26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 HAZİRAN 1990 Tony ödülleri • NEW YORK (AP) — ABD'nin tiyatro dunyasının ödülleri olarak kabul edilen Tony ödülleri geçen pazar gecesi sahiplerini buldu. 1940'lar Hollywood'unun taşlaması niteliğindeki "City of Angels" (Melekler Kenti) müzikali, 1989-90 Broadway mevsiminin en iyi müzikali seçildi. John Steinbeck'in ünlü romanmdan sahneye uyarlanan "Gazap Üzümleri" ise en iyi oyun ödülüne değer görıildü. "City of Angels" müzikali toplam 6 Tony alırken, James Naughton da müzikaldeki rolüyle en iyi oyuncu ödülünü aldı. Müzikalde en iyi kadın oyuncu ödülü de "Gipsy"deki rolüyle Tyne Daly'ye verildi. Oyun dahnda en iyi erkek oyuncu ödulü Robert Morse'a verilirken, en iyi kadın oyuncu odulünü de Maggie Smith aldı. (Soldan sağa: James Naughton, Maggie Smith, Tyne Daly, Robert Morse) Uraz'ın 'Çocuk Işçiler'i • Kiiltür Servisi — İFSAK üyesi Aclan Uraz'ın "Çocuk Işçiler" konulu fotoğraflarının 10 fotoğraftan oluşan bir bölümü, Batı Berlin'de duzenlenen "Europaische Fotografen" yarışmalı sergisinin siyah beyaz dalında dağıtılan dort buyuk ödülunden birine değer görüldü. Soz konusu sergi, üç yılda bir duzenlenmekte olup Avrupa'nın en önemli yarışmalı sergilerinden biri olarak anıhyor. Sergiye sanatçılar siyah-beyaz dalda 10, renkli baskı dalında ise 6 fotoğraflık portfoliolar ile katılıyor ve bu fotoğraflann tamamı sergiye kabul veya ret ediliyor. Sergi jürisi ise fotoğraf sanatçıları ve fotoğraf dergileri editörlerinden kurulu uluslararası bir jüriden oluşmakta. Bu yılki jüriye Sovyetler Birliği Litvanya'dan A. Akis, B. Almanya'dan J. Hurban ve H. J. Walter, D. Almanya'dan G. Ihrke, Lüksemburg'dan J. J. Lukas ile TürkiyeMen Mehmet Bayhan davet edilmişlerdi. Türkiye'nin ilk kez katıldığı bu sergide siyah-beyaz dalda Sedat Tosunoğlu, renkli baskı dalında ise Fethi Izan, yapıtları sergilenmeye değer görülen diğer temsilcilerimiz oldular. Serginin diğer ödülleri, D. Alman, F. Alman ve Macar fotoğrafçılar arasında dağıtıldı. Çocuklara karne armağanı • Kiiltür Servisi — Özen Film, ilk ve orta dereceli okulların kapanış günü olan 8 haziranda, tüm çocuklara karne armağanı olarak "Sevimli Patiler" adlı karton fılmi vizyona sokuyor. Avrupa ve ABD'de sevilen çizgi kahramanlannın rol aldıkları film Beyoğlu Sinepop, Kadıköy Sanat Merkezi ve Ankara Derya sinemalarında sadece 8 haziranda gösterilecek. "Sevimli Patiler", kahramanların aç gözlü bir caninin çaldığı gizemli kutsal emaneti tekrar ele geçirmek çabasını heyecanlı ve komik bir dille anlatıyor. Çizgi filmin karakterleri Soğukkanlı, Merakh Meri, Gürültücü, Açıkgöz, Palavracı, Koca Pençe, Belalı, Minikler, Atak, Tombik ve Sıska'dan oluşuyor. Bienal Ödülü Çoker ve Aksoy'a • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — 7 Mayıs'ta açılan 3. Uluslararası Asya Avrupa Sanat Bienali'nde yapıtları ödüle değer görülen sanatçılara ödulleri dün akşam Resim Heykel Müzesi'nde duzenlenen bir törenle verildi. Türkiye'yi ressam Adnan Çoker ve heykeltıraş Mehmet Aksoy'un temsil ettiği bienalde iki sanatçının yapıtlan da ödüle değer göruldü. Resim Heykel Müzesi Operet Sahnesi'nde duzenlenen törende 3 ayrı kategoride toplam 9 ödul dağıtıldı. Doç. Jale Erzen, Katalin Neray, Dr. Ahmet Navar ve Kauo Yamawaki'den oluşan uluslararası jürinin değerlendirmelerine göre ödul alan sanatçılar şöyle: Atatürk Sanat Ödülleri: Mehmet Aksoy (Türkiye), Hügo Suter (tsviçre), Meir Pickhadze (İsrail), Dostluk ve Barış ödüleri: Adnan Çoker (Türkiye), Arpad Szabados (Macaristan), Elie Boca (Romanya). Asya-Avrupa Sanat Odülleri: Die Damen Grubu (Avusturya), Saadi Al-Kaabi (Irak), Yusuf (Hindistan). Sanatçılara ödüllerini Kültür Bakanhğı Musteşarı Acar Okan verdi. Çevre konulu sergi • Kültür Servisi —TMMOB Kimya Mühendisleri Odası tstanbul Şubesi'nce duzenlenen "Çevre" konulu fotoğraf yarışmasına katılan fotoğraflardan oluşan sergi, bugün Beyoğlu Mis Sokak'ta açılıyor. Ahmet Öner Gezgin, Isa Çelik, Nevzat Çakır, Gultekin Çizgen, Seza Baştuğ, Hatice Okumuş ve Işık Kopuz'dan oluşan seçici kurulun yaptığı değerlendirme sonunda, "Büyük ödül"ü Mehmet Gökağaç ve Adnan Veli Kuvanlık'ın yapıtlan, "Başan Ödülleri"ni Semih Yolaçan, Kâzım Zaim, llteriş Tezer, Safai Özer, Veli Kuvanlık ve Yıldız Üçok'un yapıtları, "Beğeni Ödülleri"ni Semih Yolaçan ve İbrahim Göğer'in yapıtları, "Özel Ödul"ü ise Doğan Yaşar'ın yapıtı kazandı. Üç gün süreyle açık kalacak olan sergide ödül töreni bugün saat 18.00'de Kimya Mühendisleri Odası'nm Mis Sokak 22/4 Beyoğlu lokalinde yapılacak. KÜLTÜR-SANAT 2. ULUSLARARASIİSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ Hk İstanbulKültür ve Sanat Vakfı GenelMüdürü Aydın Gün: Henüz birinci vitesteyiz CUMHURİYET/5 İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nca duzenlenen Tiyatro Festivali bugün sona eriyör. Vakıf Genel Müdürü Aydın Gün, bu yıl ikincisi yapılan şenlik konusunda, "Başlıca sorunumuz maddi olanaksızlık" diyor. DİKMEN GÜRÜN UÇARER Uluslararası 2. İstanbul Tiyat- ro Festivali bugün sona eriyor. Bu olumlu girişimin başmimarların- dan biri olan Genel Müdür Aydın Giin'le konuşuyoruz. "Bu festiva- lin uluslararası nitelikte olması çok önemli bizira için" diyor us- tüne basarak. "Hem sanatçılan- nuzın hem halkımmn kendi tiyat- romuzu değerlendirebilmeleri için başka ulkelerin tiyatrolannı izle- meye ihtiyacı var. Kendimizi sırf kendimizle kıyaslayarak bir yerlere varamayacagımız kanaatindeyim. Başka uluslann, başka ulkelerin küttiiründe, sanaünda değerli olan şeyleri kendi kıilturumuze, sana- tımıza katarak gelecegi aydınlata- biliriz." — Sayın Aydın Gün, müzik ve sinema festivallerinde, bienalde belli bir düzeyin çok üstünde iz- ledigimiz yapıtlar, sanatçılar. Ti- yatro festivalinde izleyici acaba aradıgını bulabildi mi? — Tiyatroda ikinci yılımız. He- nüz birinci vitesteyiz. Bu viteste 120 km. hız yapmak imkânsız. Za- manla festival hem nitelik hem ni- celik açısından değişecektir. Bu festivalde başlıca sorunumuz maddi olanaksızlık. Finans zorlu- ğu kaliteyi etkiliyor. Diyelim ki çok iyi bir tiyatro ile temas haliıı- deyiz. Getirtmek istiyoruz, ama sormak zorundayız, "acaba kaç kişi gelecek?" diye. 15-20 kişilik bir oyun karşımıza çıktı mı kor- kuyoruz, çunku tiyatroya destek bulamıyoruz. Müzik veya sinema festivaline, bienale sponsör bul- mak daha kolay oluyor. Ayrıca sponsörlerin adedi de hep aynı. Festivallerden birine iştirak edi- yorlar, diğerlerine "destek ohunayız" diyebiliyorlar. Yurtiçin- deki tiyatrolara gelince; onlann da başka sorunlan var. Kendi yaşam- larını sürdürmek zorundalar. Ör- neğin bu yıl Dostlar Tiyatrosu'nu istedik. Kent Oyunculan'nın, Orta Oyunculan'mn festivalde olma- ması bir noksanlık. Eğer biz va- kıf olarak ozellikle Turkiye"den katılan tiyatro topluluklarına kat- kıda bulunabilseydik onların işı- ni kolaylaştırabilseydik daha bo- yutlu bir program yapma olanağı bulabilirdik. — Nasıl bir yönlem izleniyor topluluklann katıumında? — Danışma kurulumuz var. Onlarla göruşuldu ve mümkun ol- duğu kadar "küçük güzeldir" il- kesini uygulamaya çahştık. Dağıl- mayalım istedik. Önümuzdeki yıl- larda daha kaliteli olacağına ina- nıyoruz bu festivalin. 1991'de Uluslararası Tiyatro Enstitüsü İTALYANLAR'LA SONA ERİYOR — Deneysd Tiyatro Laboratu- toplantısı Istanbul'da olacak. v a n . Topluluk tstanbul'da, Aristophanes'in "Pluto" adlı oyununu Dünyanın en önemli tiyatro adarri- f a r y , v e çagdas bir yonımla sahneliyor. ları burada toplanacaklar. Bu ba- kımdan Türk tiyatrosunu tanıta- — Bunun önemli sakıncalar doğurduğunu izlediğimiz bazı ya- pıtlarda gordük. — Evet, oyle sanıyorum ki önu- muzdeki yıllarda bu konu üzerııı- de durmamız lazım. Eserlerin on- ce danışma kurulunda sonra da cak çok iyi örnekler sergilemek zorundayız. Çok daha titiz olma- mız gerekeceği kanısındayım. — Önemli bir noktaya değindi- niz. Bizde festivale katılan top- luluklann eser seçiminde nasıl bir uygulamaya gidiliyor? — Biz tiyatro topluluklannı se- çiyoruz. Eserleri onlara empoze etmiyoruz. Onlar bize hangi eserle katılacagız derlerse onu kabul edi- yoruz. malı, ödün vermemeliyiz. Katıla- cak tiyatrolann seçtikleri eserler uzerinde konuşmak gerek. Sağlam basmalıyız. Bundan boyle çok du- yarlı olmamız şart, çunkü sonra- dan sürprizlerle karşılaşıyoruz. Daha da karşılaşabiliriz eğer öıı- lem almazsak. — Dışandan gelen toplulukla- rı neye gore saptıyorsunuz? — Bize birtakım muracaatlar oluyor. Bunlar içinden seçmeler yapıyoruz. Yine de bir kumar oy- nanıyor, tam bilemiyorsunuz. Bu- nun için buraya gelecek heı eseri yerinde izlemek gerektiğine inanı- yorum. Tabii öyle önemli tiyatro- lar var ki izlemeye gerek yok, gözu kapalı çağırabilirsiniz. Ama ismi fazla duyulmayan tiyatrolardan eser getirtileceği zaman gidip ye- rinde izlemekte yarar var. — Seyircinin tiyatro festivaline gösterdiği ilgi çok guzel. Çogun- luğu genç gelenlerin. Bir yanda arabesk kultunı almış başını gi- derken ote yanda bu gerçegi yaşa- mak çok umut verici. Siz bu ko- nuda ne duşünuyorsunuz? — Festivallere gençliğin göster- diği ilgi şaşırtıcı ve dediğiniz gibi umut verici. Bir araştırma yaptık. Tiyatro festivaline katılan seyirci- nin yüzde 65'i 25 yaşın altında. Buna ben geleceğin guvencesi di- yorum. Her şeye rağmen iyimser olmamızı gerektirecek bir işaret bu. Sevinmemizi, gelecek için umutlu olmamızı gerektirecek bir ışık. Bu gençleri görmek bütün yorgunluklan unutturuyor. Müzik festivalinde yataklarıyla kuyruğa yonetim kurulunda çok iyi ince- lenmesi ve ona gore karar verilme- si gerekecek. O kanıdayım. Bu iki yılhk uygulama bize şunu göster- - giren gençler var. Böyle 500 insan di ki filanca tiyatronun dilediği olsa yeterli... oyunlarla katılması sakıncalı olu- yor. Bu konuda çok titiz davran- FESTİVALDE BUGUN Pluto-Centro Sperinentale del Teatro (Atatürk Kültür Merkezi Buyük Salon, 20.30) Sokollu-Devlet Tiyatrolan (Taksitn Sahnesi, 20.30) Konuşmamızı noktalarken bir kez daha vurguluyor Aydın Gün: "Kendimizi kendimizle kıyaslava- rak bir yere varmamız mümkiin degil. Buna ben "Robenson kültüni' diyonım. Bugünkü za- manda neler yapıyor dunya bil- mek gerek. En azından bu açıdan bu festivali sürdiirecegiz." Heykellerini 14 hazirana kadar Urarfta sergileyen Şeyma Reisoğlu Nalça- Sanattan yeterince pay ahnanuyor NUR NtRVEN Seramik, tarihine bakıldığında, insanoğlunun Neolitik Çağ'da yerleşik düzene geçmesinden bu yana kullanageldiği bir gereç. Ön- celeri çamuru yoğurarak kullanını amacına yönelik çanak çörnlek yapan insanoğlu, zamanla ona çe- şitli formlar vererek sanat platfor- muna taşımış. İlk kişisel sergisini 1988'de açan ve yapıtları Anka- ra Resim Heykel Müzesi ile yerli ve yabancı koleksiyonlarda yer alan Şeyma Reisoğlu N'alça, bu geleneksel gereci çağcıl bir anla- yışla yorumluyor. Marmara Üniversitesi Seramik Anasanat Dalı'nda araştırma gö- revlisi olan Nalça'nın Urart Sanat Galerisi'nde sergilediğı yapıtlan, sanatçının Anadolu'da yaşamış çeşitli uygarlıkların yarattıkları formlara duyduğu hayranlığın et- kilerini tasıyor. Bunun yanı sıra Nalça, günumüzün yaşam değer- lerini yorumluyor bu formlarda. Sanatçı, yapıtlarıyla gelenek arasında benzeyen ve aynlan nok- talan şöyle özetliyor: "Üç bin yıl önceki Hitit figüriınün çağdaşlı- ğı şaşırtKi boyutlarda. Hitit forni- lannın estetik değerleri. estetik gerçekçOiğiyle dimdik ayakta. tşte bu etkiler form arayışlanmda, fonn bütünlüğune vanrken ken- dini gosteriyor. Ancak bu form- lan oluşturan, bu formlarda ya- şayan o donemin toplumsal de- gerleridir. Ben, bunu dünya görii- şümle birleştiriyonım >a da kar- şıtlıklar oluşturuyornm. tşte bu YtRMt BtR YAPITIM SERGİLtYOR — Şeyma Reisoğlu Nalça, tstanbul Urart Sanat Galerisi'nde 24 mayısta açtıgı heykel sergisinde toplam yinni bir yapıtına yer veriyor. (Fotoğraf: Yıldız Üçok) toplomsal karşıtlıklar formlara yansıyor." Sanatçı, üçüne "Dönöşüm" adını verdiği, diğerlerini adlandır- madığı toplam 21 yapıtmda "ya- şaraa karşı koyarken oluşan bir hareket biçimini" gundeme geti- riyor. Nalça'ya göre gelişmenin temelinde var olması gereken bir nitelik olan bireysel özgürlük, in- sana ait en önemli kavramlardan biri. Sanatçı, "Oysa toplumu oluşturan kurallann katı, bagia- yıcı ve yasaklayKi olması zoruıı- lu ve yeterli koşullann yerine ge- tirilmesini engelliyor. lşte bu kar- şıtlıklann ve çelişkilerin oluştur- dugu bir hareket biçimini ortaya koyuyorum" diyor. Sergide Nalça'nın bir mekân düzenlemesinin yanı sıra gruplar halinde sergilediği seramik ve seramik-demir karışık yapıtlan yer alıyor. Sanatçı, yapıtlarını gruplandırarak sergilese de tumü aynı düşüncenin çeşitlemeleri. Nalça, farkh akımların oluştuğu, yeni anlatım biçimlerinin denen- diği günumüzde yaptığı seramik- le heykeli birbırinden ayırmanın doğru olmadığını düşunuyor. Ça- muru. geleneksel işlevini kırarak onu duygu ve duşüncelerini yük- lediği bir araç olarak gorüyor. Se- ramiği oksitleyen sanatçı, son de- rece yalın formlardan oluşturdu- ğu yapıtlannın kimine taş kimine de tahta esprisi veriyor. Nalça, yaptıklarma ister sera- mik, ister heykel denilsin Önemli olanın kişisel ve sanatsal bir an- latıma varabilmek olduğunu be- lirtiyor: "Eger heykeli yontu di- ye adlandınrsanız, ben yonUrak değil ekleyerek çogaltarak oluştu- yorum işlerimi. Boşlugun ve küt- İenin sanatı, giinümüzde farkh teknikler ve anlaümlaıia ifade ediliyor; çalışmalanm, pişme ve oksitleme gibi tekniklerle serami- ge yakın, ancak oluşumlanyla beykeldir". Nalça, çalışmalarına heykel ya da seramik denilmesiru pek önem- li de görmüyor. Onun için önem- li olan bir yapıtın çağıyla kurdu- ğu bağm sağlamlığı, çıktığı kültü- rü ve ortamı özümsemesi ve plas- tik ozgünluğu. Sanatçı, Türkiye'nin sanat ala- nında azgelişmişliğin doğal sonuç- larırun yaşandığına, sanatçılann ancak bireysel çaba ve çıkışlarla ayakta kaldıklanna ınanıyor; dev- letin bugunkü sanat politikasını "son derece laçka" buluyor: "Diğer yandan çok az sayıda- ki dergi ve gazete dışında sanat ve sanatçı adına ses getiren kitle ile- tişim araçlan olmadıgı gibi hâifl bir çagdaş sanat mıizesinin yok- lugu da çekiliyor. Böyle koşulla- nn yaşandığı bir ülkede elbette in- sanlar sanattan yeterince pay ala- mıyor, halta ilgi düzeyinde bile ilişki kuramıyortar." GÖKSOY'DAN YENİ BİR YAPIM PEMİR ALDI HEP VÜREKLEI? DENİZLERE! PROOUKTOR KAMIl GÖK A-YÜZÜ 1- VİRA VİRA 2- INATÇI 3- BEKLEMEK 4- OYLE SEVDİK SENİ 5- IRMAK 6- ANNE B-YÜZÜ 1 - DALGACI MAHMUT 2- ESKİ AŞKLAB 3- DELİLER 4-UMUT 5- GECEYARILARI 6- SARIL BANA SON KASETİ ve PIAKÇIUK SE5 GÖRÜNTU Hİ2METI»! <LS. ,MC 5 B^OK 6*2 UNKAPANUSTANBU TEL 51300*6 522 2* 58 FAX 5'9O381 Cem Reklam BİLKENT ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Lisansüstü Programlara Öğrenci Alınacaktır 1990-1991 öğretim yılında aşağıda beltrtiten öğretim programlanna sı- navla Yüksek Lisans ve Doktora öğrencileri alınacaktır. İsteklilerin Mü- hendislik ve Fen Bilimleri Enstitüsü'nden alacakları başvuru formlarını ve istenen belgeleri en geç 22 Haziran 1990 tarihine kadar Enstitü'ye iletmeleri gerekmektedir. öğretim Programı Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Endüstri Mühendisliği ve Yöneylem Araştırması Bilgisayar ve Enformatik Mühendisliği Fizik Kimya Bütün programlar için Yazılı Sınavlar 25 Haziran 1990 saat 9:30 25 Haziran 1990 saat 13:30 26 Haziran 1990 saat 9:30 26 Haziran 1990 saat 13:30 26 Haziran 1990 saat 13:30 Sözfü Sınavlar 27 Haziran 1990 saat 9:30 Değerlendirme sonucu başarılı olan adaylar araştırma görevlisi ola- rak atanacaktır. BAŞVURU ADRESİ: Bilkent Üniversitesi, Münendisiik ve Fen Bilimleri Enstitüsü P.K. 8, Maltepe, 06572 Ankara Tel: 266 41 33 TURSEM'İN REHBERUĞİNDE LONDRA. C2KF0RD, CAMBRIDGE BOURtf EM0UTH, BBIGHTOK, DE SEÇKİN DlLOK.ULLARvN0AYAZ^ YADA BuruM YILINblUZCE ÖĞRENlM 12TAKSİTTE ÛÜ KOUYUGl DEVAM EDİYÛR/ S KURSIAR •TICARl İN6İÜZCE t TUBJZM INGILİZCESİ • BANKACILIK INÛİLIZCESİ •5INAV KUR5LARI: Cambrıdge •Fırst Certıficatc, Profıcıtncy, TO£FLARElf(S"\) Ingilızceyı 6 ayda konuşalım Tel: 349 48 57 BABAM NURULLAH AEİÇ Meral Tolluoglu Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul tursem İNGİLİZÜSANOKULLARI DANIŞMA MERKEZİ Cumhuriyet Cad 173/4-B Elmadağ 80230 İstanbul Hılton Otelı Karşısı Tel 1483977-148 7943-148 2849 Fax 13297 29. Tlx 27498 lusmtr Gür'den çocuk kitapları • Kültür Servisi — Şimdiye kadar "yazın", "inceleme/araştırma" ve "gütmece" olmak üzere üç ayn dizide kitap yayınını sürdüren Gür Yayınlan yeni bir diziye başüyor. "Çocuk Kitapları" ana başlığı altındaki dizinin ilk iki kitabı, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Büget'in yazdığı "Mun-Do: Uzayda îki Arkadaş" ile "Kanncalann Dünyası" olacak. Yakında çıkacak olan kitaplarda yer alan ve çağdaş eğitim anlayışıyla yazılan masalların desenlerini G. Hülya Akkaya çizdi. Karma sergi • Kültür Servisi — Hüsamettin Koçan Atölyesi resim sergisi 5-20 haziran 1990 tarihleri arasında Beyoğlu Devlet Güzel SanatIar Galerisi'nde açık kalacak. Sergide Mustafa Akıncı, Ali Aksakal, Elvan Alpay, Füsun Bilgin, Hülya Botasun, Seima Çevik, Burcu Or, Hakan özer ve Zumrüt Y.Radau'nun yapıtları izlenebilecek. Yeni Türkü'ye ikinci konser • Kültür Servisi — Yeni Türkü topluluğu Açıkhava Tiyatrosu'nda iki konser verecek. Daha önce aynı yerde tek konser vereceği bildirilen Yeni Türkü topluluğunun "yoğun istek uzerine" iki konser vereceği açıklandı. Hedef Yapım Organizasyon'dan yapılan açıklamaya göre topluluğun 6 haziran gunü 21.00'de Açıkhava'da vereceği konserin biletlerinin bir hafta öncesinden tükenmesi üzerine 7 haziran günü için yine 21.00'de bir konser daha programa alındı. Lise tiyatro8U • Kültür Servisi — istanbul Özel Ata Lisesi öğrencileri, "Batı Yakasının Hikâyesi" adh oyunu 6-7 Haziran 1990 tarihlerinde Beyoğlu Karaca Tiyatrosu'nda saat 2O.3O'da sergileyecek. 70 kişilik oyuncu kadrosuyla lngilizce müzikal olarak oynanacak olan oyunu, okul öğretmenlerinden Amerikalı Billy Talbert sahneliyor. Karma sergi • Kültttr Servisi — Sanfa Sanat Galerisi'nde duzenlenen karma sergi, 6 Haziran - 6 Eylül 1990 rihleri arasında "Derishow - lhlamur"da (Ihlamur Cad. Yeşilçimen Sokak. 91 Beşiktaş) açık kalacak. Sergide, Ekrem Kahraman, Umur Türker, tbrahim Çiftçioğlu, Raziye Kubat, Adem Genç, Bilal Erdoğan ve Mustafa Düzgün'ün resmi, Gürdal Duyar'ın heykel çalışmalanndan oluşan yapıtlan yer alacak. Olambel anıhyor • Kültttr Servisi — Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salon'da 8 haziranda saat 20.30'da duzenlenecek olan folklor gecesinde Sedat Olambel anılacak. Sedat Olambel, Folklor Yayma ve Araştırma Kurumu Derneği'nin kuruculan arasınde yer almıştı. Olambel, ayrıca İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim üyeliği de yapmıştı. tFSAK'tan Fransız Kültür'e • Kültür Servisi — İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği İFSAK, fotoğraf ve sinema alarundaki çalışmalara ve İFSAK'a katkılanndan dolayı Fransız Kültür- Merkezi yöneticilerine bir plaket verdi. Plaket İFSAK Genel Sekreteri Aramis Kalay ve İFSAK Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Uraz tarafından Fransız Kültür Merkezi Sanat Yönetmeni Jean Paul Micouleau ile Merkezin Müdürü Guy Poittevin'e verildi. BUGÜN • Ozgün müzik Sanyer Belediyesi'nin "Boğaâçi Şenliği" kapsamında Arif Kemal ve Muzaf fer Özdemir'in özgün müzik konseri 19.00'da Rumelikavağı iskele önünde izlenebilir. • Karaların Memetleri' Galatasaray Lisesi Kultur Şenliği çerçevesinde saat 12.00'de lise binasında tstanbul Erkek Lisesi öğrencileri "Karalann Memetleri"ni sergileyecekler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle