25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
CMYB C M Y B 19 AĞUSTOS 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER ‘Bertaraf’ Demokrasisi soner@cumhuriyet.com.tr Referandum kampanyası takvimi işledikçe, Başbakan Erdoğan’ın kimliğine yapışmış öfkeli çıkışların sadece dozu değil, şantaj, tehdit boyutları tırmanıyor, iktidar, “evet”çiler cephesinin kadrolarının çıkışlarında da daha etkin ete kemiğe bürünüyor. Üzerinde gerçekten düşünmemiz, kaygı duymamız gereken boyut, toplumsal, medyatik “demokrasi”nin algılanması, algılatılmasındaki gerçeklerin saptırılması, eksen kayması... Başbakan’ın iktidarı boyunca kendisine en kusursuz hizmet etmiş olan Odalar Birliği, aslında çok örgütsel çıkar sınırları içinde kalmış TÜSİAD uyarılarına baştan kızgın, işveren dünyasından beklediği “evet” kararlarının gelmemesine ateş püsküren bir üslupla “Bitaraf olan bertaraf olur” şantajını yapıyor. Herkesin anlayacağı dille apaçık şantaj yaparken, “istediğim desteği vermeyenler yok olur” demekle kalmıyor, maksadını açmaya yönelik, işveren örgütlerinin sorunları, çıkarları için ilerde karşısına çıkmaları sürecinde ona göre yanıt vereceğini söylüyor. Göreceli en profesyonel, yandaş sayılmayan büyük medyamızda bile bu çıkış tartışmaya açıldığında, “eksik ama evet”le Türkiye’nin demokrasiye açılacağını savlayan en demokrat, en liberal, eski solcu geçinen destekçiler korosundan yorumcuları dinlerken, demokrasi gerçeği, algılanmasındaki çarpıtmaların vardığı boyutlardan tüylerim diken diken.. Başbakan Erdoğan’ın söz konusu çıkışından şantaj, baskı sonucu çıkarılamayacağını savunuyor, kendileri de net destek kararı almayan meslek örgütlerini eleştirmeye yönelik olarak, daha önce pek çok konuda karar almış olduklarını söyleyebiliyorlar.. Demokraside AKP’nin referandum paketi, evet oyları ile yaşanacağını söyledikleri büyük demokratik atılım, dönemecin anlamı demek ki, geçmişte olduğu üzere işveren örgütlenmelerinin koşulsuz AKP iktidarının her icraatını onaylamalarıymış. İşveren örgütlenmelerinin doğasında olan iktidarlarla işbirliği, iyi ilişkiler, Erdoğan hükümetleri için çok daha geçerli sindirmeden kaynaklanan sesiz duruşlar yetmezmiş gibi.. Şöyle bir gerçekçi düşünmeye, geçmişi anımsamaya çalışın... Genel olarak sağ partilerle çok daha iyi ilişkiler kurmuş işveren örgütlenmeleri, aslında kendi çıkarları ile çatışan sorunlar gündeme geldiğinde çok daha gür sesli eleştiriler yaparlardı. Her dönem kendi pencerelerinden düzene, sosyal sorunlara bakışlarını da sansürsüz açıklarlardı.. Erdoğan hükümetleri meslek odalarını yan örgütleri gibi uzun soluklu destekte diğer sağ partilerden çok daha etkili kullandı. Yetmedi, yandaş sermayenin yandaş işveren örgütleri apaçık desteklendi, sermayeleri ile birlikte geçmişin örneklerini mumla aratan ölçeklerde palazlandırıldılar. MÜSİAD çatısı altında patlama, TÜSİAD’çıların hedef alınmalarının sonuçları gözlerimizin önünde yaşandı. Dahası, büyük holdinglerin yöneticilerinin TÜSİAD yönetiminden kaçışları, kadınların yönetime gelmesi bile yarı şaka bu sindirmenin, hesaplaşmanın ürünü değil mi? Her neyse; şu geldiğimiz noktada, Başbakan Erdoğan kendisine biat etmiş meslek odaları da dahil tüm iş dünyasının örgütlenmelerini “evet” oyu kararı almaya zorlarken, meydanlardan apaçık tehdit etmekte bir sakınca görmüyor. Şantajı diktatoryal gidişin belgesi, tehdidi olarak sorgulanacağına nerede ise alkışlanıyor.. “Demokrasi” gerçeği, algılaması nasıl bu boyutlarda çarpıtılabildi? Sandık, Meclis çoğunluğu bir siyasi parti, liderliğinin her istediğini yapma, eleştirilmeme, eleştirenleri cezalandırma, biat etmeyenlere yaşam hakkı tanımama kültürüne dönüştürülebildi? Tek başına Başbakan Erdoğan’ın önceki gece İslami kesimden siyasal örgütlenmelerin kimi fanatik gruplarından “evet” oyu isterken, kameralara takılan söylemi yeterince ağır bir şantaj, demokrasimizin geleceği açısından tüyler ürpertici değil miydi? “Siz hele oylarınızı verin, evet çıksın, yargıda istediğimiz değişiklikler olsun... Önünüzde sorun, engel gördüğünüz ne varsa kalkacak..” sözünü vermiyor muydu? Yaz dönemi yargıç atamalarında dün HSYK’nin yargıç üyeleri ile çıkan krizin gündemi ne? AKP iktidarının YAŞ krizi aşamasında yaşananlar tek başına yeterli kanıt; Ergenekon davası ekseninde yaşananlar; hükümetin istediği YAŞ kararlarında dayatmasında kullanılmaya elverişli, gün gün, saat sat uyumlu çalışan özel yargı düzeneği, yargı üzerinden YAŞ operasyonu.. Medyamızın yıldız yorumcusu, Başbakan Erdoğan’la yaptığı söyleşide, referandum kampanyasının ne kadar meşakkatli bir iş olduğu üzerine uzun bir peşrevden sonra, demokrasinin d’sine aykırı artık cehaletten değil, yalakalıktan olduğu besbelli çanak sorularını yöneltiyor. Hükümetin tek başına kendi hesaplarına göre, bir anayasanın demokratikleşmesi, sivilleştirilmesi ile yüzde yüz çelişen yöntemlerle “ben yaptım oldu” dayatmasındaki paketinin, demokrasimiz için nasıl da yaşamsal dönemeç olduğu yorumlarını sıralıyor. Sonra da demokrasinin d’sinde aksi düşünülemeyecek “hayır”lı çıkışlar, eleştirileri suçmuş gibi tanımlayor, Başbakan’ın şantajlarının dozunu tırmandırıyor.. DİSK’e göre AKP hükümeti işsiz sayõsõ kriz öncesine göre 643 bin fazla olmasõna rağmen 2.6’lõk düşüşe sevindi: Ekonomi Servisi - Devrimci İş- çi Sendikalarõ Konfederasyonu (DİSK) Araştõrma Enstitüsü, iş- sizlikte krizin etkilerinin devam et- tiğini vurgulayarak “işsiz sayısı kriz öncesine göre 643 binden fazla. Hükümet ise 2.8 milyon iş- size şükredecek kadar aciz” de- ğerlendirmesini yaptõ. DİSK’ten yapõlan açõklamada Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açõkladõğõ nisan, mayõs ve haziran aylarõ için işsizlik oranlarõ düşük görünse de kriz nedeniyle işsizlik rakamlarõnõn yükseldiği- ne dikkat çektildi. Açõklamada Devlet Bakanõ Za- fer Çağlayan’õn işsizlik verileri- ni açõklarken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn “işsizlik ra- kamları yüzde 10’lara düşe- cek” açõklamasõnõ hatõrlatmasõ ve işsizlik verilerini yorumlama- sõ da ‘acizlik’ olarak değerlendi- rildi. “Yaklaşık 3 milyon işsizi şükredilecek bir durum olarak değerlendirmek, hükümetin ac- zini göstermektedir” denilen açõklamada, iş bekleyen milyon- larõn taleplerinin yapõsal işsizlik ‘mazereti’ ile görmezden gelin- diği, bu durumun hükümetin yü- rüttüğü ekonomi politikalarõnõn if- lasõ anlamõna geldiği vurgulandõ. 536 bin kişi azaldı Geçtiğimiz ay açõklanan işsiz- lik rakamlarõndaki düşüşün 2.9 pu- anken, bu ay bu miktarõn 2.6 pua- na düştüğü de hatõrlatõldõ. DİSK, açõklamasõnda işsizliği düşüşün yorumlanmasõnda önce- ki yõllarla kõyaslanmasõ gerekti- ğine dikkat çekti. Buna göre iki yõl öncesine gö- re bugün işsiz sayõsõnõn yüzde 29’dan fazla olduğuna işaret edi- len açõklamada “Mayıs, hazi- ran, temmuz 2010 dönemini kapsayan Hanehalkı İşgücü An- keti sonuçlarına göre işsizlik oranı geçtiğimiz yılın aynı dö- nemine göre 2.6 puanlık dü- şüşle yüzde 11 olmuştur. İşsiz sayısı ise 536 bin kişi azalmıştır. Hükümetin çok büyük bir ba- şarı olarak sunduğu durum bu- dur. Halbuki 2009’da emekçi- lere yaşatılan işten atılma ve iş- siz kalma kâbusu sürmekte- dir” denildi. İstihdamdaki artõşõn nitelikli ve insan onuruna yaraşõr bir çalõşma yaşamõna işaret etmediğine işaret eden DİSK, işsizlik verilerinin düşük görünmesinin nedenlerin- den birinin de, çaresizlik nedeniyle kentten kõrsal alana işgücündeki kayma olduğu belirtildi. İşsizlik rakamlarõndaki düşüşte güvencesiz çalõşanlarõn ve eksik istihdam edilenlerin sayõsõndaki artõşõn da eşlik ettiği vurgulandõ. Kayõt dõşõnõn engellenmesi için sendikal örgütlenmenin yaygõn- laşmasõ, sõkõ denetimler ve cezai yaptõrõmlarõn etkinleştirilmesi ge- rektiğine vurgu yapõlõrken “2010 Mayıs ayı dönemi için açıklanan istihdam verilerine göre, kayıt- dışı istihdam edilenlerin sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre 490 bin kişi artarak, 9 milyon 565 binden, 10 milyon 55 bine ulaştı” denildi. ALINMASI GEREKEN ACİL ÖNLEMLER Mevsimsel nedenlerle artan istihdam, işsizlik verilerine yansõrken işsizlik oranõ hâlâ kriz öncesinin 1.8 puan, işsiz sayõsõ ise 643 bin üzerinde. Et ithalatı hiçbir işe yaramadı ÖİB, son kalan ve şu anda ilanda olan bölgeler için kasõm ayõnda son teklifleri alacak Elektrik dağıtımında söz özelin Ekonomi Servisi - Ocak ayõnõn başõnda 20 liradan satõlan dana kõy- manõn fiyatõ, et ithaline rağmen her geçen ay artarak ağustos itibarõyla üretim merkezi Konya’da 27 liraya yükseldi. Konya’da yapõlan araştõrmaya gö- re, besicinin elinde kesim aşamasõ- na gelmiş hayvan sayõsõnõn azal- masõyla birlikte yõllardõr toptan kar- kas (kemikli gövde) kilogramõnõ 9 li- raya veren besici, ürününü şubat başõ itibarõyla 15 liradan satmaya baş- ladõ. Bu yükselişle birlikte İstanbul ve Ankara gibi kentlerde perakende dana etinin fiyatõ yer yer 35 lirayõ aş- masõna rağmen, Konya’da ve diğer Anadolu kentlerinde etin tüketiciye sunulan fiyatõnda bu derece keskin artõş yaşanmadõ. Şubat ortasõ ve sonu itibarõyla Konya’da dana eti tüketiciye 20-25 lira fiyat bandõndan satõldõ. Konya Ticaret Odasõ’nca (KTO) her ay düzenli olarak kayõt altõna alõ- nan Tüketici Fiyatlarõ Endeksi de et fiyatlarõnõn son 8 ay içindeki, ihra- cata rağmen engellenemeyen fiyat ar- tõşõnõ teyit ediyor. KTO’nun verilerine göre, 1 Ağus- tos 2009’da 17.49 olan dana kõy- manõn fiyatõ, bu yõl 1 Ağustos’ta 26.95 liraya çõkarak bir yõl içinde yüzde 54.09 yükselmiş oldu. Aynõ verilere göre 1 Ocak’ta 19.95 lira olan dana kõymanõn kilosu 1 Ağus- tos itibarõyla 26.95 liraya yükseldi. Elektrik dağõtõm bölgelerinin tamamõ özel sektörün eline geçiyor. 21 dağõtõm bölgesinin hepsi bu yõlõn sonunda özelleştirilmiş olacak. Evlerin yüzde 41’i online Ekonomi Servisi - Türkiye’de, interne- te erişim imkânõ olan hane oranõ yüzde 41.6’ya yükseldi. Bilgisayar ve internet kullanõmõnda evler ilk sõrada yer alõrken, in- ternet kullanan 5 kişiden 3’ü her gün in- ternete girdi. Gi- yim ve spor mal- zemeleri, elektrik- li araçlar ve ev eş- yalarõ bile internet üzerinden alõnõrken in- ternet kullanan 2 kişiden 1’i bilişim gü- venliği sorunuyla karşõlaşõyor. İnternet en çok e-posta için kullanõlõrken işgücü duru- mu dikkate alõndõğõnda yüzde 69.2 bilgisa- yar ve yüzde 67.8 internet kullanõmõyla iş- veren ilk sõrada yer alõyor. Türkiye İstatistik Kurumu, 2010 Yõlõ Hanehalkõ Bilişim Teknolojileri Kullanõm Araştõrmasõ sonuçlarõnõ açõkladõ. İnternete erişim imkânõ olmayan hanelerin yüzde 26.3’ü internet kullanõmõna gerek duyma- dõklarõnõ belirtti. ADSL yüzde 73.3 ile ha- nelerde kullanõlan en yaygõn internet bağ- lantõ türü oldu. Araştõrma sonuçlarõna göre 16-74 yaş gru- bundaki bireylerde bilgisayar ve internet kul- lanõm oranlarõ sõrasõyla erkeklerde yüzde 53.4 ve yüzde 51.8, kadõnlarda yüzde 33.2 ve yüzde 1.7 düzeyinde gerçekleşti. Bilgi- sayar ve internet kullanõm oranlarõnõn en yüksek olduğu yaş grubu 16-24 yaş grubu oldu. Akbank’a 52 bankadan kredi Ekonomi Servisi - Akbank beş ay içinde uluslar- arasõ piyasalardan 1 milyar dolar ve üzerinde üçün- cü borçlanma işlemini gerçekleştirdi. Akbank son ola- rak 19 ülkeden 52 bankanõn katõlõmõyla 1 milyar Av- ro’luk yeni bir sendikasyon kredisine imza attõ. Banka, sendikasyon kredisinin yaklaşõk 780 mil- yon Avro tutarõndaki kõsmõnõ 1 yõl vadeli, 220 mil- yon Avro tutarõndaki kõsmõnõ ise 2 yõl vadeli olarak temin etti. Kredinin maliyeti 1 yõl vadeli kõsõm için libor artõ yüzde 1.30-euribor artõ yüzde 1.30, 2 yõl va- deli kõsõm için ise libor artõ 1.75-euribor artõ yüzde 1.75 olarak belirlendi. Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt “Dünya ekonomisinin kökten ve yapısal bir değişiklik yaşadığı bu süreçte Türkiye bölge- nin en dikkat çeken ekonomisine sahip. Halen de- vam eden bu süreçte Brezilya, Çin gibi ülkelerle birlikte yıldızımız parlıyor” dedi. Akkurt, bundan sonra ekonomi politikalarõnda çok ciddi sapmalar olacağõnõ zannetmediğini belir- terek “Bu sapmalar eğer yapılırsa, zaten hangi ik- tidar, hangi parti olursa olsun onları oldukça sı- kıntıya düşürecektir. O nedenle artık ‘ben istedi- ğimi yapayõm, benden sonrasõ tufan’ gibi düşün- memek lazım” dedi. Deloitte’un ‘Konaklama e-Vizyon’ bülteninde, krizden çõk- ma mücadelesi veren otellerin oda gelirleri itibarõyla yapõ- lan 2009 sõralamasõnda İstanbul, olumsuz koşullardan en az etkilenen şehir olarak öne çõktõ. Avrupa’da oda başõna gelir kaybõ 2009’da yüzde 16.7 olarak gerçekleşirken, İs- tanbul otellerinin oda başõ gelir kaybõ yüzde 3.5 oldu. Eğlence ve iş amaçlõ seyahatlerin azalmasõyla birlikte Avrupa otellerinin, son 2 yõlda gerek oda doluluğu, ge- rekse oda gelirlerinde ciddi bir azalma yaşadõğõna işa- ret edilen bültene göre, 2008-2009’da turizm yatõrõm- cõsõnõ endişelendiren gelişmeler, sektörle ilgili toplam 588 projenin iptaline neden olurken 94 bin 706 odanõn otelcilik sektörüne kazandõrõlmasõna engel oldu. ÖZEL SEKTÖRÜN KREDİSİ AVRUPA’DAN Özel sektörün yurtdõşõndan sağladõğõ uzun vadeli kredilerin yüzde 72.3’ü Avrupa ülkeleri kaynaklõ. 2010 Haziran ayõ itibarõyla özel sektörün yurtdõşõndan sağladõğõ uzun vadeli kredileri 115 milyar 603 milyon dolara ulaşõrken bunun 83 milyar 547 milyon dolarlõk bölümünü Avrupa ülkele- rinden temin edilen krediler oluşturdu. Özel sektörün en çok uzun vadeli kredi sağladõğõ ülke Bahreyn olurken bu- nu ABD, Almanya, Lüksemburg, Hollanda izledi. Özel sek- törün haziran itibarõyla 1 milyar 545.5 milyon dolara ula- şan kõsa vadeli kredilerinin yüzde 28.9’unun Hollanda, yüz- de 21.8’inin Almanya, yüzde 17.3’ünün Bahreyn, yüzde 17’sinin İngiltere kaynaklõ olduğu belirlendi. 18 BİN EMEKLİYE BANKA PROMOSYONU Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), emekliye maaş promosyonu için bankalarõ ikna edemezken emekli dernekleri kendi çabalarõyla sonuç alma- ya başladõ. Türk Ekonomi Bankasõ (TEB) Burdur Şubesi ile özel bir anlaşma yapan Burdur Tüm Emekliler Derneği, emekliye maaş promosyonu- nu hayata geçirdi. Banka, ildeki 18 bin emekliye 75 lirasõ nakit, 70 lirasõ da puan yüklemesi ol- mak üzere 145 liralõk promosyon vermeyi kabul etti. Bunun karşõlõğõnda emekliler, maaşõnõ 1 yõl TEB’den alacak. Söz konusu anlaşma bankala- rõn, emekli maaşõ ödemelerinden kâr edemiyoruz iddiasõnõn da doğru olmadõğõnõ ortaya koydu. AKP 2.8 milyona şükretti DİSK, hükümetin istihdam politikalarõnda yaşa- nan eksikliklere dikkat çekerken atõlmasõ gereken adõmlarõ da şu şekilde sõraladõ: Haftalõk çalõşma süresi gelir kaybõ yaşanmaksõzõn 40 saate, fazla mesailer için uygulanan yõllõk 270 saat sõnõrõ, 90 saate düşürülmeli. Herkese en az 1 ay ücretli izin hakkõ tanõnmalõ. Herkes için iş güvencesi ayrõmsõz bir biçimde uy- gulanmalõ. Sendikal hak ve özgürlükler güvence altõna alõn- malõ, sendikal barajlar, noter şartõ kaldõrõlmalõ, her- kesin sendika hakkõnõ özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapõlmalõ. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam ya- ratacak şekilde yeniden ele alõnmalõ. Kamuda personel açõğõ derhal kapatõlmalõ. Taşeronlaşma ve kayõt dõşõ istihdam engel- lenmeli. ANKARA (AA) - Özelleştirme İdaresi Başkanlõğõ (ÖİB), Çamlõbel ve Uludağ Elektrik Dağõtõmõ ay so- nunda, Yeşilõrmak ve Çoruh Elek- trik Dağõtõmõ da eylül ayõ içerisin- de devretmeyi planlõyor. Van Gö- lü ve Fõrat Elektrik Dağõtõmõ da ekim ayõnda devretmeyi öngören ÖİB, elektrik dağõtõmlarõnda son kalan ve şu anda ilanda olan Toros, Akdeniz ve İstanbul Anadolu Ya- kasõ Elektrik Dağõtõm için kasõm ayõ içerisinde son teklifleri alacak. İdare bu yõl tüm elektrik dağõtõm ihalelerini tamamlamayõ hedefliyor. Özelleştirme İdaresi Başkanve- kili Ahmet Aksu Türkiye’de 21 elektrik dağõtõm bölgesi bulundu- ğunu belirterek ÖİB olarak 18 bölgeyi özelleştirmeye dönük ça- lõşmalara 2006’dan itibaren çeşit- li zaman aralõklarõyla devam et- tiklerini söyledi. Aksu, peyder- pey ihalelere çõktõklarõnõ ve Sa- karya, Başkent, Meram ve Os- mangazi Elektrik Dağõtõm şirket- lerinin devrini tamamladõklarõnõ söyledi. Aksu, “Özelleştirmedeki en önemli amaçlarımızdan bir ta- nesi kayıp kaçak oranlarının az- altılması. Bu oranı azaltmayı yatırımcılara taahhüt olarak ve- riyoruz” diye konuştu. Sendikasyon imza töreninde Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt (soldan üçüncü), Akbank Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hülya Kefeli, sendikasyon kredisinin koordinatörü WestLB Direktörü David Pepper katıldı. İSTANBUL OTELLERİ KRİZE DAHA DAYANIKLI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear