22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
iu. Sartre- Beauvoir ikilisi- nin hayranları hep var, ama özel- likle komünist tutumlarıyla ilgili biraz tavırlılar. -Fransız okurunun giderek kozmo- polit bir yapıda olduğunu biliyoruz, ya yazarlar ve yaratıcı süreç? -Doğru, Fransa gecikmeli olarak bir değişim yaşıyor. 1987'de Goncourt Ödülü'nü Tahar Ben Jalloun Kutsal Gece ile aldı, inanılmaz bir başarıydı. Fransızlar yeniliğin "dışarıdan" gelen yazarlarla olacağını yeni anlıyorlar. Oysa Ingiltere'de çarpıcı ve hızlı bir biçimde bu sürcç gerçekleşti. 1981'de Salman Rüşdi'nin Geceyansı Çocuk- ları yla başladı. Çok güçlü, çok zen- gin, olağanüstü bir romandır. Ingiliz kökenli yazarlar her zaman gündcmde olmakla birlikte, sahnenin önlerindc artık lngilizcc yazan Pakistan, Bangla- deş.. kökenli romancıları buluyoruz: Kira Desai, Hanif Kureishi, Zadie Smith, Nadinı Aslam güçlü anlatımla- rıyla bu çizgiyi sürdürüyorlar. tngiliz edebiyatının en önetnli yazan şimdi Zadie Smith, yirmi üç yaşında White Teeth (Beyaz Diş) ile inanılmaz bir başarı yakaladı, Ingiliz edebiyatının büyük bir adı. Bu yazarlar geniş bir halk kitlesine ulaştı. Oysa Fransızlar geleneklerine Istanbul Fransız Kültür Merkezi Müdürü Anne Potle. Chrlstlne jordls ve Nedret Tanyolac Oztokat birlikte... ve edebiyatla- rına fazlasıyla bağhydı. Bu- gün değişim giderek belir- gin. Son yıl- larda edebiyat ödüllerine ya- bancı yazarlar layık görülü- yor. 2006 Goncourt ödülü Ameri- kalı Jonathan Littell'a veril- di, 2006 Re- naudot ödülü Kamerunlu Alain Ma- banckou'ya; 2006 Femina ödülü Ka- nadalı Nancy Houston'a; 2008 Gon- court ödülü Afgan asıllı Attik Rahi- mi'ye, 2008 Renaudot ödülü Gineli Tierno Monenembo'ya verildi. Afri- ka'nın uluslararası yazan Ahmadou Kourouma'yı da unutmayalım. Bu ya- zarlar Fransa'nın dışından geliyorlar ve bu dilde çok güçlü bir şeyi anlatı- yorlar, dünya edebiyatını temsil edi- yorlar, kültürleri bir araya getiriyor, Fransız edebiyatını zenginleştiriyorlar. Mağrip, Karayipler, Kara Afrika... çok geniş bir coğrafyadan geliyor bu yeni damar. BİRBİRİNE KARIŞAN KÜLTÜRLER -Almnnya 'da Türklerin edebiyat ala- nmda varlığmı göstermesini düşündü- rüyor bu süreç. Bu gelişimi siz nasıl yorumîuyorsunuz? Genel bir eğilim- den söz edilebilir mi? -Kuşkusuz. Öncelikle sınırların yı- kıldığı, geçişken olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Uluslann, ırklann, kültür- lerin yavaş yavaş birbirine karıştığını görüyoruz. Kendi sınırları içine kapaJı bir kültür tanımı artık yok. Roman kahramam da yerinden yurdundan ayrılmış bir kişi olarak beliriyor. tl- ginç bir anımı aktarayım. Nimes'de biyografİ konulu bir toplantıda herke- sin clinde turuncu yeşil kapaklı bir ki- tap vardı. Herkesin elinde bu kitap vardı. Merak ettim; Kuran'mış. Dü- şünün Fransa'nın taşrasında, okurlar Fas'lı bir yazann Kuran'dan söz eden yapıtından etkilcnmişti. Yapıt sıra- dandı, son derece basit bir dille Ku- ran'a gönderme yapıyordu ama iki yüz kadar Fransız büyülenmiş gibi ya- zann konferansım izliyordu. Bu bir fenomen, bir gerçek: Saint- Exupery biyografisine değil, Kuran'a yönelen taşralı Fransız. Bu yalnızca kürselleş- me değil, dünya değişiyor, insanlar değişiyor. Derinlemesine Batılı ve laik bir ülkede insanların roman yüzünden Kuran'ı alması görünenin ardında, Batılı uygarlığın çok yönlü bir değişim geçirdiğini gösteriyor. -Fransa kitap piyasasmda da spritü- el konular geçer akçe mi? -înanılmaz, roman değil tabii bun- lar, ama inanılmaz bir üretim ve tüke- tim var. Görünenin ardında daha kar- maşık bir mekanizma var bence. Ba- tı'da büyük bir spritüel açlık olduğu gerçek. LE CLEZİO HAKKINDA -Fransız edebiyatında Nobel'le par- layan Le Clezio hakkında görüşlerini- zi öğrencilerimizlc paylaştmız. Cum- huriyet okuru için de rica etsem... -Le Clezio ile ilgili iki görüşüm var. , Biri kişisel, diğeri yayıncı gözüyle. Fransız dilini görkemli bi- çimde kulla- nan ve engin bir konu biri- kimi olan bir yazar. Sömü- rülen, kullanı- lan yoksul ül- keler adına Batı'yı Çok ciddi yargılı- yor. Yoksul ülkeleri hiçe sayarak gezegenimize verdiğimiz zara- rı yargılıyor. Çocukların kullanılması- na, savaşın her türüne karşı çıkıyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki adalet- sizliğe duyarlı, son derece sorumlu bir dünya vatandaşı Le Clezio. Bu kesin. Ama kişisel olarak, yazı tarzı çok sev- diğim bir tarz değil; çok fazla akışkan, çok fazla uyumlu bir yazı biçemi var, bazen daha az düşsel, bcni yakalayan bir şeyler bekliyorum yazıdan. llk ro- manlarını çok sevmiştim. llk romanı Tutanak yeni romandan esinleniyor- du, Humma çok ateşli bir romandı. Son aşamada, Le Clezio Fransa'nın dünyaya göz alıcı bir biçimde açılan yazarıdır. Fransızcsası muhteşemdir. üünyanın her yerinde yaşıyor, biliyor- sunuz, nadiren de Fransa'da. Meksi- ka'da, Albukerque'de, Kore'de yaşı- yor, tam bir dünya vatandaşı; bir da- mardan Maurice Adaları, diğer yanda tngiliz kökleri var. Çocukluğunda Ni- ce'e göç etmek durumunda kalan ai- lesiyle, köksüzleşmeyi yaşamış bir in- san. Dünya vatandaşı olan Le Clezio tipik bir Fransız yazarı değil. Nobel Ödülü Gallimard Yayınları için bir şans oldu, köklerini anlattığı, kökle- rinden kopuşu anlattığı Açhğm Şarkı- sı yayımlandığı yıl, yazara ödül veril- di. -Bu söyleşinin ana konusu roman oldu, öykü zayıt bir damar mı? -Bence bugün Fransa'da ve dünya- da yazınsal türlerin kralı romandır. • İLHAN TAŞCI Hükümet-Cemaat Kuşatması CÜPPELİ ADALET Cemaatleri soruşturan Cumhuriyet başsavcısı tarikatlara tuzak kurmaktan, devletin istihbarat elemanları cemaatleri fişlemekten, askerler terörist olmaktan tutuklanınca llhan Taşcı da devleti ele geçiren yobaz takımını belgelere dayanarak yazdı. Gf Cumhuriyet V. KKapları www.kitap.cumhuriyeti.com.tr J J KİTAP OKUDUĞUNUZU BİLİYORUZ C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 5 1 SAYFA 19
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear