19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtiyaz sahibi Berin Nadi • Genel Yayın Yonetmeni. Özgen Ac*r • Genel Yayın Koordinatöru: Hikmct Çetinkaya • Yazı Işlen Muduru C«UI Raşlangıç • Görsel Yonetmen: Ali Acar • Duzenleme: Mustafa Sagbmer • Ankara Temsılcısi: Cuneyt Arcayurek Haber Mudurleri: Musbtta Balbay, Işık Kuısu Izmır Temsilri V.: Serdar Kızık Adana Temsılcisı: Çetin Yîgenoğlu Istanbul Haberlerı: Şenı> Kalkao Dış Haberler: Ergun Balcı lş-Ekonomi: Şükran Keteoci Yurt Haberleri Mehmet Saraç Makaleler: Sami Karaören SporAbdulkadir YacelmaB Dü- zeltme: Abdullab Yancı • Müessese Mudür V.: Erol Erkut • Koordinatör: Ahmet Korulsan • Muhasebe Büknt Yener • Idare: Hriscyin Gürer • tşletme: Önder Çelik • Bilgi-tşlem: Nail tnal • Bilgisayar Sistem: Münivet Çiler • Reklam: Reha Işıtman Basım Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecılik T.A.Ş. • Yayımlayan: Yenı Gun Haber Ajansı Basrll ve Yayıncılık A.Ş. Turkocagı Cad. 39/41 Cağaloğlu 34334 lst. PK: 246 lstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telex: 22246, Fax (1) 513 85 95 • Burolar: Aııkarr: Z. Gökalp Blv. Inkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-»7, Telex 42344, Fax: (4) 433 05 65 • tzmir H Ziya Blv. 1352 S 2/3 Tel: 83 12 30, Telev 52359, Fax: (Sl) 89 53 60 • Adana: Inönu Cad. 119 S. No: 1 Kaı: 1, Tel: 59 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax (71) 59 25 78 TAKVlM 19ARALIR 1992 Imsak 5.44 Guneş n 16 Öâle-12.05 İkindı:4 243 Akşam: 16.44 Yatsı: 18.1 Çağın yeni hastalığı • ANKARA (ANK A)- Günlükyaşamın temposunun artmasıyla daha sık görülmeye başlayan ruhsal rahatsızlıklarmodem toplumlann en önemli sorunlanndan biri haline gelirken uzmanlar çağın hastalığı olarak adlandınlan ruhsal rahatsızlık çeşitlerine yenilerinin eklendiğini bildiriyorlar. Tıpta "anhedoni' olarak adlandınlan ve kısaca zevk dünyasından kopuş olarak tanımlanan hastalık da gündeme gelen yeni ruhsal rahatsızlıklardan biri olarak tıp literatüründeki yerini aldı. Kişinmeşinden.ışinden ya d? hobilerinden zevk aiıtıa' .ıaya başlamasıyla ortaya çıkan hastalık. depresyon ya da şizofren gibi ruhsal hastalıklardan ayn olarak elealınmaya başlandı. Dünyamn en hızlı asansöpü •TOKYOjtÜHA)- Japonlann ünlü Mitsubishi fırması dünyanın en hızlı asansörünü üretmeyi başardı. Asansör 1 dakikada 2475 feete (745 metre) yükseliyor. Asansör 2000 yılında Yokohoma'nın asansöründe kullanılacak. USA Today gazetesinde yer alan habere göre daha önceki asansör hız rekoru dakikada 500 feet (150 metre) idi. Yani rekortmen asansör 977 feet (300 metre) yüksekliğinde olan Yokohoma gökdeleninde hizmet verecek. Japonya'nın en yüksek binası haline gelecek olan gökdelen Tokyo'nun 20 mil güneyınde yapıİacak. ABD'de yaşam standardı • WASHINGTON (AA) - ABD'de yaşam standardının giderek düştüğü ve 1991 yılı içinde her beş çocuktan birinin yoksulluk ıçinde yaşadığı bildirildi. ABD Çocuklan Koruma Fonu'nun(CDF) yayımladığı' Amenkan Çocuklannın Durumu" konulu yıllık raporda bu sayının 1965 yılından bu yana en yüksek rakam olduğu kaydedildi.CDF Başkânı Marian Wright Edelman. yayımlanan raporun sonuçlan konusunda "Geçen on yıl içerisinde Amerikan rûyasının tersinedönmeye başladığına tanık olduk" dedi.CDF.20ocakta başkanlık görevini devralacak olan Bill Clinton ve yeni kongrenin. "Head Start" gibı sosyal güvenlik programlannı yeniden canlandırarak çocuklara yardımcı olmalanru istedi. 100 milyon evsiz insan • NAlROBİ(ANKA)- Dünyada 100 milyoninsanın evsiz olduğu bildirildi. Merkezi Nairobi'de olan Birleşmış Milletler Çevre Programı tarafından yayımlanan raporda. dünyanın nüfusunun çok önemli bir bölümünün ya evsiz olduğu ya da başını sokacak doğru dürüst bir evi bulunmadığına dikkat çekiliyor. Kumarhaneler kıskaca alınıyor • ANKARA (ANKA)- Turizm BakanJığı, sayılan 4O'ı aşan oyun salonu ve kumarhaneleri dörtlü kıskaca ahyor. Barkodlu kart yardımıyla dörtlü bir denetim sistemini yılbaşında uygulamaya başlayacak olan Turizm Bakanlığı, oyun salonu açma ve işletmeyle ilgıli olarak alınan harçlarla verilecek para cezalannı kumarhaneleri cazip olmaktan çıkaracak düzeylere yükseltiyor. Prezervatife 'yeşil vergi' • BRÜKSEL(AA)- Belçıka'da "yeşıl vergi' olarak adlandınlan yeni bir vergilendirme kanununun uzun tartışmalardan sonra siyasi partilerin onayı ıle kabul edilmesine tepkıler sürüyor. Yeşıllergrubunun tcklıf ve ısrarlan ile kabul cdilenveni uygulamaya göre çev reye zarar veren çeşitli ürünler önemli oranlarda vergilendiriliyor. Yeni vergiler. endüstri sektöründe önemli değışiklikler gerekürirken büyük fırmalan sarsıyor. Ermeni ve Süryani ustalar babalanndan kalan atölyelerini ve evlerini terk ettiler Yıutlaıuu terk edeıı altuı ustaları • Mardin, Midyat. Siirt, Diyarbakır başta olmak üzere önemli altın merkezlerindeki terör olaylan, altın işleme sanatını da yaraladı. Yüzyıhn başında bu bölgede tam anlamıyla 'altm çağını" yaşayan kuyumculuk, şimdi neredeyse yok olma tehlikesi içinde. HAYRETTİN SAĞANAK Bütün çağlarda insanlan pe- şınden sürükleyen altının Tür- kiye'deki yolu değişti. Özellikle Güneydoğu bölgesınde Mar- din. Midyat. Siirt. Diyarbakır başta olmak üzere önemli altın merkezlerindeki terör olaylan. altın işleme sanatını da yarala- dı. Yüzyıhn başında bu bölgede tam anlamıyla 'altın çağınf ya- şayan kuyumculuk. şimdi yok olma tehlikesi içinde... Terörün yarattığı kaçınılmaz göç dalgası. bu sanatın gerçek yaratıcılan olan Eımenı ve Sür- >ani ustalara da ulaştı. Babala- nndan kalan atölyelerini. evle- rini. topraklannı ve alışık ol- duklan yaşam biçimlerini terk ettiler. Bir bölümü yurtdışma gitti. diğer bir bölümü de İstan- bul, Ankara ve İzmir'e... Mid- yat'ta 20 yıl önce yüzde 70-80'- lerde olan Ermeni ve Süryani nüfusu bugün sadece yüzde 2- 3'lerde kaldı. Artık can güvenliği olmayan. sokağa çıkarken tedirginlik du- yan yöre halkı, bir zamanlann altın tellallannı hala hafızala- nndan silmemiş. Kadınlann ahşveriş için evden çıkmalan- nın yadırgandığı dönemlerde bu tellallar. bohçaalar gibi ev ev dojaşıp mücevher satarlar- mış. Üzerlerinde taşıdıklan kı- lolarca altının korkusunu duy- madan. Şimdi hepsi gerilerde... Altın tellallan gibı zaman içinde eriyip gitmek istemeyen ustalar. yaşamlannı ve sanatla- nnı güvence altına alabilmek için büyük kentlerde var olma- ya çalışıyor. Midyatlı altın ve gümüş dö- küm ustası Celal Bilecen, göçü yaşayanlardan sadece biri. 25 yıllık mesleğini İstanbul'da bir atölyede sürdürüyor. İlkokul- dan sonra başladığı altın işini Altın ustası Celal Bilecen, 25 yıllık mesleğini İstanbul'da sürdürüyor. Yukarıda Celal l sta'nın bazı ününJeri yer alıyor. diğer dört kardeşı de meslek edinmiş. İstanbul'a geldikten sonra çeşitli döküm atölyelerin- de çıraklık yapmış. Sonralan kendi işyerinı açmış. 1989'da burayı kapattıktan sonra çeşitli atölyelerde çalışarak mesleğini sürdürmüş. Aynldıktan sonra Mid>at'a valnızca ıki kcre gitmiş. Bunlar- dan birinde. zıhınsel özürlü oğ- lu belkı orada ivileşirdiye. Celal usta Midyat'ın. köylerden ge- len Kürtler ve Araplarla tü- müyle değiştığini ifadeedıyor. Celal ustanın İstanbul'da zor anlar yaşadığı da olmuş. İstan- bul'a ilk geldiği yıllarda. kom- şulannın Mevlit gününde. oğ- lunun doğum gününü kutladığı için şikayet edilıp karakolluk olmasını unutamıyor. Aklı doğduğu ve büyüdüğü toprak- larda... İstanbul'a yerleşen 10 aile ile defalarca geri dönmeyi planlamış. Her şeye karşın alış- tıklan verlerde yaşamak ve mesleklenni orada sürdürme düşü, bir türlü sona ermeyen olaylardan ötürü hep ertelen- miş. Yıne de bir gün geri döne- bileceklen ümidini yitinnemiş. "Geri dönmek ister mısin" so- rusunu öylesine kararlı yanıtlı- yor ki. sanki şimdiden orada. Celal usta kendisiyle konu- şurken çalışmasına hıç ara ver- miyor. Yıllarca elle işlenen altı- nın şimdi dökümle kolaylaştığı- nı söylüyor. İşe başlarken bir model belirlemek yeterli. Yü- zük. iğne. bilezik ya da kolyenin kalıbı hazırlandıktan sonra ağaca diziliyor. Alçıya çekildik- ten sonra da dökümü yapılıyor. Tesviyesi yapılıp cilalandıktan sonra da satılmaya hazır hale gelıyor. "Bizim işimizde yenilik şart" diyor Bilecen: "Yoksa bu sanat yok olur." Işıltılanyla vitrinleri süsle- yen, önünden gecerken göz ucuyla bile olsa bakamadan edemediğımiz mücevherler. ni- ce Midyat'h Celal ustalann umutlanyla işleniyor... Saatte ortalama 350 kilometrenin üzerinde hız yapacak tren yüzbinlerce yolcu taşıyacak Almaıılarııı uçan treni, uçağa alternatif Haber Merkezi - Almanya'nın aelıştirdığı saatte 400 kilometre hızın ûzerine çıkabilen Transra- pid adlı trenın deneme çalışma- lan tamamlandı. Almanya. ılk etapta Hamburg-Berlin hattına kurmayı düşündüğü trenı basına tanıttı. Transrapıd. saatte ortala- ma 350 kilometrenin üzerinde bir hızla yüz bınlerce yolcu taşıya- bilecek ve uçağa önemli bır alter- natif oluşturacak. Transrapid. bugün Fransa ve Japonya'da kullanılan elektriklı trenlerden farklı. Lineer motorla çalışıyor ve manyetık kaldıraç teknığinden yararlanıyor. Man- vetik kaldıraç tekniği, bu yüzyıhn başından beri araştınlan bır tek- nolojı.l909'da Amerikalı Robert Goddard manyetik itmeyle tre- nın raylann üzerinde hafif yük- selmesi üzerinde çalıştı. 1922'de. Alman mühendis Hermann Kemper, bunun tam tersine, tre- nın kendinı manjetik olarak rav- lardan biraz yukan çekmesı üze- nnde durdu. Bugün geliştirilen Transrapıd Kemper'in çalışma- lannı temel alıyor. Tabii o gün- den bu yana çok ilerleme kayde- dildi. Transrapid mıknatıslan sa- yesinde raylann üzerinde biraz yükseliyor. Dolayısıyla bu trende tekerlek yok. Mıknatıslara elekt- nk akımı veriliyor ve trenle ray arasında bir santimetreük mesafe kalıyor. Bugüne dek üzerinde çalışılmış bırçok manyetik tren var. Aynca. Japonlar süperiletken teknolojısı üzerinde deneyler yapıyorlar. Ancak Transrapid'de uygulanan yeni teknikler güvenli ve ucuz bir tren ortaya çıkartrruş. Saatte 400 kilometre hızın üzenne çıkan • Transrapid adındaki tren Hamburg - Berlin hattında çahşacak. Transrapid, bugün Fransa ve Japonya'da kullanılan elektrikli trenlerden farklı. Lineer motorla çalışıyor ve manyetik kaldıraç tekniğinden yararlanıyor. Bu trende tekerlek yok. Mıknatıslara elektrik akımı veriliyor ve trenle ray arasında bir santimetreük mesafe kalıyor. Transrapid'de tekerlek yok, mıkriatısları sayesinde ravlarm üzerinde \iikseliyor. (Fotoğraf: THE INDEPENDENT) Transrapid. bin kilometre uzak- lıktaki ıki kent arasında yapılan uçak yolculuğuna eşıt zamanda ulaşıyor. Aynca Transrapid'inen önemli özelliğj bir trenden çok bir spor otomobile benzemesı. Çok kısa sürede azami hızına ulaşabil- diği için ıstasyonlar arasında sık sık durabilecek. Bu nedenle. altı kez daha uzun mesafede hızlanan elektrikli trenlere karşı önemli bir avantaj sağlıyor. Transrapid'in diğer üstünlük- len kolavca tırmanabilmesi ve dönebilmesi. Örneein Fran- sızlann hızlı elektrikli treni TGV'si yalnızca viizde 3.5'luk bir gradyeni tırmanabıliyor. Buna karşın. Transrapid yüzde 10'luk gradyeni çıkabiliyor. Tırmana- bilme ve dönme özelliği. elektrikli trenlerde inşa edılmesi gereken tünelleri azaltıyor ve büyük ta- sarruf sağlıyor. Bütün bunlar. Transrapid'in raylannın. elekt- rikli trenlere göre yan yanya daha ucuza döşenmesini sağlı- yor. Transrapid'in en büyük de- zavantajı. raylann büyük bir özenle yapılması ve bakılması ge- rekhliğı. Tren raydan yalnızca bir santimetre yükseldiği için hem trenin. hem raylann yapımına büyük bir özen gösteriliyor. 31 kılometrelik deneme yolunda hıçbır sorun çıkmadı, ancak elektrik enerjisi taşıyacak binler- ce kilometre ray döşenirken aynı özeni göstermek ve bunun bakımını ihmal etmemek lazım. Alman hükümeti. kısa bir süre içinde, Hamburg-Berlin hattının döşenmesi için karar alacak. Transrapid'in admın Europa ola- rak değiştirilmesi düşünülüyor, çünkü Almanya bu teknolojiyi 21. yüzyıhn treni olarak Avrupa'- ya kabul ettirmevi hedefliyor. Bunun önündeki en büyük engel. Batı Avrupa'da yüz yıllık bir sü- reç sonunda tamamlanmış ve bu- nun maliyetinin ödenmiş olması. Bu nedenle. var olan raylan kul- lanarak trenlenn kapasitesini arttırmak çok daha ucuz bir çö- züm. Hayal kına. ama gerçek. Yeni bir teknolojinın iyi ve ve- rimli olması kullanılması ıçın ye- terli olmayabiliyor. Müzayede piyasası bu mevsim de ilginç seçenekler sunuyor edebiyat merakhlanna Muhammed Ali'nin el yazıları Sotheby VteKültür Servisi - İngiltere'de süregiden ekonomik knzden ünlü müzayede salonlan da et- kilenmişe benziyor. Sotheby's fırması da. bu zor dönemden en az yara alarak çıkmaya uğra- şanlardan anlaşılan. Yoksa. edebiyat escrlerinin el yazmala- nyla ilk baskılannın satışa su- nulduğu sezonun bu "entelek- tüel" döneminde. firmanın ka- taloğunda yer alan Muham- med Alı'ye ait el yazısı notlann varlığı başka nasıl açıklanabı- hr? Söz konusu notlar. Muham- med Ali'nin dünya ağır sıkleı şampıyonluğunu kaybetmcsi- nın hemen ardından yapılan basın toplantısı önccsinde, bok- sör tarafından tutulmuş. Ekonomik durgunluk olsun olmasın. İngiltere'de bu müza- yede sezonunda başlıca üç ko- leksiyon satışa sunuluyor. Bun- Muhammed Ali'nin el vazıları • İngiltere'de bu müzayede sezonunda başlıca üç koleksiyon satışa sunuluyor. Bunlardan, tarihsel bakımdan en fazla önem taşıyanı. Kraliçe I. Elizabeth'le aşığı Essex Kontu Robert arasında geçen " l Hulton yazışmalan". lardan. tarihsel bakımdan en fazla önem taşıyanı. Kraliçe I. Elizabeth'le aşığı Essex Kontu Robert arasında gcçen "Hulton yazışmalan". Koleksiyon. 43 mektuplan oluşuyor. Kolcksiyonlardan""hayalgü- cü en geniş olanı". Jeremy Nor- man'ın topladığı Charles Dar- vvin'le ilgilı kitaplardan oluşan parça. 1960'larda Berkeley'de bir öğrcnci olan Norman, ev- nm teorisınden çok etkilenmiş. Yaklaşık 500 parçanın satışa sunulduğu sezonda kitaplar, 150 Sterlinle 500 Sterlin arasın- da değişen fıyatlarla satışa su- nuluyor. Bu açıdan müzayede. bilim tarihi ile ilgjlenenlere eşi az bulunur parçalan toplama olanağı sağlıyor. Üçüncü sırada. Jeremy Yo- ung'ın İngiliz Edebiyatı kolek- siyonu yer alıyor. 15 yıllık ko- leksiyon, İngiliz şair Rudyard Kipling'in "Kayıp Cennet" ve "Schoolboy Lyrics"in ilk baskılan ile Lord Nelson'un Emma Hamilton'a yazdığı mektuptan oluşuyor. Bu üç büyük koleksiyonun dışında müza>edede başka il- ginç parçalar da yer alacak: Bunlar arasında. Fransız Dev- rimi sırasında radikal düşünce- leriyle tanınan, siyasetçi Jean Paul Marat'ın daha önce hiç basılmamış bir makalesi. Fan- sız besteci Erik Satie'den yine hiç basılmamış bir el yazması, Charlotte Bronte'nin ünlü ro- manı "Jean Eyre "yi, yayıncıla- nna tanıtan bir mektubu ve İngiliz oyun yazan John Osbor- ne'un "Ofke" adlı yapıtının el yazması sayılabilır. Kısacası müzayede piyasası yine çok il- ginç seçenekler sunuyor bu mevsim edebiyat merakhlanna. Akdeniz tipi beslenme daha sağlıkh En iyi diyet hizirnki rrri?Haber Merkezi - Akdenizli- ler'in beslenme alışkanlıklan dünyanın en sağlıkh beslenme biçimini oluşturuyor. Geçen hafta İtalya'nın başkenti Ro- ma'da birincisi yapılan Ulus- lararası Beslenme Konfe- ransı'nda Akdenizliler'in ye- dikleri yemeklerin en sağlıkh diyet olduğu görüşü üzerinde duruldu. Akdenizliler'in ye- mekleri karbonhidratlar yö- nünden zengin. Aynca, zey- tinyağının kullanılması daha sağlıkh. z^eytinyağı. tek-doy- mamış yağ olduğu için hayvan yağına göre daha hafıf. International HeraldTribu- ne Gazetesi'nın haberine göre. Birleşmiş Milletler'in Besin ve Tanm Örgütü (FAO) ile Dün- ya Sağhk Örgütü'nün (WH0) düzenlediği konferansta ilk kez beslenme sorunu aşın yemekten aç kalmaya ka- dar bütün yönleriyle ele alındı. Birleş- miş Millet- ler'in Soma- li'de açlıktan ölenleri kur- tarmak için askeri müda- hale yaptığı şu günlerde aşın beslen- me üzerine bir konferans düzenlenme- si biraz aykın gözükebilir. An- cak sanayileşmiş ülkelerin yanı sıra Batılı yaşam tarzının benimsenmeye başladığı geliş- mekte olan ülkelerde de aşın beslenme ciddi bir sorun ola- rak ortaya çıkıyor. Kalori yö- nünden daha zengin yiyecek- lerin daha fazla tüketilmesi ve egzersize fazla önem verilme- mesi kalp-damar. şeker has- tahklanna ve bazı kan'ser tür- lenne neden oluyor. Konferans. hangi koşullar- da »yaşarlarsa yaşasınlar in- sanlann daha iyi beslenmeleri için yol göstermek amacıyla yapıldı. Konferansta FAO'nun Beslenme Politikası Bölüm Başkanı John R. Lupien, bir- çok çahşfnada özellikle doy- muş yağlann aşın tüketimi ile bazı hastalıklar arasındaki ihşkiyi vurguladı. Buna WHO,onyıldır kalp-damar hastalıklannm önlenmesini amaçlayan programlar hazırlanması için araştırmalar yapıyor. karşın, sebze ve meyve yönün- den zengin Akdeniz tipi bes- lenmenin çok daha sağlıkh ol- duğu üzerinde durdu. VVHO, on yıldır kalp- damar hastalıklannm önlen- mesini amaçlayan programlar hazırlanması için araştırmalar yapıyor. Monica adlı araştır- mada. 26 ülkede 39 merkezde beslenme alışkanlıklan ince- lendi. Araştırmada elde edilen sonuçlardan biri şu: Fransa'- tun üç kenti Strasbourg. Lille ve Toulouse'da en düşük ölüm oraru Toulouse'da görü- lüyor. Uzmanlar. bunu, bir Akdeniz kenti olan Toulou- se'da doymamış yağlar kul- lanılmasına. sebze ve meyve- nin daha fazla tüketilmesine. doymuş yağlarda ıse lipid oranının düşük ohnasına bağlıyor. Aşın bes- lenme ve açlık dışında dün- yanın karşı karşıya ol- duğu diğer bir önemli sorun da bazı vita- min ve prote- inlenn ye- terince ahn- mamasından kaynaklanan '"gizli açlık". Dünya nüfu- sunun beşte birinin potan- siyel tehlike altında olduğu iyodin eksikli- ği ise beynin ve vücudun işlev- lerini düşürüyor. Oysa, Gua- temala halkı için demir yö- nünden zengin şeker. Hindis- tan halkı için demır yönünden zengin tuz sağlanmasının ma- liyeti kişi başına yılda yalnızca bin lıra. L'luslararası Beslenme Konferansı'nda, sonuç ola- rak, dünyamızda bugün asıl sorunun besin üretimi yeter- sizliği olmadığı görüşüne vanldı. Bir yanda insanlar yeterin- ce yiyecek bulamazken, öte yanda eğitim eksikh'ği aşın ve kötü beslenmeye yol açıyor. Dünyada bir "bolluk çelişki- si" yaşanıyor. Dünya tüketti- ğinden daha fazla üretmesine karşın. 780 milyon kişi açlıkla karşı karşıya, 2 milyar kişi ıse kötü besleniyor. Isviçre'de uyuşîurucudan ölenler Ölümün aa rekoru• Zürih'te 1991 yılında uyuşturucu bağımlılan arasındaki ölüm olaylan bir önceki yıla oranla artış göstererek 403'e ulaştı. ADEM SAĞLAM ZL'RİH - Isviçre'de uyuştu- rucu piyasasının çarkı baş döndürücü bir biçimde dönü- yor. Federal Polis Dairesi yet- kilileri. uyuşturucu kaçakcısı mafya liderleriyle savaş yap- mak* yerine uyıaşturucu bağımhlanna gözcülük yap- mayı yeğliyor. İsviçre'de, üst düzeyde ban yetkililerin. ülke- ye akan uyuşturucu trafiğini sağlayan mafya ile sıkı bağlan olduğu kanısı ağır basıyor. Önceki yıl uyuşturucu tut- kunlan arasında meydana ge- len ölüm olaylannda büyük bir artış kaydedilmesi. ülkede ciddi bunahmlara yol açtı. Ge- çen hafta başlannda Zürih Kanton Polis Dairesi yetkilile- rinin yaptığı açıklamaya göre. 1991 yıhnda uyuşturucu bağımlılan arasındaki ölüm olaylan bir önceki yıla oranla artış göstererek 403'e ulaştı. Aynı yetkililer, uyuşturucu tutkunu gençler arasında yaygınlaşan ölüm olaylannda kurbanlann 23"ünün kadın, diğerlerinin ise erkek olduğu- nu belirtüler. Geçen yıl uyuş- turucu kurbanlannın 16'sının yaşlannın henüz 20'ye bile ulaşmadığı vurgulandı. Bun- lann yanı sıra uyuşturucu kuı banlannın Zürih kantonunda oturduğu saptandı. İsviçre'de uyuşturucu trafı- ğinden en çok etkilenen kent- lerden biri Zürih. Uyuşturucu tutkunu insanlar arasında ya- şanan ölüm olaylanna en az rastlanan Cenevre kantonu ül- kenin kıvanç kaynağı oldu. Ülkede uyuşturucu tutkunlan arasında yaygınlaşan ölüm olaylanna ilışkin olarak yetki- liler iki ana konuda anlaşülar. Birincisi, özellikle genç kuşak arasında çığ gibi büyüyen ba- ğımhlar yüzünden uyuşturucu merkezlerinin çoğalması: ikin- cisiyse. uyuşturucu konusun- da uzmanlaşan mafyanın, pi- yasaya düşük kaliteli uyuştu- rucu sürmesi olasılığı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle