Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
1 AĞUSTOS 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
IŞIL ÖZGENTÜRK
Aşk Korkusu
Yazılarıma şöyle bir göz attım, epeydir aşk
konusundaki derin fikirlerimi belirtmemişim.
Olacak gibi değil, haftanın en aile gününde, aşk
konusunda “bizim de bir çift sözümüz var” diyerek
konuya en can alıcı noktadan balıklama bir dalış
yaptım.
Ortalıkta yoğun bir “aşk korkusu” var, haberiniz
olsun. “Olmaz öyle şey, aşktan korkulur mu?”
demeyin, bütün şarkılar aşktan söz etse de, bütün
kitaplar aşkı anlatsa da, işin naturası bozulmuş,
yani aşk, aşk olmaktan çıkmış, içi boşalmış bir
sözcük oluvermiş.
Radyoda program yapıyorum. Karşımda bütün
o karmakarışık makineleri kullanan gencecik bir
kız. Gözleri parlıyor. Hemen teşhisimi koyup, “Sen
âşıksın!” diyorum. “Evet” diyor “ama çok
korkuyorum.” Şaşırıyorum, “Sen deli misin?”
diyorum, “bu zamanda aşktan korkulur mu? Bunu
bütün dünyaya haykırmalısın. ‘Ben âşığım! Ben
âşığım’ diye sokaklarda bağırmalısın.” Birden
gözleri doluyor, “Hayır” diyor, “anlamıyorsunuz.
Bugün birlikteliğimizin altıncı günü ama bu saate
kadar beni aramadı. Öyleyse hiç aramayacak. O
da diğerleri gibi hiçbir açıklama yapmadan geçip
gidecek. Geriye sadece acı kalacak. İşte bu
nedenden aşktan korkuyorum. Terk edilmekten ve
acı çekmekten korkuyorum.”
Ağlıyor, onun için teselli edecek sözler bulmaya
çalışıyorum. “Neden bu kadar
umutsuzsun.
Senin gibi
hoş bir kızı
neden terk
etsin?” “İşte
sorun bu”
diyor, “bunun
yanıtını
bilmediğim için
acı çekiyorum.”
Söyleyecek
sözüm yok,
sadece düşünüyorum. Bu gencecik küçük kadını
böylesine umutsuzluğa iten hangi örselenmeler?
Bu kırılganlık neden? Bu paranoyaya varan terk
edilme korkusu neden?
Ne tür ilişkiler onu, kendi varoluşuna dair
böylesine güvensiz kıldı? Özgürlük adı altında
yaşanan gündelik, sevgisiz ilişkiler mi? Artık
sıradan bir vaka olan dost, arkadaş ihanetleri mi?
Bilmiyorum, bildiğim her yaştan kadın bir araya
geldiğinde, bu korkunun apaçık bir biçimde ortaya
çıkması. Kadınlar artık aşkı konuşmuyorlar,
sadece bu alanda yaşadıkları hayal kırıklıklarını
anlatıyorlar. Bir kısmı gencecik yaşta bu bahsi
kapattığı için neredeyse sevinç duyuyor, “Oh
başım rahat” diyor. Bir kısmı, bazı inatçılar henüz
vazgeçmemiş, cesur bir amazon gibi bekliyorlar.
“Şu aşk dediğin şey, belki bir gün beni de bulur.”
Onları kutlayıp, erkeklerin dünyasına şöyle bir göz
atmayı deniyorum.
Orada yoğun bir isteksizlik ve içe kapanma söz
konusu. Kadınların az da olsa isteklerini açık açık
dile getirmeleri, önceleri çok hoşlarına gitti ama
zaman geçtikçe, kendi durumlarını herhangi bir
yere oturtmaya, sorgulamaya üşendiklerinden, bir
boşluk hissedip, kendilerini kendilerine kapadılar.
Bazıları da bu yeni hayatta bir arzu nesnesi gibi
yaşayıp gündelik ilişkilerin umutsuz çukuruna
yuvarlandılar. Artık sadece sürüklenen erkekler
oldular. Ve aşk sözcüğünün a’sını hissettiklerinde
köşe bucak saklanmaya başladılar.
Görüyorsunuz durum pek parlak değil. Bütün
bunlara bir de hayatımızın hızlanan ritmini, kariyer
özlemlerimizi ve ekonomik sıkıntılarımızı katın,
evet, hepimiz aşktan korkar olduk. Çünkü aşk
zaman ister, vazgeçmeler ister, emek ister. Şimdi
kim uğraşacak bunlarla?
Peki bu durumda aşk ne yaptı, kaçıp bir ağaç
kovuğuna saklandı. Şimdi yüreği sadece aşk için
çarpmaya gönüllü bir cesur kişi bekliyor. Bana
göre epey bekleyecek.
Başbakan Tayyip Erdoğan gerilimli günler geçiren Hatay’dan muhalefete tepki gösterdi:
Muhalefete ağır suçlama
FIRAT KOZOK/ M. ALİ SOLAK
YUSUF BAŞTUĞ
HATAY/ADANA - Başbakan
Tayyip Erdoğan, Dörtyol ilçesinde
tõrmanan gerilimle gündeme oturan
Hatay’da düzenlediği mitingde, yurt-
taşlara “Kendinizi polis, savcı, hâ-
kim yerine koymayın”diye sesle-
nirken, muhalefeti de, “terör örgü-
tüyle birlikte hareket etmekle”
suçladõ. Erdoğan, “Terör örgütü
vuruyor. Eşzamanlı olarak mu-
halefet partileri de Ankara’dan ta-
arruza geçiyor” dedi.
Erdoğan’õn referandum kampan-
yasõ çerçevesinde dünkü durağõ, 4 po-
lisin şehit edilmesiyle gerilen Hatay
oldu. Erdoğan, kendisini dinleyen
yurttaşlara şu mesajlarõ verdi:
Cam çerçeve indiren al-
çaklar: Bugünlerde Hatay üzerin-
de bazõ oyunlar oynanmak isteniyor.
Benim polisime silah sõkan el ne de-
rece hainse, alçaksa, vahşiyse, terö-
ristse; cam çerçeve indirenler de ay-
nõ durumdadõr. Terör örgütü gençleri
sokağa dökmek, galeyana getirmek
istiyor; arbede, kaos istiyor. Öfkesi-
ne hâkim olamayõp sokağa dökülen,
camõ çerçeveyi indiren, polis araç-
larõnõ, sivil araçlarõnõ ateşe verenler
terör örgütünün tuzağõna düşüyor.
Kendinizi polis, savcı yeri-
ne koymayın: Kimse kendisini
polis yerine koyup, kendisini hâkim,
savcõ yerine koyup öfkeyle hareket
etmesin, şiddete başvurmasõn. Bu,
kirli bir oyundur, sinsi bir tuzaktõr.
Muhalefet örgütle eşza-
manlı taarruza geçiyor: Mu-
halefete sesleniyorum; siz tam tersi-
ne sokaklarõ daha da kõşkõrtmanõn pe-
şindesiniz. Sõrf şahsi hõrslarõnõ tatmin
etmek uğruna gençleri tahrik etmeye,
kõşkõrtmaya değer mi? AK Parti’yi
yõpratacağõm diye terör örgütünün
oyununa gelmeye değer mi? Terör ör-
gütü Şõrnak’tan, Şemdinli’den, Çu-
kurca’dan, Samsun’dan vuruyor. Eş-
zamanlõ olarak muhalefet partileri de
Ankara’dan taarruza geçiyor.
Sen önce demokrasiyi be-
nimse: BDP gerginliği arttõracak so-
rumsuzca açõklamalar, eylemler ya-
põyor. Çõkõyor, bir konvoyla beraber
Dörtyol’a gelecekmiş. Ne yapacak-
sõn Dörtyol’a gelip? Polis misin, gü-
venlik gücü müsün? Sana mõ kaldõ?
Sen önce demokrasiyi benimse.
Karanlıktan medet uman-
lar karşı çıkıyor: CHP, MHP,
BDP, bir kõsõm medya, YARSAV, te-
rör örgütü hepsi bir araya toplan-
mõşlar. Kime karşõ, milletin anaya-
sasõna evet diyenlere karşõ.
Kılıçdaroğlu yemek kita-
bıyla anayasayı karıştırı-
yor: CHP Genel Başkanõ Malat-
ya’ya gidiyor; “Anayasa değişikli-
ği kayısıya çare olacak mı?” diyor.
Yarõn öbür gün Hatay’a gelirse siz-
lere şunu soracaktõr; “Bu anayasa
değişikliği Hatay künefesine çare
olacak mı?” Sen ne anlarsõn Ha-
tay’õn künefesinden. Bunlar anaya-
sa değişikliği metniyle, yemek kita-
bõnõ birbirine karõştõrõyorlar.
Adana’da katılım şoku
AKP’nin Adana’da düzenlediği
miting tam bir fiyaskoyla sonuçlan-
dõ. Başbakan Erdoğan’õn katõlõmõy-
la dün akşamüzeri yapõlan mitinge 2
milyon kişinin yaşadõğõ Adana’da
yaklaşõk 10 bin kişi katõldõ.
Kent seferber edildi
Emniyetin 2 bin kişiyle görev yap-
tõğõ mitingi Erdoğan yaklaşõk 1 saat-
te sonlandõrdõ. Mitinge İçişleri Bakanõ
Beşir Atalay, Milli Eğitim Bakanõ
Nimet Çubukçu, Genel Başkan Yar-
dõmcõsõ Ömer Çelik ve Adana mil-
letvekilleriyle birlikte katõlan Erdo-
ğan, muhalefete yüklendi.
Mitinge katõlõm sağlanmasõ için
AKP’li ilçe belediyelerinin seferber
edildiği, bazõ kamu kurumlarõnõn
ihalelerini alan taşeron firmalarõn da
çalõşanlarõnõ mitinge katõlmaya ça-
ğõrdõklarõ öğrenildi.
Beklediğini
bulamadıBaşbakan Erdoğan, referandum
kampanyası çerçevesinde gittiği Ha-
tay’da beklediği kalabalığı bulama-
dı. Erdoğan’ın mitinginden notlar
şöyle:
Mitingden önceki gece Hatay’õn
işlek caddeleri AKP bayraklarõyla
donatõldõ. Sabah saatlerinde de gezi-
ci araçlarla anons yapõldõ. Diğer mi-
tinglerde olduğu gibi Hatay mitingi
için de çevre illerden ve ilçelerden oto-
büslerle insan taşõndõ.
Yapılan tüm çalışmalara karşın,
miting alanı doldurulamadı. Mey-
dana uzanan yollar boş kalırken,
katılan kişi sayısının yaklaşık 3 bin
olduğu gözlendi. Miting görevlileri,
bu durumun sıcak havadan kaynak-
landığını savundu.
Meydanda Erdoğan’õ protesto
edecek bir pankarta karşõ miting ön-
cesinde “toplu pankart kontrolü” ya-
põldõ. Kalabalõğa “Bayraklarõ indirin,
şemsiyeleri kapatõn, ellerinizdeki pan-
kartlarõ kaldõrõn” diye seslendi.
KAHRAMANMARAŞ (Cum-
huriyet) - CHP Genel Başkanõ Ke-
mal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn “Eğer terör bi-
zim iktidardan çekilmemizle biti-
yorsa çekiliriz” sözüne ilişkin,
“Unutma Recep Bey, sen gidersen
bu ülkede terör biter. Sen gidersen
bu ülkeye huzur gelir” dedi.
Kahramanmaraş’õn Elbistan ilçe-
sinde gazetecilerle bir araya gelen Kõ-
lõçdaroğlu, eski Genelkurmay Başkanõ
Yaşar Büyükanıt ile AKP’nin iş-
birliği ve çõkar birliği yaptõğõnõ söy-
ledi. Kõlõçdaroğlu, “27 Nisan’da e-
muhtıra vereceksiniz, 28’inde hü-
kümet karşı çıkacak. Arkasından
hemen erken seçim kararı alacak-
sınız, ‘iktidarda mağdur oluyoruz’ di-
ye arkasından Yaşar Büyükanõt’ı
Dolmabahçe Sarayı’na çağıracak-
sınız, 2.5 saat konuşacaksınız, ki-
min ne konuştuğu belli değil. Ar-
kasından da Büyükanıt’a Üstün
Hizmet Madalyası vereceksiniz
Bakanlar Kurulu kararı ile... Bu çı-
kar birliği değil de nedir?” dedi.
Gazetecilerin Başbakan Yardõmcõsõ
Bülent Arınç’õn Kõlõçdaroğlu’nun
boyu ile ilgili sözlerini anõmsatmasõ
üzerine Kõlõçdaroğlu, “Bunu Sayın
Bülent Arınç’ın değerlendirmesi ge-
rekir. Boyunun benden uzun ol-
ması, aklının benden uzun olması-
nı da gerektirmez. Demek ki, aklı
daha kısa” diye konuştu.
Afşin ilçesindeki Cumhuriyet Mey-
danõ’nda düzenlenen mitingde ko-
nuşan Kõlõçdaroğlu, AKP’nin ülkenin
sorunlarõnõ çözmek için değil, so-
runlara yenilerini katmak için iktidar
olduğunu, sõrtlarõnõ halka döndükle-
rini, şimdi de hesap vermekten kaç-
tõklarõnõ belirtti. Başbakan Erdo-
ğan’õn dünkü “Eğer terör bizim ik-
tidardan çekilmemizle bitiyorsa
çekiliriz” sözlerini anõmsatan Kõ-
lõçdaroğlu, “Sen orada niye oturu-
yorsun? Sen açılım politikasıyla bu
ülkeyi bölmedin mi? Ülkede kardeş
kavgası yarattın. Bunun hesabını
sormayıp da ne yapacağız? Şimdi
aklın başına gelmiş, ‘Biz gidersek te-
rör biter mi, bitmez mi...’ Unutma
Recep Bey, sen gidersen bu ülkede
terör biter. Sen gidersen bu ülke-
ye huzur gelir” diye konuştu.
Başbakan halk gibi
yaşamalıdır
Altunelma beldesinde de halka
seslenen Kõlõçdaroğlu, “Recep Bey
ağzımızdan çıkan her cümleye
cevap veriyor. Ama havuzlu vil-
ladan hiç söz etmiyor. Başbakan
halk gibi yaşamalıdır” diye ko-
nuştu. Kõlõçdaroğlu, Arõtaş belde-
sindeki konuşmasõnda ise iktidarõn
halka hizmet etmediğini, yalnõzca
kendini düşündüğünü belirtti. Kõ-
lõçdaroğlu, Berçenek köyündeki
Âşık Mahsuni Şerif’in temsili anõt
mezarõnõ, daha sonra da Afşin’de Es-
hab-õ Kehf külliyesini ziyaret etti.
Yerel basının sorularını
yanıtladı
Kõlõçdaroğlu, Kahramanmaraş’õn
Elbistan ilçesinde yerel yayõn yapan
gazete ve televizyonlarõn temsilci-
lerinin katõldõğõ basõn toplantõsõnda
sorularõ yanõtladõ. Bir gazetecinin,
“Sayın Başbakan, ‘Terör bitecek-
se biz iktidardan çekilmeye hazõrõz’
dedi, bunu nasıl değerlendiri-
yorsunuz” sorusu üzerine Kõlõç-
daroğlu, “Başbakan ‘Biz çekil-
meye hazõrõz’ diyorsa, çok basit
yapacağı şey; iki satırlık bir di-
lekçe yazıp ayrılmak. ‘Ben terörü
sona erdirmedim, erdiremedim,
tam tersine toplumu böldüm, top-
lum karpuz gibi ikiye bölündü, ben
çekiliyorum, yeniden ulusal birliği
güçlendirecek bir hükümet kurul-
sun, terörü sona erdirsin, bunlara bu
fõrsatõ veriyorum’ deyip, iki satır-
lık bir dilekçe yazarsa biz de so-
nucu hep beraber görürüz” dedi.
‘Sen gidersen huzur gelir’
Kahramanmaraş’õn ilçelerinde konuşan CHP Genel Başkanõ Kõlõçdaroğlu, AKP’nin ülkenin
sorunlarõnõ çözmek için değil, sorunlara yenilerini katmak için iktidar olduğunu söyledi
MUSTAFA ÇAKIR
ANKARA - Eğitim-İş Genel Başkanõ Yüksel
Adıbelli, “Hükümet adeta âlemi kör, milleti
sersem sanıyor. Ey AKP, sen hangi yüzle emek-
çiden 12 Eylül’de evet oyu istiyorsun? Emekçi-
nin 12 Eylül’de sana yanıtı net: 12 Eylül’de; 12
Eylüllere, 12 Eylülcülere Hayır!” dedi.
Adõbelli, referandum öncesinde sendika üyele-
rine mesaj gönderdi. Adõbelli, Eğitim-İş olarak,
referandumda hayõr oyu kullanacaklarõnõ, emek-
çiler başta olmak üzere toplumun diğer kesimle-
rinin de bu yönde davranmalarõ için mücadele
edeceklerini açõkladõklarõnõ anõmsattõ. “Yandaş
ittifakın, referandumda hayır oyu için müca-
dele eden bloku demokrasi düşmanı gibi gös-
tererek” toplumu yanõltmaya çalõştõğõnõ dile ge-
tiren Adõbelli, “İnsanlık tarihi, iktidar gücü
kötüye kullanıldığında toplumların büyük fe-
laketlerle, yıkımlarla yüz yüze kaldığını göste-
rir örneklerle doludur. Tecrübeyle sabittir ki,
felaketlerin faili olan sorumsuz iktidar sahip-
leri, toplumları yıkıma götürecek yola girer-
lerken onları yalan ve yutturmacalarla uyuta-
rak günahlarına meşruiyet sağlamışlardır. Ül-
kemizin dayatma yoluyla gündemine sokulan
12 Eylül referandumu, benzer bir siyasi fela-
ket ve kaos potansiyeli taşımaktadır” dedi.
‘Ey AKP! Hangi
yüzle emekçiden
evet oyu istiyorsun?’
LEVENT GENCELLİ
BURSA - YARSAV Başkanõ Emine Ülker
Tarhan, anayasa değişikliğiyle yargõ üzerinden
demokrasiyle oynandõğõnõ söyledi. Yargõnõn siya-
sallaştõrõlmaya çalõşõldõğõnõ vurgulayan Tarhan,
“Eğer bir yargı, parti yargısı haline getirildiy-
se, yargı denetim görevini de yapamaz hale ge-
lir. Yargı siyasallaşmıştır” dedi.
Bursa Barosu’nun düzenlediği “Türkiye Cum-
huriyeti’nin ve demokrasinin teminatı bağım-
sız yargı” konulu konferansta konuşan Tarhan,
YARSAV’õn bağõmsõz yargõnõn kurumsallaşmasõ,
yargõdan siyasi vesayetin kalkmasõ adõna çalõşma-
lar yapmak için kurulduğunu vurguladõ. Tarhan,
10 gün önce kendileriyle görüşen AB Türkiye De-
legasyonu’nun “Anayasa değişiklikliğine destek
vermekte aceleci davranmış olabilir miyiz” di-
ye sorduğunu, bunun üzerine “dehşete düştükleri
değişiklik tuzaklarını” kendilerine anlattõklarõnõ
belirtti. Tarhan, “Dünya Yargıçlar Birliği anlat-
tıklarımızı anlıyor ama bizim yöneticilerimize
anlatmakta güçlükler çekiyoruz. Önümüze ge-
len paket, yargısız infazdır” diye konuştu.
Tarhan: Yargõ, parti
yargõsõ haline geldi
‘AKLINI BAŞINA AL’
Siyasetle zenginleşmeyeceklerini ifade
eden Kõlõçdaroğlu, “Biz onlar gibi zen-
ginleşmeyeceğiz. Biz halka hizmet ede-
ceğiz. Şimdi bakıyorsunuz mangalda
kül bırakmıyor Başbakan. Her gittiği
yerde bizi suçluyor. Neymiş? Efendim
biz teröre destek veriyormuşuz. Biz te-
röre destek vermiyoruz. ‘Terör konusun-
da aklõnõ başõna al Sayõn Başbakan’ diyo-
ruz. Biz sana bunu hatırlatıyoruz” dedi.
AKP’yi “telekulak hükümeti” olarak
nitelendiren CHP lideri Kõlõçdaroğlu,
“İktidara derdinizi anlatmak istiyorsa-
nız telefonda konuşun. O zaman sizi
dinlerler” diye konuştu.
CHP’nin yalnõzca halka hizmet edece-
ğini vurgulayan Kõlõçdaroğlu şunlarõ söy-
ledi: “Biz AKP gibi uzaktan kumandalı
hükümet olmayacağız. Bizim bir tek ko-
mutanımız olacak o da halk olacak. Biz
vatanımız için çalışırız, vatandaşımız
için çalışırız. Biz Dubai’ye gidip 1 mil-
yar doların altına imza atıp, ülkemizi
pazarlamayız. Bizim adımız Recep Bey
değil. Biz Kemal’iz, sizin Kemal’ininiz.
Çıksın Recep Bey desin ki, ‘Ben kul hak-
kõ yemedim’. Diyemez. Onun için bura-
dayım, onun için size geldim. Onun için
diyorum ki, kul hakkı yiyenlere karşı
hep beraber mücadele edelim.”
isilozgenturk gmail.com
Yurt gezilerini sürdü-
ren CHP lideri, Kah-
ramanmaraş’ta küçük
bir çocuğu sevdi. (AA)
?‘AKP’nin 12 Eylülü’ne hayır’: DSP Ge-
nel Başkan Yardõmcõsõ Uluç Gürkan, İl Başkanõ
Rõfat Mutlu’yla partisinin il merkezinde toplantõ
düzenledi. Gürkan, “ ‘AKP’nin 12 Eylülü’ne ha-
yõr diyeceğiz. Değişiklikten çõkarõlmak istenen
sonuç, yüksek yargõyõ ele geçirmektir” dedi.
? Alan krizi çözüldü: MHP Genel Baş-
kanõ Devlet Bahçeli’nin bugün gerçekleştireceği
miting için merkezden uzaktaki bir alanõ gösteren
Aydõn Valiliği, tepkiler üzerine geri adõm attõ.
Miting İstasyon Meydanõ’nda yapõlacak.
? Şemdinli’de patlama: Hakkâri Şemdin-
li’de Beyyurdu sõnõr karakoluna giden askeri ara-
cõn geçişi sõrasõnda, PKK üyelerince yola döşe-
nen mayõn patladõ. Can ve mal kaybõ olmadõ.
? ‘AB’ye üyelikte son aşamadayız’:
Devlet Bakanõ ve Başmüzakereci Egemen Bağõş,
Türkiye’nin AET’ye ortaklõk başvurusunun 51.
yõldönümü vesilesiyle mesaj yayõmladõ. Bağõş,
mesajõnda “AB üyesi olma yolunda son ama en
önemli aşamada bulunmaktayõz” dedi.
? Davutoğlu Ban ki-Mun ile görüştü:
Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, BM Genel
Sekreteri Ban ki-Mun ile telefon görüşmesi yapa-
rak, gündeme ilişkin görüş alõşverişinde bulundu.
Görüşmede, İsrail’in saldõrõsõyla ilgili kurulmasõ
öngörülen araştõrma komisyonu dahil olmak üze-
re, İran ve Afganistan’daki son durum ele alõndõ.
? Gençlik Ajansı kuruluyor: Yõldõz Tek-
nik Üniversitesi’nde bugün başlayacak “5. Dün-
ya Gençlik Kongresi” ile ilgili Devlet Bakanõ
Faruk Nafiz Özak, gençlik ajansõ kurulacağõnõ,
hukuki altyapõsõnõ oluşturduklarõnõ ve eylül ayõn-
dan sonra TBMM’ye gideceğini belirtti.
? LYS ikincisi ‘İTÜ’ dedi: LYS’de mate-
matik-fen puan türünde Türkiye ikincisi Mehmet
Nuri Akõncõ, İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi
Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği İngilizce
Bölümü’nü tercih etti.
? Sayısal Loto çekildi: 21,31,32,41,43,48
KISA KISA... KISA KISA...
EĞİTİM-İŞ GENEL BAŞKANI
YARSAV BAŞKANI