Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21HAZİRAN1992 PAZAR
8 PAZAR YAZILARI
Kraliçe'nin
gümüş
yıldönümü
KOPENHAG
FERRUH
YILMAZ
Küçükken okuduğumuz masalları ha-
tırlar mısınız? Hani o krallı, kraliçeli,
prensli, prensesli raasalları? O masallar-
daki saraylann ihtişamını, 40 gün 40 ge-
ce süren düğünleri, o düğünlerde yenilen
yemekleri?
O masallar Avrupa krallıklanrun ma-
gazın basınında haber başlığı alünda ha-
len anlatılıyor. Krallann kraliçelerin di-
ğer soylulara verdikleri davetlerde neler
yenilmiş, kim ne giymiş, aynntıb bir şekil-
de okumak mümkün. Ama davetlere ar-
ük sadece diğer soylular değil, burjuvazi-
nin önde gelen renkli simalanyla, avamı
temsil eden politikacılar da çağnhyor.
Aristokrasi buıjuvaziyle çoktan banştı.
Danımarka sosyal demokratlan da mo-
narşiye karşı olduklanndan uzun yıllar
kralın yemeklerine gitmemekte direndik-
ten sonra şimdi smokinlerini kuşanıp tı-
pış tıpış sarayın yolunu tutuyorlar.
Danimarka anayasasında kraliçeliğe
yol açan değişikliğin yapılmasından son-
ra son kralın kıa Margrethe geçti tahta.
Margrethe babası gibi avam değil, soylu
veentelektüel birkraliçe, babası 9. Frede-
rik çok avamdı. Sarayın hemen yanında-
ki denızcı mahallesi Nyhavn'da körkütük
sarhoş olur, sürünerek eve giderdi. Mo-
narşistler, vûcudunun her tarafı dövme
kaph 9. Frederik'i kralhğa yakıştırama-
dıklanndan hiç sevmezlerdi. Ama Frede-
rik halkın sevgilisiydi.
Danimarka'da kraliçeli masallar sade-
ce magazin basınının sayfalanyla sınırlı
değil. Kraliçenin çeşitli yıldönümleri de
ekrana şatafatb bir şekilde yansıyor. Ge-
çen günlerde yine hep beraber, Dani-
markf'nın Avrupa birliğine hayırdemek-
le başına açtığı işleri unuttuk, kraliçenin
25. evlilik yıldönümünü ya da Danimar-
kalılann deyişiyle gümüş yıldönümünü
kutladık. Dışandaki inanılmaz güzel ha-
vaya rağmen ekran başına kurulup, krali-
çe Margrethe"yle kocası Prens Henrik'in
verdikleri davetleri izledik. Avrupa aris-
tokrasisinin önde gelen isimlerini, Dani-
marka politikasının tanınmış simalannı
vesosyetenin kaymak tabakasını davetle-
re gelip giderken gördük. Davetler#nak-
len aktaran sunuculardan, mönüyü öğ-
rendik, ama yemek yerken çekim yasak
olduğundan o ihtişamlı yemeklerin mide-
ye indınlişını seyredemedik.
Kutlamalar sadece davetlerle sınırlı
kalmadı. Aristokrat çift için düzenlenen
çeşitli törenleri, havai fışek gösterilerini
de gördük. Gümüş çiftin Kopenhagdaki
fayton turu, milyonlarca Danimarkalıyı
öğle saatlerinde ekran başına bağladı.
Binlerce kişi yıldönümü günü sabah er-
kenden sarayın önünde toplanarak krali-
çeyi ve prensi uyandırdı. Onlar da gele-
neklere uyup faİca basmış rolünde gece-
likleriyle pencereden tebaalannı selamla-
dılar.
Akdeniz'in roıııaııtik aristokratı: KapriItalya'nın belki de en karışık, en düzen-
siz ve hırsıziık oranı en yüksek olan liman
kenti Napoli'nin tam karşısında, belki
Italya'nın en düzenü en romantik ve en
aristokratik adası Kapri bulunuyor. Na-
poli'den feribotla 1.5 saat, süratli deniz
otobüsleriyle yanm saat uzaklıktaki bu
ada, yıllarca çeşitli dillerin şarkılanna konu
olmuş, büyük aşklara tanıklık etmişti. An-
cak Kapri, yalnız çağımızda beğenilen bir
ada değil. Roma fmaparatoru August ve
varisi Tiberius, bu adaya imparatorluk
damgasını vurarak tüm hegemonyayı yıl-
larca buradan yönetmişlerdi. Kapri adası-
nın ünü, antik Yunan'da da büyükmüş ki
bugünkü adını "yaban domuzu" anlamına
gelen "kapros"tan almış.
Bugünkü Kapri adasına ayak basanlar
bu adanın doğal zenginlikleri karşısında
büyûleniyor kuşkusuz. Ama yıllar yıh bo-
zulmayan küçük bahçeli villalar, daracılc,
çiçekli sokaklar ve gece vakti adanın iki
yüksek tepesi arasında kalan düzlüğün
ışıklandınlması da bir o kadar etkiliyor in-
sanı.
12 km enindeki 25 km boyundaki adanın
deniz kıyısında bir liman, birkaç otel ile bir
kaç Iokanta ve kafeterya var. Kapri'nin
ana yerleşim merkezi, deniz kıyıstndan 500
metre yüksekJikte. Raylı teleferikle çıkılı-
yor. Adanın ikind önemli yerleşim merkezi
olan 4.5 km uzaklıktaki Ana Kapri tepesi-
ne ise kara yolundan gidiliyor.
Adada görülmeye değer birçok yer var.
Kapri'nin Tiberius tepesinde Roma impa-
ratorlarının inşa ettikleri ViJla Jovis'ten
aşağı bakıldığında gözler önüne serilen
manzara insanın başını döndürüyor. Villa
Jovis'e daraak sokaklardan ancak yürüye-
rek çıkılabiliyor. Daha sonra August'un
STELYO
BERBERAKİS
çiçekli fîahçelerinden bakıldığında Farag-
Ûoni adı verilen, denizin ortasından kama
gibi çıkan büyüleyici iki sarp ve yüksek ka-
ya görülüyor. Yaz aylannda buradan deni-
ze giriliyor.
Kapri adasının denizi, Akdeniz'in en te-
miz denizi olarak biliniyor. Ana KaprTde
ise Monte Solaro tepesi var. Buraya tek ki-
şilik telesiyejlerle çıkılıyor. Bu tepeden gö-
rülen manzara da gerçekten büyüleyici.
Tevekkeli değil, Kapri adasına hangi sa-
natsever gelse hayal gücünü geliştiriyor.
Aynı İsveçli doktor Axel Munthe gibi.
Munthe 1900 yıllannda geldiği Kapri'den
aynlmak istememiş ve genç yaşından ölene
kadar bu adada kalmış. Eski bir villayı
onararak içini tarihi eserlerle süsleyen
Munthe'nin Türkçe'ye de çevrilmiş bir ki-
tabı var. "San Michelle" adını verdiği Ana
Kapri'nin tam tepesindeki bu villadan Na-
poli körfezi bile görünüyor.
Ana Kapri'den adanın arkasında kalan
deniz kıyısına iruldığınde jeolojik bir feno-
men oluşturan ve Mavi Mağara anlamına
gelen "Grotta Azura"yı görmek mümkün.
Ufacık bir delikten küçücük bir sandalla
girilebilen deniz mağarasının içi masallar-
da olduğu gibi masmavi bir renkte. Mavi
fosforlu ışıkJar sanki denizin dibinden geli-
yormuş hissini uyandınyor.
Kaprililer turistlere o denli alışmışlar ki
herkese aynı misafirperverliği, aynı yardı-
mı ve iyi niyeti gösteriyorlar. Otonuzu bir
saat bile bırakmaktan korktuğunuz Na-
poli'ye bu denli yakın bir adada nasıl olur
da bu serbestlik oluyor sorusu şekilleniyor
beyinlerde.
Pizza ve spagetti lokantalannın çoğun-
lukta olduğu Kapri'de gece hayaü yok
denecek kadar az. Kaprililer adalannı da-
ha çokjet-set turistlerinin yeğlediğini, dola-
yısıyla fazla patırü-gürültü istemediklerini,
yüzme havuzlannda yüzmeyi ve tenis oy-
namayı sevdiklerini söylüyorlar. Gerçek-
ten de Iokanta vitrinlerinde adayı ziyaret
ederken çekilmiş Onassis'ten Tom Cruze'a
kadar ünlü armatör ve artistlerin fotoğraf-
lan var.
Kapri'den aynlırken geride bırakılan li-
manın görüntüsü insanın içini burkuyor
gerçekten.
NEW YORK
OSMAN
KARAKAŞ
Bush'un
başağrısı
Amerika'da başkanlık seçimi
yanşı sürerken, Başkan Bush,
bir taraftan ülkeyi şimdiye ka-
dar yönettiğinden daha iyi yö-
netmeye çalışıp 250 milyon
Amerikalıyı bunaltan ekono-
mik problemlere çözüm yollan
arayıp seçmenlerin kalbini fet-
hetmek için didinirken, diğer
yandan da göreve geldiğinden
bu yana kırdığı potlar yüzün-
den düştüğü komik durumlar
nedeniyle muhalefet, basın ve
Amenkan halkı tarafından ala-
ya alınan yardımcısı Dan Qu-
ayle ile uğraşıyor.
Bush'un rakipleri demokrat
Billi Clinton ile henüz resmen
aday olduğunu acıklamayan,
buna karşıhk kamuoyu yokla-
malanna göre birinci sırada
bulunan Ross Perot, Başkan
Yardıması Quayle'nin milyon-
larca insan önünde yaptığı ha-
talan mitingJerinde işlemeye
devam ediyorlar.
Hafta içinde New York'a ge-
len ve gelir gelmez demokrat
Vali Mario Coumo ile basın yo-
lu ile kapışan Başkan Yardımcı
Ouayle, daha sonra New Jer-
sey'e geçerek Trenton'da aya-
ret ettiği bir ilkokulda bir pot
daha kırdL.
Silah indirimi, işsizlik, kötü
ekonomi gibi problemlerin yanı
sıra yardıması Quayle gibi bü-
yük bir problemle karşı karşıya
bulunan George Bush'un, yak-
laşık 5 yıldan beri çektiği bu
"Gecmeyen başagnsı'na yeni-
den seçilmesi durumunda nasıl
bir çözüm bulacağı merak ko-
nusu...
Mahkemelik rak
ESKİ MEYDANDA YENt ORDU - Moskova, tarihe gömûlen Sovyetler Birliği'nin kalbiydi.
Kızü Meydan da rejimin simgesi. Bu meydan rejimin bir başka simgesi Kml Ordu'nun muh
teşem geçit törenlerine sahne olurdu. Meydan, yerinde... Ama Kızü Ordu'nun yerinde yeUer
esiyor. Tarihi meydanın taşJannı artık yeni Kus ordusunun askerieri eziyor. Bu ordunun ilk
kuşak, genc subaylan, mezuniyetkrini geçit töreniyle kutladı. (Fotoğraf: REUTER)
'Ulusal içkimiz, aslan sütümüz, rakının
şöhreti Kapıkule'den öteye tasalı artık bir
hayli zaman oldu. Rakımız önceleri 60"h yıl-
larda "el kapılarına" göçen "Alamancıla-
nmızın" tahta bavullarından "gavur
ellerine" sızarak yayıldı.
İşçilerimiz Ford, Mercedes vb. gibi dev
işletmelerin akarbantlannda, Modern Za-
manlar filmindeki Şarlo gibi vida sıkar ve
apış aralanna dek sızan terleri silmeye va-
kit bulamazken, paydostan sonra hay-
mlarda kuracaklan akşama sofralanm ve
mıs gibi rakı kokusunu düşünerek günleri,
giderek yıllan tükettiler.
Arkasından Avrupa'nın dört bir yanın-
da mantar gibi Türk marketleri, bakkalla-
n, import-exportçulan türedi. Milb gözde-
miz tahtını buralarda da hep korudu.
Bazen döküntü ve uydurma, bazen de pınl
pınl market raflannın süreklı en üst katla-
nnda bulunan yerinden, haşmet ve aza-
metle. akşama İcullannı tepelerden suzdü
durdu.
Emekliliğı yaklaşınca ceneleri ivice dü-
şen, "eski tüfek" göçmenlerin, sigara du-
manı ve okey şakırtısı içinde en talb mu-
habbetleri ise gümrük kapılanndan Is-
viçre'ye sokulan kacak rakılann kaç şişe
olduğu üzerine bitmez tartışmalan olurdu.
Şimdi artık çok şey değjşti.
önce rakılar bozuldu...
Ardından, İsviçre'ye içinde alkol oranı
yüzde 40'ı geçen içkilerin ithalini yasakla-
yan karar düştü. Tahmin edileceği gibi;
îsviçreliler'in nazik mideciklerini 45 dere-
celik aslan sütünün tahribatından koruyan
bu genelge, Türkiyeli akşamcılan üzüntü
ve mateme boğdu. Hangi yollardan "sıla"-
ya gidileceği tartışmalan yerine, nasıl rakı
getirileceği planlan yapıldı.
Pratik Türk kafası kendini göstermekte
gecikmedi. lsviçre-Türkiye arasında hafta-
da 2-3 kez sefer yapan otobüs şoför^eri ola-
ya uyandı, karşıhkb ayarüldı. Ağır rakı
kolileri zulalara yüklendi, bazen yolculara
dağıülıp sınır geçişi geri toplandı. Zürih
Merkez Gan yanındaki otobüs garajlann-
daki rakı borsası, Tahtakale'yi kıskandır-
dı.
Manzara uzaktan da olsa, yüzyüın ba-
şında Şikago'yu kasıp kavuran AJkapon
cetelerinin kaçak içki savaşına benzemeye
doğru giderken; kara reklam 8 sütun üstü-
ne Avrupa'da yayımlanan Türk gazetelerin-
de arn endam eyledi:
BlRN
ÜNAL
DOĞAN
"Türk rakısı, Yeni Rakı İsviçre'de"
Duyuruyu gören akşamcılar gazetenin
spor sahifesini bile es geçip reklama daldı-
lar. Katoliklıği ile tanınan Fribourg Kan-
tonu'nun Bulle şehrinde yaşayan, "uyanık
ve işbitirici" bir Türk restorant sahibi Isviç-
reli ortağıyla birlikte, 1991 sonbahannda
ulusal içkımia, asimile ederek bu ülkede
yasayan 100 bine yakın Türkiyelinin tüke-
timine sundu.
Ne var ki köşeyi dönmeye hayb' kararlt
görünen göçmen işbitiricimiz küçük bir ha-
ta yapmış! O kadar kusur kadı kızında da
bulunur demeyiniz. Tekel idaresi kullanı-
lan reklamlarda kendi markasım, aynı
isim, renk ve etiketle üretildiğini sanılarun
aksine gecikmeden öğrenerek, Fribourg'-
da temasa geçtiği bir avukata vekâlet verir
ve uyanık işadamımızın tezgâhına taş
koyarak dava açar. Başvuruyu yerinde bu-
lan Fribourg Kanton Mahkemesi, Tekel'in
isteği doğrultusunda Yeni Rakı'nın üreti-
mini durdurur. tş bu kadarla kalsa iyi, ama
Türk işadamımız "uyanıkbk ve işbitirici-
likte" iflah obnaz bir çizgidedir. Tutar da-
va konusu olan Yeni Rakı'nın adını Eski
Rakı'ya çevirerek yasaklamadan kurtul-
manın yolunu seçer.
Artık mahkeme heyeti ve yargıçlann ra-
kıdan kafası dönmüştür. Yine de son bir
gayretle evrim gecirerek eskileşiveren Yeni
Rakı'nın üretimini mart ayma dek durdu-
rabilir ve arkasından da serbest bırakır.
Uyanık işadamımız ve Isviçreli ortağına
gelince, onlar, davayı kaybedeceklerini an-
lamışçasına; yenilgiyi zafere dönüştürmek
için sadece büyük işbilirlere has bir tavırla,
basında ele geçirdikleri bedava reklam ola-
nağını bol bol kullanıyor. Aslında içkileri-
nin adını "fsviçre Rakı'sı" olarak degiştir-
mek istediklerini ve davayı kaybetmeden
bu ismın tescil ediimesi için başvuru dahi
yapüklannı duyurarak, Jsviçre Rakısı'mn
yakın bir gelecekte Türk olan atasını alte-
dip, Isviçre ve Avrupa'ya yayılacağını id-
dia edivorlar.
BEYAZ EŞYA'DA DA VESTEL SEÇİLİYOR!
VESTEL
KALİTESİNİ
KIYASIYA KIYASLAYIN!
Gelin Vestel bayiine.
Avrupa'ya ihraç edilen Vestel "Beyaz Eşya Ailesi"ni görün.
Her ürünün, bütiin modellerin taksitlerini ötekilerle kıyaslayın.
Kalitelerini digerleriyle karşılaştınn.
Vestel neden size daha uygun öğrenin.
DAHA İYİ FİYATA
KALİTE'Yİ SEÇİN!
Kültür • Sanat 232 64 26 • 230 21 87
NİNJA
ALDATMA • KAPLUMBAĞAIAR II ı
H0OIU0-l4.0friajO2l.0O
Wisin[247«<;.)
14.00 19.15
AKDENIZ
fcrab SMEPor (25li \m
I2İBU.I5-U.M-Ü.45-21.OO
BAHCIVAN
(toW«MSlS2«60)
İ
*) 1/2 HAFTA
na stuH nntnçE ooıır snm
U U r AS [33İ OC 50111J»
SiliSltl 247 S315111.00
VAROLMANIN
OAYANILMAZ
HAFİFLİGİ
•crojfv oûrr* (24* 93«)
iroo-i5-oo-ia.oo-2i.oo
A$TERIX
WSİTÎ (24749471 I1M
GENC OLMEK
11.00-13.30-14.00-1130.21.1»
VAHSI ORKIDE-1
HobinAS-l [247 43 15)
1IJ0 14J0-1tJO-lt.4S-71.4S
OMEN IV
VAHSI ORKIDE-2
( 4 )
12.0O-M.15.170O-M.I521.45
SHVVARZENECGER HAFTASI
Kwfcköy Â5 SîntnMM (336 00 50) 13.30-16*00-13.30-21.15
COMMANDO TOTAL RECALL
(uma-Sofc paıv
PREDATOR TERMINATOR • 2
(ımmlaı Corsombo faflrtei Penonfe
TVESTELçünkü her$ey mükemmel
Sultanahmet
ŞİİR AKŞAMI
ŞİİR
Sunay AKIN -> Mehmet ÇETİN
İM Omcr ÇETİNAY > Mustafa DOĞAN
Ersın ERGÜN _v Sefa FERSAI
Hamdı GED1K i Küçük İSKENDER
Nurullah KADİRİOĞLU -> Raşit KARA
. Tuğrul KESKİN -> Öndcr KIZILKAYA
Narruk KUYUMCU -.V Aytcn MUTLU
Aydın ÖZTÜRK > FadJ OZTÜRK
Mctin SEVER -V Hüseyin ŞİMŞEK
Ahmct TELLİ -V Suha TUĞTEPE
E AL YAĞAN .V Can YÜCEL
MÜZİK
Husamctnn Kt'ÇÜK -V Muharrcm AKGÜN
21HAZfR.-VN92.vPAZ\R
l^.OC :. SLJ TANAHMET MEYDANI
EMİNÖNÜ BELEDİYESİ
M
O
D
A
S
i
N
E
M
A
S
SIZIN " 9 2 "
SEÇTİKLERİNİZ
ve
JULIA ROBERTS
HAFTASI
CELIK
AUNOLYAUR M J O
ÖZEIBİR
KADIN 13.301
GENÇ
OIMEK 15.30
ÇİZ6İ
ÖTESİ 17.30
GENÇ
OIMEK 19.30
YATAÖIMDAKİ
DUŞMAN 21.30
337 O1 28
Yılmaz Güney Göiğyle Can
Çtkifen Çelifldlor Ülka* ...
•• ••
SURU
TAR)KAKAN-\€UKED£MİRAĞ
TlMHKURTtZ
0r|qkir0«M(25lt9l7)
U.00 15.30-18.00-20.30
REKLAM FİLMJDAĞIHMINDA
249 50 33
Sinema
Tiyatro
Gösteri
232 64 26
230 21 87
BEYOĞLU SİNEMASI (251 32 40)
YAZ ŞENÜĞİ 1
SİNEMA YAZARLARININ SEÇTtKLERl
BUGÜN
SİYAH GÖZLER
NIKITA MIKHALKOV
12.15-14.30-16.45-19.00-21.1 5
KORUKENT
YAZ OKULU
Korukent'te Çocuklara
Kocaman Bir Dünya
1. Devre Yann Başlıyor.
BUZ PATENİ,YÜZME, TENİS, BASKETBOL
ana branşlar,
İngilizce, Satranç, Thatro seçmeli derslerdir.
Çocuklarınız bu vaz yine cennet gibi bir yaz
okuluna gidecek.
Eğlenerek öğrenecekier, dinlenecekler.Hemen
arayın, bu fırsattan yararlanın.
Hafta içi 5 gün, 4 hafta süreli, saat 9-17.30 arası
3 devre halinde.Öğle yemeği. çay saati, ve kısmi
kıyafeı dahil.bir devre (KDVdahıi) 2.400.000.-TL
Kardeşçocuk 1.800.000.-TL
2. Devre 20 Teounuz - 3. Devre 17 Ağustos
Kayıtlar başlamıştır. Bütiin semtlere servis vardır.
Servis ücrete dahil değildir.
• Yetişkinlere, Cumartesi - Pazar sabah saatierinde,
Salı-Perşembe geceleri tenis kurslan. 4 haıtada
8 ders 350.000.-TL (KDV dahii).
• Küçüklere ve yetişkinlere yaz boyunca özel
buzpaten kurslan.
Korukent Rekreasyon Merkezi LEVEST
Tel: 27512 26-27,266 49 83,266 69 70