda ölenlerin
aılelerı tarafından yapılan
açıklamada üç avdan bu
yana süren çalışmalar
sonucunda anıt mezar
projesinın tamamlanma
aşamasına geldiğı
belirtıldi. Öte yandan,
polıslenn dün mezarlığı
kuşatarak. burada
çalışmakta olan Hasan
Ozbakır'ı gözaltına aldığı
ifade edilen açjklamada
anıt mezann yapımının
engellenmeye
çalışılmasının yasal
oimadığı belirtıldi.
Mesut Yılmaz
Almanya'da
• LLBECK(AA)-
ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz,
Almanya'nın Lübeck
kentinde. bır süre önce
kundaklanan Türk ve
Alman ailelerinin
oturduğu binada
mcelemelerde bulundu.
Büyükelçı Volkan Vural
ile bırlikte Lübeck'e
gıden Yılmaz, 4 eylül
günü meydana gelen ve
bir Alman vatandaşinın
ölümüne. 21 Türk ve
Almanın yaralanmasına
yol açan kundaklama
olayından sonra
hastanede tedavi gören
vatandaşlan da ziyaret
ettı.
Karayalçın; hükümet, sosyal demokrat hareket ve parti içi mücadele için özeleştiri yaptı
'Işçi snnfi partisi değildik'
BIZ BİZE...
• Eski SHP Genel
Başkanı Karayalçın.
kurultay konuşmasında
ağırlığı özeleştiriye
ayırdı. CHP'nin hükümet,
ideoloji \e örgüt yorgunu
olduğunu vurgulayan
Karayalçın. "CHP.
yalnızca devleti kuran
parti olmamıştır. CHP,
aynı zamanda Türkiye'de
sivil toplumculuğun da
temelini atmıştır.
Cun)huriyetle birlikte.
egemenliği gökyüzünden.
yeryüzüne indirdik. Kul
insanı, yurttaş insana
dönüştürdük" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Feshedilen SHP'nin son Genel
Başkanı Murat Karayalçın. CHP
liderliğıne adaylığını açıklarken
hükümet ortaklığındakı
çalışmalan. sosyal demokrat
hareketin gelişimi ve parti içi
çalışmalar konusunda özeleştın
yaptı CHP'nin "hükümet,
ideoloji ve örgüt yorgunu"
olduğunu söyleyen Karayalçın.
"Biz devleti ön planda rutan bir
parti oluk. İşçi sınıfı partisi
değildik. Ben CHP'nin yalnızca o
yönleriyle hatırlanmasını, o
yönleriyle ele alınmasını
kesinlikle doğru bulmuyorum""
dedi
'•Devleti kuran parti'
Konuşmasında. 5 Nısan
Kararlan'nı savunan ve
ekonomik onlemler sonucu
gerçekleşen büyümede CHP'nin
de payı olduğunu söyleyen
Karayalçın, kurultayın ardından
kaybeden ve kazananlann
birbirine sahip çıkmasını istedi.
Murat Karayalçın. CHP'nin 27.
Olağan Kurultay ı'nda genel
başkan adaylığını açıklarken 18
aylık Başbakan Yardımcılığı
dönemı nedeniyle yapılan
eleştirileri yanıtladı. Sosyal
demokrat hareketin Türkiye ve
dünyada bır kimlik bunalımı
yaşadığına dikkat çeken
Karayalçın. dünyada sosyal
demokrat partılerin işçi sınıfına
\eya devlete karşı bıreyi koruma
ideolojisine dayandığını
belırterek şunları söyledi:
"Biz, işçi sınıfı partisi değildik.
devleti kuran kadrolann partisi
olduk. Ben CHP'nin yalnızca o
yönleriyle hatırlanmasını, o
yönleriyle ele alınmasını
kesinlikle doğru bulmuyorum.
Karayalçın'ın en çok dikkati çeken sözleri. 'Kırmı/ı plaka talibi değilim,örgüt yönetiminc talibim" oldu. (Fotoğraf: TARIK T1NAZAY)
CHP, yalnızca devleti kuran parti
olmamıştır. CHP, aynı zamanda
Türkiye'de si\il toplumculuğun
da temelini atmıştır.
Cumhuriyetle birlikte.
egemenliği gökyüzünden,
yeryüzüne indirdik. Kul insanı,
yurttaş insana dönüştürdük."
CHP'de. hükümet. örgüt \e
ideoloji yorgunluğu
bulunduğunu vurgulayan
Karayalçın. hükümet
yorgunluğunun, koalısyon
ortaklığından çekılerek
atılmasının düşünülebıleceğini.
ancak ideoloji ve örgüt
yorgunluğunun aynı biçimde
gıderilemeyeceğıni anlattı.
Karayalçın. dile getırdiği
yorgunluklann. aneak "çok
çalışarak'"atılabileceğini
kaydederek şu görüşleri dıle
getirdı: "Hükümet olmak zor.
1994 yılında hükümet olmak
daha da zordu. Partimi/in
muhalefette söy lediklerini,
iktidara geldiğinde
yapmamasından yakınıyoruz. Bu
konuda çok ciddi \e çok haklı
eleştirileriniz var. Sözcüsü olmak
istediğimiz. adlanna siyaset
yapmaya çalıştığımız kitlelerin
çok yaygın eleştirisiyle karşı
karşıya kaklık. Ama bugün
Türkiye, vine cumhuriyet
tarihinin en büyük kalkınma
hamlesini gerçekleştirmekte.
Bugün ilk kez yiizde 12lik
büyüme hızını sağlamaktayız. 5
Nisan Karalan'nda suçumuz \ar.
payımu var diye ne kadar
eleştiriyorsak, bugün elde
ettiğimiz bu muazzam kalkınma
hızını da o denli y üceltmeliy iz,
sahip çıkmalıy u. Eğer pnun
suçiusu bizsek, bunun başanlısı
da biziz, CHP'lileriz." Parti
yönetimınin sorumluluklarına
değinirken "parti işletmeciliği"
tanımını kuilanan Karayalçın.
"Parti işletmeciliğini ön plana
çtkarmalıvız. Bir soruyu
yanıtlarnamı/ gerekiyor; biz
kimiz? Önce birbirimize
inanalım. Buradan kim çıkacak
olursa olsun, önce onlann
etrafında bir bütünleşelim. Önce
birbirimize sahip çıkalım"
görüşünü dile getirdi.
Karayalçın. hükümette görev
almanıa görüşünü yinelerken
"18 şuhatta kırmızı plaka
nıeraklısı olmadığımı kanıtlamış
bulunuyorum. Kırmızı plaka
talibi değilim. örgüt yönetimine
talibim. 3 hedefinı \ar: parti.
parti yine parti" dıye konuştu.
Murat Karayalçın. 18 şubatta
gerçekleştırilen birleşme
kurultay ının ardından.
bürünleşme \e kaynaşmanın tam
olarak'gerçekleştirilemedığını.
bu süreçte bilerck \e bilmeyerek
bazı kesimlere karşı haksizlıklar
yapıldığını söyledı.
Baykal'a dokundurma
Karayalçın. kurultayın ardından
hıçbir ayrım olmayacağını ve
herkesm "yeniCHP'li"kimliği
altında buluşacağını \urgularken
İstanbul II Başkanı Ahmet
Cünüz Ketenci'nın. Sünni \e
Türk özelliğıne dikkat çeken
Deni/ Baykal'a da yüklendi.
Bütun etnık unsurları
kaynaştıran sosyal demokrat
hareket içinde. etnık, kültürel ve
inanç farklılaşmalarının.
ödüllendirme veya kıskanma
nedenleri olarak
sunulamayacağını kaydeden
Karayalçın. "Bizim
mazhariyetinıiz,
cumhuriyetçiliğimiz.
Atatürkçülüğümüz. sosyal
demokratlığımızdır" dedi
"Tarih yeniden kapımızı çalıyor"
diyen Karayalçın. yenı bır
döneme gmldiğinı. bu süreçte.
bazı kesımlenn partıde
bölünmelerolacağı yönünde
şantajda bulunmasına karşın
kaygı taşımadığını belirterek
şunlan söyledi.
"Parti hukukuna uyuiduğu
sürece, bu partide herkese. her
kesime. her yapılanmaya, her
inanca siyaset yapma olanağı
sağlandığı sürece, hiç kimse bu
partiyi terk etmeyecektir."
Murat Karayalçın, kendisi
aleyhine iddialar içeren ve
gazete formunda basılan
metınlerin oylama öncesinde
gizlıce dağıtılmasını eleştırdı.
İZLENİMLER / ŞÜKRAN SONER
iolda cn sı\rılmış. deneylı.
nıtelıkli bılınen. bırkaçı beledıye
başkanı kişilere soru
yöneltıyorum: "Yenidüma
dü/cni. küreselleşme. değişim. 2.
cumhuriyet ideolojilerine sıcak
bakıyor. 6 ok \e parti ilkelerinin
bu doğrultuda değişmesi
gerektiğine inanıyor musunuz?"
Yanıtlar. "Bana böyle soru nasıl
sorulur" tcpkılı. bırkaç cümlelik
ve "Kesinlikle hayır** anlamında
oluvor. Dıyaloğumuz devanı
ediyor:
- Bu ideolojiyi sa\unan
insanlann sosyal demokrat parti
ve ideolojisi içinde yerleri olabilir
mi?
- Olamaz. olmamalı.
- O /aman nasıl oluyor da bu
ideolojileri savunan, inanan
insanlar, ideolojik olarak Özal'a.
(, ıller'edaha yakın insanlar. sol
adına aday olarak gösterilebiidi?
- Haklısınız . olmamalıydı. Onda
benim katkım yok. Onun aday
olarak onerilmesı... arkadaşın •
suçu
- Şimdi sol kanat Karayalçın ile
ittifak etmiş gibi gözüküyor.
Karavalçın, ideolojik olarak
'Ama ben ne olacağım?..'
sosyal demokrat çizgiye uygun
bir isim mi?
- Onun da ideolojiyi doğru
bildiği \e savunduğu. hele de
başkanlığında parti ilkeleri.
çizgisi içinde bir politıka
yürüttüğü söy lenemez.
- Baykal sosyal demokrat çizgi
içinde kalıyormu?
- Sosyal demokrasinin sağında.
ama parti ilkeleri ve çizgısı
içinde. adaylığı hak etmiş bir
adanı. Ama ben Baykal'a oy
veremem.
- Neden?
Genellikle yanıt yerine
gülumseme. Kınıisi ıse boş oy
vermekten. Karayalçın'a oy
vermek zorunda olmaktan, son
dakikada Baykal "a oy
verebileceğinden soz ediyor.
Son gece kulislerı. pazarİıkları
da solun bu konudaki
kararsızlığı. tutarsızlığı.
ilkesizliğinın ürünü pazarlıklarla
geçiyor Galiba sonunda
Baykal'la ve Karavalçın'la ıplerı
koparmayan üçüncü listeler
eğilımı ağırlık kazanıyor.
Doğrusunu ıstersenız bu
kurultay da da önemli bır
çoğunluğun. söylediğı.
göründüğü yer ve kararlara.
yapılan initaklara göre oy
vermediğınden emın
olabılırsınız. "İnançlanna.
savunduğu görüşlere göre mi?"
"Hayır." "Ama ben ne olacağım"
sorusuna verebıldiğı yanıta göre
"Baykal'ın gelişi ile kendi
geleceğinin bitnıeyeceğini
düşünenler Baykal'a,
düşünemeyenler Karayalçın'a oy
verdiler" yargısı çok yanlış
sayılmaz Baykal karşıtı
ittıfaktan ya da Baykal'ın
gelmesı korkusundan soz
edilebılır. Korkulan sadece
Baykal'ın geçmis hızipçi.
tasfıyecı kimlığı değil.
Deneylıler bu kez çok daha
akılcı. birleştirici davrandığını
bıle soyluyorlar Ama Baykal'ın
örgutçülüğünde. partıde Baykal
çizgısinın dışında gelışmelerin
çok zorlanacağını düşünüvor ve
kendı geleceklerıne. gruplannın
gelişme şansına ıyımser
bakamıyorlar.
Karayalçın'da buluşma. birgrup
ittifakından çok. Baykal'ı parti
içinde *istediğini yapabilir'
konuında olmaktan çıkarma.
karar almasinda muhalefet.
engel oluşturacak alternatıf güç
yaratma çabası.
Bu kurultaydan >ol kımlığınde
yaralanmadan. ak^ine güçlennıiş
olarak çıkan tek ısım. herhalde
MümtazSoysal. Sol oncüler.
Mümtaz Soysal'ın çok ağır
eleştıri ve suçlamalanna tepki
bıle göstcremıyorlar "Evet, hoca
kı/makta çok haklı" denıekle
yetiniyorlar.
Mümtaz Hoca ıle sevgılı eşini
trafık kazasında yitıren
vazarımız Ahmet Taner
Kışlalı'yı ziyaret etmek uzere
kurultay dan aynlırken. herşey
olup bıttikten sonra sohbet
ediyoruz. "Beni, bugüne kadar
saMinduğum değerierle parti
programı. ilkeleri, sosyal
demokrat çizgi ile taban tabana
zıt kişileıie birlikte aday,
alternatif düşünebilmiş olanlann
adına aday olmayı kabul etmenı
söz konusu olamazdı" diyor
Onceliklı sorunun ideolojılenn
kanştırdığı kafalann açılması.
sosyal demokrasi \e dünya
düzeninın anlaşılması.
kavramların. düşüncelenn yerine
oturması olduğunun bir kez daha
altını çızıyor. Mümtaz Soysal.
yaşanan sorunu "Baykal'la
birlikte ay nı çizgide değilim.
Ama parti içinde kendisine
saygım var. Karşısında da
değilim. Partinin sorunu Baykal
değil. Partinin sorunu,
partililerin sosyal demokrat
ideoloji veçizgiyi doğru yerine
oturtamamaları. çeşitli ideolojik
bombardımanla doğmuş kafa \e
kavranı karmaşası. Değerlere
sahip çıkılamaması" dıye
noktalıvor
ERDAL ATABEK
Kutlama Felaketleri...
Mıllı takımımızın Macar milli takımını yenmesinden
duyulan sevincı, kendini kaybetmış bir kalabalık gi-
bı kutlamak neyın nesıdır? Yaka bağır açılmış, ba-
ğıra çağıra sokaklara dökülmek, kendini arabalar-
dan atarak. elındekı bayrakları sallayarak, bir elde
sılah. ya atarak ya korkutarak caddeleri dolaşmak
neyin nesıdır?
Bu kendini kaybetmiş kalabalık. ışsiz güçsüz ta-
kımından oluşmuyor. Bu yaka bağır açık, bir elde
bayrak, öbür elde sılah arabalardan sarkarak dola-
şanlar, kımlık bunalımı yaşayan gençler değıldir. Bu
kalabalık ertesi gün dükkânında efendıce oturan,
sakin sakın işını yapan vatandaşlardan oluşuyor. Si-
lahlar çekmecelere konmuştur. arabalar yollann kı-
yısına park edilmiştir, yaşanan hayat günlük seyri-
ne dönmüştür.
Peki, yaşanan bu çılgın gece neyin nesıdir? Bu
kendini kaybedişte, kendini hayatı boyunca ifade
edememış, baskı altında yaşamış bır kişiliğın ipuç-
lan yok mudur? Bu kendini kaybedişte, kazanmak
istedığı özgüveni hayatı boyunca kazanamamış bir
insanın, şiddet yoluyla "Ben de varım, göriın beni"
çığlığı yok mudur? Bu kendini kaybedişte, çevresin-
de değişen hayatı kendi ıstekleriyle bağdaştırama-
mış, ayak uydurmak zorunda kaldığı şeyleri de içi-
ne sindirememış bir kimliğin şaşkınlığı yok mudur?
• • •
Bütün bunlan görmeden, bunları irdelemeden, bu
alandaki yanlışları düzeltmeden, ne sılah denetimiy-
le ne trafık konırolüyle toplumu düzeltemezsiniz.
Türkiye "kimlik ve kişilık sorunu "nu çözemedıği sü-
rece bu olaylar artarak sürecektir. En büyük trafık
kazalarının düğünlerden sonra, asker uğurlamala-
rından sonra, bır kutlamadan sonra olması aynı şey-
leri anlatmıyor mu?
Olayın ruhsal mekanızması şöyle ışlemektedır:
- İnsanlar bır araya gelerek bır şeyı kutlamaktadır.
- Bu kutlama sırasında bütün yoksunlukları, ek-
siklikleri, doyumsuzlukları sankı yokmuşa dönüşen
bır hazza ulaşılmaktadır.
- Bu hazzın dışavurumu, baskı altında yaşayan ki-
şilıklerde şiddet bıçiminde olmaktadır. Uğranılan
baskı ne denli yoğun olmuşsa ve ne kadar uzun sür-
müşse, şiddet eğılımi de o kadar artmaktadır.
- Şiddet yoluyla dışavurum, kendini gösterme,
gücünü kanıtiama olarak bağınp çağırma, kırıp dök-
me. sılah atma vb. eylemlere dönüşmektedir.
- Bu yolla boşalma gerçekleşince geçicı bir rahat-
lama olmaktadır. Ama bu davranışlara yol açan bü-
tün nedenler yerınde durduğu için de yeni bir dışa-
vurum nedenı sayılacak olaya hazır beklenmekte-
dir.
- Burada bir grup oluşturma; birlikte hareket et-
me cesaretini vererek sonuçlan düşünmeme eğili-
mi yaratmaktadır.
Kişısel şiddet kullanma eğılimi, toplumlarda aşın
hızla araba kullanma, yüksek sesle müzik dinletme,
sılah kullanma biçımlerinde görülüyor. Kadınlara yö-
nelık cınsel saldırılar, tecavüz olayları da aslında cin-
sellığın kullanıldığı şiddet uygulamalarıdır.
Kişıliklerdekı yoksunluklar, eksiklikler, doyumsuz-
luklar giderek davranışlara yansıdığı için çevremız-
dekı şiddet olaylarının hertürünü görebıliyoruz. Bun-
lar "kişilere özgü" örnekler oimadığı için de kişilere
yönelik önlemlerle çozümlenememektedır. Yaşanan
olgu toplumsaldır.
Toplum yapısıyla ilgıli doğrudan nedenleri vardır;
bunlar değışmediği sürece de benzer sonuçlan gö-
receğiz demektır.
Nazı Almanyası'nda faşizmın kitlesel tabanı buy-
du. Yaşadığı hayatın içinde sıkışmış "sıradan in-
san". olayları doğru yorumlayamadığı, sorunların
üstesinden gelemedıği. üstesinden gelme umudu-
nu da kaybettiğı için, karşısına çıkıp "onun çok de-
ğerlı olduğunu, ama düşmanlan yüzünden değeri-
ni kaybettiğıni" söyleyen Hitler'in peşine takılmış-
tı.
Bu düşmanlan bir kez kabul ettikten sonra artık
Yahudiler de oldurülebilir. kendilerinden olmayan-
lar da yok edilebilir, başka ülkeler de dize getirile-
bilir. Amerika'daki Ku-Kluks-Klan örgütünün hare-
ket mekanızması da buydu.
Alman toplumu da sıradan Amerikalılar da gö-
zü dönmüş katıller değillerdi. Bunlar kendi halin-
de, günlük işlerini yapan, evleri, eşleri, çocuklan
olan vatandaşlardı.
Ama kişilıklerindeki doyumsuzluk, eksıklik. yok-
sunluk. onlan şıddete dönük eğilimleriyle var olma-
ya çalışan. bunu yapabilmek için de nedenler ve
düşmanlar bulan insanlar durumuna getirmiştir.
Türkiye bu konuyu "kutlamalann arkasından ge-
len olaylar" dıye değerlendirıp kendini avutursa,
önündekı sorun çok daha büyük demektir.
Bu kitlesel şiddet eğilımi bir süre sonra ayrılıkla-
nn karşıtlığa, karşıtlıkların düşmanhğa dönmesiy-
le, bu noktada karşılıklı şiddet kullanımıyla büyük
bir insan kıyımına dönüşebılir.
Bu sorunu eğitimle, demokrasiyle, uygarlaşmay-
la çözemeyen toplumlar, birbirini yiyerek yok et-
meye mahkûm olur.
Devlet Bakanı Daçe: 8. madde üzerinde ortak yol bulduğumuza inanıyorum
8. madde CHP onayını bekliyor
Portre / Deniz Baykal
Bitmeyen liderlik savaşımı
LALE SARIİBRAHİMOĞLL'
ANKARA- DYP. Batı'nın Türkiye ile yapa-
cağı gümrük bırlığıne endeksledıği Terörle Mü-
cadele Yasası'nın (TMY) düşünce özgürlüğü-
ne sınırlama getiren 8. maddesı ile ılgilı deği-
şıklık önensıne son bıçimıni verdı. Terör pro-
pagandası tanımının kapsamının daraltıldığı
değışikhk taslağının hazır olduğu ve yenı CHP
yönetıminin onayını beklediği bildirildı.
Dev let Bakanı Bekir Sami Daçe. 8 madde-
nin kaldırılmasına kamuoyunun büyük bır ke-
siminın karşı olduğunu öne sürerek "8. madde
üzerinde birortayol bulduğumuza inanıyorum.
8. maddeyi kaldırmadan. ancak bünyesinde bir
değişiklik yaparak sorunu aşabileceğimiz sonu-
cuııa ulaştık" dedi.
Başbakan Tansu Çiller'in. kısa süre önce
Türkıye'ye gelen Avrupa Parlamentosu üyele-
n ve İngıltere Dışışlerı Bakanı Malcolm Rif-
kind'e. 8 maddenın önümüzdeki yıla sarkabı-
leceöi yolunda Batı'da olumsuz hava yaratan
açıklamasını ise düzeltme yollarını aradığı bil-
dırıldı. Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe. taslak-
ta 8. madde üzerinde. Avrupa tnsan Hakları
Sözleşmesi'nın 10. maddesinın 2 fıkrasında
• Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe.
taslakta 8. madde üzerinde, Avrupa
însan Haklan Sözleşmesi'nin lCTuncu
maddesinin 2 fikrasında temel
değişikliklerin yapıldığını söyledi.
Daçe. kamuoyunun büyük bir
kısmının 8. maddenin kaldırılmasına
karşı olduğunu öne sürdü.
temel değişikliklerin yapıldığını bildirdi. Da-
çe'nin verdığı bilgıye göre değişiklik taslağı-
nın ana hatlan şöyle:
- Terör propagandasının "hangi yöntem ve
maksatla olursa olsun" ıtadesi ıle başlayan ta-
nımının kapsamı daraltıldı. Bunun yerine. ta-
nımın kapsamı "bölücülüğü hedefleyen hertür-
lü propaganda" bıçiminde daraltıldı Böylece,
sadece ülkenın üniteryapısını bozma yolunda.
bölücülük amacına yönelik propagandanın ce-
zaı yaptırım altına alınması benimsendi.
- 8. maddenin 1. fıkrasındakı fıillerin ışlen-
mesi durumunda öngörülen 2 y ıldan 5 yıla ka-
dar hapıs cezası. yeni öneri taslağında. 1 ila 3
yıl arasına çekıldi. Cezanın tabanı I yıla çekı-
lerek. tecıl sınırlan içensine getirıldi. Ceza ve-
rildiği takdirde mahkeme cezanın ınfazını de-
ğil de ınfazedilmemesıkararınıdaverebilecek.
Bu değışikhk ıle ceza şahsileştırılmış oldu. Dı-
ğer bir dey işle. hâkım cezay ı çeknıesı gereken
ile çekınenıesi gereken ki^iler arasında bır ay ı-
rım yapabılecek. Ceza bazen uyan nıteliğinde
olabilecek. Buamaçla cezanın tecili imkânı ge-
tirilmiş oldu.
- TMY'nın 8. maddesındeki tecil hükümle-
ri. mevcut kanuna göre diKuncc suçlanna \e-
nlen cezaları tecıl etnıe ımkânını önluyor \a-
pılan değişiklik ıle tecıl olanağı mnındı Hâkım-
leredebıray ıçerı>inde bütun mahkûmiyet dos-
yalannı ınceleme gıbi bır yiikümlülük getıril-
dı. Boyiece ^ureç hızlandırılmı^ oldu.
- $u jnda duşünce MIÇU nedeniyle cezaev in-
de olanlann durumu. bu taslağın TBVIM'den
geçmesı halıııde ınahkemcleac ıncelenecek ve
karar ona göre «enlecek. Değışikhklenn ger-
çekleşmesı halındc mahkûmiyet almişolup da
ılerıde cezaev ine gırecek olanlann durumu ye-
ni cezalara adapte edılecek. Bu kapsama gi-
renlerarasındacezalannıntecılı mümkünolan-
lar varsa değişikliklerin kabulu ıle cezalarını te-
cil ettırebılecekler.
193.S yılında rejı (Tekel) memuru Hilmi
Bey'in oğlu olarak Antalya'da dünyaya
geldı İlk. orta ve lisc öğrenımını hem
okuyup hem de çalışarak bu kentte
tamamladı 1953 yılında subay olmak için
başvurduğu Heybeliada Denız
Lısesınden kalp atışlanndakı ntm
bozukluğu nedenıy le olumsuz kar^ılık
alınca. hukuk okumaya karar verdı ve
1959 yılında Ankara Hukuk Fakültesi'nı
bıtirdı 1960 yılında DP'ye karşı
yürütülen toplumsal hareketlerın içinde
yeraldı. |963'tc sıyası bılımler
konusunda dokrorasını tamamladı i ^b3-
1965 yıllan arasında ABD Columbıa ve
Berkley ünıversitelerınde doktora yaptı
1973te Antalya Mılletvekıli seçılmesınm
ardından, 1974'te Ecevit hükümetınde
Malıye Bakanlığı. I9"77yeyıne bcev ıt
hükümetınde Encrjı ve Tabıı Kaynaklar
Bakanlığı görev indc hulundu. Bu görev ı
sırasında ATAŞ Rafınensı'nııı
millıleştırılıııesi ve madenlerın
dev letleştınlmesıne ılişkin yasa nedeniyle
popülerıtesıni yukseltirken. Ecevit'le de
yolları ayrılmaya başladı. \9" yılından
ıtibarenCHP içinde ayrı bir grup olarak
hareket etmeye başladı. 12 Eylül
darbesinın ardından. önce Ordu Dıl
Okulu'ndd «Ö7ctım altında tutuldu. daha
Nonra 15 CHP ve AP'lıyle birlikte
Zıneırbozan'a gotürüldü. 12 Eylül
yönetimınin 5 yıl yasaklı futtuğu
sıyasetçılerarasındaydı 198^^6 SHP'den
Antalya Millervekılı olarak yeniden
Meclıs'e girdi Erdal İnönü'nün genel
başkanlığındakı SHP'de genel sekreter
oldu. 3 kez İnönü'nün karşısına genel
başkan adayı olarak çıktı. Partide adı
"hizipçi"vc çıktı. Eylül 1990. Temmuz
1991 veŞubat 1992'dekiSHP
kurultayiarında genel başkanlığa
adaylığını koydıı. ancak İnönü'ye karşı
kaybettı. 9 Eylül 1992 tanhinde yeniden
açılan CHP'nin genel başkanlığına
seçıldi. Baykal'ın genel başkanlığındaki
( HP. 19^)4 yılında yapılan yerel
seçıınlerde yiizde 4.5 oy oranında kaldı.
18 Subat 1995 tanhinde CHP ve SHP'nin
bırleşme kurultay ında. Hikmet Çetin'in
genel başkanlığı üzerinde uzlaşmaya
vanlması nedeniyle. aday olmadı. Ancak
"kesin kazanacağı" gözüy le baktığı bu
kurultay da. diğer aday Murat Karayalçın
ve ekıbını ağır bır dille suçladı ve
hesaplaşmay ı buyük kurultaya erteledi.
Evli ve ıkı çocuk babası olan Baykal,
İnaılizce bılivor.