Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 MJkRT 1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Terör Yasası haftaya
• Cl'MHURİYET (Ankara)-Anayasa
Mahkemesi, Terörle Mücadele Yasası'nı
esastan incelemeye önümüzdeki hafta
devam edecek. Anayasa Mahkemesi,
iptal başvurusunu yapan SHP'nin sözlü
açıklamalarda bulunma istemini kabul
etti. Anayasa Mahkemesi Başkaru Yekta
GüngörOzden, SHP'nin
başvurusundaki sözlü açıklamalarda
bulunma isteminin. konuyu dün görüşen
Anayasa Mahkemesi heyetınce uygun
bulunduğunu söyledi. Özden. bu
nedenle, SHP'nin iptal başvurusuna
ilişkin sözlü gerekçelerini 11 mart
çarşamba günü açıklamasının
kararlaştınldığını kaydetti.
SHP'de
• CUMHURİYET (Rize)- Rize
Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele
Şubesi'nce cuma günü gözallına alınan
öğrenci aileleri ve yakınlan SHP il
merkezinde açlık grevine başladılar.
Cuma günü yasadışı bır örgüt adına
pankart astıklan savıyla gözalüna alınan
üçü kız 8 öğrenciden allısı daha sonra
serbest bırakılmış, ancak Rize Meslek
Yüksekokulu'nda okuyan Nuray
Sanmehmetoğlu ile Mehmet Şahözer adlı
öğrencilerden 4 günciür haber
alınamamıştı. Gözaltına alınanlann
işkence gördüklerini. yaşamlanndan
kaygı duyduklannı belirten aileleri ve
yakınlanndan oluşan I2kişi
sorgulamanın bir an önceyapılarak yargı
önüne çıkanlmalan istemi ile açlık
grevine başladıklanru söylediler.
Uçak kavgası
• AA (Ankara) - THY'nin pazar
akşamı Istanbul-Ankara seferini
yapan uçağını beklettiğini zannederek
Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna'ya
hakaret ettiği öne sürülen Ankara
Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın
Hakları Anabilim Dalı öğretim üyesi
Prof. Can Ali Gürgüç'ün olay
sırasında alkollü olduğu belirlendi.
Bakan Yıldınm Aktuna, "Kimse
kimseye hakaret edemez. Eden
bedelini öder" dedi. Parlamentoya
gelişi sırasında gazetecilerin konuya
ilişkin sorulanm yanıtlayan Aktuna,
Prof. Gürgüç'ün kanında alkol
belirlendiğini kaydederek, "Bir
öğretim üyesinin alkollü durumda
uçağa binip, sözlerini kontrol
edemeyecek şekilde kullanması, acı ve
düşündürücü" diye konuştu. Aktuna,
böyle bir yaklaşımı hoş
göremeyeceğini de ifade ederek, Prof.
Gürgüç hakkında yasal işlemlerin
başlatılmasını istediğini, bunun
sonucunda Adli Tıp tarafından
gönderilen raporda öğretim üyesinin
kanında alkol belirlendiğini söyledi.
İnönü'nön dış gezisi
• A.NKA (Ankara) - Erdal İnönü, Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak
ilk y urtdışı gezisini 9-15 mart tarihleri
arasında Fransa ve İspanya'ya yapacak.
SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, 9 mart
günüParis'egideeek. 10 mart günü
OECD Bilim ve Teknoloji Bakanlar
Komitesi toplantısına katılacak olan
Erdal İnönü, 12 mart günü Fransa
Cumhurbaşkanı Mitterrand tarafından
kabul edilecek. Paris'te Sosyalist Parti
Başkanı Laurent Fabius vediğer
yetkililerle ikili temaslardan sonra 13
mart günü Madrid'e gececek olan İnönü,
Sosyalist Enternasyonal Başkanlar
Toplanüsı'na katılacak.
Anayasa Mahkemesi
. • AA (Ankara)-Anayasa Mahkemesi,
seçimlerde, duvar ve aîişle propaganda
yasağı geü'ren yasa hükmünün iptali
istemini. başvuran mahkemenin
yetkisizliğj nedeniyle reddetti.
• Amasya'nın Gümüşhacıköy Asliye Ceza
• Mahkemesi'nin. Seçimlerin Temel
• Hükümleri ve Seçmen Kütükleri
1
Hakkında Kanun'un, seçimlerde duvar
- ve afişle propaganda yasağı getiren 60.
• maddesinin anayasanın temel
hükümlerine ayîcın olduğu iddiasıyla
• yaptığı iptal başvurusunu bugün görüşen
' Anayasa Mahkemesi Kurulu. başvuruyu
reddetti. Anayasa Mahkemesi, söz
- konusu yasa İcuralının başvuran
ı mahkemesinin uygulayacağı bir hüküm
olmadığı ve bu nedenle başvurma yetkisi
.. bulunmadığı gerekçesiyle ret karan verdi.
Akyol'un kararnamesi
• CUMHURİYET (Ankara) - Güler
İleri'nin istifasıyla boşalan Devlet
Bakanhğı'na Prof. Dr. Türkân
Akyol'un atanmasma ilişkin
kararnamenin Cumhurbaşkanı Turgut
özal tarafından bugün imzalanması
bekleniyor. Akyol'un kadın, aile,
çocuk, yaşh ve özürlülerden sorumlu
• devlet bakanlığı görevine atanmasına
ilişkin kararname geçen cumartesi
günü Cumhurbaşkanlığı'na
gönderilmiş, ancak Özal'ın, Akyol'un
YÖK üyeliğinin devam etmesinin
sakıncaîı olduğu doğrultusundaki
itirazı önceki gün Başbakanlığa
' bildirilmişti. Bunun üzerine Akyol'un
YÖK üyeliğinden çekilmesinden sonra
bir üst yazıyla tekrar
. Cumhurbaşkanhğı'na gönderilen
kararname dün akşam saatlerine
kadar imzalanmadı.
By-passtehdidi
' • AA (Ankara) - Bayındırlık ve İskân
. Bakanı Onur Kumbaracıbaşı.
. Karayollan Genel Müdürlüğü'ne Ali
Ağaoğlu'nun atmanmasına ilişkin
• karann bir aydır Çankaya Köşkü'nde
beklediğini belirterek "Eğer bir süre daha
ıçıkmazsa. kişisel by-pass yapmaya
• başlayacağım" dedi. Kumbaracıbaşı,
gazetecilerin konuya ilişkin sorulanm
; yanıtlarken, devletin işlemesini kimsenin
durdurmaya hakkı olmadığını kaydetti.
Kumbaracıbaşı, "'Bazı şeyleri aşmanın
formülü var'" dedi.
D
emirel, millete karşı bir borç olarak gördüğü ve çok sevdiği
heyet kabullerini bile terör yüzünden en aza indirdi.
Partiü milletvekillerine ve bakanlarına dün açıkladığına gö-
re, gündelik mesaisinin dörtte üçünü terör meselesi'ne
ayırmaya başladı.
Başbakan, günde en az 15 saatçalışıyor. Çeşitli istihbarat kaynakla-
nndan gelen bilgüeri değerlendiriyor, güvenlik konusunda her kesim-
den sivil, asker yetkililerle, uzmanlarla uzun görüşmeler yapıyor ve bu
konuda hazırlanan her raporu ve dosyayı inceliyor. Terörün iç ve dış
bağlantılarını, tırmanmaeğilimini, uluslararası konjonktürle Ilişkilerini
gözden geçiriyor.
Demirel'in Suriye'nin Ankara Büyükelçisi'ni Başbakanlık'a çağırt-
ması da özel terör mesaisinin bir ürünü...
Suriye'nin PKK teröristlerine destek ver'diğini, özellikle Bekaa Va-
disi'nde kurulan kamplarda teröristlere eğitim yaptırıldığını, bu duru-
mun komşuluk ve dostlukla bağdaşmadığını bildirdi.
Suriye Büyükelçisi, Bekaa Vadisi'nde hükümetinin kontrolü bulun-
madığını belirtecek oldu.
Ancak Demirel, Büyükelçiye itiraz ederek, "Suriye'nin Lübnan'da 40
bin askeri bulunduğunu, Türkiye'de terör yapanlarm Suriye toprakla-
rında barındırıldığını ve eldeki bilgilerin 'sahih' olduğunu" ifade etti.
Uluslararası ilişkiler pratiğinde, bir ülke Başbakanının bir başka ül-
kenin büyükelçisini makamına çağırtıp ona bir bildirimde bulunması,
BAŞKENTTEN
AHMET TAN
Dörtte Dört Anti-Terör
en ağır "dikkat çekme" biçimi.
Türkıye Hükümeti, Suriye Hükümeti'ne bunu yapmıştır.
Bundan sonra Türkiye'nin atacağı başka adım olacak mı?
Bunu, Şam Hükümeti'nin tutumu ile Ankara'nın kararlılığı belirleye-
cek.
Bu kararlılık parantezinde, PKK lideri Apo'nun Suriye Hükümeti'n-
den istenmesi de yer alıyor mu?
Ankara'da Demirel'e yakın kaynaklar ve Dışişleri çevreleri, bu soru-
ya çok açık yanıt veremiyorlar
Bu soruyu Tahran gezisi sırasında yaptığımız görüşmede Cumhur-
başkanı özal'a yöneltmiştik. özal, bu konunun çeşitli yönlerıyle ele
alındığını, ancak şimdilik bır karar verilmedığini söyledi.
Başbakan Demirel de benzeri bir soruyu geçtiğimiz günlerde, "He-
nüz böyle bir karar yok" diye yanıtladı.
Uluslararası anlaşmalara göre, PKK liderini terörist-eylemci olduğu
için Türkiye'nin istemeye hakkı var. Ancak, bu hakkın kullanılmasında-
ki engeHeri aşmak zor. En büyük engel, Suriye'nin kibardeyimle "iyi-
nıyet eksikliği" sergilemesi.
Şam Hükümeti bir yandan 'Apo 'nun yerini biz nereden bilelim, eğer
siz adresini biliyorsanız bize verin, gidip bulup getirelim" derken, öte
yandan da Şam'a davet ettıği gazetecilerin Apo ile görüşmelerini dü-
zenlemekte ve Apo'nun Şam'daki villasını ziyaret etmeleri için onlara
otomobil tahsis etmektedir.
Türkiye, PKK liderini Suriye'den resmen isterken çok hesaplı dav-
ranmak zorundadır.
Çünkü, Apo'nun Türkiye'ye getirilip yargılanması kolay değil.
Bu konuda maalesef Güneydoğu'daki yurttaşların tepkilerini hesa-
ba katmak gerek. Hatta, dün bir Dışişleri Bakanlığı üst düzey yetkilisi-
nin belirttiği gibi, mateessüf, Meclis'teki bazı milletvekillerinin de...
Ayrıca, PKK liderinin Türkiye'de yargılanmasının, kendisine ye
PKK'ya uluslararası bir reklam olayı sağlayacağı da düşünülmelidir.
PKK terörünün önlenmesinin yolu, "başı"nın ezilmesinden geçmi-
yor. Gövdenin kontrol altına alınması zorunlu.
Ülke sınırlarının içine, dışına yayılan gövdenin kontrol edilmesi için
herhalde Demirel'in gündelik mesaisinin dörtte üçünü değil, dörtte
dördünü bu işe ayırması gerekiyor.
Demirel 100 günlük icraatlannı beğenmeyen Yılmaz'a çattı:
ANAP 2920 günü boşa geçirdi
CUMHURİYET (Ankara) - Başba-
kan Süleyman Demirel, hükü-
metin 100 günlük icraatını
beğenmeyen ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Yümaz'a, "2920 gü-
nü boşa geçirip 100 günün
hesabını soruyorsunuz" diye
çattı.
Demirel, Yılmaz ile ANAP'hlann eleş-
tirilerine yamtı, partisinin dün toplanan
TBMM grubunda verdi. Demirel hüküme-
te yöneltilen eleştirilerden rahatsız olma-
dığını belirterek parlamentonun işletilme-
sinde başvurulan yollardan hiçbirisinin, en-
gellemeye varsa bile, kendilerini rahatsız et-
meyeceğini bildirdi. DYP milletvekillerinin
de eleştirilerden rahatsız olmamasını iste-
yen Demirel şunları söyledi:
"Ben araştırmadan da, soruşturmadan
da, soru önergesinden de rahatsız değilim.
Yalnız, kişilerin bizi eleştirme hakkı oldu-
ğu gibi, bizim de aydınlatma hakkımız var.
'Söz sırası şimdi bende' diyeceğimiz za-
manlar var. Bütçe görüşmelerinde, bütün
eleştirilere rağmen söz sırası siyasi iktidar-
dadır. Bu söz sırasını iyi kullanmanızı ri-
ca ediyorum. Aslına bakarsanız 1991 sene-
sinin sonundaki Türkiye'yi hatırlamadan
1992 martındaki Türkiye'yi tartışamazsınız.
Çünkü 1992 martındaki Türkiye'de varlar
veya yoklar, 1992 senesinin aralık, ocak, şu-
bat aylannda meydana gelmiş değildir.
Eğer nezaket gösterip 1991 senesindeki
Türkiye tablosunu, birtakım insanların her
gün başına kakmıyorsak ve her gün bu üı-
sanlan sorumlu tutmuyorsak, siyaseti ger-
ginleştirmeyelim, bir yerden sonra 'bu kı-
sır çekişmeleri bırakın' gibi laflara muha-
tap olmayahm diye bunu yapmıyorsak, bu,
varlarıyla yoklarıyla 1992 martındaki
Türkiye'nin bütün olup bitenlerini sırtlan-
mamız anlamına gelmez. 1992 martında
enflasyon varsa bunun sonımlusu biz de-
ğiliz. Biz enflasyonun olması için ne yap-
tık ki? Anarşi varsa, bu anarşi de geçen üç
ay zarfında meydana gelmiş bir anarşi de-
BASIN RESEPSİYONU - Başbakan Süleyman Demirel'in Başbakanlık Konutu'nda dün akşam verdiği resepsiyona
yerli-yabancı birçok basın kuruluşunun yönetici ve muhabirleri katıldı. Başbakan, gazetecilerin Azerbaycan, terör ve
Güneydoğu ile ilgili sorulanm yanıtladı. Demirel, Türkân Akyol'un devlet bakanhğına atama kararnamesi sorusuna
'Gerekli her şeyi gönderdik, nüfus kâğıdını da isteyebilir
1
şeklinde espirili bir yanıt verdi. (Fotoğraf: RIZA EZER)
aldığını, 24 OECD ülkesi arasında en ra- gibi gezinecek. Bunlar yapanın yanına kâr çıktığını vurgulayan Demirel, "Bu, hem
hatsız ülke olan Türkiye'nin katsayısının 79
olmasına karşın Türkiye'yi izleyen ülkeler
katsayısının 22'yi geçmediğini, bu ülkeler
arasında en pahalı olanının Türkiye oldu-
ğunu anlattı. Demirel, "Siz bunlardan be-
ni sorumlu tutarsanız haksızlık etmiş olur-
sunuz. Bunlan üç ayda düzeltmedim diye
ben sorumlu olacağım, yapanlar pehlivan
kalacak. Bu ne biçim iş! 2920 günü boşa
geçirip 100 günün hesabını soracaksınız...
Siz kime neyin hesabını soruyorsunuz? He-
sap sorulacak olan sizsiniz" biçiminde
konuştu.
ANAP iktidarının geçen yılın ağustos-
eylül aylarındaki savurganlığının sonucu-
nun bu yılın ocak-şubat aylannda ortaya
suçlu hem güçlü olmaktır" dedi.
Enflasyonu 100 günde indirememişiz.
Enflasyon fermuar mı; çek aşağı?.. Enflas-
yonu aşağı çekmek kolaysa 2920 günde ni-
ye çekmediniz? Sorunlann üstesinden, de-
mokratik olan ve arkasında yüzde 50 halk
çoğunluğu bulunan bu hükümet gelecek-
tir!*
'Sütten çıkmış kaşık'
Kimsenin, 'anarşi, pahalılık, enflasyon
var' diyerek üzerlerine yüklenmeye hakkı
bulunmadığını vurgulayan Demirel, "Bun-
lar yoktu da biz var yaptıysak sorumlu bi-
ziz. Ama bunlar yoktu da biz mi var yap-
tık? 1991 yılı sonu itibanyla yüzde 71 enf-
lasyonu bırakıp gidenler, şimdi kendinizi
sütten çıkmış kaşık gibi mi sayıyorsunuz?
Sütten çıkmış kaşık mısınız" diye sordu.
ANAP'ın eleştirüerine karşı ses çıkarma-
malannın "mahcubiyet" veya "suçluluk
psikolojisinden" kaynaklanmadığuu bildi-
ren Demirel şöyle dedi:
"Biz sadece Türkiye'nin siyasetini germe-
yelim ve Türkiye'yi bir uzlaşmaya doğru
götürelim diye bu meseleleri her gün sizin
başınıza kakmıyoruz. Aslında bunlann si-
yaseten sorumlusu sizsiniz. Seçim de bu-
nu tescil etti zaten. Etmedi mi? 'Arkadaş,
bunları tekrarlamaktan bir şey çıkmaz. Sen
çareye bak' diyenler olacakür. İyi ama, ben
çareye bakarken de her gün eteğimden çe-
kip beni bunlann suçlusu yaparsanız ba-
na savunma hakkı, hatta suçlama hakkı
doğarî'
'Pehlivan gibi'
Demirel, ANAP'ın hükümete bıraktığı
tablo hakkında bilgi verirken, devraldık-
ları parlamentoda 764 sözlü soru, 63 ge-
nel görüşme ve Meclis araştırması önerge-
si, 200'e yakıri KHK bulunduğunu anlattı.
Sekiz yılda 2 bin 500 anarşi ve terör kur-
banı bulunduğunu, bu rakamın yalnızca
geçen yıl 450 olduğunu anımsatan Demi-
rel, BM'nin 1991'de yaptığı insan hakları
sıralamasında Türkiye'nin 66'ncı sırada yer
İnönü, değişiklik için SHP grubundan gerekenin yapılmasını istedi
ÖzaFakarşı anayasatehdidiCUMHURİYET (Ankara) - Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel
Başkanı Erdal İnönü Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı eleştirerek
"Bu yaklaşımlara karşı anayasa değişikliğinin taze tutulması
gerektiğini" söyledi.
İnönü, dün partisinin Meclis grup top-
lantısında konuşurken Devlet Bakanhğı'-
na Güler tleri'nin yerine Prof. Dr. Türkân
Akyol'un önerildiğini ve kararnamenin
Cumhurbaşkanı'nın onayını beklediğini
kaydetti. Bu bakanlığın kadın sorunlan-
nı yanrsıra çocuk ve aile konulanyla da
ilgileneceğini anlatan İnönü, "Bu açıdan
yeni bir atama yapıhrken bir kadın arka-
daşımızın bu göreve getirilmesi en sağlık-
lı yoldu" diye konuştu. Meclis içinden bir
adayın olmadığını Meclis dışından bir par-
ti kurucusunun göreve getirildiğini kayde-
den İnönü, kadın sorunları bakanlığımn
bir reform bakanlığı olarak örgütlendiği-
ni belirtti.
SHP'nin ilk günden itibarenreformha-
reketlerine sahip çıktığını anlatan înönü,
ilçelerde genel meclis toplanması konu-
sunda başbakanlık genelgesi yayımlandı-
ğını söyledi. Bu genelge doğrultusunda ye-
rel yönetimlerde reform yapıldığını kay-
deden İnönü, ilk olarak Altındağ'da ilçe
genel meclisi toplanacağını ve anayasa de-
gişikliği yapılana değin bu meclislerin da-
nışma görevi yapacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı'nın reform hazırhkla-
rına ters mesajlar yaydığını savunan İnö-
nü, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sadece bu maksatla değil, ama ana-
yasada istediğimiz değişikliklerin gündem-
de tutulması ve gündemde tutularak iler-
leme sağlanması için grubumuzun başlat-
tığı bir hareket olduğunu biliyoruz. Bu ça-
hşmanın da bir an önce ortaya çıkmasmı
ve anayasa değişikliği konusunda partimi-
zin hazırlığına layık bir biçimde öne çık-
masmı, bugün Meclis'te yeterli çoğunluk
olmasa da bugünkü çoğunlukla neler ya-
pabilirsek onlan öne çıkarmasını ve ko-
nuyu titizlikle izlemesini istiyorum!'
İnönü, milletvekili heyetinin Güneydo-
ğu'da incelemeler yaptığını anımsatarak,
bu heyetin değerlendirmelerinin hep bir-
likte ele alınacağını söyledi. İnönü, "So-
nunda en sağlıklı karan hep birlikte
vereceğiz" dedi. Halkın bütün özgürlük-
lerinin ve demokratik haklannın en titiz
bir şekilde korunacağını belirten İnönü,
milletvekillerinin ve Meclis'in görevlerini
sorumluluk içinde yapacaklanna inandı-
ğını vurguladı.
Gürkan, hükümetin SHP milletvekille-
rini ciddiye almasını istedi ve "Manzara-i
umumiyemiz hiç de parlak değil" dedi.
Daha sonra konuşan Uluç Gürkan,
SHP'nin Meclis ve hükümetteki görünü-
müne ilişkin görüşlerini anlattı. Genel
merkezin PlAR'a yaptırdığı kamuoyu
araştırmasında itibar kaybının doğrulan-
dığını söyleyen Gürkan, Meclis grubunun
dağınık ve disiplinsiz bir manzara seıgi-
lediğini savunarak vergi affı yasasının
Meclis'ten geçişi suasında muhalefet ettik-
lerini anımsattı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Mehmet Moğultay'ın milletvekillerinin bu
tavrını eteştirdiğini kaydeden Gürkan,
"Milletvekilleri hükümet tasarruflanna
sosyal demokrasinin vazgeçilmez ilkeleriy-
le bağdaştıramadıklan için karşı çıkmış-
lardır" dedi. Milletvekillerinin kişisel bir
kaprisle hareket etmediklerini anlatan
Gürkan, vergi tasarısında 7 DYP'linin iti-
razının Başbakan tarafından ciddiye alın-
dığını, ama 30 SHP'linin muhalefetine ise
aldırış edilmediğini söyledi. Vergi affının
DYP oylanyla kabul edildiğini vurgulayan
Gürkan, "DYP oylanyla ezilen bizler de-
ğiliz" dedi.
DGM'de her 4 davııcla bir mahkûmiyet
ANKA (Ankara) - Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdü-
rü Mustafa Yücel, DGM'lerde verilen mahkûmiyet kararlannın
yüzde 27 gibi düşük oranda gerçekleştiğini belirterek "Bunun nede-
ni, DGM cumhuriyet başsavcılıklannca açılan kamu davalanndaki
isabet yüzdesinin düşük oluşudur" dedi.
Halen sekiz ilde faaliyet gösteren devlet Geçen yıl DGM'lerde 2 bin 760 dava
güvenlik mahkemelerinin karnesi Adalet açıldı. Bunlann. ancak yüzde 54.8'i >nl
içinde karara bağlanabildi. Bu davalar-Bakanlığı tarafından dolduruldu. Adli Si-
cil İstatistik Genel Müdürlüğu'nün verile-
rine göre Kuruluş Yasası'nda hızlı yargı-
lama yapılacağının öngörülmesine karşı-
hk DGM'lerde orlalama yargılama süresi
165 gün. izinsiz toplantı ve gösteri yürüyü-
şü düzenleme suçunda ortalama 44 gün
olarak belirlenirken TCK'nın 125. mad-
desinin uygulandığı bölücü örgüt davala-
nnda ortalama yargılama süresi tam yedi
kat artışla ortalama 291 güne çıkıyor. Bu
oran uyuşturucu suçlannda 145, kaçakçı-
lık suçlannda ise 201 gün olarak gcrçek-
leşti.
dan, ancak yüzde 27.3 gibi oldukça düşük
bir bölümde mahkûmiyet karan verirken.
davaların yüzde 44.1'i beraatla sonuçlan-
dı. DGM'deki davalann geri kalan yüzde
28.6'lık kısmındaysa görevsizlik, yetkisiz-
lik ya da birleştirme kararlan verildi.
Adalet Bakanlığı Adli Sicil İstatistik
Genel Müdürü Yücel, DGM'lerin çalış-
masıyla ilgili olarak yaptığı değerlendir-
mede, "DGM'lerce verilen mahkûmiyet
kararlannın oldukça düşük olduğu göz-
lenmektedir. Bunun nedeni, DGM cum-
huriyet başsavcılıklannca açılan kamu
davalanndaki isabet yüzdesinin düşük
oluşudur" dedi.
DGM'ler hangi davalaria meşgul?
DGM'lerin en çok uyuşturucu suçlan.
ardından da düşünce suçu kapsamında
değerlendirilen davalan görüştüğü belir-
lendi. Uyuşturucu suçlanyla ilgili davala-
nn toplam oranı yüzde 22 olurken. TCK'-
nın 125. maddesi\le ilgili davalann oranı
yüzde 5 düzeyinde kaldı. Kaldınlmadan
önceTCK'nın 141-142 ve 163. maddeleri
DGM'lerin en çok uğraştıklan davalar ol-
du. Bu üç suçtan açılan davalann tüm
davalara oranı da önceki yıl içinde yüzde
25.8 oldu. Yasadışı örgüt üyelerine yar-
dım ve yataklık suçlamasıyla ilgili açılan
davalann oranı da yüzde 15.3 gibi yüksek
oranda gerçekleşti. Bir yıl içinde 5ÖO'e ya-
kın sanık. toplu kaçakçılık suçlaması>la
DGM'lerde yargılanırken 800 kışi izinsiz
yûriiyüş suçlamasıyla yargıç önünc çıktı.
DGM'lerde en fazla eleştin ise başsavcı-
hk mahkemesine yapıhyor.
Adalet Bakanlığı genelgelerine karşın
gözaltında avukatla görüş uvgulamasına
bırkaç örnek dışında geçit tanımayan baş-
savcılıklara yöneltilen eleştiriler arasında.
işkencelere prim vennesi, işkencedeki sor-
gulan temel alarak iddianame hazırlama-
sı. da\alan geç açması zaten uzun olan
gözaltı süresinin aşılması yer alıyor.
DGM'lerde görülen davalann en göze
çarpan ortak özelliğinin de sanıklann yüz-
de 90'ına yakınının emniyette işkence gör-
düklerini belirterek verdikleri ifadeleri
reddetmeleri olduğu kaydedildi. DGM'-
lerdekı her 100da\adan yalnızca 27'sinde
mahkûmiyet karan verilmesini değerlen-
diren hukukçular "Bu kararlann en az
yansı da Yargıtav tarafından bozulur. O
zaman mahkûmi\et oranı yüzde 13.14-
lere iner. temelsiz suçlamalarla mağdur
edilenlerin sayısı gerçekte yüzde 80-85")ere
çıkar" yorumunu yaptılar.
BM karan
Hükümetin
Kürtçe
sıkıntısıHAKAN AYGÜN (Ankara) - Baş-
bakan Süleyman Demirerin
ağzından "Kürt realitesi"ni ta-
nıdığını açıklayan hükümetin,
eğitim ve kültür alanındaki uy-
gulamalan sımrlı kaldı.
Rojname ve Welat adlı Kürtçe gazete-
lerin yayınına izin verilir, Mem û Zin ad-
lı fîlmin Kürtçe gösterimine yeşil ışık ya-
kıhrken Kürtçe eğitim konusunda hiçbir
adım atılmadı.
Hükümetin, hayal kırıkhğı yaratan ilk
tavrı, Türkiye'nin ANAP döneminde et-
nik azınhk veya yerli ahaliye mensup ço-
cuklann kendi dilleriyle eğitim görmele-
rine ve kitle iletişim araçlannda bu dille-
rin kullanılmasına ilişkin maddelerine çe-
kince koyarak imzaladığı Çocuk Hakla-
rı Sözleşmesi'ne yaklaşımı oldu. BM ka-
ran gereği parlamentolar tarafından
onaylanması gereken sözleşme geçen yıl
TBMM'den geçirilemedi. Demirel hükü-
metinin ilk icraatlarından biri sözleşme-
nin ele alınması oldu. Ancak Bakanlar
Kurulu sadece "Çocuk düşüncesini öz-
gürce açıklamâ hakkına sahiptir" deni-
len 13. maddeye konulan çekinceyi kal-
dınrken çekinceli diğer üç maddeye do-
kunmadı. Üzerlerindeki çekince süren
maddeler, etnik azınhk ve yerli ahalinin
konuşma dillerinin, televizyon ve radyo
gibi kitle iletişim araçlan ile okullarda
kullanılmasını öngörüyor.
Başbakan Demirel geçen yılın son gün-
lerinde, Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin
ocak ayı içinde TBMM'de onaylanacağını
bildirdi. Ancak bu vaat gerçekleşmedi.
Bakanlar Kurulu ile TBMM Adalet ve Dı-
şişleri komisyonlarındaıı geçen sözleşme-
nin TBMM Genel Kurulu'nda görüşül-
mesi sırasında tartışma yaşanması bekle-
niyor. özellikle Kürt kökenli milletvekil-
lerinde, sözleşmenin çekinceleri kaldın-
larak benimsenmesi görüşü ağırlık taşır-
ken, hükümetin "Türkiye'de azınhk
yoktur" şeklindeki savunusunun da çe-
kincelerin kaldınlmaması için yeterü ol-
madığı ifade ediliyor. Hükümetin bu gö-
rüşüne karşın, sözleşmede "azınlık" söz-
cüğü ile birlikte "yerli ahali" tanımlama-
sının da kullanıldığına işaret edilerek,
Kürtlerin uluslararası anlaşmalar gereğin-
ce azınhk sayılmamakla birlikte "yerli
ahali" tanımlamasına rahatlıkla girebile-
ceklerine dikkat çekiliyor.
YDK raporu
PTTdeihale
ıısulsüzlüğü
CUMHURİYET (Ankara) - Başbakan-
lık Yüksek Dcnetleme Kurulu (YDK),
hükümeı larafından savcılıea verilen
TÜRKSAT ihalesınde akladığı PTTyi,
İstanbul Posta İşleme Merkezi'nin kuva-
yör sistemi alımında usulsüzlükle suçladı.
Y DK raporunda. geç sonuçlandınlan iha-
lenin kurumun zaranna \ol açtığı belirtile-
rck. konunun soruşturulması istendi.
Başbakanlık YDK'nın. PTT'ye ilişkin
1990 yılı raporunda. kuvayör sistemi alı-
mına ilişkin şu saptamalarda bulunuldu:
"- Bina inşaatı hızlandınlan Posta İşle-
me Mcrkezi için alımı gerekli olan kuva-
\örsibicmininihalesine İ9 Eylül 1990 tari-
hinde başlanılmasına rağmen. ihale yakla-
şık bir N ıl sonra neticelendirilmiş ve bantın
yapım işi de şartnameye g,öre üç ay sürece-
ğindcn bahsedilen Posta işleme Merkezi'-
nin açılması en az 15 ay gecikmiş olmakta-
dır.
. - İptal edilen ilk ihalede en ucuz teklif fı-
yatı 1 milyar 289 milyon 600 bin lira. ihale-
nin verildiği firmanın 20 Haziran 1991
tarihindeki fıyatı 1.7 milyar lira olmasına
karşılık. son ihalede döviz kuru esas alına-
rak. fıyat belirlendiğindcn. ihale tarihinde
hesapl'anan ihale bedeli yaklaşık 2 milyar
269 milyon 300 bin lira olmakta ve kuva-
yör sisteminin yapımına müteakip ödene-
cek olan ihale bedeli ise döviz kurundaki
artışlar kadar daha da artacaktır.
- İptal edilen ilk ihalede yetersiz görülen
POLSAŞ firmasından diğer ihalelerde de
fi\at teklifi alınmıştır. Bahsedilen fırma
yapılacak pazarlıkta fıyat teklifıni yüksel-
tip avans talebinde bulunması nedeniyle
leklifi en ucuz duruma gelen SETA firma-
sına ihale verilmemiş. yenrden teklif alın-
ması karara bağlanmıştır. Ancak pazarlı-
ğa katılmak üzere başMiruda bulunan
POLSAŞ firması ycni fiyat teklifinde bu-
lunmamışiır. Yaklaşık üç ay sonra ihale
tekrar SETA firmasına. döviz kuru ölçü
alındığından daha fazla fıyatla ihale cdil-
mistir.