Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 23NİSAN2000PAZAR
12 PAZAR KONUGU
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik, başkanlığının biryıhnı Cumhuriyet 'e değerlendirdi
'LaMğin Güneydoğu'dfeki teminatıyız'
'Hizbullah'ın
onunu bız
kestik'
-Hizbullah için ne dûşünüyorsunuz,
-Hizbullah; çıkışı ve son dönemde
yaşadığunız olaylara baktığınnızda,
gizli, örtülü bir korunma söz konusu.
Bunu zaman zaman burada
görev yaprmş devlet temsilcileri de
söylüyor. Alt kademelerde korunmuş
olabilir. TBMM Faili Meçhul
Cinayetleri Araştırma
Komisyonu raporunda da
Batman'da askeri kampın yanında
Hizbullah kamplan olduğu
yazılmıştı. Bunlar bölgede büyük bir
tabana ulaşamadı.
HADEP'in bu bölgedeki varhğı
onlann önünün kesilmesinde önemli
bir rol oynadı. HADEP, sosyal
demokrat nitelikli bir partı olmasına
rağmen dinle dengeli bir ilişki kurdu.
Bizim içimizde örneğin bir çok irnam
var, hoca var ama bizim partimizde
onlar çağdaşlık temelinde bir yer
bulurlar kendilerine.
örneğin eskiden bir Alevi
dedesiyle, bir imamı bir araya
getirmek çok zordu. Bizim
partimizde Alevisi, Sünnisi,
ateisti, imamı rahatlıkla tartışabilir.
Böylesine hoşgörüye açık ve modern
bir anlayış üzerinde bir yapı kurduk.
Bizim bu çizgimiz, Hizbullah'ın çok
dar bir alana sıkışmasının esas
nedeniydi. Bizim içimizde Islami
düşünüşe sahip bir çok insan,
çok daha mücadeleci bir anlayışa
sahip olmuştur. ama din adına
değil. Türkiye'de demokratikJeşme
ve Kürt sorununun banşçı
çözümü için yanımızda olmuştur.
Bu tavır, onlann taban bulmasını
engellemiştir. Hizbullah,
şeriata dayalı bir din düzeni kurmak
istedi, halk bunu benimsemiyor. Işin
doğrusu, son operasyonlar olmasa bazı
ûrkütücü işlere girişecekleri de
anlaşılıyor.
Batman ve bazı merkezlerde önemli
devlet içinde dayanaklar sağladıklan
da ortaya çıktı. Aslında oralarda neler
olduğunu halk biliyordu. Hizbullah,
Silvan'da 1993'ten 1997'ye kadar çok
etkili şekilde faaliyet gösterdi,
eylemler yaptı, insanlan öldürdü. Bu
eylemleri yaparken korunduğu da
biliruyordu. Insanlar korku içinde göç
etmek zorunda kaldılar. Yine de
HADEP, Silvan'da yüzde 80'le
seçimlen kazandı. Batman'da ha keza
büyük bir üstünlük sağladık.
Türkiye hak
ettiği yere
cıkmalı'
-Doğudan Battya ne mesajıyollamak
istersiniz?
-Mesajımız, önümüzdeki
günlerin banşın, kardeşliğin,
dostluğun daha da pekiştiği bir süreç
olması. Gerçekten Türkiye hak ettiği
yerde durmuyor. El ele verip
Türkiye'yi hak ettiği yere
çıkarmahyız.
Bunda siyasi parti aynmı
yapmaksızın, siyasal düşünce aynmı
yapmaksızın herkesin bu çaba içinde
olması gerek. Ülkenin, geleceği için,
kalkınması için neler yapabiliriz,
bunun üzerinde yoğunlaşılmah. Kısır
çekişme ve çatışmalar artık
gündemden kalkmalı.
Demokrasiyi herkes istiyor.
Demokrasiyi tüm kurumlanyla
oturtabilmek için hepimizin birbirine
destek olması şart. Ben çok
umutluyum,
Türkiye üzerindeki kabuğu yırtıp
atacaktır. Kendisine oldukça dar gelen
elbisesini yırtıp atacaktır. Başka şansı
da yok. Aksi tâkdirde hep birlikte
çökme durumuyla karşı karşıya
kalınz. Ülkemizin geleceği için hep
birlikte neler yapabiliriz, bunun
tartışması içine girmemiz lazım.
PORTRE/FEEİDim ÇELİK
ORAL CALISLAR ^ Nisan 1999 seçimleri öncesi Diyarbakır, Mardin, Urfa ve Siverek 'teydim. Bölgede seçim öncesi büyük bir gerginlik
* * yaşanıyordu. HADEP 'in Diyarbakır 'da miting, toplantı yapması, seçim bürosu açması Vali tarafindan yasaklanmıştı.
Mardin de de benzer yasaklar söz konusuydu. Siverek 'te ise en kuvvetli parti olduğu kabul edilen HADEP gösterecek aday bile bulamamıştı.
Bölgedeki önemli merkezlerdeyerel seçimleri HADEP'in kazanacağı herkesin ortak kanaatıydı. Ancak seçimden sonra ne olacaktı? Kafalan
kurcalayan soru buydu. Seçimlerin üzerinden biryıl geçti. HADEP, bölgedeki önemli belediyeleri, çok büyükfarklarla kazandı. Biryıldır da, yerel
yönetimde HADEP 'li başkanlar görev
yapıyorlar. Biryıl sonra Diyarbakır 'a yeniden
gittim. Bölgeyi ve Diyarbakır 'ı bilen bir
gazeteci olarak, sokakları, mahalleleleri
yeniden dolaştım. Yerel hizmet alamnda biryıl
içinde önemli adımlar atılmıştı. Bu arada
Batman, Bingöl ve Diyarbakır belediye
Başkanları, nasıl ve neden olduğu çok
tartışmalı bir operasyonla gözaltına alınmışlar
ve tutuklanmışlardı. Kısa süre sonra ise göreve
dönmüşlerdi. Biryıl sonra bölgede ne gibi
değişimler meydana gelmişti? Bölgenin en
önemli kenti Diyarbakır belediye başkanı,
sorunları nasıl değerlendiriyordu? Bölgedeki
durum nasıldı? Bütün bunları Diyarbakır
Belediye Başkanı Feridun Çelik le konuştuk.
Feridun Çelik, 1966yılında Diyarbakır 'ın Kulp ilçesinde doğdu. Babası
memurdu. tlkokulu çeşitlişehirlerde okudu. Ortaokul ve liseyi
Diyarbakır'da bitirdi 1987'de Diyarbakır Dicle Üniversüesi Hukuk
Fakültesi'nden mezun oldu. Askerliğini bitirdikten sonra 1990'da
Diyarbakır'da serbestavukatlığa başladu O dönemdekurulan Halkın
Emek Partisine (HEP) üye oldu. HEP'in kapatılmasından sonra kurulan
DEP'te Diyarbakır Merkez tlçe Başkanhğıyaptu DEP kapatılınca 1995
yûındaki seçimlerde HADEP milletvekili aday adayı olmak istediyse de
yaşı tutmadığı için bu isteği gerçekleşemedi 1996yılında HADEP
Kongresindeparti meclisi üyesi seçildL Biryıl kadar HADEP'in Genel
Başkan Yardımcüığı göreviniyürüttû. En son HADEP Diyarbakır tl
Başkanı 'ydu 18 Nisan 1999 seçimlerinde HADEP adayı olarak
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazandı.
-HEP'le başlayıpHADEP'lesüren birsiyasigelenekson
seçimlerle birlikteUk kez bölgedeyerelyönea'mlerdesorum-
luluk üstiendi. DiyarbakırBelediyeBaşkanhğı ise bu sorum-
luluklann en önemlisL Hiç tecrübeniz olmayan bu konuda,
sıkınalaryaşamadmız mı?
Başlagıçta bir ürkekllk oldu i
-Tabii başlangıçta bir ürkeklik oldu. Ancak bizim bir avan-
tajımız vardı. Seçim çalışmalannda bız sürekli halkın içeri-
sındeydik. Yönetim sanatını da parti çahşmalanmız sırasın-
da öğrendik. Halkla diyalogumuz hep iyiydi. Elimizde ku-
rumsal düzeyde yetkı olmamasına rağmen, halkla birlikte bir
şeyler yapabilmek sürekli önümüze koyduğumuz bir hedef-
ti. Bunu partıde gerçekleştirebiliyorduk. Sosyal dayanışma-
dan, değişık etkınlıklere kadar bunu yapabiliyorduk. Bura-
lardan gelen bir deneyimımiz vardı. Tabii büyükşehir bele-
diyesi koca bir işletme, devasa bir kurum. Bazı sıkıntılar ya-
şasak da yönetim düzeyinde bir soru-
numuz olmayacağını düşünüyorduk.
Bölgedeki yönetlcllerle
güven sorunu vardı
r
-HADEP'in bölgedekiyönetim ka-
demeleriyle hep sorunu oldu. Yöneti-
cileri zaman zaman tutuklandu Bü-
rokrasiyle ilişkilerde enğeller yaşan-
du Yönetime geldiğinizde bir güven-
sizh'k ve sıkıntıyaşamadmız mı?
- Tabii, güven sorunu çok önemliy-
di. Bir önyargı vardı. Beklentiler çok
farklıydı. Bunlar seçüince, siyasal çı-
kışlarla ülke gündemini altüst edecek-
ler diye düşünülüyordu. Değişik so-
runlarla yüzyüze gelineceği endişesi
vardı kafalarda. Hep bu beklenti içe-
risinde olundu. Bir kesim ise, kısa bir
süre sonra bunlar nasıl olsa bu koltuk-
lan terk etmek zorunda kalacaklar
inancı içindeydiler. Fakat ilk günden
itibaren çok ılımlı ve demokratık işle-
yiş içinde bir çerçeve tutturduk. Bun-
da tabii partimizin de bize sunduğu
perspektifin önemli bir rolü oldu. Bu
perspektifler doğrultusunda hareket
edince, gayet iyi sonuçlar elde ettik.
Bir süre sonra önyargılan kırmaya baş-
ladık diyebilirim.
- Cumhurbaşkanı'yla görüşmemiz, önemli bir değişime
yarduncı oldu. Cumhurbaşkanı 'na çıkmamız, kendisineso-
runlanmızı iletmemiz, olumlu birgörüntü verdL Eskiden bi-
ze ürkek, çekingen bakan ve bizimle ilişki geliştirmek iste-
meyen birçok kesim Cumhurbaşkanı 'nın kabulünden son-
ra daha sıcak davranmaya başladu Orada da geçmişegöre
yeni bazı değişimler oldu.
-Gözaltına alınmanızla birlikte toplumda ciddi bir endişe
ortaya çıktı. Acaba yeniden eski çatışma günlerine mi döne-
ceğiz kuşkusu toplumda gerilime neden oldu.
Benim de en çok kafamı bu kurcaladı. Gözaltına alındık,
tutuklandık. Inanın bunlar hiç önemsemediğim şeyler. Bizi
en çok korkutan olay, yeniden eski günlere dönmek. Yeniden
bir başa dönüş mü yaşanıyor kuşkusu içine girdim. Sorunlar
yeniden alevlenecek mi, beni en çok korkutan bu oldu. Ama
halkımız gerçekten tepkisini sağduyu içinde ve demokrasi
kurallan içerisinde ortaya koydu. Bu önemli bir gelişmeydi,
Sonunda ortaya çıkan tablo bizi rahatlattı. •
vall cemll Serhadlı ile olumlu
bir dlyalagomuz var
-Diyarbakır Valisi Cemil Serhadlı ile olumlu bir ilişki
kurduğunuzu söylediniz. Bu nedenlesorunlanngiderekha-
fiflediğini dile getirdiniz.
-Vali beyle gerçekten ıyi bir uyum sağladık. Kendisi de Di-
yarbakır'a hizmet noktasında her şeyi birlikte yapma çabası
içinde. Duyarlı bir tutumu var. Bu bizim açtmızdan oldukça
önemli. Bugüne kadar bazı sıkıntılar yaşadığımız binmler-
le, kurumlarla, Vali bey sayesinde daha olumlu ilişkiler ku-
rabiliyoruz. Özellikle Nevruz'un olgun bir hava içinde kut-
lanmasında, sayuı Vali'nin tavnnın etkisi büyük oldu. Diyar-
bakır Nevruz'da çok önemliydi. Burada bir sorun yaşansa di-
ğer yerlere de sıçrayabilirdi. Vali beyle yaklaşık bir buçuk ay
öncesinden konuyu tartışmıştık. Nevruz kutlamalannın ülke
gündemınde sancı ve sıkıntı yaratmasını ortadan kaldırmak
noktasında Vali beyle mutabakata varmıştık. Gerçekten Va-
li beyin de katkılanyla bu konuyu güzel atlattık. Nevruz kut-
lamasındaki olgunluk geçmişe bakıldığı zaman bir devrim
sayılabilir. Halk da bu noktada büyük bir olgunluk gösterdi.
Slyasetle hizmet blrblrlnden ayrılır mı
Size, 'Belediye hiztneüeriyle uğraşın,poütikayapmaym'
şeklinde eleştirileryöneltiliyor.
-Siyaset ve hizmet aslında iç içedir. Birbirinden ayn dü-
şünmemek gerekıyor. Şunu açıkça belirtmek lazım: Biz si-
yasal kişileriz. Siyasi kimliğimizle ve siyasal tercihler sonu-
cu bu makamlarda bulunuyoruz. Doğal olarak siyasetten
uzak durmamız, siyaset dışı durmamız düşünülemez. Kaldı
ki, bizim siyasetimiz Türkiye'yi sarsacak, Türkiye'yi zede-
leyecek bir siyaset de değil. Türkiye'nin banşma, demokra-
sisine katkı sunacak bır siyaset. Biz, Türkiye'nin sorunlan-
nın banşçı temelde çözüme kavuşturulması, gerginliklerden
uzak olunması, hoşgörünün ve karşıhklı diyalogun geliştınl-
mesi temelinde siyaset yürütüyoruz. Bunun peşındeyız. Bir
çok kesimle girişimlerimiz de bu temelde oluyor. Cumhur-
başkanı'na gittik, Başbakan'dan randevu talep ettik, Başba-
kan yardımcısı Sayın Bahçeli'den randevu talep ettik. llişkı-
leri gelıştirip, kendimizi tanıtmak, Türkiye'nin birliği bütün-
lüğü içerisinde sorunlanmızı paylaşmaİc istiyoruz. Burada,
yerel yönetimlere bakış açısı önemli.
-Maalesef Türkiye'de yerel yönetimler, birermemuriyetku-
rumuymuş gibi düşünülüyor. Seçilmişsiniz, büyük bir halk
desteğini arkanıza almışsınız, ama size bakış açısı sanki atan-
mış bir memura bakış gibi. 'Siyaset yapma, böyle işlere bur-
nunu sokma, işine bak' deniyor. Yerel yönetimlere güvensiz-
lik var. Bu yanlış. Aslında demokrasilerde yerel yönetimler
en önemli kurumlardır. Bugün Avrupa'da bir çok cumhurbaş-
kanı, başbakan, yerel yönetimlerden yükselerek o makamla-
ra geliyor. Bu, Türkiye'deki merkeziyetçi yönetim tarzının ya-
rattığı bir anlayış. Yerel yönetimler, biraz daha siyasetin içi-
ne girmeli, Türkiye'ninyönetümesi noktasında dahaaktif du-
ruma getirihneli. Merkezdeki kapalı yapıyı kırmak gerekı-
yor.
Büyük bir hizmet seferberllğl başlattıfc
-Yerel hizmetyapmıyor musunuz?
-Biz sadece siyasete kilitlenmiş değiliz. Aynı zamanda hiz-
met noktasında, gerçekten büyük adımlar, büyük açılımlar
sağladık. Diyarbakır'ın en büyük altyapı sorunu olan kana-
lizasyon şebekelerinin tümünün gözden geçirilmesiyle, ken-
tin en az 20-30 yıl boyunca kanalizasyon sonınunu çözecek
olan projeye kredi ve fınansman sağladık. Bu kolay bır iş de-
ğil. Hele kredi kurumlanna böyle bir güveni vermek, kredi-
leri alabilmek oldukça zor. Bizim dönemimizde böyle büyük
bir şans yakalandı.
Cûnde 300-400 Insana hizmet •
veren saglıfc kuruluşumuz var <-
-Bunun yanında varoşlar dediğimiz, hiç hizmet görmemiş
bir çok yere asfaltından, temizlik sorununa, kanalizasyon so-
rununa kadar bir çok hizmetı götürme imkânına sahip olduk.
Hep birlikte yoğun bir hizmet çabası içındeyiz. Sağlık mer-
kezimiz günde 300-400 insana ücretsiz muayene ve bunun
yanında ücretsiz ilaç temin ediyor. Yurtiçinden ve yurtdışın-
dan bu çalışmalanmıza büyük destekler alıyoruz. Burada ge-
lip sağlık merkezimizi gören birçok kurum, büyük destekler
sunmaya çalışıyor.
önemli hedeflerimden birisi de Diyarbakır'da büyük birbe-
lediye hastanesi kurmak. Yoksul halka ücretsiz hizmet vere-
bihne temelinde. Öyle ki bir aspirin almaya gücü yetmeyen
ınsanımız var. Bunlara bir çare bulmamız gerekiyor. Bunla-
nn arayışı içindeyiz. Kültür sanat alamnda kentin bugüne ka-
dar yaşamış olduğu sorunlan unuttunnak adına çahşmalar
içindeyiz. Biz daha önce hiç olmayan tiyatroyu yeniden can-
landırdık. Tiyatro birimimizi kurduk. Halk müziği koromuz
var. Bunu geliştirmeye çalışıyoruz. Çocuklara yönelik, saz,
gitar benzeri kurslar açtık.
Şehre yeni parklar ekliyoruz, eskiden yanm kalmış park-
lan da hizmete açıyoruz. Geçmışte, plansız, programsız, gü-
nü kurtarma amacıyla çahşmalar yapılmış. Biz, çalışmalan-
mızda günü kurtarmak değil, kalıcı bir şeyler yapmak peşin-
deyiz. Halkın vergisiyle, binbir emekle topladığı paralarla
bunlan yapıyoruz. Bunlan da mutlaka sağlam temellere da-
yanarak yapmak gerekıyor. Önümüzdeki dönemde yeni yer-
leşim alanlan açma çabamız var.
Bürokratlar blzlmle llişkl
kurmaya çeklnlyorlardı ,; «. -
-Başlangıçta sizekarşı bazıçekingenliklerolduğunusöy-
lemişa'niz. Neydi o çekingenlikler?
-Çekingenlikler vardı, halen de var. HADEP'li olduğumuz
için, memurlarbizimle ilişkıden çok korkuyorlar. HADEP'li
bir belediye başkanıyla ilişki geliştir-
mek acaba başıma ne gibi sorunlar
açabilir, birileri şikâyet ederse yeri-
mi ve konumunu kaybeder miyim,
gibi endışeler duyuyorlar. Bunun da
gırtıkçe kınldığını düşünüyorum.
-Merkez belediyesinin başkanlart
geçmıştekarayollan 'ndan vebirçok
devlet kurumundan zorunlu destek-
leri bile alamadıklannı söyledUer.
Bu durum sürüyor mu?
-Bu noktada sayın Valinin göster-
miş olduğu çaba önemli. Bazı ku-
rumlann başındaki bürokratlann
kendi bireysel tutumlan da var tabii.
Yani siyaseten farklı bakış açılann-
dan dolayı. Ama biz bütün bunlan gi-
denneye çalışıyoruz.
Insanlar hangı siyasal anlayışta
olursa olsun, biz hizmet noktasında
ılışkılerimizi geliştırme çabası için-
deyiz. Hiçbir şeyi reddetmek istemi-
yoruz. Bu konuda 'Ben falan düşün-
cedeyim' diyen bazı kurum amirleri-
nin, 'Başkan bu yüzden bizimle iliş-
ki geliştirmiyor' dediklerini duyduk.
Aksine hayır, biz herkesle olabildi-
ğince kapıyı açık bırakıp, ilişki geüş-
tirmek istiyoruz. Çünkü ilişki netice
ıtıbanyla halka hizmete dönüşecek.
Hiçbirimizin bu konuda birfarkı yok.
Sonuçta yapılanlar halka hizmet içindir. ^ ,
-önceki sohbetimiz sırasında siz 'Laiklik açısından böl-
gede önemlibirağıruğız'demiştiniz. Bunu biraz aynntılan-
dırabilir misiniz?
-Kürtlerde son 20 yıl içinde çok ciddi değişim ve dönüşüm-
ler oldu. Kürtler, çağdaş, modern bir dünya anlayışına, kafa
yapılanmasuıa kavuştu. Bu çok önemliydi. Artık 7 yaşında-
ki çocuğumuzdan, 70 yaşındakı dedemize kadar dünyayı çok
iyi izliyor. Çağdışı ideolojilerden tümden birkopuş var. Geç-
mişte bölgede yoğun bir din sömürüsü yaşanıyordu. Bu en-
gellendi. HADEP bu konuda gerçekten büyük bir görev yap-
tı burada. Çağdaşlaşma adına, Batı'yla bütünleşme adınabü-
yük bir uyanış yaşandı. Halkta da büyük bir değişim meyda-
na geldi.
En büyük deglşlml kadınlar yagadı
Eskiden kadınlanmız evlehnden hiç çıkmazken bugün ra-
hatlıkla alanlara çıkıp, kendi günlerini kutluyorlar. Kadınlar
8 Mart Dünya Kadnılar Günü'nde meydanlara çıkabiliyor.
Hatta eşlerini kadınlanmız sürüklüyor. Değişimde en önem-
li rolü kadınlanmız oynuyor. Erkeklere göre, daha bir aydın-
lanma, çağdaşlaşma var. Bugelişme Türkiye açısından daçok
önemli. Türkiye'nin Avrupa Birliği'yle entegrasyonu düşü-
nüldüğünde bu durum büyük bir birikim anlamına geliyor.
Bölge geçmişte çok ihmal edilmesine rağmen, eğitim sevi-
yesine henüz yeterince yüksehnese bile dünya görüşü çok ge-
lişti. Örneğin laik düşünce anlayışı çok gelişti. Bu önemli.
Laiklik adına da bu gelişme Türkiye için bir teminat.
Bölgede clddl bir rahatlama var '
-PKK'nuı silah bırakmasından sonra, bölgedeki durum-
da değişiklikler oldu mu?
-Büyük oranda bir rahatlama oldu. Silahlann susması ger-
çekten hem halkta hem inanıyorum ki güvenlik güçlerinde
büyük bir rahatlamaya yol açtı.Siyasette de gelişmelere yol
actı. Özellikle bizim seçimimiz çok önemliydi. Bizim bu
koltuklarda oturmamız, insanlarda demokratik mücadeleye
olan inancı artnrdı. Silahlann susması bu gelişmeyi daha da
hızlandndı. Bizim içeri alınmamız sırasında yeniden bir aca-
ba sorusu kafalara takıldı. Demokratik mücadele yoluyla biz
temsilcilerimizi seçtik, yerel iktidarlara taşıdık. Tekrar geri-
ye mi dönüyoruz, oylanmız yok mu sayılıyor, endişesıni do-
ğurdu.