25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 2010 PAZAR 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Yine ‘Arabesk’ Sorunu Sevgili, Fıkra değil, çünkü gerçekten fıkra değil, yaşanmış olay, burada kaç kez yazdım biliyorsundur. Hatta Fransa’da yayımlanan “Le Cinema Turc” adlı kitapta da yer aldı. 12 Eylül dönemi, mutat olduğu üzere, birçok aydın ve sanatçı arkadaşla birlikte Sağmalcılar Hapishanesi’ndeyiz. Cumartesi geceleri, benim arabesk olarak niteleyip, dudak büktüğüm Türk filmleri oynuyor. Millet gırgıra alarak izliyor. Bunlardan birinin sonunda Ali Taygun dayanamadı: - Çüş be! dedi, çüş artık bu kadar da abartı olmaz ki!... Hemen yanında, kendisiyle birlikte aynı filmi izlemiş olan Prof. Dr. Gencay Şaylan sordu: - Ne var çüş diyecek Ali? - Baksana, dedi Ali Taygun, herif hapse düştü, karısı bıraktı, çocuğu gitti, babası öldü, anası felç oldu. Eee tabii ki çüş yani!... Gencay gülümsedi ama istifini bozmadı: - Peki Ali sen şimdi hapiste değil misin? Karınla ayrılmadınız mı, o yabancı ülkede yaşamıyor mu? Kızın onun yanında değil mi, peki birader baban ölmedi anana felç inmedi mi?... Ali dondu kaldı ve ağzından tek sözcük çıktı: - Sahi yahu! Galiba asıl dersini alan konuşmayı biraz öteden ilgiyle dinleyen ben olmuştum. - Vay be dedim, kendi kendime, ben filmlerimizi arabesk sanıyordum, meğer asıl arabesk olan hayatımızın kendisiymiş. Zaten bu senin de çok iyi bildiğini sandığım olayı, temcit pilavı gibi ısıtıp yeniden önüne koymamın nedeni de bu oldu. Uzun yıllar arabeski, bir sanat türü olarak algıladım, hatta herkes gibi önceleri ben de salt müzikle sınırlı gördüm, oysa sonra sinemaya da egemen olduğunu fark ettim. Arabesk sanat artık mimari dahil her dalda egemen olmuştu toplumumuzda, sanıyordum. Ama yaşamamızdaki arabesklik ile sanatımızda arabesklik arasındaki paralelliği anlamam için o olayı yaşamam gerekiyormuş. Oysa her egemen üretim ilişkisinin kendi etiğini ve estetiğini yani kendi ahlakıyla sanatını bir arada getirdiğini görmem gerekirdi. “Tanrım beni baştan yarat!” ile inanılmaz bir estetiğin, dışından köşe dönme etiğiyle kucak kucağa durduğu o şaheser bina, hani canım şu yarısı pembe yarısı cart yeşil birinci katın hemen üstünde, geleceğin rantının umudu ve habercisi fılizleriyle duran bina, aynı etiğin ve estetiğin birer parçası olarak yaşamımızdaki yerlerini almaktaydı. Arabesk, sinemamızda, müziğimizde, edebiyatımızda, mizahımızda, velhasıl yaşamımızın her anındaydı. Ürettiğinden çok üreyen, emeğin ve üretimin yüce değer olmadığı, ekonomisinin temeli avanta ve talana dayanan, bireylerin ürettikleriyle, hünerleriyle değil, çıkar avanta lavanta döngüsü içinde kaptıkları pozisyonlara göre, değer kazandıkları, aşiret, tarikat ilişkilerinin sosyal güvencenin yerini aldığı, hemşerilik saplantısının yurttaşlık bilincine haklı olarak üstün çıktığı “hemşerim sen nerelisin” Cumhuriyeti’nde, kurnazlık amentü, yalakalık umar olunca ortaya garip bir manzara çıkıyor. Üretim ilişkileri denen ilişkiler üretim dışı avanta ve talana dayanınca, düşünce dünyasının da aydınlanmayı, pozitivizmi falan algılaması ve belki de onların ötesine geçmesi de beklenemeyeceği için, düşünce dünyasının “bişşşiyyy olmaz abbiiii!” bataklığında debelenmesi kaçınılmaz oluyor. - Bişşşiy olmaz abiiii ne demektir? - Bişşşiyy olmaz abiii, açıkçası sebep sonuç ilişkisinin reddi demektir. - Bişşşiy olmaz abiii toplumlarında, demokrasi, aydınlanma, özgürlük olur mu? - Olmaz. - Peki ne olur? - Bişşşiy olmaz abiiii. İşte bu toplumun yaşamı da, tümden arabesk olur. Üzgünüm, keşke yalnız sanatımız arabesk olsaydı ama olmuyor ki?... asirmen@cumhuriyet.com.tr VAN EMNİYET MÜDÜRÜ MERT Baykal’a saldırı koltuğundan etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski CHP lideri Deniz Baykal’a yönelik Van’da ya- põlan saldõrõyla ilgili resmi evrakta sahtecilik su- çundan dava açõlan Van Emniyet Müdürü Şük- rü Rafet Mert görevden alõndõ. Mert’in yanõ sõ- ra 9 emniyet müdürü merkeze alõnõrken 21 em- niyet müdürünün de görev yeri değişti. Mert, Van’a 2 Nisan 2010’da gelen Baykal’õn, kongrenin yapõlacağõ Sõhke Caddesi’nde bulunan Beyaz Saray Düğün Salonu’na geldiği sõrada, bir grubun taşlõ yumur- talõ saldõrõsõna uğramasõ üzerine olayda ihmali bulunduğu ge- rekçesiyle eleştirilmişti. Resmi Gazete’de dün yayõmlanan kararname- ye göre, emniyet müdürleri İbrahim Bıçakçı (Bitlis), Ahmet Uzunçakmak (Bingöl), Yahya Bal (Isparta), Ömer Altıparmak (Kastamonu), Arif Akkale (Karabük), Kadir Esir (Kilis), Ali Tom (Ordu), Celali Topuz (Siirt), Metin Kala- yoğlu (Tunceli) başka bir göreve atanmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü emrine alõndõ. CHP’de rüzgâr arkaya alõndõ ANKA- RA (Cum- huriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Kemal Kı- lıçdaroğ- lu’nun “söylem değişikliği” dikkati çekerken, Genel Başkan Yardõmcõsõ Ha- luk Koç “CHP son dö- nemde atması gereken adımları atıyor. Sanal darbe ticaretinde mağdurlar yer değiş- tirmeye başlıyor” dedi. 27 Nisan e- muhtõrasõnõ sahiplendi- ği eleştirile- rine hedef olan Bursa Milletvekili Onur Öy- men ise “İyi ki askerler böyle açıklama yaptı, deme- dik. Laiklikle ilgili söylemlerin daha önce bizim tarafımızdan söylendiğini ifade et- tik” açõklamasõnõ yaptõ. Öymen, “Partide söy- lem değişikliği mi olu- yor” sorusuna “Parti rüzgâr yakalamışken parti içi tartışma orta- mı yaratmamız yakı- şık almaz” dedi. Panik içindeler Koç, partideki can- lanma ve gündem belir- leyen söylem değişikli- ğiyle ilgili olarak “AKP’nin en büyük siyasi malzemesi, bir çeşit sanal darbe tica- reti, mağduriyeti ya- ratmaktı, bunu elle- rinden alıyoruz. AKP, 12 Eylül’ün mağduru değil, tam tersine ürü- nü. Sen 12 Eylül’ün pazarladığı siyasetin bugünkü temsilcisisin. Son dönemde parti- miz atması gereken adımları atıyor. Dol- mabahçe görüşmesini sorguluyor. Niye pa- nik içindeler? Demek ki bir şey var” görüşü- nü dile getirdi. “CHP’de bir söy- lem değişikliği mi var” sorusuna ise Öy- men, “Partiyi bağla- yan programdır. Ge- nel başkanımızın bu- nun aksine bir söyle- mini duymadık” ya- nõtõnõ verdi. Genel Başkan Yardõmcõsõ Koç: CHP atmasõ gereken adõmlarõ atõyor. Bursa Milletvekili Öymen: Parti rüzgâr yakalamõşken iç tartõşma yaratmayõz. TÜREY KÖSE ANKARA - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu partiye “dam- gasını” vurmaya başlarken partinin özellikle askerle iliş- kiler ve askeri darbe- lere bakõş konusun- da tavrõ ve söylemi değişmeye başladõ. 27 Nisan e-muhtõra- sõnõ verenleri “yargı- layacaklarını” söyle- yen Kõlõçdaroğlu’nun, “27 Mayıs’ı ya- panlar bugün utanıyorlar” sözleri de dik- kati çekti. CHP’nin eski genel başkanõ De- niz Baykal, seçim barajõnõn düşürülmesine karşõ çõkarken; Kõlõçdaroğlu döneminde ba- rajõn düşürülmesi için yasa önerisi veril- di. CHP “içinde” de değişim başlarken; üç yõldõr boş bulunan kadõn kollarõ başkanlõ- ğõna atama yapõldõ. Kõlõçdardoğlu ile de- ğişen diğer konu başlõklarõ ise şöyle:  35. madde önerisi: CHP, yeni dö- nemde askerle arasõna mesafe koydu. TSK İç Hizmet Yasasõ’nõn darbelere dayanak gösterilen 35. maddesinin de- ğiştirilmesi için bir yasa değişikliği öne- risi verildi.  Kürt raporu güncelleniyor: 1989 Doğu ve Güneydoğu raporunun güncel- lenmesi kararlaştõrõldõ. Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Haluk Koç başkanlõğõnda oluş- turulan komisyon bölgede adõm adõm do- laşacak ve “Batı’da Mehmet’i kaybet- meden, Güneydoğu’da Haso’yu ku- caklayacak” bir rapor ortaya konacak.  “İnanç problemleri” raporu: Kõ- lõçdaroğlu, “Türkiye’nin inanç prob- lemleri” konusunda da bir çalõşma baş- lattõklarõnõ açõkladõ. Kõlõçdaroğlu “Türban sorununu biz çözeceğiz” mesajõ verdi.  Başarılı olmazsam bırakırım: Kõ- lõçdaroğlu, kurultaydan sonra “Hedefim yüzde 40” diye çõtayõ yükseltti. Daha son- ra bir adõm daha atarak “Başarılı olmaz- sak bırakırım” mesajõ verdi.  Özel uçaktan tarifeli uçağa: Baykal’õn aksine Kõlõçdaroğlu ise tarifeli uçaklarla seyahat ediyor ve bazen bir günde 9 ayrõ mitingde konuşuyor, örgüt- le daha yakõn temas içinde oluyor. CHP lideri Kemal Kõlõçdaroğlu, 27 Nisan e-muhtõrasõna tepki gösterdi, ‘Büyükanõt’õ yargõlayacağõz’ dedi Yeni lider yeni söylem BİRLİK MESAJI H. Koç. O. Öymen.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear