Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 28 OCAK 1990
Ermeni Sorunu-IV
Grandtik ve Sazanof
HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU
Granduk Nicola, Bınncı Dunya Savaşı'nda hem
gıneydekı Çarlık ordularının korautanı, hem kaf-
kaya'da Rus Çan'nın vekılı ve Çar'ın yakın ak-
rajasıdır Bulunduğu bölgede yetkılen, Çar'ın >et-
kıerıne eşıttır Bu nedenle, onun Ermeni sorunu
kcausundakı goruşlenıun buyuk onemı v ardı Çar-
lıjm o dönemdekı Dışışlerı Bakanı Sazanof, Gran-
dıi Nıcola'ya bu sorunu ıçeren uzun bır mektup
'< Nısan 1946 tarıhlı >azımda vayıralamış oldu-
ğım Sazanof'un mektubu ıle Granduk Nıcola'nın
yaııtıru - yıne o zamankı dılıne dokunmadan - aşa
ğna koyuyorum
3ınncı Cıhan Harbı esnasında. Anadolunun do-
ğu vüâyetlerınden bır kısmının Rus orduları tara-
fınian ışgal edılmesı uzenne, Ermeru meselesı Çar-
lık ıdarecılerırun zıhmnı tekrar meşgul etmeğe baş-
lıyor ve Hancıye Nazın Sazanof, Kafkasyadakı kral
vekılı ve Çarın >akın akrabası Granduk Nıkola'-
\a bu mesele hakkındakı duşuncelerını uzun bır
mektubla bıldırıyor Bunda o zamankı Rus Harı-
cıyesının hakıkî maksadı ve Ermemlerı nasıl aldat-
tığ] tam manasıle belırmektedır Bundan başka
Rusyanın otedenberı Ermeni meselesını, sırf Turkı-
veden toprak koparmak maksadına hızmet eden bır
vasta, bır alet olarak kullandığı, maksadın ıstıh
salme yaklaşılmca bu davanın Çarlık ıdaresınce na-
sıl ortbas edıldığı gene bu mektubdan anlaşılmak-
tadr Geçnıış bır tarıh vaprağını butun çıplaklığı-
le ıbret gözumuzun önune seren bu vesıkayı aynen
aşağıya geçınyorum
Rus Harıcıye Nazın Sazanoftan Kafkasy. adakı
Kral vekılı Nıkola Nıkolayevıç'e 27 hazıran 1916
No 540.
"Buyuk Erraenistanın hemen kâmılen kıtaatımız
tartfından işgal edilmesı ve burasının Rus impa-
raloriugu hududu dahıhne vakında ıltıal edileceği
keyfivetı bu mınukanın raustakbel tarzı ıdaresi me-
selesini ortava koymaktadır. Her ne kadar daha
şımdılık harbın hitanundan evvel zaptedilen mın-
tıkada bizım dahılî sıyasetimızin tamamile mua>-
> en ve hakıkî esaslannı la> in ve tesbit e> lemek > a-
kitsız olabilırse de bu hususta daha şimdiden umu-
mî bir surette mudır olacak esasatı ışarel e>lemek
bana fa>dadan hâli olmaz gıbı gorunmektedir, n-
ra "harp bukuku mucıbınce işgal edilen Turkije
mıntıkalarımn tarzı ıdaresi hakkındakı muvakkal
talimat projesı" halıhazırda artık ıhzar ve lertib
edilmiş olup vakında da raevkiî merıvete konacak-
tır.
Mustakbel vazifenın en ziyade guçluk ve karı-
şıkiığı Ermeni meselesinin tanzim ve hallınde teza-
hur etmektedır. Turkive zamanında Ermeni ısla-
hatının icrası için evvelce vapılan beynelmılel ro-
lun Rusyanın hissesine duşmuş olması ve Ermeni-
lerin bır kısmının dabı (kuçıık Ermenistanda ka-
lanlann) dıger hukûmetlenn ıdareleri altına geçme-
len hasebıle bu mesele heyetı umumivesile alının-
ca bazı mertebe Rus dahılî hukûmet hayatımn
dışanlanna çıkmakladır Bize inbkal eden Erme-
ni eyaletlerinın mustakbel larzı idarelerini tanzim
ederken biz bu ıki noktayı kale almaktan vazgeçe-
mejız. Bınaenaleyh nazargâhı haşmetpenahilerine
berveçhizir surette maruzatta bulunmağa ıctisar e>-
liyorum:
Malûm oldugu uzere, Ermeni meselesini hallel-
mek ıçın bızde ikı cereyan gonınınektedir: Birisi
1913 yılında bize teklif edilen tarzda Rusvamn hi-
mavesinde olmak uzere Ermenılere tam bır muh-
tanyet vermek, digen de buna muhalif olarak Er-
menilenn sıyasi ebemmıyetmı sıfıra ındirmek ve on-
lann yenne Muslumanlan ikame eylemek. Bana oy-
le geiıyor kı bu meselenin gerek o turlu ve gerekse
bu turiu halli, gerek dabılî ve gerek haricî sıyasetı
noktai nazanndan Rusya'nın hukûmet menfaatle-
nne tevafuk eylemez.
Ermenılere geniş bir muhtanyet venlmek duşun-
cesi keyfiyetını ele alırsak, unulmamalıdır ki şıra-
di Rusya tarafından fethedılmiş olan buyuk Erme-
nistanda Ermenıler hıç bir vakıt eksenyetı teşkıl ey-
lememişlerdır; bundan maada, harb esnasında
Turklerin Ermeniler hakkında tatbik ettıkleri cıd-
dî tedbırlerden sonra ise bizzat Ermenılenn şeha-
detine muracaat edilerek, bu nısbet Ermenilenn
faydasına olmamak uzere daha ziyade tebeddul et-
miş olup, bunlar şımdıye kadar ıse ancak mevcud
nufusun dortte bınnı teşkıl eylemekte ıdüer. Bu şe-
raıt altında bır Ermeni muhtanyetı teşkili, ekallı-
yetin ekseriyeti idare eylemesı gibi bir haksızlıgı mu-
cib olacaktır.
Bununla beraber, Ermeni ahalısımn Musluman
ahaliye kurban edilmesi ve onlar arasında zuhur
edecek mucadelede hukûmet kuvvetlennin Muslu-
manlar tarafım iltizam eylemelen fikrine muvafa-
kat eylemek dahi olmaz. Bu vazıyet, Ermenilen
Turk idaresinde olduğundan daha fena bir vaziye-
te ilka etmiş olur ve onlan hudut haricındeki hâ-
disata nazan ıstırkab Ue bakmaga ıcbar eder. Bun-
dan maada, meselenin bu suretie hallı Rusyayı be-
ceriksız ve meharetsiz bir vaziyete sokar; çunku bu-
tun hukûmetler içinde Turkıye Ermenistanında ıs-
labal icrasını ısrarla taleb eden Rusya hukûmeti ol-
mustu.
tşte bu mulâhazattan dolayı, bizdm ıçin en iyı çı-
kar yol, Turkiyeden zaptedilen arazinin yeniden
tanzımınde kanun ve adaletın bılhassa sert bır su-
rette tatbikı ve memleketteki, ırkları muhtelif bı-
lûmum unsurlara musavaten muamele ıfası. onla-
n birbırlen aleyhıne duşurmemek ve birinın zara-
rına olarak dıgerıne hımaye ve muavenet goster-
memek oldugunu zannediyorum. Bu suretie Erme-
nilere, muayyen çerçeveler dahilinde ledrisî ve di-
nî ıstiklâl lisanlanndan ıstıfade hakkı ve ahali ve
sekenenin yıızdesıne gore kasaba ve koyler içın ken-
di kendılerini idare hakları vermek mumkundur.
Hıristiyan olmıyan unsurlara dahı mahallî şartla-
rın ve onlann irfan ve temeddun kabılıyetlennin
derecesine gore ayni esaslan kabul etmek lâzım ge-
liyor. Yukanda zikredilen muvakkal talimat pro-
jesi dahi "koy meclisJeri" ve "koy dairelen" ne
kendılerini idare ıçın bazı mertebe hisse ayırmak
suretıle bu noktai nazan tasvib ve teyıd eylemek-
ledir.
Mahaili arazi malikânelen ve kolonizasıon hu-
susunda dahı aynı veçhıle kanun ve adalet kaide-
lerı muhafaza edilmelıdir. Son zamanda katledılen
veya nefyedilen Ermenılere aıd olup da Musluman-
lar tarafından gaspedılen butun em\al ve emlâkın
sahıblenne veya vanslerıne tade edilmesı keyfiye-
tinde dahı ciddî ve ısrarlı tetkıkat ve takıbat icrası
lâzjm gelmektedir.
Benim derin kanaatime gore yukarda zikredilen
esasatın kuvveden fiıle ısal edılmesı mahallî ahalı-
nın mahallî hukûmet hakkında hurmet ve itiban-
nı celbedecek her turiu dahılî ve hancî tahrikât has-
talığından zemini lathır edecek ve mahallî ahalı ıçin
oyle yem bır şeraıtı hayatıye vucude getirecektir ki
bu ahalı, eskı Turk hâkimıyeti zamanlannı teessuf-
suz olarak hatıriayacaklardır." (1)
Goruluvor kı askerî ışgal Turkıve'nın doğu vı-
lâvetlerının Rusyaya ılhak edılmesı hul>asını kuv-
vetlendırınce, bu vılâyetlerde artık bır Ermenıstan
devletı veva 'Ermenıstan muhtarıyetı kurulması'
projesi de Rus Harıcıve Mezaretınce bır tarafa bı-
rakılıyor Bu defa tarıhî ve fiılî durumlara ve ger-
çek vazıvetlere, vanı 'Ermenılenn bu topraklarda
asla eksenyetı haız olmadıklarına' dayanılarak oıı
lara musavı haklı "tebaa' muamelesı yapılacağı fıkn
ılen suruluyor
Bu fıkır yalnız Rus Harıcıve Nazırının fıkrı de-
ğıldır Granduk Nıkola'run kendısıne verdığı şu ce-
vab, o zamankı Rus ıdarecılennın bu meseledekı
goruş bırlığını bize açıkça gostermektedır
Kafkasyadakı kral vekılı Granduk Nıkola Nıko-
lavevıç'ten Harıcıve Nazırı Sazanof a mektub 16
temmuz 1916 No 21083
"27 hazıran tarıh ve 540 numara ıle bana vaki
muracaatınıza cevaben harb hukuku mucıbınce ta-
rafımızdan ışgal edilen Turkıye mıntıkalanmn Rus
Imparatoriugu hududlan dahılıne ıthalı meselesınde
mudir olacak esaslann daha şımdıden harbın hi-
tamından evvel tetkık edılmesı hususunun pek zi-
yade şayanı arzu oldugunu ben dahı sızınle hemfi-
kır bulunmakta ve Ermeni meselesının hallındeki
kanşıklık ve muşkulâü pekâlâ tasdık evlemektevim.
Bu gunku Rusyanın hududlan dahıluıde bır Ermeni
meselesı, benim denn kanaatırae gore kat'iyen mev-
cud olmayıp boyle bır meselenin derhatır edilmesi
bile icab eylememekte ve çunku Rus tebaası olan
Ermenıler, tıpkı Muslumanlar, Gurculer ve Rus-
lar gıbı musavı hukuk ıle Rus tebaasından adde-
dılmektedırler. Bana tevdi edilen Kafkasyada, hu-
kûmet, butun millıyetlenn musavı hukuktan isti-
fade eylemelen keyfiyetını şiddetle ıltızam etmesi
lazım gelecegı fikrinde olup, hattâ ışbu mıntıkada
şımdiye kadar mevcud mütî ıhblâfın ve muddeiyaün
kuvvet bulmasında mahallî hukûmet memuriannın
bılmıverek takib eyledıklen tarzı hareketın buyuk
bır lesıri oldugunu da saklayamayacagım. \sıriarca
devam eden ıhtılafal netıcesınde hasıl olan bu mu-
cadelât, tamamile kaniim kı, Kafkasvada meskûn
olan butun millıyetlenn Rus mılletı gjbı aynı ve mu-
savi hukuktan istifade eylemesı ve onun gibi Ça-
rın kalbine yakın olması keyfiyetinin mahallî hu-
kûmet tarafından tasdik edilmesi halınde tamami-
le kesbı sukûnet eyleyecektır.
Binaenalevh bu esas dahilinde bır Ermeni mese-
lesı aranacak olursa bu meseleyi ancak Rusya tmpa-
ratorlugunun Harbi Lmumıye kadar olan hudud-
lan hancınde yani bu defa Turkiyeden ışgal evle-
dıgimiz mıntıkalar dahilinde aramak ıcab edecek-
ür.
Sizin tarafınızdan dermeyan edilen efkâr ve mu-
taleata gelınce, bu hususta benim efkâr ve mutale-
atımın dahı sizinkılere tamamile uygun oldugunu
gormekle bahtıyarım.
Harbden evvel Turkije Ermenistanında ıslahat
icrası için en ziyade ısrar eylemiş olan Rusyanın,
halihazır harbı esnasında Ermenılenn Musluman
zulmunden dolayı maruz kaldıklan ıstırabata lâ-
kayıd kalamıyacagı tabiıdir.
Şuphesızdır kı Turkiyeden yeniden ışgal edilen
arazınin tanzımi keyfiyetınde gayet cıddî ve kat'î
bir surette kanunî hareket ve zaptedilen arazıde sa-
kın ve butun mıllıyetler hakkında tamamı tamamı-
na bır tarafsızlık lakıb eylemek lâzımdır. Tabıî,
(Rusyanın) hımayesı altında bır (Ermenistan muh-
tariyetı) teşkili meselesine letnas etmek caız değıl-
dir, çunku boyle bir mesele, benim fikrime gore,
Harbi l muminin dogurduğu meselelenn sulh ve su-
kûn dahilinde hallı keyfiveDru guçlestırir. Ve bu hu-
susta sızınle tamamile hemefkânm ki, Ermenılere
tednsî ve dınî bir ıstiklâl, kılıselere aid emvalin ida-
resinde, lisanlannın istımalinde hurriyet verilmek
lâzımdır..." (2)
Goruluvor kı Kafkas Kral vekılı pek cömerd (')
davranmış ve Ermenılere "tednsî ve dınî bır ıstik-
lâl ve kılıselere aıd mallann idaresinde ve lısanla-
rının istımalinde hurrıvet" venlmesını kabul etmış-
tı Acaba Dr Zavnvet'ın ve Bogos Nubar Paşa'-
nın ıstedığı ve Rus hukûmetının "fevkalâde
ehemmıyetle" nazan ıtıbare aldığı "ıstiklâl" bu
r^uvdu'7
Acaba Ermenıler bu "ıstıkla1
ve hurnye-
tı", uzun asırlardanben Osmanlı camıası ıçınde haız
değıller mıydı9
Ermenıler fecı bır şekılde aldatılmışlardı. Tak-
dıre lâyık olan noktd, Turkıye Ermenılerınden ku-
çuk bır azlığın bu maceraya kulak vermış olması-
dır Ekserıyet, Çarlık Rusyasının hakıkî maksadı-
nı adeta sezmış ve doğup buyuduklen bu vatana
bağlılıklarını lekelememıştır
"Tarıh tekerrurden ıbaret " Turkıye Ermemlerı
bu defa da aynı bağhlığı, hemen hemen ıttıfakla
gostermışler ve bu vatanın oz çocukları oldukları-
nı her vesıle ıle ızhardan gen kalmamışlardır Er-
meni tahrıkâtına karşı en ıyı cevab bu olsa gere-
kır (8 Nısan 1946)
(1) \nadolunun taksımı, s 235 vesıka No 140
(2) Aynı kıtab, s 239, vesıka No 144
Üç haftadan berı yayımlamış olduğum belgeler
Turkive topraklan uzennde ne gıbı oyunlar oynan-
mak ıstendığım açık seçık goz onune koyuvor Eğer
ABD senatoru Dole ve vandaşları bu belgelerı şını-
dıye değın okumamışlarsa okumalannı öğutlenm
ABD toprakları uzennde boyle paylaşma ovunla-
n yapüsa acaba Dole ve yandaşlan ne duşunur; hele
hele Turkler o gıbı ovunları yıllar sonra destekle-
yecek nıtelıkte gınşıme geçerlerse nasıl bu" tavır alır-
lar Onu da duşunmelerını ısterım Nıtekım onla-
nn gırışımlerı Ermemlerı yureklendırdı 20 aralık
1989 tanhlı gazetelenmızde yer alan bır habere gore
SSCB'run Ermemstan Cumhunvetı Dışışlen Bakanı
\natoli Mıgırdıçyan, ^merıkalı gazetecılerle yap-
tığı goruşmede, Ermeni topraklan oldugunu ılen
surdüğü Dogu Anadolu'nun kimı bolgelerinin Er-
menistan'a gen verilmesıni istemiş ve 1921 Turk-
Sovvet sınır antlaşmasımn "Ermenıler'ın rızası
olmadan" vapılan bır "emperyalıst antlaşma" ol-
dugunu ılen surmuş Pekıyı, o topraklar bu sen-
nın ıkıncı >azısında sozunu ettığım 1877 Turk-Rus
savaşından sonra Osmanlı Devletı'nden kopanlan
topraklar değıl mıydı'' 1947 yılında yapmı> oldu
ğum bır Doğu gezısınde Ardahan'da Kut (Koran)
Irmağı uzerındekı eskj köpruyu ve Kanunı Sultan
Suleyman zamanından kalma kaleyı de zıyaret et-
mıştım 1518 (Hıcn 924) tanhınde yapılmış olan bu
kalenın gıns kapısındakı yazıtta. gunumuzun dı-
lıyle, şoyle derulıyordu "Rumlann, tranlılann, ka-
ra ve denizlerin padişahı Sultan Setım Han oglu Sul-
tan Suleyman Han adına yapılmtştır. Mulku kıya-
mete kadar bakı oia". O zaman bu sınır kentının,
dedelerımız tarafından yapılmış olan kalesının ka-
pısındakı anlamlı yazıt ıle kalenın bakımsızlığı be-
nı uzmuştu, nıçın bızler ummet olmaktan çıkıp
Turk ulusal tarıhımn buyukluğunu bılen bır mıllet
olamadık dıye uzulmuştum
Oralar 1518'den 1877'ye kadar Türklenndı Bu
tarıhte çarlık Rusyası onları bızden kopardı 1921
antlaşması ıle bu haksızlık duzeltıldı.
Şımdı Amerıkalı senator Dole ve yandaşlarının
gınşımlerı Ermemlerı yüreklendırerek yenı huzur-
suzluklara neden oluyor Bunun gerçek nedenı de
son 40 yıldan berı sağ ıktıdarların guttükierı polı-
tıka ıle Turk halkının bu konularda aydınlanma-
sını onlemelerıdır
PENCERE
EVET/HAYIR
OKT4YAKBAL
Söz Tabanın
SHP Genel BaşKanı Sayın Erdal Inonu'nun SHP'nın ıkıncı ola-
ğan kurultayını açış konuşmasını okuyorum 25 Hazıran 1988 de
genel başkanın ılen sürdüğu goruşler, dılekler, onerıler acaba
ıkı yıl sonra ne denlı gerçekleşmış'
7
Ya da olduğu gıbı kalmış'?
"Sıyasal alanda kapsamlı değışıklıkler getırecek en onemlı
adım 82 Anayasası'nı değıştırmektır'
Sayın Inönü'nun bu dıleğı ıkı yıl sonra da yınelenecektır Çünkü
anayasa konusunda ne ıtctıdar, ne muhalefet herhangı bır de-
ğıştırme önerısı getırmıştır
Ikıncı kurultayda Inonu'nun konuşmasında altını çızdığım par-
çalardan bır kaçını okurlarıma, bu arada kurultay delegelerıne
sunmakta yarar goruyorum
"Duşunce ozgurluğu ıle ılgılı sınıriamaların kaldırılması, dü-
şunce özgürluğunun sınırlanamayacağının anayasada guven-
ce altına aiınması gerekmektedır Turk Ceza Kanunu nun özel-
lıkle düşunce özgurluğunu sınırlayan maddelerının bır an once
değıştırılmesı bır zorunluluktur"
Bılmem 82 kurultayında ust yonetıme gelen kadro 'duşunce
ozgurlüğü' konusunda ne gıbı çalışmalar yapmıştır'' Bu bır soru
1
'Sendıkal yaşam uzenne konmuş sınırlamaların kaldırılması
ve Turkıye'de sendıkal yaşamın Batı'lı ölçuler duzeyıne yüksel-
tılmesı acıl bır gorevdır SHP ıktıdarı, meslek örgutlerı, dernek-
ler, kooperatıfler uzerındekı antı demokratık sınırlamaları kaldı-
racak'
Bu alanlarda da SHP ust yönetımının son ıkı yılda herhangı
bır atılımı gorulmuyor1
Inönu, bakın ne demış
"Sosyal demokrat bır hareket yalnızca toplumsal örgutlenme-
lerın onundekı engellerı kaldırmakla yetmmez Hedefımtz ozel-
lıkle çalışan kesımierın toplumsal kararlara katılımını ve etkısını
arttıracak örgûtlenmelerı gelıştırmek ve güçlendırmektır"
Ne yazık kı SHP'de son ıkı yıl boyunca gorulen uygulama de-
ğıl yurt ölçusünde, partı ıçınde bıle tabanın katılımını ve etkısını
umursamayan bır tutum göstermıştır
Bu yazıyı kurultayın toplanmasından bır gün önce yazıyorum
Bılmem 1990 kurultayında da sayın genel başkan hemen he-
men aynı sozcuklerle aynı sozlen, aynı dıleklerı, aynı ozlemlerı
yıneleyecek mı? Başka ne yapabılır Kı' Hıçbır şey değışmedı, de-
ğışmedığı gıbı eskı sorunlara yent yenı sorunlar, yenı yenı bas-
kılar, engeller, uygulamalar eklendı
Bakın 88'de ne demış Inonu
'Bugun hâlâ gundemden çıkmamış olan ışkence, kesın bıçım-
de onlenmelı, tarıhın çoplüğune atılmalıdır Herhangı bır suç ıçın
ıdam cezası kaldırılmalıdır 1402 sayılı yasayla görevden uzak-
laştırılanların hakları gen verılmelıdır Basın özgurluğunu sınır-
layan maddeler kaldırılmalı ve basına uygulanmaya çalışılan bas-
kıiar kesın bıçımde gundemden çıkarılmalıdır" Inonu şunu da
eklemış "Bûtun bu engeller SHP ıktıdarında kaldırılacaktır'
Bu yıl da belkı gelecek yıl da belkı beş yıl on yıl sonra da ya-
pılacak bır SHP Kurultayından bu dılekler, buna benzer başka
özlemler halk karşısında yınelenırse ne olacak' SHP ıktıdara gel-
menın yolunu bulamadı dıye durmaksızın tekduze sozlerle mı
ömrumuzu geçıreceğız?
Demek SHP ıktıdara gelmenın yolunu aramalı bulmalı Bazı-
ları dıyorlar kı ust yönetımde bır butunluk olmah, tartışmalar, bo-
lucu davranmalar onlenmelı Bunun ıçın de guzel konusan bır
lıderın ya da yardımcılarının elıne bırakılmalı butun yetkı Ku-
rultay delegelerı bır kez daha bellı kışılerı bır araya getırmelı
Oysa demokrası, katılımcılık, emek ve emekcı ağırlığı gıbı de-
ğerlere saygılı bır partıde 'tek kışı' egemenlığı söz konusu ola-
bılır mı1
' Boyle dar bır kadronun yonettığı oduncu fırsatcı bır
anlayışla davrananlar Turk halkının guvenını kazanabılır mı9
In-
sana demezler mı sen kendı partınde demokrasıye ters dusu-
yorsun, nasıl olur da Turk halkını gerçek ozgurluklere demok-
rasının nımetlerıne kavuşturabılırsın
7
'
Yıllar boyu hep aynı ısteklerı goruşlerı gevelemek zorunda kal-
mamak ıçın genel başkanın ve tum SHP tabanının ozledığı gıbı
SHP'yı ıktıdara goturecek ve ıktıdarda da yararlı ışler başarabı-
lecek bır kadronun yonetıme gelmesı gerekıyor Bellı bır hızbın
dar bır kadro hareketının egemenlığınde kalacak bır SHP'nın,
ne muhalefette, ne de ıktıdarda yurt ve ulus yararına gorev yap-
ması olanaklıdır
Söz SHP delegelerının
AZERBAYCAN'DA PERESTROYKAIŞGALIBalkanlar ve Kafkaslar dan Turkıye'ye neler serpilecek? Azerbaycan Halk Cephesi Başkanı'yla goruşme. Perestroyka-
işgal bağlantısı. SSCB nereye gıdiyor? Şevardnadze ile Baker. balık avlarken neler konuştu? Azen-Gurcu-Ermeni
Kafkasya federasyonu proıesı Batı'nın tavn. 2000e Doğru nun Sovyet Elçilıği baskınr Buyukelçilık ne diyor?
Sosyalist sol değerlendırdı Kınayanlar, destekleyenler, goruş belırtmeyenler. Fent İlsever, Mıhri Bellı, Sadun Aren,
TBKP ve dergıler. Doğu Perınçek ın başyazısı: ABD kadar Turancılık, ABD kadar Islamcılık.
• GÜNEYDOĞU BOŞALIYOR. 215 KÖY TERKEDJLDİ. DEVLETİN
BASKISI. PKK'NIN ZORUNLU ASKERLİK YASASI.
• CEMAL SÜREYA'NIN YARIM KAUN ŞİİRLERİ. "1 MAYIS" VE
"TELEFON KULÜBELERİ". İLK KEZ 2000'E DOĞRUDH.
• SUBAYLARIN HUKUK ARAYIŞI. YENİ TERFİ YASASI
MAHKEMELİK.
• KUR'AN VE MUHAMMED'E GÖRE TÜRKLER İSTESELER DE
MÜSLÜMAN OUMIYORLAR.
• Istanbul Malı Şube Muduru Hacı Neşet Taş tefeciter ve kaçakçılarta kolkola • Türk Hava
Kurumu nda Ktıdar savaşı • Ekonomık Panorama ve Asıl Nadır tster atar, ıster satar! • 2000 e
Dogru Çekoslovakyada Hıç durmadan tartışıyoflar • SHP delegetennın sosyolojik hantası •
Turan Dursun Hûseyın Hâtemî'yı yanıtlıyor Kur an'ın ne dedığı • Necatı Cumalı TUYAP ın
konuklannı yazd. • Denız Gokçe 'Satrancın gerçek kapasıtesı ne7
•
O
iMpy»
KURT VE TURK AYDINLARININ ORTAK ÇAĞRISI
"DOĞUDA SAVAŞA
SON VERILSIN"
mm!TURSEM'IN REHBERUİINDE
L0NDRA, CKF0RD, CAMBİUDGE
BOURNEMOUTH,BîUQHT0N,
HASv
TINCJSEX£TERGHEST
DE
rADA BUTUN YILIN6ILIZCE 06R.EN1U
ttîAKSİTTE ÖDEME
K0UYUÛ\ 4 1
DEVAM |
TLTLKLLLARDAN M ILLETN EKILLERINE
DR. T4VFUN GONUL'E
CİDDİ BİÇİMDE KOMİK
UĞUR YÜCEL
MUSLUMAN
KADINLAR DA HAREKETLENDİ
Asiye Dilipak yazdı
BÖYLE BİR HASTALIK
OLABİLİR Mİ?
SEKSKOLİKLER YA 0A
SEKS BAGIMLILARI
Psikiyatrların
bilimsel söyledikleri ve
"DELİTERİN ŞİİRSEL
CEVAPLARI
SHP'nin Kurultay
kadınları
KUSURAT KADINLAR
J KUK5LAR
• TICA.RI İN&1LIZCE
• TUR.IZM /NGILİZCE51
• BANKACILIKINÛILIZCESI
•5INAV KURSLARI Cembndge
•Fırst Certıf ıcate, Profıoency,
rOEFTARtiit
İNGILİZ USAN 0KULURI
DANIŞMAMERKEZI
Cunrur ,et Cac *73 4 B Elmadag
80230 ıstandul Hıltor Otelı Karşısı
Tel 148 39 77 148 79 43 148 28 49
Fa* 132 97 29 Tlx 27498 usır 1r
Bir Süvari Zabiti Öldü...
Zaman goz açıp kapayıncaya kadar geçıyor Sabahattın Se-
lek olelı bır hafta olmuş
Geçen pazarı dun gıbı anımsıyorum Selek'ı son yolculuğu-
na uğurlamak ıçın gelenler oğle vaktı camı avlusuna toplanmış-
lardı Soğuk ve guneşlı bır gundu Içımde tuhaf bır duygu pır-
pırlanıyordu Yaşarken arayıp soramadığım cok yakın bır dos-
tumun cenazesıne gelmek tedırgınlığı ıçımı yıyordu Kendı ken-
dımı aklamak ıçın gerekçeler arayıp duruyordum
Oysa Selek, hasta yatagmdayken gorulmekten hoşlanacak bır
adam değıldı Gerçı ınsan canlısı bır kışıydı yaşamı dostluklar,
arkadaşlıklar, sofralar üzerıne kuruluydu, ama, bır suvarı zabıtı-
nın yatağa duşmesı can sıkıcıdır
*
Suvan usteğmenıyken bıronur sorunu yuzunden üstüyle kavga
ederek ordudan ayrılmak zorunda kalan Selek, 'af ustundekı
adam" kımhğını hep korudu
Suvarı zabıtı soyu tukenmış bır yaratıktır dünün dünyasında
kalmıştır
Son suvarı bırlığı otuz yıl once ordudan kaldırıldı, atın yerını
motorlu taşıt almış delıklı demır ıcat olunmuş, mertlık bozulmuş-
tu Oysa eskıden ne guzeldı? Suvan zabıtı yüruyünce parlak
mahmuzları şakırdar, kurşunı pelerını dalgalanırdı Çocuklar za-
bıte bayılır kadınlar kaçamak bakışlar atarlardı Hele atına bın-
dığınde zabıtın seyrıne doyum olmazdı, suvarı dızgınlerı hafıfçe
kasar hayvanı sağa sola oynatır kılıç mızrak, bayrak uzerıne
bır soylencenın mırasını taşıdığını sağa sola duyumsatırdı
Eskıden taşrada, koy ve kasabalarda, rahvan at pek geçerlıy-
dı At pazarında hayvanın yurüyuşu sınanır, rahvansa değerı ar-
tardı Çunku rahvanın ' konforu" vardı, koşarken her bıryanda-
kı ıkı ayağını eşzamanlı olarak atan hayvan, bınıcısını hıç sars-
madan ıstedığı yere götururdu ama suvarı zabıtının atı rahvan
olamazdı ya ayakta tırıs ya da dortnala
Sabahattın Selek, ordudan ayrıldıktan sonra da rahvan ata hıç
bınmedı ^
1960'ın mayısından sonra toplumda devnm ozlemlerı ve umut-
ları ruzgârlanmıştı
Oysa 1950-1960 arasında yaprak bıle kımıldamıyordu, sankı
bu ulkede 20'ıncı yuzyılın ılk yarısı hıç yaşanmamış gıbıydı ya-
kın tarıhımız unutulmuştu, kımse ağzını açıp devrımden emper-
yalızmden, bağımsızlıktan söz açamaz açarsa o saat defterı du-
rulurdu Sol, sosyal sosyalızm sozcuklerını de hıç kımse ağzı-
na alamazdı Sola kapalı rejımde tek geçerlı edebıyat "27 yıllık
CHP zulmu' ıdı
On yıl sonra bır askerı ayaklanma toplumsal patlamayla bü-
tunleşınce duvarlar yıkıldı, dıller çözuldu, kıtaplar yayımlandı,
1963 yılında Sabahattın Selek'ın "Anadolu Ihtılah" ortalığı bırbı-
rıne kattı
Selek'ın başarısı nereden kaynaklanıvordu'? O dönemde ılk
oluşundan mı
7
Bır gun bana demıştı kı
— Anadolu ıhtılalınde rol alanlan, en yakın akrabam gıbı tanı-
rım tek tek bılırtm "
Yapıtını hazırlamak ıçın dokuz yıl çalışmıştı Selek, Anadolu
ıhtılalıne katılanların çoğu 1950'lerde hayatta oldukları ıçın hep-
sıyie tek tek konuşabılmıştı hasadı yapılan yalnız kıtap değıldı,
sofra söyleşılenne kalan anılar oylesıne zengın ve renklıydı kı
geçmışın guzellıklerını, acılarını, gulunç çızgılerını butun sıcak-
lığıyla tasıyordu
Sabahattın Selek 1973'te Halk Partısı'nden mılletvekılı oldu,
ama, uyum sağlayamadı
O donemde sıyaset yapanlann çoğu karakaçana bınıyor, kı-
mısı de son model otomobılı yeğlıyordu, suvarı zabıtı polıtıka-
dan çabuk ayrıldı, sıtkı sıyrılmıştı
•k
Selek'ı son yolculuğuna uğurladık, camı avlusundakı toplu-
lukdağıldı kımı mezarlığa yoneldı, ben eve geldım baktım her
zamankı gıbı karşımda arkaya taranmış grı saçları hafıf ıslak
gözlenyle eskısı gıbı, Vfen/ce paketını çıkardı, yassı bır sıgara yaktı
dedı kı
— Uzulme
1
Her şeyın bır sonu var Ben dunun dunyasında-
nım, yapacağımı yaptım, yazacağımı yazdım, çok ınsan tanıdım,
cok ata bındım
Güle gule Sabahattın Selek
ÇAĞDAŞ İNŞAAT MÜHENDİSLERİ
GÖREV BAŞINA
Inşaat Muhendıslerı Odası Istanbul Şubesı Genel
Kurulu 27 Ocak 1990'da toplanıyor Gunumuz
gereksınımlerıne yanıt veren, mesleğımızın ve
meslektaslarımızın çıkarlarını savunan, ulke sorunlarına
duyarlı, etkın, üretken ve guçlu bır odanın yaratılması
ıçın guçlerımızı bırleştırmeye çağırıyoruz
Çağdaş İnşaat Muhendıslerı
Yonetim Kurulu Adayları
Mustafa ALTINELLER
Prof. Dr. Ergun GEDIZLIOĞLU
A. Solmaz MARŞAN
M. Akif EFE
Cemal AKÇA
İsmaıl H. ERSEL
Ayşegul NUHOĞLU
Tarıh 28 Ocak 1990 Pazar 9 00-17 00 (bugun)
Yer KARAGOZYAN llkokulu
Abıde-ı Hurriyet Cad 228 Şışlı Adlıyesı Karşısı ŞIŞLI
-PEPSANISL
ŞÖMESTR
P
(ÖSS-ÖYS)
IZLANDIRMA KURSLARI
29 OCAK-11 SUBAT (HERCÜN)
se ve ortaokul öğrenclleri
için tüm derslerden 1
SÖMESTR
TAKVİYE KURSLARI
29 OCAK-2 HAZİRAIM
sömestr tatilinde hergün
Çırağan Cad. 43/45 Beşiktaş
Tel: 158 78 09 - 158 78 10 - 160 41 75
Huvıvet Luzdanımı
kavbettım Hukumsuzdur
LEYL4 RE\ÇBLR
papMon
bSalı Çarş Perş Cuma C tesı
SERDAR &SEVINGUL
Pazar Pz tesı
MEHMET & TUNÇ
FLAMENCO DOUSI
Etılt?r Nibpeıı^ Caü
Akaılar Gınş Tel 157 3" o.s
LISKUR
SÜRÜCÜ KURSU
Sürücü belgesi
bizden alınır.
Kadiköy: 336 02 79
Erenkoy: 359 30 68
Maltepe: 352 24 21