Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ol Haritası" toplantısı düzenledi büyük kayıp geçtikçe artmakta ve gelişen ambalaj sanayi ürünleriyle paketlenmek suretiyle de raf ömürleri uzatılmaktadır. Ülkemizde fındık sektörü, yerli hammadde kullanım oranı yüksek, yurt içinde yaratılan katma değerin orta düzeyde olduğu, küçük üreticilerden müteşekkil bir üretici kompozisyonuna sahiptir. İşleme sanayi geliştirilmeli Fındık işleme sanayinin geliştirilmesi ile iklim şartları uygun gittiği taktirde, her sene daha fazla stok tehlikesiyle karşı karşıya kalan ülkemiz fındığı için, gerek iç tüketimde, gerekse ihracatta önemli bir çıkış noktası sağlanacaktır. Türkiye’nin fındık ihracatı yıllar itibariyle artmış ancak, rekolteye bağlı olarak önemli dalgalanmalar göstermiştir. 1997 yılında 900 milyon dolara ulaşarak zirveye çıkan fındık ihracatı ne yazık ki; ilerleyen yıllarda hem miktar olarak hem de değer olarak azalmış ve 600 milyon dolarlar düzeyine kadar gerilemiştir. Ancak bu olumsuz eğilim 2000’li yılların başından itibaren yükselme trendine girmiş ve 2001 yılında 740 milyon dolar olan ihracat, 2005 yılında da 1.9 milyar doları aşmıştır. Fındığın tüketimin artırılması ve ihracatının yükseltilmesi ile birlikte istikrarlı bir gelir kaynağı sağlanacaktır. Bu amaçla, dış tanıtıma ağırlık verilmelidir. Dünya fındık üretimi ve ihracatının büyük bölümünü elinde bulunduran Türkiye, yeni Pazar arayışlarına devam etmelidir. Son istatistikler de gösteriyor ki bu çabalar sonuçlarını vermektedir. Birkaç yıl öncesine kadar 50 kadar ülkeye ihracat gerçekleştiren Türkiye bugün 100 yakın ülkeye ihracat gerçekleştirmektedir. Hedef yıllık 300 bin tonu aşmak olmalıdır. TOBB, Türkiye’nin önemli bir ihraç maddesi olan fındıkta yaşanan sorunların ve hedeflerin belirlenmesi amacıyla "Fındığın Geleceği ve Yol Haritası" konulu toplantı düzenledi. Fındık Ürün Borsası’ nın kurularak, bölgede yetişen fındıkla ilgili kararların bölgemizde alınmasına yönelik her çabayı destekliyoruz. Üreticinin mağduriyetinin önlenmesi için bugün gelişmiş ülkelerin tarımda uyguladıkları destekleme şekli uygulanmalıdır. dünyada hak ettiğimiz yeri alabilmemiz için kamu kurum ve kuruluşları ile özel girişimciler arasında gerekli işbirliğinin sağlanması hayati önem taşımaktadır." Uydu sistemlerinden yararlanılmalı Bir dünya ürünü olan fındıkta izlenecek politikaların belirlenmesinde artık devlet mantığı bir kenara bırakılmalıdır. Fındık sektörü ile ilgili kararların alınması aşamasında ihracatçılarımızın, tüccarlarımızın ve onları bağlı olduğu kuruluşların görüşleri özellikle alınmalıdır. Özellikle Borsalar üretimden ihracat aşamasına kadar fındığı bir bütün olarak kabul ettikleri, kaliteli ve verimli üretim için üreticinin mutlaka memnun edilmesi gerektiği fikrinden hareket ettikleri için politikaların oluşturulmasında ağırlıklı yer almalıdır. Fiskobirlik kanalıyla uygulanan taban fiyat politikası günümüzün ekonomik şartlarına uymamaktadır. Bu politika artık terk edilerek, Fiskobilik’ in sırtana yüklenen bu kambur artık atılmalıdır. Fiskobirlik’ te artık özel sektör gibi hareket ederek piyasada arz ve talebe göre fiyatın kendiliğinden oluşmasına zemin hazırlamalıdır. Fındıkta izlenecek politikaların belirlenebilmesi için öncelikle mevcut durumun bilinmesi gereklidir. Bunun içinde sağlıklı rakamlar mevcut değildir. Resmi rakamlara göre fındık alanları 550 bin hektar civarında gösterilmesine karşın bu miktarın 700 bin hektar olduğu telafuz edilmektedir. Bu nedenle, uydu sistemlerinden de yararlanarak alanların tespiti yapılmalı, kalite, üretici sayısı ve verimlilik belirlenmelidir. Üretiminden, ihracatına kadar yaklaşık 5 milyon kişiyi ilgilendiren, fındık sektöründe Fındığın fiyatını belirleyemiyoruz Dünya fındık üretiminin ve ihracatının yüzde 70’ini tek başına gerçekleştiren Türkiye buna rağmen fındık fiyatlarının belirlenmesinde etkin olamamaktadır. Fındığın fiyatı özellikle çikolata sanayinde bu ürünü kullananlar tarafından belirlenmektedir. Kamuoyunda Hamburg Fındık Borsası diye bilinmesine rağmen, Hamburg’ da fiziki anlamda bir Fındık Borsası yoktur. Gelişen teknoloji ile birlikte alıcı ve satıcı arasında elektronik ortamda fiyat belirlenmektedir. Yani üretimin ve dış ticaretinin yüzde 70’ini gerçekleştireceksiniz, ama fiyatını başkalar belirleyecek . Bu bizim ayıbımızdır. Bu üründe dünya fiyatlarını tek başına belirleyen ülke Türkiye olması gerekirken, başka bir deyişle karar alıcı ülke olmamız gerekirken şimdilerde kararlara uyan ülke durumundayız. Bunu kabul edemeyiz. Bu durumun başlıca sebebi yıllardır Fındık yan sanayini ve pazarlamasını geliştiremememizdir. Fındık fiyatının belirlenmesini sağlayacak Faik Yavuz: “Fındık işleme sanayinin geliştirilmesi ile iklim şartları uygun gittiği taktirde, her sene daha fazla stok tehlikesiyle karşı karşıya kalan ülkemiz fındığı için, gerek iç tüketimde, gerekse ihracatta önemli bir çıkış noktası sağlanacaktır.” 17