Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
30 MAYIS 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 9
‘GÖKÇEK YARGILANMALI’
‘Korsan
amblem’e
suçduyurusu
EMİN ARSLAN
Dinlemeleri
‘bir grup’
yapıyor
Önceki gece tahliye olan
Arslan, “Hrant Dink cinayetini
aydõnlatmak için çalõşõrken
başõma bunlar geldi” dedi.
İstanbul Haber Servisi - İstanbul’da
gerçekleştirilen uyuşturucu operasyo-
nuna ilişkin tutuklu olarak yargõlanan
ve önceki gece tahliye olan eski Emni-
yet Genel Müdür Yardõmcõsõ Emin
Arslan, çarpõcõ açõklamalarda bulundu.
Arslan, “Hrant Dink cinayeti gibi ko-
nuları çok rahat dile getirdiğim için
bazı kişiler bundan çok rahatsız ol-
du. Cinayeti aydınlatmak için çalışır-
ken başıma bunlar geldi” dedi.
İstanbul 9. Ağõr Ceza Mahkeme-
si’nde perşembe günü başlayan ve cu-
ma günü de devam eden davanõn oturu-
munda mahkeme heyeti, Emin Arslan,
4. sõnõf emniyet müdürleri Murat Ne-
mutlu ve Mustafa Aral ile birlikte
Settar Gürlek, Cengiz Zorlu ve Ya-
kup Budak’õn, tutuklu kaldõklarõ süre
göz önüne alõnarak tahliyesine karar
verdi. Duruşmada yazõlõ savunmasõnõ
okuyan Emin Arslan, Hrant Dink cina-
yetine de değinerek “Dink cinayeti ko-
nusunda bana gelen bilgilerle, cina-
yeti zamanla aydınlatacaktım. Za-
man içinde hiçbir şey gizli kalmaya-
cak. Her şey ortaya çıkacak” diye ko-
nuştu. İnsanlarõn telefonlarõndaki IMEI
numaralarõ yüzünden sõkõntõ yaşayacak-
larõnõ ve dinleneceklerini her yerde dile
getirdiğini belirten Arslan, “Şu an eğer
IMEI’den telefon dinlenmesi yapıl-
mıyorsa, bunu dile getirmem amacı-
na ulaşmış diyebilirim” dedi. Arslan,
“Telefon dinlemek en son çaredir.
Bu dinlemeler, sistemimizin yanlışlı-
ğı. Biz, özellikle bıçak sırtı muhbir-
lerle çalışan dairelerdeyiz. Maalesef
bunun düzenlenmesi, yasal prosedü-
rü de yoktur” ifadelerini kullandõ.
Telefonlarõnõn yasadõşõ dinlendiğini
ve hakkõnda savcõ kararõ olmadan takip
edildiğini anlatan Arslan, yasadõşõ din-
leme ve izleme faaliyetlerinin emniyet
içindeki bir grup tarafõndan yapõldõğõnõ
belirtti. Arslan şunlarõ kaydetti: “Ben
başka bir operasyon için illegal ola-
rak veya yargıçlar yanıltılarak tele-
fonumun IMEI üzerinden izleniyor-
dum.” Arslan, Dink cinayeti konusun-
da araştõrma yapan Milliyet gazetesinin
de dinlendiğine dikkat çekti.
Hanefi Avcı tanık oldu
Duruşmada tanõk olarak dinlenen Es-
kişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı,
Arslan’õn görevini namusuyla yaptõğõn-
dan şüphesi olmadõğõnõ söyledi.
Yürütülen tahkikatõn İstanbul Emni-
yeti’yle koordine içinde olmasõ gere-
kirken özellikle İstanbul Emniyeti’nin
bilgilendirilmediğini gördüğünü anla-
tan Avcõ, “Buradaki kişilerle Emin
Arslan’ın ilişkileri, birçoğumuzun
başından geçen olaylardır. Devlet
adına bilgi alma faaliyeti neticesinde
bazı kişilerle yakın ilişkilerimiz ge-
lişmiştir” dedi. Hanefi Avcõ, tahkika-
tõn başõnda olan KOM’un başkanõ Ah-
met Pek’in kendisine “Emin Ars-
lan’ın asla suçu yok. Ama daha son-
ra farklı anlaşıldı” dediğini belirterek
tahkikattan önce emniyet görevlileri-
nin şüphelilerle ilgili araştõrma yapma-
larõ gerektiğini söyledi.
AYDIN: BASIN HEDEFTE
‘Ya yandaş
ol ya da
konuşma’
ŞULE KÖKTÜRK
İstanbul Barosu Başkanõ Muam-
mer Aydın, bir gazetenin santralõnõn
dinlenmesinin kabul edilmez ve basõ-
nõ susturmak amaçlõ olduğunu belirte-
rek, “Ya yandaş basın olacaksınız
ya da susacaksınız. Üzerinize baskı
kurulması için her türlü şey yapıla-
bilir. Baskı unsuru oluşturmak için,
orada bir şeyler bulabilmek için ya-
pılmıştır. Ama ne adına yapılırsa
yapılsın bunun bir suç olduğu açık-
ça ortadadır” dedi.
Türkiye’de dinlemelerin haddini aş-
tõğõnõ vurgulayan Aydõn, “Bugün
Türkiye’de yasalarda olan hiçbir
hüküm, gerçek anlamda hayata ge-
çirilmiyor. Keyfilik ve hukuksuzluk
almış başını gidiyor” diye konuştu.
‘Arama kararları hatalı’
Suç şüphesi olmadan böyle bir din-
leme yapõlmõş olmasõnõn, dinlemenin
yaşadõşõ olduğunu gösterdiğini vurgu-
layan Aydõn, bir basõn kuruluşunun
santralõnõn dinlenmesinin kabul edile-
mez olduğunu söyledi.
Arama kararlarõ alõnõrken kime ait
olduğu, ne için olduğu, delillerin ve
belirtilerin açõk olarak belirtilmesi ge-
rektiğinin altõnõ çizen Aydõn, “Ama
ne yazık ki mahkemelerden öyle
arama kararları veriliyor ki, hiç bu
özellikleri taşımadan, hatta bunun
ironisi de yapılmıştı, bazı mahkeme
hâkimlerinin, sadece telefon numa-
raları belirtilerek, dinleme kararla-
rı verildiği için, bazı mahkeme hâ-
kimlerinin kendi telefonları ile ilgili
bile dinleme kararı verebildikleri
görülmüştür. Somut olarak bunlar
ortaya çıktı” diye konuştu.
Eski CHP Trabzon Milletvekili
Rahmi Kumaş, Gökçek’in “görevini
kötüye kullanmak”, “kamu malõna zarar
vermek” ve “yalan bildirimde
bulunmak” suçlarõndan yargõlanmasõnõ
istedi. Kumaş, emekli olan vali Önal
hakkõnda da suç duyurusunda bulunmak
istediğini ancak vazgeçtiğini söyledi.
ALİCAN ULUDAĞ
ANKARA - Açtõğõ dava sonucu Atakuleli-
camili amblemi iptal ettiren eski CHP Trab-
zon Milletvekili Rahmi Kumaş, Anakent Be-
lediye Başkanõ Melih Gökçek hakkõnda bele-
diye meclisinden karar çõkarmadan yeni bir
“korsan simge” kullandõğõ gerekçesiyle suç
duyurusunda bulundu. Kumaş, Gökçek’in
“görevini kötüye kullanmak”, “kamu malı-
na zarar vermek” ve “yalan bildirimde bu-
lunmak” suçlarõndan yargõlanmasõnõ istedi.
Avukat Rahmi Kumaş, Ankara Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’na yaptõğõ suç duyurusunda Ana-
kent Belediyesi’nin “korsan simge kullandı-
ğını” vurguladõ. Kumaş, “5393 sayılı Beledi-
ye Yasası’nda 81. maddesine göre ‘beledi-
yenin tanõtõcõ simge, flama ve benzerlerinin
saptanmasõnda’ Belediye Meclisi kararı ile
Ankara Valiliği’nin onayı gerekmektedir”
dedi. Dilekçesinde, 1995’te getirilen camili
simgeyi iptal ettirmesinin sürecini anlatan Ku-
maş, belediyenin şimdi eylemli olarak yeni bir
simge belirlemekte olduğunu kaydetti.
‘Gökçek kamuya zarar veriyor’
“Anakent Belediyesi bu tutumuyla gör-
evini kötüye kullanmaktadır, yalan bildi-
rimde bulunmaktadır, kamuya zarar ver-
mektedir” diyen Kumaş, bunun gerekçesini
şöyle açõkladõ:
“Mahkeme kararını uygulamadığından
Başkan Melih Gökçek hakkında soruştur-
ma açılma süreci sürmekte iken, yeni bir
karar aldırmadan kendi kendine simge
kullanmaktadır. Bu tutum eylemli olarak
yeni bir simge çıkarmak demektir. Başkan
Gökçek’in buna ‘rozet’ demesi ya da basın
görevlisinin ‘logo’ demesi sonucu değiştir-
mez. Çünkü Belediye Yasası’nın 81. mad-
desinde ‘....amblem, flama ve benzerleri’ yaz-
maktadır. Rozet ya da logo da ‘benzerleri’
içine girmektedir. Demek ki yasaları çiğne-
yerek rozet ya da logo kullanmaktadır An-
kara Bediyesi. Kaldı ki Belediye Meclis ka-
rarı alınmış olsa bile, Ankara Valiliği’nce
bunun onaylanması gerekmektedir.”
‘Önal’ı rahatsız etmek istemedim’
Ankara Valisi Kemal Önal hakkõnda da suç
duyurusunda bulunmak istediğini belirten Ku-
maş, “Ama emekli oldu. Onu rahatsız et-
mek istemedim” dedi. Gökçek’in yargõlan-
masõnõ istiyen Kumaş, savcõlõktan “Melih
Gökçek’in, Ankara 3. İdare Mahkeme-
si’nin iptal kararını dolaylı olarak eylemsel
biçimde (de facto) ortadan kaldırdığından,
Belediye Meclisi’nden karar almadan kor-
san simge kullandığından, hakkında yalan
bildirimde bulunmak, görevini kötüye kul-
lanmak ve kamuya zarar vermek suçların-
dan soruşturma açılmasını” talep etti.
Fethin 557. yõlõ
İstanbul’un fethinin 557. yıldönümü
dün düzenlenen bir dizi etkinlikle kut-
landı. Kutlama etkinlikleri, Fatih Sultan
Mehmet’in türbesinde yapılan törenle baş-
ladı. Belgratkapı’daki törende ise, top ses-
leri eşliğinde temsili Fatih Sultan Mehmet
ve Osmanlı askerleri, hücum marşı ile bir-
likte surlara hücum edip İstanbul’un fethi-
ni gerçekleştirdi. Canlandırma için bu yıl
ilk defa 20 at ve Osmanlı askerini temsilen
20 binici görev yaptı. Törende, 557. yıldö-
nümü nedeniyle İstanbul’da düzenlenen şi-
ir, kompozisyon ve resim dalında birinci
olanlar Muammer Güler’in elinden ödülle-
rini aldı. Sorular üzerine değerlendirmede
bulunan Güler, “7.5 yıldır severek yaptı-
ğım görevim pazartesi bitiyor. Görevi dev-
ralacak meslektaşıma başarı diliyorum”
dedi. (Fotoğraf: BAŞAK ERDEM)
Bahçelievler’dekatledilenöğrencilerinavukatõErşenŞansal,HalukKõrcõ’nõntahliyesinideğerlendirdi
‘Kamuvicdanõkanõyor’İLHAN TAŞCI
ANKARA - Bahçelievler’de
1978’de Türkiye İşçi Partisi (TİP)
üyesi 7 öğrenciyi telle boğarak katlet-
mekten 7 kez idama mahkûm olan
Haluk Kırcı’nõn tahliye edilmesini,
katledilen öğrencilerin avukatõ Erşen
Şansal, Cumhuriyet’e değerlendir-
di. Şansal, TİP’in son genel başkanõ
Behice Boran’õn sözüne gönderme
yaparak, “Acılarını kalbimize, anı-
larını beynimize gömdük” dedi.
Şansal, Kõrcõ gibi “azılı katillerin” art
arda çõkarõlan af niteliğindeki yasa-
larla kurtarõldõğõnõ vurguladõ.
1978 yõlõndaki katliamõn ardõndan
katledilen 7 öğrencinin ailesinin de
avukatlõğõnõ üstlenen Erşen Şansal, so-
rumuz üzerine, “Katillerin böyle
tahliye edilmeleri, kamu vicdanını
rahatsız eden bir şey” dedi. Kõrcõ’nõn
7 kez idama mahkûm edildiğini ve
Yargõtay tarafõndan da bunun onan-
dõğõnõ vurgulayan Şansal, “1990’dan
itibaren arka arkaya yasalar çıka-
rıldı. Terörle Mücadele Kanunu’nda
af niteliğinde düzenlemeler yapıla-
rak, ölüm cezası yerine ‘10 yõl hapis
yatõlõr’ dendi. Mahkemeler dosyaları
elden geçirip verilmiş ölüm cezala-
rını ağırlaştırılmış müebbete çevir-
di. Onun karşılığı da 8 sene idi. Böy-
lece 7 kere idam 56 yıl etti. Bu da hu-
kukun aritmetiğine göre 36 sene edi-
yor. Onu da 30’a indirdiler. Sonra
da 22 yıl oldu” değerlendirmesini yap-
tõ. “Ceza suçlunun ıslahı için ve-
rilir” düşüncesini anõmsatan avukat
Erşen Şansal, “Umarız ki Haluk
Kırcı ıslah olmuştur” dedi. Yõlla-
rõn hukukçusu Erşen Şansal, yaşanan
tuhaflõklar zincirine de “Peşi peşi-
ne çıkarılan aflar... Nedense evirip
çevirip Haluk Kırcı’yı hep yanlış
tahliye ettiler. Kendisi de kaçtı.
Bunların hepsi rahatsız edici”
sözleriyle dikkat çekti.
‘32 yıl geçti’
Şansal, Haluk Kõrcõ’nõn tahliyesi-
ni kendisinin de hesapladõğõnõ ve bu-
nu beklediğini anlattõ. Katliamõn
üzerinde 32 yõl geçtiğini anõmsatan
avukat Şansal, öğrencilerin pek ço-
ğunun anne ve babasõnõn bugün ha-
yatta olmadõğõnõ bildirdi.
Kõrcõ’nõn tahliyesi sonrasõnda his-
settiklerini ise Şansal, şöyle anlattõ:
“Bu çocuklar TİP’in üyeleriydi. Be-
hice Boran’ın bir sözünü hatırlata-
yım. Çünkü ben de aynen benimsi-
yorum. Öğrencilerin katledilmele-
rinin birinci yılında Behice Boran tel-
evizyonda seçimler vesilesiyle bir
konuşma yapmıştı. Söze başlarken
‘acõlarõnõ kalbimize, anõlarõnõ beynimize
gömdük’ diye bir sözü vardı. Behice
Boran’ın bu deyişinden de 30 yıl geç-
ti. İnsan olarak duygularımız var bir
de mantığa ‘sen böyle kabul edecek-
sin’ diye bir durum var. Türki-
ye’deki hukukun ta ne zamanlardan
beri günümüze uzanan hukuk ada-
mını yoran bir tablosu gözümüzün
önündedir. Gerçi bugün de yargı
kapkara bir tablodur. Çeşitli ör-
neklerinden biri de bu...”
Türk Mühendis ve Mimar
Odaları Birliği (TMMOB)
41. Dönem Olağan Genel Ku-
rulu delegeleri, maden kazalarında yaşanan ölümleri protesto amacıyla, Kızılay’daki
Madenciler Anıtı’na siyah çelenk bıraktı. Grup adına basın açıklaması yapan Maden
Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun, Dinçer’i kınayarak “Bu son uyarımızdır.
Bundan sonra yapacağımız eylemler daha kitlesel olacaktır” diye konuştu. (AA)
Yaşamõnõyitirenmadencileriçin‘güzelöldüler’demişti
Bakan’ı istifaya çağırdılar
ZONGULDAK (Cum-
huriyet) - Çalõşma ve Sos-
yal Güvenlik Bakanõ Ömer
Dinçer’in Zonguldak’taki
grizu faciasõnda yaşamõnõ
yitiren madenciler için “İlk
19 madencimizin bede-
ninde herhangi bir yanık
yoktu, güzel öldüler. Aile-
ler huzur içinde” şeklinde
sözleri tepki çekti. DSP’liler
Bakan’õ istifaya davet eder-
ken Maden Mühendisleri
Odasõ da “Uyarıyoruz, ‘gü-
zel’ olmayacak” dedi.
Çalõşma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanõ Ömer Din-
çer’in önceki gece yerel bir
televizyon kanalõnda yaptõğõ
açõklamalar tartõşma yarattõ.
Dinçer, “İlk 19 madenci-
mizin bedeninde herhangi
bir yanık yoktu, güzel öl-
düler. 8 madencimizde ise
hafif yanıklar vardı, onla-
rın kimlik tespitlerinde so-
runlar yaşandı. Maden iş-
çileri ailelerine teslim edil-
di. Aileler huzur içinde.
Sadece iki madencimize
ulaşamadık. Onlara da ula-
şabilmek için çaba harcı-
yoruz” diye konuştu.
Bakan Dinçer’in açõkla-
malarõna ilk tepkiyi DSP
Genel Sekreteri Hasan Er-
çelebi gösterdi. Erçelebi,
“güzel öldüler” şeklindeki
açõklamanõn “vicdana ve
Dinçer’in makamına ya-
kışmadığını” vurgulayarak
şunlarõ söyledi:
“Kendilerini aklama-
ya çalıştıkça batmakta
olan hükümet üyelerini,
hiç değilse emek şehitle-
rine saygı için insaflı ol-
maya ve susmaya çağırı-
yorum. Bakan Ömer
Dinçer’i de derhal istifa-
ya davet ediyorum.”
TMMOB’den siyah çelenk
Azrak Milliyet’in dinlenilmesini basõnõn kuşatõlmasõ olarak değerlendirdi
‘Alenibirhukuksuzluk’İLHAN TAŞCI
ANKARA - Prof. Dr. Ülkü Az-
rak, gazetemizin ardõndan Milli-
yet’in santralõnõn da dinlendiği-
nin ortaya çõkmasõnõ, “Böyle bir
dinlemeye mahkeme bile karar
veremez. Çünkü bu bir genel
dinleme anlamını taşır. Gazete-
nin sansür altında tutulması,
kuşatılması anlamını taşır” söz-
leriyle değerlendirdi. Santral din-
lemesiyle anayasanõn pek çok gü-
vence altõna aldõğõ teminatõn yok
edildiğine dikkat çeken Azrak,
“En büyük mutsuzluk bir hu-
kukçunun bu kadar hukuksuz-
luğun yaşandığı bir ülkede ya-
şamak zorunda olmasıdır” dedi.
Emniyet Genel Müdür Yardõm-
cõsõ Emin Arslan’õn Milliyet ga-
zetesinin santralõnõn da dinlendi-
ğini açõklamasõ tartõşma yarattõ.
Çünkü daha önce de gazetemizin
Ankara büro santralõnõn bütü-
nüyle dinlendiği hatta bazõ mu-
habirlerin görüşme kayõtlarõnõn
da alõndõğõ ortaya çõkmõştõ.
Santral dinlemesinin hukuk dõşõ
olduğunu yorumlamak için “derin
bir hukukçu olmaya gerek ol-
madığına” işaret eden Azrak, “O
kadar aleni bir hukuka aykırılık
ki bu. Bir gazetenin tümüyle
santralının izlenmesi bu olacak iş
değildir. Çünkü bu bir genel iz-
leme anlamı taşır” diye konuştu.
Azrak, santral dinlemesinin bir
gazetenin tüm çalõşanlarõnõn ve
onlarõ arayanlarõn da suç zanõ al-
tõnda tutulmasõ anlamõna geleceğini
anlattõ. Azrak, “Böyle bir şeye
mahkeme bile karar veremez.
Çünkü bu bir genel dinleme an-
lamı taşır. Gazetenin en alt dü-
zeydeki görevlisini eşi arıyor
onu da dinliyorsunuz. Bu kişilik
haklarına tecavüzden başka bir
şey değildir. Bir santralın din-
lenmesi o müessesenin kuşatıl-
ması anlamına gelir. Nereden
baksanız kişilik haklarına teca-
vüz, haberleşme özgürlüğüne
tecavüz anayasanın birden faz-
la maddesinin ihlalidir.”
“Türkiye bu kadar duyarsız
bir duruma mı düşürüldü” diye
düşündüğünü söyleyen Azrak, sant-
ral dinlemelerinin çok geniş bi-
çimde sivil toplum örgütleri, ay-
dõnlar ve hukukçular tarafõndan
protesto edilmesi gerektiğini vur-
guladõ. Azrak, şunlarõ söyledi:
“Protestolar konusunda çok da
geç kalındı. Daha önce Cumhu-
riyet’e uygulandı şimdi de Mil-
liyet’e. Tahmin edilir ki Taraf ga-
zetesine uygulanmaz.
‘Gensoru önereceğim’
CHP MYK üyesi Şahin Mengü,
bir gazete santralõnõn dinlenmesi-
ni “tipik Watergate skandalı”
olarak nitelendirdi. Mengü, “Ya-
sadışı dinlemelere ilişkin genso-
ru önergesi verilmesini önerece-
ğim. Mahkemeden izin alınma-
mış aynı eşkıya düzeni. Demek,
Başbakan kızdığında o gazeteyi
dinletiyor” diye konuştu.
Avukat Şansal, TİP’in son genel başkanõ Behice Boran’õn sözüne
gönderme yaparak, “Acõlarõnõ kalbimize, anõlarõnõ beynimize
gömdük” dedi. “Katillerin bu şekilde tahliye edilmelerinin kamu
vicdanõnõ rahatsõz ettiğini belirten Şansal, “Türkiye’deki hukukun
hukuk adamlarõnõ dahi yorduğunu” söyledi.
Santral dinlemesiyle anayasanõn pek
çok güvence altõna aldõğõ teminatõn yok
edildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Azrak,
“En büyük mutsuzluk bir hukukçunun bu
kadar hukuksuzluğun yaşandõğõ bir ülkede
yaşamak zorunda olmasõdõr” dedi.
Haluk Kırcı