15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 MART1992 ÇABŞAMBA 10 DIŞ HABERLER Ankara'nın, Avrupa'nın iki numaralı savunma grubu olan IEPG'nin üyeliğinden uzaklaştınlması gündemde Avrupa savunmasındaTürkiye'yedarbe Begin yoğun bakımda • AA(Kudûs)-İsraıi'ineskı Başbakanı Menahem Begin, dün sabah geçirdiği beyin kanaması sonucu yoğun bakıma alındı. ABD'nin arabuluculuğu sonucu İsraıl'le banş yapan tek Arap ülkesi Mısır'la 1979yılındaimzalananCamp David Banş Antlaşması'nın mimarlanndan olan Begin'ın, Telavivdekı bir hastaneyc kaldınldığı ve bilincininyerindeolmadığıhaber ven'ıyor. 78yaşındaki Begin, 1983 yılının cylül ayında devlet yönetiminden aynlmıştı. K.lrak'a BM temsilcisi • AA (New York) - Fransa ile Ingiltere, Kuze> Irak'ave ülkenin Şiiçoğunluğa sahıp güneyine bır BM temsilcisinin gönderilmesinden yana olduklannı bildirdiler. Diplomatik kaynaklardan dün edinilen bilgiye göre, Londra ve Paris. halen diğcr başkentlerle ve BM sekreterliğiyle bu konuyu görüşü> or. BM halen, Kuzey Irak'ta bir banş gücü bulunduruyor. Kuzey Irak'taki BM askerleri, Kürtlerle Irak ordusu arasında mey dana gelen olaylan tespit edip bölgedeki BM ınsani temsilciliklennin faaliyetlerinin korunmasından sorumlu. Velayeti ABD'ye çattı • AA(Tahran)-İranDışışleri Bakanı Ali Ekber Velayeti, Amerikan yönetiminin, komünizmin çöküşünün ardından ortayaçıkan boşluğu, kendi yaran doğruhusunda doldurma çabası içinde olduğunu öne sürdü. Tahran'da öncekı gün başlayan "Eskı Sovyetler Bu liği'ndeki değişim ve bu değişimin Üçüncü Düny a üzerindeki etkisi" konulu konfcransın açış konuşmasını yapan Velayeti, bağımsızcumnuriyetler içındekı ıstikrarsızlık kaynaklannın. Amerika tarafından böigedeki etkisini büyütme yolu olarak kullanılabileceğini savundu. CezayirtJe üç idam • AA (Cezayir) - Cezayir'de bir mahkeme, Hizbullah örgütü üyesi üç kişiyi alüa) cezasma çarptırdı. Cezayir radyosu, ölum cezasına çarptırılan bu üç kişinin, Tlemcen kasabasında duruşmaları geçen pazar günü • başlayan ve haklarındaki karar dün sabah açıklanan 25 kişilik gruptan olduğunu duyurdu. Radyo, mahkemenin başka bir sanığı 20 yıl, bir diğerini ise 10 yıl hapse mahkûm ettiğini bildirdi, ancak diğer 20 sanığır durumu hakkmda bilgi vermedi. Cinayet, adam kaçırma, dini yerlere saygısızlık etmek, yasadışı örgütler kurmak ve ruhsatsız silah bulundurmaktan yargılanan sanıklar, bir taş ocağındaki bekçiyi öldürdükten ve buradaki patlayıcı maddeleri çaldıktan sonra yakalanmışlardı. Pavapottî'den yasak • AA(Loch I Lomond) - İskoçya'da bulunan dünyaca ünlü İtalyan opera yıldızı Luciano Pavarotti, I polenleri şarkı isöylemesinezarar vereceği gerekçesiyle odasma kokulu çiçek geurilmesini yasakladı. Loch Lomond'da otelin sözeüsü, "Polenleri dolayısıyla çok kokulu çiçekler ve güçlü kokusu bulunan dezenfektanlar. Pavarotti'nin odasınasokuljııayacak" dedi. İraıfda çatışma • AA (Lefkoşa) - Tahran'da üniversite öğrencileri ile Devrim Muhafızları arasında çatışma çıktığı bildirildi. Yönetim aleyhtarı Halkm Mucahitleri adlı örgüt tarafından yapıian açıklamada, pazar günü Hacı Nasır Tusi Üniversitesi'nde meydana gelen olaylar sırasında çok sayıda öğrencinin yaralandığı ve gözaltına alındığı belirtildi. Devrim Muhafızları'nın göstericileri zor kullanarak dağıttığını ve bu arada gözyaşartıcı bomba kullandığını kaydeden Halkm Mucahitleri grubu, öğrencilerin daha sonra gozaltındaki arkadaşlannın serbest bırakılması için , boykot yaptıklannı bildirdi. Açıklamada, göstericilerin Iran'daki dini yonetim aleyhinde sloganlar attıkları da ifade edildi. Boykot ters tepti • AA (Brüksel) -Yunanistan'ın, Makedonya sorununda kendi tarafını tutmayan Hollanda'ya karşı başlattığı boykot kampanyası ters tepti. Yunanlann, Hollanda mallanru boykot etmeye kalkışmaian. Hollandablann sert tepkisine yol açtı. 'De Telegraph" gazetesınde yayımlanan bir mektupta. Hollandahlann yaz tatillerini geçirmek içın Yunanistan yerine Türkiye'yi tercih etmeleri istendi. Mektubun sahibi T. Vissher Yunanistan'ı kstederek "Avrupa'nın bu şımank çocuğuna arük iyi bir ders verrne zamanı geldi. Taıilinizi, doğası ve insanlan güzel bir ûlke olan Türkiye'de geçirin" diyeçağn yaptı. HALUK GERAY (Ankara) - Türkiye'nin, Avrupa'nın savunmasında NATO"nun yerini alacak olan Batı Avrupa BirliğTnden (BAB) dış- lanmasından sonra yüz milyonlarca dolarhk ileri teknoloji projelerini ve silah pazarını oluşturan Avrupa Bağımsız Program Grubu'n- dan da (IEPG) dışlanması gündeme geliyor. Savunma sanayii çev- releri, hükümeti 'sert muhalefet' yapması için uyardılar. Geçen aralık ayında yapıian Maastricht zirvesinde AT ülkeleri. Avrupa savunması- nın NATO'ya bırakılmayıp BAB'ın Avru- pa Topluluğu"nun sa\ unma kanadmı oluş- turması konusunda anlaşmışlardı. Tür- kiye'nin "ortak üye". Yunanistan'ın ise 'tam üye' statüsünde olması önerilerek Türkiyc BAB'dan dışlanmıştı. Türkiye'nin tam üye olduğu lEPG'nın de BAB içinde eritilmesi üzerinde anlaşan Avrupa ülkeleri. konuyu 6 martta Nor- veç'in başkenti Oslo'da yapılacak toplantı- da gündeme getirmeye hazırlanıyorlar. Konuya yakın kaynaklar, toplantıya IEPG'ye üye 13 ülkenin savunma bakanla- nnın katılacağına işaret ederek, Norveç ve Türkiye dışındaki Avrupa ülkelerinın. ör- gütün BAB'a dahil edilmcsi konusunda görüş birliği içinde olduklannı kaydediyor- lar. lEPG'nin BAB'ın içinde eritilmesi du- rumunda.- Türkiye, Avrupa'nm ikinci önemli savunma örgütünden de dışlanmış olacak. Ankara karşı çıkmatı Savunma Sanayicileri Derneği Başkanı Cemil Ankan, konu>la ilgili olarak şu yo- rumu yaptı: "L'zunca birsüredir. lEPG'nin BAB içi- ne alınması Avrupalılarca savunuluyor. BAB üyesi olmayan Norveç ve Türkiye var. Bizler çeşitli temaslarda buna karşı çıktık. Ancak Avrupa ülkeleri lEPG'yi BAB'a dahil eımeye kararlı görünüyorlar. Eğer bu gerçekleşirse, Türkiye ortak ilerı teknoloji araştırma-geliştirme projelerin- den ve çok önemli bir pazardan dışlanmış C'lacak. Türk hükümeti bu karann alınma- sına muhalefet etmelidir." 1976 yılında savunma araç vc gereçleri konusunda Avrupa çapında işbirliğinde bulunmak ıçın kurulan IEPG. sonraki yıl- larda Avrupa savunma sanayii temelindekı verimliIiğinvearaştırrna-geliştinTieyoluyla teknolojik düzeyin geliştirilmesi konusun- da çalışmaya yönelmişti. Türkiye halen Roketsan öncülüğünde Stınger füzesı üretimi ve Aselsan'daki gü- düm elektroniği sistemlcri üretimi çerçeve- sinde yer alıyor. Aynca FLA (Geleceğin Büyük Uçağı) projesi çerçcvesinde F-16'- ları üretcnTiirkhava-uzay sanayii yeralı- yor. İleri teknolojiler alanında da Türkiye, altı adet teknoloji projesine başvurmuş ve gerekli parasal kaynaklan ayırmış bulunu- yor. lEPG'nin Batı Avrupa BirliğTne dahil edilmesi durumunda Türkiye'nin kauldığı bütün projeler lartışmalı halegelecek. An- kan. bu konuda şunlan söyledi:"IEPGak- tivitelerini nasıl kaydırırlar bilemiyoruz. Ancak Türkiye'nin dahil olduğu projeler tartışmalı hale gelebilir. Kişisel kanımız, başlamış olan projelerin sonuçlanana ka- dar devam ettirıleceğı şeklinde. Çünkü an- laşmalardan doğan sorunlar ortaya çıka- caktır. Yeni başlanan projeler ise şemsiye- sine dahil edilebılır kı bu Türkiye savun- masının geleceği için olumsuz olacaktır." Geçen hafta sonu yapıian referandumda halkın yüzde 99'u bağımsızlık lehinde oy kullandı Bosna-Hersekde artıkbağmısızDış Haberler Servisi-Bosna-Hersek Devlet Başkanı Aliya İzzetbego- viç dün. cumhuriyetin bağımsızlı- ğını ilan etti. Eski Yugoslavya'nın ÎCaradağ Cumhuriyeti'nde yapı- ian referandumda ise halkın yüz- de 95'i Sırbistan'a bağlı kalınması yolunda oy kullandı. Bosna-Hersek'in bağımsızlığı, dün hü- kümeıle Sırp yetkililer arasında başkentte- kı barikatlann kaldınlması konusunda vanlan anlaşmanın ardından ilan edildi. Yapılan resmi açıklamaya göre. halkın yü>de 63.4'ünün katıldığı referandumda oylann yüzde 99.43'ü bağımsızlık lehinde verildi. Devlel Başkanı İzzetbegoviç, "Sorun re- ferandumla çözüme kavuşmuştur. Bosna artık bağımsızdır ve uluslararasında da ta- nınmak istemektedir" dedi. Bosna-Her- sek'te halkın yüzde 41'i Müslüman, yüzde 34'ü Sırp, yüzde 17'sı de Hırvatlardan olu- ştıyor Sırplar referandumu boykot etmiş- ler'di. AA'nın haberine göre Karadağ Secim Komisyonu Başkanı Radojko Djuricanin dün düzenlediği basın toplantısında. hal- kın yüzde 66.04'ünün katıldığı referandum sonucu yüzde 95.94'lik bir oy oranıyla Sır- bistan'a bağlı kalınmasına karar verildiğını açıkladı. Bağımsızlık ilan edilmeden önce olaylar şöyle gelışti Bosna-Hersek Devlet Başkanı Aliya İz- zetbegoviç, Başbakan Jure Pehlivan ile Sır- bıstan Demokratik Partisi lideri Radovan Karadzıç önceki gün başkent Saray- bosna'da bır araya geldi. Taraflar geçen hafta sonu yapıian bağımsızlık referandu- mıınun ardından başkentte vecumhunye- tin Sırplann çoğunlukla yaşadığı bölgeler- dc kurulan barikatlann kaldınlması konusunda anlaştılar. Reutcr'ın haberine göre Başbakan Yar- dımcısı Muhammed Cengiç, toplantı erte- sınde "Sırbıstan Demokratik Partisi ile hükümet arasında yapıian görüşmelerde barikatlann derhal kaldınlması yolunda anlaşmaya vanlmıştır" dedi Cengiç, silahlı gruplarla görüşeceğinı de kaydetti. Bosna sorununun çözümlendiğini belir- terek bankatlann kaldınlacağını haber ve- ren başbakan yardımcısı, bağımsızlık tar- tışması hakkmda bilgı vermedi. ancak Başkent Saray bosna'da Müslüman kız öğrencikr din dersi eğitimi görii> orlar.( Fotoğraf: NEWSWEEK) "Sırplann tüm taleplerinı kabul etmedik" dedi. Sırplar. Bosna-Hersek'in bağımsızlı- ğına karşı çıktıklan için geçen hafta sonu yapıian referandumu boykot etmişlerdi. Sırbistan Demokratik Partisi. Bosna- Hersek yönetiminin bağımsızlık yolunda attığı adımları dondurmasını. AT girişimi ile başlatılacak görüşmelere katılması ve kanton yönetimine geçiîniesini talep edi- vor. Bu konularda taraflar arasında bir anlaşma sağlanıp sağlanmadığı açıklık ka- zanmadı. Sırplar bağımsızlık karanndan \azgeçilmedikçe yönetimle görüşmeyecek- lcrini açıklamışlardı. Sırbistan Demokratik Partisi yetkilile- rınden Rajko Dukiv, Saraybosna TV'sine verdiği bir demeçte hâlâ barikatlan koru- yan SÎrplara evlerine dönmeleri çağnsında bulundu. AFP'nin haberine göre Dukiv "Kapitülasyon anlaşması imzalamadık" dedi. Referandum sırasında bir Sırplının öldü- rülmesi uzenne çıkan çatışmalar sırasında kapanan dükkânlar dün tekrar açıldı. Dükkânlar önünde uzun kuyruklar olu- şurken, kent ulaşım sisteminin de demir- yollan dışında tekrar çalışmaya başladığı bildirildi. Demiryollannın bomba ihbarla- n nedeniyle ulaşıma açılmadığı bildirildi. 25 şubattan bu yana Irak'a ait kimyasal başlıklı 75 füze BM uzrtıanlannca imha edildi Saddam'm kimyasal gücüne ilk ağır darbe Dış HaberlerServisi - Saddam Hüseyin'in kimyasal silahları ilk kez im- ha edildi. Irak'ın elindeki kitle imha silahlarmın denetimi ve yok edil- mesiyle görevli Birleşmiş Milletler uzman heyeti, Saddam'ın Kör fez savaşı sırasında sık sık kullanma tehdidinde bulunduğu kimyasal baş- lıklı füzelerden 75'inin imha edildiğini açıkladı. Kimyasal başlık taşıyan füzelerin imha- sıyla görevli uzmanlar ekibinin şefı Michel Desgranges, Bağdat'ta gazetecilere bir açık- lama yaparak imha işlemine 25 şubatta Na- sıriye kenti yakınlarındaki Hamasiye'de baş- ladıklarını söyledi. Desgranges, söz konu- su bölgede kimyasal başlıklı 400 füze bu- lunduğunu beiirtti. İmha çalışmalan sıra- sında herhangi bir güçlükle karşılaşmadık- lannı ve vetkililerin kendileriyle işbirliği içinde olduğunu söyledi. Söz konusu 75 füzenin imhasıyla Irak1 ın elindeki kimyasal silahlar ilk kez yok edil- miş oldu. BM uzmanları kalan füzelerin de önümüzdeki 8-10 gün içinde günde 40 adet olmak üzere imha edileceğini kaydettiler. Ambargo etkili mi? ABD'de Birleşmiş Milletler'in kararıyla Körfez krizinin patlak verdiği 1990 yılı ni- san ayından bu yana Irak'a uygulanan eko- nomik ambargonun etkisi konusunda farklı goruşler dile getirildi. ABD Savunma Bakanlığı tarafından ha- zırlattırılan ve "tarafsız" olarak nitelendi- rilen bir araştırmada, Irak'a uygulanan am- bargonun aşındığı, Irak'ın gıda ithal edip petrol ve altın ihraç edebildiğine dikkat çe- kildi. Araştırmada, "Irak yönetiminin ba- listik füzelerin imhasına giderek daha faz- la direnmesinin de bu ülkeye uygulanan ekonomik ambargonun etkisini iyice kay- betmesinden kaynaklandığı" iddia ediliyor. ABD yönetimi ise ambargonun Irak'ı zor duruma düşürdü|üne ve Irak halkına bü- yük acılar vererek Saddam'ın siyasi gelece- ğini de zorladığına inanıyor. Araştırma, Birleşmiş Milletler ve diğer kaynaklara dayanılarak Philadelphia'daki Dış Politika Araştırma Enstitüsü Ortado- ğu Uzmanı, Ekonomist Patrick Clavvson ta- rafından ABD Savunma Bakanlığı için ha- zırlandı. Araştırmada, Irak halkının gün- lük yaşammın giderek iyileştiği, Irak'ın, ekonomik ambargo öncesi gıda ithalatının yuzde 75'ine eşit miktarda gıda maddesini dışardan alabildiği, Irak'ın toplam ithala- tının da Körfez savaşı öncesinin yüzde 25'ine ulaşttğı belirtildi. Irak, Körfez sava- şı öncesinde de gıda ihtiyacının büyük kıs- mını ithalatla karşıhyordu. Kanter Ankara'da Türk-ABD ilişkileri mükemmelCUMHURİYET (Ankara) - TÜr- kiye'ye resmi bir ziyarette bulu- nan ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Arnold Kanter, An- kara'daki temaslanna dün baş- ladı. Türkıye-ABD ilişkilerinin mükemmel bir düzeyde olduğu- nu belirten Kanter, temaslan sı- rasında bu ilişkilerin daha fazla nasıl geliştirilebileceği üzerinde durulacağını söyledi. Kanter. dün sabah Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Özdem Sanderk ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı Müsteşan San- berk, görüşmeden önce gazetecilere yap- tığı açıklamada. Türkiye-ABD ilişkileri- nin belırli biryapılanma içindeelealındı- ğı son 6 aydan ben konuk müsteşar Kanter ile ikinci defa bir araya geldiğini hatırlatarak. görüşmelerde Türk-ABD ilişkilerinin ıçeriğini oluşturan bütün ko- nulann ele alınacağını kaydetti. Sanberk. görüşme konulannın siyasi ağırlıklı olduğunu belirterek. buçerçeve- de ikili ilişkiler. bölge ve dünyadaki geliş- meler konusunda görüş alışvenşinde bu- lunulacağını beiirtti. Sanberk. Türk-ABD ilişkilerinin yapı- lanmasının askeri işbırlığı. siyasi istişare- ler. ekonomik, teknık ve diğer konularda işbirliğınden oluştuğunu bildircrek, ko- nuk müsteşar ile görüşmelerde, son 6 ay içinde bu konularda yapılanlann gözden geçirileceğını. görüşmenın Başbakan Sü- leyman Demırel'in ABDzıyaretıertesine rastladığını. bu açıdan da zıyaret sırasın- da alınan kararlann uygulanmasına ılış- kin görüş alışvenşı yapılacağını söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Arnold Kanter ise müsleşar olarak ilk dış, gezisini Türkiye'ye yaptığını belirte- rek, bunun Türk-ABD iüşkilerine ver- diklen önemin bir göstergesi olduğunu vurguladı. Kanter. iki ülke arasındakı ilişkılenn mükemmel düzeyde olduğunu belirte- rek. Ankara"dakı temaslan sırasında iki ülke arasındakı ilişkılenn daha fazla na- sıl geliştirelebileceğı üzennde durulaca- ğını kaydetti. Başbakan Demirel'in ABD ziyareti- nin kendileri açısından mükemmel oldu- ğunu söyleyen Kanıer, Demirel'in ABD'yı ziyaretı ile başlayan sürecin de- vam ettinlmesini istediklerinı kaydetti. Bir gazetecinin. eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger'ın. ABD'nin Orta Asya cumhuriyetlerinde tek başına hareket edebileceği yolundaki sözlerini hatırlatması üzerine Kanter, Kissinger'- ın sözleri konusunda yorum yapmak is- temediğini. ifade etti. Kanter. Dağlık Karabağ sorununun çözümü konusundakı bır soruya da ta- raflann öncelikle kendi aralannda ateş- kes yapmalan. konuşmalan ve birbirle- nnın haklanna saygı göstermeleri gerek- tiğine dikkat çekerek, sorunun çözümü için bütün ülkelerin elinden geleni yap- ması gerektığini, bu konuda Türkiye ile ABD"nin banşın sağlanması konusunda taraflan cesarctlendirme ve sorunun çö- zümü için her şeyi yapacaklanna inandı- eını beiirtti. Kongre'deki muhalifleri, Başkan George Bush ile Dışişleri Bakanı James Baker'ı dar görüşlülük ve beceriksizlikle suçluyor Amerikan dış politikası yoğun ateş altmdaDış Haberler Servisi - ABD ekonomisinin tehlike sinyalleri vermeye başla- masıyla birlikte ekonomi konusunda muhaliflerinin ağır eleştirilerine maruz kalan ABD Başkanı George Bush, şimdi de izlediği dış politika nedeniyle ateş altmda. Kongre'de son günlerde yapıian tartışmalarda, Başkan Bush ve"dış politikanın patronu Dışişleri Bakanı James Baker, muhaliflerin 'beceriksizlik' suçlamalanyla karşılaşıyor. BAKER - Suçlamaların hedefi Bundan tam bir yıl önce Başkan George Bush ve Dışişleri Bakanı James Baker için herşey çok daha farklıydı. Körfez savaşı yenı sona ermış. diktatör Saddam Hüse- yin'e karşı büyük bir başan kazanıhnış. uluslararası alanda ABD'nin prestiji en üst düzeye ulaşmıştı. Bu "başan'nin sarhoşlu- ğu içinde, kimse ülkenin ekonomik duru- munun kötüye gittığinın farkında değildi. Aradan geçen bir yıl içinde Körfez sava- şının zafer sarhoşluğundan kurtulan Ame- rikan halkı. artık daha yoksul olduğunu birdenbire farkediverdi. Halktan yükselen homurdanmalar Kongre'ye de yansıdı ve Başkan Bush'un tüm polilikalan birer bi- rer amelıyaı masasına yatırılmaya başladı. Daha önccleri Başkan Bush'u dış poütika- ya gereğindcn fazla önem vermekle suçla- yan muhalifleri. şimdi onun o çok önem verdiği dış politika konusunda da başansız olduğunu savunuyorlar. Bush yönetimine dış politika nedeniyle duyulan tepkinın patlama haline gelmesi, Ortadoğu barış görüşmeleri sırasında ABD'nin İsrail yönetimine karşı tavır al- masıyla gerçekleşti. Geçen hafta başlayan dördüncü tur banş görüşmelcrinin evsa- hıpliğini üstlenen NVashington yönetimi. ılk üç turunda fiyaskoyla sonuçlanan gö- rüşmelerin bu kez sonuçlanması için hare- kete geçerek, İsrail'in işgal altındakı top- raklarda Yahudi yerleşimini durdurma- ması halinde. bu ülkeye daha önce vaat edılmiş olan 10 milyar dolarhk kredi ga- rantisinin verilmeyeceğini açıkladı. Dışişleri Bakanı Baker'ın ağzından yapı- ian bu açıklamanın ardından. Washing- ton'daki Yahudi lobisi de anında harekete geçerek. konunun Kongre'de sert tartış- malara neden olmasmı sağladı. Tartışma- lar sırasında Kongre'deki muhalifler Bush yönetimini düşüncesiz ve beceriksizce dav- ranmakla suçlayarak. "Neden Araplara değil de İsrail'e tavır koyuyoruz 0 " sorusu- nu yönelttiler. Dışişleri Bakanı Baker'ın bu soruyu kısa bir yanıtla geçiştırmesi vedaha fazla açıklama yapmayı reddetmesi ise se- natörlerin büyük tepkisini topladı. Baker'ın 'beceriksizliklerr Bunun ardından. Bush yönetiminin şim- diye dek dış politika konusunda uğradığı tüm "başansızlıklar" birer birer ortaya dö- küldü. Öncelikle. \Vashington yönetimi Körfez savaşı sırasında dargörüşlü dav- ranmış ve sonuçta başansız olmuştu. Bu- nun en önemli kanıtı. Irak lideri Saddam Hüseyin'in bunca zanıan sonra hala ikti- darda olmasıydı. Muhaliflenne göre. James Baker Dışişle- ri Bakanlığı kadrosunu bile doğru dürüst yönetemıyor. Baker'ın. konulannda dene- yimli eski diplomatları dışlayarak onlann yenne kendi yakın çevresindekı kişileri ba- kanlıkta üst düzeylere getirdiğini ve Dışiş- leri Bakanlığı kadrosunun kalitesini düşür- düğünü ileri süren muhalifler, ABD'nin dış politikasındaki yanlışhklanmn da bu kad- ronun eseri olduğunu savunuyorlar. Baker'a yöneltilen zehir zemberek suçla- malann arasında, Dışişleri Bakam'nın, es- ki Sovyetler Birliği'ndekı ve Yugoslavya'- daki güçlü milliyetçilik akımlannı sezeme- diği, Amerikan dış politikasını bu büyük değişimlere göre hazırlayamadığı gibi ko- nular var. Muhaliflere göre, iki Almanya'- ran birleşmesi ve Gorbaçov'un Sovyet iç politikasındaki yen gibi konulara kendisini fazlasıyla kaptıran Baker, Saddam Hüse- yin'in Kuveyt'i işgalinin kokusunu da ön- ceden alamadı. Bu sert eleştiriler böylece uzayıp gidiyor. Ancak yine muhaliflere bakılırsa. tüm bu örneklerin birleşerek ortaya koyduğu ger- çek. Amerika'nın soğuk savaş sonrası dö- nemde kendisine ayaklan yere basan. sağ- lam bir dış politika oluşturamadığı. Demokratlara göre, bundan sonra yapıl- ması gereken. knz politikalannı bırakarak ekonomik birer kuıup haline gelen Avrupa ve Doğu Asya ile rekabet edebilmek için sağlam ekonomik politikalar geliştirmek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle