22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Kâmuran Şipal'den Sırrımsın Sırdaşımsm' YıldızYağmuru Sırrımsın Sırdaşımsm, bir atmosfer roma- nı aynı zamanda. Tulumbalı Ev, Kuyulu Ev, Bedesten (hele o bedesten), çlçek pa- zan. kokular, renkler, sesler, uzak blr ül- kedeki otel loblsi sahnesl, teyzenln bağ evi, teyze kızıyla dolaşılan bağlar, ama en çok da damlardakl clblnllkli tahtlarda yatılan sıcak yaz gecelerl... Işte çocukluğun o yıldızlı, mehtaplı, dere sesll yaz gecelerinde. çocukluk mu masallann Içinden, yoksa masallar mı çocukluktan billnmez, blr alıp ver- me, adeta beşlkte sallanma etklsl oluşturan bir dll kurulmuş. şahmeranlar, anka kuşla- rı, kuyu diplerindekl kırk odalı saraylar... Masallarla sanlan yaralâr, masallara yüklenen özlemler... Lacivert gökyüzünden yağan yıldız yağmurlan... Şlpalln romanında masal- lar, mitier, meseller, felsefe, ruh durum çözümlemelerl var var olmasına ama; bu anla- tım enstrümanlarımn hlçblrl amacın önüne geçmemlş, hepsi romanın hlzmetinde. O Blrsen FERAHU "(.. )'Bir yaptttfarklt bir dile dönustür- me' olarak tantmlanabiUcek Kâmuran Şi- pal çevirilerinin zihne zevk veren \rirer edebi üretim olduğu tartışılmaz. Bir an durup, gece gündüz demeden ki- taplann başında geçen yalnız zamanlan gözümde canlandmyorum... Masadaki iş- ler bitip odastna gitmeden önce, çekmece- deki deftere ya da bilgisayanndaki isimsiz bir dosyaya bir feyler yazdığını... Ve böyle sürüp giden ytllart..." I "»- ^ " âmuran Şipal'in, 'Gece \ / Lambalannın Işığında' l ^ k adlı toplu öykülenni dc- Jm. J L . ğerlendirmeye çalışoğun yazıda yukandaki ifadeleri kullan- mıştım (Cumhuriyet Kitap Eki, 1023,24 Eylül 2009). Yazıyı yazar- ken o odayı, o masayı, çekmeceye güçlükle sığan o kalın defteri zih- nimde kurgulamıştım. Çok değil, aradan altı ay geçti geçmedi, öngörü gerçekleşti. Evet, öyle bir dosya vardı ve Kâmuran Şi- pal bir roman yazmıştı. Bütün ağırlığını çeviriye vermiş, pek ortalarda görünme- yen bir 'Ret Kulübü' yazannm 'Demir- köprü'den on iki yıl sonra, üstelik, *Stt- ımnm Sırdaçımnn' adını verdiği bir ro- manla sessizliğini bozması edebiyat adına heyecan verici bir olay. Kâmuran Şipal bu heyecanı boşa çıkar- mayan bir roman yazmış. Bölümsüz, ara başlıksız, kesintisiz, adamakıllı yoğun bir anlatı. Ustaca. Kendi derinliğince akıp gi- den, tam da gerçek bir edebiyat yapıtında olması gerektiği gibi, kendi biçimini oluş- turan bir roman. Biçim derken, örneğin yirmi dört saürlık cümlelerden söz ediyo- rum; ya da tek sözcüğe satırlan sığdıran cümlelerden. Sıfatlar yoğun... Bir durum birden çok sayıda sıfatla niteleniyor; yaza- nn çocukluğa dair en küçük bir aynnnyı atlamamak, o anlan yeniden yaşamak, üs- tünkörii anımsamalann ötesinde bir yol- culuk yapmak konusunda kesin kararlı olduğunu anhyoruz. Anlatıcı kişi yapayal- nız yaşadığı evin penceresinden sokağa bakarken zihinsel bir yolculuğa çıkıyor. Daha ilk sayfada okuru kavrayan romanın konusu, bütün edebiyat yapıtlarında ol- duğu gibi insan; insanlık halleri... Çocuk- lar, erkekler, kadınlar, yaşamın zorluklan, güzellikleri... Yenilgi ve zaferle, belki ve keşkelerle, seçim ve vazgeçişlerle örülen hayat... Içeriğin aynntısma girmek iste- SAYFA 8 miyorum, çünkü romanın anlatım tekniği tadımlık cümleler alıntılamaya uygun de- ğil; o denli yoğun alt bağlannlar var ki, bir cümleyi o bağlantılardan sıyınp bura- ya yazsam, yazann sunduğu duzlemi asla örneklemiş olamam. ROMANIN HİZMETİNDE... Iki eski fotoğraf, üzeri kıllı, kalın, em- redici bir erkek eli, bir kadının dilindeki 'yarabbi' sözcüğü romanın iskeletindeki temel imgeler. Açıkça belirtilmiş bir za- man, bir ülke ismi, kent ismi, roman kahramanlarının isimleri yok. Romanda yer alan kişiler anne, baba, çocuk, üvey baba, teyze, teyze kızı, eski eş, amca, be- yaz başörtülü kom- şu, komşu kızı, gaz- yağı satıcısı, çekik gözlü kumaşçı gibi unvan ya da tanım- larla anılıyor. 'Ku- yu', 'nar ağacı' gibi imgelerin çevresinde kurulan döngü, an- latıyı bu imgelerin çağnştırdığı mitlere bağlıyor. Ote yanda bir fağfur kâseyle, bir meydan saatiyle ya da bir tahtereval- liyle felsefi ölçütler devreye giriyor. 'Sırnmsın Sırdafimsm', bir atmosfer ro- manı aynı zamanda. Tulumbalı Ev, Kuyu- lu Ev, Bedesten (hele o bedesten), çiçek pazan, kokular, renkler, sesler, uzak bir ülkedeki otel lobisi sahnesi, teyzenin bağ evi, teyze kızıyla dolaşılan bağlar, ama en çok da damlardaki cibinlikli tahtlarda ya- tılan sıcak yaz geceleri... tşte çocukluğun o yıldızlı, mehtaplı, dere sesli yaz gecele- rinde, çocukluk mu masallann içinden, yoksa masallar mı çocukluktan bilinmez, bir alıp verme, adeta beşikte sallanma et- kisi oluşturan bir dil kurulmuş. Şahme- ranlar, anka kuşları, kuyu diplerindeki kırk odalı saraylar... Masallarla sanlan ya- ralar, masallara yüklenen özlemler... La- civert gökyüzünden yağan yıldız yağmur- lan. .. Kâmuran Şipal'in romanında ma- sallar, mitler, meseller, felsefe, ruh durum çözümlemeleri var var olmasına ama; bu anlatım enstrümanlannın hiçbiri amacın önüne geçmemiş, hepsi romanın hizme- tinde. 'Sırnmsın Sırdaşımsm'ı okurken, Paolo ve Vitorio Taviani kardeşlerin, konusunu Luigi Pirandello'nun öykülerinden alan, 'Kaos' adlı filmini anımsadım. Filmin ba- şında yaşlı bir adam Sicilya'nın Girganti kasabasında doğduğu eve gelir. Evve içinde barınan her şey ölüdür. Yaşlı adam pencereden içeri uzanan yemyeşil daldan bir portakal kopanr, cebinden çıkardığı çakıyla portakalın kabuklann ağır ağır soymaya başlar; o birkaç dakikalık bö- lümde oyuncunun yüzünden bütün bir hayatın geçtiğini görürüz. Kâmuran Şi- pal'in romanındaki anlaua da yıllar sonra doğduğu kente giden, artık genç olmayan bir adamdır. Yıllar arkada kaldı sanırken belleği tam ters yönde çalışır; tüm kayıtlar saklandıklan yerden çıkagelirler. Her şey Bertotd Brecht. Helnrlch BOU. Hermann Hesse (solclan safta) Kâmuran $1- pal'ln dlllmlze kazandırdıâı yazartardan ur kaçi... sanki az önce yaşanmışçasına capcanlıdır. Hem o olaylann içindeki çocuk, hem de artık genç olmayan adam, o iki zihinsel süreç aynı bedende dipdiridir. Çocuk ve adam birbirini anlamaya çalışır. Hırçın- lıklar, korkular önemini yitirmiş; ibre 'ka- bul'c dönmüştür. Yaşanılan ne varsa evi- rip çevirip bakabileceği, ama tek bir anını bÛe değiştiremeyecegi bir kristal küre gibi avucunda durmaktadır. Kâmuran Şipal Franz Kafka, Alfred Adler, Ingeborg Bachmann, Wolfgang Borchert, Heinrich Böll, Alfred Brauchle, Bertold Brecht, Max Brod, Elias Canetti, Sigmund Freud, Gustav Hans Graber, Günter Grass, C.G.Jung, Thomas Mann, R. M. Rilke, Robert Musil, Bernhard Zeller, Hans Zul- liger, Hermann Hesse'yi dilimize kazan- dıran bir edebiyatçıdır. Onlann kristal kürelerini satır satır, sözcük sözcük gör- müş birisidir. Sıcak bir Ciüney Anadolu kentindeki çocukluğuna geri dönen anla- tıcı, bütün bu Orta Avrupalı yazarlann kürelerini bilen bir donanımla söylemek- tedir sözünü. Psikoanalitik kuramın yara- ucısı Freud da bir Orta Avrupalıdır. Freud'a göre, kişinin ruhsal düzenekleri 0-6 yaş arasında biçimlenmektedir. Bu nedenle birçok yazar, insan davranışlan- nın gizini çocuklukta arar. Orası bir sır denizi gibidir. Kâmuran Şipal de yapıtın- da bütün dikkatini çocukluğa yöneltmiş, sonraki yaşantılan yalnızca çocuklukta kurulan çarklann bir sonucu olarak gös- termiştir. Sevmek, sevilmek, sevgiyi kay- betmek, sevmelere hapsolmak, çekip gi- derek sevgileri sınamak; hepsinin tarihi o kuyulu evlerde, dünyaya meydan okuma- ya çalışan bir ana oğlun içli masalında ya- zılmıştır. O anneye, o çocuğa bir arma- ğan, bir ağıt olarak belki de... Kendini türlü imgelerde gizleyerek ya- şam boyu peşimizi bırakmayan çocukluk korkulanmızın izini süren bu romana, 'Sırnmsın Sırdaşımsm' adı verilmesi rast- lantısal bir seçim değil kuşkusuz. Ünsüz harflerin içe dönük tınısı, ünlülerin dışa kapalı kararlılığı, tekerleme benzeri söyle- yiş özelligi, masallara, ninnilere, dile geti- rilmeyen, ama derinden yaşanan tüm ruh durumlanna denk düşen, romanı şiire sa- np sarmalayan bir isim 'Sırrımsın Sırda- şımsm'. Anlatmayı planladığını tam olarak anla- tabilme yetkinliği, edebiyatın en etkileyici niteliklerindendir bana göre. 'Sırnmsın Sırdaşımsın'da bu var. Kolay okunabile- cek, ama kolay okunmaması gereken bir kitap. SICAK CÜNEY KENTİ Yazar romana ev sahipliği yapan o sı- cak güney kentinin admı vermiyor; bir kente, bir isme bağlamıyor konuyu. Belki başka ülkelerde, başka ana oğullan, başka çpcuklan, başka yalnızlan da düşündü, belki de salt kendisi için gerekli gördü bu belirsizliği; ama o kentte yaşamış olanlar kitabı okuduklannda nereden söz edildi- ğini hemen anlayacaklar kuşkusuz. O sa- athane, o köprüler, gece sessizliğine kan- şan nehrin sesi, koruk suyuyla yapılan o dondurmalar burunlannın direğini sızla- tacak, kendi anılannı romana ekleyecek- ler, roman her bir okurun zihninde yeni- den biçimlenecek... 'Sırnmsın Sırdaşım- sm' bir kentin atmosferini, o kentteki ya- şama düzenini, kentin nıhunu edebiyata kaydetmesi açısından da önemli bir kitap. Bir de evler var tabii... Hangi kentte olursa olsun, evlerin içi... Dört duvann arası... Behçet Necatigil sevgili arkadaşı Kâmu- ran Şipal'in bu romanını okusa ne derdi acaba? Bir semt kahvesinde buluşurlardı büyük olasılıkla, birer çay söyleyip, üst üste birkaç sigara tüttürürlerdi, ikisinin de aklından Necatigil'in, "Benim de ar- launda /Rcnkli taşlar olsaydı /Çocuklu- ğutna giden yolu /Bulmam kolay olurdu" dizeleri geçerdi; sessiz gülümseyişlerle birkaç bardak daha çay içerlerdi.' lyi,' derlerdi, 'iyi oldu.' Eminim, böyle mah- cup, böyle yalm yaşanırdı yeni kitaplann, yeni şiirlerin sevinci. 'Sırnmsın Sırdaşımsm' benim için de bir sevinç kaynağı oldu. Bir kere çekme- cedeki gizli dosyalar konusundaki varsa- yımım doğrulandı. tkincisi, 'Sırdaş He- sap'lann egemen olduğu dünyaya sırt dö- nüp, insana dair sırlarla ilgüenen, okuru- nu daha ilk sayfada sanp sarmalayan iyi bir romanın yazılmış olması umudumu tazeledi. Bir de yeni beklentiler içine gir- dim; acaba yazann masasında başka çek- mecelerde, başka dosyalar, başka sırlar var mı? Hani o damdaki derme çatma tahtta, annesinin koluna uzanmış, üstüne gökyüzünden yıldız yağmurlan yağan ço- cuğun sorduğu gibi, "Başka masallar var mı?" • Sırnmsın Sırdaşımsın/ Kâmuran Şipal/ YKY/27Vs. C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1051
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear