09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 OCAK 1990 EKONOMÎ CUMHURİYET/n Uçak ihalesi Igpanya'nın • ANKARA (Cumhuriyel Biirosıı) — Türkiye, AT'ye tam üye olma yolunda başvurusunu yaptıktan sonra, savunma sanayii ihalelerini birer birer Avrupalı firmalara vermeye basladı. Savunma Sanayii lcra Komitesi hafif nakliye uçağı projesinde lspanyollann CASA fırması ile anlaşma yapılmasııu kararlaştırdı. Bu arada özellikle Güneydoğu Anadolu'da kullanılmak üzeri ABD'nin Bell firmasından 5 adet Kobra helikopteri ahnması kararlaştınldı. Sovyetler'e yatınm kredisi • ANKARA (ANKA) — Sovyetler Biriiği'nde 1988 yılında başlayarak inşaat projelerini üstlenen Türk müteahhitlik firmalanna bu ülkedeki işlerini geliştirmek amacıyla büyük bir fırsat sağlanıyor. Türkiye'nin Moskova'ya vermeyi taahhüt ettiği 350 milyon dolarlık yatınm kredisine ilişkin detay görüşmeleri yapmak üzere Eximbank Genel Müdürü Turgay özkan bugün Sovyetler Birliği'ne gidiyor. Geçen yıl prensip anlaşmasına varılan kredi konusunda Moskova'da yapılacak görüşmelerde, kredinin hangi projelerin fınansmanında kuilanılacağı, söz konusu projelerin yapımında Türkiye ve üçüncü ülkelerden sağlanacak mal ve hizmetlerin oranlan gibi konular üzerinde durulacak. Polonya'ya ihracat kredisi • ANKARA (ANKA) — Türkiye'nin Pölonya'ya yardım paketi çerçevesinde taahhüt ettiği 100 milyon dolar civannda ihracat kredisi önerisinin, Varşova'da olumlu karşılandığı, ancak kullanılabilmesi için koşullarının uygun olması gerektiği bildirildi. Polonya Ticaret Müsteşan Tadeuzs Ney, "Kredi cazip olması için düşük faizli ve üç yıllık süreli olarak belirlenmelidir" dedi. Tadeuzs Ney, ikili ekonomik işbirliğinin önemli ölçude geliştirilebilmesi için gerekli çerçevenin oluştunılmakta olduğunu belirtti. Karacan'a yabancı ortak • Ekonomi Servisi — Ülkemizin önde gelen yayın kuruluşlarından Karacan Yayınları, dergicilik konusunda dünyanın en büyük kuruluşu Hachette ile ortak 500.000^- $ sermayeli bir şirket kurdu. Şirket, ANNE, ELLE, PARIS MATCH dergilerini yayımlayacak. ihracat kredisi ucuzladı • ANKARA (AA) — Türkiye İhracat Kredi Bankası Eximbank, ihracatçılara 180 güne kadar vadeyle kullandırdığı sevk öncesi ihracat kredisi faizlerini 1-3 puan arasında intiirdi. İndirimli faiz oranları 10 ocaktan itibaren geçerli olacak. Son düzenleme ile, yüzde 35 olan 30 güne kadar vadeli sevk öncesi kredinin faizi değiştirilmezken, daha uzun vadelerdeki faizler 1-2 puan, 151-180 gün vadeli kredinin faizi ise 3 puan düşürüldü. Konut sertifîkalan • ANKARA (ANKA) — Konut sertifikalannın ocak ayındaki nakde çevirme değeri 800 bin lira olarak açıklandı. Toplu Konut ve Kamu Ortaküğı tdaresi'nden verilen bilgiye göre konut sertifîkalarmın değeri, aralık ayındaki 785 bin liraya oranla yüzde 1.9 arttı. Sermaye arttıruıu • ANTALYA (AA) — Antalya ve yöresinde elektrik üretim ve dağıtımını yapan Kepez Elektrik AŞ, sermayesini 10 milyar liradan 20 milyar liraya çıkardı. Sermaye ırttıran Kepez Elektrik, 10 milyar liralık hisse senedi ;ıkardı. Dış ticarette yeni dönemDış ticaret sermaye şirketlerinin "Doğu BlokıT'ndan ithalat tekeline son verilmesi küçük ihracatçılar tarafından memnüniyetle karşılandı. TZOB Başkaru Özbek, "Zamanmda pahalılık var diye çikita muz getirdiler, yerleşti kaldı. Yabancı sigaraya da herkes alıştı. Böylelikle tarım deneme tahtası oldu" dedi. İSO Başkaru Hacıoğlu, nihai mallarda yapılacak indirimlerin bazı sektörleri zora soktuğunu belirtirken, IZTO Başkaru Halit Şarlak "Korumacılık kaldırılırken makul bir takvim uygulanmalı" dedi. . Ekonomi Servisi — Devlet Bakanı Gü- neş Taner tarafından açıklanan ve bugün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesi beklenen yeni ithalat rejimiyle Do- ğu Bloku ülkelerinden dış ticaret sermaye şirketlerinin "ithalattekeline"son verildi. Dış ticaret sermaye şirketlerine tanınan üç önemli ayncalık da böylelikle ikiye indi. Karar küçük ve orta boy ihracatçılar ile it- halatçılar tarafından olumlu karşılandı. Bir avantajını kaybeden dış ticaret sermaye şir- ketlerinin ise bundan olumsuz etkilenece- ği belirtildi. Henüz Resmi Gazete'de yayımlanmadı- ğı için aynntısı ve oranlan bilinmeyen ye- ni ithalattaki bu serbesti hakkında İstan- bul Sanayi Odası Başkanı Memduh Hacı- oflu, "İndirimlerin dengeli olması ve hanı- madde ve ara mallarda yapılması birim için önemli. Nihai mallarda yapılan indirimler ise hakikaten bazı sektörleri zora sokuyor" dedi. Tarım ürünlerinde ithalatın cazip hale getirilmesinin Türkiye'ye dampingli mal girmesiyle sonuçlanacağını savunan TZOB Başkanı Osnıan Özbek, bunun tanmda üretimi durduracağını belirtti. Özbek şöy- le konuştu: "Çiftçinin m'alına rakip çıkar- mak Türkiye'yi hayvancıhktaki durnmuna düsürur. Meyve-sebzedeki yiiksek fiyatlar üreticiden değil, mevsim dolayısıyla ve ara- daki zincirden kaynaklanıyor. Burada hiiküraet-belediye ilişkileriyle kontrol sis- temi sağlanmalı. Serbesl piyasa ekonomi- si diye kontrolun yapılmaması olmaz. Za- manında pahalı diye çikita muzu getirdi- ler. fiyat düştii, ama çikita muz da yerleşti kaldı. Yabancı sigaraya da herkes alıştı. Böylelikle tarun deneme tahtası oldu." Dış ticareti devletleştirilmiş ülkelerden yapılan ithalattaki kısttlamanın kaldınlma- sı, küçük ve orta boy ihracatçıları sevindi- rirken, büyükleri üzdü. Bu ülkelerin dış ti- caretinin "takas" sistemiyle gerçekleştiği- ne işaret eden küçük ihracatçılar, bundan sonra bu ülkelere dağılacaklarıru ve ihra- catın yeni bir dınamizm kazanacağım sa- vundular. Küçük ihracatçılar kararla bir- likte yeni pazarların açılacağını kaydetti- ler. Dış ticaret sermaye şirketlerini bünye- sinde toplayan Türktrade'den verilen bil- giye göre de kararla dış ticaret sermaye şir- ketlerinin bir ayrıcalığını kaybettiğini ve bundan şirketlerin olumsuz etkılenecegı be- lirtildi. Dış ticaret sermaye şirketlerinin re- eskont kredisi yanında pazarlama primi teşviği bulunuyor. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkaru Halit Şarlak ise sanayinin yeniden. yapılanması ve korumacı politikalann gi- derek terk edilmesi ana hedef olmasına karşın, ekonomide sağlıklı bir güven orta- mı ve korumacı politikalam kaldınlmasın- da mutlaka makul bir takvimin uygulan- ması gereğıne dikkat çekti. tZTO tarafından ithalatta yararlı görü- len öneriler başlığı altında hazırlanan ya- zıda ise şu gofuşlere yer verildi: "İthalat listelerindeki gümriik ve fon in- dirimleri hammadde en fazla olmak üze- re yan mamul ve matnul sırasına göre ka- demeli uygulanmalıdır. Bu kapsamda ay- nca madde bazında giimruk vergilerinde indirim yapılırken, ithal islemleri sırasııı- da alınan fonlar yükseltilerek veya yeni fonlar ihdas edilerek ithal maliyetleri art- tırdmamalıdır. İç talebin karşılanması ve yiiksek kârları önlemek amacıyla uygula- nan liberasyonun amaç sımrlan içinde kal- ması saglanmalı. İç üretimi tehdit edici ve caydıncı boyutlara ulaşmamasına özen gösterilmelidir. tthalalta jetkiler belli sı- nırlar çerçevesinde tek makamda tek oto- ritede toplanmalıdır." Turizm acenteleri, bakanlık ve TÜRSAB'la görüş ayrılığına düştü Teşvik huzıırsuzluğuSeyahat acenteleri pazarlamacı yerine yatırımcı olarak algılanmaktan, teşvik için bir milyar lira sermaye şartı aranmasından rahatsız. CEM HAMULOĞLU Seyahat acenteleri, devletten yıi- lardır bekledikleri teşviğin veriliş biçimini "sevmedi" Türkiye Seya- hat Acenteleri Birliği (TURSAB) ile Turizm BakanlığYnın ortakla- şa hazırladığı seyahat acenteleri- nin teşvik edilmesi ile ilgili karar- namenin tanıtımı için düzenienen toplantı oldukca "sıcak" geçti. Turizm Bakanı Dhan Akuzünı, Bakanlık Müsteşan Mustafa Türkmen ile TÜRSAB Başkanı Bahattin Yücd'in acente temsilci- leriyle cumartesi günü Tarabya Oteli'nde düzenlediği toplantı, önümüzdeki günlerde yayımlan- ması beklenen kararnamenin ta- nıtunını amaçlıyordu. Toplantıya ilginin hayli yüksek olması, bir acente temsilcisinin "para koku- su alındı galiba, TÜRSAB'ın ge- nel kuruluna bile bu kadar gelen olmamıştı" eleştirisine neden ol- du. Ama ilginin altında yatan ger- çek neden, acentelerin "rahatsızlıgı" olarak yorumlandı. Çünkü seyahat acentelerinin teş- vik edilmesini içeren kararname, metin olarak sunulmamasına kar- şın basına yapılan açıklamalar ne- deniyle biliniyordu. Türk ekono- misindeki ağıriığı giderek artan turizm sektörünün pazarlama gi- bi önemli bir işlevini üstlenen se- yahat acenteleri devletçe "teşyik" edilecekti. Ama bu teşvikten ya- rarlanabilmesi için acentelerden bazı nitelikier isteniyordu. Hazır- lanan kararnamede turizmi "pazarlayan" acentelerin "radnmcı"' olarak algılanması ve teşvik alabihnek için en az 1 mil- yar sermaye istenmesi bu "rahatsızlıgın" en önemli kayna- ğıydı. Bakanlık Müsteşan Musta- fa Türkmen ve TÜRSAB Başka- nı Bahattin Yücel ile acente tem- silcüerinin arasındaki tartışma bu noktalar üzerinde yoğunlaştı. "Biz hizmet sektöriiyüz, yaö- nfflcı değil", "1 milyaıiık serma- ye sıoınnın kriteri nedir?", "Teş- viklerin sermaye bazında verilmesi en büyük yanlış", "Teşviklerin su- iistimal edilmemesi için denetim mekanizması hazırianıyor moî" türunden soruiann ardından Mus- tafa Türkmen, "Hiç mutlulok belirtmediniz" tümcesiyle sitem ederek şunları söyledi: "Önemli olan seyahat acenlele- rine teşvik verilmesidir. Acentele- rin projelerini yatınm olarak ka- bul ederek acentelerin kaynak kul- lanım destekleme pirimi. yatınm primi, gümriik indirimi gibi yatı- nm teşviklerinden yararianması- nı sağlajacağız." Gelen eleştiriler üzerine TÜR- SAB Başkanı Bahattin Yücel ise "sinirti" bir tonlamayla, "Bu şart- lann kolay elde edildiğini sanma- yın. Hem teşvik edilmek bem de taban sermaye istememek gerçekçi değil. Çözum; birieşerek sermaye- yi loplamaktır. Bunun için de ca- hşmalanmız süriiyor" dedi. TÜRSAB eski Başkanı Ferit Epikmen ise bakanlığa yönelik eleştirisinde, "Turistin yüzde 80'ini acenteler getirmektedir. Daha ön- ce biz yataklan rahatlıkla satıyor- duk. Siz, yatınrncılan teşvik ede- rek yatak sajısuıı arttırdımz, şimdi bunlan satmakta zorlanıyorsu- nuz. Ve yaptıgınız yataklan sat- mak için bize katkıda bulunun di- yoruz. Sizden lutuf istemiyonız" deyince Türkmen şunları söyle- mek zorunda kaldı: "Lütuf diye bir şey yok. Bu teş- vikler acentelerin hakkıdır. Tabii ki iane vermiyoruz." Teşviklerin sermaye bazında de- ğil iş hacmi bazında verilmesi ise acente temsilcilerinin bir bölümü- nün paylaştıklan istek oldu. Toplantı sonrasında göriışleri- ni aldığımız TÜRSAB Başkanı Bahattin Yücd, "Kararname çık- madan son biçimini aldı denemez, ama artık köklü değişiklikler ol- maz. Zaten köklü değişiklik yap- mak, bu işi yapmamak demektir" diyerek toplantıyı şöyle yorumla- dı: "Ben teşvigin yararlı oMuğu ko- nusunda berkesin birleştiğine ina- nıyorum. Toplantı sonucunda teş- viklerin bu biçiminin dısında bas- ka bir yontemle gerçekleşemeye- cegi konusunda da herkes birleş- ti. Şirket kurulması konusunda da birleşildi... Artık bundan sonra kurulacak şirketin fonksiyoalan tartışılacak." AT turuna çıkan Bozer, Belçika DışişleriBakanı'yla görüştü ÂFden 'güvence'talebiBelçika'da bulunan Devlet Bakanı Ali Bozer, "AT ile üyelik müzakerelerinin 1993'ü takip eden en kısa sürede başlayacağına ilişkin AT Bakanlar Konseyi'nden 'siyasi irade beyanı' istedi. Bakanı Gaston Eyskens, AT Türkiye sorumlusu tspanyol ko- miser Abel Matntes ile görüştü. Görüşme sonrasında Türk gaze- tecileri kabul eden Bozer, görüş- melerinden edindiği izlenimler hakkında bilgi vermekten kaçınır- ken, Avnıpa başkemlerine yaptı- fı bu geziyle guttuğü amacı, "Türk kamuoyunun, komisyon raponı ile ilgili tepkisini 12'lere duyurmak" olarak özetledi. Ko- misyon raporunda beh'rtilen gö- rüşlerin, konsey ve parlamento aşamasına ulaşmadan "yumu- şatılması" ve "raporda belirtilen Kıbns'a ilişkin bölümün, tam iiyelik için ileri süriilen şartlar ara- sından çıkanlmasını" ıstediğı öğ- renilen Devlet Bakanı Bozer, mü- talaa raporunda yer verilen azın- lıklar ve Kıbns sorunu üzerinde NİLGÜN CERRAHOĞLU BRÜKSEL — AT'nin Türki- ye'ye ilişkin komisyon raporunu açıklamasından sonra, üya ülke- leri kapsayan Avrupa turuna Bonn'dan başlayan Devlet Baka- nı Ali Bozer, dün Brüksel'de go- rüştüğü Belçika Dışişleri Bakanı Gaston Eyskens'e, "Türkiye'nin, bakanlar konseyinden AT ile üye- lik müzakerelerinin 1993 yılını ta- kip eden en kısa sürede baslaya- cagma ilişkin bir siyasi irade be- yanı beklediğini" söyledi. F.Almanya'da Dışişleri Baka- ru Hans Dierrich Genscber ile gö- rüştükten sonra Brüksel'e gelen Ali Bozer, Türkiye'nin AT'ye tam üyelik başvunısu ile ilgili olarak komisyonca hazırlanan rapor ko- nusunda, dün Belçika Dışişleri SîRKETLERDEN HABERLER 'hassasiyetle" durduğunu açıkla- dı. Konseyin hareket serbestisi ol- duğunu, buradan çıkacak karann komisyon raponı ile paralel olma- smın şart olmadığını belirten Ali Bozer, konsey raporunda Türki- ye'nin tam üyeliği için müzakere- İerin açılmasına ilişkin bir güven- ce temin edilmesinin de mümkün olabileceğini vurguladı. Bozer, Belçika Dışişleri Bakanı Eys- kens'e bu doğrultuda, tam üyelik müzakerelerinin 1993 yılını takip eden en kısa sürede başlayacağı- na ilişkin bir "siyasi irade beya- nı "nın, Türk tarafırun beklentisi olduğunu da bildirdi. Bozer, Eyskens ile yaptığı gö- rüşrne sonrasında konuşurken, AT raporunu göreceli bir başarı olarak yorumlayarak "Bir aşaraa ka>dedilmi$tir. Kaydedileh aşa- ma, toplulugun, Türkiye'nin tam üye olacak ehliyeti bulundugunu tespitidir. Ne ki bu aşama bizi tat- min etmiyor. Siyasi irade oluşur- ken, bu asamamn daha somut bir şekilde teceüi etmesi için çaba gös- teriyoruz. AT ile bu asamada ger- cekleştirilebilecek iyi bir işbirliği, Ueride tam üyeligin kapısınj arala- yabilir" dedi. Doğu Avrupa'daki son geliş- melerin de ele alındığı görüşme sı- rasında, Belçika Dışişleri Bakanı'- nın Bozer'i dinlemekle yetindiği ve bir değerlendirme yapmaktan kaçındığı öğrenildi. Bu arada Brüksel'de Cumhuri- yet muhabirinin görüşmek istediği Avrupa Topluluğu Akdeniz Işle- ri'nden sonımlu üyesi Abel Ma- tutes, komisyonunun Türkiye ra- poru konusunda söyleyecek hiç- bir sözü olmadığını bildirdi. Top- luluk Türkiye sorumlusu Matu- tes'in bu tutumu AT çevrelerince, "Matutes'in başkanlığındaki ko- misyonun kaleme alındığı rapo- run her kelimesi titizlikle seçildi. Raporda yer alan göriışlerde ne bir kelime olumlu ne de bir keli- me olumsuz görüş be>an etmek is> temeyen Matutes, böylelikle du- rumu diplomatik bir tavıria, son derece iyi idare etti" değerlendir- mesini yaptılar. • ANADOLL OTOMOTtV'in Isuzu Yetkili Servisler Semineri başanyla tamamlandı. Seminerde geçen yılın değerlendirmesi yapılarak 1990 yılına yönelik uygulama plan ve hedefleri görüşüldü. • COMMERCIAL ÜNION SİGORTA Teknik Grup Müdürlüğü'ne Ingiliz uzman Andrew Blake getirildi. • FENİŞ HOLDİNG tnsan Kaynakları ve tdari Işler Koordinatörlüğü'ne Oktay Ormancıoğlu atandı. Ormancıoğlu, holding bünyesindeki insan gücünün planlaması, değerlendirilmesi, eğitilmesi. ücret sisteminin geliştirilmesi ve idari işlerin koordinasyonundan sorumlu olacak. • OLİVETTİ Genel Müdürlüğü'ne atanan Haksever Tuner, Türkiye bilgisayar pazarında üst sıralara yükselmeyi hedeflediklerini belirterek "Amaamız satış öncesi ve sonrası müşterilerimizi memnun ve rautlu etmektir" dedi. • TÜRK YTONG Sanayi Fizik ve Kimya Laboratuvarları yapılan inceleme sonucu TSE Laboratuvar Yeterlilik Belgesi almaya hak kazandı. • IMPEXBANK Türkiye İthalat ve thracat Bankası Ingiltere'nin en büyük yatırım sandıklarından olan Merchand Navy Pension Fuand'ın (MNPOF) Türkiye'de yapacağı yatuımlar için danışmanlık hizmeti veriyor. MNPOF'm Türkiye gibi gelişen piyasalara ayu-dığı fonların toplamı 130 milyon paundu aşıyor. • AKSIGORTA Genel Müdürü Ercan Mutlu, yabancı sigorta şirketlerinin piyasaya girmesiyle değil, yapılacak mevzuat değişiklikleriyle Türk sigorta pazannın genişleyeceğini belirterek "Türk sigorta şirketleri pazann genişlemesine dönük potansiyeli en iyi şekilde uygulama ve bilgi becerisine sahiptirler" dedi. MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ GENEL MERKEZİ'NDEN DUYURU Mülkiyeliler Birliği Genel Merkez Olağan Genel Kurulu nisaplı olarak 31 Ocak 1990 çarşamba günü saat 11 .OO'de Mülkiyeliler Birliği Vakfı Konferans Salonu'nda (Yüksel Cad. No. 12 Kızılay-Ankara), yeter sayı sağlanamadığı takdirde nisapsız olarak 24 Şubat 1990 cumartesi günü saat 11 .OO'de T.Harb-İş Salonu'nda (inkılap Sok. No. 20 Kızılay- Ankara) yapılacaktır. Gündem aşağıdadır. MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ GENEL MERKEZİ YÖNETİM KURULU GÜNDEM: 1. Açılış 2. Başkanlık divanının seçimi 3. Konuk konuşmaları 4. Yönetim ve denetim çalışma ve mali raporlarmın okun- ması ve görüşülmesi, 5. Yönetim ve denetim kurullarının aklanması, 6. 1990 yılı bütçe tasarısının görüşülmesi ve karara bağ- lanması, 7. Tüzüğün 22. maddesinin değişikliği önerisinin tartışılması ve karara bağlanması, 8. Dilek ve ternenniler 9. Yönetim, denetim ve onur kurulları asil ve yedek üyele- rinin seçimi, 10. Kapantş. endeksi 3 bini aştıEkonomi Servisi — Altın, dö- viz ve banka mevduatının getiri- lerinin negatif olması karşısmda alternatifsiz kalan hisse senetleri- ne yönelik talep yeterli arzla kar- şılanamayınca borsada fiyatlar füze gibi yükseliyor. Her gün ye- ni rekorlar kınlan borsada hisse- ler son 15 günde yüzde 50'ye ya- kın prim yaptı. 1990 yılına 2117 puandan giren tMKB Endeksi dün yeni bir rekor kırdı ve ilk kez 3 bin puan bara- jını devirdi. Seans içinde bir ara 3151 puana kadar yükselen en- deks, daha sonra düşerek günü 3141 puandan kapadı. Işlem hac- mi ise 64.3 milyar lira olarak ger- çeklesti. Hisse senedine yönelik bu yoğun talep karşısmda Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı ldare- si'nin (TKKOİ) özelleştirilecek iş- tirak hisselerinden Erdemir ve Çu- kurova Elektrik sattığı gözlendi. Buna rağmen borsadaki talep ge- rilemedi. Hisse senetleri dün.yük- seldikleri fiyat düzeyi ile yılbaşı- na göre yüzde 48.37 prim yaptı- lar. Sermaye pıyasası uzmanları, bugün açıklanacak parasal prog- ramın hisse senedi fiyatlan üzerin- de etkili oiabileceğini belirtiyor- lar. Köşk'te program tarüşması ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Çankaya Köşkü'nde Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'a verilen "ekonomik brifing"de, ekonomi- den sorumlu bakanlar, Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğ- lu ile "para prograım hedeflerinin açıklanması" konusunda tartıştı- lar. Cumhurbaşkanı özal'ın da onaylaması üzerine Saracoğlu'nun para programı hedeflerini bugün açıklayacağı bildirildi. Köşk'teki ekonomi brifinglerin- den ikincisine Başbakan Yıldınra Akbulut, ekonomiden sorumlu devlet bakanları Işın Çelebi ve Hüsnu Doğan ile Maliye ve Güm- rük Bakanı Ekrem Pakdemirli'nin yanı sıra ilgili bürokratlar katıldı. Brifingde konuşan Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğ- lu, döviz kuru konusunda hedef- leri değil, para programının uygu- lanması sonucu oluşması tahmin edilen kur beklentilerini anlattı. Devlet bakanları Işın Çelebi ve Hüsnü Doğan ise kamuoyunda, "kurların yapay destekle tutuiduğu" yolunda yoğun iddia- lar bulunduğunu belirterek bu ko- nuda tahmin bile olsa rakam açık- lanmamasını, böyle bir açıklama- nın "kur belirleme" anlamına ge- leceğini söylediler. Bunun üzerine Saracoğlu'nun "O zaman tahmini rakamlan ver- meyelim. Yaklaşık bir artış oranı tahmininde bulunahm" dediği öğ- renildi. DüNYADAN • ABD'de yapılan doğrudan yatınmlar tüm hızıyla sürüyor. ABD Ticaret Bakanhğı'nın tahminJerine göre geçen yılın ocak-eylül döneminde ABD'ye yapılan doğrudan yatınmlar 44 milyar dolar artarak toplam 387 milyar dolara yükseldi. 1988'de bu rakam 58 milyar dolardı. Buna karşıhk aynı dönemde ABD'nin diğcr ülkelerdeki doğrudan yatırımları 32 milyar dolar artarak 359 milyar dolara çıktı. • JAPONYA nın en büyük bilgisayar üreticisi Fujitsu, saniyede bir trilyon işlem gerçekleştirebilen bir bilgisayar yongası geliştirdiğini açıkladı. Bunun şimdiye kadar super bilgisayarlarda kullanılan yongaların en hızlısı olduğu ve diz üstü (laptop) süper bilgisayar üretiminin yolunu açabileceği belirtiliyor. • KAHVE fiyatlan Londra Borsası'nda cuma günü son 14 yılın en düşük düzeyinden kapandı. Londra'da ocak vadeli kahve fiyatlan cuma günü ton başına 591 sterline kadar geriledi. REKLAM DUNYASI Dünya ile bütünleşmek Reklamcılık ve halkla ilişkiler sektöründe beş yıldtr faaliyet sürdüren PEN ajans, bu yılın başından itibaren merkezi Londra'da bulunan DJ Arcy Masius Benton and Bowles ajansıyla ortaklığa girdi. Dunyanın en büyük ajanslarmdan biri olan DMMB, 1999 yılında PEN ajansm yüzde 51 hissesine sahip olacak. PEN ajans yöneticilerinden Ayşegül Dora, bu ortaklıkla ilgili sorularımızı yanıtladı: — Bu ortaklık nasıl bir gereksinimden doğdu? DORA — DMB&B (D'Arcy Masius Benton & Bowles) ile ortaklığımız bir gereksinmeden doğmadı. DMB&B grubu Türkiye'de bir ortak anyordu. Bizden önce de başka ajanslarla görüştüler. Sonuçta kendi iletişim anlayışlarma uyan, tam hizmet veren ve aradıkları kapasiteye sahip şirketin PEN ajans olduğuna kadar verdiler. Biz de dünyanın en büyük 10 ajansı içinde yer alan DMB&B ile ortaklığa girmenin yararlı olacağına inandık ve ortaklık gerçekleşti. — Yabancı bir ajansla ortaklıktan beklentileriniz nelerdir? Bu ortaklıgın olumsuz yönleri de olabilir mi? DORA — Her şeye uluslararası düzeyde bakılan günümüz dünyasında çok uluslu rekabet piyasasına biz de hazırlanmak zorundayız. Smırlar giderek kalkıyor ve Türkiye'nin de bunun dışında kalması duşünülemez. Bu görüşten hareketle, enternasyonal bilgi ve deneyime sahip bir ajansla ortak oimak ve onların donanımlanndan yararlanmak PEN ajansın yarınlanna olumlu katkılarda bulunacaktır kanısındayım. öte yandan yabancı müşterilerimize de dünya pazarlannda hizmet vermek olanağını bulacağız. Böyle bir işbirliğinin olumsuz yanlan olduğu düşüncesinde değilim. RekİjMnevi'Mİe seaüner — Young and Rubicam Europe'un Eğitim Bölümü Başkan Yardımcısı Paul Best, 8, 9, 10 ocak tarihlerinde tstanbul'da Reklamevi çahşanlarına "Basın ve Televizyon Dili" konulu bir seminer verdi. Demiş ki. Bugün profesyonel yazarın en büyük sorunu, daktilo şeridini değiştirmektir. Robert Benchley (Ülkü Tamer çevirisi "Sinema Dedi ki..." kitabından) yaratınlıgı — Son günlerde çeşitli gazetelerde reklamcılık konusunda aşağıdaki haberler yayımlandı: * 1989 yılında televizyonda toplam 298.157.301.000 liralık reklam harcaması (yatırımcı) yapıldı. (Bileşim bülteni - Ocak 1990) * TRT'den reklam ücretlerine zam (2.1.1990) * Muhasebecilere reklam yasağı (4.1.1990) * Resmi ilan ücretine zam (2.1.1990) * Sigara reklamı yasaklanıyor (5.1.1990) * Bebek gıdasma reklam yasagı (1.1.1990) * TRT'de "Reklam ve Yaratıcılık" semineri (1.1.1990) Giizel sanatlardan nostaljik sanat — Kent firmasının ürünleri Bonibon, Jelibon, Olips ve Topitop'u, televizyon ekranlannda Marilyn Monroe, Clark Gable, Rocky, Laurel ve Hardy ile Şarlo tanıtıyor. Daha doğrusu bu ünlü sinema oyuncularımn benzerleri tanıtıyor. Güzel Sanatlar ajansından Alinur Velidedeogla'nun 4 aylık hazırlık ve 12 çekinı gününde gerçekleştirdiği fılmler tngiltere'de yapıldı. Filmler siyah-beyaz, ama ürünler renkli. TEKNOLOJI VITRINI Paralarda Mozart Amadeus Mozart, en sonunda teknoloji dünyasında da kendine bir yer edindi. Bir pul büyüklüğündeki Mozart'ın portresi, Avuslurya Ulusal Bankası tarafından son banknotlarında kullamlacak. Sahte basımları önlemesi amaçlanan bu banknot hareket ettirildikçe, Mozart'ın başı sağa ve sola dönüyor. Landis and Gyr adlı Isviçre firmasının geliştirdiği kinegram teknolojisi holograma benziyor; fakat hologram gibi üç boyutlu bir nesnenın lazer fotoğrafı değil. Kinegram, bilgisayar ile yapılan bir tasarımdan yararlamyor. Kinegramın en büyük avantajı kâğıda olduğu gibi plastik üstüne de basılabilmesi. Bu teknoloji, sürücü belgelerinde, pasaportlarda vb. kullanılabilir. Kinegramın dezavantajı ise pahalı oluşu. Avusturya Ulusal Bankası bu teknolojiyi yalnızca 5000 şilinlik (yaklaşık 1 milyon TL. değerindeki) banknotlarında kullanıyor. Saat çağıncılar Saat ile birlikte bulunan ilk •çağıncılar kısa bir süre sonra piyasa^ sürülecek. Timex Corparation ve Motorola'nın işbirliğinin ürünü olan çağıncı yaklaşık 300 dolara satılacak. Uzak mesafelerde bulunan kişileri çağırmak için kullanılabilecek olan AT and E ile Hattori Seiko firmalarımn çağırıcısının fiyatı ise yaklaşık 200 dolar olacak. AT and E, FM radyo alt kanallarını kiralayarak dünya çapında bir ağ kurmayı planlıyor. Böylece, dünyamn neresinde olursanız olun, kolunuzdaki saat sayesinde size ulaşıtabilecek. Doğalgazlı taksiler Londra'nın siyah taksileri bundan böyle doğal gaz ile çalışacaklar. İngiliz AFS International firmasının geliştirdiği teknoloji, dizelle çalışan arabaların yakıt gereksinimlerinin yüzde 95'ini doğalgaz ile karşılamalannı sağlıyor. Bir birim eklenerek gerçekleştirilen bu dönüşüm, arabanın dizel motorunda hiçbir değişikliği gerektirmiyor. Egzoztan çıkan havayı kirletici gazlan en aza indiren bu yontemde doğal gazın servis istasyonlanna pompalanması gerekiyor. Böylece taksiler ve öteki dizel motorlu araçlar, yakıt ihtiyaçlarım karşılayabilecek. Dizelli deniz taşıtlarında da bu yeni teknoloji uygulanabilecek. Veri bankası Son bilimsel ve teknolojik gelişmeler konusunda bilgi elde etmek kolay bir iş değil. Bu nedenle, Technical Insights adh bir Amerikan firması, son on iki ayın en çarpıcı teknolojik gelişmelerini kapsayan bir veri bankası (database) hazırladı. Bilgıler bir diskete yiiklenraiş. Her gelişme, 100-200 sözcükle tanıtılıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle