25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Prof.Dr. Osman İNCİ / Önceki Trakya Üniv. Rektörü Silivri’deki mahkeme salonunda bu cümleyi kullanmõştõ Aydõnlan- ma’nõn bilgesi İlhan SELÇUK. Her şey çürümüş! Bu iki kelimeye yük- lediği anlam çok büyüktü ve olağanüstü anlatõmdõ. Bir mart günü sabah saat 04.00 te alõnmõştõ yine, tõpkõ 12 Mart son- rasõ gibi. Ancak bu kez 4 günlük sorgulama sürecinden sonra tutuksuz yargõlanmak üzere serbest bõrakõlmõştõ. Davanõn kabulü ve duruşma- larõn başlamasõyla yargõlanma günlerinde tutuksuz sanõklarda mahke- me salonuna gelmek durumundaydõ. Yargõlanma günlerinde tõpkõ di- ğer bilim insanlarõ, emekli generaller, yazarlar ve aydõnlar gibi Siliv- ri’ deki kurulan mahkemeye gidiyordu. İşte bir gün çõkõşta “her şey çü- rümüş” demişti. Bu iki sözcükle neler anlatõlmamõştõ ki; Yaşamõn, devletin, kişi hak ve özgürlüklerinin temeli olan hukukun geldiği noktayõ mõ anlat- mak istemişti? Ya da eğitimin, maliyenin, sağlõğõn ve özellik- le de basõnõn durumunu mu anlatmak istemişti? Şüphesiz hep- si vardõ ama önce hukuk geliyordu. Hukuk temeldi. Hukuk kişiye, duruma, yere göre değiş- mezdi. Hukuk fakültesinde okurken temel eğitim olarak böy- le anlatõlmõş, öğretilmişti. Avukatlõk yaptõğõ yõllarda bunu sa- vunmuştu. Cumhuriyet Pencere’sinde 47 yõldõr hukuğun üs- tünlüğünü savunmuştu. Tüm yaşamõnõ Aydõnlanmaya, devrimlere, ulusal bağõm- sõzlõğa adamõş bir bilgenin bu iki kelimelik tanõmõ bir yenilgi değildir. Bir durum tespitidir. Engin deneyimi ve birikimi ile bunu söylemiştir. Atatürk ilke ve devrimlerinin, cum- huriyet kurucu felsefesinin 86 yõlda geldiği noktayõ vurgu- lamõştõr. Oysa usta sürekli devrime inanõyordu. Çağdaş cumhuriyetin her dönemde saldõrõlara uğrayacağõ- nõ, karşõdevrimlerin ve gericiliğin sürekli fõrsat kolladõğõnõ bi- liyordu. Cumhuriyetin içinin boşaltõlmaya başladõğõnõn ayõr- dõndaydõ koca usta. Işõklar içinde yatsõn. CMYB C M Y B 30 HAZİRAN 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA İLHAN ABİ’NİN ARDINDAN 13 BALKAR YEKEBAŞ Umuda karşõ gözdağõ, günlerle gelen yöntem oldu. “Senin de başı- na gelir ‘derken, gerçekte’ sirkatin söyler”. Egemenliğin karar özgürlüğüne konulan yasağa, Başbakan İnönü’nün “Biz de yerimizi başka tarafta alırız” sağlam duruşuna, yasak ko- yucunun yanõtõ gecikmedi: Başbakan olarak görüşmeye gittiği okya- nus ötesinden yurda dönüşünde düşürülmüştü. Yõllarca sonra Ortadoğu talanõna engel görülen Bülent Ecevit’in dõşlanmasõ, planlõ bir tezgâhla hazõrlandõ. Bağõmlõlõğõ kabul etmeyenlerin, yandaşlõğa karşõ çõkanlarõn elen- meleri çok seyredildi. Kurbanõ belirleyen güçler, hizmete hazõr uydularõ bulmakta zor- lanmazlar. Taif sürgününde meşruluğu boğazlayan eller kementle- rini, ülkesinin kaynaklarõnõ soygundan kurtarõp ulusuna veren yurt- sever Musaddık’õn boğazõna taktõ. Kongo’nun maden ve tarõm ürünleri gelirlerini Kongo halkõna bõ- rakmak istemeyen Belçika, yabancõ şirketlere el koyan devrimci Baş- bakan Lumumba’yõ CIA işbirliğiyle görevinden uzaklaştõrõp elleri- ne verdiği işkencecilere öldürttü. Benzer kader başõna gelirken Şili’nin Demokrat Başkanõ Allende, radyodan bir intikam ordusunun başkanlõk sarayõna yaklaşmakta ol- duğunu halkõna duyuruyordu. Üstüne gittikleri karanlõk ittifak, Van rektöründen sonra Erzincan sav- cõsõnõ hedef aldõ. Cumhuriyetin koruyucularõna karşõ kurulan tuzakta en önde giden, en yiğit kahramanlarõ seçtiler. Son kurban İlhan Sel- çuk. Vurgun yemiş yüreğinden bir alev-gül koparõp sönmeyen õşõğõ- nõ halkõna sunuyordu. Aşiyan’dan gelen ses, “Elbet sabah olacaktır” diyor. Camus, bir Alman dostuna yazarken “Bizlerin diyordu, yani bu saldırıdan galip çıkanların işi daha da zor. Çünkü bizler yalnız- ca yaşamayı değil, sizlerden nefret etmemeyi de öğrenmek duru- mundayız.” Taziye mesajları... Baykal: Anısı, umut vermeye devam edecektir İstanbul Haber Servisi - Gazetemize önceki gün taziye ziyaretinde bulunan eski CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Başyazarõ İlhan Selçuk için açõlan taziye def- terine duygularõnõ yazdõ. Baykal, deftere “İlhan Selçuk’un yaşamı, mücadelesi ve simgelediği kültür değerlerini saygıyla selamlıyorum. Anısı, toplumumuza, ülkemize umut verme- ye devam edecektir” diye yazdõ. Saadet Parti- si İstanbul İl Başkanõ Erol Erdoğan da il yöne- ticileriyle birlikte gazetemiz yöneticilerini ziya- ret ederek başsağlõğõ dileğinde bulundu. Gaze- temize gönderilen taziye mesajlarõ şöyle: RahmiKoç(KoçHoldingŞerefBaşkanı):Güzel bir organizasyonla tertip etmiş olduğunuz, dos- tumuz Selçuk’a veda töreni kendisine layõk ve gör- kemli bir katõlõmla gerçekleşti. Konuşmanõzda Cumhuriyet gazetesinin tarihçesini, geçirilen zor ancak başarõlõ aşamalarõ gayet güzel tarif et- tiniz. Yönetcilerin ve çalõşanlarõn gazeteye sahip çõkacaklarõ ve de ilkelerini sürdürecekleri beya- nõnõz gazetenin geleceğine dair önemli bir mesaj oldu. Organizasyonda emeği geçenleri ve de gü- zel konuşmanõzdan dolayõ zatõâlinizi tebrik edi- yor, başsağlõğõ dileklerimi tekrar iletiyor, sevgi ve saygõlarõmõ sunuyorum. MehmetHacıkamiloğlu(ÇimsaÇimentoSan.ve Tic. AŞ Genel Müdürü): Türk basõnõ ve düşünce hayatõ için de büyük bir kayõp olan Selçuk’un ve- fatõnõ büyük bir üzüntü ile öğrendik. Cumhuriyet gazetesi okurlarõna ve yakõnlarõna başsağlõğõ di- liyoruz. ErsinÖzince(TürkiyeİşBankasıGenelMüdü- rü):Adõ Cumhuriyet gazetesiyle özdeşleşen çok değerli gazeteci, yazar, büyük usta İlhan Selçuk’un vefatõnõ büyük üzüntüyle öğrenmiş bulunuyorum. Derin acõnõzõ paylaşõr, merhuma Tanrõ’dan rah- met, Cumhuriyet ailesine başsağlõğõ ve sonsuz sa- bõrlar dilerim. Erhan Işıl (Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı): Tam bağõmsõzlõğõn, temel haklar ve öz- gürlüklerin, insan haysiyetinin yõlmaz savşçõsõ İl- hen Selçuk’un öğretileri insanlarõ aydõnlatmaya devam edecektir. Kamran Baran (Mustafa Kemal Derneği Genel Başkanı):Atatürkçülük mücadelesinde gelecek ku- şaklara örnek olacak güncel yazõlarõnõn yayõm- lanmasõ, pencerenin açõk kalmasõ dileğiyle, Cumhuriyet gazetesi yazarlarõ, çalõşanlarõ ve okurlarõna başsağlõğõ dilerim. Turgay Demirel (Türkiye Basketbol Federasyo- nuBaşkanı):Selçuk’un vefatõ sadece Türk basõ- nõ için değil, ülkemiz adõna büyük bir kayõptõr. OsmanŞentürk(AtatürkVakfıBaşkanı):O bü- yük insanõn açtõğõ pencere hiç kapanmayacak, o pencereden giren õşõk hiç sönmeyecektir. Yazdõğõ yazõlarõ ve yaydõğõ düşünceleri ile beynimizde ve içimizde hep yaşayacaktõr. O büyük devrimcinin de bütün ömrü boyunca savunduğu Atatürk dev- rimi hiçbir zaman sahipsiz kalmayacaktõr. HalukGül(SosyalDemokrasiDerneğiElbistan ŞubesiBaşkanı):Selçuk, namuslu bir düşünür, yõl- maz bir mücadele adamõydõ. O insan sevgisiyle dolu bir yurtseverdi. Selçuk’u her zaman saygõyla anacak; bağõmsõzlõk, özgürlük, eşitlik ve de- mokrasi mücadelemizde yaşatacağõz. GÜİİBF İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Altıntaş, Genel Maden İşçileri Sen- dikasõ Genel Başkanõ Ramis Muslu, İstanbul Diş Hekimleri Odasõ Başkanõ Kadir Gökmen Öğüt, Giresun Belediye Başkanõ Kerim Aksu, CHP Mersin Mezitli Kadõn Kollarõ Başkanõ Müber- ra Anamur, ADD Sarõyer Şube Yönetim Kurulu üyesi Fatma Bilgin, CHP Nazilli İlçe Örgütü Se- kreteri Süleyman Kaya. Dördüncü boyut “İlhan Ağabey”le bir kez TÜYAP’ta aynõ panelde omuz omuza konuşmuşluğumuz var. Bir kez de telefonla görüşmüşlüğümüz... Emniyet’in dinleme kayõtlarõnda vardõr. Yetkililer bir zah- met, bir kopyasõnõ ulaştõrsalar çocuğum için saklarõm. Bir efsaneydi; orasõ kesin. O konuşurken herkesin sustuğuna bizzat tanõğõm. Sabahõn köründe evinin basõlmasõ, o yaşta kodese atõlmasõ, hele ilgisiz telefon görüşmelerinin iddianameye yazõlma- sõ, yõllarõn hõncõyla açõlmõş intikam ateşleriydi kuşkusuz... Onu yaraladõ ve ölümünü hazõrladõ. Basõn tarihi, onu bir ömre yayõlan hak mücadelesi kadar ömrünün sonunda reva görülen bu ağõr haksõzlõkla da ha- tõrlayacaktõr. Cumhuriyet’in 2. sayfa sağ üst köşesi, bir geleneğin büs- tüydü. Zamana, baskõlara, değişime direnebilen bir abide... Onu sevmeyebilirsiniz; 2. sayfasõnda daha renkli haber- ler veren gazetelerden hoşlanabilirsiniz. Ama o büste attõ- ğõnõz taşlarõn sizi de vurduğunu, bugün onu öldüren yara- nõn, yarõn sizi de yaralayacağõnõ bilmelisiniz. Mesela hukukun iktidar savaşõna alet edilmesi... Mesela özel görüşmelerin insafsõzca deşifre edilmesi... Mesela tutukluluğun infaza dönüştürülmesi... Ve mesela ölenin “iyi bilirdik” diye uğurlanmasõ... Ardõndan -hiç değilse birkaç gün- kötü söz söylenmemesi... Bir gün herkese lazõm olacak hasletlerdir bunlar... Şimdi “Zaten ölüydü” denilen bir büstle birlikte taşla- nõyorlar. Oysa ben, Selçuk’larõn neslinde en çok, birbirine taban tabana zõt görüşlere savrulmuş olsalar da ortak mazilerine hürmeten dostluklarõnõ koruyabilmiş olmalarõna özenmi- şimdir. Çetin Altan’õn, İlhan Selçuk’un, Yaşar Kemal’in, yaş günlerinde bir araya gelip diz dize, el ele oturmalarõ- na, kõrõcõ olabilecek güncel tartõşmalar yerine mazinin na- dide anõlarõna dalmalarõna, birbirlerinin ardõndan güzel şey- ler söyleyip yazmalarõna hayran kalmõşõmdõr. Onlarla birlikte bu geleneğin de eridiği anlaşõlõyor. Ama “maç” bitmedi henüz. Son sözü tarih söyleyecek. İlhan Selçuk, 1994’te Gül Diken dergisinde kardeşi Turhan için bir yazõ yazmõştõ. Turhan’la bilye oynarken, meşin top yuvarlarken, oku- la giderken, sadece çevrelerini saran üç boyutu duyumsar- larmõş. Yani uzunluğu, genişliği, derinliği bilir, “zaman”õ hissetmezlermiş. Hayat, çok uzakta, balta girmemiş ormanlarda, uzak ge- zegenlerde, kollarõnõ açmõş onlarõ bekleyen bir bilinmezmiş. “Dördüncü boyutun hazırladığı tuzaktan haber- siz”lermiş. Sonra “zaman”, ikisini de uçurumuna çekmeye başlamõş. Gündelik gerçeklerin, hayata atõlma, ev geçindirme gibi mecburiyetlerin ayaklarõnõ prangaladõğõnõ görmüşler. Yõldõzlara gidemeyeceklerini anlamõşlar. Ama o sõrada Turhan, “evrendeki her şeyi çizgiye dön- üştürme”nin gücünü keşfetmiş. Bir çizginin gizeminde geçmişi, geleceği ve an’õ yaka- layabiliyormuş. O günden sonra, -İlhan Selçuk’un tabiriy- le- “Yaratacağı evrenin Allah’ı” olmuş. Zaman korkusunu aşmõş. Zaman, artõk ona çalõşõyormuş. İlhan Ağabey, kardeşini yazarken biraz da kendini an- latmõş. O da zamanõn darlõğõnõ sözcüklerle aştõ, “kendi evreni- nin Tanrısı” konumuna ulaştõ. Bu konum onu, yarõm asõrda harflerle ilmek ilmek ördüğü bir ölümsüzlük zõrhõyla donattõ. Ona hiçbir dinleme cihazõ, tevkifat kararõ, hakaret yazõ- sõ işlemez artõk... (24 HAZİRAN- MİLLİYET) CAN DÜNDAR Cumhuriyet gazetesi Cağaloğlu’ndan taşınırken İlhan Abi gazete çalışanlarıyla birlikte Bab-ıali’ye veda ediyor. ‘O konuşurken herkesin sustuğuna bizzat tanığım’ ‘O konuşurken herkesin sustuğuna bizzat tanığım’ Gözdağı İlhan Selçuk ile bir dönem daha geçmişe karõştõ Dün vefat eden İl- han Selçuk ile benim meslek hayatõmdaki Cumhuri- yet yõllarõnõn bir baş aktörü daha sah- neden çekildi. Nadir Nadi, Doğan Nadi, Burhan Fe- lek, Ecvet Güresin, İsmail Cem, Yılmaz Çetiner, Ergun Balcı, Agop Arad, Elif Naci ve şimdi de İlhan Selçuk... 1964-74 arasõndaki hõzlõ yõllarõ Cum- huriyet çatõsõ altõnda birlikte yaşadõk. Yol ayrõlõklarõnõn, kavgalarõn ve 12 Mart 1971 askeri darbesine dayanan ge- lişmelerin bir gazeteye nasõl yansõdõğõnõ, bir medya laboratuvarõndaymõş gibi içe- riden gözlemledik. Bir güncel ölüm haberinin ardõndan ölenle ilgili yazõlarda, onun yaşamõ bütün boyutlarõ ile ele alõnmaz. İlhan Selçuk’la ilgili olarak kamuoyu- na yansõyan son haberler “Ergenekon” diye bilinen davaya ilişkin olduğu için, bu konu herhalde onun hakkõndaki yazõlarõn ağõrlõklõ temasõnõ oluşturacaktõr. Ben 12 Mart darbesine dayanan kav- galarda da, son Ergenekon tartõşmalarõnda da, İlhan Selçuk’un karşõsõndaki görüş sa- hiplerindendim. İlhan Ağabey Ama bu durum benim için onun “İlhan Ağbey” olmasõnõ engellemedi. Gözaltõna alõnmadan önceki gece bizim evliliğimizin 40’õncõ yõldönümünü birlikte kutlayan ve konuşma yapan Çetin Altan, Yıldız Kenter, Ömer Uluç, Selim İleri ve Sezen Aksu gi- bi “Eski Dost- lar”õn önde gelen- lerinden biriydi İlhan Ağabey. Ya da soframõzda Yaşar Kemal’le, Çe- tin Altan ve İlhan Selçuk’un buluştukla- rõ güzel günlerin ve akşamlarõn üzerinden çok zaman geçmedi ki. Doğan Avcıoğlu’nun “Milli Demo- kratik Devrimi” bir kuşağõ derinine et- kiledi. İktidarõn silahlarõn namlusunda ye- şermesi gerektiğini düşünüp, bunu eyle- me dönüştürmeye çalõşanlarõn en önde ge- len ismi oldu İlhan Selçuk. Cumhuriyet gazetesindeki ilk yol ayrõmõ da bu zeminde gerçekleşti. 1969’daki Kanlõ Pazar’õn Taksim’i ka- na buladõğõ günün gecesinde, benim evimde bu yol ayrõlõğõnõn nihai kavgasõ o dönemde gazetenin genel yayõn yönet- meni olan Ecvet Güresin ile köşe yazarõ İlhan Selçuk arasõnda ve aralarõnda ga- zetenin sahibi Nadir Nadi’nin de bulun- duğu gazete mensuplarõnõn önünde pat- ladõ. 12 Mart’ın sonrası Sonuçta Ecvet Güresin ile gazete yo- lunu ayõrdõ ve Cumhuriyet İlhan Sel- çuk’un (ve Doğan Avcõoğlu’nun) yö- rüngesine girdi. Ama gelişmeler onlarõn beklentisine uygun olmadõ. “9 Mart” ye- rine 12 Mart’taki 1971 darbesi ertesinde gelen 28 Nisan’daki Balyoz Harekâtõ ile hem Cumhuriyet kapatõldõ, hem de İlhan Selçuk dahil “Sol”un değişik yelpazelerindeki pek çok isim tutuklandõ. Aynõ serüveni 2000’li yõllarda da ya- şamak, demek İlhan Selçuk’un kendisi için belirlediği siyasal kaderde varmõş ki, bir Ergenekon sanõğõ olarak hayata veda etti. Eski “Sol”un “Ulusalcılık”a dön- üştüğü bir süreç yaşanmaktaydõ neticede. Şimdi artõk o sanõk falan değil. Siyasetin de, gazeteciliğin de, kavga- larõn ve yol ayrõlõklarõnõn da bittiği bir son- suzlukta artõk o. Bir dönem bitti Benim için İlhan Selçuk, soluğu hiç tü- kenmeden köşesinde kendine özgü üslu- bu ile yaşamõnõ yazõ yazmaya adayan bir meslektaşõmdõ. Birlikte geçirdiğimiz ve yaş farklarõnõn buharlaştõğõ bir arkadaş ortamõnõn, neşe- yi ve kederi ortaklaşa paylaştõğõmõz Cum- huriyet yõllarõnõn İlhan Ağabey’i o. Son olarak onu sürekli yoğun bakõm gördüğü Amerikan Hastanesi’nde ziyaret etmiştim. Yine eski günleri anmõş, karşõlõklõ kah- kahalarla geçmiş beraberliklerimizi ha- tõrlamõştõk. Son dönemde sağlõk durumu iyice ağõrlaşmõştõ. Kalbi ve akciğerleri, makineler desteğinde çalõşõyordu. Kardeşi Turhan Selçuk’un ölüm haberi kendisine duyurulmamõştõ. Gerek Cumhuriyet gazetesi çalõşanla- rõnõn, gerekse benim gibi İlhan Selçuk’la birlikte çalõşmõş olan meslektaşlarõn ve ar- kadaşlarõnõn kederimiz büyüktür. (22 HAZİRAN - SABAH) MEHMET BARLAS ‘Her şey Çürümüş’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear