Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 ARALIK1992 PAZARTESİ
14 HABERLER
Mitterrand'ı
izleyen
gazeteciler
tartaklandı
ANTALYA (Cumhuriyet) -
Fransa Devlet Başkanı Mit-
terrand'ın Antalya ziyaretin-
de fotoğraf çeken gazeteciler
tartaklandı. filmler de maki-
neden alındı.
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın sık sık tatıl yaptığı.
Diyarbakırlı işadamı Ağa
Ceylana aıt Kemer Çam-
yuva'daki Simena Tatil
Köyü'nde kalan konuk Dev-
let Başkanı Miıterrand"ı izle-
yen gazeteciler. fotoğraf çeke-
bilmek için taül köyünü
abluka altına aldılar.
Tatil köyünün önünde bek-
leyen gazeteciler. sahılden
yaklaşarak Mitterrand'ın fo-
toğrafını çekmek istediler.
Villanın balkonunda saat
08.30*sulannda kahvaltı ya-
pan Mitterrand, 10.30 dolay-
İannda da yakınlardaki Pha-
selis antik kentini gezdi.
Burada kendisınin fotoğrafla-
nnı çeken gazetecilerin üzeri-
ne, Mitterrand'ın korumalan
yürüdü. Gazetecilerin ellerin-
den fotoğraf makineleri alı-
nırken. makinelerin içinden
defilmlerçıkartıldı. Bu arada
filmlenni vermek istemeyen
bir gazetecinin. Fransız koru-
ma ile yaptığı mücadelede ko-
lu incindi. Mitterrand"ın
Fransız korumalanndan baş-
ka Cumhurbaşkanı Özal'ın
korumalan ve Antalya Emnı-
yeti'nden de görevliler ıle bir-
likte korumalann sayısının 50
kadar olduğu gözlendi.
Korumalar aynca, antik
kentı ziyaret eden diğer turist-
leri de abluka altına alarak
fotoğraf çekmelerini engelle-
diler. Mitterrand'ı izleyen
Türk gazetelerinin muhabirle-
rinden başka Sıpa Press ve
Reuters muhabirleri de bulu-
nuyor.
Fransız Dev let Başkaru
Mitlerrand'ı izleyen gazeteci-
ler Simena Tatil Köyü'nün
önünde beklerken. diğer bir
grup gazeteci de St. Nicolas
Kılısesi'nın bulunduğu Kale
(Demre) ılçesi, Perge ve As-
pendos antik kentlennde bek-
lediler. Mitterran'ın Ceylan
Holding'e aıt helikopterle bu
y^rlere gıtmesi bekleniyordu.
Ancak sabah saatlerinde tatıl
köyünün ıskelesıne yanaşan
yata erzaklar yüklenmıştı.
Konuk Devlet Başkanı. Pha-
selis zıyaretinden sonra tatil
köyüne girdi ve dışan çıkma-
dı.
Bu sabah Antalya'dan ay-
nlması beklenen Mıtterrand-
ın, Cumhurbaşkanı Turgut
Özal ıle görüşme yapmast
beklenivor.
Kooperatif
Yolsuzluğa
5 yıl hapis
• Ankara 2. AğırCeza
Mahkemesi, S.S. Bizim
Sokak Yapı
Kooperatifi'nde 145 milyon
lirayı zimmetinegeçirdiği
savıylayargılanan
kooperatif başkanı ve bir
yöneticiyi5'eryıl 10'ar ay
ağır hapis cezasına çarptırdı.
. ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ankara 2. Ağır Ceza
Mahkemesi.bır kooperatif
yolsuzluğu davasında, başkan
ve bir yöneticiyi 5'er >ıl 10'ar
ay ağır hapis cezasına çarptır-
dı.
Mahkeme. S.S. Bizim So-
kak Yapı Kooperatifi'nde 145
milyon lirayı zımmetine geçir-
meİc suçundan yargılanan
kooperatif başkanı Subaydın
Tantoğlu ıle yönetici Kanber
Çelike. Türk Ceza Yasasf nın
201. maddesıne göre 5'er yıl
10'ar ay ağır hapis cezası ver-
di. Sanık kooperatif başkanı
Subaydın Tantoğlu'nun, sah-
te gıder makbuzlan ve sahte
faturalar düzenleyerek 145
milyon lirayı zimmetine gecir-
diğini bclirten mahkeme, di-
ğer sanık Kanber Çelik'in de
bu suça yardımcı olduğunu
bildirdi.
Mahkeme, 145 milyon lıra-
nın sanıklardan geri alınması-
na ve ömürboyu kamu hiz-
metlerinden yasaklanmalan-
nada kararverdi.
Mahkemece 5 yıl hapis ce-
zasına çarptınlan kooperatif
yöneticisi Subaydın Tantoğ-
lu, Ankara Büyükşehir Belc-
diyesi Genel Sekreter Yar-
dımcısı Turan Tantoğlu'nun
kardeşi ve halen SHP Yeni-
mahalle belediye meclis üyesi
olarak görev yapıyor.
BARIŞAÖZLEM
Prof. Dr. Httsnü Göksel
20.000 lira (KDV içındej
Çağdaş Yayınları Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul
Ödemdi gdaderilmez.
'Evdeki terör'e kadınlaruı bakısı
ZAFERAKNAR
Vakıflar. dernekler. partile-
rin kadın komısyonlan ve aile-
den sorumlu devlet bakanlığı:
her biri ayn ayn ya da birlikte
kadın sorunlarını çözmeye çalı-
şıyor. Sorunun en buyüğü ıse
"evdeki terör." Dayak yıyen ve-
ya dayak korkusunu yaşayan
kadınlar bu konuda neler düşü-
nüyor?
Prof.Dr.Yılmaz Esmer'in. İs-
tanbul'da, değışık katmanlar-
dan ve çeşıtlı kültür düzeyınde.
2 bin kişi arasında yaptığı araş-
tırma. genel olarak kadının
"Evdeki terör"e nasıl baktığını
ortaya koyuyor. Anketı yanıt-
layan kadınlann yandan fazlası
(yüzde 55). "Bir kadının eşin-
den dayak yemeyi hakkettiği
durumlar olabilir mı?" sorusu-
na "e\et" diyor. Erkeklerde ise
bu oran yüzde 66"ya kadar çıkı-
yor. Peki kadın. dayak atılma-
sını hangi durumlarda "haklı"
görüyor0
Bu sorunun yanıtı da-
ha da şaşırtıcı: çünkü kadının
dayak nedeni olarak gösterdiği
konular. bir erkeğe göre daha
az oranda davak nedeni olabıli-
yor.
Kadınlann dayağı hak ola-
rak aördükleri durumlar şun-
lar: "
Kocasını aldatma yüzde 97.
kocaya itaatsizlik yüzde 90. ço-
cuğa kötü bakma yüzde 75.
kayınvalide-pedere saygısızbk
yüzde 70. lüks şeyleri istemek
yüzde 60. cinsel yaklaşmayı ret
yüzde 62.
Aynı sorularla erkeklerin ka-
dını dövmeye hak kazandıklan
yüzdeleriseşöyle:
Aldatma yüzde 84. itaatsizlik
yüzde 66. çocuğa kötü bakma
yüzde 57. yakınlanna saygısız-
îık yüzde 55. lüks şeyler istemek
yüzde 34. cinsel yaklaşmayı ret
yüzde 39.
Yine ankeı sonuçlanna göre.
birdefa dayak yiyen kadın ora-
nı yüzde l7
. kansına dayak
atan erkek oranı ıse yüzde 25.
Sürekli dayak yiyen kadın ora-
nı yüzde 27'ye ulaşırken, kansı-
nı sürekli döven erkek oranı
yüzde 29. Dayak nedenleri ara-
sında ise ilk sırayı kadınlarda:
çoeuklar \e kocanın ailesi alı-
yor. Erkeklerde ise davak atma
nedeni, tartı^ma ve soz dinleme-
me olarak çıkıyor. Çeşitli kadın
dernek ve kuruluşlannın yöne-
ticilen anket sonuçlannı aslın-
da hiç şaşırtıa bulmadıklannı
söylüyor. Marmara Üniversıte-
si Kadın Haklannı Araştırma
ve Geliştirme Merkezi Başkanı
Süreyya Hıç. anket sonuçlann-
dan kadının ikincıl konumunu
kabul ettiğinin açıkça görüldü-
ğüne değinerek. görüşlerini
şöyle dile getirdi: "Kadınlara
cinsel obje olmanın dışında in-
san olduğu anlatılmalıdır. Yap-
tığımız yüz yüze araştırmalarda
kadının kendi durumundan ra-
hatsız olmadığını açık bir şekil-
de gördük. Yani kadın. 'ne
olmuş yani" diyor. Ancak er-
kekle birlikıe konuşulduğunda
durum biraz daha ılımlılaşıyor.
Yani dayak konusuna erkekle
birlikte bakmak laam. Erkeği
de bu konuda ikna etmek gere-
kiyor."dedi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Demeği Başkanı Prof.Dr. Tür-
kan Saylan ise konuyu daha
çocukluk yıllanndaki eğitimde
aramak gerektığını v urgular-
ken. anket sonuçlanna hiç de
şaşırmadığını özellikle behrtti.
Prof. Dr. Say lan, kadının daya-
ğı olumlamasını şöyle değerlen-
dirdi:
"İnsanımız yüzyıllarca gele-
neklere göre yetiştirilmiş. eğitil-
mış. Kız çocuğuna ıtaat etmeyi
öğretmış. Kocanın ne yaparsa
yapsın haklı olduğu görüşü ve-
nlmış. İşte bu kısır döngüdeki
kadın ve aynı zamanda erkek
çağın gelişmelerine hızla ayak
uyduıması, tüm benliğine işle-
miş bu ilkel değer yargılannı bir
anda silip atması (ya da 70 yıl-
da) beklenemez. Çağdaşlığa di-
renişin tek çözümü eğitimdir.
Eğitim sistemimiz hızlı bir şekil-
de çağa ayak uydurmabdır."
Istanbul Üniversitesi Kadın
Sorunlannı Araştırma Merkezi
Başkanı Necla Arat ise kadının
dayak konusunu olumlar bir
düşünce içerisinde olmasının
zincirleme bir olay olduğunu
v urguluyor. Yerleşik değerlerin
hızlı bir şekilde sarsılması ge-
rektieini de belirten Prof.Dr.
Arat, "Hayret venci olan SHP
gibi bir parti görüşünü benim-
seyen kadınlann da bu düşün-
ceye yüksek oranda katılmala-
n. Bu aslında bir terördür.
Teröre karşıysak ilk önce aıle
içindeki terörü halletmemız ge-
rekir. Yasalarda da eks.iklikler
var. Ancak yasa çıkarmak da
sorunu çözmüyor. Önce insan
faktörü üzerinde durulmalıdır.
Kadına birey olma özeliıkleri
kazandınlmalıdır" şeklinde gö-
rüşünü açıklıyor.
Kadın sorunlanna yönelik
çalışmalar. anketler kadının
kendi sorunlanna sahip çıkma-
dığını açıkça gösteriyor. Yasa-
larla verilen haklann ne kadar
kullanıldığı ise TBMMdeki
kadın milletveküi sayısından
anlaşılıyor. O zaman sorun ne-
rede ve nasıl çözümlenecek?
Kadın sorunlanyla ilgilenen uz-
manlann görüşleri. durumun
vehametini gösteren anketlere
bakılarak karamsarlığadüşme-
mek yönünde. Yine uzmanlara
göre "Daha çok gidilecek yol
var."
Anne ve babası tarafından işkence gören beş yaşındaki Selma Yazkan hastanede yatıyor
O, çocuk değil; yaşamı dondurulmvış insan
BERATGÜNÇIKAN
Şıddeü unutmak, yaşanmamış
saymak kimsenin harcı değil. Helc
o şıddeü yaşayan beş yaşındaysa.
değil unuünak. büyümek, gülmek,
düşlemek. umutlanmak. şımar-
mak. düşünmek. şarkı söylemek,
şiir okumak. yani •'çocuk" olmak
mümkün değil.
Aruk. Selma Yazkan da bir ço-
cuk değil O sadece yaşamı beş
yaşında dondurulmuş bir insan.
Gebze Devlel Hastanesi. acil
servısine 7 arabk günü soluksuz ye-
tiştinliyor Selma. Nedeni, boğaa-
na kaçan bir kek parçası. Bu parça
çıkanhnca rahat solumaya başb-
yor. Sürekb kusma halı ve ishali
dikkat çekiy or bu kez. Hastaneye
geüren bir kornşu kadın. Anne ha-
mıle ojduğu için evde kahyor. bir
de üç yaşlannda Murat var evde.
Böyle anlatıyor. komşu kadın.
""Annesinin çığhklan üzerine evle-
rine koştum. kızı ahp getırdim".
Serum takıyorlar koluna. Sel-
ma. tepkisiz. Ne bir aa duyma be-
linisı ne de korku. Hemşireler tara-
fından soyıduyor. Kolunda ve
bacaklanndaki kınk izlefl, yanhş
kaynamadan kaynaklanan eğrilik-
ler. boynundaki yara, tüm vücu-
dundaki yanıklar ortaya çıkıyor.
Biraz sıkıştınlınca komşu kadın
Selma'nın sık sık annesi taranndan
dövükiüğünü söylüyor. Selma,
Devlet Hastanesi'nin adli skilinde
37649 numarayla işfern görüyor v^e
hastanede ahkonuyor.
Dr. Rana Kuruoğlu'nun hazır-
ladığı tutanak, Güzeltepe Köyü
Jandarma Komutanhğı'na gönde-
nlerck anne ve babanın ifadcsınin
alınması isteniyor. Anne. Ağn,
1970 doğumlu Fatma Yazkan 8
aralıkta verdiği ifadesinde,
Sebna'nın kemik yapısuıın geliş-
mediğini. kınkJann balkondan
düşmea sonucunda oluştuğunu.
diğer izkrinse kardeşi Murat'ın ya-
ramazlıklanna aıt olduğunu söylü-
yor. Baba. Seferihisar feriboüann-
da seyyar saucıhk yapan 1952
Kastamonu doğumlu İsmail Yaz-
kan tarafından doğrulanıyor bu
ıfade. Kansını savunuyor İsmaD
Yazkan, "DövTnez, kazadır" di-
yor. Selma ise doktoriann ve hem-
şirelerin yardımıyla verdiğı ifade-
ande, hem balkondan düştüğünü
hcm de babasının dövdüğünü an-
Boğa/ına kek kaçması sonucu kotnşulann yardımıyla Gebze Devlet Hastanesi'ne kaldırılan ve anne-babası tarafından işkence edildi-
ği ortav a çıkan kücük Selma, hemşirelerin ilgisiyle eski günierine dönrne savaşı \eriyor. İşkenceci anne ve babadan ise haber yok.
latıyor.
Hastaneye geurildiğjnde dokuz
kilo olan Selma, bugün oniki kilo.
Bakımınj hemşireler, doktorlar ve
hasta yakınlan birlikte yürütüyor.
Dr. Rana Kuruoğlu, kötü mua-
melenin Sebna'yı bu hale getirdiği-
ni vurgularken, açılan kamu dava-
a sonuçlanana kadar aılesinin
yanına verümemesini isüyor. Çeki-
len röntgenler, Sebna'nın uğradığı
şiddetı gösteriyor, "Sağ. üst kolda
iki kınk, sol bacakta eskı kınk. kaş
üzerinde yeni oluşmuş sigara yanı-
ğı. boyunda parçalayıa bir ciamle
açılmış yara. el üzerinde, kalçada
muhterrielen kızgın ütüyle oluş-
muş yanıklar. sağ kulak memesin-
de kıkırdak zedeienmesi, burun
kemiğinde kınk. el sağ baş par-
makta zedelenme". Eğer aiksine
teslim edıhrsc Selma, bu yaralar
tekrar kanatılacak.
Reaksiyonsuzluk. etrafa karşı ü-
gLsızlık. sürekb uyuma haH.
Selma'nın hastanaleki ilk günle-
rindeki ruhsal durumu da ba "Ne
gülüyor ne de ağhyorda şimdi
kendisine ilgı gösterilmediğınde te-
pinerek de olsa ağbyor" diyor Dr.
Rana Kuruoğlu. Iyüeşebilecek mi?
Dr. Kuruoğlu'na göre çok lazla
umut yok. Fiziksel olarak üç ya-
şındaki. ruhsal olarak çok daha
geri yaşlarda bir çocuğun düzeyın-
de bulunan Selma, beş yülık örse-
lenmişhğıni sürekli üzerinde taşıya-
,aV. Ama bundan sonra, aılelerin
çocuklanna karşı şıddet kullanma-
malan. yBklaşırnlannda özenli
olmalan için Sebna anlaülmab, an-
nesi ve babası da cezalandınlmah.
Güzeltepe'deki evlerinde bulu-
namıyor Fatma ve İsmail Yazkan,
verilen diğer adrcslerde de yoklar.
Selma'nın dosyaa şjmdi Gebze
Cumhuriyet Savalığı'nda, işJem
için sıra beklıyor. Dört yıllık kom-
şulan. ısim vermeksizin tanık ol-
duklannı anlaüyor, babanın gün-
leroe eve uğramadığına, Sebna'yı
annesinin dövdüğüne, bacaklannı
tekmdcdığine. yemek vermediği-
ne, kınk bacağının üzerinde yürü-
meye zorladığma, başını duvarlara
vurduğuna. Ya küçük kardeş Mu-
raL "Fatma" diyor isimsiz komşu,
Idare Mahkemesi: Dayak, nakîl gerektîrmez
ESKİŞEHİR (Cumhuriyet)-
Eskişehir İdare Mahkemesi,
öğrencisine tokat attığı gerek-
çesi ıle Süleyman Çakır Lisesi
Müdürü İbrahim Duran'm gö-
revinden alınıp. Anadolu İmam
Eskişehir'de Süleyman Çakır
Lisesı'nde müdür olarak görev
yapüğı sırada bazı öğrencileri
tokatladığı gcrckçcsiylc vcliler
tarafından şikayet cdilmesi üze-
rine İbrahim Duran hakkında
Hatip Lisesi öğretmenliğine valilikçe soruşturma açılmış, bu
atanmasıyla ilgilı valilik karan arada da Anadolu İmam Hatip
hakkında "yürütmeyi dur- Lisesi öğretmenliğine nakledil-
durma"karan verdi. Mahkeme mişti. Bunun üzerine İbrahim
karannda. "öğrenci dövme ey-
lemi. çok deneyimli. başanlı bir
idareci olduğu anlaşılan dava-
cının öğretmen olarak naklini
gcrcktirmcmckıcdir." dcnildı.
' Duran. "26 yıllık öğretmen ol-
duğunu. lOyıIdırliscmüdürlü-
ğü görevini yürüttüğünü. başa-
nlı bir idareci olarak çok sayıda
takdir vc tcşckkürü bulundu-
ğunu, aynca Eskişehir'de yılın
öğretmeni için gösterilen iki
adaydan birinin kendısı olduğu-
nu" ileri sürerek atama karan-
nın iptali için İdare Mahke-
mesi'ne başvurmuştu.
Gürol Uçankale'nin başkan-
lığında F. Filiz Sağlam ve E.
Nur Necerten öluşan Eskişehir
İdare Mahkemesi 1992/988 esas
sayılı karanyia "oybirliği" ilc
yürütmeyi durdurma karan
verdi. Kararda özetle şöyle de-
nildi:
"Valilereildahilindememur-
lann görev yerlerinin kazanıl-
mış hak ayhklannda bir deği-
şiklık yapmadan değiştirme
yetkisi verilmiştir. Yasa ile tanı-
nan bu yetkinin kullanılması
keyfi ve mutlak olmayıp kamu
yaran vc hizmeün gerekleri ile
sınırlı olduğu ve takdire ilişkin
işlemlenn maksat yönünden
yargı denetimine tabi olduğu
idare hukukunun ilkelerinden-
dir.
Dosyanın incelenmesinden,
davacının bazı öğrcncilcrini
dövmc nedenivle hakkında so-
ruşturma yapıldığı, soruştur-
manın teklifı doğrultusunda
dava konusu ışlemin tesis edıl-
diği anlaşılmışsa da, öğrenci
dövme eylemi. disiplin cezasını
gerektirmekte olup. çok dene-
yimli. başanlı bir idareci olduğu
anlaşılan davacının öğretmen
olarak naklini gerektırmemek-
tedir.
Diğer taraftan davacının bazı
öğrencilere tokaı atma şekinde
gerçekleşen eylemi, idarecilik
görcvinin üzerinden alınarak
naklini gerçekleştirecek ağırhk-
ta değildir '
Goleri • Atelye 232 64 26 • 230 21 87
BAHITTIN BOZDOGAN
SEYYİT BOZDOa\N
Resım Sergısı
26 /Uabk'92 - 19Ocak'93
•PBALOEM
GALERl
Vdi.ko'tag' Cao Akkavak
No 71 3 80200 Nısanta
EMEL
CANKAT
14. Ktşîsel Resim Sergisi
28Arolık'92/17 0cak'93
TAKSİM SANAT
GALERİSİ 24520 68
S e 1 v i T e k t a ş
Resim Seıgisi
9 30Aralık 1992.1100-1800
tPazargünlm dışında' * Yonca
ModemSanat
Galerisi-s-*>
Valıkcnagı Ldddesi No 117/2 Nışanıaşı Istanbul Tfcl 2^0 39 80
Vtoüs'üa doguşunu
« gördünüz mii t «
• Tcl. 2«1 98 87 •
S E L Ç U K
E R T O P
RESİM SERGİSİ
16 -31 ARAUK1992
İAJCBANR BIBEK SftNAT GALEKİSİ
263 55 4«
IO-31AraiıklW2.
1100-18.00
(Pazargunkndışında)
istiUalCaddesıHl
Beyoglu-isianN Tel: 252 16 98
NECMETTIN OZLU
Resim Sergisi
GARANTİ SANAT GALERİSİ
BÜLENT ERKMEN
91/92ÇALIŞMALARI
7-30 ARALIK 1992
AKM SERGİSALONU
TAKSİM İSTANBUL
PAZARHARİÇ
HERGÜN
10-19 ARASI
BANKEKSPRES
BOYUT YAYIN GRUBU VE
OFSET YAPIMEVININ
KATKILARIYLA '
GERÇEKLEŞTIRILMIŞTIR
n SRDOĞMtŞ • Hısata »SLtER • ö
iKARMA
SERGISIt 5 \R\LIk "»2 yiK'^'H
s,Husanatn KOÇAN • 8«rj T.REHEN
Gelir idaresine
yön aranıyor
A t
"Oğlunuel bebek. gül bebek büyü-
tüyor, onu seviyor. onun istemedi-
ğibukız".
BAİ arada Çocuklan İstismar-
dan Korurna ve RehabiHtasyon
Demeği (ÇİKORED) de Sdma'-
nın duruşmasına müdahil olarak
katılmayı kararlaştınyor. Başkan
Doç. Dr. Oğuz Polau bugüne ka-
dar bu tür olaylarda çocuklara
sahip çıkan kurumun bulunmadı-
ğınıanımsauyor. Hastaneye yana-
yan olaylarmsa ya doktoriann
konuyla ilgili bilgiszliğinden ya da
adlı raporun tutuhnamaa yüzün-
den geciştirümesınden yakınan
Doç. Dr. Polat. Türkiye'de
Selma'nın bnrakılabikceği çok az
kuruluşun obnasına karşın aılesine
verilmeınesini öneriyor.
DOĞAN AKIN
ANKARA - Maliye ve
Gümrük Bakanı Sümer Oral,
"gelir idaresinin yeniden yapı-
lanması ve gelir mevzuatmın
aksayan yönleri" konusunda
çalışma yapılması için bakan-
lık bürokratlanna talimat ver-
di. Bakanlığın. "maliye politi-
kalanna yardımcı obna fonk-
siyonunun yıllar içinde törpü-
lenerek, devletin muhasebeci-
sı durumuna düşürülmesin-
den" yakınan maliye
yönetimi, ANAP iktıdan dö-
neminde Başbakanlığa bağla-
nan Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarbğı'nın, tamamen
Maliye Bakanlığı'na bağlan-
masını ya da devlet ödemeleri-
nı yapan "Kamu Finansman
Genel Müdürlüğü" biriminin
tekrar Maliye Bakanlığı bün-
yesi içine alınmasını istiyor.
Hükümet. gelir idaresine
yön anyor. ÂNAP iktidan
döneminden ben, ayn bir ba-
kanlık ya da müsteşarlık şek-
linde örgütlenmesi doğrultu-
sunda tartışma yürütülen gelir
idaresinin yeniden yapılan-
ması konusunda, Maliye ve
Gümrük Bakanı Oral, bürok-
ratlanndan görüş ve öneri is-
tedi. Maliye Bakanlığı bürok-
ratlan, Oral'ın talimatı doğ-
rultusunda. "gelir idaresinin
yeniden yapılanması ve gelir
mevzuatmın aksayan yönleri,
bakanbğın teşkılat ve görevle-
rini düzenleyen KHK'nın
gözden geçirilmesi. bakanlı-
ğın örgüt yapısı, bakanlık
bünyesine alınması ve bakan-
lık dışında örgütlenmesi gere-
ken birimler" konulannda
çalışma başlattılar.
Finansman müdürlüğü
Maliye çevrelerinde ağırlık
kazanan bir diğer görüş de.
Hazine ve Dış Ticaret Müste-
şarbğı'nın devlet ödemelerini
yapan "Kamu Finansmanı
Genel Müdürlüğü" biriminin.
Maliye ve Gümrük Bakan-
lığı'na bağlanması. Böylece,
hazinenin "kamu giderve ge-
lirlerinı zaman ve tnekân iti-
banyla denkleştinnesi" şek-
linde özetlenen geleneksel
fonksiyonunu yerine getire-
memesinden kaynaklanan
sorunlann çözümleneceği be-
lirtibyor. Bu çevreler, Hazine-
nin geleneksel fonksiyonlan-
nın. Kamu Finansmanı Genel
Müdürlüğü'nün, Gelirler Ge-
nel Müdürlüğü ve Bütçe ve
Mali Kontrol Genel Müdür-
lüğü ile bakanbk içinde koor-
dineli olarak çahşması halinde
yerine getirilebileceğini söylü-
yorlar.
"Tek hazine sistemi"nde
Hazine'nin geleneksel fonksi-
yonlan Ziraat Bankası aracıb-
ğıyla otomatik olarak gerçek-
leştiriliyor. Sistem dışında
kalan saymanbklarda ise. an-
cak Hazine İç Ödemeler Say-
manlığı para gönderdiği
zaman harcama yapılabiüyor.
Tek hazine hesabı sisteminde
geleneksel fonksiyonlar ken-
diliğınden olurken, katma
bütçeli kuruluş saymanbklan
gibı, sısteme dahîl olmayan
saymanbklarda, İç Ödemeler
Saynıanbğı aracılığıyla şu an-
da Hazdne'ye bağb Kamu Fi-
nansmanı Genel müdürlüğü
dev reye giriyor.
Hazine ve Dış Ticaret Müs-
teşarlığı'nın konumuna ilişkin
üçüncü görüş de, bu kurulu-
şun"Devlet Bakanı Tansu Çil-
ler'den alınarak, başka bir
bakanbğa aktanlması.
ANAP hükümetleri döne-
minde de, şu anda Çiller'e.
bağlı olan DPT ve Hazine,
Devlet Bakanlan Güneş Ta-
ner ve Işın Çelebi arasında
paylaştınlmıştı.
Maliye Bakanlığı'nda yürü-
tülen çalışmalarda, gelir ida-
resinin siyasi etkilerden ann-
dınlmasının önemine işaret
edılirken. Gelirler Genel Mü-
dürlüğü'nün bakanbk dışına
kaydınlmasına karşı çıkılıyor
ve "genel müdürlük" düzeyi-
ne kavuşturulması gereken
birimler arasında, "AET Dai-
re BaşkanhğY' da sayılıyor.
Peşmergelerden PKK'lıların
kimliklerini istedik
'BarzaniveTalabani
3. ortak istemiyor'
ANKARA(AA)- Içişleri Ba-
kanı İsmet Sezgin. Kuzey
Irak'ta Peşmergelerin ellerin-
de bulunan PKK'lılann kim-
lıklerinin istendiğini bildirdi.
Sezgin. bunlar arasında Tür-
kiye'de suç işleyenler olması
halinde ıadesinin talep edile-
ceğini bildirdi.
Sezgin, Jandarma Genel
Komulanı Orgeneral Eşref
Bitüs'in geçtiğimiz günlerde
Kürt liderler Celal Talabani
ve Mesut Barzani ile görüştü-
ğünü bildirerek şunlan söyle-
di:
"Peşmergelerin ebnde bulu-
nan PKK'lılann kimliklerini
istiyoruz ve bunlardari iadesi-
nı istediğimiz olursa. talep
edeceğiz. Ancak. maalesef
bunlann büyük bir bölümü-
nün Suriye uyruklu olduklan-
nıistihbaratettik."
Sezgin, Kuzey Iraktaki son
durumla ilgili olarak da şöy-
le konuştu:
"Kuzey Irak'ta Peşmergele-
rin başlattığı olay bu bölgede
bir egemeniik mücadelesin-
den kaynaklanmaktadır. Ya-
ni Barzani de, Talabani de
üçüncü ortak istemiyorlar ve
kendilerine PKK tarafından
verilen zararlar var. Kamyon-
lannı yakülar, adamlannı öl-
dürdüler. Ve sonuç olarak, bir
üçüncü ortak istemiyor. bun-
lan yok etmek istiyorlar. Böy-
le olunca 5 ekim tarihinde bir
harekata başladılar. Barzani
ve Talabani bunlan burada
yot etmeye uğraştılar. İki ta-
raftan bunlan kıskaç içine al-
dılar ve kamplannı dağıtmak
için büyük mücadele verdiler.
Bunun yeterli olmadığnı gör-
dük ve ekimin 12'sinde PKK'-
nın sınırdan sızarak karakol-
lanmıza baskın yapmasını ve
vatandaşlanmızı, güvenb'k
güçlerimızi öldürmesini ön-
lemek için havadan ve kara-
dan bir harekata giriştik.
Oradaki 355 kilometredeki
Hakurk ve Zaho arasındaki
bütün kamplannı dağıttık.
Lojisük ımkanlan kalmamış-
ür. Bannma imkanlan kal-
mamıştır. Zaten bunlann iki
bin kadan ölmüştür ve bir o
kadan da gitmiştir, yaralan-
mışür, kaçmışür. başka yerle-
re sığınmıştır. İki bine yakın
kısmı da şu anda Peşmergele-
rin ebnde tutsak olarak bu-
lunmaktadır. Şimdi Kuzey
Irak sırunna 65 yeni karakol
yapünlmıştır."
Anadolu Endüstri Holding
Uzman ve
Uzman Yardımcılan
Anyor.
Anadolu Endüstri Holding'de; Mali İşler ve
Stratejik Planlama konularında, uzman ve uzman
yardımcısı olarak görevlendirilmek üzere,
• BL, ODTİ'. Ingılızcc eğitim yapan Işlctme ve IktLsat
Fakulteleri ya da yurtdışındaki tanınmış ünıvcrMtelerın
1^ ldaresi, İşlctmc bolumlerindcn mezun,
• 50 yaşını geçmcmış,
• Ingıliztv'yi iyi dereccde bilen (tercihen ikinei dil bilen).
• Deneyimli \eya deneyimsiz,
Uzman ve Uzman Yardımcüan alınacaktır.
Yazılı vc fotoğraflı baş\uruların, en geç. 12 Ocak 1995
akşamına kadır elimize ula^acak şekilde
Anadolu Endüstri Holding Personel
Koordinatörlügü, Ankara Asfaltı Soğanlıköy
Karşısı, 81240 Kartal-İstanbul adrcsine yapılması
rıca olunur.