Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23TEMMUZ1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
50 Scaarlet
adayı
Küttûr Servisi -" Rûzgar Gibi
Geçti"filminindevarru
niteligindeki "Scarlet"
dizisi nde başrolü oynayacak
ge'nç kıa belirlemek üzere
dûzenlenen yanşmada ön
elemeyi kazanan 50 Scarlet
adayı bugün Conrad OteJ'de
13.3O*dadüzenlenecek bir
toplarıtıyla basına
tarutılacak. Haldun Dormen,
Kemal Uzun, Nuri
çolakoğlu, Namık
Kasapbaşoğlu ve Çetin
Akcan'dan oluşanjüri,
>anşnna>a başvuran 200'ü
aşkın aday arasından 50 kişi
belirledi. Aralannda Derya
Arbaş, Nilüfer Açıkalın,
Deniz Kurdoğlu ve İpek
Tenolcay gibi isimlerin de
bulunduğu adaylann sayısı,
mülakattansonra 12yada
16'yaindirilecek.
Beürlenecek adaylarla
ağustos ayında yapılacak
deneme filmleri, herpazar
19.25'teShovvTVde
yayımlanacak olan "Bir
Scarlet Aranıyor" adlı
programda gösterilecek
Filiz Akın'ın imza
günü
• Kültör Servisi - Sinema
oyuncusu Filiz Akın.
"Güzelliklere Merhaba" adlı
kitabını bugün Nişantaşı
Dünya Gençlik Kitabevi'nde
saat 15.00- 18.00arasında,
cumartesi günü Kadıköy
Gençlik Kitabevi'nde. 1
ağustos cumartesi günü de
Galleria Ataköy'deki
Epsilon Kitabevi'nde
okurlanna imzalayacak.
Sûzenî
defilesi
•Kültür Servisi - Kültür ve
Sanat VarlıkJannı Koruma
veTanıtrria Vakfı (KÜSAV),
modacı Cemii İpekçi'nin
katkılanyla'Sûzeni92'adlıbir
defıle düzenliyor.
Alay Köşkü restorasyon
çalışmalan çerçevesinde
dûzenlenen defile, 30
temmuz akşamı,
Kuruçeşme-Pasha
tesislerinde yapılacak.
Orta Asya Türk
cumhuriyetlerinden
Özbeklerin nakış sanatı olan
'Sûzenf motiflerinden
esinlenilerek oluşturulan ve
ünJü mankenlerle sunulacak
koleksiyonun defilesinden
eldeedilecek gelir Alay
Köşkü restorasyonuna
aktanlacak.
KüçüksıTda
şenlik
• Kültür Servisi- tstanbul
Beykoz ilçesi Belediye
Başkanlığı, Küçüksu'yu
beton ve molozyığınlanndan
kurtarma çahşmalanna hız
verdi. Eski görkemli ve tarihi
özelliklerine kavuşturulmaya
çalışılan mekanda
önümüzdeki günlerde
geleneklerine uygun birtakım
etkinlikler düzenlendi.
Anadolu hisan Turizm
Kalkındırma Demeği'nin,
Göksu, Anadoluhisan
muhtarlıklan ve
Anadoluhisan Spor
Kulübü'nün ve belediyenin
ortaklaşa düzenlediği "2.
Mısır Şenliği ve Yağü
Güreşjeri" 25 temmuz
cumartesi günü saat 18.00'de
Küçüksu Anadoluhisan'nda
'Mısır Şenliği ile başlıyor. 26
temmuz pazar günü ise aynı
yerdesaat 10.00'da 'Yağlı
Güreşler' düzenlenecek.
Colombus Sanat
Dünyamız'da
Kültür Senisi - Sanat
Dünyamız Dergisi temmuz
şayısında. Yahudilerin
İspanya'dan süriilüp
Osmanlı topraklanna
gelişleri ve Amerika'nın
Colombus tarafından
"keşfi" çeşitli yazılarla ele
ahnıyor. Stanford Shaw ve
Mehmet Ali Kılıçbay'ın,
Yahudi göçü üzerine yaalan
ile Nora Şeni'nin konuşması
temmuz şayısında yer alıyor.
Dergide Benjamin Braude,
V/alter Weiker, Niyazi
Öktem, Micheel Laquenne,
Carlos Fuentes. Mario
Vargas Llosa'nın da imzalan
yeralıyor.
Maltepe'ye
ptaneteryum
• ANKARA(ANKA)-
lCültür Bakanlığı ile
Çaakaya Belediyesi'nin
küitür alanında üç ortak
prcjeyi başlattıklan
büdirildi. Bunagöre,
Nfldtepe'de uzayın ve
gajksilerin görünümlerini
ve^nGösterim
Ma-kezi(planeteryum),
KJvakhdere ve Yıldız'da da
KLJtür Merkezi
olışturulaçak. Görüntülü
egpim ve bilgi aktanmınj
a*3içla>an planete>yum
ojimüzdeki yı) içinde
tsuamlanacak.
20. ULUSLARARASIİSTANBUL FESTİVALİ
Gençlik Orkestrası beş yaşında
• Bilkent Uluslararası
Gençlik Senfoni Orkest-
rası'nm festivaldeki tek
konseri bugün Atatürk
KüJtür Merkezi'nde.
• İstanbul Festivali yir-
minci yaşını kutlarken,
Bilkent Gençlik Orkest-
rası da beşinci yaşının
mutluluğunu yaşıyor.
Gürer Aykal'ın yönettiği
topluluğun solistleri ke-
mancı Suna Kan ve genç
çellist Ada Alpsan.
EVİN İLYASOĞLU
Bilkent Uluslararası Gençlik
Senfoni Orkestrası, bu yıl kuru-
luşunun beşinci yıbnı kutluyor
Topluluk giderek daha kap-
samlı, daha bilinçli bir örgüt-
lenme içinde.
Bilkent Orkestrası, ilk kurul-
duğu günden bu yana Ersin
Onay , Gürer Aykal ve Suna
Kan'ın temel ve yapıcı hizmetle-
riyle, belirleyici ilkeleriyle sesini
yükseltiyor. önce yalnızca An-
kara, Izmir. İstanbul derken bu
yıl programlanna Marmaris ve
Ayvalık gibi yöreler de eklen-
miş. Belki önümüzdeki yıl gide-
rek Türkiye'nin kuzeyine, do-
ğusuna da uzanacaklar. Ni-
cedir büyük orkestra görmemiş
kentlerimize uygar bir soluk
götürecekler.
Dünyanın çeşitli köşelerin-
den gelen gencecik müzisyenler
bir ayhk yoğun bir çalışmayla
ve Gürer Aykal'ın gecesini gün-
düzüne katıp onlan müzikal
açıdan olduğu kadar ruhsal açı-
dan da birleştirmesiyle prog-
ramlanru oluşturuyorlar.
Programlann içeriğinde ge-
nei olarak dinleyiciye de, yo-
nımcuya da alımlı gelen yapıt-
lar seçiliyor. Sonuçta hiç de
'muüaka bir öğrenci orkestrası
Devlet Sanatçtsı kemancı Suna Kan. Bilkent Gençlik Orkestrası'nın bugünkü konserinde Saint-
Saens ve Beethoven'uı yapıtlannı yorumlavacak.
dinlemenin hoşgörüsü' içinde
olmanızgerekmiyor. Eleştirebi-
leceğiniz noktalar, Cumhur-
başkanbği Senfoni Orkestrası,
İstanbul Devlet Senfoni Or-
kestrası ya da ülke dışından gel-
miş herhanjd bir orkestranın
yorumunda da doğal olabile-
cek şeyler.
özellikle son yıllarda genç
Türk solistlerine yer verilmesi,
Emre Şen ve Ada Alpsan gibi
yeteneklerin bu ortamla tanıtıl-
ması, daha nice gence özendiri-
d örnekler oluşturuyor. Bu
gençler bizim büyük senfoni or-
kestralanmızda kendilerini ta-*
nıtmak için kimbilir kaç yıl bek-
leyip yaşlanırlar sonunda! Keş-
ke her konserde birden fazla
genc soliste fırsat tanınabilse.
Bryan Adams 28 temmuzda Inönü'de
Narciso Yepesresitaliiptal edildiKültür Servisi - Ünlü gitar virtüozu Narciso
Ycpes'ın 20. Uluslararası İstanbul Festivalf nde
vcreceğı resıtal. sanatçının rahatsızlığı sürdüğü
içın iptal cdildı. Narciso Yepes'in 25 hazıranda
vermesi gereken resital daha önce 30 temmuz gü-
nünc ertelenmıştı. Yepes'in iptal edilen resiiali-
nın bıJeılcrı. 31 ıcmmıız cuma gününc kadar
Atatürk Kültür Merkozi'ndeki Festival gişcleri-
nc iade edilcbılccek.
Ünlü rock şarkıcısı Bryan Adams'ın 28 tem-
rnu? salı günü 21.30'daki konseri İnönü Stad-
yumu'nda. Yurtdışından getirilecek ses ve ışık
sisteğmlerinin kullanılacağı konserde çimler
özeJ bir koruyucu ile kaplanacak ve bu alana se-
yirci alınacak.
Turnesi şu sıralar devam edcn Bryan Adams'-
ın 18 temmuzda Londra'da. Wembley Stad-
yumu'nda \erdiği konseri 65 bin kişi izlcdi.
Piyanist Mehveş Emeç'in ertelenen resitali ise.
26 temmuz pazar günü saat 18.30'da Cemal Re-
şit Rev Konser Salonu'nda gerçekleşecek.
ülkemizin değSşik yerlerinden
gelecek gençlere acık bir sınav
alanı yaratılsa...
Suna Kan, her yıl olduğu gibi
yine gençlerin 'Nasd örnek bir
solist olunur?' sorusuna o güzel
tonuyla yarut verecek. Bu kez
Saint-Saens'ın 'Introduction ve
Rondo Capriccioso' başlıklı
yapıtıyla Beethoven'ın Iki Ro-
mansını çalıyor. Bu derin yapıt-
lann yanı sıra genç çellist Ada
'Alpsan'ı Gabriel Faure'nin gi-
»li 'Elegie'sinde tanıyacağız.
Programın ikind yansında
,'Gürer Aykal, Mussorgskinin
Ravel tarafından orkestralaştı-
nlrruş ünlü yapıtı 'Bir Sergjden
Tablolar'ı çaldıracak gençlere.
Müziğin tek sesten başlayıp do-
ruklara tırmandığmı sergileyen,
orkestranın bütün renkJerini
kullandığı tablolar...
Uluslararası Yaz Okulu'na
katılan öğrencılerden oluşan
Bilkent Uluslararası Gençlik
Senfoni Orkestrasrnın üyeleri
ülkelenne dönünce ne kadar di-
siplinli ve nitelikli bir şefle çahş-
üklannı, ne denli güze! ortam-
larda çaldıklanm anlatacaklar.
ABD'den Belçika'ya, Hollan-
da'dan İtalya'ya, Isviçre'den
Singapur'a 120 genç yetenek
Türkiye'yi tanımış, tanıtmış
olacak.
Artık İstanbul festivaUerinde
.Bilkent Orkestrası'ru dinlemek,
bu yılki gençlerin yeni coşkula-
nnı izlemek, yeni solistleri tanı-
mak için müzikseverler merak-
la bekier oldu.
FESTtVALDE BUGÜN
•Bükent UlusUrarası Gençlik
Orkestrası / Atatürk Kültür
Merkezi Büyük Salonu, 18.00
• Mikhail Baryshnikov ve Whi-
te Oak Dance Project / Açıkha-
va Tiyatrosu, 21.30
FESTİVALDE YARIN
• Viadimir Spivakov ve Mos-
kova Virtüozlan /
Aya İrini, 18.30
Devlet Balesi'nden Niyazi Zeki'den sonra Gülcan Tunççekiç'i de yitirdik
Havat kısa, sanat uzun
GEYVAN MCMtLLEN
Gülcan Tunççekiç, 1973 yılında Ferit Tüzün'ün 'Çeşmebaşı' balesinde Engin
Akaoğlu ile dans etmişti.
• Geçen pazar günü yitirdiğinıiz Gülcan Tunççekiç Kraner, dans
yaşamına ülkemizde ilk kez sahnelenen 'Coppelia' ile başlamıştı.
'Kuğu Gölü','Uyuyan Güzel'gibi klasik balenin en zor yapıtlann-
da başrolü üstlenen Tunççekiç, dansçıhğını 1977'denoktaladıktan
sonra yıllardır öğrendiklerini genç dansçılara aktarmaya çalışmıştı.
len ölüm bu yıl İstanbul Devlet Balesi'-
nden Niyazi Zeki ve Ankara Devlet Ope-
ra Balesi'nden Gülcan Tunççekiç Kra-
ner aramızdan aynldı.
Çoğu danscılar mesleklerine aşıkürlar.
Bütün zorluklanna karşın genç yaşta -ba-
zen 40 yaşına gelmeden - biten bir sanatı
seçmek için bu işe hakikaten genç yaşta
gönül verirler.
Aynca bizdeki gibi ömür boyu söz-
leşmeler Bau'da hiçbir toplulukta geçerli
değildir.
FormJannın en üst düzeyinde asker
gibi disiplinli ve çahşkan olmalan, bu sa-
natı icra edenlerde aranan en önemü vası-
flardır. Bir de yüzlerce dansçının arası-
ndan secilmek zorluğu vardır.
Bütün bunlar gözönünde tutulursa bu
mesleğj seçmek her bakımdan özveri is-
ter.
Sevgili Gülcan'ı son uykusuna uğurlar-
ken onu Türk balesinin kilometre taşlan-
ndan biri olmasından dolayı hep hatırla-
yacağız.
Bu sanatı ülkemizde başlatan ve bu
günlere gelmesinı sağlayan bir avuç özve-
rili sanatçıdan biri olması. dans ederken
kendine özgü yorumu belleklerimizden
hiç silinmeyecek.
Bu dünyada hepimiz yolcuyuz. Esas
olan yaşamımız boyunca hayata olumlu
katkida bulunabildiysek ne mutlu bize.
Gülcan, sevgili dostum. yeni yolculu-
ğuna seni uğurlarken her zaman beüekle-
rimizde yaşayacaksın.
Seni her zaman haürlayacagız. Bu dün-
yadan hepimiz yolcuyuz. Önemli olan ya-
şamımız boyunca hayata olan katkı-
lanmız.
Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin ilk
balerinlerinden sayılan arkadaşımız Gül-
can Tunççekiç Kraner'i yitirdik. 1961'de
Ankara Konservatuan'nı bitirip aynı yıl
Ankara Devlet Opera ve Balesi'ne kaülan
sanatçı ülkemizde ilk kez sahnelenen bale
yapıtı Coppelia balesi ile dans hayaüna
başladı.
Baleye oldukça yatkın fıziği ile uzun
boylu, güzel, zarif bir insandı. Kuğu
Gölü, Uyuyan Güzel gibi klasik bale re-
pertuanmn en zor eserlerinin başrollerini
devlet sanatçımız Meriç Sümen ile payla-
şarak, başan ile dans eden kıymetli bir
dansçıydı.
Ömrü kısa olan sanat hayatını 1977
yıbnda noktalayarak, Ankara Devlet
Konservatuan'nda ders veren arka-
daşımız, böylelikle balerin olarak
yıllardır öğrendikierini genç dansçılara
aktarmaya caüştı.
Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin ku-
ruluşundan bu yana emeği geçmiş olan
Gülcan Tunççekiç Kraner'i sessiz sakin
kişiliği ile hatırlıyorum. Ölümün onu
genç yaşta alıp götürmesine inanamıyor,
üzüntüyle karşıiıyorum.
"Hayat kısa, sanat uzun" sözü Gülcan
için geçerli bir söz. Beklenmedik anda ge-
Yepyeni bir Baryshnikov ^
il Baryshnikov, iki yıl önce kurduğu White Oak Dance Project
adlı dans topluluğuyla bu akşam Açıkhava Tiyatrosu'nda. Ki-
rov Balesi'nde başdansçı olduğu sıralar 1974'te Sovyeüer Bir-
liğinden Batıya geçen Baryshnikov, önde gelen bütün toplu-
luklarda dans ettikten sonra 1980-89 arasında Amerikan Bale
Tiyatrosu'nu daha da çağdaş bir anlayışa kavuşturmuştu.
Dans ustasının 1990'da kurduğu White Oak Dance Project ise
Baryshnikov'un sanat yaşamında yeni bir dönem açtı. George
Balanchine. Lar Lubovitch, Jane Dudley ve Paul Taylor'ın ko-
regrafılenyle bütünüyle modern dansa yönelen yeni toplulu-
ğunun başında yepyeni bir Mikhail Baryshnikov bu akşam
Açıkhava'da bale ve dans severlerin önüne çıkacak.
Yanızer'in cenazesine giderken
CanYüce!
Bir güvercin uçsa
götürse berü meşelerin arasına
bu güneşin şer'inden ırağa ,
bir kangal, o şaman konuşsa
Tuncel Kurtiz'in adamı
götürse beni Sivas'a
Yavuzer ki, tiyatronun adamı
yıDar önce Kanlıca körfezinde
vurduğu gibi al bıyıkb gondoluma
vursa başını gene mermer omuzuma
götürse beni öbür dünyaya.
Kültür Servisi- Tiyatro ve sinema sanatçısı, yazar Yavuzer
Çetinkaya'nm cenazesi bugün Teşvikiye Camii'nde kılınacak
öğle namazından sonra Bulgurlu mezarhğmda toprağa verile-
cek. 44 yaşında yitirdiğimiz Yavuzer Çetinkaya, son ola-
rakTRTtelevizyonundagösterilen"Bizimkiler"dizisinde"Dok-
tor" rolüylesevilenbirkişilik yaratmışü."Sanaüyaşam biçimi"
olarak benimseyen Çetinkaya, çeşitlidallarda uğraş vermiş ve
ödüller kazanmışü.
Sevgili Yavuzer Çetinkaya, oku bak, senin için neler döktürmüşüm
Gülegüle güzel adam, gfilegfllekocaw
clochard'
ERCAN EYUBOĞLU
ÇETİNKAYA-YA-VUZER
CASIO SF 9700 cep bilgisa-
yanmda adını böyle yazdığımı
gördüğünde, "Pekiyi sen La-
ser'i bir Laz'ın bulduğunu bili-
yor musun?" diye soru sormuş-
tu.
Yavuzer Çetinkaya nam kişi-
yi ben iyi bilirim; has adamdı,
iyi uşak idi, deli bir herifti, buna
ben bütün kalbimle şahadet
ederim. Ve "Baka kalîyorum
giden o görkemli adamın ardın-
dan, atamıyorum kendimi Or-
taköy'den denize, o da biliyor
ki. dünya güzel." Ve O'nun gi-
dişiyle sanki o güzellikte bir ek-
silme var. Korkuyorum: Doğ-
rulup. "Şissttt, aman abi,
gözünü seveyim, sakın bundan
kimseye bahsetme n'olur, beni
elâlemin diline düşürme!" diye-
cek diye.
Birbirimizi önce ismen tanı-
yorduk. Sonra 1975-80 arası
"partiden" (TİP) 12 Eylül'ün
hemen ardından Sofya'da yapı-
lacak Balkan Ülkeleri Eğitim
Konferansı'na katılmak için
pasaport almıştım ve Sirkeci"-
den trene bınmek üzereydim ki
ne göre\im? O. cvet. o, bizim
kocca Yavuzer ve aynı trende-
yiz, Meral'le Paris'e gidiyorlar.
Benimkisi büyiık keyif. Sofya'-
\a kadar birlıkteyiz. "Dönecen
mi Laz?" diye kışkırtıyor beni.
deli herif. "Enayi misin oğlum
sen?" diye de çıkışıyor ardın-
dan, döneceğimi sövleşince.
Ben Sofya'dan. pasaport al-
mamı sağlayan dostlan mah-
çup etmemek için dönüyorum.
1981 mayısında Metris'te gö-
zaltı, Selimeye'de ifade ve ser-
best bırakıhşım... Ve DfSK
davasına sokulup idam istemiy-
le yargılanışım. Aman işte sö-
zün gelişi, zira ben kendimi
Yavuzer'in kenti Paris'te bulu-
vorum. 83 martında! Tuğrul
Artunkal bana diyor ki, gel seni
Yavuzer'in oyununa götüre-
yım, "Thatre de la Ville"de
Gorki'nin *'Ayaktakımı"nda
önemli bir rolü var. Yapma, ne
güzel! Ve lelefon ediyoruz Ya-
uızer'e: "Yannki temsile gel-
mezen seni Lazlıktan silerum
da" diyor bana, o hiç de Laz ol-
Yavuzer Çetinkaya, 'Yer Demir Gök Bakır' fibninde.
• Yavuzer'le, o kırmızı
kaşkolu, kırmızılaşmış
burnu ve Bask beresiyle
Montmartre'da birkaç
kez felekten gece
çaldık. Daha sonra
Paris'te Sinematek'te
bir toplantıda Jean
Rouçh'u dinledim.
Sevgili öğrencisi
Yavuzer'den ve onun
tezinden övgüyle söz
ediyordu.İstanbul'un
orta yeri Ortaköy,
Ortaköy'ün orta yeri
Yavuzer, o da artık
ortada yok.
soruyorum, bu ihmal edılecek sevgili öğrencisi Yavuzer'den
bir heyecan mı." ve onun tezinden övgüyle söz
Doktorasını Jean Rouch'la
mayan kocca göbeğiyle... göre!" Veoyun başlıyor. Bilirsi-
Davetlıyız Tuğrul'la, ama niz, oyunda "'ayaktakımı" kim-
davetiye bulamıyor bize ve ce- senin anlamadığı, henüz tam
binden iki bilet alıyor ve bana oluşmamış bir dil konuşur Ya-
dadiyorkı, "Ulan Laz, bak. be- vuzer, Fransızca oynadığı ro-
ni iyi izle, oyun sırasında sana lünde bu anlaşılmaz dili Türkçe
özel bir mesajım olacak. ona ile halieder. Ve bana olan sürp-
rizini sahncden uluorta. seyirci-
ye. o seyirciler içindeki bana
haykınr: "Uian sizin canınız
can da benimki patlıcam mı?
Ulan şimdi beni kendi anadi-
limde seyreden. gerçekten dc
Laz Ercan mı? Peki uian. size
yapıyordu, köpeklerin ölümü
ve cenazesi üstüne. Çok sonra-
ları Artun Ünsal'la Paris'in o
ünlü Asnires köpek mezarhğı-
na gideek, kapalı olduğu için
geri dönecektik. O Fransa ki 9
milyon köpek, 8 milyon kedi le
bir rekorlar ülkesiydi. Temmuz
83'te sinema doktoru oldu. tez
savunmasında bulunamadım.
Almanya'ya gitmem gcrcki\or-
du. "Tez konuna bakılırsa sen it
doktoru olmuşsun canım" de-
dim. "Aman abi" dedi. "aman
n'olur gözünü sevevim. bunu
kimseye söyleme, milletin dilin-
den kurtulamam sonra!"
Yavuzer'le. Meral'e Mort-
martre'daki evlerinde çok git-
tim. Zeycan'ı da orada tanıdım.
Kırmızı kaşkolu. kırmızılaşmış
burnu ve bask beresiyle Mort-
martre'da birkaç kez felekten
gece çaldık, güle güle kocca
adam. Sonra, onlar döndülcr.
Yavuzer'in İ/mir'de sinema ho-
cası oldueunu öğrendim. Pa-
ns'tc, Sınematek'te bir toplantı-
da Jean Rouch'u dinledim.
ediyordu.
Âradan yıllar. yıllar geçti.
Ben, 29 Evl'ül 199l'de sekiz bu-
çuk vılhk bir mecburi tatilden
sonra Türkiye'ye döndüm, İs-
lanbul'a Ortaköy'e verleştim.
Ve bir "tiyatro" gösterisi sonra-
sı \enıdcn karşılaştık. "An-
don"da sık sık buluşur olduk.
Meral'le aynlmışlardı. Kalp
krizı geçirmişti. Dikkat et. La-
zoğlu diyordu bana. boşanma
kalp krizi ile beraber geliyor.
mukayyet ol kendine.
Sevgili Ya\ uzer oku. bak. se-
nin için neler döktürmüşüm.
Değerdin sen bunlara, daha da
i>ilcrine. Ama ölmescydin ol--
maz mıydı be. ıt doktoru? İs-
tanbul'un orta \eri Ortaköy.
Ortaköy'ün orta yeri Yavuzer,.
o da artık ortada yok. Kalakal-
mışım ben de böy le orlalık yer-
de. Güle güle. güzel adam. güle
güle koca "clochard!"
Ercan Eyuboğlu, Mülkiyeliler
Birliği İstanbul Şubesi Yönetim
Kuruiu Başkan Yardtmcısıdır. •