Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4TEMMUZ1992CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Yozlaştınlsııı
Şımdı, gen kalmış yörelen gehştırmenın yanı sıra, bır de gen kalmış
ûnıversıtelen gerçek unıversıte yapmak sorunuyla karşı karşıya
bırakılmış bulunuyoruz.
Prof.Dr. RUŞEN KELEŞ
II, ılçe ve beledıye sayısı Ülkemızde, par-
tızanca hesaplarla ilçelenn ıl, ıllennse bolu-
nerek ılçe yapüdığına, 195O'lı yülardan bu
yana tanık olmuşuzdur Sıyasal ıküdarlar,
bdylece, kendılenne oy vermeyen kımı yore-
lenn halkını cezalandırmak, kımılennı ıse
odüllendırmek ıstemışlerdır Sonra da yap-
tıklanrun sıyasal faturasını pahah odedıklen
çok görûlmuştur 12 Eylül yönetimmın devletı
ellenne teslım ettığı sıyasal kadrolar, bu uygu-
lamayı hızlandırmakla kalmaıruş, genışletmış-
lerdır de Son 10 yıl ıçınde, ıl sayısı 67'den 76'-
ya, ılçe sayısı 550'den 900 e, beledıye sayısı ıse
1750'den 275O'ye çıkanlmıştır
Seçroene hoş göriinme uğruna...
Kamu hızmetının gerekürdığı durumlarda,
yönetsel yapıda zaman zaman değışıklıkler
yapmak kaçınılmazdır Ekonotnık koşullann,
bolgesel planlama çahşmalannın, kamu duze-
nıne ve guvenlığıne ılışkın kaygılartn ve de-
mokratıkleşme çabalannın bu tur değışıklık-
len zorunlu kılması doğaldır Ama, bunlann
bellı ınceleme \e araşürmalara, nesnel hesap-
lara dayanması gerekır
Durum böyleyken, sıyasal sorumluluk ta-
şıyanlann, kendı gorev alanlanna gırsın ya da
gırmesın, seçmene hoş gorûnebılrnek ıçın ıl
sayısını 100'e çıkarmak, ulkeye eyalet sıstemı-
nı getırmek gıbı vaatlerde bulunmalan de-
mokrasımızm az gelışmışlığının belırtılendır
Hele de kımı sıyaset adamlannın gealen sı-
rasında uğradıklan yorelenn halkına, kendı
başlanna, o yerlen yakında ıl yapacaklannı
bıldırmelen halka ve demokrası ılkelenne
saygı ıle bağdaştınlamaz
Yasa ıle ılçeler yaratılmasına koşut olarak
beledıye sayısmdakı artış, yıllardır, benzer ne-
denlerle kamçılanıyor Bunu, halkın demok-
ratık eğıtımı ıçın yararh bulanlar vardır Bır
resmı araştırmada, yakında, nüfusu 500'u ge-
çen her koyûn beledıye yapılması onenlmışür
Bu onen benımsenırse, hıç kuşku yok kı bu bı-
nmler yıne devlete bağımlı ve sozde ozerk bı-
nmler olarak kalacaklardır Nıtehklen değış-
meyecektır
Çunku, başlıca gelır kaynaklan genel but-
çeden venlen paylar olacaktır Bu yerlerde
ekonomık ve toplumsal yonden yapısal dö-
nuşümler sağlayacak onlemler ahnmadıkça,
adına beledıye de dense, koy yıne koy, koylu
yıne koylu olarak kalır Öte yandan, salt ad
değıştırmenın, demokratık eğıtım duzeyını
kendıhğınden yükselteceğmı beklemek de
saflık olur Asıl onemlısı, yonetımde yenıden
dûzenlemeyı parça parça değıl, bır bütun ola-
rak ele almaktır Bolgeler olçusunde orgutlen-
me, ıl ve ilçelenn sayılan ve sınırlan, beledıye-
lenn buyukluklen, organlanrun yapısı, ışlevle-
n ve gelırlen gıbı konular bırbirlennden ayn
olarak ele abnamaz Bunlarla ügıh genel ılke-
ler bılınmeden, bdedıye sayısını partı çıkarlan
doğrultusunda alabıldığıne artürmak savur-
ganlık olur Bugün, partı örgutlennın bu yol-
dakı ısteklenne karşı çıkmayı başaramayan
ıktıdarlar, yann, ınlı ufaklı pek çok beledıye-
nın anakent olma ıstemlen karşısında boyun
eğmek zorunda kalırlar
Kısaca, nesnel olçutlen konmamış statu de-
ğıştırme kararlan alınırken atılan her yanlış
adım yenı yanlışlann gerekçesı olur Ve bun-
lara karşı çıkmak guçleşır Sayı hesaplan nıte-
hk kaygılannı arka planda bırakır Bu neden-
le, yapılması gereken, yenıden duzenleme so-
rununu bır butun olarak ve sıyasal hesaplann
dışında ele almaya çalışmaktır
Üniversitelerin sayısı.
Ülkemızde, nıtelığı nıcelığı kadar onemsen-
meyen konulardan bın de yuksek oğretım ku-
rumlandır Seçkın ınsan gucunun asıl kay-
nağı olması gereken ünıversıtelenmızın sayısı,
son on yılda 8'den 30'a yükselmıştır Yetkılı-
ler, bu sayıya yakında 30 yenı uruversıterun
daha eklenmesme ıhşkın bır karan kamuoyu-
na açıkladılar Gerek fakulte ve unıversıtele-
nn kurulması, gerekse oğrencı sayı ve konten-
janlannın saptanması, yuksek oğreümde nı-
tebk sorunuyla yakından ılgılıdır Bunlann
belırlenmesınde salt halk katmanlannnv ıs-
temlennden yola çıkmak kadar yanlış bır
yöntem olamaz Ne yazık kı son 10 yıl ıçınde
asken yonetım de dahıl, sıyasal ıktıdarlar, bu
yondekı halk baskılanna yenık düşmuşlerdır
YÖK'un başlıca ışı, bu tür baskılara karşı
koymak, unıversıte kurmayı ve kuruluş yer-
lennı belırlemeyı, oğrencı sayı ve kontenjan-
lannı saptamayı, ulkenın kaîkınma hedeflen
ve ınsan gucü planlanyla uyumlu olarak ve
akılcı bıçımde ele almak olmalıydı Bu alan-
da, bugüne değın, yapması gerekenın tersını
yapmış bulunan YÖK'un gorevı, sıyasal ıkta-
darlann "nabzına gore şerbet vermek" ola-
maz Tersıne, bu kuruluş, yanlış kararlann
oncesınde hukümetlen uyarmak, yanlış eğı-
lımlere engel olmak zorundadır Bu açıdan,
30 yenı unıversıtenın kurulmasına YÖK'un
nasıl yeşıl ışık yakabılmış olduğu merak edıl-
meye değer bır konudur Hesapsızhk o olçule-
re varmışür kı kımı çevrelere hoş gorunebıl-
mek ıçın neredeyse koylerde. kasabalarda ve
kervan yollan uzennde, benzın ıstasyonu ku-
rar gıbı unıversıte kurulmasına sıcak bakıla-
bılmektedır Bu arada, "vakıf unıversıtesı"
adıyla, Hazıne'den buyuk toprak bağışlan
alan, turlu akçal ayncalıklardan yararlanan,
yuksek oğreüme, ruzmet olmaktan çok ün ve
kazanç aracı olarak bakan, eşıthk ılkesme ters
duşen kurumlann oluşmasına da YÖK, karşı
çıkmak şoyle dursun onculuk etmış olmanın
sorumluîuğunu taşımaktadır
Sonuç
Butün bu ornekler, yuksek oğreümde sayı
hesaplannın nıtelık kaygılanndan önde gel-
dığını gostenyor Gen kalmış yorelen, her bı-
nnde bırkaç unıversıte kurarak gen kalmışb-
ktan kurtarma pohtıkasının gerçekçı ol-
madığı açıkça ortaya çıkmıştır Bu yuzdendır
kı şımdı, gen kalmış yorelen gelıştırmenın
yanı sıra bır de gen kalmış ünıversıtelen ger-
çek unıversıte yapmak sorunuyla karşı karşı-
ya bırakılmış bulunuyoruz
Kurumlann saygınlığı, kurulmalannda ve
cahşmalannda uyulan ölçütlenn sağlamhğı-
na, yansızlığına ve keyfılıkten uzaklığına
bağbdır Sıyasal ıktıdarlar, zaman zaman
kımı kurumlan kendı emellen doğrultusunda
bıçımlendırmek ısteyebılırler Oysa bu konu-
da duyarlı olmalan ve sorumluluk duygusuy-
la davranmalan gerekır Bu tur gınşımlen
dün eleştırmış olan muhalefet partılennın,
sonradan ıktıdar koltuğuna oturduklannda,
benzer yanlışlan yıneîemeyı surdurmelen,
halkın guven duygulannı sarsar, partısız ka-
muoyunda duş krnkhğı yaratır Bu konular-
da, ılgılı kurumlann uyelenne ve başlannda
bulunanlara da en az devlet çarkını dondu-
renler kadar sorumluluk duşer Olup bıtenle-
re seyırcı kalmalannı, burokrasının geleneksel
yansızlığı da haklı gösteremez Hele de unı-
versıteler orneğınde olduğu gıbı zekıce za-
manlamalarla farklı donemlenn mevkı sahıp-
lenne akademık sanlar bahşederek, suskunlu-
ğun bır adım daha otesıne geçenler, kendı ku-
rumlannın saygınlığına en büyuk lekeyı sur-
muş olurlar
ARADA BIR
0RA1P BASIM
Tahsin Saraç'ı Anış...
Tahsın (Saraç) ağabeyle Aydınlar Dılekçesı davasın-
da beraberdık Ne guzel bır savunmaydı Sayın yar-
gıç Bır ulkeyı ayakta tutan temel kavram ve kuruluşlar
vardır Bunlar çokertıldı mı o ulkenın uzun erımde ço-
kertılmesı kolay olur Bu kavram ve kuruluşlar doğru-
dan yıkılamadı mı onlardan yanaymış gıbı gorunerek
ama oylesı boşaltılarak yıkılır ağacın kurdu gıbı ıçten
kemırılerek çokc-tılır Turkıyeyı ayakta tutan bu temel
kavramların basında Ataturk gelır Devletımızın kuru-
cusu antıemperyalıst bır egemenlık savaşını dunyada
ılk olarak başarıyla taçlandırmış bu yonuyle butun
kurtuluş savaşlanna bayrak olmak gıbı bır onuru ulke-
ye kazandırmış sultanlığa halıfelığe son vermış dev-
rımler gerçekleştırmış kısacası modern Turkıye yı
yaratmış bu buyuk insan Turkıye de bır bırleşme oda-
ğıdır
Gerıcıler yetmezmış gıbı bazı ılerıcı geçınen yazar-
lar bıle Ataturk u karalamaya kalkıyorlar bellı çevrele-
re mesaj verebılmek ıçın Sevgılı Tahsın Saraç ın Ay-
dınlar Dılekçesı ndekı 12 Eylul e karşı savunmasını
okudukça ınsan gerçek vatanseverle yalancısı arasın-
dakı farkı daha guzel anlıyor Sahtekârlara yıne onun
şım ıleyanıtverelım
'Eskı bılgelerden soylenık I dunyamız gelımlı gıdım-
lı I değer mı bır kemık ıcın I seğırtmek avcı zağarı
gıbı
O gorevını daıma en tyı şekılde yaptı Ustun bır dılbı-
lımcı ıdı Turkıye de Fransızca nın en buyuk sozluğunu
yazdı Bır gun bana dırseğını gosterdı Dırsekte bır çı-
kıntı vardı Bu uzun sure masa başında çalışanlarda
olur aynısı Azız Nesın de de var demıştı Dostları ar-
kadaşları onun en buyuk hazınesı ıdı Bahçelı evlerde-
kı o kuçuk bodrum katı onun hem çalışma hem de
arkadaşları ıle toplantı yerıydı Olağanustu konukse-
verdt Eşı Vıldan hanımın da en az onun kadar dost
canlısı olduguna kuşku yok
Ankara ya geldıgımde onda kalırdım Bır kere tam
ondort çeşıt yemek hazırladı Şaşkmlıkla Mustafa Ek-
mekcı yı çagırdım Bu kadar yemegı ıkımızın yemesı
olanaksızdı
En çok kızdığı şey yobazlık sahtekârlıktı Ona gore
yobazlık dunyadakı en buyuk alçaklıktı Bır bılınmeye-
nı pazarlamak ondan çıkar sağlamak Ulkeyı şerıatın
kanlı karanlık donemlerıne goturmek ıçın her turlu ah-
laksızlığı yaparlar Tahsın Sarac bunlann tumunun su
katılmamış vatan haını olduğunu bılıyordu Onurlu ya-
şamı boyunca onlarla savaştı Nefretının odağını hep
yobazlar ve onların ışbırlıkçılerı oluşturur Şaır kışıydı
Turk şıırıne tok net ve erkek bır ses getırmıştır Şıırın-
de oyle kelıme oyunları kıvırmalar kendı deyımı ıle
errtelektuel numaralar yoktu Saf temız mert bır saır-
dı Tahsın Saraç ın reklamı yoktu Arkasında çok tırajlı
dergıler holdıng basını yoktu O doğuluydu Butun ar-
kadaş soyleşılerınde ulkesının butunluğunu savunur,
kuçuk çıkar hesaplarına asla gırmezdı
Sevenı çoktu dostlukları kokluydu ölumunu bana
telefonda doğru mu dıye soran Uzakdoğulu bır dıplo-
mat arkadaşımızın tepkısını unutamam O yuzunden
hıç renk vermeyen çok lyı yetışmış bırıncı sınıf dıplo-
mat, telefonda hungur hungur ağlıyordu
"Ben ozanım I sızın yalnız kolunuz, bacağınız I oysa
benım hep yureğım sargıda
Azraıl onu Denım evımde yakaladı Bır ınsanın olu-
mune tanık olmak ne buyuk şanssızlık Hele bır de çok
sevdığınız bır can dostunuzsa Aylarca yıllarca etkı-
sınden kurtulamazsınız Beşıncı kattaydık krız geldı-
ğınde Ambulans çağırdık Gelen ambulansın seyyar
sedyesı yoktu Maalesef bır uçuncu dunya ulkesmde
ıkı yuz yıldır hala gelışmekte olan bır ulkede yaşıyor-
duk Koca şaırı battanıye ıle aşağıya ındırdık Izmıt
Devlet Hastanesı nın seyyar sedyesız ambulansı bıze
çok değerlı dakıkalar kaybettırdı Hastanede kalp ma-
sajını hademeye yaptırttılar Ve Turk şıırının bır unlu
adı daha ılkellığe gerılığe kurban gıttı Orhan Velı ye
ne yapmıştık Beledıyenın açıp da ustunu kapatmadığı
bır çukura duşup en verımlı çağında beyın kanamasın-
dan olmuştu Bızım gıbı ulkelerde Azraıl yalnız değıl-
dır Yardımcılan çoktur Yeteneksız tıp personelı eksık
malzeme ıhmalkârlık ve pıslık Ama ulke gelıştıkçe, bu
yardımcılar da azalır
Evet sevgılı Tahsın Saraç daha once de yazdığın gı-
bı "Orada da sevmek I orada da gulmek I orada da
duymak ve duşunmek gunah mı? '
TARTIŞMA
Kent Kültür Yozlaşması
Konunun çozümunde beledıyelenn ışlevı arttınlmahdır Bu nedenle
beledıyelenn kamu gehrlenndekı payının arttmlması gerekmektedır.
nŞubat 1992 tanhh Mılbyet'te buyuk kültur platformunu oluşturur Bubağlam-
kentlenn, ozelhkle Istanbul un, ıç da planlı ve çağdaş kentler, çağdaş kent
goç ve berabennde geurdıgı gecekondulaş- kültunı arüayışı ıçınde gehşünlecek, sosyal
ma nedenıyle, nefes alamaz duruma geldığı
belırtılmış, ıç goç sebebı olarak da kent ar-
salannın buyuk rant getınnesı gostenbııış-
tır Sorunun çözumunde uzmanlar planlı
kaîkınma gerekbbğınden söz ederken polı-
tıkacılann onensı 'kent gınşlenne vıze
konulması" şeklınde olmuştu
1 Hazıran 1991 tanhlı Cumhunyet'tekı
yazımda, benzer yaklaşımlarda bulunarak,
ıç goçun yarattığı gecekondulaşmanın, za-
manla kent gınşlennı bıle engelleyebılece-
ğını, dolayısıyla yaşamm her alarunı etkıle-
yerek konut ve çevre sorunu ıle bırbkte
•'kent külturunü" yok edıp, kenün nefesıru
kesebıleceğını vurgulamışnm
Ozelhkle, sosyal konut pobtıkalannı eskı
uretkensızbklen ıle yınelerurse, sağbksız/
çarpık kent kuşağı (gecekondu), doğal ola-
rak kent gınşlennı engelleyıp "vızesını"
koyacakür Bu bağlamda pobükaalann
onensını yetersız bulduğumu bebrtmek ıs-
tenm Çünkü kahcı çozüm ıçermemekte-
dır
Kentlenn sosyal, ekonomık ve sıyasal
yapısı "kent kültüru" ıle gûç kazanır Sos-
yal, ekonomık ve sıyasal yapıdakı guçlu-
luk, aynı zamanda kentlenn kımhgını be-
lırler Guçluluğu behrleyen de kentın algısı-
dır Kentle butunleşrruş ınsan algısıdır bu
Algıdakı butunluk, çağdaş ve planb kent
konut sıyasalan ıle vûcut bulur Bu nedenle
kentlenn kültur boyutu, gecekondunun
yaratüğı kültur boyutu ıle ırdelenmebdır
Çunku kentı tum değerlen ıle yozlaştıran,
plansız ekonomı ve yetersız konut sıyasala-
nnın yaratüğı gecekondu kuşaklandır
Kent kulturunu sağlıksız/çarpık yapılaşma
ıle kuşaklayıp, ıçıru çağdaş teknolojı ıle do-
naün, neye yarar
9
Kuşak, her geçen gûn
kentın boğazını sıküğında, çağdaş yapüaş-
mayı da kendı ıçınde boğacakür
Gunümuzde, ekonomık boyutta kendı-
ne yer arayan kırsal kesım ınsanlan, plan-
sız büyük kent arsalannı ışgal ederek, hem
kırsal kesım kulturunu (kendı külturûnu)
hem de kent kulturunu erozyona uğrat-
maktadır Plansız kallunmanın oluşturdu-
ğu bu doğurganlık sıyasılenn manınal
bakışı ıle her geçen gun artış kaydetmışür
Plansız kent arsalannı ışgal eden kırsal
kesım ınsanına, son zamanlarda kentlerde-
kı, eylema arsa spekülatorlen de kauldı
1982 yılında konıma yasasına abnan, Bo-
ğazıçı'nın, Imar Yasası'na 3 maddebk bo-
lum eklenerek arsa spekulatorlenne açıl-
masını ornek gosterebıbnz Benzer gebş-
melenn sıyasılenn bılgısı dışında oluştuğu-
nu söyleyebıbr mıyız
9
Sıyasüer, bugun kent
gınşıne vıze konubnasmı ıstemektedırler
Kent gınşlenne değıl duşüncelennde yo-
ğunlaşan sıyası çıkarlanna "vıze" koysa-
lardı zannımca daha doğru olurdu
Yukanda behrtüğım gıbı goçler, kendı
kulturunu yok ettığı gıbı, onlem gehşünl-
medığı takdırde kent kultürlennı ^e yok
etmeye devam edecektır Zamanla gece-
kondu kuşağının ınsanı, konumlanru aşan
ıstemlerle ekonomık, sosyal, ozelbkle sıya-
sal tum alanlan etkısl altına aldığında, bu
alanlarda oluşacak çözulmeler, kentlenn
çağdaş kımbğıru değışurecektır Sayın Mu-
rat Karayalçın'ın dedığı gıbı ulkemız 2 bın-
b yıllarda kent ozurlü konuma gelebıbr
Planb ekonomı ıçın ûlke genehnde "bol-
gesel planlama"ya gıdılmehdır Iç göçün
onlenmesı, her bolgerun ekonomık potan-
sıyel değerlennın ışlenıp yaşama geçınlme-
sı üegerçekleşünlebıbr 11 12 1991 ve 10 3
1992 tanhb Cumhunyet gazetesınde bebrt-
tığım gıbı bölge bakanbklan ıle bolgesel
planlama, bu olguya kolaylık sağlar kanı-
sındayım
Konunun çozümunde beledıyelenn ışle-
vı arttınlmahdır Bu nedenle beledıyelenn
kamu gehrlenndekı payının kesın olarak
artunlması gerekmektedır
Kent arsalannın daha rasyonel ve planlı
dağıtımı, Beledıye Yasası'run eskı ışlevıne
kavuştunıhnası ıle sağlanabıhr Merkezı
yasa, yonetmebk ve kuruluşlar yerel yöne-
tım yetkısını kısıtlayıa olmaktan çıkanl-
mabdır Gerekırse bu bağlamdakı yetkıler
tümden yerel yönetımlere ve oluşturulacak
yerel platformlara devredıbnehcbr
ŞEVKET ÇüftBAaOĞLU
ınşaat Müheruhsı
GÂLATASARAY SENI
Hıç bır takım, lara
butünfeşmedi. An
Galatasaray'a dtrekt Dagianmak
mûmkun. Galalasaray hakî
doğru, en yerti haberteı
telk
San kırmızı haî ara
Se *- •
®MİCfOSOft
Word 5.5
Türkçe!
R A K İ P S I Z
K E L İ M *E
İŞLEMCİNİZ1?
DICER IMUIIIH 1(111 »MTKIZ VtSA/MASTER/EUROCASD
^iııterfÎK
8(1)358 0102-346 85 51
İNGİLtZCE'yi 8 ayda
konuşun sizi
Amerikalı
dostlanmızla
tanıştıralım.
Bahanye Cad 62/3
349 59 38
Kültür • Sanat 232 64 26 • 230 21 87
JAPON GÜLÜ
tlhan Selçuk
6 bası 15 000 hra (KDV ıçınde)
Çağdaş Yayınlart Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul
Ödemelı gondenlmez.
OMEN IV
2. HAFTA(247(947)
124993(1)
{51(24(01
(572 M m
1IOO-13JO-ISJO-1915-21JO
1I.OO-I3JO-IS.0O-18JO.2I.M
I1.OO-110O-I50O-17.OO-I9.0O.2I15
ODULLİI FILMLER HAFTASI
(«Ucoy AS (3J£ 00 50) I J.0O-15.45-18J0-2I 15
H»!»Tt «S-2 (247 (3 15II2-OO-14JO 17 00-19.30-2145
Cuma -r MONTREAUJ İSA
Cumartesı * DERİNLİK SARHOŞLUĞU
Pazar •- LA LUNA
Pazariesı * ÇİNGENELER Z A M A N I
Salı *- AMADEUS
Çarsamba -- FOR THE BOYS
Persembe - - GRAND C A N Y O N
EVDE TEK RASINA («U^AS (W00»l II0O
9 1/2 HAFTA ( tt WA«-3 |5I(2(*U) M te-1130-lS.0O-18JC-21J»
AKDENİZ by<|ııSWEKr (251II 70 12JM 14 1516.3O-1K5-2IH0
A1DATMA (.te5if»U [5162*40) 11.00 I33O-I6.00-1BJ0-21H0
KURAUMŞİ K A D I N l^npSU» (523(712) 13J01715-2100
TERMİNATOR 2 itfoM (5236712111J0-1515-1900
TANRILAR CIIDIRMIS O l M A U - 2 *rbr.»<rl (i<763lS| H00-1H5
TANRILAR CILDIRMIŞ OLMAU DEVAM EDİYOR
Hatıy<*S-l {WU 15) 11 X 16 30-2145
REKLAM FİLMİDAĞITIMINDA
249 50 33
ODULLU TURK FILMLERI HAFTASI
3 TEMMUZ CUMA
4 TEMMUZ C TESİ
5 TEMMUZ PAZAR
6 TEMMUZ P TESİ
7 TEMMUZ SA1J
8 TEMMUZ ÇARŞ
9 TEMMUZ PERŞ
12 00 14 15-16
GİZÜYÜZ
PİANO PİANO BACAKStZ
MEM U ZIN
UZIASMA
CAMDAN KAIP
ATEŞ ÜSTÜNDE YÜRÜMEK
PİANO PİANO BACAKSIZ
30 19 00 21 30
SİNEMASI 337 01 28
Sinema
Tiyaffro
Gösteri
232 64 26
23O 21 87
Ikarus un 1 sınde Kontrgenlla Gerçeğı
YVES MONTAND - MICHAEL ETCHEVERRY
IKARUS'un I'si
YON.HENRY VERNEUIL
OKM Ortakoy Kültur Merkezı 258 6 9 8 7
13 00 15 30 1 8 00 20 30
BEYOGLU SİNEMASI (251 32 40)
YAZ ŞENÜĞİ 1
SİNEMA YAZARLARININ SEÇTİKLERİ
BUGÜN
AŞK ÜZERİNE FİLM
K KIESLWOSKI
12 15 14 30 16 45-19 00 21 15
PENCERE
GeMHütti Levhası m?
1971 ın yaz aylarında Maltepe tutukevındeydım Yırmi
kışılık bır koğuş Gençler yaşlılar bır arada, ranzalarda,
sofralarda soyleşılerde, avlularda
12 Mart rejımının ılk aylarında ceza ve tutukevlerınde
koşullar fena sayılmazdı Eylemcı gençler, duvarlara sev-
dıklerının resımlerını asmışlardı "831er Davası"ndan
sanık Denız Teğmenı Alkım da ranzasının yanındakı duva-
ra Brıgıtte Bardot'nun mayolu bır fotoğrafını yapıştrmışt
Bır gun Sabahattın Eyuboğlu resmı gordu, baktı bır süre
ınceledı, sonra dudak buktu
- Iş yok'
- Hocam hapıshanede ıdare eder
Eyuboğlu fotoğrata estetık açıdan bakıyordu, Alkım, Brı-
gıtte'ı sevgılı saymıştı Koğuşun saygın kışılerınden Şıar
Yalçın da ranzasının ustune çok sevdığı kopeğının fotoğ-
rafını ılıştırmıştı Şıar'da hayvan sevgısı yoğundur Sevgı-
nın çeşıtlenmesı ınsan ruhunun zengınlığını vurgular,
Hazretı isa'nın ekmeğı gıbıdır sevgı, dağıt, dağıt, bırmez
tukenmez
Evlerımızın duvarları da sevdıklerımızın fotoğraflarıyla
sıcaklaşır, yatağımızın başucuna en yakınımızın fotoğrafı-
nı çerçeveleyıp koyarız, arada sırada bır goz atarız, bır
kıvılcım çakar, bır kıbrıt alevı sıcaklığında bır anı yureğı-
mızde tutuşur
•
Bıreysel sevgılerın dışında toplumsal sevgıler de var
Mımar Sınan ı kım sevmez? Adım unıversıteye vermek,
heykelını meydana dıkmek fotoğrafını duvara asmak, or-
taklaşa sevgının ımecesınde buluşmaktır
Fransa da Hugo nun, Almanya da Goethe'nın, Italya'da
Dante nın bustune bır koşede rastlarsan, nedenını sorar
mısın'' Amerıkalı VVashıngton u sever, sayar, benımser,
anımsar Bız de Ataturk'u severız, başımızın ustunde yerı
var bağımsızlığımızı ona borçluyuz Nâzım Hıkmetten
başlayarak nıce değerlı şaırımız Mustafa Kemal ıçın şıırler
yazmadı mı1
Ulkenın her yanında Ataturk un fotoğrafları-
na ve heykellenne rastlanır Ataturk un çoğu heykelı, sa-
natsal açıdan bır değer taşımasada duygusal tarıhselve
toplumsal açıdan bızım ıçın anlam taşır
Halk, Ataturk u sever
•
Arnavutköy un ıçerlek yokuşlarından bırınde sevımlı bır
Rum meyhanesı vardır 12 Eylul askerı darbesınden sonra
bır akşam meyhaneye gıttığımde ne goreyım' Duvarda
Kenan Evren'ın koskoca bır fotoğrafı asılı duruyor Paşa,
renklı unıformasının ıçınde kafayı çekenlerı seyredıyor
içımden soylendım
- Fesuphanallah
Meyhanecı fotoğrafı neden asmıştı'' Paşayı sevdığınden
mı' Yağcılığından mı' Korkusundan mı
9
Turkıye de yurt-
taşların ne duşunduğu pek bılınmez belkı de Rum meyha-
necı gorunur gorunmez belalara karşı kendısını guvence-
ye almak ıstemıştı Askerı yonetım yerını sıvıllere bırakın-
ca Kenan Paşa nın fotoğrafı da duvardan ındırıldı Pek de
guzel oldu
Gazetelerde çıkan haberlere gore havaalanlarının şeref
salonlarından Cumhurbaşkanı Ozal ınfotoğrafları beşaltı
ay kadar once Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu nun talıma-
tıyla kaldırılmış
Çok ıvı olmuş
Kım Ozal ın fotoğraflarını şeref salonlarının duvarlarına
arfrnışsa munasebetsızlık etmış Cumhurbaşkantarı de-
ğıştıkçe geldı-gıttı levhası gıbı fotoğrafları asılıp ındtrıle-
cekmı'
Özal halkı sevmıyor
Halk da özal ı
Cumhurbaşkanı dıyor kı
"- Ben fakırlerı sevmem "
Turkıye nın zengını azınlık olduguna gore bızım cum-
hurbaşkanı mılletın çoğunluğuna soğuk bakıyor, ama,
"Özal benı sevsın" dıye herkesın zengın olacak halı yok
Sonra cumhurbaşkanı mılletın değıl ANAP'ın cumhurbaş-
kanıdır, attığı her adımla bu kımlığını vurguluyor Bızım
cumhurbaşkanı yuzde 22 oyla Çankayaya çıktj oturdu
halkın yuzde 80'ı özal'a soğuk bakıyor
Devlet daırelerıne Ataturk'un resmı yeter, özal ı seven-
lerdecanları ısterse evlerınınbırkoşesınecumhurbaşka-
nının fotoğrafını asarlar, oturup seyrıne bakarlar
7 GECE 8 GUN
1.450.000+RI)\
Yanm pansıyon + yol +
çe\ re gezılerı + rehberlık
HİÇ DENİZİN ORTAŞINDA
YÜRÜDÜNÜ2 MÜ?
Orhanı\e Kızkumu nda konaklama Turgut Koy\ı
!?elale, Pıramıt Bayırkoy Bybassos Kastobos,
Hemıüa Tapınağı Hısaronu Inbuku (Emel Sayın
ko\u) Dışlıce Bencık Sehmıve Knıdos Datça
"PARANIZ PAMUKBANKTAN, TATİLİNİZ
BAYBASOS'TAN" KAMPAÎSYAMIZ SURUYOR
BAYBASÛS TURİZMİSTANBUL
86 61 338 16 51
h ^ı^.nH^ı
ANKARA
-ı25 90 82 4İ~ 5-4
ADANA ASLİYE 3. HUKUK
MAHKEMESİ İLANEN TEBLİĞ KARAR
1987/%5 E
1991/730 K
Davacüar Salıh Yarışlı ve Halıt Atmış vekıUerı Av Mustafa Aktı-
mur tarafından davalılar Hatıce Yıldız, Sahh Aslan, Hüseyın Aslan,
Menuş Aslan, Rıza Aslan, Sanıye tşoglu, Kıymet Köıo|lu, Ayşe özer
ve Mehmet Aslan aleyhlenne açılan hükmet tescıl davasının yapılan
dunısması sonunda,
Davalılardan Sanıye İşoğlu, Hatıce Yıldız, Mehmet Aslan, Rıza
Aslan, Salıh Aslan ve Hüseyın Aslan'ın vekıllen Av Süleyman öz-
kan'ın davadan çekıldığını belırtmekle, davahların vek'aletnamede
belırtılen adreslen Adana ılı eskı Ceyhan Cad 1048 Sk No 63 ve
nufusa kayıtlı bulundukları Yureğır ılçesı Abdıoğlu köyunden emnı
yetçe adres tahkıkatı yapılmış, belırtılen adreslerde bulunmadıkları,
tanıyan ve büene de rastlanmadıgı belırtılraekle, aşağıda belırtılen huk
mün ılanen tebhğıne karar venlmıştır
HÜKÜM Davacılann davasının kabulüne,
Adana ılı Yüreğır ılçesı Abdıoğlu köytl Köy ıçı mevkıınde tapuda
kayıtlı dava konusu pafta 7, ada 22, 18 parselde 2235 metre kare ola
rak avlulu Hu vasfındakı tapu kaydının ıptalı ıle bu taşınmazın tKİ
HİSSEYE İTİBAR EDtLEREK BİR HİSSESİNİN DAVACI Şük
ru oğlu MEHMET 3ALİH YARAŞL1, BİR HİSSESİNİN Selım oğ
lu Hahl Atmış ADLARINA TAPUYA TESCÎLtNE,
Harç, evvelce yatırılan harç nazara alınarak ek 7200 hra harcın da
valılardan tahsılıne,
Davacılar tarafından sarf edılen 23 800 lıra mahkeme masrafının
davalılardan alınarak davacılara venlmesıne,
Avukatlık ücret tanfesı gereğınce 4000 lıra ücretı vek'aletm dava
Iılardan alınarak davacılara venlmesıne, temyızı kabıl olmak üzere
davacılar vekılının yuzunde davalılar vekılının yokluğunda venlen ka
rar, davalılar Sanıye İşoğlu, Memış Aslan, Hatıce Yıldız, Mehmet
Aslan, Rıza Aslan, Salıh Aslan ve Hüseyın Aslan'a ılan tanhınden
7 gun sonra tebüğ edılmış sayılacağı ve İS günluk temyız muddetı
mnıınria kesınlejmce^ı ılanpn tebhi_ûlunur