23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
g g yetleniyor... - Biçim olarak Selami Bey'in ya- zarlığı üç ayrı kişinin gözünden anlatı- lıyor. Birincisi eşi. Selami Bey'in kırk yılı aşan kitap yazma serüvenini eşi Za- rife Hanun'ın gözünden, geniş bir ba- kış açısıyla ama fazla da yapıtın içine girmeden okuyoruz. tkincisi, yazann üç oğlundan en küçüğü, Müşfık'in gözlemlerine tanık oluyoruz. Son ola- rak da, kitap üzerine kendisini hiç tanı- mamış olan bir torununun yazdıkla- n... Ama genelde sözünü ettiğimiz gi- bi kitap sürekli nesne olarak karşımıza çıkıyor. "KÜÇÜCÜK BİR ŞEYDEN YOLA ÇIKIP, BÜYÜK BİR YAPIT OLUŞTURABİLİRSİNİZ" - Selami Bey'in yazdığı kitabm adı da bir hayli üginç! Serencam adı nereden doğdu? - Serencam bir tür serüven. Selami Bey dc belirli bir dönemin insanı oldu- ğu için, eski bir sözcüğü kitabına ad olarak seçiyor, yaşamsal ve düşünsel olarak kitabını bir tür serüven olarak görüyor. - "Zengin olmasam Serencam 'ı çok- tan bitirmiş olurdum " diyor Selami Harid. Ama bir taraftan da zengin ol- mast, Selami Bey'i pek de fazla etkile- miyor. Otuzundan sonra oturup, haya- tının tek ve sonuncu kitabını yazmaya koyuluyor... - Bu durum Selami Bey zengin olma- sa iki şekilde yorumlanabilir belki. Bi- rincisi, zengin olmasaydım daha çok yaşamın içinde olur, çalışırdım. Yaşar- dım, görürdüm şeklinde olabilir. lkin- cisi de daha çalışkan olur, kendimi ya- pıtıma tam olarak verirdim gibi bir an- lamda söylüyor kuşkusuz. - Oğullan sürekli olarak babalartnı kapitalist olarak suçluyorlar. Bu da ki- tabm Üginçyanlartndan biri. Seren- cam 'daki almtılardan birinin de Marks'm Das Kapital'inden olduğunu fark ediyoruz... - Bu durum, yaşamda da yapıtlarda da çok rastladığımız bir şey, babaların eleştirilmesi. Selami Bey'in hiç değilse bir kitap yazma tutkusu var. Yetenekli ya da değil, o ayn bir sorun ama ço- cukları hiçbir şey yapmıyor uzun za- man. Özellikle de büyük oğul sürekli para yiyor. Bir diğerinin resim yapma tutkusu oluyor. Ama hiçbiri babalan gibi değil, hepsi yüzeysel. - Selami Bey, pek çok Fransızca me- tinden parçalan çeviriyor, sonra da on- ları yorumlayıp kendi yapıtma aktan- yor. Bu durumu romanda yeryer inti- halle de karşılaştınyor düşünsel düz- lemde. Siz degeçmişte bu türden bir çahşma yapmıştmız, özellikle Orhan Pamuk metinleri üzerinden. Böyle bir derdiniz oldu mu? Ya da Selami Hari- ci üzerinden eleştirel bir tavır sergile- mek istediniz mi? - Hayır. Şu var: Kitabın sonunda da ortaya çıkıyor, bazı metinleri bazı par- çalardan alındığı belli oluyor. Okur an- layacak ki, kitabın hemen hemen hep- sini diğer bazı metinlerden alarak oluş- turmuş. Kanştınp birleştirmiş. Daha önceleri başkalannca söylenmiş sözler- den oluşturulmuş bir kitap Serencam. - Ama sürekli olarak romanda, inti- hal kavramı üzerinde sözler söyleni- yor... - Böyle genel bir durumu eleştirme gayesinde olmadım. Zaten bildiğimiz kadanyla, bu ölçüde kimse parçalar al- mıyor yapıtlanna! - Yirmi dört bin yedi yüz on sekiz bin sayfa olduğunu vurgu- layahm bir kez daha!.. - Evet. Dediğim gibi, eleştire- lim desek de bir örneği olması gerekir. Genellikle başkalann- dan yararlanma, başkalannın söylemlerine yeni biçimler ver- mek her dönemde, her çevrede birazvardır. - CJnce birkonu, bir hikâye gelir kitap yazmaya koyulan bi- rinin us'una öyle değil mi? Sela- mi Bey'in durumu neden farkh bu bağlamda? - Kafasında başlangıçta da tam bir konusu yok. Şunu yaza- cağım diye bir derdi olmuyor. - Yazt amaçyani, bir araç de- - Evet. Kansıyla konuşurken de, en basit şeylerden de bir ki- tap yazılabilir, diyor. Küçücük bir şeyden yola çıkarsınız, bü- yük bir yapıt oluşturabilirsiniz. - Yani bunu kanıtlamak bütün derdi? -Evet, tutarlı, iyi bir yapıt yazabilece- ğine inanıyor. - Peki, bu kitap sizin yazdığınız bir yapıt sonuçta. Selami Bey neden böyle bir kitap yazma ihtiyacı duyuyor? Onun hayatmda hangi boşluğa tekabül ediyor? - Bir kitap yazmak istiyor. Kafasında da bir şey beİirlememiş. - Hayata bir iz bırakma ihtiyacı mı duyuyor? - Çok çeşitli nedenleri olabilir. Kimi ünlü olmak isteyebilir. Selami Bey'in böyle bir isteği yok. Tek derdi, kitabını yazıp, bir nüsha olarak bastırmak isti- yor. Bir ev parası harcıyor. Bir taraftan da yalnız bir adam Selami. Eşiyle iyi anlaşıyor ama onun dışında yalnız. Ço- cuklanyla anlaşamıyor. Bir de pek çok insanınki gibi Selami Bey'in de bir rü- yası var. O da yazdığı kitabı sadece kendine, belki de yalnızlığına ortak ol- ma niyetiyle basünyor. Belki de her şeyden önce kendini, kendine kanıtla- mak için öncelikle bu kitabı yazıyor. • erdemoztop@gmail.com Sonuncu/ Tahsin Yücel/ Can Yayın- lart/342s. 341 MIMARLIK TASARIM KULTUR SAMAT Can Framis Müzesi BAAS, Jordi Badia+Jordi Framis •Saldırıya Uğrayan Heykeller, Doğan Hasol •Fontanals Golf Kulübü, Mias Arquitectes •İTÜToplum Bilim Parkı Havacılık Müzesi Selim Velioğlu, Erce Funda, Orkun Özüer •Shenzhen "Lojistik Kenti", JDS Architects •TC Adalet Bakanlığı Ankara Adalet Sarayı Ek Binası, Sute Proje • Ekolojik Büro, Orhan&Orhan •S Cafe, Mustafa Toner + YAPIDAEKOLOJİeki C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 5 1 SAYFA 5
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear