23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4TEMMUZ1992CUMARTESİ 8 DIŞ HABERLER Yunanistan'ın polû •BRÜKSEL(AA)- Karadenız Ekonomik İşbirliğı, Avrupa'da olumlu yorumlara konu olmaya devam ederken Yunanistan'ın bualanda ilginç kulis çalışmalan yaptıgı ve KEİ'den kendisme önemli bir pay çıkarma çabasında olduğu dikkat çekıyor. ATçevrelerinde Karadeniz Ekonomik İşbirliği'nin önerrunı anlatan ve "KEİ'nin parlak bır geleceğı olduğu" fıknnı savunan Yunanhlar, "Aüna'nın AT ile KEÎ arasında köprü rolü oynayacağı" yolunda açıklamalar yapıyorlar. Hurd'den •ATİNA(AA)-lngıltere Dışişlen Bakanı Douglas Hurd, ülkesinin AT dönem başkanı olarak Türkiye ile topluluk arasında 'özel ilişkiler' oluşturulmasını amaçladığını söyledi. Hurd, 'SKY'özelradyo istasyonuna verdiği demeçte, ıngiltere'nin Türkjye ile AT arasında kurulmasını arzuladığı bu ilişkinin sıyası, ekonomik vegüvenlik alanlanru kapsayacağını beürttt. Moldova'da ateşkes • MOSKOVA (AA) - Rusya Devlet Başkanı Boris Yeksin, Moldova Devlet Başkanı Mirça Snegur'la dttn Kremlin'de yaptığı görüşmede, bu cumhuriyetin Rus azınJığıyla hükümet kuvvetleri arasındaki çarpışmalara son verilmesi konusunda anlaşma sağladıklarını söyledi. Yeltsin, yaklaşık 90 dakika süren görüşmeden sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Snegur'la vardıklan anlaşmanın çatışma bölgesinde bir tampon bölge oluşturulmasını ve bu bölgeye tarafsız askeri birlikler yerleştirilmesini öngördüğünü bildirdi. İkı liderin, soruna çözüm için yapılacak göruşmelere, Dinyester boyundaki Rus azmhğın temsilcilerinın de katılması konusunda anlaştıklan haber verildi. Menopoz devresine ilaç • VVASHINGTON(AA)- Özellıklc menopoz devrcsındcki kadınlarda görülen kcmik bozulması ve zayıflamasına (osteoporoz) neden olan kim>asal madde saptanırkcn bunu tutabilecek ilacın yapımı ıçin yol açıldığı bildinldi. Indiana ÜniversıtesiTıp Fakültesı"nden Dr. Stavros C. Manolagasbaşkanlığında sckiz kişilik bır araştırma grubunun yürüttüğü çalışma. dişilik hormonu estrojenin (östrojen) yaşdönümündeki azalması sırasında ortaya çıkan ve bağışıklık sisteminin konakçı kimyasal elemanı olan "interleukin-6:IL6"adlı maddenın hızla artarak yıkıcı kemık hücresi üretimine yardımcı olduğunu ortaya çıkardı. Helsinki Şartı, 52 ülkenin devlet ve hükümet başkanlannca gelecek hafta Finlandiya'nın başkentinde imzalanacak SırbistanAGIK'tenihraçediliyorAGİK, Helsinki Şartı'nın imzalanmasıyla BM yasasının 7. maddesi uyannca bölgesel bir örgüt olarak kabul edilecek. Belgeye yalnızca Tür- kiye başbakan düzeyinde imza koyacak ANKARA(Cumhuriyet Biirosu) - Önü- muzdekı hafta Fınlandiya'nın başkenti Hel- sinkfde devlet ve hükümet başkanlan düze- yinde imzalanacak. "Helsinki Şartı" sonra- sında, Türk Sılahlı Kuvvetleri'nin (TSK) mevcudu 530 binılesınırlandınlacak. Anka- ra. Helsinki Şartı'nda. terörizmle mücadele içın tüm üye ülkelerin kendi ulusal yasalannı güçlendirmesini ıçeren bir paragrafın yer al- ması için de uğraş veriyor. Aynca, Bosna-Hersek'teki çatışmalarda taşıdığı sorumluluk payı nedenıyle Birleşmiş Milletler(BM)Güvenlik Konseyi'nce yaptı- nm karan alınan Strbistan. Avrupa Güven- lik ve İşbirliğı Konferansı'ndan ıhraç edile- cek. Dışişlen çevreleri. Sırbistan'ın ıhracı ile il- gili olarak Kıdemli Memurlar Komitesi top- lantışının devam ettığini, ancak Sırbistan'ın Helsinki zirvesıne kesin olarak katılmayaca- ğını belırttiler. Aynı çevreler, bu konuda şu görüşleri ortaya koydular: "Sırbistan AGİK'ten ıhraç edilecektir. Kıdemli Memurlar Komıtesı toplantısında buna karar venlecektır. Sırbistan'ın zirveye katılmaması kabul edılmiştır. Çünkü birçok devlet. onlar geldıkleri takdirde gelmeyecek- lennı söylemiştir. Eylüldeki Kıdemli Me- murlar Komitesi toplantısında bu konu yenıden ele alınacaktır." Dışişlen Bakanlığı çevrelerinden edinılen bilgıye göre. önümüzdeki hafta 9-10 tem- muz tarihlerinde Helsinki'de Avrupa Gü- venlık ve İşbirliğı Konferansı çerçevesinde imzalanacak belgeye, toplam 52 ulke arasın- dan hükümet başkanı düzeyinde yalnızca Türkiye ımza koyacak. Zirveye diğer ülkele- rin. devlet başkanı düzeyinde katılacaklan bıldınldi. Dışişlen kaynaklan, Helsinki Şartı ile artık AGİKin şekil değiştirdîğini ve ku- rumsallaşarak yeni bir "ortak güvenlik ve işbirliei" kimliğini kazandığma dikkat çekti- ler. Helsinki Şartı üzennde tüm ülkeler arasın- da henüz tam bir anlaşma sağlanamadığını kaydeden kaynaklar, "Her toplantıda oldu- ğu gıbı devleı ve hükümet başkanlannın işti- rakindcn yarım saat önce muhakkak anlaş- ma sağlanır" dediler. Helsinki Şartrnın bırkaç bölümden oluştuğuna işaret eden dı- şişlen kaynaklannın verdiği bılgiye göre. bclgede yer alan konular, ana başlıklar ha- lınde şöyle: -AGİK . Birleşmiş Milletler yasasının 7. maddesi uyannca bölgesel bir örgüt olarak kabul ediliyor. -AGİK'e yeni üye devletlere belirli bir program çerçevesinde insan haklan. demok- rasi \t hukuk alanında yardırh yapıiacak. -Hoşgörüsüzlük. yabancı düşmanlığı ve ırk aynmcılığı konusunda da belgede önemli hususlar yer alıvor. -İnsani hukukun ihlalinden bu ihlali ya- panlar kişisel olarak sorumlu olacak. Ayn- ca basın konusunda bir seminer düzenlene- cek. -Şarta imza koyan ülkelenn devlet ve hü- kümet başkanlan yılda 2 kez biraraya gele- cek. Aynca izleme komitesi toplantılan devam edecek. Kıdemli Memurlar Komitesi ayda 2 kere, Bakanlar Konseyi ise yılda ıki kez toplanacak. -Yeni oluşturulacak Azınlıklar Yüksek Komısen'nın görevi, ikaz nıteliğinde olacak. Ankara'nın önensinin dikkate ahnması ha- lınde. terörizme bulasan gruplar. komiserli- ğın yetkisi dışında kalacak. Komiserlik, terönst gruplardan bilgı toplamayacak. An- kara aynca. terörizm konusunda üyedevlet- ler arasında etkin bir işbirliğı ve terörist gruplar için başka ülkelerde para toplanma- sının önüne geçilmesini de ıstiyor. Ankara, terörizm konusunda, AGİK üyesi ülkelerin ulusal yasalannı güçlendirmesini de bekli- yor. -AGİK çerçevesinde bir banş gücü oluştu- rulacak. Bu banş gücünün görevlerinin BM ile çelişmemesı için gereklı önlemler alınır- ken, siyasi kontrol Kıdemli Memurlar Ko- mitesinde olacak. Banş gücü askerleri ıçin NATO'dan yardım istenebilecek. Banş gü- cünün finansmanına her üye ülke katkı payı oranında katılacak. -Helsinki Şartı'nın imzalanması sonrasın- da ülkelerin askeri ınsan gücüne de smırla- malar getiriliyor. Rusya, 1 milyon 450 bin kişi ile yine en büyük askeri güce sahip kahr- ken. Türkiye'nin asker mevcudu 530 bin ola- cak. Aynca bir Avrupa Güvenlik İşbirliğı forumu kurulacak. Bütün güvenlik tarüş- malan ve görüşmeleri bu forumda ele alına- cak. DAĞLIKKARABAĞ Mardakert^ Azeri denetimînde• Azeri birliklerin, Dağlık Karabağ'ın doğusunda bulunan Mardakert bölgesinde Ermeni milislere üstünlük sağlayarak denetimi ele geçirdikleri bildi- nldi. gerektiğını savundular. Dış Haberter Senisi - Azer- baycan bırlıklennın Dağlık Karabağ'ın doğusunda yer alan Mardakert kentınde dene- tımı ele geçırdiklen bildinldi. Kent çevresinde yer alan köy ve kasabalan önceden ele geçirmiş bulunan Azeriler, böylelikle bölgede kcsin üstünlük sağladı- lar. Ermenistan, Laçin bölgesı- nın boşaltılması için son çatış- malar ardından Azeri birlikle- rin eline geçen Görenboy bölgesinin boşaltılmasmı istedi. Nahcıvan'da bulunan muha- birimiz Ali Tevfık Bcrber'in Azerbavcan Savunma Bakanlı- ğı kaynaklanna dayanarak bıl- dirdiğine göre Azeriler dünkü çatışmalann ardından Marda- kert kentine girerek denetimi ele geçirdiler. Çatışmalarda ölert ya da yaralananlann sayı- sına ılişikin bilgi alınamadı. Mardakert dışında kalan böl- gelerde ise durumun sakin ol- duğu öğrenildi. Italya'nın başkenti Rpma'da Avrupa Güvenlik ve İşbirliğı Konferansı (AGİK) öncülü- ğünde Dağlık Karabağsorunu- na çözüm bulunması amacıyla düzenlenen göruşmelere katı- lan Ermeni heyetı, görüşmele- rin dünkü oturumunda, önce- Roma toplantılan Laçin ve Şuşa'nın boşaltılması için baş- latılmıştı. Ancak Roma görüş- melerinden sonra başlayan ça- tışmalarda Azeri güçlerin bir- çok yerleşim merkezini Erme- nilerden geri alması karşısında Ermeni heyeti, Azeriterin eline geçen bölgelerin Şuşa ve Laçin ile birlikte görüşülmesini isti- yor. Toplantıya katılan çevreler, bu isteğin, "Azerbaycan'dan kendi topraklannı boşaltması- nı istemek" anlamına geldiğini belirtıyorlar. Taraflan uzlaştırmak için toplantı başkanlığınca sunulan belge üzerindeki ilk tur görüş- meler. görüş aynhklannı gide- remedi. öte yandan Azerbaycan bir- liklennın, Dağlık Karabağ'da bulunan birçok yerleşim mer- kezinde denetimi yeniden ele geçirmcsinden sonra Ermenis- tan'da başgösteren iç siyasi çe- kişmede Devlet Başkanı Levon Ter Petrosyan'ın Taşnak Par-y ş tisi'nin Dağlık Karabağ'ın ta- nınması isteğinin kabul edilme- sini önleyerek ilk raundu kazandığı ancak Karabağ so- rununun Ermenıstan'ın iç siya- likle Azeri bırlıklenn Görenboy setinde "belirleyici etken" du- bölgesıni boşaltmasını ıstedı. rumuna geldiği bildiriliyor. Ermeni yetkıliler. Laçin ve Şuşa'yı da ıçine alan ve Ermeni denetiminde bulunan diğer böl- gelere ıkincil öncelik venlmesı Moskova ve Bakü'deki göz- lemaler, Petrosyan'ın "şimdilik duruma hâkim gözüktüğünü" beliıüyorlar. Cezayir'de Devlet Başkanı Budiaf ın cenaze töreni sırasında stoganlar atüdı. Budiaf } anlıları "Şadli'ye ölüm" diye bağnrırken, İslamiSelametCepbesitaraftarian"Allahüekber'T diye tekbir getirdiler. Cezayir'in yeni liderinden sert mesaj Dış Haberler Servisi - Cezayir Devlet Başkanı Muhammad Budiaf ın hafta başında bir suikaste kurban gıtmesınin ardından, Yüksek Devlet Komitesi'nin yeni başkan olarak atadığı Ali Kafı. tele- vizyonda halka hitaben yaptığı ilk konuş- mada, îslam radikalizmine aüfta buluna- rak "Bölücülük ateşini yakmak isteyenle- re sebatla karşı çıkacaklannı" söyledi. Kafı, yaklaşık 15 dakika süren konuş- masında, Budiafın ekonomik, sosyal ve Cezayir halkırun güvenliğini yeniden tesis etme yönündeki programını devamettire- ceğinj bildirdi. Kafı, aynca şeriatı savunan kesime de gönderrne yaparak bölücülük ateşini yak- mak için halkın duygulannı kullanarak ülkenin menfaatleri ile oynama arayışına girecek herkese karşı büyük bir 'azim ve sebatla' savaşacaklanru kaydetti. Bu arada insanlann serinlemek amacıyla kendilerini evlennden dışan atüklan Cezayir sokaklannın, Budiafın öldürülmesinden bu yana akşamlan bomboş olduğu gözleniyor. Cezayir Devlet Başkanı Budiaf için ül- kede ilan edilen yas, yedi gün sürecek. Gali'nin tartışma yaratan haritasının Türk tarafımn isteklerini dikkate aldığı saptandı GelenekselTürkköyleriKKTC'de kalıyor İZZET-RIZA YALIN LEFKOŞA - Birleşmiş Mılletkr'in (BM) iki tarafa ilettiği 'sınırsal çizgi' ile bunun yaratuğı ortam, KKTC'nin New York'ta sunacağı Türk haritasıyla birlikte Ankara'da tartışılıyor. New York'ta ele alınacak üç haritadan biri olan 'Kıbns Rum haritası' üzerinde de derinliğine çalışmalar yapıldığı öğrenildi. BM Genel Sekreteri ile yetkiüleri, 'Kıbns so- rununun çözüm çabalan'nda, Türk ve Rum ta- raflanrun, Kıbns'takı çalışmalar sırasmda ilet- tikleri bazı ilkelerdoğrultusundadavranarak iki Kuzej ve Güney Kıbns'ı ayıran 'sınırsal çiz- tarafın da isteklerini yerine getirmeye çalıştı. gi'nin, Ingiliz Dikelya üssünün kuzey doğusun- BM Genel Sekreteri Butros Gali, yardım- da kalan egemen üst bölgesi Ayios Nicholas cılanyla oluşturduğu hantada, Rum yönetimi li- Ingiliz kampını izleyerek bu hat boyunca Türk deri Yorgo Vasiliu'nun, Oscar Camillion ve Gustare Feıselle'e vazgeçmeyeceklerini duyur- duğu 'Omorfo (Güzelyurt), Maraş ve birçok köyü Rum tarafına bırakmayı' öngörürken Türk tarafınm, 'tngiliz üsleriyle Türk kesimi arasında bağlantı bulunması' ve 'geleneksel Türk köy ve b-31gelerin Türk kesiminde kalması' yönündeki isteklerinin bir bölümünü de yerine getirdi. kesimi ile bu üs böjgesi arasında uzun bir bağ- lantıyı gerçekleştirdiği saptandı. Kıbns'ta geleneksel Türk köyleri olan Lefke, Gaziveren, Doğana, Taşpınar ve Bağhköy'ün de 'Gali haritası'nda, Rum tarafına verilecek 'ödünler' arasında olmadığı ve Türk tarafında bırakıldığı ortaya çıktı. Kdbns'taki BM Banş Gücü'ne yakın çevreler- den. 'geleneksel Türk bölge ve köylerinın bırakı- lamayacağı' yönündeki Türk ilkelenne BM yet- küilerince sıcak bakıldığı ve BM Genel Sekreteri ile yardımcılanmn, *non-map', 'çahşma için ze- min' olarak tarumladıklan *Galı çahşma hari- tasında buna göre davranılmaya çahşıldığı' öğ- renildi. Nitekim elde ettiğimiz kesin ve güvenilir bilgi- kre göre 'sulak bir bölge olan Türk köylerinden Yeşilırmak ile yine Türk kesimini sulanyla bes- leyen Güzelyurt (Omorfo) bölgesinin Rum kesi- minde bırakılmasında direnilmesi, uzlaşmaya vanlmasında çetin uğraşlar venlmesine yol aça- cak. MİTSOTAKİS Âtina banş siyasetînde kararlı ATTNA (Cumhuriyet) - Yu- nanistan Başbakanı Konstan- tın Mitsotakis, Yunanistan'ın Türkiye ile iyı geçinmek istediği ve bu çerçevede Atina'nın banş sı>asetıni sürdürmeye kararli olduğu yolundakı açıklamala- nnı dün de Ege'dekı Yunan adası Naksos'ta yineledi. Naksos adasında dün hizme- te giren havaalanının açılış tö- renlerinde bır konusma yapan Mitsotakis, Ege adalannda ya- şayan Yunan halkına seslenir- ken güvenlik açısmdan hiçbir endişe duymamalan için de çağnda bulundu. Mitsotakis, Yunanistan'ın banşçı bir ülke olduğunu belir- tirken "Türkiye'ye karşı başlat- mış olduğumuz banş siyasetini sürdürmekte kararbyız. Tür- kiye'nin de aynı iyi niyeti göste- receğine inaruyoruz" şeklinde konuştu. Türk-Yunan ilişkilerinin ye- ni bir döneme gırdığını de anımsatan Mitsotakis Yuna- nistan'ın Türkiye'ye karşı izle- mekte olduğu bu banş siyaseti- nın karşıbkh olarak ulusal egernennk haklanna, toprak bütünlüğüne ve sınırlanna, uluslararası hukukun gerektir- diği bıçimde saygı çerçevesinde işledığini sözlerine ekledi. Mit- sotakis konuşmasının bu bölü- münde dünyada kaydedılen kanşıklıklara değınirken '"Tür- kiye ile Yunanistan'ın bu zor günlerde birbirlenyle iyi geçin- meleri gerektiğini" vurguladı. Bu arada Kıbns sorununun çözümünü öngören müzakere- lerden de söz eden Yunanistan Başbakanı. 15 temmuzda New- York'ta başlayacak olan 2. tur müzakelerden olumlu sonuçla- nn alınabileceğinı çağnştırdı. Mitsotakis Kıbns sorunuyla Makedonya Cumhuriyeti'nin adından kaynaklanan anlaş- mazlığın Yunanistan için aynı derecede önçmli olduğunu söy- ledı. Mitsotakis, Avrupa Top- luluğu'nun Lizbon doruk top- lantısında Yunanistan'ın Makedonya ile ilgilı görüşlerini bemmsedikten sonra, ikinci bü- yük sorunu olarak nitelediği Kıbns sorununun çözümü için şimdi daha fazla gayret gösteri- leceâıni sözlenne ekledi. ITBA 13 Temmuz'da yaz dönemi İngilizce kurslarımız başlıyor. Kayıtlarımız başlamıştır. • NİŞANTAŞI Süleyman Nazif Sök. 68 Nişantaşı, İstanbul Tel: 232 82 00 (4 Hat) KONUKYAZAR Türkiye'nin AT^ye gîrişicanlamyor mu? TURAN GÖKALTAY PARİS - Dünya ile özdeşleşmek, dı- şanya açılmak, Avrupa ile, Batı ile bü- tünleşmek derken, dolar yedi bin lirayı aşü gıtti, atı alan da Üsküdar'ı bile geçti. ortalık tozduman. Avrupa rru dediniz? Öyle Avnıpa'ya. Danimarka secmeni resti çekti, bereket arkasından gelen İrlanda "evet" dedı de durumu büsbütün sarpa sarmaktan kurtardı. Böyle bir zamanda 'en gelişmişler' arasında toz kanşrruşken dumana, işler öylesine çatallaşmışken bausmdan or- tasına ve doğusuna, kuzeyinden güneyi- ne baştan başa bu kıtada, Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na tam üyeliği ko- nusundan söz açmarun var mı anlamı? Gabba var. Sırası mı bunun şimdi? Galiba sırası. Danimarka, "hayır" dediği için top- luluk üyeliğinden çıkıyor mu? Oyle bir şey söz konusu değil. Topluluk kuralla- nndan hangilerine uyabilıyorsa, tama- mına değil de ancak onlara uyan (Öbür- lerini şimdilik erteleten) ülke sıfatıyla tam üyeliğinı koruyor. Sadece henüz uyamayacağı düzenler için kendisme bir geçici ayncalık gerekiyor, "bana az mü- saade!" demiş oluyor. Topluluk kural- lannın tamamından maksat, eskı dıli- mızle dersek 'topluluğun mükıesebatı", AT'nın kuruluşundan bu yana ıktısap edegeldiklerinin tamamı yani yerleşik edinilmiş düzeni, birikimlerinın tümü. Başka deyışle topluluğun şu andaki üyeleri olan on iki ülkenin. birlik uğru- na katlandıklan zorunluluklann, üst- lendikleri yüklenimlerin tümü. Üyeliğe aday ülke, bu topluluk birikimine uyum gösterebilecek güç ve yetenekte olmak zorunda. Ama Danimarka bir yana, İngiltere dahi (Temmuzda, alü ayhk dönüşümlü AT Başkanhğı sırası kendısine gelen İn- giltere) birlik anüaşmasımn temel dü- zenlerinden başlıca ikisı olan tek para birimi ile ortak sosyal düzen tasanmı karşısında çekinceli durmuyor mu san- kı, o da 'az müsaade' istemedi mi? maz? Bundan otuz yıl önce, Ankara Ant- laşması adıyla anılan Türkiye-Avrupa Ekonomik Topluluğu ortak üyelik an- laşmasını, zamanın sorumlu Türk söz- cüsü (Her nerede isen selam sana İsmail Soysal), "Bu anlaşma; Türkiye'nin, Av- rupa ülkelen arasındaki yerine yönelişi- nin kemal noktasıdır" sözleriyle nitele- mışti. Gerçekten de AT üyeliği, yüzyıl- lanmızın derinliğindeki emelin başlıca olarak siyasal ifadesidir. Paris'te ortaya atılan 'yeni imar planı" şu: Ortada, topluluk birikimınin çekir- •Topluluğa giriş istekleri son zamanlarda arka arkaya hızlandı, kapıda yığılma başladı. Yapılmış başvurular var, acele işlem gör- mesi gerek, kaldı ki yeni adayhklar da var yolda. Birliğin başmı çeken Paris şimdi gittikçe daha sık olarak artık "hızı değişik" üyeliklerden yani ya "tabldot" ya "alakart" şeklinde iki seçenek- li üyelikten söz etmeye başladı. Türkiye de madem şimdilik tabl- dota alınmıyorsa, alakart üye de mi olamaz? Topluluğa gınş istekleri son zaman- larda arka arkaya hızlandı, kapıda yığıl- ma başladı. Yapılmış başvurular var, acele ışlem görmesi gerek, kaldı ki daha yeni adayhklar da var yolda. Birliğin başını çeken Paris, şimdi git- tikçe daha sık olarak biliyorsunuz artık 'hızı değişik' üyeliklerden yani ya 'tabl- dot' >a 'alakart' şeklinde ikı seçenekli üyelikten söz etmeye başlamıştır. Türkiye de madem şimdilik tabldota alınamıyorsa, alakart üye de mi ola- değini içinde banndıran bir merkez bi- nası ve onun çevresinde kurulmuş ayn ayn birimler şeklinde, ama merkezle sı- kı bağlantı halınde. miman düzeni deği- şik 20-30 kadar (Yanhş okumadınız, yirmi-otuz kadar) çeşitli yapılar. Böyle bir düzenlemeye örnek olarak son kuru- lan Fransız-Alman Savaş Bırlığı göste- nlıyor. Pans ve Bonn. öbür üyelen de katılmaya çağınyor, ama cağnya ço- ğurdan olumlu yamt ahnması kuşkulu. Türkiye kaülabilir oysa. Üyeliğe istekli ülkelerden, özellikle oluşturulacak ortak dış politika ve sa- vunma düzenine uyum sağlayabilecek güçte ve yetenekte olmalan araruyor. O uyıımu, Türkiye kolay sağlar zaman içinde. Öte yandan eski Doğu Bloku ülkeleri, ömeğin 'bütçe açığı', 'faiz oranı', *ser- best dolaşım' gibi ana konularda ATye uyum sağlayabilmekten daha uzun süre uzak kalacak olmalanna rağmen, ya- kmda görüşme masasına çağnlacaklar. Ekonomi ve hele para birÜği düzeyinde Türkiye'nin durumu farklı olmakla be- raber o da henüz hazır değil tabii. Değil, ancak "demokratikleşme ve insan hak- lannı gözetme" gjbi erişilmesi 'maddi' koşullardan daha zor ve zaman alıcı olan 'manevi' koşullara uygurüuk yo- lunda az mesafe de almadı son elli yılda, onca kesintiyle birlikte. Bu bakımdan üyeliğe hazırlığı çok daha ileri bir aşa- mada. AT yönetimince de zaten son yayım- lanan ve topluluğun genışlemesi konu- sunu işleyen bir iç belgede Türkiye'den söz edilirken, "Ortaklık anlaşmasırun, 1989'dakı tam üyelik başvurusuna iliş- kin görüş yönünde daha etkıh olarak uygulanması gereğj ve Türkiye'nin jeo- politik rolünün önemi" dikkat çekici şe- kilde ve özellikle vurgulanmaktadır. Portekiz'ın başkenti Lizbon'da topla- nan topluluk üyesi on ıki ülkenin devlet ve hükümet başkanlan, görüşmelerine bu belgeyi esas tutarak almışîardır ge- nişleme yönündeki yeni ilke kararlannı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle