Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 MART1992 ÇARŞAMBA
14 GORÜŞLER
^BELKİ
MURATBELGE
Şiddet Geleneği
B
ugunlerde gazetelere. haberlere bakmca kasvet ço-
küyor ınsana Gazetelere geçmeyen olaylan oğre-
nınce kasvet daha da dennleşıyor Örneğın, Ege
Bölgesı"nde, Manısa ılı ıçınde oralara gelıp yerle-
şen Kurtlere baskı yapanlar Kurtlere toprak kıralayanın
meyve ağaçlannı kesenler, boyle olayiar Obur tarafta Kürt
bayrağı açanlar, Kapalıçarşi'ya bomba koyanlar
Yetmışlerde bu ulkede gene cıddı bır durum vardı s>
İlan
edılmemış ıç savaş" dıyorduk Bu bıraz abartılmıştı belkı.
ama o gunien yaşamak da hı<, kolay olmamıştı Nıtekım o
kabus havası yuzunden 1980 darbesı dırenışle karşılaşmadı
Darbeyı yapanlar, onlan bıle şaşırtacak kadar sessız ve edıl-
gen bır toplum gorduler ve ıstedıklen her şeyı yaptılar
O gunlerde bazı gazeteeı-yazarlarla konuştuklanmı ha-
tırlıyorum "Bolunmek uzereydık, toplum çaürdıyordu, ne
kadardar gonışlu ve baskıcı da olsa bu ulkeyı bır arada tu-
tan güç sonuçta gene ordu oldu" dıyenler vardı Ben doğru-
su hıç boyle duşunmüyordum Çunku her şeyden once dar-
be o zaman toplumun belırlı kesımlennı sılahlı çarpışmaya
ıten sorunlan çozmemış, sadece ertelemıştı Sıkıyonetımlı
dönemlerde halkın ^ ^ _ _ _ ^ _ — _ _ _ _ ^ _
12EylûTün
yapamayacağı kesin olan
şey, bu toplumun siyaset
geleneğine sinmiş olan
şiddet öğesini oradan
çıkarıp atmaktı.
ağzında gezen espnler-
den bındır Komutan
bıldın yayımlıyor ve
"Enflasyon açığı ka-
patılmıştır" dıyor. 12
Eylul'un "huzur ve gu-
ven" ortamı da boyle
bır şeydı Donem uzun
sürduğu, bu surede
butun dunyada çok "~~m
"^^~^^^^~~^^^~^~
şey değıştığı ıçın sozgelışı doksanlarda aynı noktadan de-
vam edılmedı Ama aynı zamanda başka tohumlar, yenı fı-
deler dıkıldı Şımdı bunlann meyvelenvle yuz yuzeyız ve
onlann yarattığı kasvet bulutlannın altındayız Toplum-
lann sorunlannı çozerek, hafıfleterek ılerlemelendır normal
olan, belırlı nedenlere bağlanan ıstısnalar olsa da Bız sankı
sorunlan buyuterek, dennleştırerek yuruyoruz tanhe
Bır asken mudahaleden başka turlusu beklenemezdı
Başka türlu olsa, asıl o zaman denn denn duşunmek, butun
bılgılenmızı değıştırmek gerekırdı Onun ıçın burada şaşa-
cakbırşeyyok Şaşacakşey toplumun devletıne tabıyetını
hala boyle surduruyor olması Yaşatılan bu ders türs tanhı,
kendısıne venlen bu eak buzuk rolu hala kabul etmesı
12 Eylul'un yapamayacağı kesın olan şey, bu toplumun
siyaset geleneğine sınmış olan şiddet oğesını oradan çıkanp
atmaktı Bunu hıçbır zaman yapamazdı, çunkü kendısı şıd-
dete dayanıyordu Dolayısıyİa. egemen olduğu donemdekı
başlıca ıcraatı. şıddetı kendı tekelıne almak oldu Şımdı "de-
mokratıkleşme" dedığımız surecın bır onemlı ozellığı, şıd-
detın yenıden topluma yayılmaya başlaması
Bu toplumun temel sorunu bu kısırdonguden çıkama-
masıdır Çıkmasının da demokrasıyı yaygınlaştırmaktan
başka yolu yoktur Bugunun sorunlannı da oncelıkle şıdde-
tedayanarak çözmekte ısrar edersek, yann daha buyuk
sorunlarla karşı karşıya gelınz Bızım kuşak bu korduğuşu
ıçınde harcandı gıttı, ban çocuklanmızın kuşağına, ıçınde
sevınçle ve keyıfle yaşanacak bır toplum bırakalım
60-30 YIL ÖNCE CUMHURİYET
1932: Halkevinde Güzel Sanatlar
Halkevı Guzel San'atlarşubesı Halkevlen reısı Hâmıt Beyın
nyasetınde dun ılk kongreMnı aktetmışür
Inuhap temsıl esasına gore yapılmıştır
Mımarlar, Faruk, heykeltraşlar. Nejat, musıkışınaslar. Rauf
Yekta, Hulûsı, Seyfettın Asaf. Hasan Fent Cemal Reşıt
Abdulkadır Zıya,
Ressamlar, Çallı İbrahım, Samı. Refık, Alı Mahmut,
tezyınatçılarda Namık Ismaıl Beylen namzet gostermışlerdır
Netıcede Faruk Bey 71, Namık Ismaıl Bev 58. Nejat Bey 56,
Çallı ibrahım Bev 47. Abdulkadır Zı>a Bev 26 rey kazanarak
Güzel San'atlar şubesı ıdare komıtesı azası olmuşlardır
Dığerdortkomısyonşuzevattanterekkupetmektedır
Heykeltraşlar Hadı, Mahır Beyler \ e Sabıhe H
Tezyınatçılar Hakkı, Mıthat, Kemal. Hasan Fahretün Hakkı
Beyler
Musıkışınaslar Hasan Seyfetun. Seyfettın Asaf, Hulusı.
Cemal Reşıt, Sezaı Asaf Bey ler
Ressamlar Vecıhı, Samı. Hıkmet, Nazmı Zıva Beyler ve
GûzenH
1962:Cezayir'deterör
Cezayır şehnnın merkezınde bulunan hukumet bınasının
bodrumunda dun ıkı şıddetlı ınfilak olmu^ çıkan yangında
hayaü onemı haız olduğu bıldınlen pohs makamlannın
bınlerceevrakıkulolmuştur Polıskutuphanesıneyeleştınlen
başka bır bomba patlamamıştır
Gayet sıkı b<r muhafaza altında bulunan bına bırdenbıre
yanmağa başlayınca ıtfaıye erlen korkunç alevlere karşı
mücadele etmek amacıyla oksyen maskelen takarak harekete
geçmışler, yangm yenne tonlarca su sıkmışlardır Bu arada
bodrumda mevcut kuçuk cephane stoklan da ınfilak etmıştır
DunCezayır'de26kışı oldurulmuş 75kışı\aralanmıştır Yurt
çapında çıkan 50 ayn kargaşalıkta Cezayır şehnnde 16 kışı
tedhışçılennkurşunlannakurbangıtmıştır Burada II
Musluman ve 5 Avrupalı öldurulmuş, 2"? kışı yaralanmıştır
Orandaıse 12 Musluman ve 1 Avrupah oldurulmuştur
VAKA-İ VAKVAKİYE
1656'DA BU6ÜN, YBMÇER(L£R'i£StPAHİLSR,İSTAH.
BUL'DA AYAKLANMlŞTt. PA&ŞAH{p.M£»M£TZ4-
MANINM İMPARATORUlK,£ON OBRECE tCÖTU OU-
RUMOAYOl.ŞUARADA HAZlNE PE BOŞALMtŞTt.
ASKSR.İN ÜC&ETİAtCSATrUYDIZ YA PA,D£6ER/
PÜ$ÜK AKÇSLEZLE
Zl KlÇfORTMALAJSIN M
ÖNEMLI OB/LETMEMtlRuNUN KENDILE&NE 7BS-
ÜMİUl İSTED0£R. ÇABESlZ KALAN R4DIŞAU PUBLl-
MU KABULLENPİ. 8UGÜM VE IZLEYEN GUNLER /-
ÇJW£, ÇOK SAYIDA KtŞI, £üL7MA//HfA/£TA4EYto-
MINDAKİBİR ÇJNAR AĞAC/NA ASILACAK,OLAY Bu
NEt>ENLE,A§ACA YAKlŞTtK/LAN ADiAIACA(CT7J2..
VakvakA§acıtM&y*aa Insan alan tfSan&vı brağaçfir.
Universitelerde Yeni Yasaya Doğru
Prof. Dr. ŞARMAN GENÇAY İTÜ Nükleer Enerjı Enstitüsü
A
maç, demokratık unıversıteyı
gerçekleştırmek olduğuna
gore Batı unıversıtelenne bak-
mak, onlann yöntemlennı al-
mak çok doğal ve mantıklı gorulebılır
Bunun sonucu olarak "orada unıversıte
yönetıalen atama ıle gelır" veya "yone-
tıcı atama, ünıversıtelen demokrasıden
uzaklaştırmaz, Batı'da da vardır" gıbı
sozler duyulmaktadır Batı'yı amaçlar-
ken yontemlen oradan aynen almak
çok yanıltıcı olabılır ve bu davranış bızı
taklıtçılığe, sonuçta da amacımızdan
tümden sapmaya götürebılır
Batı'nın gehşmış ulkelennde ünıversı-
teler demokratıktır Dunyanın en ıyı
eğıtım veren ve en ıyı araştıncılannı ye-
tıştıren, bu demokratık unıversıtelerdır
Yönetıalen seçımle de gelse, atansa da
demokratık olma ozellıklennı yıtırmez-
ler Çunku atama yapıldığında unıversı-
tenın veya bır bınmının başına ıstenme-
yen kışı getınlemez Çoğunluğun be-
nımsemedığı kışmın rektör, dekan, baş-
kan veya mudur olarak atanması söz
konusu değıldır
Demokratık yaşam bıçımını benımse-
mış ve gerçekleştırmış olan bu toplum-
larda, yetkılılenn ellenndekı yetkıler, ıs-
tedığını yapmak anlamında değıldır
Yetkıler demokratık davranma endışesı
ıle bırlıkte kullanılır Demokratık toplu-
mun erdemı. her zaman demokratık
dayranmayı yeğlemeduygusundadır
Ünıversıtelere atama yetkısı olan ma-
kamlar, bunu onaylama yetkısı olarak
gorur Bazı Batı unıversıtelennde seçım,
bazılannda atama veya seçımle bıldın-
len bırkaç kışı arasından bınnı. yetkılı-
nın seçıp yonetıcı olarak ataması soz ko-
nusu olabılır, fakat yukanda çızmeye
çalıştığım çerçeve ıçensınde kullanılan
yetkıler demokrasıyı yaralamaz De-
mokratık saygı ve bıreylere venlen değer
o sevıyededır kı yetkılı, atayacağı kışıyı
demokratık yontemlerle saptar veya
unıversıtenın seçıp bıldırdığı lıstenın en
başındakı kışıyı yonetıa olarak atar
Ünıversıte, bır tıcarethane veya bır
fabnkadan farklı bır yerdır Belırlı, tek-
duze bır ışı yapan devİet daıresı de değıl-
dır Geleceğın ozgur araştırmacı ınsanı-
nı yetıştırecek, bılgı uretecek, bu ulke-
nın, ne yazıktır kı çok gen kaldığı ulus-
lararası bılımekatkı konusunda guvenı-
lır kaynağı olacaktır Orada adaletlı ve
demokratık bır duzen kurulmalıdır Bı-
zım toplumumuzda bunu sağlamada en
önemlı adım, yonetıalenn seçtmle gel-
mesıdır
Şunu vurgulamak gerektığıne ınanı-
yorum Batı ulkelennde koklu demok-
rası geleneği nedenıyle ünıversıte yonetı-
asının seçımle gelmesını sağlayan yasa
maddelennın mutlaka bulunmasına ge-
reksınme duyulmayabılır
Bızde ıse demokratık gelenekler,
atanmış kışılerle unıversıtelenmızde de-
mokrasıyı yaşatacak sevıyede değıldır
Tam tersıne unıversıtede yonetıaler se-
çımle gelmelıdır kı Batı ulkelennde var
olan demokratık geleneklenn oluşması
hızlandınlabılsın
Hazırlanarak Ankara'ya
gÖnderilen taslak ve fikirler
öğretim üyelerinin değil,
atanmış kurullanndır. Uygun
biryöntem geliştirilerek bu
katılımın sağlanması
hükümetyetkililerinden
beklenmektedir.
Daha da ılen gıdeceğım Bız rektor,
dekan seçımının gereklı olup olmadığmı
değıl, seçıme rağmen demokratık unı-
versıteyı gerçekleştırebılır mıyız, yeterlı
olacak mı dıye duşunmelıyız Şoyle kı
vonetıcıler seçımle gelse bıle, eğer so-
rumlu olduğu kurullar yoksa demokra-
tık kral seçımıne donuşur Unıversıtede
yetkılılenn sorumlu olduğu kurullar
yoksa demokratık ünıversıte gerçekleşe-
mez Rektor. senatoya karşı sorumlu ol-
malıdır Benzer durum, fakultelerde de-
kan ıçın oluşturulmalı ve bu konuya
ozenleeğılınmelıdır
Yenı bır unıversıteler yasası gereğı,
uzun zamandan ben konuşulmakta ve
ulkemızın gerçek bır demokratıkleşme
sureane gırdığı konusundakı ıçten soz-
ler ve davranışlar. oğretım uyelenmızı
de demokratık ünıversıtelere İcavuşabı-
leceğımız konusunda umutlandırmak-
tadır
Bu umutlar, hazırlanacak yasa tasla-
ğıyla ılgılı olarak oğretım uyelennın fi-
kırlennın alınması ve yasaya yansıtılma-
sı ıle artacak kuvvetlenecektır Ancak
unıversıteler, yasa taslağı konusunda
oğretım uyelennın fıkırlennı almak ve
katılımlannı sağlamakta ozen goster-
memektedırler
Hazırlanarak Ankara'ya gondenlen
taslak ve fikirler oğretım uyelennın de-
ğıl, atanmış kurullanndır Uygun bır
yontem gelıştınlerek bu katılımın sağ-
lanması hukumet yetkılılennden bek-
lenmektedir
Öğretım üyelennın katılımı sağlana-
mazsa, yasanın beklenenı vennesı ıçın
gereklı bazı nıtelıklen eksık kalabılır
Orneğın, yukanda konu edıldığı gıbı
kurullann yanlış oluşturulması sadece
seçımle ışbaşına gelene değıl, onu seçen-
lere de aşın bır guç ve keyfı davranma
ozgurluğü sağlar, grup ve klık egemen-
lıklenne yol açmakta devam eder
Unıversıteler yasası ıçın bılımsel dene-
tım de onemlı bır konudur Akademık
unvanlann venlmesınde sağlam ve ob-
jektıf bır yontemın belırlenmesı gerek-
mektedır Unvanlar. bılımsel yeterlılığın
kanıtı olacak guvenılırlığe ulaşmalıdır
Bılımsel denetım, ünıversıte elemanla-
nnın başlannda, ıpı kımm tarafından ve
ne zaman kesıleceğı bellı olmayan bır
Damokles kılıcı olmamalıdır Bazı kışı-
lenn, başkalanna haksızlık etmek, engel
olmak ıstemesı durumunda kullanacağı
maddeler durumuna da gelmemelıdır
Bu ıkı konu ıle yetennce ılgılenılmez
ıse eskı bır Ankara valısının gosten ya-
panlara, "Solculuk gerçkıyorsa onu da
bız yapanz" demesındekı anlayışa para-
lel duşünce ıle hareket edenlenn ekmeğı-
ne yağ surulmuş olur Konu sağ, sol ıle
ılgılı değıl, fakat demokratık ünıversıte
ıle bılımsel denetımın nasıl olacağını, bu
tur çok sakat anlayışta olanlardan oğ-
renmek durumunda kalabılınz
Aslında bılımsel denetım söz konusu
olduğunda kımın kımı nasıl denetlıyece-
ğı onemlı bır sorundur
Yaklaşık otuz uç bın öğretım uyesının
çok ufak bır bolumü uluslararası stan-
dartlara uygun araştırmaa ve bılım ada-
mı olarak kabul edılebılır Bu gerçek,
Turkıye'nın uluslararası bılıme yaptığı
katkmın azlığı ve sonuçta dunya ıstatıs-
tıklennde 45-50 ulke olmasından bellı-
dır.
Vatandaşlık Kanunu
Yrd. Doç. Dr. TURGUT TURHAN A.Ü. Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi
B
asından edındığımız bılgılere
gore "12 Eylul Hukuku"
kalıntılannı yok etmek suretıyle
demokratık bır ortam yarat-
mak ıddıasında olan koalısyon huku-
metı, bu ıddıası çerçevesınde Türk Va-
tandaşlığı Kanunu nda değıştırmek
uzere çalışmalara başlamıştır
Yıne basından oğrendığımız kadany-
la, yurutulen bu çalışmalar, daha zıyade
12 Eylul sonrasında haklannda venlen
"kaybettırme" kkrarlan nedenıyle Turk
vatandaşlık bağı son bulmuş olan kışıle-
nn hukukı dunımu uzennde yoğunlaş-
mış bulunmaktadır Ancak eğer asıl so-
run TVK'nın demokratıkleştınlerek gu-
nun koşullanna uydurulması ıse bu
önemlı sorunun yanında mevcut olan
dığer bazı sorunlan da hatırlamak ye-
nnde olacaktır
Vatandaşlık ve "eylem" soruıo
TYK'nm son zamanlarda en fazla
eleştınlen hukumlennın, "vatana bağlı-
lıkla bağdaşmayan eylemler" nedenıyle
Turk vatandaşlığının son venlmesıne
y ol açan hukumlen olduğu gorulmekte-
dır TVK, "Vatana Bağlılıkla Bağdaş-
mayan Eylemler" başlığı altında ıkı ayn
muesseseye yer vermıştır Uygulanma
şartlan ve ozellıkle sonuçlan bakımın-
dan bırbınnden farklı olmasına rağmen,
en yetkılı kışılerce bıle bırbınne kanştın-
lan bu muesseselerden bınncısı "çıkar-
ma (md 26)" "ıkıncısı ıse kaybettırme
(md 25)"dır
Vatandaşlıktan çıkarma, Turk vatan-
daşlığını sonradan kazanmış olan kışıler
ıçın uygulanabılen bır yoldur Dığer bır
ıfadeyle, doğumla Turk vatandaşhğını
kazanmış olan kışıler, "savaş halı" ol-
madıkça vatandaşlıktan çıkanlamazlar
(md 26) Oysa kaybettırme, doğumla
Turk vatandaşhğını kazanmış kışıler
ıçın de uygulanabılen bır yoldur Işte
bunun farkında olan 81 kanun koyucu-
su. TVK'da zaten bır çıkarma nedenı
olarak yer alan "TC'nın ıç ve dış guven-
lığı aleyhınde faalıvette bulunma" nede-
nını aynı zamanda bır kaybettırme ne-
denı olmak uzere TVK'ya eklemıştır
Boylelıkle, doğumla Turk vatandaşı
olmuş bulunan kışılenn de vatandaşlık
bağına son venlmesı yolu açılmış ve bu
yolla, yaklaşık 15 000 Türk vatandaşı-
nın vatandaşlığına son venlmıştır
Ustelık, getınlen değışıklık bununla
da kalmamış ve haklannda bu nedenle
kaybettırme karan venlen kışılenn ul-
kede bulunan mallannın da sıkıyonetım
ve olağanustu hallerde Bakanlar Kuru-
lu karan ıle tasfiye edılebılecegı de hukme
bağlanarak, bu kışılenn bır çoğunun
malı tasfiye edılmıştır
ARayasa leğişikliii ve vatandaşhfc
81 değışıklığmın ve bu değışıklık so-
nunda ortaya çıkan uygulamanın huku-
kun temel ılkelenyle ve ınsan haklanyla
bağdaştığmı soyleyebılmek mumkun
değıldır Zıra her şeyden once, "ıç ve dış
guvenhk aleyhınde bulunduğu" ıddıa
edılen kışı hakkında kaybettırme karan
venlebılmesı ıgn kışının yurt dışında
bulunması ve bu nedenle hakkında ka-
mu davası açılamaması veya ceza ko-
vuşturması yapılamaması gerekır Dı-
ğer bır ıfadeyle, "ıç ve dış guvenhk aley-
hınde faalıyette bulunduklan" ıddıasıy-
la haklannda kaybettınne karan venl-
mış olan bu kışılenn vatandaşlıklan, soz
konusu fııllenn bu kışıler tarafından ış-
lendığını gosteren bır yargı karan ol-
maksızm venlmıştır Ote yandan hem
61 hem de 82 Anayasası, "ıdarenın her
türlu eylem ve ışlemıne karşı yargı yolu
açıktır(md 114, 125)" ve "vatandaşlık-
tan çıkarma ıle ılgılı karar ve ışlemlere
karşı yargı yolu kapatılması (md
54,66)" şeklınde hükümler ıçerdığı hal-
de haklannda kaybettınne karan ven-
len kışıler, "Anayasa Duzenı Hakkında
Kanun"un yurürlükte kaldığı 80-83 yıl-
lan arasında. bu kararlar aleyhıne yargı
yoluna da gıdememışlerdır Hukukun
temel ılkelenyle bağdaşmayan bu du-
rum ıse ozellıkle bu kışılenn yaşadıklan
ülkelerde "Turkıye'de ınsan haklannın
ıhlal edıldığı" gorüşunun daha da kuv-
vetlenmesme yol açmıştır
Belırtmek gerekır kı bazı yetkılılenn
ıfade ettığının aksıne, haklannda kay-
bettınne karan venlmış olan bu kışılen,
taleplen halmde, "yenıden vatandaşlığa
alma (md 8)" yolu ıle çabuk bır şekılde
vatandaşlığa alma sorunu kalıcı bır ço-
zum getırmeyecektır Kuşkusuz kı daha
akılcı yol, TVK'ya getınlecek değışıklık-
ler ıçınde, bu kışılenn vatandaşlık bağ-
lannın son bulmasına yol açan tüm ka-
rarlann gen alındığını hukme bağlamak
ve ılenye donük olarak da soz konusu
hukmu yururlukten kaldırmaktır
Boylelıkle, haklannda kaybettınne
karan venlen bu kışıler hakkındakı ka-
rarlar butun hukum ve sonuçlanyla yok
olacağı gıbı soz konusu hukmun bır da-
ha uygulanması da onlenmış olacaktır
Kaldı kı bu kışılenn bır çoğunun "sa-
nık" sıfatı kazanmasına yol açan Turk
Ceza Kanunu'nun 140, 141, 142 ve 163
maddelen de artık yurürlükte değıldır
Nıhayet, tam uyelık tartışmalannı sık
sık gundeme getırdığımız AT uyesı ülke-
lenn hıçbınnın hukuk sıstemınde boyle
bır kayıp halınm bulunmadığını da be-
lırtmek gerekır
KÜRŞATBUMİN
SEMİH BALCIOĞLU
Egemenlik Kayıtsız
Şartsız Milletin mi?
T
urkıye'de son on yıldır değer kazanan, farklı polı-
tık ve toplumsal odaklann analızlennde on plana
çıkan ıkı temel kavram demokrası ve hukuk devle-
tı oldu DYP-SHP koalıs\onunun bu kavramlan
ozellıkle vurgulamasıyla da ülkede oyle bır hava esmeye
başladı kı sankı hemen herkese aynı şeyı ıfade eden bu ıkı
sıhırlı sozcukle tanhsel uzlaşmamızın sarsılmaz temellen
artık atılmıştır Oysa ışler bu temel konuda da hıç de -ıyı kı
de- bu kadar kolay değıl
Her şeyden once ulkemızdekı hâkım polıtık duşunce ve
pratık demokrası ve hukuk devletını cıddıye almış bır gele-
neğe sahıp değıl Tek partı donemı bunlann her ıkısıne de
yabanayken Demokrat Partı ıle başlayan sureç ıçınde yal-
nızca demokrası, ancak o da çok eksık, hukuku tanımayan
bır "çoğunluk demokrasısı" bıcimıyle yaşandı
1961 Anayasası ıle başlayan ve yasalann anayasal dene-
tımlennın mumkun kılındıgı donemın de demokrası ve hu-
kuk devletını gerçekten duşünen ve uygulayan bır tanhı
yok Bunun boyle olduğunun en ıyı delıllennden bınsı, 12
Eylul'de ortadan kaldınlan anayasanın Anayasa Mahke-
mesı uyelennın gorev lennı yenı anayasanın kabulüne kadar
şerefle surdurebılmelendır1
Ben henuz. Anayasa Mahkemesı'nm bugunku başkanı-
nın nasıl olup da aynı zamanda bu mahkemenm en eskı
uyesı (1980 oncesınden) olabıldığmı anlamış değılım Bır ül-
kede hukuk, yüksek yargıçlara bıle ınandıncı gelmıyorsa
başkalanna ne dıyebılınz''
Turkıye, demokrası ve hukuk devletı konusunda da ınsa-
nı hayrete duşuren tutarsız polıtık tavırlann ortaya kondu-
ğu bır ulke Lıberal demokrasıden esınlendıklennı bıze faz-
laca hıssettırmeye çalı- ——
Çoğunluk
demokrasisinin Türkiye
gibi ülkelerde daha çok
"çoğunluğun tiranlığı"
şeklinde anlaşıldığını da
unutmamak gerekir.
şan ANAP ve onun
eskı Genel Başkanı
Özal, Anayasa Mah-
kemesının varlığı-
ndan rahatsız' Kendı-
sıne Jakoben-İttıhatçı-
Kemalıst (bunlann
bırlıkte anılması ne de-
rece doğru. o ayn bır
sorun) atalar bulan CHP-SHP, Anayasa Mahkemesı'nm
yılmaz savunucusu' Yanı bıraz kabaca, lıberaller hukuku
tanımak ıstemıyor, Jakobenler Anayasa Mahkemesı olma-
danedemıyor Vedehepsınınkatıldığıortakılke "Egemen-
lik, kayıtsız şartsız mılletındır" Egemenlik "kayıtsız
şartsız" milletin mı olmalı''
Batı demokrasılen bırbırlenne gore anlaşılmaya çalışılır-
ken bu ve benzer ılkelenn nasıl değerlendınldığı temel olçut-
lerden bınsıdır Mesela lıberal demokrasılere bu ılkeyı sa-
vunduramazsanız da Jakoben-cumhunyetçı gelenek kendı-
sını bu ıfadeye uzak bulmayabılır Oysa bızde herkes"kayıt-
sız ve şartsız"dan yana
Hem ne demek ozellıkle 61 Anayasası'yla yasalann ana-
yasaya uygunluğu ılkesını getırdıkten sonra "kayıtsız ve
şartsız egemenlik'"
7
Egmenlık tabı. kı milletin, ancak kayıtlı ve şartlı olarak,
yanı hukukun koyduğu, ondan kaynaklanan şartlar ve sı-
nırlar ıçınde
Eğer meşruıyetın tek kaynağı olarak sınırsız bır mıllet
egemenlığını koyarsanız, sıa bekleyen -katılıma demokra-
sıden vazgeçtık- temsılı demokrasının ancak, "çoğunluk de-
mokrasısı ' bıçımınden başkası degıdır Bu demokrası ge-
leneği de bıldığımız gıbı azınhklann hakkına ılışkın hıçbır
düşunce banndıramaz
Çoğunluk demokrasisinin Turkıye gıbı ülkelerde daha
çok "çoğunluk tiranlığı" şeklınde anlaşıldığını da unutma-
mak gerekır Bu ışm nasıl olduğu konusunda da ışte sızeeğ-
lencelı bır ornek Meclıs'te "ıç guvenhk görüşmesı" sıra-
sında, DYP'lı Ertekın Duruturk, Meclıs kursusunun arka-
sında yer alan "Egemenlik, kayıtsız şartsız mılletındır" ılke-
sını soyadının da etkısıyle "kayıtsız şartsız Turk' mılletının-
dır" olarak zengınleştırerek kursüde bulunan Mahmut Ah-
nak'a (yanı Demırel'ın ıfadesıyle yenı tanınan "realıte"ye)
mılletvekıllennın (ve "hür basmın) büyük çoğunluğunun
kayıtsız bakışlan altında saldınr
Gorduğunuz gıbı sınırsız bır mıllet egemenlığı teonsı ken-
dısınden başka realıte tanımaz
OKURLARDAN
TürkDememek İçin...
Batı, ortaçağdan ılıbaren,
dınsel ve ekonomık
yayılmacdıgının karşısında
daıma Turklen bulmuştur Bu
nedenle deTurklen
parçalamak ıçın her turlu
çareye başvurmuştur
Bu çarelenn bır bölumu bız
Anadolu Turklen dışındakı
Turkkre 'Turk dememek
Turk kebmesıru ağza
almamak" prenabıne davanır
Baü bu prensıpten hareketle
Buyuk Asy a Turklenne
Turkık' deryaru. "turkumsu"
demekür Böylece Turk
kıtlesını ıkıye parçalar. bız
kaynaklardan uzaklaşmış olan
Turklere Turk'derde
tanhımızın başlangıcından ben
topraklanndan kımıkiamamış,
Turk dıh ve geleneklennı çok
ıyı koruyabümış olan Turklen
Turkumsu' ılan eder ve bu
uydurma sözcuk bılım
kıtaplannageçer
Ondan sonra da
gazetelenmızde okursunuz.
Turkı Cumhunyetlen'
Baü Turk dememek ıçın
Mongoloıd" der yanı 'Moğola
benzer' Turk dememek ıçın
boy ddlannı kullanır,'Kazak,
Kırgız,YakutUzbek 'der
Ama bze 'Oğuz" dcrrnz Turk
der vegene Turk dunyası
parçalanır
Batı Türk dememek ıçın
Azyanık'der Hıçbır bıhmsel
dayanağt olmayan bu ad.
nerede, ne zaman ve ne
olduğu bılınmeyen AsyalT
anlamınıvenr yanı
Osmanlıcası "ne ıduğu
belırsız" Tanhçılenmızdebu
deyımı tartışmasız
kabullenırler halbukı, bır ulus
ıçın bundan daha kucultucu bır
ıfade duşunulemez
Baü, Turk dememek ıçın
Musluman der Bulganstan
Muslumaru. Orta Asy a
Muslümanı, Grek Muslumanı
der Pekı, Hınsüyan Turkler,
Budıst Turkler, Musevı
Turkler, bunlar ne olacaklar
7
..
Orneğın, Yakuüar,
Hınsuyanlaşmış Turkkrdır ve
bugun Türk dıhnın en saf
kaynaklan Yakutçada
bulunur. Turk dıh araşürmalan
konusunda başvurulan ılk
kaynak Yakutçadır
Ikına kaynak ıse 'Orta Asya,
Kırgız Musluman
cumhunyetının'dıkiır Bu
ulkeler Turk Cumhunyetı''
savTİmazda en ınce, en
suzulmuş ve fakat en
kokuşmuş Turkçeyı konuşan
Anadolu Turk Cumhunyeû,
sadece Türk" namına layık
sayıhr
Batı, Musluman cumhunyeo
demekle, ayra zamanda, Turk
kultur ve uygarlığını, tslam
kulturundeentme sıyaseo de
guder
Dın, esas olarak ahnırsa,
Yunanıstan yenne "Akdenız •
Ortodoks Krallığı" demek
gerekmez mı
9
Bu takdırde
Italva "Akdenız Katolık
Cumhunyetı" adını ahr. ya
Fransa
9
Türk dememek ıçın uygulanan
bu stratejı, tamamıyla manük
ve bılım dışıdır
Bazı ortamlannçıkanan
uğruna Turk kıüea
parçalanamaz, nasıl bır Arap,
Çınlı. Hıntlı kıüesı varsa bırde
Turk kıüea vardır
Bukıüe,UNESCO'yagöre
1951'de 1 lOımlyondu. Bugün,
bır kaynak, yer yüzundekı
butun Turklen azmhkta
olanlarla bırlıkte 250 mılyon
olarak gostenr Bız, sağlam
sayüarelde edıîınoeye kadar,
160 mıKon Turkun varbğını
kabul ->i )ruz.
Baü da' ırjürk kıtlesının
vdrlığm. İnsan Haklan ve
DcmL krası" adına kabul
<*ınek mecbunyeündedır
HALÎTCTARCAN
Parti