Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4TEMMUZ1992CUMARTESİ
8 DIŞ HABERLER
Yunanistan'ın
polû
•BRÜKSEL(AA)-
Karadenız Ekonomik
İşbirliğı, Avrupa'da olumlu
yorumlara konu olmaya
devam ederken
Yunanistan'ın bualanda
ilginç kulis çalışmalan
yaptıgı ve KEİ'den kendisme
önemli bir pay çıkarma
çabasında olduğu dikkat
çekıyor. ATçevrelerinde
Karadeniz Ekonomik
İşbirliği'nin önerrunı anlatan
ve "KEİ'nin parlak bır
geleceğı olduğu" fıknnı
savunan Yunanhlar,
"Aüna'nın AT ile KEÎ
arasında köprü rolü
oynayacağı" yolunda
açıklamalar yapıyorlar.
Hurd'den
•ATİNA(AA)-lngıltere
Dışişlen Bakanı Douglas
Hurd, ülkesinin AT dönem
başkanı olarak Türkiye ile
topluluk arasında 'özel
ilişkiler' oluşturulmasını
amaçladığını söyledi. Hurd,
'SKY'özelradyo
istasyonuna verdiği demeçte,
ıngiltere'nin Türkjye ile AT
arasında kurulmasını
arzuladığı bu ilişkinin sıyası,
ekonomik vegüvenlik
alanlanru kapsayacağını
beürttt.
Moldova'da
ateşkes
• MOSKOVA (AA) -
Rusya Devlet Başkanı Boris
Yeksin, Moldova Devlet
Başkanı Mirça Snegur'la
dttn Kremlin'de yaptığı
görüşmede, bu
cumhuriyetin Rus
azınJığıyla hükümet
kuvvetleri arasındaki
çarpışmalara son verilmesi
konusunda anlaşma
sağladıklarını söyledi.
Yeltsin, yaklaşık 90 dakika
süren görüşmeden sonra
gazetecilere yaptığı
açıklamada, Snegur'la
vardıklan anlaşmanın
çatışma bölgesinde bir
tampon bölge
oluşturulmasını ve bu
bölgeye tarafsız askeri
birlikler yerleştirilmesini
öngördüğünü bildirdi. İkı
liderin, soruna çözüm için
yapılacak göruşmelere,
Dinyester boyundaki Rus
azmhğın temsilcilerinın de
katılması konusunda
anlaştıklan haber verildi.
Menopoz
devresine ilaç
• VVASHINGTON(AA)-
Özellıklc menopoz
devrcsındcki kadınlarda
görülen kcmik bozulması ve
zayıflamasına (osteoporoz)
neden olan kim>asal madde
saptanırkcn bunu tutabilecek
ilacın yapımı ıçin yol açıldığı
bildinldi. Indiana
ÜniversıtesiTıp
Fakültesı"nden Dr. Stavros
C. Manolagasbaşkanlığında
sckiz kişilik bır araştırma
grubunun yürüttüğü
çalışma. dişilik hormonu
estrojenin (östrojen)
yaşdönümündeki azalması
sırasında ortaya çıkan ve
bağışıklık sisteminin konakçı
kimyasal elemanı olan
"interleukin-6:IL6"adlı
maddenın hızla artarak yıkıcı
kemık hücresi üretimine
yardımcı olduğunu ortaya
çıkardı.
Helsinki Şartı, 52 ülkenin devlet ve hükümet başkanlannca gelecek hafta Finlandiya'nın başkentinde imzalanacak
SırbistanAGIK'tenihraçediliyorAGİK, Helsinki Şartı'nın imzalanmasıyla BM yasasının 7. maddesi
uyannca bölgesel bir örgüt olarak kabul edilecek. Belgeye yalnızca Tür-
kiye başbakan düzeyinde imza koyacak
ANKARA(Cumhuriyet Biirosu) - Önü-
muzdekı hafta Fınlandiya'nın başkenti Hel-
sinkfde devlet ve hükümet başkanlan düze-
yinde imzalanacak. "Helsinki Şartı" sonra-
sında, Türk Sılahlı Kuvvetleri'nin (TSK)
mevcudu 530 binılesınırlandınlacak. Anka-
ra. Helsinki Şartı'nda. terörizmle mücadele
içın tüm üye ülkelerin kendi ulusal yasalannı
güçlendirmesini ıçeren bir paragrafın yer al-
ması için de uğraş veriyor.
Aynca, Bosna-Hersek'teki çatışmalarda
taşıdığı sorumluluk payı nedenıyle Birleşmiş
Milletler(BM)Güvenlik Konseyi'nce yaptı-
nm karan alınan Strbistan. Avrupa Güven-
lik ve İşbirliğı Konferansı'ndan ıhraç edile-
cek.
Dışişlen çevreleri. Sırbistan'ın ıhracı ile il-
gili olarak Kıdemli Memurlar Komitesi top-
lantışının devam ettığini, ancak Sırbistan'ın
Helsinki zirvesıne kesin olarak katılmayaca-
ğını belırttiler. Aynı çevreler, bu konuda şu
görüşleri ortaya koydular:
"Sırbistan AGİK'ten ıhraç edilecektir.
Kıdemli Memurlar Komıtesı toplantısında
buna karar venlecektır. Sırbistan'ın zirveye
katılmaması kabul edılmiştır. Çünkü birçok
devlet. onlar geldıkleri takdirde gelmeyecek-
lennı söylemiştir. Eylüldeki Kıdemli Me-
murlar Komitesi toplantısında bu konu
yenıden ele alınacaktır."
Dışişlen Bakanlığı çevrelerinden edinılen
bilgıye göre. önümüzdeki hafta 9-10 tem-
muz tarihlerinde Helsinki'de Avrupa Gü-
venlık ve İşbirliğı Konferansı çerçevesinde
imzalanacak belgeye, toplam 52 ulke arasın-
dan hükümet başkanı düzeyinde yalnızca
Türkiye ımza koyacak. Zirveye diğer ülkele-
rin. devlet başkanı düzeyinde katılacaklan
bıldınldi. Dışişlen kaynaklan, Helsinki Şartı
ile artık AGİKin şekil değiştirdîğini ve ku-
rumsallaşarak yeni bir "ortak güvenlik ve
işbirliei" kimliğini kazandığma dikkat çekti-
ler.
Helsinki Şartı üzennde tüm ülkeler arasın-
da henüz tam bir anlaşma sağlanamadığını
kaydeden kaynaklar, "Her toplantıda oldu-
ğu gıbı devleı ve hükümet başkanlannın işti-
rakindcn yarım saat önce muhakkak anlaş-
ma sağlanır" dediler. Helsinki Şartrnın
bırkaç bölümden oluştuğuna işaret eden dı-
şişlen kaynaklannın verdiği bılgiye göre.
bclgede yer alan konular, ana başlıklar ha-
lınde şöyle:
-AGİK . Birleşmiş Milletler yasasının 7.
maddesi uyannca bölgesel bir örgüt olarak
kabul ediliyor.
-AGİK'e yeni üye devletlere belirli bir
program çerçevesinde insan haklan. demok-
rasi \t hukuk alanında yardırh yapıiacak.
-Hoşgörüsüzlük. yabancı düşmanlığı ve
ırk aynmcılığı konusunda da belgede önemli
hususlar yer alıvor.
-İnsani hukukun ihlalinden bu ihlali ya-
panlar kişisel olarak sorumlu olacak. Ayn-
ca basın konusunda bir seminer düzenlene-
cek.
-Şarta imza koyan ülkelenn devlet ve hü-
kümet başkanlan yılda 2 kez biraraya gele-
cek. Aynca izleme komitesi toplantılan
devam edecek. Kıdemli Memurlar Komitesi
ayda 2 kere, Bakanlar Konseyi ise yılda ıki
kez toplanacak.
-Yeni oluşturulacak Azınlıklar Yüksek
Komısen'nın görevi, ikaz nıteliğinde olacak.
Ankara'nın önensinin dikkate ahnması ha-
lınde. terörizme bulasan gruplar. komiserli-
ğın yetkisi dışında kalacak. Komiserlik,
terönst gruplardan bilgı toplamayacak. An-
kara aynca. terörizm konusunda üyedevlet-
ler arasında etkin bir işbirliğı ve terörist
gruplar için başka ülkelerde para toplanma-
sının önüne geçilmesini de ıstiyor. Ankara,
terörizm konusunda, AGİK üyesi ülkelerin
ulusal yasalannı güçlendirmesini de bekli-
yor.
-AGİK çerçevesinde bir banş gücü oluştu-
rulacak. Bu banş gücünün görevlerinin BM
ile çelişmemesı için gereklı önlemler alınır-
ken, siyasi kontrol Kıdemli Memurlar Ko-
mitesinde olacak. Banş gücü askerleri ıçin
NATO'dan yardım istenebilecek. Banş gü-
cünün finansmanına her üye ülke katkı payı
oranında katılacak.
-Helsinki Şartı'nın imzalanması sonrasın-
da ülkelerin askeri ınsan gücüne de smırla-
malar getiriliyor. Rusya, 1 milyon 450 bin
kişi ile yine en büyük askeri güce sahip kahr-
ken. Türkiye'nin asker mevcudu 530 bin ola-
cak. Aynca bir Avrupa Güvenlik İşbirliğı
forumu kurulacak. Bütün güvenlik tarüş-
malan ve görüşmeleri bu forumda ele alına-
cak.
DAĞLIKKARABAĞ
Mardakert^
Azeri denetimînde• Azeri birliklerin, Dağlık Karabağ'ın doğusunda
bulunan Mardakert bölgesinde Ermeni milislere
üstünlük sağlayarak denetimi ele geçirdikleri bildi-
nldi.
gerektiğını savundular.
Dış Haberter Senisi - Azer-
baycan bırlıklennın Dağlık
Karabağ'ın doğusunda yer
alan Mardakert kentınde dene-
tımı ele geçırdiklen bildinldi.
Kent çevresinde yer alan köy ve
kasabalan önceden ele geçirmiş
bulunan Azeriler, böylelikle
bölgede kcsin üstünlük sağladı-
lar. Ermenistan, Laçin bölgesı-
nın boşaltılması için son çatış-
malar ardından Azeri birlikle-
rin eline geçen Görenboy
bölgesinin boşaltılmasmı istedi.
Nahcıvan'da bulunan muha-
birimiz Ali Tevfık Bcrber'in
Azerbavcan Savunma Bakanlı-
ğı kaynaklanna dayanarak bıl-
dirdiğine göre Azeriler dünkü
çatışmalann ardından Marda-
kert kentine girerek denetimi
ele geçirdiler. Çatışmalarda
ölert ya da yaralananlann sayı-
sına ılişikin bilgi alınamadı.
Mardakert dışında kalan böl-
gelerde ise durumun sakin ol-
duğu öğrenildi.
Italya'nın başkenti Rpma'da
Avrupa Güvenlik ve İşbirliğı
Konferansı (AGİK) öncülü-
ğünde Dağlık Karabağsorunu-
na çözüm bulunması amacıyla
düzenlenen göruşmelere katı-
lan Ermeni heyetı, görüşmele-
rin dünkü oturumunda, önce-
Roma toplantılan Laçin ve
Şuşa'nın boşaltılması için baş-
latılmıştı. Ancak Roma görüş-
melerinden sonra başlayan ça-
tışmalarda Azeri güçlerin bir-
çok yerleşim merkezini Erme-
nilerden geri alması karşısında
Ermeni heyeti, Azeriterin eline
geçen bölgelerin Şuşa ve Laçin
ile birlikte görüşülmesini isti-
yor.
Toplantıya katılan çevreler,
bu isteğin, "Azerbaycan'dan
kendi topraklannı boşaltması-
nı istemek" anlamına geldiğini
belirtıyorlar.
Taraflan uzlaştırmak için
toplantı başkanlığınca sunulan
belge üzerindeki ilk tur görüş-
meler. görüş aynhklannı gide-
remedi.
öte yandan Azerbaycan bir-
liklennın, Dağlık Karabağ'da
bulunan birçok yerleşim mer-
kezinde denetimi yeniden ele
geçirmcsinden sonra Ermenis-
tan'da başgösteren iç siyasi çe-
kişmede Devlet Başkanı Levon
Ter Petrosyan'ın Taşnak Par-y ş
tisi'nin Dağlık Karabağ'ın ta-
nınması isteğinin kabul edilme-
sini önleyerek ilk raundu
kazandığı ancak Karabağ so-
rununun Ermenıstan'ın iç siya-
likle Azeri bırlıklenn Görenboy setinde "belirleyici etken" du-
bölgesıni boşaltmasını ıstedı. rumuna geldiği bildiriliyor.
Ermeni yetkıliler. Laçin ve
Şuşa'yı da ıçine alan ve Ermeni
denetiminde bulunan diğer böl-
gelere ıkincil öncelik venlmesı
Moskova ve Bakü'deki göz-
lemaler, Petrosyan'ın "şimdilik
duruma hâkim gözüktüğünü"
beliıüyorlar.
Cezayir'de Devlet Başkanı Budiaf ın cenaze töreni sırasında stoganlar atüdı. Budiaf } anlıları "Şadli'ye ölüm" diye bağnrırken,
İslamiSelametCepbesitaraftarian"Allahüekber'T
diye tekbir getirdiler.
Cezayir'in yeni liderinden sert mesaj
Dış Haberler Servisi - Cezayir Devlet
Başkanı Muhammad Budiaf ın hafta
başında bir suikaste kurban gıtmesınin
ardından, Yüksek Devlet Komitesi'nin
yeni başkan olarak atadığı Ali Kafı. tele-
vizyonda halka hitaben yaptığı ilk konuş-
mada, îslam radikalizmine aüfta buluna-
rak "Bölücülük ateşini yakmak isteyenle-
re sebatla karşı çıkacaklannı" söyledi.
Kafı, yaklaşık 15 dakika süren konuş-
masında, Budiafın ekonomik, sosyal ve
Cezayir halkırun güvenliğini yeniden tesis
etme yönündeki programını devamettire-
ceğinj bildirdi.
Kafı, aynca şeriatı savunan kesime de
gönderrne yaparak bölücülük ateşini yak-
mak için halkın duygulannı kullanarak
ülkenin menfaatleri ile oynama arayışına
girecek herkese karşı büyük bir 'azim ve
sebatla' savaşacaklanru kaydetti.
Bu arada insanlann serinlemek
amacıyla kendilerini evlennden dışan
atüklan Cezayir sokaklannın, Budiafın
öldürülmesinden bu yana akşamlan
bomboş olduğu gözleniyor.
Cezayir Devlet Başkanı Budiaf için ül-
kede ilan edilen yas, yedi gün sürecek.
Gali'nin tartışma yaratan haritasının Türk tarafımn isteklerini dikkate aldığı saptandı
GelenekselTürkköyleriKKTC'de kalıyor
İZZET-RIZA YALIN
LEFKOŞA - Birleşmiş Mılletkr'in (BM) iki
tarafa ilettiği 'sınırsal çizgi' ile bunun yaratuğı
ortam, KKTC'nin New York'ta sunacağı Türk
haritasıyla birlikte Ankara'da tartışılıyor. New
York'ta ele alınacak üç haritadan biri olan
'Kıbns Rum haritası' üzerinde de derinliğine
çalışmalar yapıldığı öğrenildi.
BM Genel Sekreteri ile yetkiüleri, 'Kıbns so-
rununun çözüm çabalan'nda, Türk ve Rum ta-
raflanrun, Kıbns'takı çalışmalar sırasmda ilet-
tikleri bazı ilkelerdoğrultusundadavranarak iki Kuzej ve Güney Kıbns'ı ayıran 'sınırsal çiz-
tarafın da isteklerini yerine getirmeye çalıştı. gi'nin, Ingiliz Dikelya üssünün kuzey doğusun-
BM Genel Sekreteri Butros Gali, yardım- da kalan egemen üst bölgesi Ayios Nicholas
cılanyla oluşturduğu hantada, Rum yönetimi li- Ingiliz kampını izleyerek bu hat boyunca Türk
deri Yorgo Vasiliu'nun, Oscar Camillion ve
Gustare Feıselle'e vazgeçmeyeceklerini duyur-
duğu 'Omorfo (Güzelyurt), Maraş ve birçok
köyü Rum tarafına bırakmayı' öngörürken
Türk tarafınm, 'tngiliz üsleriyle Türk kesimi
arasında bağlantı bulunması' ve 'geleneksel
Türk köy ve b-31gelerin Türk kesiminde kalması'
yönündeki isteklerinin bir bölümünü de yerine
getirdi.
kesimi ile bu üs böjgesi arasında uzun bir bağ-
lantıyı gerçekleştirdiği saptandı.
Kıbns'ta geleneksel Türk köyleri olan Lefke,
Gaziveren, Doğana, Taşpınar ve Bağhköy'ün
de 'Gali haritası'nda, Rum tarafına verilecek
'ödünler' arasında olmadığı ve Türk tarafında
bırakıldığı ortaya çıktı.
Kdbns'taki BM Banş Gücü'ne yakın çevreler-
den. 'geleneksel Türk bölge ve köylerinın bırakı-
lamayacağı' yönündeki Türk ilkelenne BM yet-
küilerince sıcak bakıldığı ve BM Genel Sekreteri
ile yardımcılanmn, *non-map', 'çahşma için ze-
min' olarak tarumladıklan *Galı çahşma hari-
tasında buna göre davranılmaya çahşıldığı' öğ-
renildi.
Nitekim elde ettiğimiz kesin ve güvenilir bilgi-
kre göre 'sulak bir bölge olan Türk köylerinden
Yeşilırmak ile yine Türk kesimini sulanyla bes-
leyen Güzelyurt (Omorfo) bölgesinin Rum kesi-
minde bırakılmasında direnilmesi, uzlaşmaya
vanlmasında çetin uğraşlar venlmesine yol aça-
cak.
MİTSOTAKİS
Âtina
banş
siyasetînde
kararlı
ATTNA (Cumhuriyet) - Yu-
nanistan Başbakanı Konstan-
tın Mitsotakis, Yunanistan'ın
Türkiye ile iyı geçinmek istediği
ve bu çerçevede Atina'nın banş
sı>asetıni sürdürmeye kararli
olduğu yolundakı açıklamala-
nnı dün de Ege'dekı Yunan
adası Naksos'ta yineledi.
Naksos adasında dün hizme-
te giren havaalanının açılış tö-
renlerinde bır konusma yapan
Mitsotakis, Ege adalannda ya-
şayan Yunan halkına seslenir-
ken güvenlik açısmdan hiçbir
endişe duymamalan için de
çağnda bulundu.
Mitsotakis, Yunanistan'ın
banşçı bir ülke olduğunu belir-
tirken "Türkiye'ye karşı başlat-
mış olduğumuz banş siyasetini
sürdürmekte kararbyız. Tür-
kiye'nin de aynı iyi niyeti göste-
receğine inaruyoruz" şeklinde
konuştu.
Türk-Yunan ilişkilerinin ye-
ni bir döneme gırdığını de
anımsatan Mitsotakis Yuna-
nistan'ın Türkiye'ye karşı izle-
mekte olduğu bu banş siyaseti-
nın karşıbkh olarak ulusal
egernennk haklanna, toprak
bütünlüğüne ve sınırlanna,
uluslararası hukukun gerektir-
diği bıçimde saygı çerçevesinde
işledığini sözlerine ekledi. Mit-
sotakis konuşmasının bu bölü-
münde dünyada kaydedılen
kanşıklıklara değınirken '"Tür-
kiye ile Yunanistan'ın bu zor
günlerde birbirlenyle iyi geçin-
meleri gerektiğini" vurguladı.
Bu arada Kıbns sorununun
çözümünü öngören müzakere-
lerden de söz eden Yunanistan
Başbakanı. 15 temmuzda New-
York'ta başlayacak olan 2. tur
müzakelerden olumlu sonuçla-
nn alınabileceğinı çağnştırdı.
Mitsotakis Kıbns sorunuyla
Makedonya Cumhuriyeti'nin
adından kaynaklanan anlaş-
mazlığın Yunanistan için aynı
derecede önçmli olduğunu söy-
ledı. Mitsotakis, Avrupa Top-
luluğu'nun Lizbon doruk top-
lantısında Yunanistan'ın
Makedonya ile ilgilı görüşlerini
bemmsedikten sonra, ikinci bü-
yük sorunu olarak nitelediği
Kıbns sorununun çözümü için
şimdi daha fazla gayret gösteri-
leceâıni sözlenne ekledi.
ITBA
13 Temmuz'da
yaz dönemi İngilizce kurslarımız başlıyor.
Kayıtlarımız başlamıştır.
• NİŞANTAŞI
Süleyman Nazif Sök. 68 Nişantaşı, İstanbul Tel: 232 82 00 (4 Hat)
KONUKYAZAR
Türkiye'nin AT^ye gîrişicanlamyor mu?
TURAN GÖKALTAY
PARİS - Dünya ile özdeşleşmek, dı-
şanya açılmak, Avrupa ile, Batı ile bü-
tünleşmek derken, dolar yedi bin lirayı
aşü gıtti, atı alan da Üsküdar'ı bile geçti.
ortalık tozduman.
Avrupa rru dediniz? Öyle Avnıpa'ya.
Danimarka secmeni resti çekti, bereket
arkasından gelen İrlanda "evet" dedı de
durumu büsbütün sarpa sarmaktan
kurtardı.
Böyle bir zamanda 'en gelişmişler'
arasında toz kanşrruşken dumana, işler
öylesine çatallaşmışken bausmdan or-
tasına ve doğusuna, kuzeyinden güneyi-
ne baştan başa bu kıtada, Türkiye'nin
Avrupa Topluluğu'na tam üyeliği ko-
nusundan söz açmarun var mı anlamı?
Gabba var. Sırası mı bunun şimdi?
Galiba sırası.
Danimarka, "hayır" dediği için top-
luluk üyeliğinden çıkıyor mu? Oyle bir
şey söz konusu değil. Topluluk kuralla-
nndan hangilerine uyabilıyorsa, tama-
mına değil de ancak onlara uyan (Öbür-
lerini şimdilik erteleten) ülke sıfatıyla
tam üyeliğinı koruyor. Sadece henüz
uyamayacağı düzenler için kendisme bir
geçici ayncalık gerekiyor, "bana az mü-
saade!" demiş oluyor. Topluluk kural-
lannın tamamından maksat, eskı dıli-
mızle dersek 'topluluğun mükıesebatı",
AT'nın kuruluşundan bu yana ıktısap
edegeldiklerinin tamamı yani yerleşik
edinilmiş düzeni, birikimlerinın tümü.
Başka deyışle topluluğun şu andaki
üyeleri olan on iki ülkenin. birlik uğru-
na katlandıklan zorunluluklann, üst-
lendikleri yüklenimlerin tümü. Üyeliğe
aday ülke, bu topluluk birikimine uyum
gösterebilecek güç ve yetenekte olmak
zorunda.
Ama Danimarka bir yana, İngiltere
dahi (Temmuzda, alü ayhk dönüşümlü
AT Başkanhğı sırası kendısine gelen İn-
giltere) birlik anüaşmasımn temel dü-
zenlerinden başlıca ikisı olan tek para
birimi ile ortak sosyal düzen tasanmı
karşısında çekinceli durmuyor mu san-
kı, o da 'az müsaade' istemedi mi?
maz?
Bundan otuz yıl önce, Ankara Ant-
laşması adıyla anılan Türkiye-Avrupa
Ekonomik Topluluğu ortak üyelik an-
laşmasını, zamanın sorumlu Türk söz-
cüsü (Her nerede isen selam sana İsmail
Soysal), "Bu anlaşma; Türkiye'nin, Av-
rupa ülkelen arasındaki yerine yönelişi-
nin kemal noktasıdır" sözleriyle nitele-
mışti. Gerçekten de AT üyeliği, yüzyıl-
lanmızın derinliğindeki emelin başlıca
olarak siyasal ifadesidir.
Paris'te ortaya atılan 'yeni imar planı"
şu: Ortada, topluluk birikimınin çekir-
•Topluluğa giriş istekleri son zamanlarda arka arkaya hızlandı,
kapıda yığılma başladı. Yapılmış başvurular var, acele işlem gör-
mesi gerek, kaldı ki yeni adayhklar da var yolda. Birliğin başmı
çeken Paris şimdi gittikçe daha sık olarak artık "hızı değişik"
üyeliklerden yani ya "tabldot" ya "alakart" şeklinde iki seçenek-
li üyelikten söz etmeye başladı. Türkiye de madem şimdilik tabl-
dota alınmıyorsa, alakart üye de mi olamaz?
Topluluğa gınş istekleri son zaman-
larda arka arkaya hızlandı, kapıda yığıl-
ma başladı. Yapılmış başvurular var,
acele ışlem görmesi gerek, kaldı ki daha
yeni adayhklar da var yolda.
Birliğin başını çeken Paris, şimdi git-
tikçe daha sık olarak biliyorsunuz artık
'hızı değişik' üyeliklerden yani ya 'tabl-
dot' >a 'alakart' şeklinde ikı seçenekli
üyelikten söz etmeye başlamıştır.
Türkiye de madem şimdilik tabldota
alınamıyorsa, alakart üye de mi ola-
değini içinde banndıran bir merkez bi-
nası ve onun çevresinde kurulmuş ayn
ayn birimler şeklinde, ama merkezle sı-
kı bağlantı halınde. miman düzeni deği-
şik 20-30 kadar (Yanhş okumadınız,
yirmi-otuz kadar) çeşitli yapılar. Böyle
bir düzenlemeye örnek olarak son kuru-
lan Fransız-Alman Savaş Bırlığı göste-
nlıyor. Pans ve Bonn. öbür üyelen de
katılmaya çağınyor, ama cağnya ço-
ğurdan olumlu yamt ahnması kuşkulu.
Türkiye kaülabilir oysa.
Üyeliğe istekli ülkelerden, özellikle
oluşturulacak ortak dış politika ve sa-
vunma düzenine uyum sağlayabilecek
güçte ve yetenekte olmalan araruyor. O
uyıımu, Türkiye kolay sağlar zaman
içinde.
Öte yandan eski Doğu Bloku ülkeleri,
ömeğin 'bütçe açığı', 'faiz oranı', *ser-
best dolaşım' gibi ana konularda ATye
uyum sağlayabilmekten daha uzun süre
uzak kalacak olmalanna rağmen, ya-
kmda görüşme masasına çağnlacaklar.
Ekonomi ve hele para birÜği düzeyinde
Türkiye'nin durumu farklı olmakla be-
raber o da henüz hazır değil tabii. Değil,
ancak "demokratikleşme ve insan hak-
lannı gözetme" gjbi erişilmesi 'maddi'
koşullardan daha zor ve zaman alıcı
olan 'manevi' koşullara uygurüuk yo-
lunda az mesafe de almadı son elli yılda,
onca kesintiyle birlikte. Bu bakımdan
üyeliğe hazırlığı çok daha ileri bir aşa-
mada.
AT yönetimince de zaten son yayım-
lanan ve topluluğun genışlemesi konu-
sunu işleyen bir iç belgede Türkiye'den
söz edilirken, "Ortaklık anlaşmasırun,
1989'dakı tam üyelik başvurusuna iliş-
kin görüş yönünde daha etkıh olarak
uygulanması gereğj ve Türkiye'nin jeo-
politik rolünün önemi" dikkat çekici şe-
kilde ve özellikle vurgulanmaktadır.
Portekiz'ın başkenti Lizbon'da topla-
nan topluluk üyesi on ıki ülkenin devlet
ve hükümet başkanlan, görüşmelerine
bu belgeyi esas tutarak almışîardır ge-
nişleme yönündeki yeni ilke kararlannı.