Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA 10 HABERLERİN DEVAMI İstanbul B Edirne B Kocaeli PB Çanakkale B İzmir B Manisa B Denizli PB Zonguldak B Sinop B Samsun B Trabzon PB Giresun B Ankara S 23 24 26 23 24 24 25 25 24 27 27 26 21 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars S S S B A A B B B B PB PB S 20 20 20 25 29 29 23 25 23 23 18 15 16 Oslo K Helsinki Y Stockholm B Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih Y Berlin Y Budapeşte B Madrid B Viyana Y 2 6 4 10 11 9 12 9 8 7 12 13 9 Belgrad Y 17 Sofya Y 18 Roma Y 15 Atina B 24 Zürih Y 6 Moskova Y 10 Aşkabat A 21 Taşkent A 23 Baku PB 22 Bişkek A 18 Tiflis A 23 Kahire A 31 Şam A 27 Ülkemizde yağış beklenmiyor. Ülkenin batı kesimleri parçalı çok bulutlu, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Sabah ve öğle saatlerinde iç ve doğu kesimlerde yer yer sis görülecek. Rüzgâr Marmara ve Kuzey Ege kıyılarında güney ve güneybatı yönlerinden kuvvetli olarak esecek. CUMHURİYET 11 KASIM 2010 PERŞEMBE TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 11 Kasım GÜNCEL Baştarafı 1. Sayfada CÜNEYT ARCAYÜREK yayımladığı 10 Kasım mesajında şöyle diyordu: “...Ülke ve millet olarak Atatürk’ün gösterdiği hedefler doğrultusunda daima ileriye bakıyoruz. Onun dünyaya ilham vermeyi sürdüren mirasına sahip çıkma kararlılığıyla yolumuza devam ediyoruz.” Oysa Atatürk’ün “gösterdiği hedefler doğrultusunda daima ileriye baktıklarını” söyleyen Çankaya’daki AKP’liyi yalanlayan kanıt, ödül töreninde yanı başında oturuyordu... Atatürk’ün başlıca hedeflerinden biri olan Türk kadınını çağdaşlığa kavuşturma amacına ters düşen ve “Onun gösterdiği hedefler doğrultusunda ileriye değil geriye baktıklarının” canlı örneği bir kanıt! Türk kadınına başını açtıran, çarşaftan çıkaran Atatürk’e ve hedeflerine karşı: Bayan Hayrünnisa Gül, türbanlı başı, vücudunu sımsıkı örten baştan aşağı kapalı giysileriyle ödülünü İngiltere Kraliçesi’nin elinden alan eşini alkışlıyordu. “Ne mutlu Türk’üm diyene! dediği zaman, kendi engin ruhunun, hiç sönmeyen aşkını en manalı bir surette hülasa etmiş idi” diyen İsmet İnönü yaşasaydı; gizlendikleri gericilik dehlizlerinden ovalara yayılıp devleti ele geçirenlerin üniter devleti kavramını yıkmaya yönelen yaptırımlarını acaba nasıl karşılardı... Dinci AKP’li Çankaya’daki ile AKP’li Başbakan’ın 10 Kasım mesajlarındaki Atatürk’e övgüleri izleseydi İsmet Paşa; hiç kuşkusuz “Hadi canım sen de!” der... ...Çankaya’dakinin Atatürk’e bağlılık içeren söylemlerini içten bulmayıp değer vermediği gibi... ...AKP’li Başbakan’ın “Ne mutlu ki… Türkiye Cumhuriyeti bugün onun işaret ettiği hedefler istikametinde varlığını sürdürmektedir” söylemini de devrimci Atatürk’le örtüştürmezdi. Dinci, yalaka gazeteler dışında dün yazılı görsel yayın organları Atatürk’le doluydu. Yalakalar arasında onu “herkes kendine göre anladı” diyen de vardı. Çoğu gazetede “özlüyoruz, özlemle anıyoruz” başlıkları... Posta’nın birinci sayfasında anlamlı çağrışımlar içeren Âşık Mahzuni Şerif’in dizeleri: “Sana hasret, sana vurgun gönlümüz... Neredesin Mavi Gözlüm... kurban olam yürüdüğün yollara... kara peçe yakışmıyor kullara... uyan bak bizim hallara… Bir daha gel, gel Samsun’dan… Sarı saçlım, mavi gözlüm… nerde nerde nerdesin dost” Başka bir şiir... Fethi Giray’ın bir 10 Kasım şiiri aklıma düşüyor: “... Kaldır da başını Anıtkabir’den / Şu memleketin haline bak” Yok hayır! Gazete başlıkları yanlış. Atatürk’ü anmıyoruz. Atatürk’ü arıyoruz! Üniversiteler gergin Kütahya’da öldürülen Şimşek toprağa verildi, 10 kişi adliyeye sevk edildi. Mersin’deki olaylarda yaralanan 2 kız öğrencinin durumu ciddiyetini koruyor KÜTAHYA/ MERSİN (Cumhuriyet) Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde (DPÜ) bıçaklanarak öldürülen Hasan Şimşek, toprağa verilirken olayla ilgili gözaltına alınan 10 kişi adliyeye sevk edildi. Mersin Üniversitesi’nde geçen gün çıkan olaylarda yaralanan 2 kız öğrencinin ise durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi. Yerleşke girişindeki bıçaklı kavgada öldürülen DPÜ Kütahya Meslek Yüksek Okulu Büro Yönetimi ve Sekreterlik Bölümü 2. sınıf öğrencisi Hasan Şimşek’in (21) babası Mehmet ve annesi Hatice Şimşek, oğullarının cenazesini hastane morgundan aldı. Anne Hatice Şimşek, morgdan çıkarken “Oğlumun katillerini bulun, cezalandırın onları” diye feryat etti. Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Güvenlik Daire Başkanı İsmail Baş, MHP Kütahya İl Başkanı Kamil Konya, MHP ve Ülkü Ocakları yöneticileri, ölen gencin ailesine taziyede bulundu. Daha sonra tabuta konulup üzerine Türk bayrağı örtülen cenaze, Meydan Mahallesi Çakır Sokak’ta bulunan evinin önüne getirildi. Cenaze daha sonra defnedilmek üzere Altıntaş ilçesine bağlı Sevdiğin köyüne gönderildi. Üniversitedeki olayın ardından çevre illerden çok sayıda polis Kütahya’ya sevk edildi. ardından adliyeye sevk edildi. Öldürülen Hasan Şimşek’in iki grup arasında çıkan kavga sırasında durakta otobüs beklediği ve kavga edenlere doğru “Ne oluyor?” diye yüksek sesle konuşması üzerine sınıf arkadaşı olan M.T. tarafından bıçaklanarak öldürüldüğü öne sürüldü. Mersin Üniversitesi’ndeki bıçaklı saldırıyla ilgili olarak basın toplantısı düzenleyen Rektör Süha Aydın, bir öğrenciye bıçakla saldırıp yaralayan saldırganların kaçarken Derya Kaya ve Gizim Arıcı adlı öğrencilere çarptıklarını, bu iki öğrencinin ağır yaralandığını söyledi. GÜNDEM Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Evlere operasyon Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanı İsmail Baş, koordinesindeki ekipler, kent merkezinde ve olayın gerçekleştiği DPÜ Germiyan Yerleşkesi’nde geniş güvenlik önlemi aldı. Polis ekipleri, olayın hemen ardından başlattıkları geniş çaplı soruşturma kapsamında olay yerinde 10 kişiyi gözaltına aldı. Gece saatlerinde çeşitli evlere de operasyon düzenlendi. Zanlılarsorgularının tamamlanmasının En geniş kabul aranır. Onun yerleşmesinde sorun olmaması için çaba harcanır. Herhangi bir konuda “gelenek” mi yerleşti? O, kolay kolay tartışma konusu yapılmaz. Duruma göre gelenek, yasalardan bile güçlüdür. Demokrasinin “en gelişmiş” olduğu kabul edilen ülkelerde bile, gelenek kültürü çok önemlidir. Söz gelimi İngiltere’nin yazılı bir anayasası yoktur, 800 yıldır adım adım oluşmuş, tuğla tuğla örülmüş gelenekselleşmiş bir mutabakat vardır. Sözlük anlamı, “bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar” olduğu halde bugünkü ülke yönetiminde “gelenek” şu şekilde uygulanmaya başladı: Her gelen ek yapar, buna gelenek denir! Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atılıp yapı yükselirken ulusal bayramların kutlanmasıyla ilgili gelenekler oluşmuş. Bir yılın bütünlüğü içinde devletin temel kurumlarıyla kutlamalar bütünleştirilmiş. AKP ile birlikte bunlar altüst oldu. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tüm Türkiye kutluyor, ama ev sahibi TBMM. Dünyada çocuklara adanmış tek bayram. Bu yanıyla uluslararası bir yapı bile kazandı. Ama bu bayramı tutup, siyasal egemenlik ve eğitime hükmetme bayramına dönüştürürseniz, hem bir geleneği yok etmiş olursunuz hem ülkenizi bir bayramdan etmiş olursunuz... 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nın ev sahibi Milli Eğitim Bakanlığı... Bu bayramı, gençlerin temel sorunu kılıkkıyafettir tartışmasının gösteri yeri haline getirirseniz, yukarıda vurguladığımız sonuca ulaşırsınız. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı yine tüm ülke kutlar ama ev sahibi Genelkurmay’dır. Bu bayramı da “benim iktidarımın asker üzerindeki ağırlığını ölçme yerim” diye algılarsanız, sizin toplum katında ağırlığınız kalmaz. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı hem ülkenin bütününde hem de bütün dış temsilciliklerde kutlanır. Ev sahibi Cumhurbaşkanlığıdır. Sorumluluk açısından en hassas olması gereken makam burasıdır. Geçmişte oraya siyasi partilerin başından gidenler bile, gerektiğinde partileriyle ters düşmüşler ama, devlet ve toplumla ters düşmemeye olabildiğince özen göstermişlerdir. Burada da ne yazık ki, önceki bayramlarda sıraladığımız olumsuzluklar söz konusu. Birleştirici, ortak coşkuyu arttırıcı olması gereken bayramlarımız, siyasal iktidarın dayatmak istediklerinin gösteri yeri haline getirildi. Bir ulusun sembollerini, bayram geleneklerini, temel değerlerini koruması, sahip çıkması onun gücünü arttırır. Bu güç aynı zamanda gelişimin, değişimin motor gücünü oluşturur. Çünkü gelişim, değişim her şeyden önce bunu başarma istenci gerektirir. Bu istenci diri tutan, ulus olma, bir arada yaşayıp birlikte başarmak duygusudur. Önceki yazımızda Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğine bakarken, geçmişteki devletlerimizin ömürlerini aktarıp tarih derinliğine ışık tutmuştuk. Toplumlar birlikte başardıklarını kutlarlar, bayrama dönüştürürler. Bu devletleri ayakta tutar, ömrünü uzatır. Ortak acılarını birlikte anarlar. Bu da dayanışma güçlerini arttırır. AKP, nasıl bütün kurumlar benim olacak, tümünün başında bana memurluk edecek kişiler bulunacak diyorsa, bütün bayramlara da damgasını vurup, iktidarının parçası gözüyle bakıyor. 23 Nisan, AKP’nin milli iradeyi kullanma bayramı! 19 Mayıs, AKP’nin gençliği peşine takma bayramı! 30 Ağustos, AKP’nin bütün kurumlarda “zaferini” ilan etme bayramı! 29 Ekim, AKP cumhurunun Cumhuriyet’e hâkim olma bayramı! Oldu olacak bir de “ant” içelim: “Varlığımız AKP iktidarına armağan olsun!” ankcum@cumhuriyet.com.tr YENİ BAŞKAN GÖRMEZ Diyanet’te Bardakoğlu devri bitti FIRAT KOZOK Çocukların yakınları acı haberi alınca feryat etti. Bölgeyi inceleyen Belediye Başkanı Osman Baydemir de büyük üzüntü yaşadı. (Fotoğraf: AA) Diyarbakır’da yağmurun oluşturduğu gölete giren 2 çocuk öldü VAN’DA KAN DONDURAN CİNAYET Su birikintisinde ölüm MAHMUT ORAL Öldürülmeden önce 2 kıza tecavüz edilmiş YUSUF ZİYA CANSEVER VAN Van’ın Erciş ilçesine bağlı Çelebibağı beldesinde evinde ölü bulunan Saide Aslan’ın 4 aylık hamile olduğu belirlendi. Böylece, katliamda yaşamını yitirenlerin sayısı 6’ya yükseldi. Erciş Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk otopside 14 yaşındaki Pınar ve 7 yaşındaki Fatma’nın öldürülmeden önce tecavüze uğradığı belirtilirken Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan otopside çocukların tecavüze uğramadığı ifade edildi. Mevlüt, Sinan ve anne Saide Aslan’ın cenazeleri Kırkdeğirmen köyünde toprağa verildi. Erciş ilçesine bağlı Çelebibağı beldesinde 40 yaşındaki Saide Saide Aslan, çocukları 18 yaşındaki engelli Sinan, 14 yaşındaki Pınar, 7 yaşındaki Fatma ve 4 yaşındaki Mevlüt evlerinde öldürülmüş olarak bulundu. Savcılık, cinayetle ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı. Cinayete kurban gidenlerin yakınlarının ve komSinan şuların da ifadelerine başvuran polisin hırsızlık olasılığı üzerinde durduğu ifade edildi. Van Emniyet Müdürlüğü olay yeri inceleme uzmanlarının yaptığı araştırmada çelikten olan evin kapı ve pencerelerinde herhangi bir zorlanma ve kırılma olmadıPınar ğı, evin içinde yaşanan boğuşmalardan dolayı bazı eşyaların kırıldığı tespit edildi. Evde bulunan kâğıt para ve bazı ziynet eşyasının çalındığı, 4 bin 500 TL madeni paraya dokunulmadığı ifade edildi. Mevlüt, Sinan ve anne Saide Aslan’ın cenazeleri otopsinin ardından toprağa verilmek üzere yakınlarına teslim edilirken Fatma ve Pınar Aslan’nın cenazeleri ise daha detaylı inceleme için Malatya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi DİYARBAKIR Diyarbakır’da yağmur suyunun oluşturduğu su birikintisine giren 2 çocuk öldü. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, “Kimin ihmali varsa bulunması için çaba sarf edeceğim. Bana göre ahlaken ve vicdanen Büyükşehir Belediyesi, Kaymakamlık, Valilik, okul ve TOKİ ile anne ve babanın, buradaki ahalinin, hepimizin ihmali söz konusudur” dedi. Diyarbakır’ın merkez Yenişehir ilçesi Üçkuyular Toplu Konut Lisesi arkasında can pazarı yaşandı. Okulun arka kısmındaki boş arazide yağmur suyundan oluşan gölete giden 6 çocuktan 2’si suya girdi. Görgü tanıkları bir süre sonra çocukların göletten çıkmadığını fark edince durumu polise bildirdi. Kısa süre sonra olay yerine ulaşan sağlık, sivil savunma ve Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı arama kurtarma ekipleri çalışma başlattı. Daha sonra göletten kuzen oldukları belirtilen Ahmet Eşmen (5) ve Furkan Eşmen’in (7) cesetleri çıkarıldı. Diğer 4 çocuğun suya girmediği arkadaşlarının geri dönmemesi üzerine korkarak evlerine döndüğü ifade edildi. Çocuklardan birinin cesedinin yaklaşık bir saat su yüzeyinde kalmasına yakınları tepki gösterdi. “Savcı nerede, niye çocuğu çıkarmıyorlar?” diye bağıran yurttaşlar ile polis arasında kısa süre gerginlik yaşandı. Olay yerine çağrılan çevik kuvvet ekiplerinin de yardımıyla yurttaşlar sakinleştirildi. Hepimizin suçu Olay yerine giden Baydemir, çocukların cesetlerini görünce olduğu yere çöktü ve büyük üzüntü yaşadı. Baydemir, “Kolektif bir ihmal ve duyarsızlığın bedelini ödedik. Burası büyükşehir belediyemizin sınırlarımız içerisindedir. Köylülerin hayvanlarını otlattığı için kapatılmasına izin vermedikleri belirtiliyor. Bu su birikintisi kent merkezine 1415 kilometre uzaklıktadır. Toplu konut inşaatında göletin suyu kullanılmıştır. Bundan istifa eden her kimse eski haline getirmesi gerekiyordu. Hukuki süreç takip edilmedir” dedi. ANKARA Hükümet, son dönemde yaptığı “Başörtüsü Müslümanlığın ön şartı değildir”, “Başörtüsü sorununu siyasiler çözsün, biz yalnızca dini yorumunu yaparız, yasal düzenlemelerde Diyanet’e görüş sormak laikliğe aykırı”, “Nüfus cüzdanlarından din hanesi kaldırılmalı”, “100 bin personelin devletten maaş aldığı bir kurumun bağımsız olduğunu anlatamayız. Diyanet kendi kaynaklarına sahip olmalı” sözleriyle dikkat çeken ve 7 yıllık görev süresi boyunca “aydın bir din adamı” portresi çizen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun görev süresini uzatmadı. Bardakoğlu’nun yerine, yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez atandı. Karar bugün düzenlenecek basın toplantısında açıklanacak. Diyanet’in Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Yasa ise geçen temmuz ayında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanarak yürürlüğe girmişti. Diyanet İşleri Başkanı’nın görev süresini 5 yılla sınırlayan yasa bir kişinin en fazla 2 kez başkan olabilmesini öngörüyordu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda 7 yıl geçiren Prof. Dr. Bardakoğlu’nun görevini sürdürmesinin önünde herhangi bir engel bulunmuyordu. Hükümet isterse Bardakoğlu’nu 5 yıllığına daha atayabilecekti. Ancak hükümet Diyanet’in başına getireceği yeni ismi belirledi. Yıllardır Bardakoğlu’nun yardımcılığını yapan, Prof. Dr. Mehmet Görmez’in kurumun başına getirilmesi kararlaştırıldı. GÖP, yargılanan gazetecilerin duruşmalarını izleyecek İstanbul Haber Servisi Türkiye’de iletişim özgürlüğünün tehdit altında olduğunu düşünen yirmi üç basın meslek örgütünün oluşturduğu Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) adına birer heyet, 11 Kasım’da Silivri’de gazetemiz yazarı Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ın, 12 Kasım’da İsmail Beşikçi’nin ve 23 Kasım’da da Filiz Koçali’nin duruşmalarını izleyecek. Platform daha önce Silivri’den, cezaevindeki gazetecilerin serbest bırakılması ve adil yargılanma haklarına saygı gösterilmesi çağrısında bulunmuş, G9 Gazeteci Örgütleri Platformu’nun “Gazetecilere Özgürlük” kampanyası çerçevesinde toplanan imzaları Başbakanlık’a göndermiş ve 5 Kasım’da Avrupa Gazeteciler Federasyonu’nun “Gazeteciler İçin Ayağa Kalk” günü çerçevesinde Ankara Güvenpark’da bir açıklama yapmıştı. GÖP’e üye kuruluşlarının başkan ve temsilcileri 11 Kasım’da, uzun süredir tutuklu bulunan Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ın duruşmasını izleyecek ve GÖP Dönem Başkanı Oktay Ekşi de bir açıklama yapacak. İSKELE FACİASI: 4 ÖLÜ BARIŞ YAMAN SELENYUM OPERASYONU ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince 4 ilde gerçekleştirilen ve 25 kişinin gözaltına alındığı operasyonda, cam ve plastik üretimi ile kanser ve kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılan radyoaktif selenyum74 maddesi ele geçirildi. Ankara Valiliği’nden yapılan açıklamada 8 aydır yürütülen istihbaratın ardından operasyon 3 aşamalı olarak hayata geçirildi. Yamaç4 adı verilen operasyonda ilk olarak Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğü tarafından 6.9 milyon TL değer biçilen 1 kilo 33 gram selenyum74 maddesi ele geçirildi ve Ankara’da 12 kişi yakalandı. Yapılan istihbarat çalışmasının sonucunda da operasyonun ikinci aşamasında 2.2 milyon TL değerinde 268 gram selenyum74 radyoaktif madde ele geçirilirken 4 kişi yakalandı. Operasyonun son aşamasında ise İstanbul’da 3, Ordu, Samsun ve Ankara’da ise 6 kişi gözaltına alındı. Operasyonlarda, yaklaşık 3 milyon TL değerinde selenyum74 maddesi ele geçirildi. C MY B C MY B KONYA Konya’da bir inşaatın 17. katındaki asansör boşluğunda kaynak yapan 4 işçi, iskelenin halatının kopması sonucu beton zemine düşerek öldü. Kule Site Alışveriş Merkezi yanındaki 25 katlı Kule Konakları inşaatının 17. katındaki asansör boşluğunda iskele üzerinde işçilerden Rasim Yılmaz (29), Abdülkadir Ceylani Özçelik (37), Adem Aytaç (30) ve Mehmet Omaç (23), kaynak yaptığı sırada iskelenin halatı koptu. 17. kattan beton zemine düşen 4 işçiden Rasim Yılmaz, Abdulkadir Ceylani Özçelik ve Adem Aytaç olay yerinde, Mehmet Omaç ise kaldırıldığı Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. İnşaatı yapan Seha Yapı Genel Müdürü Hüdaverdi Dursun, olaya ilişkin incelemenin devam ettiğini, üzerlerine düşen maddi ve manevi tüm sorumluluğu yerine getireceklerini bildirdi.

