20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 HAZÎRAN 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Ege ihracatı geriliyor • tZMİR (Cunhuriyet) — Ege Biırosu) — Ege Ihracatçı Birlikleri'nde 1990 yüının ilk beş ayında gerçekleştirilen ihracat, 1989'un ilk beş ayına oranla yüzde 9 oranında geriledi. Ege thracatçı Birlikleri kanalıyla 1990 yılımn ilk beş ayında gerçekleştirilen ihracatın 493 milyon 169 bin dolara ulaştığını belirten yetkililer, geçen yıl aynı dönemde 543 milyon 164 bin dolar ihracat yapıldığını açıkladılar. İlk beş ayiık ihracatta geçmiş yıllara göre oluşan bu gerilemenin, özellikle nisan ve mart aylarında ihracatta yaşanan hızlı düşüşten kaynaklandığını belirten Ege thracatçı Birlikleri yetkilileri, buna karşılık 1990'ın mayıs ayında gerçekleştirilen ihracatın geçen yılın mayıs ayına göre yüzde 36 oranında arttığını vurguladılar. Tarun alanında sanayi bölgesi • GAZİANTEP (Cumhuriyet) — Sam köyü arazilerinin ikinci sanayi bölgesi için kamulaştırılması tepkilere yol açtı. Kamulaştınlan 700 hektar sulu arazinin yılda 3 milyar lirahk ttrün kaybına yol açtığına işaret eden Ziraat Mühendisleri Odası Gaziantep ll Temsilcisi Recep Keşmir, sulu tanm arazilerinin sanayiye ayrılmasının doğaya karşı yapılan cinayet olduğunu savladı. Sason Belediyesi dükkfln satıyor • BATMAN (Cumhuriyet) — Personel alacaklarını ödeyemediği için mali krize giren Batman'a bağlı Sason ilçe belediyesi, işletmek Üzere yaptırdığı işyerlerini satışa çıkardı. SHP'li Belediye Başkanı Yaşar Güngördü, "Para yokluğundan ne hizmet yapabildik ne de işçi alacaklarını ödeyebildik" diye konuştu. Sason Belediyesi 300 milyon harcamayla işletmek üzere yaptırdığı 6 işyeri ile üç kattan oluşan işhanını satmak için yerel gazeteye ilan verdi. Belediyenin altı aydan bu yana ücret alamayan personele 400 milyon lira dolayında borcu bulunuyor. Türkiye'nin önemi azaldı' • Ekonomi Servisi — Fransız ekonomi dergisi L'Exparsion'un başkanı Jean Louis Servan- Schreiber, TÜSÎAD'm "Basın ödülleri" törenine katılarak bir konuşma yaptı. Servan-Schreiber, "Sovyetler Birliği'ndeki gelişmelerin, Türkiye'yi stratejik açıdan daha az önemli hale düşürdüğünü" savundu. Çarklar yeniden döntiyorGeçen yılın ilk üç ayında, önceki yıla göre yüzde 3.6 gerileyen sanayi üretimi, bu yıl aynı dönemde geçen yıla göre yüzde 11.1 artış gösterdi. Kamu sektöründe üretim binde 8 gerilerken, özel sektörün üretiminde yüzde 17.8'lik artış görüldü. Kapasite kullanımı da yüzde 73.5 düzeyine ulaştı. ANKARA (AA) — Toplam sa- nayi üretimi, bu yılın ilk üç ayıu- da, geçen yılın aynı dönemine göre yuzde 11.1 arttı. Geçen yılın ocak- mart döneminde toplam sanayi üretimi, bir onceki yılın aynı dö- nemine kıyasla yüzde 3.6 gerile- mişti. Devlet lstatistik Enstitüsü'nden (DtE) yapılan açıklamaya göre, bu yılın ocak-mart dönemindeki ure- tim endeksi, geçen yılın aynı dö- nemine göre imalat sanayünde yüzde 11, madencOikte yıude 11.8, enerji sektöründe yüzde 12.3 oran- larında artış gösterdi. Açıklama- ya göre kamu imalat sanayiı üre- timi, 1990 yılı ilk üç ayında, ge- çen yılın aynı dönemine göre bin- de 8 azaldı, ozel sektor imalat sa- nayii üretimi ise yüzde 17.8 arttı. Kamunun sanayi üretiminde en fazla artış yuzde 34.1 ile makine sanayii, yüzde 33'le mensucat. yüzde 19.1 ile metal ana sanayıi ve yuzde 13 ile de kâğıt ve basım sa- nayünde oldu. Özel sektörde ise orman ürünleri ve mobilya sana- yii yuzde 45, makine sanayii yuz- de 40.9, metal ana sanayii yüzde 22.1, kimya sanayii yuzde 15.6, kâ- ğıt ve basım sanayii yüzde 12.3, gı- da sanayii de yıude 10.7 ile en faz- la üretim artışı sağlanan alt sek- torler olarak belirlendi. Üç aylık kıyaslama DİE verilerine göre bu yılın ocak-mart dönemindeki toplam sanayi üretimi, geçen yılın son uç ayına göre ise yüzde 5.6 oranında geriledi. Aynı dönemlerin kıyaslamasın- da, uretimdeki duşüş bu yıl ma- dencilikte yüzde 13.9, dernir cev- herinde yüzde 60.3, imalat sana- yünde yuzde 5.8, gıdada yuzde 17.7, mensucatta yuzde 11.6, kâ- ğıt ve basım sanayıinde binde 5, makine sanayünde yuzde 5.7, enerji sektörünae de yuzde 1.2 ol- du. Bu yılın ilk uç ayında, geçen yı- lın ekim-aralık dönemine göre hampetrol ve doğalgaz üretimi yüzde 2.3, orman ürünleri ve mo- bilya sanayii uretımi yüzde 5.7, kimya sanayii üretimi binde 4, me- tal ana sanayii üretimi de yüzde 2.5 arttı. Kapasite kullanımı DtE'ye göre, 1989 yılı ilk uç ayında yüzde 68 olan sanayide ka- pasite kullanım oranı da bu yılın aynı döneminde yüzde 73.5 düze- yine ulaştı. tmalat sanayiınde tam kapasi- te ile çahşamama nedenlerinin ba- şında iç pazardaki talep yetersiz- liği yüzde 47.2 ile ilk sırada yer al- dı. Bunu, yuzde 21.6 ile dış pazar- lardaki talep yetersizliği iziedi. Sa- nayiciler, kapasitenin tam olma- rak kullanılaınamasının ikinci te- mel nedeni olarak da mali imkân- sızlığı gösterdiler. Yerli ve ithal hammadde yetersizliği ise imalat sanayünde kapasitenin tam olarak kullarulamamasının uçüncü nede- ni olarak gosterildi. Bu yılın ilk üç ayında, sanayide tam kapasite ile çalışamama nedenleri arasında ay- rıca işçi sorunları ve enerji yeter- sizliği de sayddı. SPK Başkanı Tekbaş halka açılmanın süreceğini savundu: Halka açılma geçici bir 'moda' değil ABDURRAHMAN YILDIR1M Durgun ekonomiye ve 80'li yıl- larda bir turlü gerçekleştirileme- yen yatınm atılımına "sihirtt" for- mül bulundu: Sermaye piyasası. Küçük tasarrufları ve altın, döviz gibi atü birikimleıi ekonomiye ka- nalize etme ozelliği taşıyan serma- ye piyasasının gelişmesiyle ozel sektör, şirketlerini büyutme ve ya- tınm atılımına girme, kamu sek- törü bütçe açıklannı azaltma, ta- sarruf sahipleri de yatınm seçe- neklerini çoğaltma ve "kârdan pa> alma" fırsatım yakaladı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Mehmet Şfikrii Tekbaş, ekonominin geldiği noktanın "halka açılraa dönemini" başlat- tığını belirterek "Bu bir moda de- ğildir. Devamı olan ve sonu gelrae- yecek bir ekonomik olaydır" de- di. Değişik açılardan bakıldığmda şirketler için en uygun kaynağın özkaynak olduğunu vurgulayan SPK Başkanı Tekbaş, özkaynağı güçlenen şirketlerin, bilançoları- nın daha iyi olmasına yol açaca- ğını, borç özsermaye oranının dü- zeleceğini söyledi. Halka açılma yoluyla sağlanan özkaynağın ön- celikle şirketlere faiz yükünden Şükrü Tekbaş Ekonominin geldiği nokta halka açılma dönemini başlattı. Bu bir moda değildir. Devamı olan ve sonu gelmeyecek. bir ekonomik olaydır. Cem Boyner Yaşadığımız yıllarda en önemli başarımız sermaye piyasasırun gelişmesidir. Borsayı yaşatacak, ona güç verecek özel sektördür. Rahmi Koç Halka açık şirketlerimizdeki hisse oranını koruyacağız. Bazı şirketlerimizi, yabancılarla ortaklık için rezerv tutuyoruz. kurtulma fırsatı vereceğini kayde- den Tekbaş şoyle devam etti: "Halka açılma ve sermaye piya- sasının gelişmesi hangi açıdan ba- kılırsa bakılsın çok sağlıklıdır. Hisse senedi mülkiyeline yatınm yapanlann sayısını arttınr. Özser- mayesini guçlendiren şirketler da- ha hızlı buyurier, rekabet gıiçierini artünrlar. Geçmişle şirketler ban- ka kredilerine kaldığından büyu- meleri güç, optimal buyüklüge ulaşmalan zordu. Bu da Türkiye 1 - nin uluslararası alanda rekabet gucünü ohımsuz etkiliyordu. Eğer Türkiye, ATve girecek ve AT ül- keleri sanayileriyle rekabet ede- cekse veya ekonomisini dışa aça- caksa şirketlerin özsermayelerini gıiçleadirmeleri ve bunun için de halka açılmalan gereklidir." Şirketlerin şimdilik yuzde 15 hisselerini halka açmayı uygun bulduklannı, ama bunun yeterli olmadığını kaydeden Tekbaş, ikin- ci bir aşamanın, yüzde 49'luk his- senin halka açılması olduğunu be- lirttL Halka açılma dönemini değer- lendıren TÜSİAD Başkanı Cem Boyner de "Borsa bizim göz bebegimiz" dedi. Hükümetin ekonomi politika- sma yaptığı sert eleştiriler ile dik- kati çeken Cem Boyner, "Yaşadı- ğımız yıllar icerisinde en önemli başanmu, sermaye piyasasının gelişmesidir" diyerek şunlan söy- ledi: "Sanayiye kaynak sağlaması, mulkiyetin tabana yayılması, pa- ra arzının stabilize edilmesi, tuke- tim yerine yatınma akması sonuç- ları açısından borsa goz bebegi- mizdir. Atacağımız her adımda borsanın geleceğini habrlamalıyız. Borsayı yaşatacak, ona güç vere- cek olan özel sektördür." Türkiye'nin en buyuk ve en köklü özel sektör kuruluşu olması nedeniyle surekli halka açılma çağnlan yapılan Koç Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç, "Halka açılacak yeni bir şir- ketimiz yok" dedi. Halka açılma konusundaki so- rularımızı yanıtlayan Rahmi Koç, Koç Topluluğu'nun, şu anda hal- ka hisse senetlerini açabileceği bir şirketi bulunmadığını söyledi. 9 şirketlerinin halka açık olduğunu hatırlatan Rahmi Koç, "Bu şirket- lerdeki hisse oranımızj azaltmayı, dengeleri korumak açısından uy- gun bulmuyoruz. Bazı şirketleri- mizi de dunyadaki jjlooalleşme çerçevesinde yabancılarla ortaklık kunnak için rezerv tutuyoruz" şeklinde konuştu. Japonlara karşı Fiat'ta devrim trmancial Times, 1.6.1990) Ekonomi Servisi — Koç Grubu'nda To- faş'ın ortağı olan ttalyan otomobil üreti- cisi Fiat, önumüzdekı 10 yıl içinde Japon otomobil ureticileriyle rekabete hazırlanı- yor. Financial Times gazetesmde çıkan bir habere göre Fiat'ın Japonlara karşı geliş- tireceği "devrim" olarak nıtelendirilen ye- ni stratejı içinde, TurkiyeMeki yatırımları- nın da önemli bir payı var. Birkaç hafta önce Koç'un davetlisı ola- rak Türkiye'yi de ziyaret eden Fiat Genel Müdürü Cesare Romiti, 2000"!; yıllara doğ- ru Japon otomobil ureticileriyle acımasız bir rekabete girişıleceğini göz onune ala- rak Fiat'ın yatınmlarında ve "kalite felse- fesi"nde Japon usulu bir devnm yaratılma- sı gerektığini düşunuyor. Geçen ekirn ayında, bir halyan gazete- si, Cesare Romiti'nin 200 Fiat yöneticisiy- le kapalı kapılar arkasında yaptığı görüş- mede konuşulanlan yayımladı. Gazetenin iddiasına göre Romiti, bu topiantıda Fiat otomobil grubunu "geri kalmış, ağır işle- yen ve biirokratlaşmış" kelimeleriyle ta- nımladı. Bu tanım, Fiat'ın kayıtsız şartsız üstünlüğüne inanmış kendi yöneticilerini bile şaşırttı. Ancak Romıti'ye gore şirke- tin Japonlarla rekabet edebilmesi için bir "kültür devrimi" yaratması şarttı. Bu ne- denle şirket, bir yıl kadar once, 150 civa- rında Fiat yoneticısini en ilen Japon ve ABD otomobil fabrikalarına gondererek oralardaki durumu inceletti. Fiat yönetici- leri, Japon fiyatları ve ürunleriyle nasıl mü- cadele edilebileceğini saptadılar. Daha son- ra ise Fiat, yeni bir strateji oluşturdu. Cesare Romiti'nin iddiasına gore Japon arabalan, ancak 2000'li yıllara doğru ttal- yan pazannı istila edebilirdi. Otomobilde ciddi bir korumacılık uygulayan Italya'nın, gumrüklerinin indirilmesi konusunda Av- rupa Topluluğu'ndan beş yıllık bir geçiş su- resi istemesi bekleniyordu. Işte bu süre için- de Fiat da kendini rekabete hazırlayacak- tı. Fiat'ın yeni stratejisine göre Avrupa pa- zannda artık kitlesel tüketime yonelik ucuz otomobil yerine, lüks spor araba yapılacak. Bu amaçla Fiat, birkaç yıl önce özelleştir- me sonucu kontrolüne geçen Alfa Rome- o'da yeni modetler uretmeyi planhyor. Bu çahşmalar için 1.3 milyar dolarhk bir har- cama yapılması gerekiyor. Fiat'ın yeni stratejisinin bir başka önemli ayağı da duşuk maliyetli üretim amacıyla Sovyetler Birliği, Yugoslavya gibi ulkeler- deki yatırımları. Fiat, bu ülkelerdeki yatı- nmlannda kapasite arttınmına gidecek. Ay- rıca Polonya'da da yeni bir ortak yatınm projesi gündemde. Cesare Romiti'ye göre ltalya'mn guneyi, lspanya, Portekiz ve "ba- zı açılardan Türkiye" yeni fabrikalann ku- rulabileceği bölgeler arasında bulunuyor. Fiat ayrıca, kaliteyi yükseltmek için iş- letmeciük yöntemlerini kökten değiştirmeyi de düşunuyor. Bugüne dek işçilerinin yö- netime katılması konusunda son derece is- teksiz ve ilgisiz davranan Fiat, kaliteyi yük- seltmek amacıyla bu yönteme başvurma- yı, kalite çemberleri oluşturmayı, hatta yö- netim kurulunda bile işçi temsilcilerine yer vermevi düsünüyor. CommodorePC almakararınız doğfudmr:Yoğun bir iş \liküyle çalışan, uzmanlık alanlarının birbirinden aynldığı, atölye, ithalat - ihracat firması. üretici ya da turizm acentası v.b. bir işletmeniz var... Bilgisayarınızdan alışılmış işlevlerinin yanı sıra, CAD, mühendislik ve planlama, üretim kontrol, mali analiz konularında da yararlanmak istiyorsunuz... Commodore PC'yi seçme kararınız doğrudur. İşte size, ihtiyaçlarınıza uygun iki Commodore PC! Teleteknik'ten. COMMODORE PC 30-111 COMMODORE PC 40-111 TeleteknikELEKTRONİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. Ayrıntılı bilgi için (1)152 50 33'den Can Gülerman'ı arayabilirsiniz. Intel 80286-12 Beliek 640 KB Hı: 12 MHz 6,8 MHz fseç-nelıl Mokezı l;b< Smı \M 80286-12 Beılek ' MB, 16 MB> genışleyeblr Hı; >2MHz 6 3 MH; (seç-net. REKLAM DUNYASI Akdeniz daha reklâma ReklamrJa yıllık ortalama biiyüme (1988-92) ı Finlaftdiya Norveç Isveç Oanımarka Batı Almanya Hollamta Ingiitere Betçika İrlanda Avusturya Isvıçre Fransa itatya lspanya Portekiz Yunanıstan Türtoye SaMt Hyatl» -335 -350 552 -a30 160 1.75 1.70 8.42 E25 7.12 4.07 650 5.00 22.22 940 1557 9.82 BagtaU fiyatl» 930 4.07 12.05 5.00 6.22 3.70 7.90 1157 10.80 10.22 6.77 ısı11.62 29.10 19.62 29.17 46.10 Guney Avrupa ya da genel olarak Akdeniz ulkelerindeki yıllık ortalama reklâm yatırımları, hem sabit fiyatlar hem de bugunku fiyatlarla yapılan hesaplamalara gore Kuzey Avrupa ulkelerininkinden kat kat yuksek. Latin kokenli ulkelerin gorselliğe ve belkide dış görünume verdiği onemin bir yansıması olarak değerlendırilebilir bu ustunluk. Aynca Akdeniz ulkelennin çoğunun AT'ye yeni gırmiş ulkeler olması da ilginç. Özellikle TV'de çok sıkı bir reklam denetımınin olduğu Norveç, Batı Avrupa ulkeleri arasında reklam yatırımlannda 4 yıl içinde gerileme kaydederken bu alanda en hızlı buyumeyi sırasıyla lspanya, Yunanıstan, Türkiye, Portekız ve Belçika gosteriyor. Enflasyonu goz onune alarak yapılan bugunkü fiyatlar lemelindeki artışta da sırasıyla bu kez Turkıye, Yunanistan, lspanya, Portekiz ve Isveç en fazla reklam yatınmı yapan ulkeler arasına giriyor. tsveç'tekı duşuk enflasyon goz önünde tutulursa, bu ulkenin reklam yatırımlannda de\ bir adım attığı ortaya çıkıyor. Mana)«ns'ta kaa bagışı giinü Manajans/Thompson ilk kez 1984 yılında Zincirlikuyu'daki binasında başlattığı Kan Bağışı Günu'nu dün de Levent'teki kendi lokalınde yıneledı. Muzik ve bufe eşliğinde 6 yataklı kan bağışı gunune ajansm 100'u aşkın personeli katıldı. "Kan verelim, bir gelenek başlatalım" sloganıyla hazırlıklan ikı haftadır süren kan bağışı gunu nedeniyle gönullü kan verenler yarımşar şişe şarapla ödüllendirildı. Manajans/Thompson Yönetim Kurulu Başkanı Eli Acıman, kan bağış gününü hem gelenek haline getirmek hem de tüm reklamcılık sektöründe yaygın hale getirmeyı amaçladıklarını söyledi. Sa yok Artena a4an var — Son iki yıllık kampanyalannda Şener Şen'in başarılı yorumu sayesinde hem buyuk popülarite kazanan hem de sektördeki önemli ödülleri kazanan Artema filmleri, 1990 yılı kampanyasında yeni bir "concept" geliştirmeye çalışıyor. RPM-Radar ajansının yapımı "Artema Adam" filmlerinde tngiliz teknisyenlerin katkısı vurgulanırken "suyun oldukça kıymetli olduğu bu dönemde bozuk, damlatan, sızdıran armaturlerin düşmaaı olan Artema Adam'ın sosyal bir raisyonu da üstlendiği" belirtiliyor. TEKNOLOJİ VİTRİNİ Gazetedye radyo Sony'nin piyasaya surduğu radyo yalnızca ses dalgalannı yakalamakla kalmıyor, radyo frekanslanndan aktarılan yazıh notlan, hava durumunu, haber bürolanndan geçilen raporları, ekonomik bültenleri de alıyor ve bunları önünde bulunan bir yazıcıyla yazıya donüştürerek veriyor. • Içme suyunu koruma Çevre kirlenmesinin içme suyunu da etkilemesi, çözüm arayışlannı da beraberinde getiriyor. Handy Chemicals adlı Kanada firması, içme suyundan alüminyumu anndırmak için bir sıvı bireşim geliştirdi. Polimerik alüminyum silikat sülfat adlı bireşim, bir alüminyum sülfat polimeri. Buna eklenmiş olan silikat, çöken alüminyuraun sudan dışarı atılmasım sağlıyor. Bu bireşim, temizleme sürecinde alüminyum sülfatın yerini alabilir. Ayrıca kâğıt sanayünde, kâğıdı su geçirmez kılmak için kullanılabilir. Orkestra odanızda Odaruzda dinlenirken konser salonundaymış gibi klasik müzık dinlemeyi hiç hayal ettiniz mi? British Technology Group'un desteklediği Oxford ve Reading ünıversitelerinin geliştirdiğı bir teknoloji olan ambisonics adh ses sistemiyle bu mumkün olacak. Ambisonics sisteminde müziğin hem kaydediliş, hem çalınış biçimi değişiyor. Müzik, kayıt studyosunda merkezi yerlere yerleştirilmiş mikrofonlarla sayısal olarak kaydediliyor. Orkestranın önüne ve arkasına yerleştirilmiş iki mikrofon bir kayıt yapıyor, yanlara yerleştirilmiş iki mikrofon bir başka kayıt yapıyor, çeşitli yonlere yerleştirilmiş öteki mikrofonlar da ayn bir kayıt yapıyorlar. Bu biçimde kaydedilmiş müziği dinlemek için ise iki yerine dört kolon kullanmak gerekiyor. Çip, babasını kaybetti Yan iletken çipin (chip) mucitlerınden ABD'li bilim adamı Robert Noyce öldü. 195O'li yıllarda Robert Noyce ve Jack Kilby, ayn ayn yaptıklan çalışmalarda yan iletken chipi geliştirerek elektronikte bir devrim yaratmışlardı. 1927 yılında doğan ve ABD'deki Silicon Vadisi'nin babalarından biri olarak kabul edilen Noyce, ABD'nin uçüncu yan iletken üreticisi Intel Corp'un da kuruculanndan biriydi. En son olarak devlete ait Sematech Konsorsıyumu'nun başkanı olarak çalışan Noyce'un ölümü, yetkililer tarafmdan gizli tutuluyor. EKONOMİ KİTAPL1ĞI İşletmeplanlaması Şişe Cam Grubu'nda iç denetim kurulu başkanı olarak çalışan eski hesap uzmanı ve işletmeci Yurdakul Alpay'ın, "Bütçeden Stratejik Yonetime işletme Planlaması" başhklı kitabı, Cem Yayınevi'nden çıktı. Yurdakul Alpay, kitapta, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra yaygınlaşan, uzun sure de yalnızca ülke ekonomilerinin uzun vadeli hedeflerini kapsayan planlama kavramının, şirketlerde kazandığı yeni anlamı ele alıyor. Alpay, gelişmiş Batı ülkelerinin aksine Türkiye"de şirketlerin uzun vadeli planlama kavramına henuz yabancı olduğunu vurguluyor. ' BÜTÇEDEN , STRATEJİK [ YONETİME FLANLAMASI YURDAKUL ALPAY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle