23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 30 MAYIS 2010 PAZAR 20 KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr DUYURU 31 Mayıs 1971 günü Nurhak Dağı’nda emperyalizmin iş- birlikçileri tarafından katledilen Sinan Cemgil, Kadir Man- ga, Alpaslan Özdoğan’ın aramızdan ayrılışının 39. yılında onları saygı ve özlemle anıyoruz. Anma töreni 31 Mayıs 2010 Pazartesi günü saat 12.00’de Sinan Cemgil’in Karacaahmet’teki mezarı başında yapılacaktır. Törene katılacaklarla belirtilen günde saat 11.00’de Kara- caahmet girişinde Şakirun Camii önünde buluşulacaktır. İletişim: 0532 325 85 90 68’liler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Naim Tirali anıldı KADİR İNCESU Öykücü, gazeteci, politikacõ Naim Tirali ölümünün birinci yõlõnda ailesi ve dostlarõnõn katõldõğõ bir etkinlikle anõldõ. 25 Mayõs 2009’da yitirdiğimiz Naim Tirali için Kadõköy’de düzenlenen etkinliğe Tirali’nin eşi Günay Tirali, çocuklarõ Emine, Hasan ve Yavuz Tirali’nin yanõ sõra torunlarõ, Türkiye Yazarlar Sendikasõ Genel Başkanõ Enver Ercan, Gazeteciler Cemiyeti Başkanõ Orhan Erinç, Sami Karaören, Eray Canberk, Öner Ciravoğlu ve Hikmet Altınkaynak’õn da bulunduğu çok sayõda kişi katõldõ. Mehrizat’õn sunduğu etkinlikte Emine Tirali, bu etkinliği gelenekselleştirmeyi düşündüklerini belirterek, Naim Tirali adõna bir de öykü yarõşmasõ planladõklarõnõ söyledi. Etkinlikte yapõlan konuşmalarda, Naim Tirali’nin ağõrlõklõ olarak öykücülüğü ve gazeteciliği üzerinde duruldu. Gazeteciler Cemiyeti Başkanõ Orhan Erinç ise, Tirali’nin gazeteciliğinin örnek alõnmasõ gerektiğini vurguladõ. Talip Özkan uğurlandı İZMİR (AA) - TRT sanatçõsõ ve bağlama ustasõ Talip Özkan, İzmir’de son yolculuğuna uğurlandõ. Özkan için TRT İzmir Bölge Müdürlüğü’nde tören düzenlendi. Törende konuşan TRT İzmir Televizyonu Müdürü Oğuz Kaçtan, Özkan’õn çok sayõda öğrenci yetiştirdiğini, Türk halk müziğine sayõsõz derleme kazandõrdõğõnõ söyledi. Talip Özkan’õn cenazesi, Alsancak Hocazade Camii’nde kõlõnan cenaze namazõnõn ardõndan Narlõdere Mezarlõğõ’na defnedildi. Akyurt Çocuk Korosu’na madalya Kültür Servisi - Sevda-Cenap And Müzik Vakfõ Başkanõ Mehmet Başman’õn önerisiyle 15 yõl önce kurulan Akyurt Çocuk Korosu bugün saat 16.00’da MEB Şûra Salonu’nda yapõlacak 15. Türkiye Korolar Şenliği’ne katõlõyor. Põnar Alpay Yüksel’in yöneteceği koro şenlikte Ayça Nur Kip Akyol’un Mõr Mõr, Kõrmõzõ At Pembe Fil, Bir İki Üç, Haydi ve Yağmur Dansõ adlõ yapõtlarõnõn ilk seslendirilişini gerçekleştirecek. Aynõ akşam yapõlacak törende de koro, şenliğe 15 yõl aralõksõz katõldõğõ için Altõn Madalya ile ödüllendirilecek. İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ’NDE BUGÜN Salon’da 18.30’da “Malafa” Üsküdar Stüdyo Sahnesi’nde 15.30’da “Su Yeşili Hikâyesi” Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde 20.30’da “Tatil Üçlemesi” Haldun Taner Sahnesi’nde 15.30’da “Martõ” Ses Tiyatrosu’nda 18.30’da “Ruhundan Tramvay Geçen Adam” ProtestmüziğintescillimarkasõBobDylanyarõnakşamHarbiyeCemilTopuzluAçõkhavaTiyatrosu’nda Yirmi bir yõl sonra vuslatMURAT BEŞER - SENEM BEŞER Yarõn akşam, İstanbul Cemil Topuzlu Harbiye Açõkhava Ti- yatrosu, yõlõn en heyecan verici konserlerinden birine ev sahip- liği yapacak. Protest müziğin tescilli markasõ, Amerikan fol- kunun alameti farikasõ, yalnõz- lõk şiirlerinin çatallõ sesi, bohe- min vazgeçilmez ikonu Bob Dylan karşõmõzda olacak. Dylan’õ 21 yõl sonra ikinci kez görüyor olacağõz. İlk defa 1989’un bir pazartesi akşamõn- da, iptal olan İtalya konserinin yüzü suyu hürmetine, kendisi hiçbir kazanç elde etmeden eki- bin parasõnõ ödeme pahasõna bu- radan giden teklife evet demiş ve İstanbul’a gelmişti. Dylan kimilerine göre gerçek bir usta ve sağlam adam, kimi- leri için sahtekârõn önde gideni. Sonuç; rock tarihinin Leonard Cohen, Patti Smith, Lou Reed, Tom Waits gibi, her ni- yete yenen muz misali ve en çok tartõşõlan figürleri listesinin üst sõralarõnda bir yer. Dylan, geçmişi en çok didik- lenen, eldeki malzemenin sine- madan edebiyata paraya çevri- len aktüel figürlerinden biri o bu aralar. Haliyle yaşlõ tilkinin postu da çok para ediyor; her tür demosundan, evdeki öksü- rük seslerine kadar basõlõyor. Dylan, modern dünyayõ algõla- makla, algõlamak istememek; algõlamõş olmakla, algõlamamõş olmayõ tercih etmek arasõnda kritik bir noktada duruyor. Hiçbir zaman doğ- rudan bir politik ad- res göstermemiş olsa da, herkesin üzerinde hemfikir olduğu üze- re, işaret ettiği bir yol vardõr Dylan şarkõla- rõnõn; o yol da dinle- yicileri tarafõndan giz- li bir mutabakatla, sorgusuz sualsiz kabul görmüştür. Yeri gel- miş takdir edilesi bir cesaretle muhtelif Amerikan hükümetle- rinin õrkçõ, savaş yanlõ- sõ zihniyetlerini yerden yere vurmuş; onlarla acõmasõzca dalga geç- mekten kendini alõkoy- mamõş; yeri gelmiş, bü- yük ticari başarõsõzlõk- lar yaşamõş, özellikle seksenli ve doksanlõ yõllarda kötü al- bümler yapmõş, yazdõğõ bazõ ki- taplar ve gerçekleştirdiği film- lerle alay konusu olmuş biridir Dylan. Kaçõnõlmaz bir biçimde rock tarihinin en tartõşõlan figürlerin- dendir. Değişen soundu, akustikten elektriğe, folktan rock’a ve po- pa doğru esen rüzgârlarõ ile bazõ ilk adõmlarõ atmõş; savaş karşõt- lõğõ, insanõn içindeki tanrõ, cin- selliğin anlamõ, toplumsal ada- let arayõşõnõn vazgeçilmezliği, sevginin gerekliliği ve yaşamõn kendini yeniden üretmesi gibi şarkõ konularõ ile her zaman farklõ cümleler kurmayõ becer- miştir. O nedenle onu halkõn içinden çõkmõş kentli bir müzis- yen olarak görmek yetersiz bir tanõmlama olur. O halk kültürü ile küçük burjuva entelektüaliz- mini birleştirmiş bir şairdi daha ziyade. Dili ekonomik kullanõr; aynõ şekilde müziği de… Fonetik uyumlarõnõ öne çõkardõğõ söz- cükleri armonik yapõnõn içine yerleştirerek güçlü şarkõlar ya- zar. 60’lõ yõllarda folk, blues ve rock’n roll’u buluşturmasõyla, alõşõldõk akor sisteminin dõşõna çõkmasõyla yeni bir yol açan Dylan, rock tarihinin en fazla kavõrlanan şarkõcõlarõnõn başõn- da gelir. Biletleri kõsa sürede tükenen, ardõndan merdivenleri de satõlan bu konser, hem Pozitif’in hem de yõlõn en iyi işlerinden biri olarak notlarõmõza düşülecek. İlk kez 1989’da İstanbul’a gelen Bob Dylan’ı, yıllar sonra ikinci kez görüyor olacağız.Yalnızlık şiirlerinin çatallı sesinin konser biletleri kısa sürede tükendi, ardından merdivenleri de satıldı. Dylan birçok filmde aktör, besteci, senarist, editör ve yönetmen olarak yer aldõ. Bunlardan biri 2003 yapõmõ “Masked and Anonymous”da plak yapmayan, turneye çõkmayan, röportaj vermeyen ama yardõm konserinde çalmasõ istenilen efsane Jack Fate rolüydü. Yönetmenliğini yaptõğõ 1978 yapõmõ sürrealist film “Renaldo ve Clara”da Renaldo rolünü üstlendi. Sam Peckinpah’õn 1973 western’i “Pat Garrett ve Billy the Kid”te rol aldõ ve “Knocking on Heavens Door” parçasõnõn da bulunduğu soundtrack kendisine aitti. Martin Scorsese’nin yönettiği “No Direction Home” filminde Dylan kendini oynadõ. Yapõmcõsõ Bob Johnson filmde Dylan’õ şöyle anlatõr: “Bence Tanrı onun omzuna dokunmak yerine kıçına tekmeyi basmıştı. Gerçekten! Bütün bunlar bundan kaynaklanıyordu. Elinde değildi. Yani Kutsal Ruh onunlaydı. Ona bakınca bunu görebiliyordunuz.” Todd Haynes’in yönettiği 2007 yapõmõ “I’m Not There” ise, Dylan’õn altõ farklõ karakter ile müziğini ve hayatõnõ anlatan film. Filmde Dylan aktör, folk şarkõcõsõ, ozan, Rimbaud, kanun kaçağõ Billy the Kid ve Woody Guthrie olarak vücut bulur. EN ÖNEMLİ ALBÜMLERİ 40’a yakõn stüdyo albümü, 58 single, 13konser albümü ve 14 toplama albüm: BobDylan’õn 69 yõla sõğdõrdõğõ çalõşmalarõn sade-ce resmi kayõtlara geçen miktarõ bu. Şayet 10yõllõk zaman dilimlerine ayõrarak değerlendir-mek gerekirse, Dylan albümlerinin en önem-lilerinin 60’lõ yõllarda yoğunlaştõğõnõ gönülrahatlõğõ ile söyleyebiliriz. Onu yeni tanõyanya da yeniden tanõmak isteyenlere 60’lardan“The Freewheelin’ Bob Dylan”, “The Ti-mes They Are A-Changin”, “Bringing ItAll Back Home”, “Highway 61 Revisited”,“Blonde on Blonde”, “John Wesley Har-ding” ve “Nashville Skyline”, 70’lerden“Blood on the Tracks” ve “Desire”, 80’ler-den “Empire Burlesque”, son 10 yõlõndan da“Love and Theft” ve “Modern Times” adlõalbümlerini salõk vermek mümkün. KENDİNİ DE OYNADI ‘Dünyabensizde idare eder’ “New York’a gelene kadar folk müzik bilmiyordum. Ben eski caz şarkılarını, duygusal kovboy şar- kılarını, top 40 hit parçalarını söy- lüyordum. İnsanlar buna bir ad vermek istiyorlar ve folk müzik diyorlar. Şimdi çok az insan bu şekilde şarkı söylüyor. Hiç kimse Leadbelly, Houston ve Guthrie gi- bi kayıtlar yapmaz oldu. Öyle mü- zik yapanlar ticari şarkıcılar tara- fından geri plana itildiler. Radyo programları artık o parçaları çal- maz oldu. Folk müziği bu şekilde şarkı söylemeyen insanlar tarafın- dan başka yere götürülüyor… Ben çok para kazanmak istemiyo- rum, sadece geçinmek istiyorum. Daha fazla insana ulaşarak ve söylediğim tarz müziği iletebilmek istiyorum.” Ekim 1961 Dünya için önemli bir felsefen yok mu diye sorulduğunda verdiği yanõt: “Dalga mı geçiyorsun? Dün- yanın bana ihtiyacı yok. Tanrım, ben sadece 1.55 boyundayım. Dünya bensiz de idare edebilir. Bilmiyor musun, herkes ölür. Ne kadar önemli olduğunu düşünme- nin bir anlamı yoktur. Shakespea- re, Napoleon, Edgar Allan Poe’ya bak, hepsi öldü, değil mi?” Mart 1965 Dylan,Dylan, MartinMartin Scorsese’ninScorsese’nin yönettiğiyönettiği ‘No Direction‘No Direction Home’Home’ filminde.filminde.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear