Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Üretme, satma, nasıl yaşarsan yaşa! gider, üretici de karşılığını alır, düğününü derneğini yapardı. Ama geçen yıl dışsatım bağlantıları koptu. Üreticinin çığlığını Hükümet duymadı. Geçen yıl Temmuz'un son haftasında Yenice’de üzüm festivali olurken aynı gün Denizli Karcı kasabasında "Kar" Festivali yapıldı. Arada yaklaşık 40 km. var. Bir yanda "kar" verdiği bir hayat. Vişne şurubuyla karıştırıp serinleyen insanlar. Öte yanda sıcaktan ilk eren sofralık üzümler. İlk çağlardan beri bereketin her türlü sebzenin, meyvenin en iyisinin yetiştiği yerler buralar. Yenice kasabası yanında Tripolis kentinin kalıntıları tam gün ışığına çıkarılmış değil. Yenice’den Büyük Menderes kıyısından Güney’e giden yola sapıyoruz. Menderesin suyu eskisi gibi gür değil. Çal Güney arasına yapılan Adıgüzel Barajı Menderes’in suyunu tutuyor. Yıllardır yapımı süren Cindere Barajı da bitince sular daha da denetim altına alınacak. Aşılı, aşısız zeytin ağaçları. Bağlar, sebzeler. İşte Ertuğrul ve Cindere köylerine ayrılan yol. Domatesin, biberin, patlıcanın en güzelini yetiştiren köyler. Köylülerin geçim kaynağı sebzecilik. Ama son yıllarda onların da sorunları var. Kimi ürettikleri malları pazara bile sokamıyor. Bir de AKP iktidarının getirdiği güçlükler. Ürününü, fidanını satmak eskisi gibi kolay değil artık. Ne de olsa Avrupalı oluyoruz. AB uyum yasaları örgütsüz, desteksiz üreticinin işini kolaylaştırmıyor, güçleştiriyor. Afyonlar çiçek açmış. Mor, beyaz. Nar bahçeleri. Onlar da çiçek açmış. Tahsin Saraç’ın "Nar çiçeği gülüşlü dizesini anımsıyorum. Yıllar önce Denizli’ye Mustafa Ekmekçi, Tahsin Saraç, Nedim Tahran bir toplantıya gelmiştik. Şimdi hiçbiri yok. Erkenden çekip gitti o güzel insanlar. Üreticiler, köylüler o günlere göre daha da güç durumda. Komadılar KÖYKOOP’u. Üreticinin örgütlenmesini istemediler. Doğanın cömertliği kötü şeyler düşünmemizi engelliyor. Gün ışığında ötüp duran bin bir böcek. Sanki iyi şeyler düşün diyor. Yol kıyısında yetişen ballı dutlara bakan yok. Erikler sulu sulu. Sarayköy’de en güzeli yetişiyor. Önce orada oluyor. Gamare yıllardır şifa dağıtır. Termal suyu içiliyor. Müşterisi sınırlıdır. Bilen bilir. İşletenin ekonomik durumu güçlü olmadığı için gelişmesi azdır. Sarayköy’ün yakınında bir iki yılda gelişen Umut tesislerini düşünüyoruz. Kadir Hoca işi biliyor. Yabancı yerli turistleri çekmesini biliyor. Kargılığı geçiyoruz. İlerde Marangoz Orhan’ın bağı var. "incir yemeden geçmeyin" diye levha asmış incir ağacına. Şu işe bak kentlerde yasak, köpek var levhaları, burada ise yemeden geçmeyin duyurusu. Ama daha incirlerin ermesine daha çok var. Temmuz, Ağustos sıcağı gerekir ballı incirin olması için. Güney’e yaklaşırken tütün fidan ocaklarını görüyoruz. İnatla tütün dikiyorlar. Her yıl yeni bir umut. Geçen yıldan sözleşme fazlası diye tütünlerini satamayan üreticiler var. Yavaş yavaş öldürdüler tütünlerimizi. Yabancı sigara tekelleri bir ahtapot gibi sardı sigara pazarımızı. İktidarlar da çanak tuttular. Kota falan derken bıktırdılar tütün üreticisini. Tek yanlı sözleşmeler yapıldı. Şimdi de sözleşme fazlasını ürettin diye ürününü almıyor. AKP sözde kotayı kaldırtacak, tütün yasasını değiştirecekti. Daha kötü etti. Tekel’i devreden temelli kaldırdı. Babalar gibi satmaktan söz etti. Vergi düzenini yabancı tekellerin istediği gibi yaptı. Tekel deposu tekstil işletmesi oldu. İnsanlar eskiden bağlarını söküp tütün diktiler. Birkaç yıldır yeniden bağa döndüler. Şaraplık bağa. Güney, Çal, Bekilli yöresi hep öyle. Antik çağda da üzüm ve şarap varmış. Doğa yine kendine döndürüyor. Menderes'in kıyıları göz alabildiğine bağ. Adıgüzel Barajı'nı geçtiniz mi Çal sınırında yemyeşil bağları görürsünüz. Bağcılar başında. Hep uğraşırlar. Bağ deyip geçmeyin. Üçdört yılda yetişiyor. Yerini hazırlanması çifti çubuğu, oldukça masraflı. Çubuklar, gübre pahalı. Bir de çubukların tutmama olasılığı var. O zaman bütün emekler boşa. Demir direkler, teller. Her gün uğraş. Her şeye karşın şarapçılığın önü açık derken. AKP iktidarı ÖTV ile ona da bir darbe vuruyor. Bir çırpıda yüzde yüzün üstünde vergi koyuyor. Bağcılar da, şarap üreticileri de duraksıyor. Geçen yıl CHP olarak Bağcılık ve Şarapçılık komisyonu kurduk. Yurdun her yerindeki bağları ve şarap fabrikalarını dolaştık. Bir de rapor hazırladık. Tütün, fındık, zeytin için de yapıldı aynı şeyler. Pazartesi Güney’in pazarı. Eskiden daha canlı, daha cıvıl cıvıldı bu pazar. İnsanlar daha güler yüzlü, daha konuşkandı. Birkaç yıldır keyfi yok insanların. Yalnız Güney’de değil, her yerde öyle. Üreticinin durumu kötü. Yine de pazartesi pazarının canlılığı pazardan başlar. Herkes tezgahını hazırlar. İlçenin merkezi trafiğe kapanır. Sebzenin, meyvenin en güzeli bu pazarda olur. İlçe Tarım görevlileri ürün belgesi olmayan üreticilerin ürünlerini sattırmıyor. Yıllardır sattığı yoğurdu, peyniri yetiştirdiği fidanı satamıyor. Kimi üreticinin fidanlarını kırıp atmışlar. Öfkeli üreticiler. Savcılığa vermek istediklerini söylediler. İlçe tarım görevlileriyle konuşuyoruz. Onlar da yukardan gelen emri uyguluyoruz diyorlar. Herhalde fidanları kırmak hakları değil. Ertesi gün Ankara’ya geliyorum. Üreticilerin yakınan sesleri gitmiyor aklımdan. Umarsız umarsız bakan köylüleri unutamıyorum. Mustafa GAZALCI CHP Denizli Milletvekili D enizli Buldan Yenice yolunun iki kıyısı göz alabildiğine üzüm bağı. Sofralık üzümlerin ilk erdiği yerler buralar. Her yıl Yenice’de Temmuz ayında ‘Üzüm Festivali’ yapılır. Ödüller verilir, üzüm güzelleri seçilir. Çevreden insanlar gelir düğün bayram olur. Türküler şarkılar söylenir, oyunlar oynanır. Bir iki yıldır ağzının tadı yok insanların. Yine şenliğe gelen sanatçıları dinliyor ama, neşesi yerinde değil. Üzümü para etmiyor. Hele geçen yıl perişan oldu. Üretim için harcadığı parayı bile alamadı. Denizli, Manisa ve yurdun başka yerlerindeki sofralık üzüm yetiştiren üreticiler perişan oldular. Kurusu zaten yıllardır aynı para. Umarız bu yıl öyle olmaz. Yenice üzümleri daha başka yerlerde üzümler korukken erer. Dünyanın her yerine sofralık olarak 27