25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYRA CUMHURİYET 23NİSAN 2000 PA2AR 8 HABERLERIN DEVAMI TÜRKİY1 Istanbul Edirne Y 16 Sinop Y 16 Adana Y 20 Samsun Y 20 Kocaelı Y 16 Trabzon Y 20 Mersin Y 20 Çanakkale Y 18 Giresun lanir Y 21 Ankara Manisa Y 20 Diyarbakır Y 19 Y 19 Şanhurfa Y 22 Y 16 Mardin Y 18 Y 20 Eskişehir Y 15 Siirt Y 20 Aydm Denizli Y 21 Konya Y 20 Stvas Y 17 Hakkâri Y 13 Y 16 Van Zonguldak Y 15 Antalya Y 12 Y 20 Kars Y 10 ^ Parçalı btjutlu Bütün bölgeier çok bulutlu yer yer sa- ğanak ve gök gürül- tülü sağanak yağış- lı geçecek. Hava sı- caklığı değışmeye- cek. Rüzgâr guney ve batı yönlerden hafif ara ara orta yağış anında kuv- vetlıce esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Pfc) PB PB Y Y Y Y Y 10 20 16 15 14 14 16 20 Münih Y 22 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y PB Y PB PB Y PB PB 24 27 18 24 25 20 22 22 Y 21 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y Y B B Y B Y B 16 24 22 28 21 18 18 30 PB 22 0Aç,k : SlSll k Ç < * bulutlu . Yağmurlu «AAAAi Karlı GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada rariaştırdı. Onh, nihayet; zirve dün öğleden sonra toplandı. Toplandı da ne ofdu? Zirveden yine bir cumhurbaş- kanı adayı çıkmadığı gibi 5+5'ten sonra yeni bir siya- sal çıkmazın işaretieri alınmaya başlandı. Tabii bu siyasal çıkmazın mucıdi, 5+5'te otduğu gi- bi Başbakan Ecevit'ti. Gizlenen tetefon görûşmeleri yaptlmadıysa, Ece- vit'in sesı, kulagı, gölgesi Hüsamettin Özkan cin gi- bi gazeteciteri atlatarak MHP tideri Bahçeti ıle Başba- kan arasında kurduğu köprüden yararianarak iki par- tinin bir veya iki isim üzerinde uziaşmasını sağlama- dıysa... Ecevit'in kafasındaki iki, Bahçefi'nin kafaandaki iki, elbet birbirinden ayn nrtelikte dört aday dün masaya yatınkJı. Kuşkusuz bütün bu görüşJer toptantı sürerken öne sürülen bilgilerden kaynaklanıyor. Ecevit'le Bahçşlt'nın yakmlanndan -tûtfen Rahşan Ecevit'i bu sınıflandırmadan ayn tutunuz- bile gizle- dikleri isimler, bakarsınız varsayımlann ötesine taşar, tam bir sürpriz niteliğine bürünebilir. Lidertenn işi sanıldığı kadar zor değil. Önümdeki "olası adaylar" listesine adını yazdıran- lan saydım: Tam 30 adayımız var. Zortuk nerede? Seç seç al! Ince siyasetten yoksun bir başbakan Sonuca yaklaşırken düne kadar adı cumhurbaşka- nı adayltgına çıkanlann kimiierini vermek yarartı olabi- lir. ' örneğin, DSP'den Ismail Cem, Ertuğrul Kumcu- oğlu, Hüsamettin özkan. MHP'den: Sabahattin Çakmakoğlu, Ahmet Ke- nan Tannkulu. ANAP'tan: Mesut Yrimaz, Yrfdmm Akbukrt. DYP'den: (Yılmaz ohnasın da kim otursa olsun). FP'den: Vecdi Gönül, Nevzat Yalçıntaş. Dışandan: Ismail Hakkı Karadayı, M«hmet Hab*- ral. Acete yokjan aday bekteyenteri belki de hüsrana uğratacak son gelişme dün akşam üzeri yaşandı. Başbakan, ortaklanyla buluştuktan, muhatefet par- ti iiderteriyle görüştükten sonra özenle seçtiği ifade- lerte kimi duyurumlar yaptı. Ancak; MHP ve DSP kanadından -Ecevit ile Bah- çeli'nin bütün gizleme çabatanna karşın- kulise 2 lide- rin günlerdir kafalannda saklı tuttuklan dört ısim yayıl- dı. Ustelik kimi ıfadelennden Başbakan'ın ortaklanyla yaptığı görüşmelerde kımı isimler üzennde "gayrires- mi" degerfendırmelerde bulunduğu sezılıyordu. Nitekim, Ecevit'in kamuoyunu günterce merak için- de bırakan Meclis dışından bulduğu isım öğrenildiği /•zaman kulislerde bir kahkaha tufanı patladı. Ecevit'in bir devlet sım gibi saktadtğı isım gerçekte örneğin, böbrek nakli operasyontannda usta bir cer- rahtı. Ama bu isim, Ece- vit'in bir cumhurbaş- kanında bulunmasını zorunlu gördüğü önemli ve devlet yö- netimınde değerli öğelerin hiçbirine sa- hip degikJİ. AdıMehmetHabe- ral'dı. Ama ne ekonomi, ne sosyal sonjnlar, ne içnededışpolitikada uzman bir insandı. Ecevit, Haberal'ıni- çin yeğledi? HJkmet Uluğbay'ın intihann- dan sonra sık sık git- tiği Başkent Hastane- si'nde Başhekım olan Haberal'la yakınlaştı. Haberal, hastanenin merdıvenlennden irv er ve çıkarken zoriuk çeken Ecevit'i kdun- dan destekliyordu. Soranlara Başba- kan'ın herkesten sağ- lıklı olduğunu, beden- sel yavaş hareketleri- nin yorgunluktan ileri geldigini söylüyordu. Öteki nedeni ise Ecevit 864 rakımlı di- ye bilinen tepeden esinlendi. Zira Cumhurbaş- kanı Demirei, Habe- ral'ı 1991 seçimterin- de Rize'den aday yapmış ve Haberal'la yakın ilişkilerkunmuş- tu. Kuliste öğrenildi ki Ismail Cem'i MHP, MHP'nin adayı Çak- makoğlu'nu DSP is- temiyor. Ecevit'in günlerce düşündüğü, kimsele- re söylemediği plan, bu koşullar karşısında tabii doğrudan Mesut Yılmaz'ın işine yara- yabilir. TBMM'den Ece- vit'in önerdiği kabul görmez isimler gerek- li oyu toplayamazken, çaresız kalan Meclis, cumhurbaşkanı seçi- mini sonuçlandırmak için Yılmaz'a yönele- bilir. Ecevit'in incepoliti- kada duyarlı öngörü- den yoksun okJuğu, 5+5teki gibi Çankaya sorununu bir kez da- ha çıkmaza itme are- fesinde bulunduğu iz- lenimleri giaderek güçleniyor. Herşeyiyüzûmüze gözümüze bulaştır- makta ustayız! Ecevit'in adayı CemI Baştarafı 1. Sayfada vit'in önerisine karşılık Bahçelide Çakmakoğlu ve Gazi Oniversitesi öğre- tim üyesi Turan'ı ortakla- nna sundu. Toplantıda, a- day isimler üzerinde bir karar alınmazken, muha- lefet partilerinin görüşle- rinin alınması ve partile- rin yetkili kurullannda yapılacak değerlendirme- den sonra yann liderler zirvesinin yeniden top- lanması kararlaştınldı. Ecevit, zirvenin hemen ardından ilk önce FP lide- ri Kutan'ı, daha sonra da DYP lideri Çiller'i ziyaret etti. Ecevit ile Kutan gö- rûşmesinde, Ecevit'in gûndeme gelen isımleri açıkladığı öğrenildi. FP Grup Başkanvekili Bülent Annç'ın kamu- oyunda başka isünlerin de cumhurbaşkanı adaylığı için konuşulduğunu, bun- lardan birinin de Başba- kan Yardımcısı Hüsamet- dn özkan olduğunu anımsatması üzerine Ece- vit'in, Özkan'ın hûkü- mette önemli bir görev ûstlendiğini söylediği be- lirtildi. FP'li yetkililerin, Ka- mil Turan'ın Gazi Üniver- sitesi'nde öğretim üyesi olduğunu belirterek "Ma- dem bu üniversiteden bir adaygösteritiyor, ozaman Rektör Şakir Akça neden düşünülmedi" diye sor- malan üzerine Ecevit'in u Kama T\ıran'ı ben de fa2İatanımıyorum" dedi- ği belirtildi. FP'lilerin görüşmede, Cem'in iyi bir Dışişleri Bakanı olabileceği, ancak ismi üzerinde değişik par- tilere mensup kişilertara- findan kuşkulann bulun- duğu, bu nedenle "cum- hurbaşkanlığı için birfcş- tirici" olamayacağını, Çakmakoğlu için de "deviet tecrûbesi bulun- madıgmı" söyledikleri kaydedildi. Toplantıda "ANAP a- day çıkannayacak mı" so- rusu üzerine Ecevit'in "Pazartesi günü (yann) yapılacak toplantıda belki yeni isim gûndeme getebi- Br" dediği öğrenildi. Ecevit, görüşmelerden sonra yaptığı açıklamada, uzlaşı ortamı içınde sonu- ca varılmasını istedikleri- ni belirterek genel baş- kanlann cumhurbaşkanı olmaması yönündeki önerisine Yılmaz ve Bah- çeli'den itiraz gelmediği- ni söyledi. Ecevit, yann bütün partilerle yeniden bir araya geleceklerini kaydederek, bugün Mec- lis'te genel bir eğilimin ortaya çıkacağını düşün- düğünü bildirdi. 'Karar ^k' Ecevit, zirvede basına yansıyan adlar üzerinde durulduğunu, ancak bir karar verilmediğini kay- dederek "Pazartesiye ka- dar partikr kendi yöne- timkri bağlamında bir dunım değeriendirmesi yapacaklar" dedi. Genel eğilimin Meclis içinden bir adayın seçil- mesi yönünde olduğunu anlatan Ecevit, ancak bu konuda zorluklann orta- ya çıkarsa dışandan bir a- day seçiminin söz konusu olabileceğini kaydetti. ANAP'ın isim önerip önermediğinin sorulması üzerine Ecevit, ANAP'ın yann yapacağı Başkanhk Divanı toplantısından sonra kesin görüşünü bil- direceğini açıkladı. FP lideri Kutan da Ece- vit'in bir isimle kendileri- ne gelmediğini, partisinin alternatif isimler konu- sunda görüşünü sorduğu- nu kaydetti. Kutan, parti- sinin yetkili kurullannı toplamalannm ardından kendilerinin de bazı isim- ler önerebileceklerini be- lirtti. Kutan, Ecevit'in ge- nel başkanlann aday ol- maması yönündeki görü- şüne katıldığını söyledi. Önerilen adayların özgeçmişleri lsmafl Cem (Dışişleri Bakanı): 1940 Istanbul doğumlu. Yüksekögrctimini Lozan Oniversitesi Hukuk Fakülte- si.'nde tamamladı. Ingilizce ve Fran- sızca biliyor. TRT Genel Müdüriüğü, EBU Yönetim Kurulu üyeliği, Europe- an Institute for The Media Danışma Kurulu üyeliği yaph. 18 ve 19. dönem- lerde Istanbul, 20 ve 21. dönemlerde Kayseri Milletvekili oWa Kültiir Ba- kanlığı yaptı. Evli ve 2 çocuğu var. Mehmet Haberal: 1944 Rize'nin Pazar ilçesi doğumlu. Ankara Üniver- sitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdi. Türki- ye Organ Nakli ve Yanık Tedavi Vak- fi'nı ve Başkent Üniversitesi'ni kur- du. Ingilizce biliyor. Sabahattin Çakmakoğhı (Miüi Sa- vunma Bakanı): 1930 Kayseri do- ğumlu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Hukuk Fakülte- si'ni bitirdi. Emniyet Genel Müdürü, Başabakanlık Müsteşan, İçişleri Ba- kanlıgı Musteşarlığı, çeşitli illerde va- lilik görevlerinde bulundu ve bağım- stz İçişleri Bakanı oldu. Evli ve 2 ço- cuk babası, dil bilmiyor. Kâmfl Turan: 1935 yılında Şanlıur- fa Siverek doğumlu. Soyadını sonra- dan de^iştirerek "Tttran" yaptırdı. Paris Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler eğitimi aldı. Çeşitli üniversi- telerde bölüm başkanlığı yaptı. Ha- len Gazi Üniversitesi Hukuk Fakülte- si Dekam ve Türk Dünyası Araştır- malan Vakfı Başkanı. Fransızca, Al- manca ve Ingilizce biliyor. Evli ve 2 çocuğu var. Çiller, yannın kritik bir gün olacağını kaydederek "Çünkü ortaklar yeniden bir araya gelecek ve orada bir uzlaşma ortaya çıka- cak veya çıkmavacak. Sa- yuı Başbakan'ın, oradaki uzlaşmayla bize geleceği anlaşdıyor" dedi. Çiller, Meclis içinden bir adayın seçilmesinden yana ol- duklannı yineleyerek, ge- lişmeler çerçevesinde DYP'nin de adayının ola- bileceğini bildirdi. Zirvenin ardından ANAP'lılar, isimler ko- nusunda resmi açıklama beklediler. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Bö- lent Akarcah, gûndeme gelen adlann Yılmaz'ın adaylığını daha da güç- lendirdiğini savundu. Zir- vede Yılmaz'ın sessiz kaldığını dile getiren ANAP kurmaylan, "Ge- nel başkanlann aday ol- maması karariaştınldı, yani ada> gösterilmemesi değU" yorumunu yaptı. Hükümetin MHP kana- dı ise Cem'e soğuk bakı- yor. Bazı MHP milletve- killeri Cem'in "Yahudi" olduğunu ileri sürerek "Böyle bir adama kesseler <ty vermeyiz" dediler. MHP'de, bu adaylar üze- rinde uzlaşılmasının zor göründüğü ve her partinin kendi adayını çıkaracağı görüşü ağırlık kazandı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bfilent Yahnici, "Yüksek muta- bakat sağlanan isimden, az mutabakata doğru ara- yış yûrütûlür" dedi. BUYUK KAYBIMI2 Merhum Tevfik EREN ile Merhume Zihniye EREN'in oğlu, * Özdoğan- Nurten TÜZER'in ağabeyleri, • Yahya- Neşe YÜCECAN'ın enişteleri, Sinan, Lalehan'ın dayılan, Ersin'in dedesi, Denis JAMES'in kayınpederi, Erdim, Ayşe'nin biricik babaları, Esin EREN'in sevgili eşi, İnsan ve Tabiat sevgisi ile dolu Türkiye'nin ilk Serigrafi ustalarından DE-KA-SE A.Ş.'nin kurucusu, yaratıcı, sanatkâr insan 21.04.2000 günü aramızdan ayrılmıştır. Cenazesi 24.04.2000 Pazartesi günü Levent Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip Gültepe Sanayi Mezarlığında defnedilecektir. Allah Rahmet Eylesin AILESI Not: Çelenk gönderilmemesi arzu edenlerin T.E.V.'e bağışta bulunmalan rica olunur. Mlalkla buluşma zamanı9 H Baştarafı 1. Sayfada "nrtin" tavır ona da sergileni- yor. "Açılın Kapdar" diyen sa- natçı artık kapılann kendisine ve diğer dostlanna kapatılma- masını, konser düzenlemek için gerekli prosedürlerin yıunuşa- tılmasını ve televizyon yöneti- cilerinin de objektif davranma- sını istiyor. Saltuk 'un yıllar önce hazırla- dığı ve Pir Sultan Abdal'ın şiir- lerinden oluşan "Açıhn Kapdar Şaha Gidefim" ile kendi türkü- lerinden oluşan "Hoy Nare" ad- lı çalışmalan geçen günlerde yeniden kaset ve CD olarak ya- yımlandı. On bir yıl önce hazır- lanan ve çoğu Kürtçe eserler- den oluşan "Hoy Nare"de ise "Dıçım Dıçun", "Zeyne", "Ley- la", "Desmal", "Cane Cane", "Fequiye Teyra", "Romani", "Govend", "Hoy Nare", "Kara YıJan", "Gukzer"," Dede Sul- tan" türküleri bulunuyor. Albümleri, yeniden ilk kayıt- la yayımlamamaktaki amacı- nın, dinleyicileri tekrar o yılla- nn heyecanına götürmek oldu- ğunu ifade eden Saltuk, "Hoy Nare"nin çıktığı dönemde ya- saklandığını ve toplatıldığıtu ve uzun süren hukuk mücadelesi- nin ardından kasetin beraat et- tiğini anlatıyor: "Hoy Nare, ilk kezresmi makamlann karştsma çıkartılan ve onların karar ver- mesini sağjayan ilk resmi Kfirt- çe kasettir." Sanatçı, türkülerin halk tara- ftndan sevilmesini sömürenlere şöyle karşı çıkıyor: "Kendilerince bir şeyler üret- mek yerine, var olan deferleri yağmalamaya çahşıyorlar. Bu, yaratamamamn getirdiği bir şey. Medyanın da bu süreçte önemli etİdsi var." Özellıkle gençlere ulaşmak istediğini belirten Saltuk, "7 yıl sonra ilk kez geçen günlerde An- kara'da bir şenh'kte konsereçık- om. Orada gördüm ki insanlar beni hâlâ dinliyor. Günümüz, geçmişten daha umut verici. Türkülere müthişbir eğilinı var. Böyle bir dönemde Pir Sultan Abdal türkülerinin dinlenme- mesi mümkün değiL Ülkemizin geleceği ayduınk" dedi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada yapmış. "Benim restoranı tanımayan yoktur" di- yor, devam ediyor: "Rezerveylen gelirier, 5-6 saat eğlenir giderier.' Merdan Bey'in kaşlan orman gibi. Sanınm gözleri hiç güneş görmüyordur. Bıyıklan gürül gürül söz akan ağzının üzerinde ince bir set gibi duruyor. Ona göre, Almanya'daki Türkler iyice yerleştiği gibi, yakında pek çok sektörün talibi olacaklar: "Size para verelim gidin, dediler, olmadı. Dövdü- ler, olmadı. Yaktlar, olmadı. Gayri işbirliği yapacak- lar. AJmanlar kusura galmasın, bazı şeyleri devraf- cez." 30 yıl önce Almanya'ya gelen Merdan Bey'in dtk- katini Köln'deki Barbaros Meydanı çekmiş. "Acaba" demiş, "Bu adı bizim Barbaros 'tan mı vermişlerdir?" Sonunda bu adın gerçekten Barbaros Hayrettin Pa- şa'dan geJdiğini söylemişler O'na. Birkaç yüzyıl ön- ce bir bölük Türk gelmiş buralara, yerteşip AJmanlaş- mış. Merdan Bey "Budurumda"diyor, "demekkiAJ- manlann kanında eskiden beri bir miktar Türk vaıi" • • • Haşim Bey eşiyle birlikte torunlannı görmek için yola çıkmış. Haşım Bey'in kızı diş hekimi. Almanlar Türkiye'den hep işçı geldigini bildıkleri için diş heki- mini görünce şaş»rmışlar. "Vay be" demiş AJmanlar, Türkiye'den buraya diş hekimi de geliyor!" Haşim Bey'in övünerek kızını anlatması bir yana, Türkiye açısından da Almanya'ya yerleşmiş her Türk işçi.. isterpatron olsunlar, isterteknik eleman, pasa- portlanna 1960'lardan beri işçi damgası vuruluyor. ••• Ramazan Bey eiinde iş takip çantası, Düsseldorf'a uçuyor. Türkiye'de yatınm yapan işçilerin sorunlannı çözmek için çaltşıyonnuş. Sordum: - Yatınmlar ne durumda? "Pek iyi değil" dedi. Devam etti: "Batırdılar da ayağa kaldırmaya çalışıyoruz." • • • Bekir Öztürk Düsseldorf yakınlannda oturan oğ- lunun yanına gidiyor. Geçen yıl hacca gitmiş. "Oğ- lum" dedi, gülümseyerek devam etti: "SuudiArabistan 'a gittik, bir de firengistana gide- lim dedik. Oğlumun yanında 3 ay kalıp oralan bir tet- kik edeceğim." Bekir Bey Kayserili. En sevdiği halk ozanı Kayse- rili Seyrani imiş. "İki dörtlük okumadan bırakmam" dedi. Kendi yazmış gibi içten bir duyguyla okudu. • • • Rasim Bey emekli. Uzun yıllar Almanya'da çalış- mış. Türkiye'de ve Almanya'da evi var. Yılın yansını Türkiye'de, yansını Almanya'da geçiriyormuş. "Her iki tarafa da böyle gelip gitmek güzel. Emekliliğin ta- dını çıkanyonız" diyor. ı • • • Ali Bey Çorumlu. 3 haftalığına Türkiye'ye gelmiş. Ikinci haftanın sonunda dönme karan almış. "Dönûş biletini açık tutmuştum" deyip devam etti: "Türitiye'dehastanelerb&tıat. llaç verm'ıyoriar. Tu- valetlerkirli. Almanya'da 1 milyon kişiyann döner. A- ma inanın sırfbu sağlık hizmetleriyüzünden dönmü- yor. Tûridye'ye gelirsek bize hastanelerde bakmaz- lar, diyoriar. Her şeyin başı sağlık. Işe buradan baş- lamak lazım." ••• Noktayı Leeds United-Galatasaray maçının Alman- ya'daki yankılanyla koyalım. Köln sokaklan o gece sabaha kadar Türk gençte- rinin sevinç göstenlerine sahne olmuş. 14-20 yaş grubu gençler ellerinde Türk bayraklanyla saatlerce tur atmışlar. Almanya doğumlu, birinci dili Almanca olan bu gençlerin dudaklanndan saatlerce "Gassaray Gassa- ray Cimbombom" sözcükleri dökülmüş. Bir anne şaşkın şaşkın söyleniyor "Bu çocuklar" diyor, "artık Almanca düşünûyor, Alman gibi yaşıyor. Galatasaray maçından sonra hepsi birden değişh/erdi. Saatierce sevinç gösterileri yapblar..." Cenelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu 'G.Saraybenide gururlandırdı' ^ ? ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Genelkur- may Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğhı, Ga- latasaray futbol talcımı ve Efes Pilsen basketbol ta- kımının Avrupa'da ka- zanmış olduklan başan- lardan gurur duyduğunu belirterek "Buda gösteri- yor ki Türk insanı disip- linle, özveriyle ve yürekle bu işi benimser ve uygu- lamaya sokarsa netice al- maması mümkün değil*" dedi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvnkoğlu, Ankara Gamizonu Hatı- ra Ormanı'nda düzenle- nen ağaç dikme törenin- de gazetecilerin Galata- saray'ın başansına ilişkin sorulannı yanıtladı. Galatasaray'ın çok bü- yük gurur yaşattığını an- latan Kıvnkoğlu, "Türk milletine gerçekten ba- doping görevi yaptı. Dfle- riz ki diğer takımlarunız da aynı başanyı göster- sinler. Fenerbahçeli oi- makla beraber Galatasa- ray'ın bu başansı her Türkyurttaşı gibi beni de gururlandırdL Diğer ku- lüpler için de örnek ola- rak ilan edhoruz. tnşal- lah finali de alacaktar" dedi. Kıvnkoğlu, bir so- ru üzerine, final maçııu da televizyondan izleye- ceğini kaydetti. Kıvnkoğlu, Efes Pil- sen basketbol takımınm da Avrupa'da üçüncülük aldığını belirterek "Her sahada kıpırdanma var. tnanıyoruz ki kısa sûre içerisinde her sahada Av- rupa'yıyakaiayıpgeçece- ğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi ounasuı" diye konuştu. SoyısalLoto çekildi ANKARA (AA)-Sayısal Loto'nun 180'inci hafta çekilişinde, 6 bilen 4 kişi, 231 milyar 343 milyon 435'er bin lira kazandı. Kazanan numa- ralar 2,17,20,29,30 ve 35.5 bilen 606 kişi, 819 milyon 950'şer bin lira; 4 bilen 35 bin 506 kişi, 7 milyon 5'er bin lira; 3 bilen 666 bin 360 kişi de 745'er bin lira ikramiye kazandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear