Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
önderlerini hapsedip bunlardan terör örgütü
yaratmaya çalışıyor.
Türkiye çok şey yaşadı ama, böyle bir dönem
yaşamadı.
Silivri’de yargılamalar sürerken, bu davayla
bağlantılı gösterilen yeni davalar açılmıştı.
Beşiktaş’ta görülen “Poyrazköy Davası”nda da
devletin dört önemli kurumuna resmi bir yazıyla
şu soru yöneltildi:
“Böyle bir silahlı terör örgütü var mıdır? Varsa
eylemleri nelerdir, yapısı nasıldır?”
Silivri’deki davalar nedeniyle bu sorular
soruldu ve sonuç olarak “yok” yanıtı gelmişti. 2
yıl aradan sonra yeniden soruldu. İşte yanıtlar...
Genelkurmay Başkanlığı:
“Bu konularla ilgili herhangi bir bilgi
bulunmamaktadır.”
Milli İstihbarat Teşkilatı:
“Bahsedilen silahlı terör örgütü ve eylemlerine
ilişkin teşkilatımıza intikal etmiş herhangi bir
bilgi bulunmamaktadır.”
Jandarma Genel Komutanlığı:
“Kurumumuzda söz konusu örgüte ilişkin
herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.”
Emniyet Genel Müdürlüğü:
“İddianameye konu olan yapılanmanın terör
örgütü olup olmadığına mahkemenizce karar
verilmesinin uygun olacağı
değerlendirilmektedir.”
Emniyet Genel Müdürlüğü gibi iktidarın
etkisinden sıyrılması neredeyse olanaksız bir
kurum bile iktidar ve iktidar medyasının her gün
“terörist” diye saldırdığı kişilere “terör örgütü
üyesi” diyemiyor!
Temel işlevi ülkenin güvenliği, terörle
mücadele olan öteki üç kurum da kayıtlarında,
mücadele planlarında böyle bir örgütün
olmadığını resmen bildiriyor.
Onlarca insan kanıtlanmamış bir iddianın esiri
olarak aylardır hapiste tutuluyor.
İktidar ve medyası hukuku tümüyle tersine
çevirdi.
Demokrasilerde kişi hak ve özgürlükleri,
özgür yapılanma esastır; tutuklama istisnadır;
bunlarda, hapse atma esas, özgürlük istisna.
Demokrasilerde bir kişi suçluluğu mahkeme
hükmüyle kesinleşene dek masumdur;
bunlarda, kişi suçsuz olduğunu kendisi
kanıtlayana dek suçludur...
Demokrasilerde delilden suça, suçluya gidilir,
güçlü deliller yoksa dava açılmaz; bunlarda kişi
önce suçlu ilan edilir, deliller arkadan gelsin
denir... Yoksa da yaratılmaya çalışılır...
Demokrasilerde ortada şüpheli bir durum
varsa şüpheden sanık yararlanır; bunlarda,
şüpheden hâkim ve savcı yararlanır, insanlar
“kuvvetli şüphe” ile hapiste tutulur.
Başbakan, konuşmasını canlı yayımlayan
televizyon sayısı beşin altına düşerse
beğenmiyor. Attığı bir adımı eleştiren
gazetelere tahammül edemiyor, ağzına geleni
söylüyor.
Sözüm ona demokrasi mücadelesini de bu
davalara bağlamış görünüyor...
Toplum bunlara ne kadar inanıyor?
Hitler’e rahmet okutacak propaganda
yöntemlerine karşın toplumun
küçümsenmeyecek bir bölümü bunları
yutmuyor. Radikal gazetesi bile bu konudaki
toplumsal bölünmüşlüğü ortaya koyan bir yazı
dizisi yayımladı.
Bekir Ağırdır’ın hazırladığı “Siyasette ve
Toplumda Kutuplaşma” başlıklı dizide
Ergenekon’a ilişkin araştırma verileri şöyle:
Türkiye genelinde bunun çetelerle mücadele
olduğunu söyleyenler yüzde 56, muhalifleri
cezalandırma olduğunu düşünenler yüzde 44.
Ağırdır’ın deyimiyle “Modernler”, bir başka
deyimle olayları sorgulayarak izleyenler
arasında bunun çetelerle mücadele olduğunu
düşünenler yüzde 29, muhalifleri cezalandırma
diyenler yüzde 71. Bu oran “gelenekselci
muhafazakârlar”da, yani AKP’nin geleneksel
tabanında 84’e 16.
Olayları sorgulayarak, bilgi sahibi olarak
irdelemesi gereken kişilerin bile her şeyi
birbirine karıştırdığı ortamda “toplumsal
parçalanmanın” görünümü böyle.
Bir ülke sadece coğrafi olarak bölünmez,
toplumsal bölünme bundan daha da
tehlikelidir.
Bu konuda hükümetin başarısına diyecek
yok!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
CHP’nin sert muhalefetinden yakındı.
1990’lara geldik. İktidar ile muhalefet partisi
arasındaki savaşımın yönteminde bir değişiklik
olmadı.
2002’lerden sonra AKP’nin iktidara gelmesiyle
rejimsel kaygılar daha da arttı.
Laik rejimi savunan ana muhalefet dinci AKP’nin
laik rejim üzerindeki çabalarını, etnik ayrışmaları,
bölücülüğe prim veren politikaları sürekli eleştirdi.
İsmet İnönü-Bülent Ecevit-Erdal İnönü ve
Deniz Baykal’ın genel başkanlık dönemlerinde
CHP’nin; sağ iktidarlara karşı 60 yıla yakın bir
süredir izlediği politikalar üç aşağı beş yukarı
devam etti ve...
...Menderes’ten RTE’ye uzanan çizgide sağ
iktidarların sürekli öne sürdükleri “yapıcı
muhalefet”e yeni genel başkan Kemal
Kılıçdaroğlu yeşil ışık yaktı.
Geçmişe çarpı işareti!
Kılıçdaroğlu zaten bir süredir, neredeyse bir
aydır sağ iktidara el uzatıyor.
İki elin sesi olduğunu RTE’ye anımsatıyor.
Başbakan’la terör konusunu görüşmeye hazır
olduğunu duyuruyor.
Düne kadar Kılıçdaroğlu’nun çağrılarına RTE’nin
yanıtını öğrenmek gereğini duymayan
gazetecilerimiz TBMM Başkanı Mehmet Ali
Şahin’in liderlerin bir araya gelmesini temenni
etmesinden sonra birden harekete geçtiler.
Soru üzerine RTE olumlu yanıt verdi.
Daha önce CHP’ye yaptığı görüşme çağrılarının
olumsuz karşılandığını söylerken, bu arada hem
geçmişe dokundurdu hem de yeni muhalefeti de
tarif etti: “Temenni ederim ki Kılıçdaroğlu ile ‘bu
dönem’ kapanmış olur” dedi.
Kılıçdaroğlu terörle mücadelede ortak akıl arıyor.
Ortak bir mücadele platformu kurulmasını istiyor.
Terörün ulusal bir sorun olduğunu açıklıyor.
Ana muhalefetten bugüne kadar böyle bir
yaklaşım görmeyen RTE de:
Ortak söylem, dil birliği oluşturalım, ortak
kanaatleri birlikte paylaşalım, ortak mücadele
platformu oluşturalım, terör milli bir sorundur,
diyor.
İki genel başkan da görüşmeye önkoşul
olmadan gireceklerini söylüyor.
Görünürde iki liderin görüşleri birbiriyle
örtüşüyor.
Terörün ulusal bir sorun olduğuna, ortak akıl,
ortak mücadele platformunun gerekliliğine inanıyor
iki parti. Buraya kadar tamam.
Geriye ne kalıyor?
Genel başkanlar bir araya geldi. Hatta RTE,
MHP ile de görüştü. Parlamento dışında partilerle
de...
Sorun asıl bu görüşmelerde izlenecek. Kuşku
yok CHP, hükümetin yeni önlemler düşündüğünü
öğrenmek isteyecek.
Kuşku yok CHP, terörle mücadelenin koşulları
söz konusu olduğunda Güneydoğu’da
uygulanmasını zorunlu gördüğü (herhalde partinin
saptadığı) ekonomik, sosyal yaptırımlardan söz
açacak.
Miting veya medyayla konuşmalarında fazla bilgi
vermediği Kürt açılımı üzerinde görüşlerini
açıklarken devamında yarar görüyorsa düşündüğü
yeni ek önlemleri sıralayacak veya... RTE’nin
terörün açıklamayla birlikte arttığı görüşüne ne
ölçüde destek verecek?
Öyle bir döneme giriliyor ki... iktidar da
muhalefet de bir araya geldiklerinde ortak
mücadele platformunu oluşturmak...
...ulusal sorun terörle mücadelede neler
yapılmasını karşılıklı somut önerilerle birbirlerine
açıklamak...
...bu öneriler arasında uzlaştıklarını saptamak
zorunda.
Liderler ortak önlemler saptayamazlarsa...
kamuoyunda daha büyük bir hayal kırıklığına
neden olacaklar.
Sonuç alınamazsa görüşmelerden sonraki
polemik kokan açıklamalar zaten karamsar olan
kamuoyunu daha derin karamsarlığa itecek.
CHP, AKP kadar sorumluluk üstlendiğinin
farkındadır herhalde.
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 30 HAZİRAN 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
Gazze’ye yardım götüren Ma-
vi Marmara gemisine İsrail or-
dusu tarafından yapılan ve 9
kişinin ölümüne neden olan as-
keri operasyonla ilgili Ankara, İs-
rail tarafından özür ve tazminat
beklentisi içinde. Bu talepler
karşılanana kadar İsrail’e uygu-
lanacak yaptırımlar ise ortaya
çıkmaya başladı. Türkiye ilk
adım olarak görev süresinin bit-
mesine zaten kısa bir süre kalan
Tel Aviv Büyükelçisi Oğuz Çe-
likkol’u Ankara’ya çağırırken,
atama kararı çıkmış olmasına
rağmen yeni büyükelçi Kerim
Uras’ın gidişini ertelemişti.
Karargâha
sorulmadan ‘ret’
Ankara’nın ikinci yaptırım uy-
gulaması, Başbakan Tayyip Er-
doğan’ın G20 Zirvesi için gitti-
ği Toronto’da yaptığı açıklama
ve İsrail basınında çıkan ha-
berlerle ortaya çıktı. Türk hava
sahasını kullanarak Polonya’ya
gitmek isteyen bir İsrail askeri
nakliye uçağı için istenen üst
uçuş izni, Türk makamları tara-
fından reddedilmişti. Başbakan
Erdoğan da Türk hava sahası-
nın İsrail askeri uçuşlarına ka-
patıldığını duyurdu.
İsrail askeri uçaklarına veril-
meyen izinler konusunda ka-
muoyunda bilinmeyen gelişme
ise bu kararın askeri makamlar-
ca bilinmemesiydi. Cumhuri-
yet’in edindiği bilgiye göre İsra-
il tarafından Dışişleri Bakanlığı’na
iletilen üst uçuş taleplerinin de-
ğerlendirilmesi ve ret yanıtı ve-
rilmesinde, bu tür talepler için
geçerli olan ‘Genelkurmay ve
Hava Kuvvetleri karargâhlarının
görüşüne başvurulması’ yönte-
mi uygulanmadı. Talepler, Dış-
işleri Bakanlığı’nca değerlendi-
rilerek ret yanıtı verildi.
Alanlar kapatıldı
Mavi Marmara’ya yapılan
kanlı operasyonun ardından
Ankara’da devletin zirvesinde
ortaklaşa alınan ve haziran ayı
başından bu yana uygulanan
önemli bir askeri yaptırım ka-
rarı daha var: Türkiye, İsrail’in
askeri uçaklarının toprakların-
daki Türk Hava Kuvvetleri’ne ait
askeri havaalanlarını kullan-
masına ikinci bir emre kadar
izin vermeyecek. Bu karar İs-
rail makamlarına da bildirilmiş
durumda.
Hedef: İsrail
savunma konsepti
Hava üslerinin kapatılması ve
üst uçuşlarına izin verilmemesi
kararları, İsrail’in güvenliği açı-
sından son derece kritik öneme
sahip hava savunma konsepti-
ne önemli bir darbe niteliğinde.
Çünkü, Ortadoğu’da küçük bir
coğrafyaya sıkışmış durumdaki
İsrail, on yıllardır savaş pilotları-
nı uçuracak geniş karasal coğ-
rafya bulmakta zorlanıyordu. İs-
railli pilotların bu ihtiyacı, 1990’lı
yılların başında bu ülke ile Tür-
kiye arasında imzalanan askeri
işbirliği anlaşması ile karşılan-
maya başladı. Önce Sivrihisar
Ovası üzerinde uçan İsrail savaş
uçakları, son yıllarda da Anado-
lu Kartalı Tatbikatları çerçeve-
sinde Konya Ovası üzerinde ül-
kelerinde bulamadıkları uzun
uçuş yapma imkânına kavuştu.
Şimdi Mavi Marmara krizi son-
rasında aldığı kararlarla Ankara,
İsrail Hava Kuvvetleri’nin en te-
mel savunma stratejilerini hedef
almış durumda gözüküyor.
Konya yerine Bükreş
Türkiye ile bir yıl önce başla-
yan krizin, Mavi Marmara ope-
rasyonu sonrasında iyice derin-
leşmesi üzerine İsrail de savun-
ma konsepti için önem arz eden
eğitim ihtiyacı için yeni arayışlar
içine girmiş durumda. İsrail Ha-
va Kuvvetleri’nin, Ankara ile Tel
Aviv arasında karşılıklı suçla-
maların yükseldiği günlerde Yu-
nanistan ile askeri tatbikat yü-
rüttüğüne işaret eden uzmanlar,
“İkinci çalacakları kapı Romanya
olacaktır” tahmininde bulunu-
yor. Son dönemde ABD ile iliş-
kilerini oldukça geliştiren Ro-
manya yönetiminin, İstanbul’da
geçen hafta yapılan Güneydoğu
Avrupa Ülkeleri Zirvesi’nde, İs-
rail’in kınanmasını tek başına
veto etmesi de bu tahminlerin
doğruluk derecesini gösteriyor.
Kıbrıs politikasında
önemli kayıp
Her kararda olduğu gibi, İsra-
il’in ‘canını yakma’ kararları da
beraberinde Türkiye’ye önemli
bir fatura getiriyor. Özellikle de
Türk dış politikasının temel he-
deflerinden olan ‘KKTC’nin meş-
ruiyetinin dünyaya benimsetil-
mesi’ büyük darbe yemiş du-
rumda. Şöyle ki; üst uçuş izni ve-
rilen her İsrail uçağı, düne kadar
Rum hava sahasından ayrılıp
Türkiye hava sahasına girmeden
önce ‘Ercan Havalimanı’nı ara-
yarak izin alıyordu. Gayriresmi bi-
çimde KKTC hava sahasının ta-
nınması anlamına gelen bir uy-
gulamaydı bu. Başbakan’ın Gaz-
ze tepkisi nedeniyle geçen yıl İs-
rail uçakları Konya’daki tatbi-
kattan çıkarıldığından bu yana
artık İsrailli pilotlar da yapmaz ol-
muş bu jesti. “İsrail’i yaptırımlarla
hizaya getireceğiz” diyenlere
duyurulur...
ANALİZ
UTKU ÇAKIRÖZER
AskeriHavaalanlarıdaİsrail’eKapandı
utku.cakirozer@cumhuriyet.com.tr
İSKENDERUN (Cumhuri-
yet) - Hatay’õn Hassa ilçesinde
güvenlik görevlilerinin terörist
zannederek yanlõşlõkla 2 köylüyü
öldürmesi olayõyla ilgili İçişleri
Bakanlõğõ’nca inceleme başlatõl-
dõ. Olaydan yara almadan kurtu-
lan İbrahim Yalçın, “Dur ika-
zını duymadım. Suç duyuru-
sunda bulunacağım” dedi. Öl-
dürülen Mustafa Fil’in oğlu Mu-
rat Fil, “Hangi dağda görmüş-
ler 65 yaş üzerindeki teröristi?”
diye tepki gösterdi.
Hatay Valisi Mehmet Cela-
lettin Lekesiz, büyük üzüntü
duyduklarõnõ belirterek “İçişleri
Bakanlığı ve adli merciler ge-
rekeni yapıyor” dedi. İçişle-
ri’nin görevlendirdiği Mülkiyle
başmüfettişi ve jandarma albayõn
da içinde bulunduğu 3 kişilik
ekibin çalõşmalarõna başladõğõnõ
ifade eden Lekesiz, yaralanan
Mehmet Sak’õn durumunu takip
ettiklerini söyledi. Olaydan ya-
ra almadan kurtulan İbrahim Yal-
çõn ise olayõn şokunu hâlâ atla-
tamadõğõnõ belirtti. Arkadaşlarõ
Mustafa Fil, Ali Dalmış ve Meh-
met Sak ile kekik toplamaya
gittiklerini ifade eden Yalçõn,
olay anõnõ şöyle anlattõ: “Bir an-
da silah sesleri duydum. Hemen
yere yatarak saklandım ve sü-
rünerek uzaklaştım. Daha son-
ra evime geldim. Ben jandar-
mayı arayıp haber vermeyi dü-
şünürken ekipler beni aldı. Gü-
venlik güçlerinin bize ateş etti-
ğini jandarmada öğrendim.”
Dur ikazõ duymadõklarõnõ belirten
Yalçõn, olayla ilgili suç duyuru-
sunda bulunacağõnõ söyledi.
Terörist sanõlarak iki köylünün öldürülmesi üzerine 3 kişilik ekip görevlendirildi
Bakanlõkincelemebaşlattõ
KARAKOLA İNİŞ YAPIYORDU
ELÇİN POYRAZLAR
WASHINGTON - ABD, Türkiye’nin hava saha-
sõnõ İsrail uçaklarõna kapatmasõnõ “bir gerile-
me ve talihsizlik” olarak nitelendirdi. ABD
Dõşişleri Bakan Yardõmcõsõ Philip Gordon bu
konudaki bir soruyu “Biz geniş Ortadoğu’da
son yıllarda en olumlu şeylerden birinin
Türkiye ile İsrail arasında yakın işbirliği ol-
duğunu söylemiştik. Güvenlik, diplomasi,
turizm ve ekonomik alanlarda gerçekten
gelişmekte olan bu ilişkiden uzaklaşacak
adımlar atmak bir gerilemedir ve talihsiz-
liktir” dedi. ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary
Clinton’õn Azerbaycan ve Ermenistan’õ ziya-
ret edeceğini de duyuran Gordon, Erivan ile
Türk-Ermeni ilişkilerinin konuşulacağõnõ ifade
etti. Gordon, “Biz protokollerin onaylanma-
sı, uygulanması ve Türkiye ile Ermenistan
sınırının açılmasının her iki ülkenin de ya-
rarına olacağını düşünüyoruz” dedi. Gor-
don, Yukarõ Karabağ konusunda Minsk süreci-
ne ve diplomasiye bağlõ kalacaklarõnõ söyledi.
ABD’den ‘hava
sahası’ tepkisi
HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkâri’nin Yükse-
kova ilçesinde AKP İlçe Başkanõ Ahmet
Uçar’õn Eski Kõşla Mahallesi’ndeki evinin
balkonuna kimliği belirsiz kişi ya da kişiler ta-
rafõndan el bombasõ atõldõ. Can kaybõnõn olma-
dõğõ patlama, binada maddi hasara yol açtõ.
Uçar, “Bu saldırıyı yapanlar demokrasiye
tahammülü olmayanlardır” dedi. Olay sõra-
sõnda Ankara’da bulunduğunu belirten Uçar,
evinin daha önce de benzer saldõrõlara maruz
kaldõğõnõ söyledi. Uçar, “Neden benim çocu-
ğumun hayatına kastediyorlar, anlamıyo-
rum. Allah kurtarmış çocuklarımı” dedi.
AKP’li başkanın
evine el bombası
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 30 Haziran
Oslo B 19
Helsinki PB 18
Stockholm Y 23
Londra PB 24
AmsterdamY 23
Brüksel Y 25
Paris PB 28
Bonn Y 28
Münih Y 33
Berlin PB 28
Budapeşte A 28
Madrid PB 31
Viyana A 27
Belgrad Y 23
Sofya Y 20
Roma B 24
Atina B 25
Zürih A 26
Moskova A 24
Aşkabat A 32
Taşkent A 33
Bakû A 35
Bişkek A 25
Tiflis A 36
Kahire A 32
Şam A 33
İstanbul Y 27
Edirne Y 29
Kocaeli Y 28
Çanakkale B 27
İzmir PB 31
Manisa PB 32
Denizli PB 32
Zonguldak Y 24
Sinop Y 26
Samsun Y 28
Trabzon Y 26
Giresun Y 25
Ankara B 29
Eskişehir B 27
Konya PB 29
Sıvas B 26
Antalya B 28
Adana B 32
Mersin B 30
Diyarbakır B 37
Şanlıurfa B 37
Mardin B 32
Siirt B 34
Hakkâri B 28
Van B 25
Kars B 27
Ülkemizin kuzey kesim-
leri parçalı ve çok bulutlu,
Marmara’nın doğusu, Ka-
radeniz ile Kırklareli, Tekir-
dağ, Kütahya, Eskişehir,
Çankırı ve Ardahan çevre-
leri sağanak ve gök gürül-
tülü sağanak diğer yerler az
bulutlu ve açık geçecek.
Yağışların; Bolu, Karabük,
Kastamonu ile Rize ve Ho-
pa çevrelerinde kuvvetli ol-
ması bekleniyor. Hava sı-
caklığı güney ve iç kesim-
lerde 2 ila 4 derece artacak.
Rüzgar güney ve güneyba-
tı, Marmara’nın batısı ile
zamanla kuzey kesimlerde
kuzey ve kuzeybatı yönler-
den hafif ara sıra orta, yağış
alan yerlerde yağış anında
kuvvetli olarak esecek.
Ankara’ya gelen Endonezya Cum-
hurbaşkanı Susılo Bambangu Yud-
hoyono, Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan’la
görüştü. Gül, Yudhoyono ile düzen-
lediği basın toplantısında, görüşmede
vizelerin kaldırılmasıyla ilgili çalışma
başlatılması konusunda mutabık kal-
dıklarını söyledi. TBMM Genel Ku-
rulu’na hitap eden Yudhoyono, En-
donezya ve Türkiye’nin 20. yüzyılda
bir “ulusal doğuş” yaşadıklarını be-
lirtti. İsrail’in yardım gemilerine yap-
tığı saldırıya da değinen Yudhoyono,
saldırının tarafsız bir şekilde soruş-
turulması gerektiğini vurguladı. Yud-
hoyono, Gazze’ye yönelik ambargo-
nun kaldırılması gerektiğini söyledi.
Fotoğraf:AA
‘İsrail’in saldırısı soruşturulmalı’
Helikoptere
saldırı: 1 yaralı
Haber Merkezi - Tun-
celi Pülümür’de Kõrmõzõ
Köprü Jandarma Karako-
lu ve koruma tepesine, bir
PKK’li terörist tarafõndan
uzun namlulu silahlarla
ateş açõlmasõ sonucu 1 as-
ker yaralandõ.
Pülümür’ün Kõrmõzõ
Köprü Jandarma Karako-
lu ile koruma tepesine
dün saat 08.00 sõralarõnda
bir grup PKK’li tarafõn-
dan, Sikorsky helikopter
karakolun pistine iniş ya-
pacağõ sõrada uzun nam-
lulu silahlarla ateş açõldõ.
Açõlan ilk ateşte, pistte bu-
lunan 1 asker yaralanõrken
karakolda bulunan asker-
lerin karşõlõk vermesiyle
çatõşma çõktõ. Teröristler
farklõ noktalardan kara-
kola ve koruma tepeleri-
ne de ateş açtõ. Çatõşmada
helikopterin de isabet al-
dõğõ öğrenilirken heli-
kopter pilotu, Tunceli Jan-
darma Bölge Komutanlõ-
ğõ’na iniş yaptõ. Çatõşma-
nõn ardõndan 2 Kobra he-
likopter, bölgeyi ateş al-
tõna aldõ. Bölgeye Si-
korsky helikopterlerle jan-
darma özel harekât timle-
ri indirildi.
Tren yoluna bomba
Osmaniye’de tren yo-
luna yerleştirilen bomba
yük treninin geçişinin ar-
dõndan patladõ. Osmaniye
Valisi Celalettin Cerrah,
olayda ölen ve yaralanan
olmadõğõnõ söyledi. Patla-
manõn ardõndan bölgede
terör örgütüne yönelik
operasyon başlatõldõ.
1 terörist öldürüldü
Giresun’un Şebinkara-
hisar ilçesi kõrsalõnda bir
grup terörist olduğu ih-
barõnõ alan güvenlik güç-
leri, bölgeye operasyon
düzenledi. Çatõşmada 1
terörist öldürüldü. Gü-
müşhane’nin Esenyurt kö-
yüne bağlõ yaylada bir
eve giren 4 terörist, av tü-
feği ile yiyecek ve hayvan
yemi alarak kaçtõ.
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarba-
kõr’da 99 sivil toplum kuruluşundan (STK) oluşan Ada-
let ve Çözüm Girişimi tarafõndan terör örgütünün silah
bõrakmasõ ve operasyonlarõn durdurulmasõ için hazõrla-
nan ortak metinden AKP’ye yakõnlõğõyla bilinen STK’ler
imzalarõnõ tek tek çekiyor. MÜSİAD Diyarbakõr Şube-
si de imzasõnõ çektiğini açõklarken, Başkan Vahdettin Ba-
hadır, deklarasyonun dilinin Ergenekon’a hizmet ettiğini
savundu. Girişim Sözcüsü Diyarbakõr Ticaret ve Sana-
yi Odasõ Başkanõ Galip Ensarioğlu ise Bahadõr’õn
açõklamalarõnõ ciddiye almamak gerektiğini söyledi.
Bahadõr, “Diyarbakır’da değildim, metni görmedim.
Metindeki dil şiddete yarar. Bu dil Ergenekon çete-
lerine yarar. Bu dil ırkçı ve şovenist duygular içeri-
sinde olanlara yarar” diye konuştu. Anayasa değişik-
liği ile ilgili eleştirilere de katõlmadõğõnõ belirten Baha-
dõr “Ben anayasanın kısmi değişikliğinin bile Cum-
huriyet tarihinin en büyük reformlardan biri oldu-
ğuna inanıyorum” dedi. Memur-Sen Diyarbakõr Şubesi
de deklarasyonda AKP’ye yönelik eleştirileri sert bulduğu
için son anda imzasõnõ çekmişti. Memur-Sen temsilcileri,
deklarasyonun hazõrlõk sürecinde de sürekli bildiriye AKP
lehine müdahalelerde bulunmak istemiş, zaman zaman
bu nedenle katõlõmcõlar arasõnda tartõşmalar yaşanmõştõ.
‘Silah bõrak’ metninden AKP’ye yakõnlõğõyla bilinenler imzasõnõ çekiyor
MÜSİAD da imzasını çekti
Yudhoyono konuşurken Endonez-
ya’dan gelen konuklar uyuyakaldı.