Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtiya2 sahıbı Bcrin Nadi • Genel Yayın Yönetmeni: Ozgen Acar •
Genel Yayın Koordinatoru: Hikmet Çelinkaya • Yazı Işleri Muduru:
Celal BaşUdgıç • Görsel Yönetmen: Ali Acar • Duzenleme: Mustafı
Saglamer • Ankara Temsılcısi: Cuneyt Arcayurek Haber Mudurlerı:
Mustafa Balbay. Işık Kansu Izmır Temsilci V.: Serdar Kızık Adana
Temsilcisı: Çetin Yigenoglu
lsıanbu] Haberleri: Şenay Kalka» Dış Haberler: ErgunBaJcı Is-Ekonomı: ŞiiknnKelCTMri Basım. Cumhunyet MatbaacıJjk ve Gazetecıhk T.A.Ş. • Yayımlayan: Yeni Gun Haber
Yun Haberleri: Meiunet Saraç Makaleler: Sami Kanöfen SporAbdiilkadir Yacdraaa Dü- Ajansı Basrtl ve Yayıncılık A.Ş. Turkocağı Cad. 39/41 Cagalojlu 34334 İst. PK 246
zeltme: AMullab Yazıcı • Mttessese Müdür V.: Erol Erkiit • Koordinatör: Ahmel îstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telec: 22246, Fax: (1) 513 85 95 • Burolar Ankan:
Konılsan • Muhasebe: Bttlent Y»er • tdare: Hiiseyin Güra- • Jşletme: Önder Çdik Z. Gökalp Blv. tnkılap S. No. 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telec: 42344, Fax: (4) 433 05 65 •
• Bilgi-İşlem: NaU Inal • Bılgisayar Sistem: Miuüvet Çilcr • Reklam: Reha Işıtman tzmir H. Zıya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 83 12 30. TeU» 52359. Fax. (51) 89 53 60 • Adua:
tnönu Cad. 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel: 59 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 59 25 78
TAKVİM28ARALIK1992 Imsak:5.49 Güneş:7.21 Öğle: 12.10 İkindi: 14.29 Akşam: 16.50 Yatsı: 18.16
Çin'de kiralık
btomobil
• PEKİN (AA) - Çin'deki ilk
kiralık otomobil şirketi
Şanghay"da kuruldu.
AP'nin. resmi Çin Haber
Ajansı Xinhau'ya dayanarak
verdiği habere göre artık
Çin'in en kalabahk ve en
hareketli merkezlerinden
Şanghay"a giden yabancılar,
eğer cesaretleri varsa
otomobil kiralayabilecekler.
The Anji Car Renial CO.
adındaki şırketin Şanghay
Havaalanı'nda başlarağı
servısten yararlanmak
isteyebilecek yabancılann
önceden ikaz edilmiş
olmalanna rağmen şehir
içıne girer girmez şoke
olabileceklerine dikkat
çekiliyor. Yabanalara
yapılan uyanlarda,
kıraladıklan otomobili
kullanırken trafiğe çok
dikkat etmeleri gerektiği
belirtilerek Şanghay'ın dar
sokak ve caddelerine, bozuk
yollara. binlerce bisiklet ve
yaya ileişportacılann her an
tehlike yaratabilecekleri
kaydediliyor.
Aşkın sının yok
• ATİNA(AA)-Bir
araştırmaya göre herkesin
görebileceği yerlerde 'aşk
yapmak" kadınlann büyük
bölümü için hayatlannın 'en
heyecan verici maceralan'
arasında başı çekiyor. Bir
Amerikan dergisi tarafından
yapılan araştırmaya katılan
ve "her an yakalanma
tehükesi altında" aşk
yaptıklannı belirten 500
kadından sadece üçü bu
tecrübelerinden
hoşlanmadıklannı söyledi.
' Aleni aşk' fıkrinin yuzde 22
oranında erkekten. >
r
üzde 17
• oranında kadından çıktığı
kaydedilen araşürmada,
maceranın ortak fikirleri
olduğunu söyleyenlerin oranı
yüzde 47, 'kendibğinden
oluverdi' diyenlerin oranı ise
yûzde 14 olarak belirtildi.
Bazıçiftler'Heran
yakalanma riskinin
heyecanlannı arttırdığını"
söylerken, bazı çiftler de
"Heyecanı artüran şeyın
yakalanma riskı değil,
genellikle manzaranın
romanükliği olduğunu"
ifadeettiler.
Dünya nükleer
enerjiyi sevdi
• ANKARA (ANKA)-
Dünyada enerji
kaynaklannın kısıth olması
ve var olan enerji
kaynaklannın hergeçen gün
azalması nedeniyleyeni
alternaüf enerji kaynaklan
araştınhrken, nükleer enerji,
bu kaynaklar arasında
önemli bir bölümü
oluşturmaya başladı. 30 ayn
ülkede faaliyet gösteren 420
nükleer santralda,
Türkiye'nin kurulu gücünün
30 kaü elektrik enerjisi
üretilirken daha bugüoden
dünyadaki toplam elektrik
enerjisinin yüzde 16'sı
nükleer santrallar araalığıyla
üretilmeye başlandı.
Köpeklere
bandrol
• ANKARA (AA) - Ankara
Ünıversitesi Veteriner
Fakükesi Öğretim üyesi
Prof. Dr. Hikmet Ünsürer,
köpek satın alanlara uyanda
bulunarak aşısız ve
bandrolsüz köpek
almamalanru önerdi. Prof.
Ünsürer. köpek satış
yerlerindeki salgın hastalık
virüslerinin, köpek
bağırsağına yerleşerek
öldürücü sonuçlar yarattığını
belirtti. Buhastabğın
genellikle tüm köpeklerde
gorüldüğüne işaret eden
Ünsürer, uygun şekilde
müdahale edilmezse köpeğin
aniden ölümüne yol
açılabileceğini kaydetti.
Despot
yöneticiye ceza
• ANKARA (ANKA)-
Yargıtay. apartman
yaşamında despot
yöneticiliğe karşı çıkarken,
bazı sakinJerin ortak
yaşamdan dışlanmalanna
yol açacak uygulamalara
giden yöneticilerin manevi
tazminat ödemeye mahkûm
edilmelerine karar verdi.
Hukuk Genel Kurulu
karannda. bir daire sakinini,
ortak giderleri ödediği halde
diğer daire sahiplerine
borcunu ödemeyen kişi
olarak tanıtan, dışkapı
anahtannı kendisine
vermeyen ve kapıcıya talimat
vererek bu daireyeekmek ve
gazete servisi yaptırmayan
yöneticinin davranışı 'kişilik
haklanna saldın" olarak
yorumlandı.
Şanlıurfa'nın, TBMNfnin tavanına da ulaşan milli yemeği. Urfalı için biberin olduğu her yerde çiğköfte yoğurmak sevap
Çiğköfte kim vurduya gidiyor
MEHMET FARAÇ
ŞANLIURFA - Söylenceye
göre Hz.İbrahim döneminde
yaşamış bir ava. Tektek Dağ-
lan'nda avladığı bir ceylanı eve
getirip annesinden yemek yap-
masını ister. Anne, evde odun
bulunmadığından. çevreden
toplanacak bir tek dal bile kal-
madığından yakınır. Dönemin
acımasız kralı Nemrut, Hz.
İbrahım'i ateşe atabilmek için
ülkesinde ne kadar yakacak
varsa toplatmıştır. Avcı, anne-
sine ısrar eder. Anne çaresiz,
ceylanın budundan çıkardığı
bir parça eti iki taşın arasında
ezer. sonra da ezilmiş ete bul-
gur. biber ve tuz kanştırarak
yoğurur. Yeşil soğan ve mayda-
nozekler ve oğluna sunar. Şan-
lıurfa'nın, TBMM'nin tavanı-
na da ulaşan milli yemeği de
böylece doğmuş olur.
Günümüzde artık ne acıma-
sız Kral Nemrut. ne Tektek
Dağlan'ndaki avcılar ve cey-
lanlar kaldı. Ama çiğköfte mil-
lileştikçe tavana atılır oldu.
Tokmak sesi obnasa da
Urfalılar için acı biberin ol-
duğu her yerde çiğköfte yoğur-
mak "sevap"tır. Urfalı çiğköf-
tenin baş yemek olduğu sıra ge-
celerinde (yakın arkadaşlarla
haftada bir yapılan toplantı).
Kremlin Meydanı'nda, E-5"te.
Japonya'daki bir tapınağın
bahçesinde. arabalı vapurda.
plajda. otobüste voğurduğu
• Urfalılar çeşitli
ortamlarda yoğurduklan
çiğköfte anılannı anlatırlar.
Kremlin Meydanf nda,
E-5'te, Japonya'daki bir
tapınağın bahçesinde,
arabalı vapurda, plajda,
otobüste çiğköfte yoğuran
Urfalılar, bir tek uçakta bu
işi yapmamışlar.
• Her ne kadar çeşitli
ortamlarda çiğköfte
yoğurabildiklerini
vurguluyorlarsa da bir
gerçeği gizJemiyorlar. O da
apartmanlaşmanın,
çiğköfteyi teknolojiye
kurban ettiği.
Çiğköfte kraliçesi seçilen Naile Önder. 'Çiğköfte, leğeniyle birlikte kaMınlır, tepsiyi tutarsa tamamdır' diyor.
çiğköftelerle ilgili anılannı anla-
tır. Urfalılar, her ne kadar çeşit-
li ortamlarda çiğköfte yoğu-
rulabildiğini vurguluyorlarsa
da bir gerçeği gızlemiyorlar. O
da apartmanlaşmanın. çiğköf-
teyi teknolojiye kurban ettiği.
Önceleri kara taş (bazalt) üze-
rinde özel yapılmış tokmaklar-
la dövülen çiğköftenın eti. her-
kesin ••apartmanlı" olması yü-
zünden et kıvma makinelerin-
den geçırilir olmuş. Urfalı bu
yüzden çiğköfteyi apartman
daırelerinde değil, kara taşla
tahta tokmağın egemenliğinde-
ki tarihı Urfa evlerinde yap-
mayı yeğliyor.
Mide ilacı, diişmanı değil
Çoğumuz çığköfteden. dahaşı
acıdan, mideye zarar vereceği
endişesiyle uzak duruyorsak
da, Şanhurfa'da bunun tam ter-
si bir manzara çıkıyor karşımı-
za. Şanburfalı doktorlardan,
Devlet Hastanesi'nın başheki-
mi operatör Ahmet İnan, çiğ-
köftenin kanamalı ülserin teda-
visinde kullanıldığını söylüyor.
Hiçbir Şanlıurfahrun da çiğköf-
te yûzünden midesinden yakın-
madığını belirterek şunlan söy-
lüyor:
"Çiğköfte sağlıklı yapılmış;
biberi, salçası. kimyevi boya ile
boyanmamışsa. eti de veteriner
kontrolünden geçrnişse o çiğ-
köfte midenin has ilacıdır."
'Çiğköfte dejenere ediliyor'
Şanlıurfalılar. son yıllarda
başka kentlerde önemli ölçüde
dejenere edildiğine inandıklan
çiğköftenin aslını korumak için
iki yıldır valilik öncülüğünde
çiğköfte ve aa isot (biber) yanş-
ması düzenliyorlar. Dereceye
girenlere verilen bazı ödüller
her ne kadar çiğköftenin kendi-
siyle bir tezat oluşturuyorsa da
teknoloji karşısında herkesin
boynu kıldan ınce. En lezzetli
ve kaliteli çiğköfte ile en an iso-
tu yapan ve üretenlerden "en
iyilerT'ne kalaylanmış bakır-
dm özel çiğköfte leğenleri ile et
kıyma makinelen armağan edi-
hyor. Şanlıurfa'da 1992'nin
"Çiğköfte Kraliçesi" seçilen
Naile Önder'e. TBMM'nin ta-
vanına atılan çiğköftevi soru-
yoruz. "Yanlış yapmışlar" di-
yor. "her Urfalı kıvamına gel-
miş mi dıye çiğköfte>i leğenle
birlikte kaldınr. tepsiyi tutarsa
köfte tamamdır. Tavanda tut-
ması yetmez."
1991 >nhnda "Çiğköfte
Kralı" seçilen Emin Yeşilken-
dir ise Şanlıurfa'nın en iyi çiğ-
köfte yoğuruculanndan. Ba-
şansına pek sevinemiyor. Zira
nerede bir çiğköfte partisi varsa
Yeşilkendir çağnlıyor. Yeşil-
kendir hatırlı kişiler araya so-
kulduğu için de bir türlü "kı-
ramıyor."
Sıra gecelerinin. Urfalı bü-
rokratlann eşlerinin çay parti-
lerinin değişmeyen yüzü Emin
Yeşilkendir, başka bir çiğköfte
voğurucusu çıkıncaya dek kas
yapacağa benziyor.
Çiğköfte her ne kadar
TBMM'ye kadar girdiyse ve
milli yemek oluşu onaylandıysa
da, bozulmalardan o da payını
almışa benziyor. Şanlıurfa'da
artık eskinin mis kokulu so-
ğan], maydanozu, hardalı yetiş-
miyor. Kara et dersen, almış
başını yürümüş; el yakıyor.
Kara taş. tahta tokmak mı? O
da apartmanlara yenilmiş.
Ancak Şanlıurfalılar yine de
her gittikleri evde "Kavaklar
uzun uzun. yaprağı düzüm dü-
züm. Ev sahibi. iki gözüm.
Hani bize çiğköfte." demeden
edemivor hâlâ.
Ingiliz Kalp Vakfı doktorlan zayıflama rejimlerinde kalp-damar hastalıklanna karşı uyardı:
Biraz kilolu olmak daha sağlıkhHahpr MPFLPTİ . Rirlfar- Wn =
. — ^s-^l ,Haber Merkezi - Birkaç kilo
fazlanız var ve çeşitli yöntemler
uygulayarak bu istenmeyen
fazlalıktan kurtulmaya çalışı-
yorsunuz. Aman dikkat! Zayıf-
layayım derken kalbinize zarar
verebilirsiniz.
Evet zayıflama diyetleri her
zaman iyi sonuç vermiyor. Katı
zavıflama rejimleri, kalp kaslan
dahil kaslardaki proteini yok
edebiliyor ve bunun sonucunda
kalbin atış ritminin bozulması
ölümle sonuçlanabiliyor.
Ingiliz Kalp Vakfı, beslenme
rejimleri üzerine bir bülten ha-
zırlayarak doktorlan zayıflama
rejimlerinde kalp-damar hasta-
îıklanna karşı uyardı.
Bültende. doktorlann, kilo
vermeyi amaçlayan rejimlerde.
yağ ve alkol düzeyinin düşük
olması konusunda dikkatîeri
çekiliyor. Haftada bir kilogram
kaybedilmesini öneren rejimle-
rin hızlı kilo kaybını sağlayan-
lardan daha etkili olduğu belir-
tilivor. Günde bin kalori alınan
ve uzun zamana yayılan diyet-
ler en iyileri. Hızlı kilo kaybını
amaçlayan diyetlerden ise ka-
çınmak gerekli. Ancak çok şiş-
man olan kişilerde uyeulanan
rejimlerde, tıbbi gözetim altın-
da günde 600 kalorinin altına
inebiliyor.
Vakfın sözcüsü Dr. Ian Ba-
ird, yağm kalçalarda değil, ba-
ğırsakta gerekli olduğunu söy-
lüyor. Yağ başhca vitaminlerin
iyi sindirilmesini sağlıyor. Çok
düşük düzeyde yağ içeren bir
diyetin kemikler üzerinde uzun
vadeli bir etkisi olabiliyor. Re-
jimlerde yağ tüketiminin yûzde
30'un altına indirilmesi hedefle-
niyor. Bunun da üçte biri pey-
nirde olduğu gibi doymuş. üçte
ikisi margarin ve zeytinyağında
olduğu gibı doymamış ohnalı.
Tıp dünyası hızlı kilo alıp
vermenin sağlığı tehlikeye attığı
konusunda birleşiyor. Beslen-
me bozukluklan alanında uz-
SAĞLIĞIN HEYKELİ- Henrv Moore'un heykelindeki gibi büyük kalçalara sahip olanlar birkaç kilo kaybetmek için sürekli
çabaharcayanlardan daha fazla yaşar. (Fotoğraf: THE INDEPENDENT)
man olan Dr. Jıll Welbourne,
Amerikalı erkeklerde koroner
kalp hastahklannın önlenmesi
calışmalannda. 50-60 yaş gru-
bundaki kişilerde. hızb kilo
kaybedenlerin rejim yapma-
yanlara göre ölüm oranlannın
yükseldiğini belirtivor. Tabii
bunun kesin nedeninin yüksek
kilo kaybı mı yoksa diyet yap-
manın psikolojik stresi mi oldu-
ğunu söylemek zor.
Harvard Üniversitesi'nde 12
yıldır süren bir çahşmada, dü-
zenli olarak kilo alıp verenler-
de. hep aynı kiloyu koruyanla-
ra göre ölüm oranmın 1.5 kez
artuğı ortaya çıkanldı.
Amenkan Ulusal Sağlık Ens-
titüsü'nden Dr. Ruben Andres
kilonun uzun yaşamayla bağ-
l^nusı üzerine araştırma yapı-
yor. Andres, yaş ilerledikçe re-
jim yapılarak kilo kaybedilme-
sinin vücut sistemini zorladığını
buldu. Sürekli kiloyla uğraş-
mak yerine biraz fazla kilolu
kalmak daha sağlıklı. İngüiz
Dr. David Weeks ise çok sağ-
lıklı yaşlı insanlann ortak özel-
liğinin kilolannı sürekli koru-
malan olduğunu buldu. Hatta
biraz şişman olsalar bile hep ay-
nı kiloda kalmalan çok fazla
sakınca yaratmıyor.
Dr. JİU Welbourne, kilo kav-
betmeye karşı olmadığını söy-
lüyor. Ancak insanlan aç bıra-
kan rejimlere karşı. Çünkü
vücut, sert rejimleri açlık olarak
kabul ediyor ve bu açlığın üste-
sinden gelebiimek için fırsat
bulur buİmaz yağ depoluyor:
"Haftada 700 gramdan daha
fazla kilo kaybedemezsiniz.
Daha fazla kaybettiğinizde yağ
yerinde kalırken kaslar hızla gi-
der ve bunun sonucunda sürek-
li rejim yapanlann vücutlann-
daki yağ yüzdesi yükselir,
metabolizmalan yavaşîar ve ki-
lo kaybetmeleri gittikçe zorla-
şır. Bununla birlikte, egzersiz
metabolizmanın hızlanmasına
katkıda bulunabilir. Bazı kişi-
ler, metabolizmalanru spor ya-
parak geliştirebilirler."
Dr Welbourne, zayıflama
yöntemlerinin bir kenara atıl-
masını ve açlık ile iştah arasın-
daki farkın dıkkate ahnmasını
istiyor. Yılbaşı yaklaşıyor. Dr.
Welbourne'un tavsiyesi şu:
"Güzel yemeklerden bir par-
ça yemekten çekinmeyin ve
yavaş yavaş yiyerek bunun key-
fıni çıkartın. Bundan sonra eğer
gerçekten istiyorsanız biraz da-
ha alın. Çünkü kendinizi çok
sıkarsanız, sonunda mutfağı si-
lip süpürmekten kurtulamazsı-
nız."
'Schtonk' Oscar'a ve Altın Küre ödüllerine aday gösterildi
Hitler'in sahte günlükleri komedifibııioldu
• "Film, tutucu yöresel halktan çok Alman aydınlanna hitap ediyor"
diyen yönetmen, Neo-faşıstlerin ve Neonazilerin fılme şiddetle karşı
çıktıklannı belirtiyor. Yönetmen Helmut Dietl. "Bugün Almanya'da
olanlar felakete doğru ilk adımı çağnştırıyor. Korkuyorum" diyor.
Külrür Servisi - Şu sıralar ırkçılık
hareketleri ve Neonazi ataklanndan
dolayı gündemde o!an Almanya. Ne-
onazileri ve"Sahte Hitler Günlüğü"
olayını anlatan bir filmı. Oscar ve Altın
Küre ödülleri için aday gösterdi.
Almanlann, geçen yıl Agniezska
Hollad'ın "Europa. Europa" (Avrupa.
Avrupa) adlı filmını "En İvı Yabancı
Film Oskar'ına aday göstermevı red-
detmelen. uluslararası bir tartışmava
neden olmuştu. Görünürdeki neden.
yönetmenin Fransız asılb bir Polonyah
olması ve fılmin bir Alman yapımı
olmamasıydı. Oysa film Almancaydı ve
bütün kadrosu da Alman oyunculardan
oluşmuştu. II. Dünya Savaşı sırasında
kimliğını saklayan bir Yahudi gencinin
övküsünü anlatan film. Alman İhraç
Filmleri Birliği'nce "utanç" olarak nite-
lenmişti. İlerici Alman film yapımcı-
lannın ve oyunculannın büyük bir
çoğunluğu ülkelerinin karannı protesto
etmişlerdi.
Oscar'a ve Altın Küre ödüllerine
aday gösterilen "Schtonk" ise bir
komedi filmi. Ocak avında Ne\v York
Modern Sanatlar Müzesi'nde
gösterilecek fılmin vönetmeni Helmut
Dietl. 1944 Münih doğumlu yönetmen
aynı zamanda bıryazarve hala Münih'-
te yaşıyor.
Sıkı bir demokrasi yanlısı olan Dietl.
kendısı gibi komedi filmlen yöneten Vi-
yana doğumlu usta Billv Wilder hay-
ranı. Birara Los Angeles'ta yaşayan,
reklam ve vıdeo filmleri çeken yönet-
menin "Schtonk" adlı filmi bu yıl en iyi
aktör. en iyi yönetmen ve en iyi görüntü
dallannda Alman Film Ödülleri'ni (Al-
man Oskarlan) kazandı.
En iyi oyuncu dalında ödül kazanan
Götz George filmde, yüzyıhn haberini
yakaladığını • sanan gazetea Herman
Willie'yi canlandınyor. Filmi yalnı,zca
Almanya'da iki milyonu aşkın kişi izle-
miş. Yine de bu rakam örneğjn Termi-
nator II gibı büyük bir Amerikan
yapımıyla karşılaştınldığında oldukça
düşük İcalıyor.
Gerçeküği kontrol edilmedi
Filmdekı VV'illie (gazeteci) karakteri-
nin prototipi olan Gerd Heideman adlı
muhabır 1983'te, Führer tarafından
tutulmuş gerçek günlükleri bulduğunu
sanıyor. Büyük bir fırsat vakaladığmı
düşünen muhabir hiç vakit geçirmeden
aslında Konrad Kujau adb bir Alman
tarafından düzenlenmiş sahte günlükle-
rin yayın haklannı Almanya'nm
haftalık ciddi dergisi Der Stern'e 5 mil-
yon dolar karşılıği satıyor. Büyük bu-
luşlannın heyecanına kapılan dergi.
belgelerin sahte olup olmadığını
kontrol ettirmeden basıma yetiştiriyor.
O zamanlar bütün dünyada sansasyon
yaratan olav, derginin saygın şöhretine
de epey zarar veriyor.
Ola>in gerçek kahramanlanyla hiçbir
zaman görüşmemiş olan yönetmen,
"Kafamdaki tasannın gerçekler tara-
fından çarpıtılmasını istemedim" diyor.
FilmindeeskiveveniNazilen"nostaljik
günahkârlar" olarak yeren yönetmen.
Der Stern'in açgözlü ahmakhğıyla alav
etmekten de geri kalmıyor. Kujau ve
Heidemann tiplen ise filmde.
yeteneklerine ve keşiflerine ümitsizce
inanmak zorunda olan zavallı yaratık-
lar olarak çizilmiş.
"Film, tutucu yöresel halktan çok Al-
man avdınlanna hitap ediyor" diyen
yönetmen, Neo-faşistlerin ve Neonazi-
lenn fılme şiddetle karşı çıktıklannı be-
lirtiyor.
Öcakta İngıltere'de gösterime girecek
olan film. henüz Amenka ve Japonya"-
ya satılmamış. Bu ülkelerde kamu oyu-
nun tepkisinden korkulduğunu söyle-
yen yönetmen. "Bugün Almanya'da
olanlar felakete doğru ilk adımı
çağnştınyor. Korkuyorum" diyor.
Ayavukla Kilisesigözden çıkarılmış
Tarihikilisedepo
gibikullanılıyor• 107 yıllık Rum Örtodoks Kilisesi Ayavukla.
Devlet Opera Balesi'nin "hurdaya çıkanlmış"
sahjıe dekorlan için depo olarak kullanılıyor.
Kilise. 1984 yılından dört yıl öncesine kadar
Röleve ve Anıtlar Müdürlüğü binası olarak
hizmet veriyordu.
ASUMAN ABACIOĞLL
İZMİR - Üst üste yığılmış
koltuklar, tozlu dolaplar, seh-
palar, suntadan ağaçlar, yap-
ma sarmaşıklar dolanmış kar-
ton duvarlar. halılar. şamdan-
lar, kadife perdeler. heykeller.
vazolar... Sağa sola atılmış
eski. işe yaramayan tiyatro de-
korlan, artık köhnemiş ve ka-
panmış bir tiyatro izlenimi ve-
riyor binaya. Ancak burası
herhangi bir bina değil. Izmir'-
in ender tarihi yapılanndan
biri olan Ayavukla Kilisesi.
Perdelerini kapatan da tiyatro
değjl, İzmir'in kültürel kimliği.
107 yılhk Rum Örtodoks
Kilisesi Ayavukla, Devlet
Opera Balesi'nin "hurdaya
çıkanlmış" sahne dekorlan
için depo olarak kullanılıyor.
İzmir'in 1927yılındaaçılanilk
arkeoloji müzesi olma özelliği
de taşıyan Ayavukla Kilisesi.
1984 yılmdan dört yıl öneesine
kadar Röleve ve Ânıtlar Mü-
dürlüğü binası olarak hizmet
veriyordu.
Genişliği 17 metre, derinliği
30 metre olan Ayavukla'nın
antik bir kilısenin kabntılan
üzerine inşa edildiğine inanılı-
yor. Kilisenin. adını İS 1.
yüzyılda İzmir'de kurulan ilk
kilisenin piskoposu olan
"Ayaz Bukolos"tan aldığı be-
lirtiliyor.
Bahçesi bir hurdaa dük-
kanını andıran Ayavukla Kili-
sesi'nin içi de bakımsızlıktan
"dökülür" durumda. İçeriyi
gezmek istediğimızde görevli-
ler uyanyorlar; "Dikkat edin.
başınıza bir şeyler düşebib'r!"
"Başımızı şakınarak" içeri-
ye giriyoruz. İlk bakışta kilise-
nin camb kubbesi onca
bakımsızlığa karşın ihtişamıy-
la büyülüyorınsanı. Yeryersı-
valan dökülmüş. kirişleri orta-
ya çıkmış olan kilisenin en
kötü durumdaki bölümü, lo-
calan. Bütün dekorlar tüm ya-
paylığı ve çirkinliğiyle yığınlar
halınde gelişigüzel kilisenin
içine atılrruşlar. Gözden çı-
kanlan dekorlar için gözden
çıkanlmış bir tarihi bina.
Tıpkı gözden çıkanlmış İzmir
kentinin tarihi geçmişi gibi.
Hurda dekorlar
Bahçedeki "hurdaya
çıkanlmış dekorlar". metal
olan bölümleri için satıbnav
bekliyorlar. Bahçiede. eski d».
korlann yanısıra ne ararsanız
bulunuyor; eski araba lastikle-
ri, teneke kutular. plastik su şi-
şeleri. ekmek artıklan, toplar.
kartondan antik sütunlar.
"Midas'ın Kulaklan" yazılı
bir tabela ve müze taşınırken
geride bırakılmış gerçek antik
taşlar...
"Kapılar".semtinde eski ev-
ler arasmdaki daracık sokak-
lardan ulaşılan ve görkemli iki
kapısı bulunan geniş bir bahçe
içindeki Ayavukla Kilisesi,
eğer eskiyen dekorlarla bera-
ber yok olmaya terk edilme-
seydi. geçmişınden anılar ara-
yan pek çok kımse için önemli
bir ziyaret mekânı olabib'rdi.