20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ARALIK1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 ANKARA HAVASICumhuriyet Ankara Bürosu Yasaklamayı yasaklayın (1968 Paris'inde bir duvaryazısı) Yasaklamayıyasaklayanı yasaklayın (Aynı duvardayanıt) Lanel olsıın! Yaşa yasaklarınla... (Aynı duvardayamtınyanıtı) Meclis toplantı salonunda >oklar, kuliste yoklar, peki nerede bu vekillerimiz? (Fotoğraf: RIZA EZER) Nerede o eskimeclis kulisleri980 öncesi meclısler gıbı, kulısler de bir jaşka mıydı ne ? TBMM'nin çalışma günlerinde. oturum aralannda ne zaman yolunuz ıktidar veya muhalefet kulıslerinden geçse, milletvekılı ve senatörleri gruplar halinde vc birbirleriy le veya gazetecilerle sohbette bulur. anılar. espriler ve karşılıklı hoş atışmalara tanık olunurdu. Bu sohbeller özellikle gazeteciler için bazen bır habenn de kavnağı olur, bazen milletvekili ve senatörler, gazetecilerden istihbarat alırlardı. Özetle bir tatlı iletişim ağı, kimseye zararvermeden, insanlara bırşeyler öğreterek uzar gıderdı. Parlamenterler arasında en sıkı dostluklar kulıslerdekurulur.dargınlıklarburalarda giderilir, genel kurulda yapılamayan laruşmalar kulıs ortamına uygun bır üslupla buralarda yapılırdı. Oysa yaşadığımız gunlerde durum tamamen değişmiş göriinüyor. Aynı parüden milletvekillerini dahi. kulıslerde şöyle bır sohbet halinde çay içerken görmek artık neredeyse olası değil. Gazetecilerden bucak bucak kaçıyorlar. Değişik partilerden iki milletvekilini bir arada görebılmek neredeyse düş olmuş. Bakanlann kulıslerde mılletvekılleri ya da gazetecilerle bırlikte görülmeleri ıse olay olarak kabul ediliyor.Gene! kuruldan çıkan milletvekillennin çoğu kulise bile uğramadan. büyük bir ustalıkla ortadan kaybolmalan. bir kısmının acil işleri varmışcasına.binadan koşar adım çıkmalan kimsenin gözünden kaçmıyor ve insanlann akıllanna olmadık şeyler gelıyor Bu sayın mıIletvekillerininTBMM çatısı altındaki aşlı işleri dışında. başka işlen de mi var? Ülkenin hah malum olduğuna göre. bunlar hangi işlerle uğraşıyorlar? DormenTiyatrosuda hastalıkhastasıKültür Bakanbğı"nın bu yıl üyatrolara yaptığı yardımda en yüksek pay ı Dormen Tiyatrosu'nun projesi aldı. Bakanhğın 430 mılyon lıra ıledestekledığı projede, Molier"in ünlü klasiğı Hastalık Hastası sahnelenecek. Ödenekli üyatrolann bile klasiklere gıtgide az yer verdiği günümüzde bir özel tıyatronun Molier oynaması kuşkusuz övgüye değer, dahası parasal desteğe de değer. Ancak ağızlan "torba" olmadığı için "büzülemeyen" kımi "el"ler bugünlerde Dormen Tıyatrosu'nun Molier Projesi üstünekimidedıkodularyayıyorlar. Biz onlannyalancısıyızdeyip...dedıkodulara gelelım. Dormen Tiyatrosu'nun as oyuncusu Meıin Serezli'nin bacak lifı koptu. Haydi daha ihtiyatlı olalım: Bacak lifı kopmuş. Yıllann oy uncusu Serezli yüriimekte. hattaayaktadurmaktazorlanıyor. Bu ;izden Haldun Dormen. oy uncusu ^erezli'nın "bacağının sorun olmayacağı bır oyun" arayışına girdi. Zaten bir oyun sahneye koyması için söz kestıği kadim dostu Tunç Yalman'la Londra'da kafa kafayaverdilerve "Serezli için bir oyun" aramaya başladılar İlkin'BuHayat Kımın" adlı oyun üzennde duruldu. Oyun ikı ayağı tutnıadığı için oyun boyunca yataktan kalkmayan bir adamm üstüne kurulmuştu. Oyun Serezli'ye uygundu da Haldun Dormen'in seyircmin tepkileri üstüne kimi endişeleri vardı. Sonunda bu oyundan vazgeçildi ve Molier'in ünlü Hastahk Hastası'nın "ilginç bir yorumla" sahnelenmesine karar verildi. Metin Serezli. oyunun hastalık hastası kahramarunı bır koltuktan hiç kalkmaksızın oynayabıhrdı. Proje hazarlandı ve bakanlığa sunuldu. Bugünlerde İstanbul seyircısi Molier'ın oyununu yeni ve ilginç bır '"yorumla" izliyor. Duyduğumuz kadanyla beğeniyor da. Tiyatro dünyasının "tuzu biberi" olan kımi şom ağızlılar da gelip bızim kulağımıza bu "ilginç yorum"la ılgili olmadık öykülerfısıldıyorlar. Günahı vebali dedikoduculann boynuna... HAYVANLAR VE HAYVANLARÎSMAÎLGİLGEC. îii UAN6İ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ Ak İSS ****** ***** TK* 6* *«** AVZAC^O: f/»* ÇIZGILIK o •=> o => O J o> KÂMtL O o o MASARACI O Y—~-~/~— ^ VUT.^? ı" V\ "|" *- \ o Q f «i\ ° ' J ^ ^ lıîTı - * # ' . 3 O P o ' - ^ — — AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHA\ GİRSES Serezli-Tiim o\ unu koltukta oynayabilecek. Keskinkale: Yenibir vilayet mi?Ankara "pay-ı taht"ımızdan aynlıp "vılayet" olan Kınkkale'nin adı üstüne kimı söylentılervar. Bu yeni ilimızın ' Keskinkale" olarak anılmasının daha doğru olacağı ısrarla söyleniyor. Gerekce de pek yabana atılır gibi değil. Keskin ilçesindekiler görünüşe göre artık Keskin'de değil Kınkkale'deoturmaya karar vermişler gibi Bu gün Kınkkale'de 25 bvni aşkm Keskinli yaşıyor Salt yaşamakla yetınseler belkı kımse bir şey demeyecek. Ancak bu Keskinhler kentin yaşamındaki tüm kilik noktaları da ele geçırmişe benzıyorlar. Kınkkale milletvekili Sadık Avundukoğlu Keskinli. Beledıye Başkanı Hayati Karayol da öyle. Dahası SHP. CHPve MÇPil başkanlan, aynca SHP ve ANAP merkez ilçe başkanlan da Keskinli. Bu kadar da değil. Kenueki en büyük sendikal örgüt olan Türk Melal'ın yönetım kurulu üyelerinden Mehmet Soyupek ile Ömer Pekdoğan. aynca TEK Müessese Müdürü Mustafa Pekdoğan da Keskinli. Yani? Yani ya doğma büyüme Kınkkaleliler derlenip loparianırlar ya da Kınkkale'nin adı Keskinkale olur. Keskin ilçemizde artık "Kınk" fılan diye anılır.. CumhuriyetKitap Ekrııiııorijiııalleri (2)(İnşaallah)önceki gün Ankara Ha\asfnda ya> ınlanan Cumhuriyet Kitap Ekinin çalınan orijınallen ile ilgili haberimiz gözünüzden kaçmamıştır. O atlatma habenmizi ••...gelişmeleri aktaracağız. Bızi izlemeye devam edin" diye bitirmiştik. Sözümüzü tutuyoruz Arabarun cdmmın kınldığını. teyp ve radyoya dokunulmadan sadece Cumhuriyet Kitap Eki'nın orijınallennın üritüldüğünü fark eden Asaf Tanen ve Barlas Özankça arkidaşlanmız ilk şoku atlattıktan sonra Bostancı Karakolu'nun yolunu tuttular. Otcmobilhırsızlıklannda"teyp,radyo. yağnurluğum. kaynanama aldığım doâım günu hedıyesi çalındı..." gıb>sınden ıfadelere alışmış, hatta koşallanrniı, olan karakoldaki polislere. bLzm Asafile Barlas "'Efendim rursız his;>ir şeyedokunmamış. Sadece Cunhunyet Kitap Eki'nın gelecek sa^sının onjinallennı almış" demeyı göze alanamışlar. Haklılarda. Birkere "inndıncı"değıl. Komıserin kafası kızıp "4 rv X M!?nr 1 - ; = ;inl •><)7l«rtM.a«'U »41u 1990 ItaUter 34 H£jl (5 PİJ^ta soyıls '.'4-ılh nBTX3 o IP>a^«stB* fttt 0açi tiJ . 7yr:.fci*r»Xtkn4 _ - ^ q ^ . £îsr "Kımsenın kitap okumadığı bu ulkede hırsızmanyak rru ki kitap bilmemnesinin daha çıkmamış yazılannı çalacak ? Siz benimle kafa mı buluyorsunuz ?" dese verilecek akla uygun bir yanitlan yok. Dahası şefTaf karakollanmızda "kitap, mıtap" gibi netameb sozcükler kullanmanın bin türlü sakıncası ve tehlikesı var. Oyüzden "ıfadelenni" zengınleştirme yoluna gitmişler. "Efendim. dcmışler, çantada yazılar fılan vardı Ay nca kretuar, mizanpaj malzemesi, dizgi provalan. korrektur (düzelti) kolonlan. pikaj kartonajı vardı..." Kasten seçilmiş bu kadar "mesleki terim" karakoldakilere bir şey anlatmaymca, bizimkiler açıklamışlar: "Yani çeşith matbaa malzemeleri..." Sonunda bır tutanak kaleme ahnmış. Aynen şöyle yazıyor: ...çalınan çantanın ıçensinde Cumhuriyet Gazetesi'ne aıt çeşith evraklar,teknik araçlar. baskı \e dizgi aletleri, aynca kişisel evraklar..." Şimdi İstanbul'da Cumhunyet Yazıışlerinde yeni ve "henüz" yanıtsız sorular dolamyor: Birinci soru: Gazete dedığın rotatıfte basılır ve bir rotatif yaklaşık 9 metre boyunda, 3 metre yüksekliğınde. 2,5 metre eninde bir "baskı aletfdir. Bu alet Asaf Taneri'nın el çantasına nasıl sığdı ? İkinci soru: İmar Bankası'nın bilcel koymaya gücünün yetmediği baskı aletimiz rotatif ile dizgi aletlerimız olan bilgisayarlan Asafve Barlas nasıl ve ne haklayürüttüler? Gchşmeleri izhyoruz. Sizde bızi izlemeye devam edın... <*ZAKlAÇiP,&mf4ımı.'«Ml4<* İRe AiKUJiY HARBI SEMİH POROY TARIHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAK 28Arahk MESSİNA FELÂKETİl. 1908'O£ BUGÜU,İTAUfA'WN GÜUCYİUDe8ÜYÛ*. SİRMP- K04 OLOÜ. ÖZeUJKl£, CAIABCUA 8ÖLSESI ıLB SİCJMA AMSI'HI ATIRAM M€£StMA BOĞAZl VE ÇEVREStNI £T- ETMİŞTİ. p£P&EkALE', MESS(KlA 'MIN OEKIIZ K.IYIS1 7O sAfjrİMeme KAC#R. AŞAĞI ü û yüKSEiaJĞtuDE peır B/e DAI&A EfiK 3O BriO SOUUAIOA/a 7OPIAM ÖUi SAYISl İSE SS SW ' sonra Messmoi 5EP4AV1 1MALATI 5. « ...» •SRI v. *AUKCMJM£L "e'Dt nıi UCUZLATMAK VEÇO6ALTMAK tlar.cmz 60 YIL ONCE Cumhur.yet Mühendis mektebi 28 ARALIK 1932 Büyük Millet Meclisi Bütçe Encümenı. geçen sene Darülfünun ve y üksek mühendis mektebınin ilk üç sınıfında okunanfizik.kimya, riyaziyevetabııyederslennın Darülfünunda okutulan aynı derslerle birleştırilebileceği hakkmda hükûmetın nazan dikkatinicelbetmişti. Bunun uzenne Maarif Vekâleti Darülfünunla Mühendis mektebine bumes'ele hakkında bazı sualler sormuştu. Gerek Darülfünun, gerek mühendis mektebi busuallerecevapvermışlerdır. Darülfununcevabında Bütçe Encümenının ıleri surduğü fıkirlere iştırak ettiğinı mühendis olmak istıyen talebınin de Darülfünun Fen Fakültesi'ndeokumalannın muvafık olunacağını bildırmiştır. Mühendis mektebi ise bu hususta muhtelif memleketlerde latbik edilen usullen saymış, karar verilmesinı vekâlete bırakmıştır. BOURL.A >EN< K0TALOOUMUZU DEBMAU I5TEV»«Z \ . 30 YIL ONCE Cumhuriyet Sağlamer'in durumu 28 ARALIK 1962 Cumhuriy et Senatosunun bugün saat 16.15'te yapılan oturumunda gazetemiz Yazı işleri Müdürü'nün tevkifı konusu hakkında Cumhurbaşkanlığ kontenjarından senatör Sadi Koçaş, Adalet Bakanfndan izahat istemış, Adalet Bakanı da ce\ ap vermiştir. Sadi Koçaş. gündem dışı konuşmasında, bir gazetenin neşriyat müdürünün tevkifı konusunun gerek meclis icinde, gerekse meclis dışında türlü şekillerde yorumlandığını soylemış. doğru şeklinın bizza,t hükümet tarafından açıklanarak ortaya konulmasını istemiştir. Adalet Bakanı Abdülhak Kemal Yörük ise konuşmasında, adalete ıntıkal etmiş bır konu hakkında her ne kadar Anayasa'nın amır hükümlennin fıkir beyanını önlemesine rağmen. bazı açıklamalarda bulunacağını beyanla, gazete neşnyat müdürü ile yazıyı yazanın tevkıf edilişinın Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'na göre yapıldığını ve hâkımin bir tedbir olarak bu y ola gıttiğıni söylemiş ve 12 aralık günü Cumhunyet Gazetesı'ndeçıİcan yazının, İstanbul Şavcılığı'na Ord. Prof. Prof. ve doçentten müteşekkil üç kişilik bir heyete tetkık ve bu hususta bir rapor tanzim ettirildiğini raporda da yazılan yazının T. Ceza K.'nun 142. maddesindeki hükümlere uyduğunun beürtildığini bildirmiştır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle