25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURJYET 23 NİSAN 2000 PAZAR 14 I LJ J \ kultur@cumhuriyetcom.tr Aşk, -Sevgi, Özlem, Nedret , b v g , Ö e , ^ s e ; . Güvenç'inyönettiği 'ÖzelHayatlar9 adlı oyunu IstanbulDevlet Tiyatrosu sahneliyor VftBEŞ B^MF" ""**~**TBM^BB^WI^^Bİ^^MBI^^B^B^^BBB^BI^B b ı r s a h n e tamamhyor. Sonraçokçokha-«•S.RAYANYİRMİBEŞ Başka insanlarla yaptıklan balayıla- ' n sırasında yollannın şaşırtıcı bir bi- çımde kesişmesiyle bnbırlerine duyduk- lan aşk ve nefret duygulannın hiç aşın- . madığını gören bir çiftin eğlenceli öy- kûsü. Beraberlerinde sürûkledikJeri, ^ âşık olmadıklan, ama ilk gecelerini yaşamadan terk edıp gıttıkleri bir ka- dın ve bir erkegın komık durumu. No- elCoward'ın 'OzelHayatiar' adı alün- , da keyıfh ve ritmık bir bıçımde aktar- _ dıgı salon komedisı, NedretGüvenç'in , yönettiği, Ayda Aksel'in Amanda . Pryenne rolüyle öne çıktığı bir Istan- , bul Devlet Tiyatrosu yapımı olarak -. AKMOda Tiyatro'sundasahneleniyor. -. - 'Özei Hayatlar'ı sahneleme fikri - nasddoğdu? -< NEDRETGÜVENÇ-IstanbulDev- -. let Tiyatrosu repertuvanndaki oyun- -' lardan biriymiş. O dönem tDT müdü- "•• rüolanFaikErteoertarafindanöneri- C lince sevinerek kabul ettim. Tiyatro • dünyasındabırNoelCoNvardoynaınak, ' yönetmek, her zaman zevkli bir çalış- ^ ma demektir. Çünkü o gerçek bir ko- ' medyendirvekomedioynarnakveyö- " l netmek oldukça zor bir çalışma ister, yetenek ve zengın hayalgücü ister. Mes- İek hayatım boyunca daıma zorlu ca- lışmalan, sıradan olmayan uğraşlan sevdim. Aynca Coward'ın son yüzyı- lın en parlak tiyatro yıldızlanndan bi- ri olarak hep var olduğunu, hep çağ- daş kalabildiğini düşünüyorum. Dün- yanın en büyük tiyatro merkezlerinde ' devamlı oynanıyor ve tercih ediliyor. n Ironisi, espri gücü, insan ilişkilerinde- - kikesişmelerinenkomikyanlannıbu- - lup, bunları dramatik doku içinde de- •* ğerlendirmesi çok başanh. özellikle, "• hayatın acı tatlı tüm olaylannı, bir iyim- "• serlik ve hoşgörü potası içinde yumu- şatması, en sert çatışmalara bıle insan- ca yaklaşması ve durumu olurlaması- & (Fotoğraf: KADER TUĞLA) _ anki sağırlar ve körler toplumu olduk. Duyarlılığımız yok oldu gibi. Neden hep kendimize rağmen yaşamaya çahşıyoruz acaba? Aşk, sevgi, özlem, şiirsellik.. bizi insan yapan tüm duygulan yaşamak varken... 'Ozel Hayatlar' bir aşk oyunu, aşkın cesurca >•• <-',.'. yaşanmasını savunanbiroyun. nı hep sevdim. Kendi yapıma uygun buldıîm. Aşk, sevgi ve anlayıştn birlik- teliği, en onulmaz durumlara bile ege- men olabiliyor. Aynca, zaman zaman son derece hınzır, alaycı, tamamıyla zekâya dayaJı ironisiyle eşsiz bır tiyat- ro adamı. - Bazı sahneteri çıkarmak dışında dramararji çahşması yapıkh mı? GÜVENÇ - Tam bır hafta, gûnde yaklaşık dört saat masabaşı çalışması yaptık. Oyunu analız ettik. Cümlecüm- le, kelime kelıme elden geçirdık. Oyu- nu 1930'lu yülardan günümüze aktar- dığımız ıçın bazı zorunlu değışiklikler ve çıkanmlar oldu, ancak bu oyunun bü- tününü ve estetik espnsını bozmadı; oyuna daha cağdaş birritımve ivme ka- zandırdı. Oyunun çok başanh oyunlar- da olduğu gibi matematiksel bir kurgu- su var. Hareketli bir sahneyi romantik bır sahne tamamhyor. Sonra çokçokha- reketli bır gelişme oluyor. Seyircınin il- gisini hep ayakta tutabilen bir iç ritmi var oyunun. Bunu aynntılanyla sapta- maya özen gösterdım. - Oyunculan siz mi beh'rkdiniz? GUVENÇ - Bana önerilen arkadaş- lar, AydaAksd,Levent ÖzdOek,lsma- fl tncekara, Mehiika Balkan ve Derya Dflyumaklo sonradan katıldı) önceden bu oyun için aynlmıştı ve onlan sevi- nerek kabul ettim. Yani tam anlamıy- la hazıra kondum. Devamı da çok zevk- lı ve uyumlu gelişti. Başrolde aşk var - Bugûn bu oyunu sahneiemenizin esprisi nedir ? GÜVENÇ-Günümüz insan ilişkile- rinde çoğu kavram önlenemeyen bir hışımla öne çıktı; hemen her şey saşır- tıcı bıçimde çok hızlı gelişiyor ve ge- çıp gıdıyor. Durup düşûnmeye, kışinin kendını dınlemesıne vakit kalmadı. San- ki sağırlar ve körler toplumu olduk. Duyarlılığımız yok oldu gibi. Dahası, duygusallık sanki ayıpmış gibi gızlenir oldu. Neden hep kendimize rağmen ya- şamaya çahşıyonız acaba? Aşk, sevgi, özlem, şiirsellik.. bızı insan yapan tüm duygulan yaşamak varken... 'OzdHa- yatlar' bir aşk oyunu, aşkın cesurca ya- şanmasını savunan bir oyun. Yani bu oyunda başrolde aşk var ve oyunu yak- laşık yüz yıldır dünya seyircisi tutmuş, sevmiş de. Türk izleyicisinı duygusal- hgı açısından yakalamalı. -FonmûziğindeLouis Armstrong'un sesivedalga seslerinin yani sıra yayılan Fransızşan$onlannı,dekorda$alıncak- GÜVENÇ-Oyun, çok hareketli, ay- nı zamanda duygusal bır aşk komedi- si. Işıkta seyircinin gözünü yormayan, yumuşak ve romantik renklen koruduk. Müzikte zevkli, hareketli, daha çok ro- mantik bir ritmi yeğledık. Iranlı Tahmineh Milani'nin 'Iki Kadın'ı festivalin sürprizlerinden biriydi Sansüry fihni sekiz FHmin başrolündeki Niki Karimi kûcûkoyuncularla. GÖNÜL DÖNMEZ - COIİN Tahmineh Mflani mn 'Do Zan' (lki Kadm) fihni herkaüldığı festivalde büyük ılgı görmek- te. Filmin birçok öğeleri Türkiye'de altmışlı yetmişli yıllarda genç kızlık devrini yaşayan- lara hiç yabancı gelmeyecektır Az gelırlı aıle birçok verilerle kızlanm okutur, ama ona genç olmahakkı tanımaz. Kıza sokakta serserinin bi- ri takılır; elâlem kabahati kızda bulur. Gereğın- de okuldan aluur ve uygun bir koca bulunup namusu garantilenir. Milani, kurallara boyun eğ- meyen kadınlardan. Hele Iran gıbı bir ülkede. - tki Kadm'dan önce fünı festivallerinde başka bir fihninize rastiamadım. Bu ilk fîlminiz mi? TAHMİNEH MİLANİ - Şimdıye dek beş film yaptım. İlk filmim 'Boşanma Çocuklan' Tahran'da En lyi Yönetmen ödülü aldı. Ardın- dan felsefı bir film yapum.. 'İç Çekme Efsa- nesi' idi filmin adı. Sonraki filmim,'Yeni Olan Nc?' anne ohnaya ve geleneksel yaşam tarzı- na eleştirisel bir açıdan bakıyordu. Çevre ile il- gilı 'Kakadoo' filmini yaptım.. ama sekiz ya- şmda bir kız çocuğunu başörtüsüz gösterdığım için yasaklandı. Hatemi başa geçtikten sonra dağıtımı yapılabildi. 'tki Kadm'ın senaryosu- nu sekiz yıl önce yazdım ama.. ızin vermedi- ler. Ancak Hatemi geldikten sonra onaylandı. Fihn îran'da gösterildi. Din kesimi nefret etti fılmden ve boykot ettiler. - Yeni hûkûmetbirtakım yasakian gevşetiyor gibL Örneön giysi kunülan. MİLANİ - Yasaklann mantıklı bır temeli yok; bunlar kontrolü elınde tutanlann kendı düşüncelennden kaynaklanıyor. Kadmı çıplak ya da hicab'sız gösteremezsinız; kadın erkek ara- smda ilişkı, cinsel eylem gösteremezsiniz gı- bı. Şımdi renkler ve toplumsal ılışkıler açısın- dan daha açık ama özel ılışkıleri dışan vurmak her zaman yasak. - 'Üd Kadın' hangi devirde başhyor? MİLANİ - Devrimin ardından üniversiteler üç buçuk yıl kapahydı. Bu devrede bazı genç kızlar evlendıler, bebekleri oldu. Eşlen aruk se- nin okumana gerek yok, dedı. Fihn bu kızlar- dan binnin öyküsü. Gerçekten akıllı bir kız ama.. bizım kurallanmız söz hakkını kocaya ve- riyor. Okumayacaksın derse iş orada bitiyor. Ben- ce okumak en temel insan haklanndan biri; okuyabilmek için izin almamız gerekmemeli.. ama kurallar böyle - tki Kadm, bir kadının iki yüzû otabOir mi? MİLANİ - tki kadın var fılmde. Bıri zengın amapek akılh değil; diğeri akılh ama fakir. Top- lumdaki yerleri böyle ama bır başka anlamda bir kadmın ıkı yüzü de olabilir. Fereshte içm- de bulunduğu toplumdan başka türlü düşünü- yor ama toplum onun kendi yolunu seçmesine izin vermiyor. öbür kadın kendi yolunu seçe- bilıyor. Fereshte onun yerinde olsaydı her şey başka türlü olurdu. - Öykü oo yıl önce geciyor. Bu sürede kadm- lar için pek az şeyin değiştiğmi mi söylemek is- tiyorsun? MİLANİ - Hatemi'den bu yana, son iki yıl- dır daha ıyi, ama yetmiyor. Daha fazlasını is- tıyoruz. Bu fihni yapabilmek için sekizyıl bek- ledim, şimdi en iyi senaryo ödülü verdiler. - tran fihnlerinde kadmlann konumu üzeri- ne bir şeyler söyle>ebUir misiniz? Örneğin fes- tivalde 'Banoo' (Hanun)adhnTmigösterflenDa- riush Mehrjui çoğunhık kadmlar üzerine fihn yapryor. Erkek yönetmenler sizce naal gösteri- yor kadınlan fihckrinde? MİLANİ - Toplumsal sorunlardan söz eder- ken cinsiyet önemh değil; kişinin neyi dile ge- tırmek istediği önemli. Mehrjui kadınlann so- runlannı dile getırmiyor. Mehrjui kadmlarla ilgıli fihn yapan bir erkek yönetmen ama.. ka- dınlann sesi değil. AH Shakhan da var, köy ka- dınlan ile ilgili güzel bır fihn yapü. - Yeni bir fihn bazırhklan var mı? MİLANİ - Eşıneduygulannı anlatmaya ça- lışan bir kadmın öyküsü üzerinde çahşıyorum. 9 l V J Y A P I Y O R L A R ? •-^ Wim JVendersı yine Kübahlarla • Nlcholas Caoe Empıre smema dergısine ait lnternet sitesinin Daily Vanety gazetesine dayanarak verdıği habere göre 70'li yıllann efsanevi topluluğu The Who'nun anlatıldığı yeni bir projede rol alacak. Topluluğun 1978'de aşın derecede alkol ve uyuşturucu alarak 33 yaşmda hayata veda eden Keith Moon'un yaşamöyküsü ve topluluktaki çalışmalan üzerine kurulacak fılmde Cage, grup üyelerinden Pete Townshend'i canlandıracak. • Hugh crant, Helen Fıeldıng'in romanı, 'Bridget Jones'un Günlüğü'nün beyazperdeye uyarlamasında rol alacak. Jones'un Günlüğü; çikolata, alkol ve sigara düşkünü bekâr bir kızın doğru erkeği aramasım konu edıyor. • Kevln costner, müzıkal bir filmde rol ahnaya hazırlanıyor. Daha önce beyzbol fîhnleri, aşk hikâyeleri, aksıyon fıhnlennde rol alan Costner, tamamen farklı bir alana el atarak 'My Cuba' adlı müzıkalde başrol oynuyor. Castro devrimi sırasında yaşanan bir aşk üçgenini konu alan müzıkal, gerçek bir hikâyeyle kurulu. • Leonardo DlCaprio, Romanya'da yazın çekilecek olan 'Librium' adlı bilim- kurgu fılmde rol alacak. Bir kısmı 1989'da meydana gelen antikomünıst devrim sırasında eşi Elena ile birlıkte kanh bir şekilde öldürülen diktatör Ceausescu'nun sarayında çekilecek. • Wlm wenders. 'Buena Vista Social Club'm başansmdan sonra şimdi de Kübalı bir müzık grubunun Amsterdam'da gerçekleştırdıkleri konserlerden oluşturacağı 'Amsterdam Concerts' adlı film çahşmasına başladı. • Steven Splelberg, Er Ryan'ı Kurtarmak' adlı yapımdan sonra, yine Ikinci Dünya Savaşı'nı anlatan bir projeye atılıyor. 10 bölümlük bir dizi hazırlamaya başlayan Spielberg'in bu dızisinın adı Band Of Brothers' • Jerry Kawalerowlcz, 78 yaşındaki Polonyalı yönetmen 1905 yılında Nobel ödülü alan Sienkiewicz'ın ünlü romanı 'Quo Vadis'in yeni sinema versiyonunu Tunus, Fransa ve Polonya'da çekeceğıni açıkladı. • Jonathan PryC8, bestecı Gustave Mahler'in eşi Alma Mahler'in yazdığı bıyografısinin sinema versıyonunda, besteciyi canlandıracak. Yönetmenlığıni Bruce Beresford'un üstlendığı fıhnde ' Ahna'yı ünlü model Sarah Miller canlandınyor. Filmin çekimlerine mayısta Viyana'da başlanacak. • Klm Baslnger yeni bır yaşam için Kenya'ya göç eden Kuki Gallman'ın trajik hikâyesinin sinema versiyonu 'Afrika'yı Düşlüyorum' fıhninde Galhııan'ı canlandınyor. Yönetmenlığini Hugh Hudson'ın yaptığt fıhnde Basinger, Afrika'da yaptığı fdm sayesinde yaşama başka bir gözle bakmaya başlamış. İtalyan yorumcu Clovanni Solllma, kl^stk müzlği 21. yüzyıl tadıyla yorumluyor Viyolonselin 6 özgürlük' yolcıüugu c AYŞEKÖKSAL îtalyan viyolonselci ve besteci Giovan- •• ni SoUima, îtalyan Kültür Merkezı'nde 'sıradışı' bir konser verdi. Viyolonselin 21. yüzyıl çağdaş müziğindeki yerini sorgulayan Sollima, cazdan rocka kadar geniş bir alana yayılan besteleriyle kla- sik müziğe farklı bir yorum getiriyor. - YTvolonseli seçmenizdeki özel neden ^ nedh-? £• GIOVANNİSOLIİMA-Viyolonsehn bir kadm vücudu gibi kolaylıkla kavra- nabilen bir yapısı var. Çok sıcak, içten ve insancıl ama aynı zamanda soyut, bir piyano kadar insana tanıdık gehneyen, kendini uzakta tutan bir enstrüman ohna- sı benim ona tutkuyla bağlanmamm en önemli sebebi. Zamanla akademik ve klasik bir müzik aleti olmaktan çok, ev- 11 rensel bir ses yarattığı için viyolonsel aracılığıyla diğer enstrümanlarla, başka seslerle konuşmaya başladım. - Müziğinizde suıniar ortadan kalk- mışgibL SOLLİMA - Sadece müzikte değil, bütün sanat dallannda ve dünyada sınır- lann kalktığına mamyorum. Rock, etnik müzik, elektronik, klasik müzik birbin ile kaynaşabilir, ilişki kurabilir. Ben bir dıskjokey gibi, groove,jungle, drum&bass türlerini klasik, etnik hatta rock müziği unsurlan ile harmanlıyorum. JL#utun sanat dallannda sınırlann kalktığına inanıyonım. Çalışmalanmda rock, etnik mûzik, elektronik, klasik müzik birbiri ile kaynaşarak izler bırakıyor ama hiçbirinin bestemi 'tanımlayacak' kadar ön plana çıkmasına izin vermiyorum.' -Buyûzden misizi mmimafist yada baş- ka isunle 'etiket'lendirmelerinden hoş- lanmıyorsunuz? SOLLİMA - Minimalizmin beni etki- lediğını yadsıyamam. Mınimalızm, mü- zikte başka bir yön ve alternatif yol ola- rak ortaya çıkarak bambaşka bir pers- pektif yarattı. Ama onun öncüsü Philip Glass bile minimalizmin 1964'te bittiği- nı söylüyor. Sonuç olarak benim için mü- zik içinde geçmışten geleceğe, lasıtlama- nın veya 'etiketkmenin' ımkânı olmadı- ğı kadar geniş bir alana yayıhyor. Bir etiket gerekirse 'özgür' kelimesi olabi- lir. - Müziğinizde politika da var; mafya- nın kurbanlan için yazdığınız 'Agnus Dei' adlı ağıtta olduğu gibi_ SOLLİMA - 'Agnus Dei' artık tekno- lojik bir organizasyon haline dönüşen mafyaya karşı sadece bu-eysel duygula- nmı değil, bütün Sicilya ve îtarya'nın hissettiklerini yansırıyor. - 'Aquüarco' albümünüze adnu veren özel enstrüman nasıl oluştu? SOLLİMA - 'Aquilarco' kartal tüyü- ne viyolonsel yayını sürünce ortaya çı- kan sesten etkılenerek yaratnğım bir enst- rüman. New York'tan Sicilya'ya uzanan bir şiirsel ve tarihi bir yolculuk olarak m- teleyebilinm bu albümü. - Albümde birükte yalı^fıgınıy PhiUp Glass müziğinizi nasıl etkiledi ? SOLLİMA - Philip Glass ile iyi bir ılışkımizın olmasının tek sebebi ondan hiç etkilenmemiş olmam. Ben farklı mü- zikleri peşinde taşıyarak Sicilya'dan ge- len bir bakış açısı ile minimalizme yak- laştığım için onun ilgisinı çektim. Ben da- ha teatral, ritmik, interaktıf bir müzik yapıyorum. Ortak yönümüz ise ikimi- zin de moda olan ve popüler müzikten uzak çalışmalara yönelmemiz. Deprem Dayanışmasında Dünya Yazarlan 19 Nısan-27 Mayı Yapı KresR Senoet Çıfter YAPJ KREDİ Kİ1.TOS MERKEZt . No. 28<_SOOİO Beyojiu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear