Catalog

CMYB C M Y B 24 TEMMUZ 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU RTE Marka İçi Boş Demokrasi Her şeyi bir yana bırakın, “kızları” olan bir siyasetçi; nasıl olur da “Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” der/diyebilir? Tayyip Erdoğan diyor; çünkü kendisine ait olan her şey gibi, kızlarını da ayrı bir hiyerarşi düzeni içinde yer alan, ayrı bir kategoride değerlendiriyor. Onlar, TC Başbakanı’nın kızları olduğundan babalarının “Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” sözlerinin üzerindeler... Başbakan’ın “büyük hiyerarşiler sisteminde”; kızları Sümeyye ve Esra’ya sıkıysa -ülkenin tüm diğer kadınlarına icabında reva görülen- “2. sınıf” muamelesi çekilsin; bakalım neler oluyor? ‘Eşitliğe’ inanmayan bir başbakan… Mesele demek sadece bir “kadın erkek eşitliği” paradigması değil. Konu her şeyden önce bir “eşitlik” meselesi. Başbakan “kadın erkek eşitliğine” gelene dek, “eşitliğe” inanmıyor evvela. Recep Tayyip Erdoğan’ın dünyasında “güç”; çok önemli ve “ham” bir kavram. Başbakan’ın zihin dünyasındaki her şey; “ona ait olanlar” ve “olmayanlar” diye iki kategoriye ayrılıyor. Onu çevreleyen, ona ait olan her şeye; sorgusuz sualsiz itaat bekliyor. Öncelikle kendisi ve ailesine… Ardından partisine… Çıkıntılık etmeden hazrolda, düğme ilikleyeceksiniz. “Demokrasi” gibi soyut konularda o size fikirlerini “beyan edecek”. Siz “kayda geçeceksiniz”… Diyalog yerine ‘tebligat’ 18 Temmuz’daki Dolmabahçe “açılım” toplantısına katılan “kadın sivil toplum örgütlerinden” beklenen özetle buydu: Başbakan’ın “tebliğ ettiği” acendayı (bir de laiklere “Jakoben” derler!!) not alıp “hazrola geçmeleri” ve tabandaki, garibim “kadın kitlelerini” Başbakan görüşleri doğrultusunda “ana, bacı kontenjanından” biçimlendirmeleri… Oraya yanlız bu şablona uyacak “kadın örgütleri” davet edilmiş… Başbakan ne derse; anında “amenna” baş tacı edecek, en azından arıza çıkartmayacak kadın kuruluşları çağrılmış... Necla Arat’ın açıklamalarına göre; “Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Cumhuriyet Kadınları, Kadın Araştırmaları Derneği” gibi; “laik mücadele platformunu” oluşturan kadın dernekleri, kafadan bu toplantı dışında bırakılmış. Başbakan’ın “demokrasi” anlayışı özetle bu: İçinde “eşitlik olmayan” ve de “katılımcılık”, “diyalog” dendiğinde yalnızca yukarıdan “tebligat” anlayan; “tebliğ kültüründen” nasip almayanların “eşyanın tabiatı gereği” devre dışı bırakıldığı bir dünya… Eski çağlarda buna “feodalite” deniyordu… Yakın dönemlerin “uygarlık çatışması” öncesi evresinde bu tür rejimler için kullanılan bir başka deyim “muz cumhuriyeti” idi. Hungtington sonrası dünyada “muz cumhuriyetleri” kavramı dolaşımdan kaldırıldı. “Din” ayrımlı tanımlar öne çıktı. Batılı güçlerin desteğine sahip olan Recep Tayyip Erdoğan’lar ortamında, “İslam demokrasisi/İslamcı demokrasi” tanımı moda oldu. “Çağdaş dünyaya” ayak uyduramayan rejimler için kullanılan eski “feodalite”/”muz cumhuriyeti” gibi tanımlar özetle “out”… “Müslüman/İslam demokrasisi” “in”… Atatürkçüler nerede? Karşı karşıya kaldığımız sorunun bir boyutu bu: Böyle ikinci sınıf bir dünya içinde yalıtılmış olmamız hasebiyle; uygar kriterler bağlamında dışarıdan “dayanışma” bekleyecek bir durum/konumda olmamamız… “Kadın dayanışması” adına dış dünyadan gelebilecek herhangi bir destek yokken; içerde peki hiçbir hareket var mı? Yok. Ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu nerde mesela? CHP kadın milletvekilleri; kadın politikacıları nerde? Necla Arat gibi tek tük ses verenler dışında… onlar da ortada yok. “8 Mart sabahları” üst perdeden atıp tutan kahraman “erkek yazarlarımız” nerde? İstisnalar haricinde onlardan da ses yok… Neden? “Kadın konusunda” çünkü geniş genel Türk kamuoyu bağlamında “yüksek sesli tepki göstermenin”; bir siyasi getirisi yok… Başka deyişle, Başbakan’ın sözleri -acı ama gerçek!- Türk kamuoyunun genel bağlamda kabullendiği, içselleştirdiği, doğal karşıladığı “gerçekleri” ifade ediyor… Başka türlü olsa -İslamcı veya değil- Erdoğan gibi; antenleri gelişmiş, tırnaklarına dek politikacı bir lider -üstelik önemli bir referandum arifesinde- çekinmeden böyle hiç “hodri meydan” açıklamalar yapar mı? Erdoğan bu sözleri, bunca rahatlıkla, uluorta ediyor/ edebiliyorsa; bu Türk toplumunun ezici çoğunluğunun kendisiyle hemfikir olduğunu düşündüğündendir. Dolmabahçe toplantısının yapıldığı 18 Temmuz tarihi itibarıyla ortaya konan ürkütücü umursamazlık; Başbakan’ın -ne yazık ki- içgüdüsünde haksız olmadığını gösteriyor. “Kadın erkek eşitliğini” baş tacı eden Atatürkçüler nerde? Neden hiç sesleri çıkmıyor? nilgun@cumhuriyet.com.tr BM mahkemesinin kararõ, Sõrbistan’dan kopan bölgeyi devlet olmaya bir adõm daha yaklaştõrdõ Kosova’da zafer kutlamalarıDış Haberler Servisi - Merkezi Lahey’de bulunan Uluslararasõ Adalet Divanõ’nõn, Ko- sova’nõn Sõrbistan’dan bağõmsõzlõk ilanõnõn “uluslararası hukuka aykırı olmadığı” kararõ bütün dünyada yankõ uyandõrdõ. Kosova Cumhurbaşkanõ Fatmir Seydiu, yargõçlarõn 10’a karşõ 4 oyla aldõğõ kararla birlikte, Ko- sova’nõn diğer ülkeler tarafõndan da tanõnmasõ için hiçbir kuşkuya yer kalmadõğõnõ savundu. Özellikle Afrika ve Arap ülkelerinin Kosova’yõ tanõmalarõnõ umut ettiklerini ifade eden Seydiu, “Kosova’nın tek hedefi AB ve NATO ile bir- leşmek ve BM örgütüne üye olmaktır” diye konuştu. 2008’deki bağõmsõzlõk ilanõndan bu ya- na Türkiye dahil 69 ülke tarafõndan tanõnan Ko- sova’nõn devlet statüsü kazanabilmesi için 100 ülke tarafõndan tanõnmasõ gerekiyor. Sõrbistan Devlet Başkanõ Boris Tadiç ise, “Ve- rilen karar Sırbistan için ağır oldu. Ancak ve- rilen bu karar nihai bir karar değildir” de- di. “Lahey Mahkemesi sadece, ‘Kosova’nõn ba- ğõmsõzlõğõnõ ilan ederek uluslararasõ hukuku ih- lal etmediğine’ dair olumlu karar açıkladı” di- yen Tadiç, Kosova’yla ilgili nihai kararõn BM Genel Kurulu’na bõrakõldõğõnõ ileri sürdü. Ankara kararõ “Balkanlar’da kalıcı barış ve istikrarın tesisi ve bölgesel işbirliğinin güç- lendirilmesi açısından yeni bir fırsat pence- resi” olarak değerlendirdi. Westerwelle: Kıbrıs için geçerli değil Almanya Dõşişleri Bakanõ Guido Wes- terwelle, kararõn Kõbrõs veya başka bir ülke için geçerli olmayacağõnõ söyledi. Wester- welle, Güney Kõbrõs’ta Rum Dõşişleri Baka- nõ Markos Kiprianu ile görüşmesinden sonra yaptõğõ açõklamada, “Yargıçların bu görüşü özel tarihi arka planla ve bu özel durumla ilgili. Bu dünyadaki diğer ülke- ler veya bölgeler için bir karar değil” di- ye konuştu. KKTC’yi, Ermeni-Azeri anlaş- mazlõğõnõn bulunduğu Yukarõ Karabağ’õ, Gürcistan’dan ayrõlan Abhazya ve Güney Osetya’yõ ve İspanya’nõn Bask bölgesini yakõndan ilgilendiren kararla ilgili diğer tep- kiler ise şöyle: AB Dõşişleri Yüksek Temsilcisi Catheri- ne Ashton: Şimdi öncelik geleceğe yönelmek olmalõ. Sõrbistan’õn geleceği AB’de, Koso- va’nõn geleceği de. Fransa Dõşişleri Bakanõ Bernard Kouchner: Bu karar, Fransa’nõn daha önce savunduğu gi- bi Kosova’nõn bağõmsõzlõk ilanõnõn ne uluslar- arasõ hukuka ne de 1244 sayõlõ BM Güvenlik Konseyi kararõna karşõ olduğunu teyit ediyor. ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clinton: Tüm ülkeleri, Balkanlar’da barõş ve istikrar için ya- põcõ bir şekilde Kosova’nõn statüsü sorununu aş- maya ve Kosova’yõ hâlâ tanõmayan ülkeleri ta- nõmaya çağõrõyoruz. Bağımsızlığa karşı çıkanlar  Rusya Dõşişleri Bakanlõğõ sözcüsü Andrey Nesterenko: Mahkeme sadece ilanla ilgili de- ğerlendirmesini sunarken Kosova’nõn bir devlet olup olmadõğõna veya bölgenin bazõ ül- keler tarafõndan tanõnmasõnõn yasallõğõna ilişkin karar vermedi.  Güney Kõbrõs Dõşişleri Bakanlõğõ: Kõbrõs, Ko- sova konusundaki ilkesel tutumunu tekrarlar ve Sõrbistan’õn bağõmsõzlõk ve Kosova ile Metohi- ya’yõ içine alan toprak bütünlüğüne saygõ yö- nündeki tereddütsüz tutumunu vurgular.  Fiilen Gürcistan’dan ayrõlan Abhazya’nõn li- deri Sergey Bagapş: Uluslararasõ mahkemenin kararõ bir kez daha Abhazya ve Güney Osetya’nõn kendini yönetme hakkõnõ doğruluyor.  İspanya’nõn Bask bölgesindeki ayrõlõkçõ par- ti PNV Milletvekili Aitor Estaban: İspanya ar- tõk uluslararasõ kurallarõn yeni bir bağõmsõz Bask ülkesinin ayrõlarak AB’ye girmesine izin ver- mediğini söyleyemez. ABD ve AB, Uluslararasõ Adalet Divanõ’nõn bağõmsõzlõk ilanõnõ hukuka uygun bulmasõnõn ardõndan tüm ülkeleri Kosova’yõ tanõmaya çağõrdõ. Sõrbistan ve Rusya ise kararõn sadece ‘ilan’ ile ilgili olduğunu mahkemenin, Kosova’nõn devlet olup olamayacağõna karar vermediğini savunuyor. Dış Haberler Servisi - Venezü- ella, Kolombiyalõ solcu gerillala- rõn Venezüella topraklarõnda sak- landõğõnõ iddia eden ve bu konu- da uzun süredir anlaşmazlõk ya- şadõğõ komşusu Kolombiya’yla diplomatik ilişkileri kesti ve ordu- ya sõnõrda önlemleri en üst seviye- de arttõrma emri verdi. Venezüella’nõn sosyalist Devlet Başkanõ Hugo Chavez, önceki ak- şam kendisini ziyaret eden Arjantin milli takõmõ teknik direktörü Diego Maradona’yla başkanlõk sarayõnda düzenlediği basõn toplantõsõnda, “Kalbim kan ağlayarak, Venezü- ella’nın bundan böyle Kolombiya hükümetiyle tüm ilişkilerini kesti- ğini ilan ediyorum. Başka seçene- ğimiz yok” dedi. Dõşişleri Bakanõ Ni- colas Maduro, Kolombiya’ya ülkede- ki diplomatlarõnõ geri çekmesi ve elçi- liğini kapatmasõ için 72 saat verdikle- rini ve ticari ilişkileri de durdurabile- ceklerini duyurdu. Kolombiya’nõn görev süresi ağustosta sona erecek sağcõ Devlet Başkanõ Al- varo Uribe, geçen hafta FARC ve ELN’nin beş liderinin Venezüella’da saklandõğõna dair kanõtlarõ olduğunu öne sürmüştü. Amerikan Devletleri Örgü- tü’nü (OAS) önceki gün acil toplantõ- ya çağõran Kolombiyalõ diplomat Lu- is Alfonso Hoyos da, gerilla liderleri- nin Venezüella’da dinlenirken çekildi- ği iddia edilen çeşitli fotoğraflarõnõ ba- sõna göstererek, Venezüella’da onlarca eğitim kampõ ve yaklaşõk 1500 gerilla bulunduğunu savundu. Toplantõya katõlan Venezüella’nõn OAS Büyükelçisi Roy Chaderton ise, gösterilen fotoğraflarõn Kolombiya’da çekilmiş gibi göründüğünü, ayrõca ka- nõt olarak sunulan belgelerin kaynağõ, tarihi ya da doğru olduklarõnõ gösteren hiçbir niteliği olmadõğõnõ söyledi. LONDRA (AA) - İngiltere’nin başkenti Londra’da geçen yõl yapõlan G20 zirvesinde- ki protesto gösterileri sõrasõnda gazete satõcõ- sõ 47 yaşõndaki Ian Tomlinson’õn hayatõnõ kaybetmesiyle ilgili olarak polisler hakkõnda dava açõlmamasõ kararõ alõndõ. Tomlinson, kapitalizm karşõtõ gösterilerin yapõldõğõ ve polisin bulunduğu yerde yürür- ken bir polis tarafõndan yere itilmiş ve düş- müş, bir süre sonra da kalp krizi geçirerek kal- dõrõldõğõ hastanede ölmüştü. Olayõn ardõndan, Tomlinson’õn işten evine yürüdüğü ve pro- testocu olmadõğõ ortaya çõkmõştõ. Polis me- muru Simon Harwood, Tomlinson’õ ken- disinin ittiğini itiraf etmişti. Ancak İngilte- re’deki Suç Mahkemesi, polis memuru hakkõnda dava açõlmayacağõna hükmetti. İngi- liz Times gazetesi, “Polis için ayrı, bizim için ayrı yasa” değerlendirmesini yaparken gazeteye konuşan Tomlinson’õn yakõnlarõ, polisi davanõn “üstünü kapatmakla” suçladõ. Kolombiya’nın Meksika elçiliği önünde önceki gün yapılan gösteride, Kolombiya askerlerinin 2008’de Ekvador’da düzenlediği operasyonda 4 Meksikalı öğrencinin öldürülmesi protesto edildi. (REUTERS) Chavez Kolombiya’ya resti çekti Mahkemenin önceki akşam kararını açıklamasının ardından nüfusunun ezici çoğunluğunu Arnavutların oluşturduğu Kosova’da halk sokaklara dökülerek kararı kutladı. (AFP) TOMLINSON DAVASI Polislere dava açõlmayacak T.C. İZMİR 20. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2009/8110 Bir borçtan dolayõ hacizli ve aşağõda cins ve kõymetleri yazõlõ mahcuzlar satõşa çõkarõlmõştõr. Birinci artõrma 12/08/2010 günü saat 10:00-10.15 saatleri arasõnda BÖLASKO YEDİEMİN OTOPARK TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ Üniversite Cad. No: 27 Bornova/İZMİR adresinde yapõlacak ve o günü kõymetlerinin % 60’õna istekli bu- lunmadõğõ takdirde 17/08/2010 günü aynõ yerde ve saatlerde ikinci artõrma yapõ- larak satõlacağõ, şu kadar ki artõrma bedelinin malõn tahmin edilen bedelinin kõy- metinin % 40’õnõ bulmasõnõn ve satõş isteğinin alacağõna rüçhanõ olan alacaklar toplamõndan fazla olmasõnõn ve bundan başka paraya çevirme ve paylarõn paylaş- tõrma masraflarõnõn geçmesinin şart olduğu, artõrmaya iştirak edeceklerin % 20 oranõnda teminat yatõrmasõ veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mek- tubunu ibraz etmeleri, mahçuzun satõş bedeli üzerinden % 18 KDV’nin ve damga resminin alõcõya, tellaliye resminin borçluya ait olacağõ ve satõş şartnamesinin ic- ra dosyasõnda görülebileceği, masrafõ verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarõda yazõlõ dosya numarasõyla dairemize başvurmalarõ ilan olunur. Muhammen Kõymeti Lira: 20.000 TL Adedi: 1 CİNSİ: 35 VS 938 Plakalõ 2006 ModeI İnci Beyazõ Ford Transit 350 E VAN Kapalõ Kasa Kamyonet Motor No: 5A 54715, Şasi No: NMOLXXTTFL5A 54715 (Basõn: 50781) T.C. İZMİR 4. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ’NDEN İLAN DOSYA NO: 2009/1849 Mahkememizde görülmekte olan ortaklõğõn giderilmesi davasõnda davalõ- lardan bir kõsmõnõn adreslerinin belirlenemediği görülmüş, ilan yoluyla tebli- ğine karar verilmiştir. Bu nedenle adõ geçen davalõlar Muammer ve Ummuhan kõzõ 24/06/1975 do- ğumlu SAFİNUR ÜNEŞ ÖZTEKİN, SAFFET ÖZTEKİN’e duruşma günü olan 07/10/2010 günü saat 10:35’de mahkememizde hazõr bulunmalarõ veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, mahkemeye gelmedikleri takdirde veya bir vekille temsil edilmedikleri takdirde ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra dava dilekçesinin kendilerin tebliğ edilmiş sayõlacağõ ve davanõn dava- lõlarõn yokluğunda yürütülüp sonuçlandõrõlacağõ İLAN OLUNUR. 20/07/2010 (Basõn: 50780) Dumlupõnar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü’nden 10.06.2008 tarihinde mezun olduğum L-008 N:000859 nolu diplomamõ kaybettim. Hükümsüzdür. ELVİN ERMAN Kerkük’te polis müdürünü yaraladılar, oğlunu öldürdüler ERBİL (AA) - Irak’õn kuzeyindeki Kerkük kentinde polis müdürü Albay Burhan Tayyip’e yönelik suikast girişiminde bulundu. Tayyip yaralanõrken, oğlu hayatõnõ kaybetti. Bağdat yolu üzerindeki Domiz semtinde bomba yüklü araçla düzenlenen saldõrõda Tayyip’in üç korumasõnõn da aralarõnda bulunduğu 9 kişi de yaralandõ. Tayyip’in oğlu Visam Burhan’õn hayatõnõ kaybettiği saldõrõda yaralananlar Kerkük Hastanesi’ne kaldõrõldõ.