Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Yoksulluk ve işsizlik düzeyleri Türkiye genelinde, 5 ve daha çok Çizelge 5 / Ekonomik Kesimlere Göre Yoksulluk ve İşsizlik Oranları açısından, tarım kesimi ve köyler hem nüfuslu hanehalkları arasında yoksulluk Ekonomik Kesimler Yoksulluk ve İşsizlik Türkiye ortalamasının, hem de kentler oranı, küçük hanehalklarına göre daha ortalamasının üstündeki oranlara yüksek düzeydedir. Köylerde, kalabalık Tarım Endüstri Hizmet İşsizlik nüfuslu hanehalklarında yoksulluk Yıllar 2002 2004 2002 2004 2002 2004 2002 2004 sahiptir ( Çizelge 5). Aynı bağlamda, tarımdaki yoksul bireylerin düzeyinin yüksek olmakla birlikte, 12 Kesimdeki Etkin Nüfusun Payı* oranı, endüstri ve hizmet nüfuslu küçük hanehalkları arasında, (ki Türkiye 37.97 32.01 20.75 21.37 35.92 37.76 2.56 8.88 kesimindekilere göre daha yüksektir. bunlar büyük olasılıkla yaşlı Etkin İşgücündeki Yoksul Bireylerin Oranı* Bu, bir yandan kırsal kesimde bireylerden oluşan ya da tarlasıyla Türkiye 36.42 40.88 20.99 15.64 25.82 12.36 32.44 27.37 yaşayanların kendi başlarına ilgilenemeyecek ölçüde yaşlı olan Kentler 33.74 19.59 18.75 11.86 21.90 10.62 22.99 22.74 bırakılması, bir yandan da "doğrudan küçük hanehalkları olabilir) Köyler 36.77 42.32 25.87 27.69 34.16 18.01 62.56 38.12 gelir desteği" gibi geçici ve aldatıcı küçümsenmeyecek ölçüdedir. Yoksul *15 yaşından küçük olanlar + ekonomik olarak etkin olmayan nüfus düşürüldükten sonraki durum uygulamalarla köylünün üretimden köylü bireyler de buna koşut olarak 7 (Çizelge – 4). Son üç yıla ilişkin sayılar geri çekilmesi yüzünden kırsal alan yaşanmaz ve daha çok nüfuslu hanehalklarında daha yüksek karşılaştırıldığında, köylerde işsiz yoksulların duruma girmiştir. Sonuçta, kente göç daha da yoksulluk oranına sahiptir (Çizelge – 3.) nüfustaki oranı 2002’de % 3.66 iken, 2004’te % hızlanacak bugünden yaşanmaz durumdaki Yoksulluk içindeki hanehalkı bireylerinin işteki 38.84‘e yükselmiştir. Bu, köylüyü üretimden kentlerimiz "azman köy" durumuna girecektir. konumlarına ilişkin bilgiler incelendiğinde en az kopartan AB, IMF, GATT ve Dünya Bankası Köylünün geçim ve yaşam koşullarını yoksulluk oranına işverenler ile ücretli ve politikalarının dayattığı "teslimiyetçi" tarım iyileştirecek gerçekçi, üretime dayalı ve kır/kent maaşlılar arasında görüldüğü anlaşılıyor En çok yöneltilerimizden kaynaklanmaktadır. Çiftçiye çelişkilerini en aza indirecek köklü önlemler yoksulluk, işsizlerde görülmektedir. Yevmiyeli doğrudan gelir desteği uygulamaları sonucunda, alınması zorunludur. Bu ayna zamanda, dengeli işçiler arasında da yoksulluk, ortalamadan yaklaşık pek çok üretici, düne değin ürettiği ürünleri kentleşme, yerleşme ve kalkınma yöneltilerimiz iki kat daha yüksektir. Ücretsiz aile işçilerinin üretmeme durumuna itilmiştir. açısından da zorunluluktur. özellikle köylerdeki oranı giderek büyümektedir Sigortacı, tarımı ‘zararlı branş’ görüyor A DANA (A.A) Sigorta Acenteleri Derneği Genel Başkanı Levent Korkut, çiftçilerin her türlü doğal afet, hastalık ve kazalar neticesi zarar ve kayıpların teminat altına alınmasını sağlayan ''Tarım Sigortası''nın yüksek risk taşıdığına inanıldığı için sigortacıların temkinli yaklaştıklarını söyledi. Korkut, ''Tarım Sigortası Yasası''nın yürürlüğe girmesiyle 60'ı aşkın sigorta şirketinden 16'sının Hazine Müsteşarlığı sigortacılık Genel Müdürlüğü'nden ruhsatını aldığını belirtti. Tarım sigortasının Türkiye için gerekli olduğunu vurgulayan Korkut, ancak bilinçsiz uygulamalar, doğal afetlerin sık yaşanması, suiistimale açık olması gibi nedenlerle ''zararlı branş'' olarak değerlendirildiğini kaydetti. Sigortacıların tarım sigortasına temkinli yaklaştıklarını ifade eden Korkut, ''Tarımdaki uygulamayla Türkiye'de sigortacılığın pastası büyüyecek. Ancak, sistemin oturması zaman alacak. Çiftçi sigorta yaptırıp, hasar prim oranları tablosu olumlu grafik çizerse kaygılar azalır, sigortacılar da sektörü daha iyi değerlendirme fırsatı bulur'' dedi. Korkut, sigorta bedelinin yüzde 50'sini devletin karşılayacak olmasının çiftçiler açısından büyük avantaj yarattığını, ancak, seçici davranılmasının, herhangi bir hasar durumunda demelerini sağlıklı almak açısından büyük önem taşıdığı belirtti. Tarım sigortasının, tarım ürünleri, dolu, sera, hayvan hayat sigortası ve kümes hayvanları hayat sigortası branşlarında lduğuna işaret eden Korkut, çiftçilere şu uyarılarda bulundu: ''Sigorta poliçenizi düzenleyen kişilere doğru ve tam bilgi verin. Aksi takdirde, sigorta ettirenin beyanının gerçeğe aykırı veya eksik olması halinde, sigorta şirketi, sözleşmeyi daha ağır şartlarla yapabileceği gibi poliçeyi de iptal etme hakkına sahiptir. Her farklı ürün poliçede belirtilmelidir. Sigorta ettirilen tarla, bağ ve bahçelerin hudutları poliçede yer almalı, parsel ve pafta numaraları yazılmalıdır. Sigortalı, tarlasının dekarından alacağı ürün miktarlarını tam ve eksiksiz olarak bildirmelidir. Meyve sigortalarında bahçenin dekarı ile ağaç adetleri de yazılmalıdır. Beyan edilen veriler normal düzeyde olmalı, aşırı veya düşük verim beyanlarında bulunulmamalıdır. Hasat tarihi mutlaka yazılmalıdır.'' Korkut, hayvan sigortasının ise sahibine ekonomik kazanç sağlayan çiftlik ve besi hayvanlarının, her türlü adi ve bulaşıcı hastalık veya kaza nedeniyle ölümlerinden dolayı uğranılan ekonomik kayıpları temin ettiğini belirterek, şöyle devam etti: ''Hastalık ve kazalarda ölen, öldürülen veya zorunlu olarak kesilen sigortalı hayvanların tazminatlarının ödenebilmesi için sigorta şirketleri ile anlaşmalı (TSV) veterinerden raporu alınması şarttır. Kümes hayvanları sigortası, üretim işletmelerinde bulunan kümes hayvanlarının ölümleri veya zorunlu kesilmelerinden dolayı sigortalının doğrudan doğruya uğradığı maddi zararları karşılar. Sera sigortası da seraların, dolu veya doluya ek olarak yangın ve fırtına (hortum) riskleri nedeniyle uğrayabilecekleri fiziki hasarların yanı sıra ürünlerin miktarlarında meydana gelen eksilmeleri, poliçedeki sigorta bedeline kadar temin eder. Sera sigortalarında dolu teminatı olmaksızın tek başına fırtına ve yangın teminatları verilmez. Seranın toplam sigorta bedelini belirleyen yapı malzemeleri ve camların değeri, ürünlerin çeşidi ve alanı belirtilmelidir.'' Sigortacılar, tarım sektörünü riskli buluyor 23