24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23TEMMUZ1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 50 Scaarlet adayı Küttûr Servisi -" Rûzgar Gibi Geçti"filminindevarru niteligindeki "Scarlet" dizisi nde başrolü oynayacak ge'nç kıa belirlemek üzere dûzenlenen yanşmada ön elemeyi kazanan 50 Scarlet adayı bugün Conrad OteJ'de 13.3O*dadüzenlenecek bir toplarıtıyla basına tarutılacak. Haldun Dormen, Kemal Uzun, Nuri çolakoğlu, Namık Kasapbaşoğlu ve Çetin Akcan'dan oluşanjüri, >anşnna>a başvuran 200'ü aşkın aday arasından 50 kişi belirledi. Aralannda Derya Arbaş, Nilüfer Açıkalın, Deniz Kurdoğlu ve İpek Tenolcay gibi isimlerin de bulunduğu adaylann sayısı, mülakattansonra 12yada 16'yaindirilecek. Beürlenecek adaylarla ağustos ayında yapılacak deneme filmleri, herpazar 19.25'teShovvTVde yayımlanacak olan "Bir Scarlet Aranıyor" adlı programda gösterilecek Filiz Akın'ın imza günü • Kültör Servisi - Sinema oyuncusu Filiz Akın. "Güzelliklere Merhaba" adlı kitabını bugün Nişantaşı Dünya Gençlik Kitabevi'nde saat 15.00- 18.00arasında, cumartesi günü Kadıköy Gençlik Kitabevi'nde. 1 ağustos cumartesi günü de Galleria Ataköy'deki Epsilon Kitabevi'nde okurlanna imzalayacak. Sûzenî defilesi •Kültür Servisi - Kültür ve Sanat VarlıkJannı Koruma veTanıtrria Vakfı (KÜSAV), modacı Cemii İpekçi'nin katkılanyla'Sûzeni92'adlıbir defıle düzenliyor. Alay Köşkü restorasyon çalışmalan çerçevesinde dûzenlenen defile, 30 temmuz akşamı, Kuruçeşme-Pasha tesislerinde yapılacak. Orta Asya Türk cumhuriyetlerinden Özbeklerin nakış sanatı olan 'Sûzenf motiflerinden esinlenilerek oluşturulan ve ünJü mankenlerle sunulacak koleksiyonun defilesinden eldeedilecek gelir Alay Köşkü restorasyonuna aktanlacak. KüçüksıTda şenlik • Kültür Servisi- tstanbul Beykoz ilçesi Belediye Başkanlığı, Küçüksu'yu beton ve molozyığınlanndan kurtarma çahşmalanna hız verdi. Eski görkemli ve tarihi özelliklerine kavuşturulmaya çalışılan mekanda önümüzdeki günlerde geleneklerine uygun birtakım etkinlikler düzenlendi. Anadolu hisan Turizm Kalkındırma Demeği'nin, Göksu, Anadoluhisan muhtarlıklan ve Anadoluhisan Spor Kulübü'nün ve belediyenin ortaklaşa düzenlediği "2. Mısır Şenliği ve Yağü Güreşjeri" 25 temmuz cumartesi günü saat 18.00'de Küçüksu Anadoluhisan'nda 'Mısır Şenliği ile başlıyor. 26 temmuz pazar günü ise aynı yerdesaat 10.00'da 'Yağlı Güreşler' düzenlenecek. Colombus Sanat Dünyamız'da Kültür Senisi - Sanat Dünyamız Dergisi temmuz şayısında. Yahudilerin İspanya'dan süriilüp Osmanlı topraklanna gelişleri ve Amerika'nın Colombus tarafından "keşfi" çeşitli yazılarla ele ahnıyor. Stanford Shaw ve Mehmet Ali Kılıçbay'ın, Yahudi göçü üzerine yaalan ile Nora Şeni'nin konuşması temmuz şayısında yer alıyor. Dergide Benjamin Braude, V/alter Weiker, Niyazi Öktem, Micheel Laquenne, Carlos Fuentes. Mario Vargas Llosa'nın da imzalan yeralıyor. Maltepe'ye ptaneteryum • ANKARA(ANKA)- lCültür Bakanlığı ile Çaakaya Belediyesi'nin küitür alanında üç ortak prcjeyi başlattıklan büdirildi. Bunagöre, Nfldtepe'de uzayın ve gajksilerin görünümlerini ve^nGösterim Ma-kezi(planeteryum), KJvakhdere ve Yıldız'da da KLJtür Merkezi olışturulaçak. Görüntülü egpim ve bilgi aktanmınj a*3içla>an planete>yum ojimüzdeki yı) içinde tsuamlanacak. 20. ULUSLARARASIİSTANBUL FESTİVALİ Gençlik Orkestrası beş yaşında • Bilkent Uluslararası Gençlik Senfoni Orkest- rası'nm festivaldeki tek konseri bugün Atatürk KüJtür Merkezi'nde. • İstanbul Festivali yir- minci yaşını kutlarken, Bilkent Gençlik Orkest- rası da beşinci yaşının mutluluğunu yaşıyor. Gürer Aykal'ın yönettiği topluluğun solistleri ke- mancı Suna Kan ve genç çellist Ada Alpsan. EVİN İLYASOĞLU Bilkent Uluslararası Gençlik Senfoni Orkestrası, bu yıl kuru- luşunun beşinci yıbnı kutluyor Topluluk giderek daha kap- samlı, daha bilinçli bir örgüt- lenme içinde. Bilkent Orkestrası, ilk kurul- duğu günden bu yana Ersin Onay , Gürer Aykal ve Suna Kan'ın temel ve yapıcı hizmetle- riyle, belirleyici ilkeleriyle sesini yükseltiyor. önce yalnızca An- kara, Izmir. İstanbul derken bu yıl programlanna Marmaris ve Ayvalık gibi yöreler de eklen- miş. Belki önümüzdeki yıl gide- rek Türkiye'nin kuzeyine, do- ğusuna da uzanacaklar. Ni- cedir büyük orkestra görmemiş kentlerimize uygar bir soluk götürecekler. Dünyanın çeşitli köşelerin- den gelen gencecik müzisyenler bir ayhk yoğun bir çalışmayla ve Gürer Aykal'ın gecesini gün- düzüne katıp onlan müzikal açıdan olduğu kadar ruhsal açı- dan da birleştirmesiyle prog- ramlanru oluşturuyorlar. Programlann içeriğinde ge- nei olarak dinleyiciye de, yo- nımcuya da alımlı gelen yapıt- lar seçiliyor. Sonuçta hiç de 'muüaka bir öğrenci orkestrası Devlet Sanatçtsı kemancı Suna Kan. Bilkent Gençlik Orkestrası'nın bugünkü konserinde Saint- Saens ve Beethoven'uı yapıtlannı yorumlavacak. dinlemenin hoşgörüsü' içinde olmanızgerekmiyor. Eleştirebi- leceğiniz noktalar, Cumhur- başkanbği Senfoni Orkestrası, İstanbul Devlet Senfoni Or- kestrası ya da ülke dışından gel- miş herhanjd bir orkestranın yorumunda da doğal olabile- cek şeyler. özellikle son yıllarda genç Türk solistlerine yer verilmesi, Emre Şen ve Ada Alpsan gibi yeteneklerin bu ortamla tanıtıl- ması, daha nice gence özendiri- d örnekler oluşturuyor. Bu gençler bizim büyük senfoni or- kestralanmızda kendilerini ta-* nıtmak için kimbilir kaç yıl bek- leyip yaşlanırlar sonunda! Keş- ke her konserde birden fazla genc soliste fırsat tanınabilse. Bryan Adams 28 temmuzda Inönü'de Narciso Yepesresitaliiptal edildiKültür Servisi - Ünlü gitar virtüozu Narciso Ycpes'ın 20. Uluslararası İstanbul Festivalf nde vcreceğı resıtal. sanatçının rahatsızlığı sürdüğü içın iptal cdildı. Narciso Yepes'in 25 hazıranda vermesi gereken resital daha önce 30 temmuz gü- nünc ertelenmıştı. Yepes'in iptal edilen resiiali- nın bıJeılcrı. 31 ıcmmıız cuma gününc kadar Atatürk Kültür Merkozi'ndeki Festival gişcleri- nc iade edilcbılccek. Ünlü rock şarkıcısı Bryan Adams'ın 28 tem- rnu? salı günü 21.30'daki konseri İnönü Stad- yumu'nda. Yurtdışından getirilecek ses ve ışık sisteğmlerinin kullanılacağı konserde çimler özeJ bir koruyucu ile kaplanacak ve bu alana se- yirci alınacak. Turnesi şu sıralar devam edcn Bryan Adams'- ın 18 temmuzda Londra'da. Wembley Stad- yumu'nda \erdiği konseri 65 bin kişi izlcdi. Piyanist Mehveş Emeç'in ertelenen resitali ise. 26 temmuz pazar günü saat 18.30'da Cemal Re- şit Rev Konser Salonu'nda gerçekleşecek. ülkemizin değSşik yerlerinden gelecek gençlere acık bir sınav alanı yaratılsa... Suna Kan, her yıl olduğu gibi yine gençlerin 'Nasd örnek bir solist olunur?' sorusuna o güzel tonuyla yarut verecek. Bu kez Saint-Saens'ın 'Introduction ve Rondo Capriccioso' başlıklı yapıtıyla Beethoven'ın Iki Ro- mansını çalıyor. Bu derin yapıt- lann yanı sıra genç çellist Ada 'Alpsan'ı Gabriel Faure'nin gi- »li 'Elegie'sinde tanıyacağız. Programın ikind yansında ,'Gürer Aykal, Mussorgskinin Ravel tarafından orkestralaştı- nlrruş ünlü yapıtı 'Bir Sergjden Tablolar'ı çaldıracak gençlere. Müziğin tek sesten başlayıp do- ruklara tırmandığmı sergileyen, orkestranın bütün renkJerini kullandığı tablolar... Uluslararası Yaz Okulu'na katılan öğrencılerden oluşan Bilkent Uluslararası Gençlik Senfoni Orkestrasrnın üyeleri ülkelenne dönünce ne kadar di- siplinli ve nitelikli bir şefle çahş- üklannı, ne denli güze! ortam- larda çaldıklanm anlatacaklar. ABD'den Belçika'ya, Hollan- da'dan İtalya'ya, Isviçre'den Singapur'a 120 genç yetenek Türkiye'yi tanımış, tanıtmış olacak. Artık İstanbul festivaUerinde .Bilkent Orkestrası'ru dinlemek, bu yılki gençlerin yeni coşkula- nnı izlemek, yeni solistleri tanı- mak için müzikseverler merak- la bekier oldu. FESTtVALDE BUGÜN •Bükent UlusUrarası Gençlik Orkestrası / Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salonu, 18.00 • Mikhail Baryshnikov ve Whi- te Oak Dance Project / Açıkha- va Tiyatrosu, 21.30 FESTİVALDE YARIN • Viadimir Spivakov ve Mos- kova Virtüozlan / Aya İrini, 18.30 Devlet Balesi'nden Niyazi Zeki'den sonra Gülcan Tunççekiç'i de yitirdik Havat kısa, sanat uzun GEYVAN MCMtLLEN Gülcan Tunççekiç, 1973 yılında Ferit Tüzün'ün 'Çeşmebaşı' balesinde Engin Akaoğlu ile dans etmişti. • Geçen pazar günü yitirdiğinıiz Gülcan Tunççekiç Kraner, dans yaşamına ülkemizde ilk kez sahnelenen 'Coppelia' ile başlamıştı. 'Kuğu Gölü','Uyuyan Güzel'gibi klasik balenin en zor yapıtlann- da başrolü üstlenen Tunççekiç, dansçıhğını 1977'denoktaladıktan sonra yıllardır öğrendiklerini genç dansçılara aktarmaya çalışmıştı. len ölüm bu yıl İstanbul Devlet Balesi'- nden Niyazi Zeki ve Ankara Devlet Ope- ra Balesi'nden Gülcan Tunççekiç Kra- ner aramızdan aynldı. Çoğu danscılar mesleklerine aşıkürlar. Bütün zorluklanna karşın genç yaşta -ba- zen 40 yaşına gelmeden - biten bir sanatı seçmek için bu işe hakikaten genç yaşta gönül verirler. Aynca bizdeki gibi ömür boyu söz- leşmeler Bau'da hiçbir toplulukta geçerli değildir. FormJannın en üst düzeyinde asker gibi disiplinli ve çahşkan olmalan, bu sa- natı icra edenlerde aranan en önemü vası- flardır. Bir de yüzlerce dansçının arası- ndan secilmek zorluğu vardır. Bütün bunlar gözönünde tutulursa bu mesleğj seçmek her bakımdan özveri is- ter. Sevgili Gülcan'ı son uykusuna uğurlar- ken onu Türk balesinin kilometre taşlan- ndan biri olmasından dolayı hep hatırla- yacağız. Bu sanatı ülkemizde başlatan ve bu günlere gelmesinı sağlayan bir avuç özve- rili sanatçıdan biri olması. dans ederken kendine özgü yorumu belleklerimizden hiç silinmeyecek. Bu dünyada hepimiz yolcuyuz. Esas olan yaşamımız boyunca hayata olumlu katkida bulunabildiysek ne mutlu bize. Gülcan, sevgili dostum. yeni yolculu- ğuna seni uğurlarken her zaman beüekle- rimizde yaşayacaksın. Seni her zaman haürlayacagız. Bu dün- yadan hepimiz yolcuyuz. Önemli olan ya- şamımız boyunca hayata olan katkı- lanmız. Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin ilk balerinlerinden sayılan arkadaşımız Gül- can Tunççekiç Kraner'i yitirdik. 1961'de Ankara Konservatuan'nı bitirip aynı yıl Ankara Devlet Opera ve Balesi'ne kaülan sanatçı ülkemizde ilk kez sahnelenen bale yapıtı Coppelia balesi ile dans hayaüna başladı. Baleye oldukça yatkın fıziği ile uzun boylu, güzel, zarif bir insandı. Kuğu Gölü, Uyuyan Güzel gibi klasik bale re- pertuanmn en zor eserlerinin başrollerini devlet sanatçımız Meriç Sümen ile payla- şarak, başan ile dans eden kıymetli bir dansçıydı. Ömrü kısa olan sanat hayatını 1977 yıbnda noktalayarak, Ankara Devlet Konservatuan'nda ders veren arka- daşımız, böylelikle balerin olarak yıllardır öğrendikierini genç dansçılara aktarmaya caüştı. Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin ku- ruluşundan bu yana emeği geçmiş olan Gülcan Tunççekiç Kraner'i sessiz sakin kişiliği ile hatırlıyorum. Ölümün onu genç yaşta alıp götürmesine inanamıyor, üzüntüyle karşıiıyorum. "Hayat kısa, sanat uzun" sözü Gülcan için geçerli bir söz. Beklenmedik anda ge- Yepyeni bir Baryshnikov ^ il Baryshnikov, iki yıl önce kurduğu White Oak Dance Project adlı dans topluluğuyla bu akşam Açıkhava Tiyatrosu'nda. Ki- rov Balesi'nde başdansçı olduğu sıralar 1974'te Sovyeüer Bir- liğinden Batıya geçen Baryshnikov, önde gelen bütün toplu- luklarda dans ettikten sonra 1980-89 arasında Amerikan Bale Tiyatrosu'nu daha da çağdaş bir anlayışa kavuşturmuştu. Dans ustasının 1990'da kurduğu White Oak Dance Project ise Baryshnikov'un sanat yaşamında yeni bir dönem açtı. George Balanchine. Lar Lubovitch, Jane Dudley ve Paul Taylor'ın ko- regrafılenyle bütünüyle modern dansa yönelen yeni toplulu- ğunun başında yepyeni bir Mikhail Baryshnikov bu akşam Açıkhava'da bale ve dans severlerin önüne çıkacak. Yanızer'in cenazesine giderken CanYüce! Bir güvercin uçsa götürse berü meşelerin arasına bu güneşin şer'inden ırağa , bir kangal, o şaman konuşsa Tuncel Kurtiz'in adamı götürse beni Sivas'a Yavuzer ki, tiyatronun adamı yıDar önce Kanlıca körfezinde vurduğu gibi al bıyıkb gondoluma vursa başını gene mermer omuzuma götürse beni öbür dünyaya. Kültür Servisi- Tiyatro ve sinema sanatçısı, yazar Yavuzer Çetinkaya'nm cenazesi bugün Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Bulgurlu mezarhğmda toprağa verile- cek. 44 yaşında yitirdiğimiz Yavuzer Çetinkaya, son ola- rakTRTtelevizyonundagösterilen"Bizimkiler"dizisinde"Dok- tor" rolüylesevilenbirkişilik yaratmışü."Sanaüyaşam biçimi" olarak benimseyen Çetinkaya, çeşitlidallarda uğraş vermiş ve ödüller kazanmışü. Sevgili Yavuzer Çetinkaya, oku bak, senin için neler döktürmüşüm Gülegüle güzel adam, gfilegfllekocaw clochard' ERCAN EYUBOĞLU ÇETİNKAYA-YA-VUZER CASIO SF 9700 cep bilgisa- yanmda adını böyle yazdığımı gördüğünde, "Pekiyi sen La- ser'i bir Laz'ın bulduğunu bili- yor musun?" diye soru sormuş- tu. Yavuzer Çetinkaya nam kişi- yi ben iyi bilirim; has adamdı, iyi uşak idi, deli bir herifti, buna ben bütün kalbimle şahadet ederim. Ve "Baka kalîyorum giden o görkemli adamın ardın- dan, atamıyorum kendimi Or- taköy'den denize, o da biliyor ki. dünya güzel." Ve O'nun gi- dişiyle sanki o güzellikte bir ek- silme var. Korkuyorum: Doğ- rulup. "Şissttt, aman abi, gözünü seveyim, sakın bundan kimseye bahsetme n'olur, beni elâlemin diline düşürme!" diye- cek diye. Birbirimizi önce ismen tanı- yorduk. Sonra 1975-80 arası "partiden" (TİP) 12 Eylül'ün hemen ardından Sofya'da yapı- lacak Balkan Ülkeleri Eğitim Konferansı'na katılmak için pasaport almıştım ve Sirkeci"- den trene bınmek üzereydim ki ne göre\im? O. cvet. o, bizim kocca Yavuzer ve aynı trende- yiz, Meral'le Paris'e gidiyorlar. Benimkisi büyiık keyif. Sofya'- \a kadar birlıkteyiz. "Dönecen mi Laz?" diye kışkırtıyor beni. deli herif. "Enayi misin oğlum sen?" diye de çıkışıyor ardın- dan, döneceğimi sövleşince. Ben Sofya'dan. pasaport al- mamı sağlayan dostlan mah- çup etmemek için dönüyorum. 1981 mayısında Metris'te gö- zaltı, Selimeye'de ifade ve ser- best bırakıhşım... Ve DfSK davasına sokulup idam istemiy- le yargılanışım. Aman işte sö- zün gelişi, zira ben kendimi Yavuzer'in kenti Paris'te bulu- vorum. 83 martında! Tuğrul Artunkal bana diyor ki, gel seni Yavuzer'in oyununa götüre- yım, "Thatre de la Ville"de Gorki'nin *'Ayaktakımı"nda önemli bir rolü var. Yapma, ne güzel! Ve lelefon ediyoruz Ya- uızer'e: "Yannki temsile gel- mezen seni Lazlıktan silerum da" diyor bana, o hiç de Laz ol- Yavuzer Çetinkaya, 'Yer Demir Gök Bakır' fibninde. • Yavuzer'le, o kırmızı kaşkolu, kırmızılaşmış burnu ve Bask beresiyle Montmartre'da birkaç kez felekten gece çaldık. Daha sonra Paris'te Sinematek'te bir toplantıda Jean Rouçh'u dinledim. Sevgili öğrencisi Yavuzer'den ve onun tezinden övgüyle söz ediyordu.İstanbul'un orta yeri Ortaköy, Ortaköy'ün orta yeri Yavuzer, o da artık ortada yok. soruyorum, bu ihmal edılecek sevgili öğrencisi Yavuzer'den bir heyecan mı." ve onun tezinden övgüyle söz Doktorasını Jean Rouch'la mayan kocca göbeğiyle... göre!" Veoyun başlıyor. Bilirsi- Davetlıyız Tuğrul'la, ama niz, oyunda "'ayaktakımı" kim- davetiye bulamıyor bize ve ce- senin anlamadığı, henüz tam binden iki bilet alıyor ve bana oluşmamış bir dil konuşur Ya- dadiyorkı, "Ulan Laz, bak. be- vuzer, Fransızca oynadığı ro- ni iyi izle, oyun sırasında sana lünde bu anlaşılmaz dili Türkçe özel bir mesajım olacak. ona ile halieder. Ve bana olan sürp- rizini sahncden uluorta. seyirci- ye. o seyirciler içindeki bana haykınr: "Uian sizin canınız can da benimki patlıcam mı? Ulan şimdi beni kendi anadi- limde seyreden. gerçekten dc Laz Ercan mı? Peki uian. size yapıyordu, köpeklerin ölümü ve cenazesi üstüne. Çok sonra- ları Artun Ünsal'la Paris'in o ünlü Asnires köpek mezarhğı- na gideek, kapalı olduğu için geri dönecektik. O Fransa ki 9 milyon köpek, 8 milyon kedi le bir rekorlar ülkesiydi. Temmuz 83'te sinema doktoru oldu. tez savunmasında bulunamadım. Almanya'ya gitmem gcrcki\or- du. "Tez konuna bakılırsa sen it doktoru olmuşsun canım" de- dim. "Aman abi" dedi. "aman n'olur gözünü sevevim. bunu kimseye söyleme, milletin dilin- den kurtulamam sonra!" Yavuzer'le. Meral'e Mort- martre'daki evlerinde çok git- tim. Zeycan'ı da orada tanıdım. Kırmızı kaşkolu. kırmızılaşmış burnu ve bask beresiyle Mort- martre'da birkaç kez felekten gece çaldık, güle güle kocca adam. Sonra, onlar döndülcr. Yavuzer'in İ/mir'de sinema ho- cası oldueunu öğrendim. Pa- ns'tc, Sınematek'te bir toplantı- da Jean Rouch'u dinledim. ediyordu. Âradan yıllar. yıllar geçti. Ben, 29 Evl'ül 199l'de sekiz bu- çuk vılhk bir mecburi tatilden sonra Türkiye'ye döndüm, İs- lanbul'a Ortaköy'e verleştim. Ve bir "tiyatro" gösterisi sonra- sı \enıdcn karşılaştık. "An- don"da sık sık buluşur olduk. Meral'le aynlmışlardı. Kalp krizı geçirmişti. Dikkat et. La- zoğlu diyordu bana. boşanma kalp krizi ile beraber geliyor. mukayyet ol kendine. Sevgili Ya\ uzer oku. bak. se- nin için neler döktürmüşüm. Değerdin sen bunlara, daha da i>ilcrine. Ama ölmescydin ol-- maz mıydı be. ıt doktoru? İs- tanbul'un orta \eri Ortaköy. Ortaköy'ün orta yeri Yavuzer,. o da artık ortada yok. Kalakal- mışım ben de böy le orlalık yer- de. Güle güle. güzel adam. güle güle koca "clochard!" Ercan Eyuboğlu, Mülkiyeliler Birliği İstanbul Şubesi Yönetim Kuruiu Başkan Yardtmcısıdır. •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle