24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 ARALIK1992 PAZARTESİ 14 HABERLER Mitterrand'ı izleyen gazeteciler tartaklandı ANTALYA (Cumhuriyet) - Fransa Devlet Başkanı Mit- terrand'ın Antalya ziyaretin- de fotoğraf çeken gazeteciler tartaklandı. filmler de maki- neden alındı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın sık sık tatıl yaptığı. Diyarbakırlı işadamı Ağa Ceylana aıt Kemer Çam- yuva'daki Simena Tatil Köyü'nde kalan konuk Dev- let Başkanı Miıterrand"ı izle- yen gazeteciler. fotoğraf çeke- bilmek için taül köyünü abluka altına aldılar. Tatil köyünün önünde bek- leyen gazeteciler. sahılden yaklaşarak Mitterrand'ın fo- toğrafını çekmek istediler. Villanın balkonunda saat 08.30*sulannda kahvaltı ya- pan Mitterrand, 10.30 dolay- İannda da yakınlardaki Pha- selis antik kentini gezdi. Burada kendisınin fotoğrafla- nnı çeken gazetecilerin üzeri- ne, Mitterrand'ın korumalan yürüdü. Gazetecilerin ellerin- den fotoğraf makineleri alı- nırken. makinelerin içinden defilmlerçıkartıldı. Bu arada filmlenni vermek istemeyen bir gazetecinin. Fransız koru- ma ile yaptığı mücadelede ko- lu incindi. Mitterrand"ın Fransız korumalanndan baş- ka Cumhurbaşkanı Özal'ın korumalan ve Antalya Emnı- yeti'nden de görevliler ıle bir- likte korumalann sayısının 50 kadar olduğu gözlendi. Korumalar aynca, antik kentı ziyaret eden diğer turist- leri de abluka altına alarak fotoğraf çekmelerini engelle- diler. Mitterrand'ı izleyen Türk gazetelerinin muhabirle- rinden başka Sıpa Press ve Reuters muhabirleri de bulu- nuyor. Fransız Dev let Başkaru Mitlerrand'ı izleyen gazeteci- ler Simena Tatil Köyü'nün önünde beklerken. diğer bir grup gazeteci de St. Nicolas Kılısesi'nın bulunduğu Kale (Demre) ılçesi, Perge ve As- pendos antik kentlennde bek- lediler. Mitterran'ın Ceylan Holding'e aıt helikopterle bu y^rlere gıtmesi bekleniyordu. Ancak sabah saatlerinde tatıl köyünün ıskelesıne yanaşan yata erzaklar yüklenmıştı. Konuk Devlet Başkanı. Pha- selis zıyaretinden sonra tatil köyüne girdi ve dışan çıkma- dı. Bu sabah Antalya'dan ay- nlması beklenen Mıtterrand- ın, Cumhurbaşkanı Turgut Özal ıle görüşme yapmast beklenivor. Kooperatif Yolsuzluğa 5 yıl hapis • Ankara 2. AğırCeza Mahkemesi, S.S. Bizim Sokak Yapı Kooperatifi'nde 145 milyon lirayı zimmetinegeçirdiği savıylayargılanan kooperatif başkanı ve bir yöneticiyi5'eryıl 10'ar ay ağır hapis cezasına çarptırdı. . ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi.bır kooperatif yolsuzluğu davasında, başkan ve bir yöneticiyi 5'er >ıl 10'ar ay ağır hapis cezasına çarptır- dı. Mahkeme. S.S. Bizim So- kak Yapı Kooperatifi'nde 145 milyon lirayı zımmetine geçir- meİc suçundan yargılanan kooperatif başkanı Subaydın Tantoğlu ıle yönetici Kanber Çelike. Türk Ceza Yasasf nın 201. maddesıne göre 5'er yıl 10'ar ay ağır hapis cezası ver- di. Sanık kooperatif başkanı Subaydın Tantoğlu'nun, sah- te gıder makbuzlan ve sahte faturalar düzenleyerek 145 milyon lirayı zimmetine gecir- diğini bclirten mahkeme, di- ğer sanık Kanber Çelik'in de bu suça yardımcı olduğunu bildirdi. Mahkeme, 145 milyon lıra- nın sanıklardan geri alınması- na ve ömürboyu kamu hiz- metlerinden yasaklanmalan- nada kararverdi. Mahkemece 5 yıl hapis ce- zasına çarptınlan kooperatif yöneticisi Subaydın Tantoğ- lu, Ankara Büyükşehir Belc- diyesi Genel Sekreter Yar- dımcısı Turan Tantoğlu'nun kardeşi ve halen SHP Yeni- mahalle belediye meclis üyesi olarak görev yapıyor. BARIŞAÖZLEM Prof. Dr. Httsnü Göksel 20.000 lira (KDV içındej Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemdi gdaderilmez. 'Evdeki terör'e kadınlaruı bakısı ZAFERAKNAR Vakıflar. dernekler. partile- rin kadın komısyonlan ve aile- den sorumlu devlet bakanlığı: her biri ayn ayn ya da birlikte kadın sorunlarını çözmeye çalı- şıyor. Sorunun en buyüğü ıse "evdeki terör." Dayak yıyen ve- ya dayak korkusunu yaşayan kadınlar bu konuda neler düşü- nüyor? Prof.Dr.Yılmaz Esmer'in. İs- tanbul'da, değışık katmanlar- dan ve çeşıtlı kültür düzeyınde. 2 bin kişi arasında yaptığı araş- tırma. genel olarak kadının "Evdeki terör"e nasıl baktığını ortaya koyuyor. Anketı yanıt- layan kadınlann yandan fazlası (yüzde 55). "Bir kadının eşin- den dayak yemeyi hakkettiği durumlar olabilir mı?" sorusu- na "e\et" diyor. Erkeklerde ise bu oran yüzde 66"ya kadar çıkı- yor. Peki kadın. dayak atılma- sını hangi durumlarda "haklı" görüyor0 Bu sorunun yanıtı da- ha da şaşırtıcı: çünkü kadının dayak nedeni olarak gösterdiği konular. bir erkeğe göre daha az oranda davak nedeni olabıli- yor. Kadınlann dayağı hak ola- rak aördükleri durumlar şun- lar: " Kocasını aldatma yüzde 97. kocaya itaatsizlik yüzde 90. ço- cuğa kötü bakma yüzde 75. kayınvalide-pedere saygısızbk yüzde 70. lüks şeyleri istemek yüzde 60. cinsel yaklaşmayı ret yüzde 62. Aynı sorularla erkeklerin ka- dını dövmeye hak kazandıklan yüzdeleriseşöyle: Aldatma yüzde 84. itaatsizlik yüzde 66. çocuğa kötü bakma yüzde 57. yakınlanna saygısız- îık yüzde 55. lüks şeyler istemek yüzde 34. cinsel yaklaşmayı ret yüzde 39. Yine ankeı sonuçlanna göre. birdefa dayak yiyen kadın ora- nı yüzde l7 . kansına dayak atan erkek oranı ıse yüzde 25. Sürekli dayak yiyen kadın ora- nı yüzde 27'ye ulaşırken, kansı- nı sürekli döven erkek oranı yüzde 29. Dayak nedenleri ara- sında ise ilk sırayı kadınlarda: çoeuklar \e kocanın ailesi alı- yor. Erkeklerde ise davak atma nedeni, tartı^ma ve soz dinleme- me olarak çıkıyor. Çeşitli kadın dernek ve kuruluşlannın yöne- ticilen anket sonuçlannı aslın- da hiç şaşırtıa bulmadıklannı söylüyor. Marmara Üniversıte- si Kadın Haklannı Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanı Süreyya Hıç. anket sonuçlann- dan kadının ikincıl konumunu kabul ettiğinin açıkça görüldü- ğüne değinerek. görüşlerini şöyle dile getirdi: "Kadınlara cinsel obje olmanın dışında in- san olduğu anlatılmalıdır. Yap- tığımız yüz yüze araştırmalarda kadının kendi durumundan ra- hatsız olmadığını açık bir şekil- de gördük. Yani kadın. 'ne olmuş yani" diyor. Ancak er- kekle birlikıe konuşulduğunda durum biraz daha ılımlılaşıyor. Yani dayak konusuna erkekle birlikte bakmak laam. Erkeği de bu konuda ikna etmek gere- kiyor."dedi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği Başkanı Prof.Dr. Tür- kan Saylan ise konuyu daha çocukluk yıllanndaki eğitimde aramak gerektığını v urgular- ken. anket sonuçlanna hiç de şaşırmadığını özellikle behrtti. Prof. Dr. Say lan, kadının daya- ğı olumlamasını şöyle değerlen- dirdi: "İnsanımız yüzyıllarca gele- neklere göre yetiştirilmiş. eğitil- mış. Kız çocuğuna ıtaat etmeyi öğretmış. Kocanın ne yaparsa yapsın haklı olduğu görüşü ve- nlmış. İşte bu kısır döngüdeki kadın ve aynı zamanda erkek çağın gelişmelerine hızla ayak uyduıması, tüm benliğine işle- miş bu ilkel değer yargılannı bir anda silip atması (ya da 70 yıl- da) beklenemez. Çağdaşlığa di- renişin tek çözümü eğitimdir. Eğitim sistemimiz hızlı bir şekil- de çağa ayak uydurmabdır." Istanbul Üniversitesi Kadın Sorunlannı Araştırma Merkezi Başkanı Necla Arat ise kadının dayak konusunu olumlar bir düşünce içerisinde olmasının zincirleme bir olay olduğunu v urguluyor. Yerleşik değerlerin hızlı bir şekilde sarsılması ge- rektieini de belirten Prof.Dr. Arat, "Hayret venci olan SHP gibi bir parti görüşünü benim- seyen kadınlann da bu düşün- ceye yüksek oranda katılmala- n. Bu aslında bir terördür. Teröre karşıysak ilk önce aıle içindeki terörü halletmemız ge- rekir. Yasalarda da eks.iklikler var. Ancak yasa çıkarmak da sorunu çözmüyor. Önce insan faktörü üzerinde durulmalıdır. Kadına birey olma özeliıkleri kazandınlmalıdır" şeklinde gö- rüşünü açıklıyor. Kadın sorunlanna yönelik çalışmalar. anketler kadının kendi sorunlanna sahip çıkma- dığını açıkça gösteriyor. Yasa- larla verilen haklann ne kadar kullanıldığı ise TBMMdeki kadın milletveküi sayısından anlaşılıyor. O zaman sorun ne- rede ve nasıl çözümlenecek? Kadın sorunlanyla ilgilenen uz- manlann görüşleri. durumun vehametini gösteren anketlere bakılarak karamsarlığadüşme- mek yönünde. Yine uzmanlara göre "Daha çok gidilecek yol var." Anne ve babası tarafından işkence gören beş yaşındaki Selma Yazkan hastanede yatıyor O, çocuk değil; yaşamı dondurulmvış insan BERATGÜNÇIKAN Şıddeü unutmak, yaşanmamış saymak kimsenin harcı değil. Helc o şıddeü yaşayan beş yaşındaysa. değil unuünak. büyümek, gülmek, düşlemek. umutlanmak. şımar- mak. düşünmek. şarkı söylemek, şiir okumak. yani •'çocuk" olmak mümkün değil. Aruk. Selma Yazkan da bir ço- cuk değil O sadece yaşamı beş yaşında dondurulmuş bir insan. Gebze Devlel Hastanesi. acil servısine 7 arabk günü soluksuz ye- tiştinliyor Selma. Nedeni, boğaa- na kaçan bir kek parçası. Bu parça çıkanhnca rahat solumaya başb- yor. Sürekb kusma halı ve ishali dikkat çekiy or bu kez. Hastaneye geüren bir kornşu kadın. Anne ha- mıle ojduğu için evde kahyor. bir de üç yaşlannda Murat var evde. Böyle anlatıyor. komşu kadın. ""Annesinin çığhklan üzerine evle- rine koştum. kızı ahp getırdim". Serum takıyorlar koluna. Sel- ma. tepkisiz. Ne bir aa duyma be- linisı ne de korku. Hemşireler tara- fından soyıduyor. Kolunda ve bacaklanndaki kınk izlefl, yanhş kaynamadan kaynaklanan eğrilik- ler. boynundaki yara, tüm vücu- dundaki yanıklar ortaya çıkıyor. Biraz sıkıştınlınca komşu kadın Selma'nın sık sık annesi taranndan dövükiüğünü söylüyor. Selma, Devlet Hastanesi'nin adli skilinde 37649 numarayla işfern görüyor v^e hastanede ahkonuyor. Dr. Rana Kuruoğlu'nun hazır- ladığı tutanak, Güzeltepe Köyü Jandarma Komutanhğı'na gönde- nlerck anne ve babanın ifadcsınin alınması isteniyor. Anne. Ağn, 1970 doğumlu Fatma Yazkan 8 aralıkta verdiği ifadesinde, Sebna'nın kemik yapısuıın geliş- mediğini. kınkJann balkondan düşmea sonucunda oluştuğunu. diğer izkrinse kardeşi Murat'ın ya- ramazlıklanna aıt olduğunu söylü- yor. Baba. Seferihisar feriboüann- da seyyar saucıhk yapan 1952 Kastamonu doğumlu İsmail Yaz- kan tarafından doğrulanıyor bu ıfade. Kansını savunuyor İsmaD Yazkan, "DövTnez, kazadır" di- yor. Selma ise doktoriann ve hem- şirelerin yardımıyla verdiğı ifade- ande, hem balkondan düştüğünü hcm de babasının dövdüğünü an- Boğa/ına kek kaçması sonucu kotnşulann yardımıyla Gebze Devlet Hastanesi'ne kaldırılan ve anne-babası tarafından işkence edildi- ği ortav a çıkan kücük Selma, hemşirelerin ilgisiyle eski günierine dönrne savaşı \eriyor. İşkenceci anne ve babadan ise haber yok. latıyor. Hastaneye geurildiğjnde dokuz kilo olan Selma, bugün oniki kilo. Bakımınj hemşireler, doktorlar ve hasta yakınlan birlikte yürütüyor. Dr. Rana Kuruoğlu, kötü mua- melenin Sebna'yı bu hale getirdiği- ni vurgularken, açılan kamu dava- a sonuçlanana kadar aılesinin yanına verümemesini isüyor. Çeki- len röntgenler, Sebna'nın uğradığı şiddetı gösteriyor, "Sağ. üst kolda iki kınk, sol bacakta eskı kınk. kaş üzerinde yeni oluşmuş sigara yanı- ğı. boyunda parçalayıa bir ciamle açılmış yara. el üzerinde, kalçada muhterrielen kızgın ütüyle oluş- muş yanıklar. sağ kulak memesin- de kıkırdak zedeienmesi, burun kemiğinde kınk. el sağ baş par- makta zedelenme". Eğer aiksine teslim edıhrsc Selma, bu yaralar tekrar kanatılacak. Reaksiyonsuzluk. etrafa karşı ü- gLsızlık. sürekb uyuma haH. Selma'nın hastanaleki ilk günle- rindeki ruhsal durumu da ba "Ne gülüyor ne de ağhyorda şimdi kendisine ilgı gösterilmediğınde te- pinerek de olsa ağbyor" diyor Dr. Rana Kuruoğlu. Iyüeşebilecek mi? Dr. Kuruoğlu'na göre çok lazla umut yok. Fiziksel olarak üç ya- şındaki. ruhsal olarak çok daha geri yaşlarda bir çocuğun düzeyın- de bulunan Selma, beş yülık örse- lenmişhğıni sürekli üzerinde taşıya- ,aV. Ama bundan sonra, aılelerin çocuklanna karşı şıddet kullanma- malan. yBklaşırnlannda özenli olmalan için Sebna anlaülmab, an- nesi ve babası da cezalandınlmah. Güzeltepe'deki evlerinde bulu- namıyor Fatma ve İsmail Yazkan, verilen diğer adrcslerde de yoklar. Selma'nın dosyaa şjmdi Gebze Cumhuriyet Savalığı'nda, işJem için sıra beklıyor. Dört yıllık kom- şulan. ısim vermeksizin tanık ol- duklannı anlaüyor, babanın gün- leroe eve uğramadığına, Sebna'yı annesinin dövdüğüne, bacaklannı tekmdcdığine. yemek vermediği- ne, kınk bacağının üzerinde yürü- meye zorladığma, başını duvarlara vurduğuna. Ya küçük kardeş Mu- raL "Fatma" diyor isimsiz komşu, Idare Mahkemesi: Dayak, nakîl gerektîrmez ESKİŞEHİR (Cumhuriyet)- Eskişehir İdare Mahkemesi, öğrencisine tokat attığı gerek- çesi ıle Süleyman Çakır Lisesi Müdürü İbrahim Duran'm gö- revinden alınıp. Anadolu İmam Eskişehir'de Süleyman Çakır Lisesı'nde müdür olarak görev yapüğı sırada bazı öğrencileri tokatladığı gcrckçcsiylc vcliler tarafından şikayet cdilmesi üze- rine İbrahim Duran hakkında Hatip Lisesi öğretmenliğine valilikçe soruşturma açılmış, bu atanmasıyla ilgilı valilik karan arada da Anadolu İmam Hatip hakkında "yürütmeyi dur- Lisesi öğretmenliğine nakledil- durma"karan verdi. Mahkeme mişti. Bunun üzerine İbrahim karannda. "öğrenci dövme ey- lemi. çok deneyimli. başanlı bir idareci olduğu anlaşılan dava- cının öğretmen olarak naklini gcrcktirmcmckıcdir." dcnildı. ' Duran. "26 yıllık öğretmen ol- duğunu. lOyıIdırliscmüdürlü- ğü görevini yürüttüğünü. başa- nlı bir idareci olarak çok sayıda takdir vc tcşckkürü bulundu- ğunu, aynca Eskişehir'de yılın öğretmeni için gösterilen iki adaydan birinin kendısı olduğu- nu" ileri sürerek atama karan- nın iptali için İdare Mahke- mesi'ne başvurmuştu. Gürol Uçankale'nin başkan- lığında F. Filiz Sağlam ve E. Nur Necerten öluşan Eskişehir İdare Mahkemesi 1992/988 esas sayılı karanyia "oybirliği" ilc yürütmeyi durdurma karan verdi. Kararda özetle şöyle de- nildi: "Valilereildahilindememur- lann görev yerlerinin kazanıl- mış hak ayhklannda bir deği- şiklık yapmadan değiştirme yetkisi verilmiştir. Yasa ile tanı- nan bu yetkinin kullanılması keyfi ve mutlak olmayıp kamu yaran vc hizmeün gerekleri ile sınırlı olduğu ve takdire ilişkin işlemlenn maksat yönünden yargı denetimine tabi olduğu idare hukukunun ilkelerinden- dir. Dosyanın incelenmesinden, davacının bazı öğrcncilcrini dövmc nedenivle hakkında so- ruşturma yapıldığı, soruştur- manın teklifı doğrultusunda dava konusu ışlemin tesis edıl- diği anlaşılmışsa da, öğrenci dövme eylemi. disiplin cezasını gerektirmekte olup. çok dene- yimli. başanlı bir idareci olduğu anlaşılan davacının öğretmen olarak naklini gerektırmemek- tedir. Diğer taraftan davacının bazı öğrencilere tokaı atma şekinde gerçekleşen eylemi, idarecilik görcvinin üzerinden alınarak naklini gerçekleştirecek ağırhk- ta değildir ' Goleri • Atelye 232 64 26 • 230 21 87 BAHITTIN BOZDOGAN SEYYİT BOZDOa\N Resım Sergısı 26 /Uabk'92 - 19Ocak'93 •PBALOEM GALERl Vdi.ko'tag' Cao Akkavak No 71 3 80200 Nısanta EMEL CANKAT 14. Ktşîsel Resim Sergisi 28Arolık'92/17 0cak'93 TAKSİM SANAT GALERİSİ 24520 68 S e 1 v i T e k t a ş Resim Seıgisi 9 30Aralık 1992.1100-1800 tPazargünlm dışında' * Yonca ModemSanat Galerisi-s-*> Valıkcnagı Ldddesi No 117/2 Nışanıaşı Istanbul Tfcl 2^0 39 80 Vtoüs'üa doguşunu « gördünüz mii t « • Tcl. 2«1 98 87 • S E L Ç U K E R T O P RESİM SERGİSİ 16 -31 ARAUK1992 İAJCBANR BIBEK SftNAT GALEKİSİ 263 55 4« IO-31AraiıklW2. 1100-18.00 (Pazargunkndışında) istiUalCaddesıHl Beyoglu-isianN Tel: 252 16 98 NECMETTIN OZLU Resim Sergisi GARANTİ SANAT GALERİSİ BÜLENT ERKMEN 91/92ÇALIŞMALARI 7-30 ARALIK 1992 AKM SERGİSALONU TAKSİM İSTANBUL PAZARHARİÇ HERGÜN 10-19 ARASI BANKEKSPRES BOYUT YAYIN GRUBU VE OFSET YAPIMEVININ KATKILARIYLA ' GERÇEKLEŞTIRILMIŞTIR n SRDOĞMtŞ • Hısata »SLtER • ö iKARMA SERGISIt 5 \R\LIk "»2 yiK'^'H s,Husanatn KOÇAN • 8«rj T.REHEN Gelir idaresine yön aranıyor A t "Oğlunuel bebek. gül bebek büyü- tüyor, onu seviyor. onun istemedi- ğibukız". BAİ arada Çocuklan İstismar- dan Korurna ve RehabiHtasyon Demeği (ÇİKORED) de Sdma'- nın duruşmasına müdahil olarak katılmayı kararlaştınyor. Başkan Doç. Dr. Oğuz Polau bugüne ka- dar bu tür olaylarda çocuklara sahip çıkan kurumun bulunmadı- ğınıanımsauyor. Hastaneye yana- yan olaylarmsa ya doktoriann konuyla ilgili bilgiszliğinden ya da adlı raporun tutuhnamaa yüzün- den geciştirümesınden yakınan Doç. Dr. Polat. Türkiye'de Selma'nın bnrakılabikceği çok az kuruluşun obnasına karşın aılesine verilmeınesini öneriyor. DOĞAN AKIN ANKARA - Maliye ve Gümrük Bakanı Sümer Oral, "gelir idaresinin yeniden yapı- lanması ve gelir mevzuatmın aksayan yönleri" konusunda çalışma yapılması için bakan- lık bürokratlanna talimat ver- di. Bakanlığın. "maliye politi- kalanna yardımcı obna fonk- siyonunun yıllar içinde törpü- lenerek, devletin muhasebeci- sı durumuna düşürülmesin- den" yakınan maliye yönetimi, ANAP iktıdan dö- neminde Başbakanlığa bağla- nan Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarbğı'nın, tamamen Maliye Bakanlığı'na bağlan- masını ya da devlet ödemeleri- nı yapan "Kamu Finansman Genel Müdürlüğü" biriminin tekrar Maliye Bakanlığı bün- yesi içine alınmasını istiyor. Hükümet. gelir idaresine yön anyor. ÂNAP iktidan döneminden ben, ayn bir ba- kanlık ya da müsteşarlık şek- linde örgütlenmesi doğrultu- sunda tartışma yürütülen gelir idaresinin yeniden yapılan- ması konusunda, Maliye ve Gümrük Bakanı Oral, bürok- ratlanndan görüş ve öneri is- tedi. Maliye Bakanlığı bürok- ratlan, Oral'ın talimatı doğ- rultusunda. "gelir idaresinin yeniden yapılanması ve gelir mevzuatmın aksayan yönleri, bakanbğın teşkılat ve görevle- rini düzenleyen KHK'nın gözden geçirilmesi. bakanlı- ğın örgüt yapısı, bakanlık bünyesine alınması ve bakan- lık dışında örgütlenmesi gere- ken birimler" konulannda çalışma başlattılar. Finansman müdürlüğü Maliye çevrelerinde ağırlık kazanan bir diğer görüş de. Hazine ve Dış Ticaret Müste- şarbğı'nın devlet ödemelerini yapan "Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü" biriminin. Maliye ve Gümrük Bakan- lığı'na bağlanması. Böylece, hazinenin "kamu giderve ge- lirlerinı zaman ve tnekân iti- banyla denkleştinnesi" şek- linde özetlenen geleneksel fonksiyonunu yerine getire- memesinden kaynaklanan sorunlann çözümleneceği be- lirtibyor. Bu çevreler, Hazine- nin geleneksel fonksiyonlan- nın. Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü'nün, Gelirler Ge- nel Müdürlüğü ve Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdür- lüğü ile bakanbk içinde koor- dineli olarak çahşması halinde yerine getirilebileceğini söylü- yorlar. "Tek hazine sistemi"nde Hazine'nin geleneksel fonksi- yonlan Ziraat Bankası aracıb- ğıyla otomatik olarak gerçek- leştiriliyor. Sistem dışında kalan saymanbklarda ise. an- cak Hazine İç Ödemeler Say- manlığı para gönderdiği zaman harcama yapılabiüyor. Tek hazine hesabı sisteminde geleneksel fonksiyonlar ken- diliğınden olurken, katma bütçeli kuruluş saymanbklan gibı, sısteme dahîl olmayan saymanbklarda, İç Ödemeler Saynıanbğı aracılığıyla şu an- da Hazdne'ye bağb Kamu Fi- nansmanı Genel müdürlüğü dev reye giriyor. Hazine ve Dış Ticaret Müs- teşarlığı'nın konumuna ilişkin üçüncü görüş de, bu kurulu- şun"Devlet Bakanı Tansu Çil- ler'den alınarak, başka bir bakanbğa aktanlması. ANAP hükümetleri döne- minde de, şu anda Çiller'e. bağlı olan DPT ve Hazine, Devlet Bakanlan Güneş Ta- ner ve Işın Çelebi arasında paylaştınlmıştı. Maliye Bakanlığı'nda yürü- tülen çalışmalarda, gelir ida- resinin siyasi etkilerden ann- dınlmasının önemine işaret edılirken. Gelirler Genel Mü- dürlüğü'nün bakanbk dışına kaydınlmasına karşı çıkılıyor ve "genel müdürlük" düzeyi- ne kavuşturulması gereken birimler arasında, "AET Dai- re BaşkanhğY' da sayılıyor. Peşmergelerden PKK'lıların kimliklerini istedik 'BarzaniveTalabani 3. ortak istemiyor' ANKARA(AA)- Içişleri Ba- kanı İsmet Sezgin. Kuzey Irak'ta Peşmergelerin ellerin- de bulunan PKK'lılann kim- lıklerinin istendiğini bildirdi. Sezgin. bunlar arasında Tür- kiye'de suç işleyenler olması halinde ıadesinin talep edile- ceğini bildirdi. Sezgin, Jandarma Genel Komulanı Orgeneral Eşref Bitüs'in geçtiğimiz günlerde Kürt liderler Celal Talabani ve Mesut Barzani ile görüştü- ğünü bildirerek şunlan söyle- di: "Peşmergelerin ebnde bulu- nan PKK'lılann kimliklerini istiyoruz ve bunlardari iadesi- nı istediğimiz olursa. talep edeceğiz. Ancak. maalesef bunlann büyük bir bölümü- nün Suriye uyruklu olduklan- nıistihbaratettik." Sezgin, Kuzey Iraktaki son durumla ilgili olarak da şöy- le konuştu: "Kuzey Irak'ta Peşmergele- rin başlattığı olay bu bölgede bir egemeniik mücadelesin- den kaynaklanmaktadır. Ya- ni Barzani de, Talabani de üçüncü ortak istemiyorlar ve kendilerine PKK tarafından verilen zararlar var. Kamyon- lannı yakülar, adamlannı öl- dürdüler. Ve sonuç olarak, bir üçüncü ortak istemiyor. bun- lan yok etmek istiyorlar. Böy- le olunca 5 ekim tarihinde bir harekata başladılar. Barzani ve Talabani bunlan burada yot etmeye uğraştılar. İki ta- raftan bunlan kıskaç içine al- dılar ve kamplannı dağıtmak için büyük mücadele verdiler. Bunun yeterli olmadığnı gör- dük ve ekimin 12'sinde PKK'- nın sınırdan sızarak karakol- lanmıza baskın yapmasını ve vatandaşlanmızı, güvenb'k güçlerimızi öldürmesini ön- lemek için havadan ve kara- dan bir harekata giriştik. Oradaki 355 kilometredeki Hakurk ve Zaho arasındaki bütün kamplannı dağıttık. Lojisük ımkanlan kalmamış- ür. Bannma imkanlan kal- mamıştır. Zaten bunlann iki bin kadan ölmüştür ve bir o kadan da gitmiştir, yaralan- mışür, kaçmışür. başka yerle- re sığınmıştır. İki bine yakın kısmı da şu anda Peşmergele- rin ebnde tutsak olarak bu- lunmaktadır. Şimdi Kuzey Irak sırunna 65 yeni karakol yapünlmıştır." Anadolu Endüstri Holding Uzman ve Uzman Yardımcılan Anyor. Anadolu Endüstri Holding'de; Mali İşler ve Stratejik Planlama konularında, uzman ve uzman yardımcısı olarak görevlendirilmek üzere, • BL, ODTİ'. Ingılızcc eğitim yapan Işlctme ve IktLsat Fakulteleri ya da yurtdışındaki tanınmış ünıvcrMtelerın 1^ ldaresi, İşlctmc bolumlerindcn mezun, • 50 yaşını geçmcmış, • Ingıliztv'yi iyi dereccde bilen (tercihen ikinei dil bilen). • Deneyimli \eya deneyimsiz, Uzman ve Uzman Yardımcüan alınacaktır. Yazılı vc fotoğraflı baş\uruların, en geç. 12 Ocak 1995 akşamına kadır elimize ula^acak şekilde Anadolu Endüstri Holding Personel Koordinatörlügü, Ankara Asfaltı Soğanlıköy Karşısı, 81240 Kartal-İstanbul adrcsine yapılması rıca olunur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle