Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÇUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 5 HAZÎRAN 1990
KOPENHAG
AGIK'in işlevi büyükSovyet lideri Mihail Gorbaçov'un NATO ve Varşova
Paktlarının yerine Avrupa Güvenlik Konseyi'ni önermesi
bugün başlayacak AGİK însani Boyut Toplantısı'na özel bir
önem kazandırdı.
FERRUH YILMAZ
KOPENHAG — Sovyetler Birüği lideri
Mihail Gorbaçov'un, ABO Başkanı Geor-
ge Bush'la yaptığı zirve görüşnıesinde NA-
TO ve Varşova paktlarının kaldınhp, ye-
rine Avrupa güvenlik konseyi önermesi, bu-
gün Kopenhag'da başlayacak AGİK İnsa-
ni Boyut Toplantısı'na özel bir önem ka-
zandırdı.
Kopenhag'daki toplantı. AGtK cerçeve-
sinde sadece insan haklarını konu alan bir
konferans. Konferansın Doğu Avrupa'daki
gelişmelerden sonra AGtK bünyesindeki ilk
toplantı olması ve Gorbaçov'un önerisi,
Kopenhag'daki toplantıya özel bir boyut
kattı. 5-29 haziran tarihleri arasında kon-
feransta, AGtK bünyesinde sflrekli kurum-
lar oluşturulması yolundaki ilk adımlar atı-
lacak. Kopenhag'daki toplantıya katılan dı-
şişleri bakanlannın AGİK çerçevesinde da-
ha kalıcı kurumlar oluşturulması yolunda
prensip karan almaları ve Paris'te devlet
ve hükümet başkanlannın katılacağı bir zir-
ve görüşmesinin yolunu açmaları bekleni-
yor. Bu konferansta somut olarak, konfe-
ransa üye ülkelerdeki insan haklan ihlalle-
ri iddialarını inceleyecek bir komite oluş-
turulmasını kararlaştınlacak. Kopenhag
toplantısı, AGİK bünyesinde kaucı kurum-
lann oluşturulması run resmi başlangıç nok-
tası olacak.
Paris'te yapılması önerilen zirve toplan-
tısı için ikinci haarlık toplantısı 10 temmuz-
da Viyana'da yapılacak.
AGİK şu andaki yapısıyla etkin bir ör-
ANKARA
Zirve hakkmda
sessizlik sürüyor
Türkiye'nin Washington zirvesi hakkındaki sessizliği
yabancı diplomatlar tarafından "Ankara kendi derdine
düşmüş" şeklinde değerlendiriliyor.
ANKARA (Cunhuriyet Börosu) — ABD
Başkanı George Busb ile SSCB lideri Mi-
hail Gorbaçov arasındaki dört günlük zir-
venin sonuçlan dünya başkentlerinde yan-
kılar yaratırken Ankara'nın bu konudaki
sessizliği dikkat çekiyor. Doğu ve Batı Av-
rupa ülkelennin liderleri, hükümet başkan-
ları ve dışişleri bakanları zirve sonuçlan
hakkında aynntıh değerlendirmeler yapar-
ken hiçbir Türk yelkilisinin bu konuyu ele
almaması yabancı diplomatlar tarafından
"Ankara kendi derdine düşmüş, dünya o4a>-
lannı yorumlama kaygısı taşımıyor" şekliu-
de değerlendirildi.
Bush-Gorbaçov görüşmesinin ANAP hü-
kümeti tarafından fazla ilgiyle izlenmeme-
si yabancı diplomatik çevreierde "şasırtıa"
bulunmazke» Dışişleri Bakanı Ali BozeK
in bu konudaki sessizliği "Avnıpa Güvea-
lik ve lşbirligi KonferensTna yönelik hazır-
lıklann lüm giindemi isgal etmesi ve Türki-
ye'nin kendi sornnlarınm ön plana çıkma-
sının sonucu" diye yorumlandı.
Arap ülkeleri de dahil olmak üzere tüm
dünyada ilgiyle izlenen zirvenin Turkiytfdeki
"en meraklı" takipçilerini ise Dışişleri Ba-
kanlığı'nın bazı birimleri oluşturdu. Bu bi-
rimlerde yapüan değerlendirmelerde, ABDi
deki zirveden Sovyet lideri Mihail Gorba-
çov'un yıpranmadan çıkması kuzey komşu-
muzdaki perestroyka sürecinin devamı açı-
sından "oluralu bir sonuç" olarak değerlen-
diriliyor. Öte yandan, zirvede imzalanan iki
anlaşma, stratejik silahlarda indirim öngö-
ren START ön anlaşması ile kimyasal silah-
lann yüzde 80 oranında düşürülmesi anlas-
ması Ankara'da memnuniyetle karşılandı.
Yetkililer, START anlaşmasından sonra ilk
kez ABD yönetiminin geçen ay Brüksel'deki
olağanüstü NATO toplantısı sırasında gün-
deme getirdiği kısa menzilli nükleer silah-
larda indirim konusunun görüşme masası-
na geleceğini umuyorlar. Bu indirim çerçe-
vesinde Türkiye'de bulunan havadan kara-
ya taktik füzelerin (TASM) kapsanması An-
kara'yı yakuıdan ilgilendiriyor. Kimyasal si-
lahlar konusunda alınan kararda özellikle
bölgesel sorunlarda bu tür silahların kul-
lanımının önlenmesine yönelik önemli bir
adım olarak değerlendiriliyor.
öte yandan, zirveden Almanya'nın NA-
TO üyesi olup olmayacağı ve Litvanya'nın
bağımsızlığı konusunda görüş birliği çıkma-
mış olması Ankara'da şaşırtıa bulunmuyor.
Yetkililer bu görüş aynhklannın gjderilme-
sinin beklenmediğini, ancak buna rağmen
sağlanan olumlu havanın iki taraf açısından
da bir başarı olarak kabul edilmesi gerek-
tiğini dile getiriyorlar.
gütlenme oluşturmuyor. 1989 yılında Viya-
na'daki toplantıda bir ülkenin diğer ülke-
deki insan haklan ve azınlıklar konusunu
konferans gündemine getirebilmesi karar-
laştınlmıştı. Ancak Viyana'daki toplantı-
da alınan kararlar da önemli yaptınmlar ge-
tirmiyor ve konferans bünyesinde henüz sü-
rekli kurumlar bulunmuyor. Konferansa
ilişkin bütün çalışmalar Uye ülkelerden he-
yetlerin katıldığı ara toplanülarda yürütü-
lüyor.
AGİK'in etkinliğini kısıtlayan ikinci
önemli neden de, alınacak bir kararda bü-
tün üye ülkelerin görüş birliğinin şart ko-
şulması.
AGtK çerçevesinde insan haklan, eko-
nomik işbırliği, çevre sonınu gibi konular-
da çalışmalar yapacak ve ortaya çıkacak so-
runlara müdahalede bulunabilecek sürekli
kurumlar oluşturulması, AGÎK'in etkinli-
ğini arttırırken yeni bir Avrupa yaratılma-
sının da önemli araçlannda biri olacak.
Gorbaçov'un NATO ve Varşova Paktı'-
mn kaldınlarak yerine AGtK yapısının ge-
çirilmesi önerisi, ABD tarafından hoş kar-
şılarunıyor. ABD Başkanı Bush, AGİK'in
Avrupa'mn güvenliğini sağlama açısından
yeterince açık yapıya sahip olmayan bir
platform olduğunu ileri sürüyor. ABD'nin
öneriye karşı çıkmasının temel nedeni,
AGİK içindeki etkinliğinin NATO'da oldu-
ğu düzeyde gerçekleşmeyeceğinden kork-
ması. Bush, her şeye ragraen AGtK'in iş-
levinin antınlmasına ciddi olarak eğilece-
ğini açıkladı.
Bu arada AGtK tnsan Haklan Konferan-
sı için dün Kopenhag'a gelen Türk heyeti
başkanı Büyükelçi tlter Türkmen, Dani-
marka'nın AGtK bünyesinde insan hakla-
n ihlalleriyle ilgili iddialan inceleyecek bir
komite kurulması yolundaki önerisini ya-
rarsız bulduklarını söyledi. Türkmen,
Türkiye'nin insan haklan konusunda go-
cunacak bir yanı olmadığını, buna karşı-
lık Avrupa Konseyi ve diğer uluslararası
platformlardaki insan haklanyla ilgiii ku-
rumlann yanı sıra yeni bir kalıcı kurum
oluşturulmasının gereksiz olduğunu belirtti.
ABD
Gorbi: 'Daha hızlı
pazar ekonomisi'Sovyet Başkanı Minneapolis'te Amerikalı işadamlanna
yaptığı konuşmada, "Yardımınızın gerekli olduğu çok kritik
bir aşamadayız" dedi.
Dış Haberler Servisi — Washington'da-
ki göriişmelerini tamamlayan Başkan Gor-
baçov, Minneapolis'e uğradıktan sonra San
Francisco kentine gitti.
AA'nın haberine göre ABD'nin önde ge-
len şirketlerinin yer aldığı Minneapolis'te
150'ye yakın işadamı ile bir araya gelen
Gorbaçov, Amerikan şirketlerini değişim
sürecindeki Sovyet ekonomisine katkıda
bulunmaya çağırarak, deneyin başan ka-
zanamaması halinde ülkesinin istikrarsız-
lığa sürükleneceğıni ve bunun da ABD çı-
karlarını zedeleyeceğini özenle vurguladı.
Sovyet lideri "daha hızla piyasa ekonomi-
sine yüriimek zonında olduklanm" söyle-
di.
Gorbaçov, VVashington'da Kongre lider-
WASHINGTON
Zirvede kişisel
duvarlar yıkıldıBush'un, Gorbaçov'la ticaret anlasması imzalaması,
Washington zirvesinde ABD'nin Sovyetler Birliği'ne
verdiği en büyük 'prim' oldu.
GORBt — Duvarlan yıktı.
VVASHINGTON (Cumhuriyet) — Son
bir yıl içinde Avrupa'daki siyasi duvarla-
nn yıkıhşına tanık olan dünya, VVashing-
ton doruğunda da iki süper liderin arasın-
daki kişisel duvarlann yıkılışına tanık ol-
du. Gorbaçov ve Bush, aralarındaki görüş
aynhklannı koruyarak, dostane ve karşı-
lı.klı güvene dayalı bir diyaloğun temelleri-
ni attılar. Doğu-Batı ilişkilerini yakından
izleyen tüm gözlemcilerin doruk değerlen-
dirmelerinde 'başan' hanesine yazmakta fi-
kir birliği sağladıklan tek konu bu.
Bunun dışındakiler hakkındaki tartışma-
lar sürüyor, başkentin etkili gazetesi *Was-
hington Post', önceki günkü başmakalesin-
de, doruğu genel olarak "alcakgönüllü bir
başarı" diye niteledi. Kimyasal silahlara
ilişkin tarihi anlaşmanın dışında imzalanan
anlaşmalan, "eğer ve fakatlara" bağlı ol-
malan nedeniyle fazla önemsemeyen gaze-
te, NATO, Almanya ve Baltık ülkeleri üze-
rinde "derin görüş ayrıhklarının
giderilemedigini" kaydetti.
ABD basımmn "sagcı eatelektüeii" Ge-
orge Will, doruğu, "içi boş bir ayin" diye
nitelerken, Komünist Partisi Merkez Komi-
tesi üyesi Igor Malasenko, "Sovyetler açı-
sından, neredeyse başanlı bir doruk oldu"
dedi. 1986 yılından bu yana Gorbaçov ile
birlikte tüm Amerikan-Sovyet doruklanna
katılan Mareşal Sergei Akromeyev ise, bu
doruğun bugüne kadarkilerden en büyük
farkını şöyle özetledi:
"Bugüne kadar taraflar masaya hep iki
düşman ya da rakip olarak otunıyordn.
Oysa şimdi yeni bir durnm ile karşı karşı-
yayız".
"Müttefikler memnun"
George Bush, SSCB Başkanı Mihail Gor-
baçov'la yap-uğı görüşmelerin sonucundan
memnun olduğunu belirterek, müttefık ül-
kelerin de aynı görüşü paylaştıklannı belirt-
ti. Doruğun sonuçlan hakkında, Federal Al-
manya Başbakanı Helmut Kohl, tngiltere
Başbakanı Margaret Tbatcher ve bazı müt-
tefik ülkelerin liderleriyle görüştüğünü söy-
leyen Bush, "Onların adına konuşamam,
ama verdikleri yanıtlardan çok memnun
kaldım" dedi.
Bu arada, Amerikan CBS televizyonu
VVashington'daki yetkililere dayanarak ver-
diği haberde, "Gorbaçov'unAirleşik Alman-
ya'nın eninde sonunda NATO'ya katılaca-
ğı gerçeğinin farkında olduğu" ifadesini
kullandı.
lerine söylediği sözleri Minnepolis'te de yi-
neledi:
"Önemli soru şu: Amerikan Başkanı ve
halkı nasü bir SSCB görmek istiyor? Ken-
dine güvensiz. istikrarsız, kargaşa içinde bir
Sovj-etler mi yoksa tüm uygarlıkla birlikte
çalışan, onunla bünınleşmiş bir SSCB mi?"
Gorbaçov, işadamlanna açık bir mesaj
daha vererek "Şimdi bize bakıp, içinizdcn
'Raslar bu isi beceremiyor' diye gülebilir-
siniz. Batı'da bazı kişilerin, Sovyetlerin
çökmek üzere olduğunu duşünmesi. beni
korkntmuyor. Ancak yardımınızın ve işbir-
liginizin gerektiği çok kritik bir aşamada-
yız. Daha hızla piyasa ekonomisine yürii-
mek zorundayız. Niyetimiz de bu" dedi.
Gorbi şov
Gorbaçov, Minneapolis'te yine "secim
kampanyasına çıknuş Amerikalı poiitikaa"
gibi davrandı.
En az beş kez otomobilini durdunıp yol
kenarında sevgi gösterisi yapan halkla el sı-
kışan Gorbaçov, korumalara zor anlar ya-
şatırken yine coşku ve sempati topladı.
Elini sıkmak isteyen halkın yoğun teza-
hüratı karşısında mimik ve jestleriyle "böy-
le davramrsamz yanımza gelmem" diyen
Gorbaçov, bir ara küsmüş gibi yapıp geri
döndü. Bir polis görevlisine göre bu saka-
lasma anı zaten isteri aşamasına gelmiş hal-
kı çıldırttı. Görevliler, Gorbaçov'a dokun-
mak isteyen kalabalığı zorlukla önledi.
Bir başka noktada el sıkışma sürerken,
bir Amerikalı "Mihail ve Raisa'yı çok
seviyonu" yazan pankartını Raisa'ya ver-
di. Bayan Gorbaçov'un pankartı kalabaü-
ğa doğru sallaması üzerine yüzlerce kişi bü-
yük coşkuyla "Gorbi, Gorbi" diye bağır-
dı.
Bir noktada, kendisini alkışlayan kala-
balığın yakınında, Baltık cumhuriyetleri
için gösteri yapan bir başka grup olduğu-
nu gören Sovyet Başkanı, protestocuların
yanına gidip, liderleriyle konuşmaktan çe-
kinmedi.
Minneapolis'teki görüşmelerini tamam-
layan Gorbaçov, San Francisco kentine git-
ti. ABD Başkanı George Bush'la yaptıkla-
n zirve toplantısırun sonunda Washington'-
da düzenledikleri basın toplantısı nedeniy-
le iki saat gecikmeyle San Francisco'ya ge-
len Gorbaçov'un amacının, Sovyet ekono-
misinin çok ihtiyaç duyduğu Amerikan ya-
tınmlannı ve teknolojisıni SSCB'ye cekmek
olduğu belirtiliyor.
Havaalanında California Valisi George
Dökmeciyan tarafından karşılanan Gorba-
çov, daha sonra Malta zirvesinde bir araya
geldiği eski ABD Başkanı Ronald Reagan
ile görüştü. Ronald ve Nancy Reagan'ı Stan-
ford'daki evlerinde ziyaret eden Raisa ve Mi-
hail Gorbaçov, Reaganlar'la birlikte kahvaltı
ettiler.
HABERLERtN DEVAMI
Komünist Parti tabela astı
(Baştarafı 1. Sayfada)
ter Çetin, saptadığı bazı eksiklik-
leri göstererek tamamlattı. Ardın-
dan da bildirgenin alındığına iliş-
kin belgeyi Kutlu ve Sargın'a ver-
di. Partinin açık adını, TBKP
liderlerinin bütün ısrarlanna kar-
şın, belgeye sığmayacağı gerekçe-
siyle yazmayan Çetin'in, partinin
kısaltılmış adı olan "TBKP'yi,
"TKBP" olarak yanlış yazdığı
görüldü. Bu yanüşlık, Kutlu'nun
uyansı üzerine daha sonra düzel-
tildi.
Çetin daha sonra "Siyasi Par-
tiler Yasası'nın 8. maddesinin bize
verdiği yetkive dayanarak kura-
luş bUdirgesini alıyoruz. Yine aynı
yasanın bize verdiği gerekli süre
içinde bu bildirgeyi ilgili mercile-
re iletecegiz. tşlemkr tamamlan-
mıştır" dedi.
Siyasi Partiler Yasası'na göre,
kuruluş bildirgesinin tçişleri Ba-
kanlığı'na verilmesiyle birlikte
TBKP tüzel kişilik kazandı. Ya-
saya göre, tçişleri Bakanlığı, ku-
ruluş bildirgesi ve alındı belgesi-
nin onaylı birer örneği ile ekleri-
nin birer takımını üç gün içinde
Cumhuriyet Başsavcılığı ile Ana-
yasa Mahkemesi'ne gönderecek.
TBKP'nin tüzük ve programı, yi-
ne aynı yasaya göre Cumhuriyet
BaşsavcılığYnea incelenecek, ana-
yasa ve yasalara göre bir aykırı-
İık saptaması halinde ise gerekli
işlemlere başlayarak, Anayasa
Mahkemesi'ne, partinin kapatıl-
ması istemiyle dava açma yetki-
sini de kapsayan yetkilerini kul-
lanacak.
Dergi temsilciliğinin bulundu-
ğu teras kata çıkan TBKP lider-
leri ve kurucular, teras balkonu-
nun demirine, kırmızı zemin üze-
rine san renkle "Türkiye Birleşik
Komünist Partisi, TBKP Gend
Merkezi" yazılı bez tabelayı astı-
lar.
Sargın Genel Baskan
TBKP'nin ilk genel başkanlığı-
na Dr. Nihat Sargın seçildi. Sar-
gın, "TBKP, öteki demokrasi
güçlerinin ve halkın desteği ile
meşmiyet kazandı. TBKP yasal-
laşmıştır. Şimdi arük 141-142
yasadışıdır" dedi.
Sargın, "TBKP, ülkemiz
Marksistlerinin geniş birliğine
katkıda bulunacak, toplumda ka-
zandığı haklılıkla ve tüm olanak-
lanyla demokratikleşme sürecine
katkı yapacak, tüm oluralu değer-
lerini MarksisÜerin Birlik Partisi-
ne taşıyarak taribsel raisyonunu
yerine getirmiş olacaktır" diye
konuştu. Sosyalistlerin Birlik Par-
tisi girişim grubunda yer alan ba-
ğımsız milletvekilleri Hüsnü Ok-
çuoğlu, Kamil Ateşoğullan, Ekin
Dflunen ile Demokrasi Izleme Ko-
mitesi Başkanı Prof. Dr. Sadun
Area ve Doç. Haluk Gerger de
TBKP'nin yasal olarak kurulma-
sım, Türkiye'nin demokratikleş-
mesi surecinde önemli ve olumlu
bir gelişme olarak değerlen-
dirdiler.
TBKP kuruculan, partinin ya-
sal olarak kurulmasının ardından
ardından dün saat 13.00'te Met-
ropol sinemasmda düzenledikle-
ri bir basın toplantısı ile partinin
tüzük ve programını kamuoyuna
açıkladı lar.
Daha sonra gazetecilerin soru-
larını yanıtlayan Sargın, başta
Cumhurbaşkanı Turgul Özal ve
TBMM Başkanı Kaya Erdem ol-
mak üzere çeşitli kurum ve kuru-
luşlann yöneticileri ile görüşmek
için bir plan hazırladıklanm, bu-
nun randevu alma surecinde oldu-
ğunu söyledi.
"TBKP misyonunn nc zaman
tamamlayacaktır?" sorusuna,
"Bugün tüzel kişilik kazanıldı.
Ama yasalanmız hâlâ bazı konu-
larda engeller çıkarmaya adaydır.
Buniar temizlendikten sonra bir
mesele kalmayacaktır. TBKP
kendisini, başta 'komünizm' söz-
cüğü üzerindeki tabu olmak üze-
re tabulan yıkmaya adamıştır"
yanıtını veren Sargın, bir başka
soru üzerine de, TBKP'nin birçok
il ve ilçe örgütünün kurulmaya
hazır olduğunu, yakında üye ya-
zunına da başlayacaklannı söyle-
di.
Kutlu, genel sekreter
Basın toplantısından sonra ya-
pılan Kurucular Kurulu toplantı-
sında Haydar Kutlu, TBKP Ge-
nel Sekreterliği'negetirildı. Top-
lantıda ayrıca genel yönetim ve
merkez yürütme kurulu üyeleri de
belirlendi. İlk 11 üyesi aynı za-
manda merkez yürütme kurulunu
oluşturan 35 kişilik genel yönetim
kurulu üyeleri şunlar:
"Dr.Nihat Sargın, Haydar
Kutlu, Yusuf Kıtık, Erdal TaJp,
Zülfü Dicleli, Abdurrahraan Au-
lay, Yüksel Selek, Talat Ulusoy,
Hatice Ceylan, Necmi Demirci,
Atilla Tanıklar, Taygun Eraslan,
Şeref Yıldız, Ahmet Kardam, Se-
habettin Bakırsan, Saiih Şimşek,
Zakar Mildanoğlu, Ali Hikmet
Fırat, Yalçın Ergündoğan, Ömer
Agın, Cengiz Alünok, Mebuse
Tekay (Cinmen), Hamdi Maskar,
Bekir Benli. Vedat Pekel, Ali Fuat
Vardal, Osman Özdemir, Bülent
Karataş, Necip Tırpan, Tuncay
Sezer, Bilal Özdemir, Haluk Tan
tpekçi, Nevzat Deringöl, Ziya Ya-
vuzeş, Musa Kasa."
TBKP yöneticileri, bugün ön-
ce Anıtkabir'i ziyaret edecekler,
ardından da SHP ve DYP lider-
lerini ziyaret edecekler.
Kurucular
TBKP'nin 36 kişilik kurucula-
rının adları ve meslekleri şöyle:
AbduUah Aksoy (işçi), Mehmet
Alçınkaya (işçi), Bülent Ufuk
Ateş (gazeteci), Bektaş Avşar (es-
naO, Sahabettin Bakırsan (avu-
kat), Mehmet Ali Bekmez (emekli
ANAP'ta üç aşamalı plan CUNEYT ARCAYUREK yazıyor
öğretmen), Hasan Bektaş (işçi),
Bekir Benli (tornaeı), Ahmet Ma-
cit Bflge (yapı tekn.), Mehmet Bo-
zışık (emekli işçi), Hatice Ceylan
(muhasebeci), Ayten Çakır (işlet-
meci), Necmi Demirci (mak. mü-
hendisi), Ahmet Ekinci (doktor),
Idris Erdinç (emekli işçi), Vasfi
Eroglu (esnaf). İsmet Erol (emekli
hava astsubayı), Mehmet Ali Ev-
cit (sendikacı), Aynur Fatma
Haynıllahogu (emekli işçi), Selim
Horoz (serbest), M. Rasih Nnri
tleri (yazar), Hasan Kıyafet (öğ-
retmen/yazar), Hamdi Maskar
(işçi), Nihat Okal (işçi), Halil S.
Oyman (emlakçı), Osman Özde-
mir (işçi), tlhan Öztonın (esnaf),
Ahmet Nihat Sargın (doktor),
Yüksel Selek (öğretmen), Tuncay
Sezer (doktor), Necip Tırpan (mü-
hendis), H. Gencer Uçar (muha-
sebeci), Saadtttin Uçkun (mühen-
dis), Nabi Yaga (Haydar Kutlu)-
(serbest), Ayşe Yanık (esnaf),
Necdet Yüdırun (işçi).
Siyasi partilerin
döktimü
ANKA'nın haberine göre 12 Ey-
lül'den sonra ara verilen siyasi ya-
şamın yeniden başlamasından bu
yana geçen sürede toplam 31 siyasi
parti kuruldu. Bu partilerden 18'i
halen siyasi yaşamını sürdürürken
I3'ü varlıklannı koruyamayarak
kapandı.
Türk siyasi yaşarnında varlıkla-
nnı koruyan siyasi partiler ve ku-
ruluş tarihleri şöyle:
"Anavatan Partisi (20 Mayıs
1983), Sosyal Demokrat Halkçı
Parti (20 Mayıs 1983), Doğru Yol
Partisi (23 Haziran 1983), Muha-
fazakâr Parti (7 Temmuz 1983),
Refah Partisi (19 Teramuz 1983),
Bayrak Partisi (29 Temmuz 1983),
Islahatçı Demokrasi Partisi (23
Mart 1984), Demokratik Sol Parti
(14 Kasım 1985), Büyük Anadolu
Partisi (14 Mart 1986), Sosyalist
Parti (1 Şubat 1988), Yeşiller Par-
tisi (6 Haziran 1988), Cumhuriyet-
çi Demokrat Gençlik Partisi (9
Haziran 1989), Yeni Doğuş Parti-
si (9 Ağustos 1989), Medeniyet
Hayvansever Ekonomi ve Tanm
Partisi (4 Ekim 1988), Halk Par-
tisi (20 Aralık 1989), Diriliş Par-
tisi (26 Mart 1990), Demokrat
Merkez Partisi (17 Mayıs 1990),
Türkiye Birleşik Komünist Parti-
si (4 Haziran 1990).
Kapatılan, kapanan ya da her-
hangi bir siyasi parti ile birleşerek
kapanan partiler ise şöyle:
"Milliyetçi Demokrasi Partisi
(MDP), Büyük Türkiye Partisi
(BTP), Sosyal Demokrasi Partisi
(SODEP), Yüce Görev Partisi
(YGP), Yeni Doğuş Partisi (YDP),
Yeni Düzen Partisi (YDP), Fazi-
let Partisi (FP), Bizim Parti (BP),
Türkiye Huzur Partisi (THP), Va-
tandaş Partisi (VP), Hür Demok-
rat Parti (HDP), Büyük Vatan
Partisi (BVP), Halk Partisi (HP)r
(Baftara/ı 1. Sayfada)
başkanlık mücadelesini de
"şimdilik" yatıştırdı.
Başbakan Akbulut, 3 haziran
yerel seçim sonuçlannı kendisine
yakın bazı bakanlar ve ANAP yö-
neticileri ile değerlendirdi. Akbu-
lut, kendisine yakınlığı ile bilinen
ANAP üst düzey yöneticileri ve
bazı bakanlarla yaptığı görüşme-
lerde, öncelikle hükümet ve
ANAP yönetiminde değişikliğe gi-
deceği sinyallerini verdi. ANAP
L
ın kuruluş yıldönümünde Teşkilat
Başkanı Orhan Demirtaş ile aıı-
laşmazlığı nedeniyle genel başkan
yardımcılığından istifayı düşünen
Halil Özsoy da bu nedenle istifa-
sını dondurdu. Seçim sonrası is-
tifa edebileceği söylenen Devlet
Bakanı Kâroran tnan'ın da istifa-
dan vazgeçtiği öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre Başbakan
Akbulut bazı ANAP yöneticileri
ile yaptığı görüşmelerde, istifayı
düşünenleri. "Şimdilik buna gerek
yok. Bazı sıkıntılan yakın zaman-
da giderecegiz" diyerek yatıştırdı.
Başbakan AkbulutVn TBMM'nin
tatile girmesi ile birükte MKYK'yı
toplantıya çağırması bekleuiyor.
ANAP MKYK ile birlikte
ANAP Başkanhk Div^nı ve hükü-
mette bazı değişiklikler bekleni-
yor. MKYK üyelerinin büyük bir
bölümü tarafından yoğun bir bi-
çimde eleştirilen Teşkilat Başkanı
Orhan Demirtaş'ın ANAP yöne-
timinden bir devlet bakanlığına
getirilerek uzaklaştınlacağı öğre-
nildi. Demirtaş'ın yerine Adalet
Bakanı Oltan Sungurlu'nun geti-
rilmesine "güçlü olasılık" olarak
bakılıyor. Başbakan Akbulut'un
Adalet Bakanı Oltan Sungurlu ile
yaptığı özel görüşmelerde, teşki-
lat başkanlığı önerdiği, ancak
Sungurlu'nun bu öneriye fazla
"sıcak" bakmadığı belirtiliyor.
ANAP kulisinde Sungurlu'nun
ikna edilmesi halinde Adalet Ba-
kanlığı'nın yanı sıra teşkilat baş-
kanlığı görevini de üstlenebilece-
ği ifade ediliyor.
Teşkilat Başkanı Orhan Demir-
taş'a yoğun eleştiriler yönelten Ge-
nel Başkan Yardımcısı Halil Öz-
soy'un da teşkilat başkanlığına
kaydınlması bir "olasılık" olarak
değerlendiriliyor. Ancak ANAP
yöneticileri, daha önce istifa giri-
şiminde bulunan Özsoy'un Orhan
Demirtaş'ın yerine getirilmesinin
parti içinde başka sıkıntılara yol
açabileceğini ifade ediyorlar.
Bazı demeçleri ile kamuoyunda
tepki toplayan genel başkan yar-
dımcılarından Metin Gürdere'nin
de bir başka göreve kaydınlabile-
ceği ya da parti vitrininden uzak-
laştmlabileceği öne sürülüyor.
ANAP içerisindeki muhafaza-
kâr eğilim ise kongre öncesinde
teşkilat başkanlığı görevini elde
tutmayı amaçlıyor. MKYK'nın
muhafazakâr eğilündeki üyeleri,
bu göreve Devlet Bakanı Hüsnü
Dogan'ın ya da Mehmet Keçeci-
ler*in getirilmesini istiyorlaı. Me-
sut Yılmaz'ın yarunda yer alan li-
beral eğilimdeki MKYK üyeleri ise
teşkilat başkanlığına muhafaza-
kâr bir ismin önerilmesi halinde
tepki göstereceklerini ifade edi-
yorlar.
3 haziran yerel seçimleri ile par-
ti içindeki gücünü arttıran Başba-
kan Akbulut'un, bazı bakan ve
genel başkan yardımcılan tarafın-
dan hükümette ve ANAP yöneti-
minde derhal değişikliğe gitmesi
önerilerine karşı çıkmadığı öğ-
renildi.
Akbulut'un hükümet değişikli-
ği konusunda yerel seçim öncesin-
de bazı bakanlann çalışmalan ile
bakanlar ve parti yöneticileri için
yapılan "mini anketi" de dikkate
alacağı belirtildı.
ANAP kulisinde, "partiyi yeni-
den diriltme pbuıı" olarak adlan-
dınlan üç aşamalı plana göre 3
haziran seçirnlerinde kazanılan luz
ile ANAP vitrininde ve hükümette
bazı değişikliklere gidilecek.
tkinci aşama olarak ANAP'a
kazandınlacak yeni ve dinamik
görüntü ile 19 ağustosta 16 yeni il-
çede yapılacak yerel seçim çaüş-
malanna girilecek. Başbakan Ak-
bulut, ANAP üst düzey yönetici-
lerine şimdiden 19 ağustosta ya-
pılacak yerel seçimden ANAP'ın
birinci parti olarak çıkması için
çalışma yapılması talimatını ver-
di. Yaz süresince bakanlar ve
ANAP yöneticileri görev bölüşü-
raii yaparak seçime gidilecek yer-
leşim yerlerine dağılacaklar.
19 ağustosta Bursa'mn Gemlik
ilçesi Küçükkumlu Belediyesi'nde
belediye başkanlığı seçimi yenile-
necek, yeni kurulan Hasankeyf ile
Siirt'in Güçlükonak ilçelerinde de
il genel meclisi üyelikleri için se-
çim yapılacak.
Aynı tarihte belediye başkanlı-
ğı seçimi yapılacak yeni kurulan
ilçeler ise şunlar:
"Sincik (Adıyaman), Etimesgul
(Ankara), Laçin (Çonım), Bay-
rampaşa (tstanbul), Doganyurl
(Kastaraonu), Akçakent (Kırşe-
hir), Güneysınır (Konya), Kale
(Malatya), Yazılıan (Malatya),
Korknt (Muş), Ayvacık (Samsun),
Güçlükonak (Siirt), Saraydüzü
(Sinop)."
ANAP'ın bu seçimden de birin-
ci parti olarak çıkması halinde
üçüncü aşama olarak 8 ilde boş
bulunan milletvekilliği için bu
sonbaharda ara seçime gidilmesı
karan alınacak. ANAP yönetici-
leri, yapılacak yerel seçim sonuç-
lannın yanı sıra, yaz süresince enf-
lasyonla yapılacak mücadelede
alınacak sonuçlann ara seçim ka-
rarında etken olacağını ifade
ettiler.
Anayasanın 78. maddesi uya-
rınca genel seçim üzerinden 30 ay
geçmedikçe ara seçime gidilemi-
yor. Bu süre, geçen mayıs ayı için-
de dolmuş bulunuyor. Anayasaya
göre genel seçimlere bir yıl kala da
ara seçim yapılamayacağı için
ANAP'ın 1991 ekim ayı sonuna
kadar ara seçime gitme hakkı bu-
lunuyor.
Başbakan Akbulut'un ara se-
çim karan için acele edilmemesi-
ni, ekonomik göstergeler ile yaz
süresince yapılacak yerel seçim s o
nuçlannın beklenmesini önerdiği
bildirildi.
Genel başkanlık yanşı
3 haziran seçim sonuçlan,
ANAP içerisindeki genel başkan-
lık çekişmesinin hızını da kesti.
Genel başkanlığa soyunanlardan
Mesut Yılmaz'ın seçim sonuçlannı
bir kez daha yakın arkadaşlany-
la değerlendirdikten sonra genel
başkan adaylığını açıklayıp açık-
lamama konusunda karar vereceği
öğrenildi.
ANAP'ta genel başkan adaylı-
ğını resmen açıklamamış olan es-
ki Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz,
seçim sonuçlannı değerlendirir-
ken "Partinin güçlenmesi bize an-
cak mutluluk verir" dedi. Yılmaz'a
seçim sonuçlan ve adaylığı konu-
sunda yönelttiğuniz sorular ile ya-
nıtları şöyle:
"— Bu sonuçlar ANAP'ın 26
martta getirdiği şoktan çıkmaya
başladığını mı gösteriyor?
YILMAZ — Bu sonuçlar
ANAP'ın ihtiyacı olan bir moral
doping sağlar. Fevkalade olumlu
olur parti açısından.
— Sizce bu başanda Akbulut^
nn payı ne kadar?
YILMAZ — Bu sonuçlardan
daha çok muhalefetin pay çıkar-
ması lazım..
— Peki, bu sonuçlar sizin tak-
viminizde bir değişikliğe yol açaı
mı?
YttMAZ — Seçim ile bunun
arasında hiçbir irtibat yoktur.
Partinin güçlenmesi bize ancak
mutluluk verir.
— Daha önce adaylığınızı ha-
ziran ayı içerisinde açıklayacağı-
nızı belirtmiştiniz? Takviminizdc
değişiklik oldu mn?
YILMAZ — Hayır. Ben arka-
daşlarla temaslanmı yürütüyo-
rum.Temaslanmın sonucuna göre
karar vereceğim.
— Yani temmuz ayı başlama-
dan önce genel başkan adaylığı-
nızı açıklayıp yurt gezüerine çıka-
cak mısınız?
YILMAZ — Dolaşmaya gerek
olur mu olmaz mı ona daha ka-
rar vermedim. Ama her halükâr-
da 1 ağustosta delege seçimleri
başlayacak. Delege seçimlerinden
makul bir süre önce açıklayaca-
ğım."
Yümaz, ANAP Merkez Karar
ve Yönetim Kurulu'nun ayda bir
toplanmasının tüzük hükmü ol-
duğunu anımsatarak "MKYK'yı
toplantıya çağırmak genel nıerke-
zin görevidir. Dk toplantıda kong-
re hazırlıklanyla ilgili bilgi alaca-
gız. Önemli olan odur" dedi.
(Baftarafı 1. Sayfada)
çim baskısı geçerli. Yerel seçim
kazanan genel seçimi alabilir Ye-
rel seçimi yitirentn, ülkeyı iki yıl
gibi uzun süre yönetmemesi ge-
rekir.
Başı bulutlara değen ANAP'a
göre halk iktidara güvenini taze-
lemiş, birinci parti durumuna ge-
tirmiş. Doğruysa buyrun sandı-
ğa diyor muhalefet. Yanıt:
1992ye kadar iktidarı sürdür
buyruğunu aldık, bırakmayız!
Muhalefet, genel bir seçimle ik-
tidar umudunu yitirmeye hazır,
ama ANAP beş yıl için yeniden
iktidar olmaya razı değil.
Bu mantık karmaşası içinde
önceki gece sonuçlar alındığın-
da ANAP merkezinde davullar
zurnalar, haiayçekmeler... Hızını
alamayan ANAP, dün de Baş-
kanlık Ofvanı toplantısına davulla
zurnayla giriyor. Kafası ve gön-
lü Köşk'te, "fani vücudu"
ANAP'ta olan genel başkan yar-
dımcılanndan Ibrahim Özdemir,
yukarıdan aldığı buyruklara gö-
re dün basına iki müjde veriyor:
Birincisi Akbulut'un güvenoyu
aldığı, öteki ise halkın ANAP'ı
1992'ye kadar iktidarda görme-
yi istedıği. Mübarek iktidar değil,
gerçeğe karşı nalıncı keseri.
Tarafsızlığına toz kondurma-
yan TÖ ise seçim gecesi parti-
siyle telefon bağlantısı içinde.
Alınan sonucun kıymetini bilme-
lerini öneriyor. Demago/i ustala-
rına yaraşır irdelemeler gırla çji-
diyor. Usta-çırak öğretilerinden
hayli nasiplenen Akbulut ise bir
seçimde devletin yansızlığı ilke-
sine burun krvıra krvıra, ANAP'-
ın aldığı sonucu nereye koyaca-
ğını bilemez durumda. Erken se-
çimi gündemden dışlamaya yö-
nelik değerlendirmeterle basının
karşısında yiğit bir insan gibi du-
ruyor.
Seçim deyince kırmızı görmüş
boğaJar gibi sandığa koşan mu-
halefetin stratejik hatalarına kar-
>ın ANAP belirli bir planı adım
adım uyguluyor. Gerçeğe karşı
yalanla propaganda sanatından
yararlanmanın bütün öğelerini
içeren bu planı zaman bölümle-
ri içinde sahneliyor. Gerçek,
Türkiye genelinde halkın ANAP'ı
bıraktığı. Yalan ise gerçeğin ter-
sini allanmış pullanmış kücük so-
nuçlarla halka sindirmek.
3 haziranda genel seçim ka-
zanmışçasına davullu zurnalı na-
ralar atan ANAP, kurduğu oyu-
nun ikinci aşamasını 19 ağustos-
ta oynayacak. TÖ'den esinlenen
planın ikinci perdesi yaz ortası
açılacak. On dokuz ilçede yine
yerel seçimler yapılacak. Muha-
lefet "seçimden kaçtılar" dedirt-
memek için 19 ağustostaki se-
çimlere gücü ve becerisi oranın-
da asılacak.
Kuşkusuz ANAP, devleti yine
seçime sokarak 3 haziran ben-
zeri bir zaferin peşine düşecek.
Yerel gereksinmelerle kişisel ya-
rarlara oynayacağı bugünden bi-
linen ANAP, ağustosta 3 haziran
benzeri sonuç alırsa, sade va-
tandaştaki olumsuz bütün çizgi-
lere karşın ANAP'ın gerçekten
halkta yeniden destek bulduğu-
nu vurgulamayı güçlendirecek.
Amaç çok basit. Bu yollardan
ANAP'la ilgili olumsuz kanılann
silinmesini sağlamak. Ne halk
iradesi ne de halka gitmek fikri.
Sadece ANAP'ı yapay da olsa
halk indinde destek butuyor di-
ye süsleyip püsleyip iki yıl daha
yutturmak!
Daha sonra üçüncü aşamaya
geçilecek. 1 eylulde Meclıs açı-
lıyor. Yerel zaferlerden sonra
ANAP, eylül başlarında altı ilde
milletvekili ara seçimi karan ala-
bilir. Kasım ya da aralık başında
yeniden sandığa gidebilir. Yerel
seçimleri küçüğünden iricesine
kendi lehine devlet olanaklarıy-
la koza gibi ören ANAP, altı ya
dayedi milletvekilliği kazanmak
için ne gerekiyorsa yapacak.
Milletvekili ara seçimleri planın
son durağı. Daha bugünden
"ANAP'ın dirildiği"ni manşetle-
re koyanlar, bir de bakacağız, tü-
kenen gövdeye yeniden büyük
değer biçiyor. Oysa 3 haziran,
partilere oy yüzdeleri açısından
büyük prim vermiyor. ANAP'ın
yükselmesi hikâye. Ötekilerin
durumu ise değişik. SHP öğle
üzerine kadar oy yüzdesi üzerin-
deki çalışmalarını bitirmemişti,
ama Demirel 43 yerde seçime gi-
ren DYP'nin yüzde 23,8 aldığını
söylüyordu. Geçene oranla DYP
oyu yüzde 19'dan dört puan tır-
manmıştı. Gazete değerlendir-
meleri doğruysa SHP yüzde
24,4'te, RP ise yüzde 8,9'da du-
ruyor.
Plan son aşamayı Semranım
üzerine kuruyorsa, milletvekili
ara seçimi olasılığı güçleniyor.
Hamfendi, gazeteci, Zafer Mut-
lu'ya Japonya'ya gitmeden ön-
ce ANAP liderliğine soyunmayı
"düşündüğünü" çıtlatmış.
Öyleyse? ANAP'ın tırmandır-
dığı taktik politikalarla kasım ve-
ya aralıkta ara seçimi, Semranım
Meclis'e, ocak ayında da ANAP
büyük kongresinden parti lider-
liğine.
Planın sonuncu bölümû olur
ya da olmaz. Köşk'te TÖ ile SÖ,
geceleri baş başa verip kamuo-
yunu günlerce çalkalandıracak
olaylar yaratıyorlar ya, yeter.
Geniş zamana yaygın, ANAP'ı
yapay da olsa güçlü gösterme-
ye yönelik plan dikkatle hesap-
lanmış. TÖ ile SÖ üzerlerine dü-
şen sahneleri doğrusu ustaca
oynuyorlar. Bu belirtifere baka-
rak Akbulut'a 3 haziranda aldı-
ğını sandığı güvenoyuna fazla iti-
bar etmemesini salık verıyoruz.
Gelecekte daha çok oyunlar
izlenecek.