25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Ü zerinde durulmasõ ge- reken başka bir konu, değişikliğin kabul edil- mesi halinde Geçici 15’inci maddenin yürürlükten kalkmasõ ile ortaya çõkacak hu- kuki durumdur. Bunu anlaya- bilmek için, adõ geçen maddenin doğru yorumlanmasõ gerekir. Maddenin birinci fõkrasõ, Konsey döneminde yasama ve yürütme yetkisini kullanan Milli Güven- lik Konseyi’ni, hükümetleri, Da- nõşma Meclisi’ni ve bunlarõn üyelerini, ikinci fõkrasõ da bu or- ganlar tarafõndan alõnan yasal ve idari tasarruflarõ uygulayanlarõ ve bunlara uygun işlem yapanlarõ hukuki koruma altõna almakta, bunlar hakkõnda cezai, mali ve hukuki sorumluluk iddiasõnda bulunulamayacağõnõ, bu neden- lerle herhangi bir yargõ mercii- ne başvurulamayacağõnõ ifade et- mektedir. Geçici 15’inci maddenin hu- kuki koruma altõna aldõğõ kişiler sadece MGK üyeleri değil, o dö- nemde görev yapan hükümet üyeleri, Danõşma Meclisi üyeleri ile bunlarõn aldõğõ kararlarõ uy- gulayan idare memurlarõdõr. Bir anlamda tüm devlet görevlileri- dir. Anayasa değişikliğinin ka- bul edildiğini ve zamanaşõmõ, Geçici 15’inci madde genel af ni- teliğinde hükümler getirdiğinden geriye dönük yargõlama yapõla- mayacağõ gibi ciddi hukuki dü- şüncelerin aşõldõğõnõ varsaya- lõm. Sadece Milli Güvenlik Kon- seyi üyelerini yargõlamak Geçi- ci 15’inci maddenin düzenleniş amacõ ile bağdaşacak mõdõr? Konseyin yürürlüğe koyduğu yasal ve idari düzenleyici tasar- ruflarõ uygulayan, o dönemden itibaren görev yapmõş olan tüm hükümetlerin üyeleri dahil yü- rütme organõ ve idare mensuplarõ yargõlanabilecek midir? Bu açõ- dan bakarsanõz, sekiz seneden beri iktidarda olan AKP’nin hü- kümetleri de, Bakanlar Kurulu ve bakanlar olarak halen yürür- lükte olduğunu yukarõda söyle- diğim konsey dönemi yasalarõ- nõ uygulamõşlar; bunlara daya- narak binlerce idari karar al- mõşlardõr. Eğer yargõlama yapõlacaksa, diğerleri yanõnda AKP hükü- met başkanlarõnõn, bakanlarõnõn ve bu dönemdeki Yüksek İdare memurlarõnõn da yargõlanmasõ gerekmeyecek midir? İzahı mümkün değil Yine varsayalõm, anayasa de- ğişikliği kabul edildi ve siz sa- dece MGK’nin sağ kalan üye- lerini yargõlayacaksõnõz. Bir yan- dan 1980 senesinden bugüne kadar görev yapan TBMM ve hükümetler dahil, devletin tüm organlarõnõn kuruluşunda ve iş- leyişinde temel hukuki metin olarak 1982 Anayasasõ’nõ esas alacaksõnõz, uygulayacaksõnõz, değiştirilinceye kadar da kural- larõna uymayõ ve uygulamayõ sürdüreceksiniz ve böylece bu anayasayõ meşru ve temel bir hu- kuki tasarruf olarak kabullene- ceksiniz; sonra da bu anayasanõn düzenlenmesinde son sözü söy- leyen ve sunduklarõ metin halk oyunda %92 oranõnda destekle- nen kişileri yargõlayacaksõnõz. Bu, tek kelime ile izahõ mümkün olmayan bir çelişki teşkil eder. (xx) Sembolik anlam taşır Görüldüğü üzere Geçici 15’in- ci maddenin yürürlükten kaldõ- rõlmasõ herhangi bir sonuç ge- tirmeyecek; eğer kabul edilir ve uygulama aşamasõna gelinirse ül- kemizde arapsaçõna dönüştürül- müş olan hukuku, daha da ka- rõştõracak, içinden çõkõlmaz ha- le getirecektir. Bu maddenin kaldõrõlmasõ sadece sembolik bir anlam taşõyacaktõr. Geçici 15’inci maddenin yü- rürlükten kaldõrõlmasõ ve madde kapsamõnda olanlara gereken hukuki yaptõrõmlarõn uygulan- masõ konusu, daha önce muha- lefet partileri tarafõndan günde- me getirildiğinde “Güldürme- yin beni” diyerek bu öneriye haklõ olarak karşõ çõkan Başba- kan, kõsa bir süre sonra anayasa değişikliği gündeme geldiğinde görüşünü değiştirmiş ve anaya- sa değişikliği paketine Geçici 15’inci maddeyi de almõştõr. Önce güldüğü öneriye sõmsõkõ sarõlmõş ve bu maddenin kaldõ- rõlmasõnõ paketin kabulü için öncelikli konu olarak kamu önünde savunmuştur. Zaman zaman aynõ konuda kõsa aralõk- larla değişik görüşleri savuna- bilen Başbakan’õn bu konudaki davranõşõ kamuoyunu fazla şa- şõrtmamõştõr. Ancak bu anayasa değişikli- ğinde 12 Eylül hukukuna karşõ duruşunun özel bir nedeni vardõr: Yukarõda izah ettiğim üzere 12 Eylül hukuku içinde yer alan çok sayõda antidemokratik kural el- bette kaldõrõlmalõdõr ve hukuk arõndõrõlmalõdõr. Bunda geç bile kalõnmõştõr. AKP iktidarõ bunu tek başõna dahi yapabilecek durumda iken bugüne kadar beklemiştir. AKP’nin amacõ Yüksek Yargõ- yõ ele geçirerek, önünde kalan tek engeli ortadan kaldõrmak ve ülkeyi inançlarõ doğrultusunda yönetmektir. Buna 2007 yõlõnda da tam teşebbüste bulunmuş, yeni bir anayasayõ yürürlüğe koyabilmek için bir taslak sipa- riş etmiş, Başbakan’õn da onayõnõ alan taslağõ hayata geçiremeye- ceğini anlayõnca işin peşini bõ- rakmõştõr. Şimdi Anayasa Mahkeme- si’nin ve Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun yapõsõnõ de- ğiştirerek amacõna ulaşmak is- temektedir. Bu nedenle ilgili maddelere yerleştirdiği erkler ayrõlõğõ ilkesine, demokratik- hukuk devleti yapõsõna aykõrõ kurallarõ, tek başõna halkoyundan geçiremeyeceğini anladõğõndan, paketin içine halkõn ilgisini ve dikkatini çekeceğini umduğu yeni kurallarõ da yerleştirmiştir. 12 Eylül döneminde çok sayõ- da, ağõr insan haklarõ ihlalleri ol- muştur. Haksõz yere, içinde gencecik çocuklarõn da bulunduğu bir- çok insan idam edilmiş, işkence görmüş ve kaybolmuştur. Bu uygulamalara ve bunlarõ yapan- lara karşõ toplumda haklõ tepki- ler oluşmuş, bu tepkiler halen de sürmektedir. Bu husus toplu- mumuzun çok fazla duyarlõ ol- duğu konulardan biridir. Sekiz seneden bu yana 12 Eylül Ana- yasasõ’nõn kurallarõ çerçevesin- de iktidarda bulunan AKP, hal- kõn duygularõnõ istismar ederek 12 Eylül karşõtlõğõnõ oynamakta, halkoyundan evet çõkmasõ için Geçici 15’inci maddeyi öncü ve paketi sürükleyici bir deği- şiklik olarak sunmaktadõr. Uygulanan bu propaganda yönteminin kendilerini liberal aydõn, solcu-aydõn olarak ta- nõmlayan ve AKP’ye genel se- çimlerde oy vermediklerini ifa- de eden kişiler nezdinde de etkili olduğu görülmektedir. Bunla- rõn söylemlerinden, yargõ ile il- gili düzenlemelerin bõrakõnõz ayrõntõlarõnõ, ana hatlarõnõ dahi bilmedikleri, dolayõsõyla halko- yundan “evet” çõkmasõ halinde ülkenin nerelere sürükleneceği- CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 2010 PERŞEMBE 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER PENCERE Nadir Nadi’nin Yolu... ‘Anımsamak’ güzelim bir sözcük, ‘anmak’tan geliyor; ama, ‘hatırlamak’ da bilincimize yerleşmiş, kimi zaman ister istemez dilimizin ucuna geliveriyor; ikisine de çok şey borçluyuz, birini ötekinden üstün tutamayız... Yazarın hangisini ne zaman yeğleyeceği, yazarlığına kalmış edebiyatça bir yaklaşımın seçimine bağlı... Nadir Nadi’yi hatırlarken neyi anımsadım?.. Başyazarımızın son yıllarında, aramızda sık sık yinelenen çocuksu bir konuşma vardı... Sorardım: - Nadir Bey ne düşünüyorsunuz, gelecekte Türkiye nasıl olacak?.. Hep aynı yanıtı verirdi: - Yakın gelecek için iyi şeyler düşünemiyorum; ama, uzun sürede her şey olumluya dönüşecek... Aradan belli bir zaman geçerdi; söylediğini unutmuştur diye soruyu yinelerdim... Aynı yanıtı alırdım. Eski deyişle bu ‘muhavere’ belirli aralıkla aramızda tekrarlanırdı. Nadir Nadi’nin ‘yakın gelecek’ derken hangi yılları amaçladığını bilmiyorum; başyazarımız 1991’de gözlerini hayata kapadı... Bugünleri görseydi ne derdi? Şöyle mi konuşurdu: - Ben sana demedim mi?.. Sanmıyorum... Nadir Bey çok incelikli bir düşünürdü; haklı çıktığını hot be hot dile getirecek türden değildi... O yıllarda ben iyimserdim; ülkemizin gizilgüçlerini belki de abartıyor, hele Sovyetler’in çökeceğini hiç düşünmüyordum... Sovyetler çökünce, dünya dengeleri değişiverdi; Amerika Ortadoğu’ya ve üstümüze hışımla geldi. Nadir Nadi’nin son kitabı “Dostum Mozart” oldu... “- Ben” derdi, “Batı uygarlığını biraz Mozart’la anlamaya çalıştım...” Sanatlardaki çok boyutluluk devriminin derinliği, Batı’nın laik uygarlığa doğru dönüşümünün ürünüdür... Sanatçı kimliğine ve duyarlılığına karşın Nadir Nadi kırk yıl Cumhuriyet’i kurumlaştıran bir mücadele sürecinin liderliğini çelikten bir istençle yürütmüştür. Peki, bugünleri görse Nadir Bey ne derdi? Dilimizde alışkanlık pelesengidir. Bu gibi durumlarda denir ki: - Bugünleri iyi ki görmedi.. - Neden?.. - Kahrolurdu.. Oysa adım gibi biliyorum ki Nadir Bey kahrolmazdı; Cumhuriyet’e yol gösterirdi... Ne söylerdi: - Yola devam!.. Evet, Atatürk’ün, Yunus Nadi’nin ve Nadir Nadi’nin gösterdiği yola ikirciksiz devam... (22 Ağustos 2007 tarihli yazısı) 12 Eylül Hukukuna Karşõ Olmak -II- Yürütmenin emrindeki bazõ kurum ve kuruluşlarõn, özel TV kanallarõnõn büyük bir kõsmõnõn doğrudan ve dolaylõ olarak evet kampanyasõna destek vermelerine karşõn, inanõyorum ki halkõmõz, ülkemizin ve kendisinin esenliği, huzuru ve güvenliği için 12 Eylül günü sandõk başõna gidecek anayasa değişikliğini reddederek aydõnlõğõn yolunu açacaktõr. Nuri ALAN Emekli Danõştay Başkanõ ni göremedikleri an- laşõlmaktadõr. Sonuç 12 Eylül 2010 günü yapõlacak olan hal- koylamasõ ülkemiz yönünden yaşamsal öneme sahiptir. Eğer anayasa değişikliği kabul edilirse ülke- nin yönü ve yönetim biçimi değişecek ve çok güçlü, önünde hiçbir engel bulun- mayan bir yürütme organõ ortaya çõka- caktõr. Bugünkü siya- si aktörlerin iktidarda bulunmalarõ halinde, sivil bir darbe ile ülke yönetiminin faşist bir rejime dönüşmesi kuvvetle muhtemel- dir. Çünkü denetimsiz bir güç her zaman yet- ki sõnõrlarõnõ zorlar, amacõ dõşõna çõkar ve her geçen gün daha fazlasõnõ ister. Bugün tanõğõ oldu- ğumuz, hepimizin adalet duygularõnõ in- citen, “artık bu ka- darı da olmaz” de- dirten idari ve yargõsal kararlar ve uygula- malar, anayasa deği- şikliğinin kabulü ha- linde göreceklerimi- zin habercisidir ve sa- dece küçük bir parça- sõdõr. Yürütmenin emrin- deki bazõ kurum ve kuruluşlarõn, özel TV kanallarõnõn büyük bir kõsmõnõn doğrudan ve dolaylõ olarak evet kampanyasõna destek vermelerine karşõn, inanõyorum ki halkõ- mõz, ülkemizin ve kendisinin esenliği, huzuru ve güvenliği için 12 Eylül günü sandõk başõna gide- cek anayasa değişik- liğini reddederek ay- dõnlõğõn yolunu aça- caktõr. (XX) Bu görüşler, be- nim 12 Eylül hukukunun ve icraatõnõn yanõnda olduğum biçiminde yo- rumlanmamalõdõr. Ben 12 Eylül hukukuna kar- şõ ilk eleştirel yazõmõ, TSK’nin yönetime el koyduğu tarihten üç ay sonra yazdõm; 6 Aralõk 1980 tarihli Milliyet gazetesinde yayõm- landõ.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear