18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbt Cumhunvet Maibaacılık \ç Gazetecıİik Turk Anomm Şırkeıı adına Nadır Nadı 0 Genel Yavın Muduru Ha&an Ccmal, Mues^se Mııduru EmıiK Lşakhgd, \azt lşJcn Mudurj Oka\ Goncnsın, 0 Haber Merkezı Muduru Yalçio Bayer, Savfa Duzcnı Yoneimem Alı Acmr 0 Temsılcder ANkARA \hmetTM. IZMIR Hıkmel Çet»k«ya, ADANA Çetin \ tgeooglu U Polı ka Cetai B^taaf^. Dı$ HabeHeı EifM B t b . Ekonorm Cti(U Turfcu, i> Srndıka $«ir»n luttıtcı. Kulıu Istanbul Haberler k w a l k»ç*L E|n ~, CcMQ » İ M . Yurt Hascrle- Nccdn Doftu. ipor Danı5man ^ Dm >a2iUr kmiB Çalçkis Araj rmi jafeia AJf»* Duzeuıre AMafe* Vanrı 0 kx>crc HAIO' Kbmel Korvlun 0 lş er trol trkuı 0 Muhaseoe ftafeM tor 0 Bmçe Planlama Se\»ı Onanbcfeotla # R^tlam \>V T o | P " " 0 Ek Ya Hıly« Akvol 0 ıd*rt H u o ı ı O w r 0 h.fim; Oafer Çelık # Bılg IjİfTi Nul Iaj< 0 PrrsorKİ V'aJı nlaı K> r A."U u Başkan N«lır Nıdı OkU> Akbal ^alçu »•>«, H u u CcısaJ Hıkmı ÇeUmkajt, Oks\ G O M M I I , Ifmt MuMcu t l h u fcnel T u flflian ı* hrwrn. Cumhunveı Maibaacıİık « Gazçtecüık T A Ş Tarkocagı Cad 39'41 34334 Isl PK 246 Istarsbui Tei 512 05 05 (20 haif, Teiex 22246 FÜA (1) 526 60 72 0 Ar*).ter 4.«k«m. Zıja Gdtaip SK (nfcıiap S. No 19 4 Tct 135 ü 41-47. TefeL 42344 Fax «41133 05 65 0 fe"ir H Ztya BK 13*2 S 2 3, Te! P 12 30 TCIOL 523Î9, F M (51) 19 53 60 0 A4a*a Inönu Cad 119 S No I fcjı I, Td 19 V 52 (4 hat». Tetat- « 1 ! 5 . Fax f l ) İ9 25 78 TAKVIM 20 NÎSAN 1991 Irasak: 4 37 Guneş. 6.11 Oğle: 13.08 Ikındı: 16.53 Akşam: 19.55 Yatsı: 21.22 IstanbulBelediyesi'nceyapılacak ŞiirForumu'nun düzenleyicileriHilmi Yavuz ve Özdemirtnce eleştirileriyanıtlıyor Kente şiir aşısı:PoesiıımANNA TURAY tstanbul Belediyesi'nin dü- zenlediği Şiir Forumu- Poesium'un gerçekleşmesine kı- sa bir sure kala tartışmalar ve karşılıkh suçlamalar da doruk noktasında. Bu yıl ilk kez du- zenlenecek oian 1. Uluslararası Istanbul Şiir Forumu'na davet edilen yerli ve yabancı şairlerin adlarının açıklanmasıyla başla- yan tartışmalar önce "neden gençlerin davet almadıgı" ko- nusunda yoğunlaşırken, daha sonra giderek alevlendi, "ya- bancı şairlerin aslında önemsİ2 isimler olmasına", forumu dü- zenleyenlere duyulan "güvensiz- liklerey dek uzandı. Sonuçta daver€ldıkları halde katılmaya- caklannı bildirenler, Şiir Foru- mu'nu protesto edenler, geru; şairler için alternatif bir şiir fo- rumu önerenler de çıktı. Yöneltilen suçlamalara bele- diyenin Kültür Işleri Daire Baş- kanı Hilnıi Yavuz, "önemsemiyorum" diyerek ya- nıt veri^or. Sorunun poesium olmaktarl çıktığını ve "Kendisi- ne duyulan kişisel hınçlann, duşmanlık ve kıskanclıklann ağzı köpukJu biçimde dile geli- rilmesine donüştüğünü" söylu yor. Şiir Forumu'nun genel sek- reterliğini yapan Özdemir lnce ise kimsenin "foruraun geniş ufku ve bıiyük amaçlarıyla" il- eilenmediğini yineliyor sık sık. ınce, bu forumla başlayacak su- reçte "Tiirk şairini kendi getto- sundan ve dilsel hapishanesin- den çıkannaya" çalışacaklarını belirtiyor. Hilmi Yavuz ve Özdemir İn- ce ile Şiir Forumu çerçevesinde- ki eleştirileri konuştuk: — Size yöneltilen eleştiriler Turk şiirini poesiumda temsil edecekler için getiriien birtakım sınırlamalar, özellikle " y a ş " konusundaki sınırlamalar iiae- Hilmi Yavuz Açıkça şunu söylemek istiyorum: Sorun poesium sorunu olmaktan çıkarılnuş ve Hilmi Yavuz'a olan kişisel hınçların, düşmanlıkların ve kıskançlığın ağzı köpüklü biçimde dile getirilmesine dönüşmüştür. Bu kişilerin kimler olduklarını, niye bana ve foruma bayağı, kaba saba ve ilkel karalamalarla birtakım değinmelerde bulunduklarını kamuoyu çok iyi bilmektedir. Benim iple kuşakla hiçbir ilişkim yoktur. özdemir İnee Şiir Forumu aslında kendi yapısını kuruyor. Bu somut ve başarılı örnek Türk şairlerini ve genelde Türk yazarlarını içinde bulundukları gadre uğramışlık, yalmz kalmışhk duygusundan kurtaracak bir dinamizm getirecek. İstanbul Şiir Evi ve Şiir Müzesi'nin kurulması hedefleri de var. Bunlar geniş ufuklar değil mi? Türk şairi gettosundan ve içinde ^ yaşadığı dilsel hapishanesinden böyle HİLMİ YAVUZ — "Oianaklar ölçüsûnde seçtik". Çlkacak. ÖZDEMİR İNCE — "Geniş ufuklu bir girişim". rinde yogunlaştı. Şairin yaşı sa- natsal bir ölçiit olabilir mi? Ne- den 47 yaşından küçukler davet edilmedi? ÖZDEMİR İNCE — Yapdan her iş zamana ve mekana bağlı bir eylemdır. Bızim çalışma gu- numüz 3 gun. Gunluk çalışma saatimiz 6,5 saat. Toplam 19.5 saat eder. Şairlerin bildirılerı için 15 dakıkaiık bir sure tanı- dık. Şiir okumalan için 5 dakı- ka. Yabancı şairler kendi dille- rinde okuyacaklan için lOdaki- ka olarak düşünmek lazım. Toplam 900 kusur dakika çıkı- yor. 41 şair katıhyor, demek kı bu dakıkalara göre bir hesap ya- parsanız karşınıza 25 Turk 25 MENDERES DELTASI '\avrubalık katliamı önlensin9 Menderes Deltası'nda tül ığrıpla yavru balık avlanmasımn bir an önce durdurulması istendi. Aksi takdirde yakında çipura bulunamayacağı belirtildi. yabancı rakamı çıkıyor. Nasıl seçeceğimizi bir duşünelim. Tombaladan çekemeyiz, ısimle- ri atıp kura da çekemeyiz. O za- man ciddı ciddi düşünmek ge- rekiyor. Şu anda yaşayan ikı bu- yuk Türk klasiğı, Fazıl Husnu Dağlarca ve Melih Cevdet An- day'dan başlamak gerekıyor. Cumhuriyet dönemı Türk şıiri- nin kuruluşuna katkıda bulunan kuşaklar burada temsil edilmiş- tir. HİLMİ YAVUZ — Her 10 yıllık yaş dihmlerı dışında nes- nel bir olçut bulabilme olanağı varsa bunun bize bildırılmesın- de yarar var. Boyle bir olçut yok çünku. Bunun alternatıfı oznel bir seçim, kişisel beğenilerimizi ortaya çıkarmak olurdu. Bunu biz değil, bir kurul oluşturarak yaptırsaydık bile yine de nesnel bir sonuca varmak sozkonusu olmayacaktı "— Acaba ceşitli dergiler çev- resinde toplanan, farklı şiir dil- lerine sahip gençlerin kendi ara- larında temsildlerini seçmesi ya da ortak bildiriler sunmaları mumkun değil mi>di" deniyor. ÖZDEMİR İ.NCE — Bize su- reklı nıye şunlar yok dıye soru- luyor. Neden bunlar var denil- miyor. Demek ki seçim doğru. Turkıye'de yapılacak bir anto- lojide bu 24 şaır kesınlikle yer alır. Dunyanın herhangı bir dı- linde yapılacak antolojide en az 20'si kesınlikle yer alır. Ayrıca beni şaşırtan tsmet Özel'le Ece Ayhan'ın yer almamasının uze- rinde duruhnası. Yer almayan şair sayısı ıki değil. 10 kadar on- ların değerınde şair sayabilırim size. Örneğın Metin Altıok, ör- neğirrSiireyya Berfe... Bız genç kuşak kendi seçimi- ni yapsın demedik zaten. 1944 taban alındığına göre genç ku- şağın yer alması sozkonusu de- ğil. DHnyanın hiçbir yerinde özel toplantılar hanç kendi şıı- ri içinde henüz bir kişilik olma- mış şairler yer alamazlar. Bu duşunceden hareket ederek bir gazeteye şoyle dedim,"Acaba genç kuşak demokratik olarak kendi 5 temsilcisini seçebilir mi?" Seçemez. Çunku bu ın- sanların yann şıire devam edıp etmeyeceklerini nereden bıliyo- ruz? Genç kuşak derken, 100, 200 kışı değıldir, en fazla 10 ki- şıdir ve bizim açımızdan o 10 ki- şıyi seçmek fevkalade zordur. Turkiye'de o işi yapabılecekler varsa kendılerıyle ışbirlıği yap- maya hazırız. — Peki bir seçici kurul oluş- turulamaz mıydı? O ziman ge- len eleştirileri de tek başına ust- lenmek durumunda kalmazdı- nız. ÖZDEMİR İNCE — 10 kişi- lik kurul da olsaydı bu 24 kişiyi İZMİR (Cumhuriyet Ege Biı- rosu) — Menderes deltasında balık uretme çiftlikleri için tul ığnp denilen ağlarla yavru ba- lık avlanmasına balıkçılar karşı çıktı. Yöredeki su ürunleri ko- operatifleri ve Akköy-Balat Ba- ükçılar Dayanışma Derneği ta- rafından yapılan açıklamada yavru balık avının "katliam"a yol açmadan kendileri tarafın- dan oluşturulacak bir komite ta- rafından düzenlenmesı istendi. Dokuz Eylûl Üniversitesi De- niz Bilimleri ve Teknolojisi Ens- titüsu'nden Doç. Dr. Hüseyin Benli. "Bir sürü balık çiftlikleri kuruldu, knluçkahaneler olma- dığı için doğadan yavru balık toptuyoıiar. Bflinçsizce toplama, doğal dengeyi tehdit ediyor, böyle giderse çipura bulunama- yacak" dedi. Tanm Ormarı ve Köyişleri Ba- kanlığı tarafmdan kültür balık- çüığrnı desteklemek için bazı ba- lık üretme çiftliklerine Mende- res deltasi yöresinde 1 nisan gü- nünden başlayarak tül ığrıpla yavru balık avlanması izni veril- mişti. Bu karara Bodrum, Didim, Akköy, Bafa yöresindeki balık- çılar sert tepki gösterdi. S.S. Doğanbey-Tuzburgazi Su Ürun- leri Kooperatifi, S.S. Akköy Ko- operatifı, S.S. Bafa Gölü Koo- peratifi ile Akköy-Balat Balık- çılar Dayanışma Derneği ve yö- redeki bağımsız çalışan balıkçı- lar yavru balık katliamına yol açan tül ığrıpla avlanmanın ya- saklanması için Tanm, Orman ve Köyişleri Bakanlığı'na dilek- çe gönderdiler. Balıkçılar, yavru babk gerek- siniminin geçen yülarda olduğu gibi doğaya zarar vermeden ol- ta ile karşılanmasından yana ol- duklannı ve avlanmanın yörede- ki kooperatifler ile demek tara- fından düzenlenmesini istediler. Balıkçılar yöredeki balık üretme çiftliklerinin 2 milyon adet yav- ru balık gereksiniminin karşılan- ûıası için ellerinden geleni yapa- caklannı da bildirdiler. Yeşiller Partisi Genel Başka- nı Bilge Contepe de Tarım Or- man ve Köyişleri Bakanı Lütful- lah Kayalar'a bir dilekçe gönde- rerek yavru babk katliamının önlenmesini istedi. Contepe şöy- le dedi: "Üretkiye tesHm edilen her 100 canh çipura yavnısu yanı sır» 700 yavru balığın telef oldu- gunu tespit ettik. Turkiye'de şu anda üreticinin 2 milyon çipura yavnısuna ibtivaç olduğu düşü- nülurse yalnızca kâr amacı gü- den baiık üretme çiftliklerini bestemek için dojal balık re- zervlerimizden her yıl 16 milyon yavru balıgın eksilecegi gerçegi apacık ortadadır." Contepe ayrıca balık üretme çiftliklerine gereksinimlerini ku- luçkalardan sağlama zorunlulu- ğu getirilmesini ve ıki yıl sonun- da bu sıstemleri kuramamış olanların izinlerinin geri alınma- sını istedi. Dokuz Eylül Üniversitesi De- niz Bilimlerı ve Teknoloji Ens- titüsü'nden Doç. Dr. Hüseyin Benli de balık üretme çiftlikle- rinde kuluçkahanelerin kurula- madığmı anunsatarak şunlan söyledi: "Yumurtadan uretemedikleri için yavruyu doğadan tul ağlar- la topluyorlar. En çok topladık- lan yerier de Menderes deltasi, Giillük, bir de Karina dalyanı. Çipura stoklannın korunması lazım. ÇiftlikJer yavrulan topla- yınca, çipura stoklan düşüyor, yalanda çipura bulunamayacak. Bir de toplamayı bilinçsizce ya- pıyorlar. Yavruyu toplarken yiızde 50-60'ını öldürüyorlar. Bir an evvel kuluçkahaneler ku- rulmalı. Bakanlıgın iki yerde ku- luçkahane projesi var. tşlelme- lere bunlardan ya>ru verilecek. Denizlerde çevre kirliliğinden, fazla avcıuktan stoklar azahyor. Yeüstiriciliğe dönmek desteklen- meli. Ancak yavru toplamanın denetim altına alınması lazım. Biz, bakanlıgın bir ekip kurma- sını ve yavru bahğı bu ekibin toplayıp dağıtmasını öneriyo- nız." 1992'ye Schiffer takvimi'Oaudia Schiffer 20 yaşında bir siiper manken. Chanel için çalışan modacı Karl Lagerfeld'in bir siire önce işine son verdiği Alman manken Schiffer, kolay pes edeceğe benzemiyor. Dusseldorf taki bir discoda bir reklam ajan- sı tarafından 'keşfedilip', ıslak mayo fotograflan ile üne kavu- şan Schiffer, son zamanlann en pariak foto-modeli olarak görülüyor. Der Spiegel'in haberine göre Alman mankenin son atağı 1992 yılı için Landmark takvim firması tarafından hazır- lanan özel bir takvim. Tamamı Schiffer'in fotoğraflanna ayni- mış olan takvim için şimdiden birçok kunıluşun sipariş verdiği belirtiliyor. Özelkoruma bölgelerinde imarplanlan hazırlanıyor Fethiye'ye gezi yolları Fethiye-Belceğiz'de günübirlik turlar için kıyı bandı oluşturuluyor. Burada gezi yollan, seyir terasları, banklar, büfeler, plajlar yer alacak. hiye 1. Etap, Belceğiz, Karaçul- ha, Şövalye Adası, Kıdırak, Fet- hiye 2. Etop, Kocaçabş-Kargı, Gocek 2. Etap, Gökova, Akya- ka, Dalyan, Daiyanağzı ve İztu- zu Kumsalı, Ekincik, Goksu Deltasında Taşucu, Foça, Köy- ceğiz. Imar plaru çalışmaları surdu- rulen alanlar da şunlar: Dogu Antalya'da Belek, Ta- şağıl, Çolaklı, Boğazak, Ma- navgat, Datça-Bozburun'da Bozburun Varımadası, Iskele Mahallesi, Eski Datça Mahalle- si, Reşadiye Mahallesi, Pamuk- kale'de Akköy Belediyesi, Pa- mukkale Belediyesi ve Karaha- >ıt, Fethiye'de Patlangıç, Koca- ANKARA (AA) — Ozel Çev- re Koruma Bolgelerı'nde imar planı çalışmalannın bir bölumu- nün tamamlandığı, tumünun ise yıl sonunda bitirilmesinin hedef- lendiği bildirildi. Başbakanlık Özel Çevre Ko- ruma Kurumu tarafından 2 yıl- dır sürdürulen imar planı çalış- malarında, 12 koruma bolgesin- deki 21 alanın planlan tamam- landı, 10 bölgedeki 33 alanda ise çalışmalar sürduruluyor. 1-1000 uygulama imar,. 1-5000 nazım imar ve 1-25.000 ölçekli çevre düzenı şeklinde hazırlanan imar planlan şu alanlarda bulunuyor: Fethiye-Dalaman, Ovacık- Hisarönu, Gocek 1. Etap, Fet- çahş, Goksu'da Silifke, Atakent ve Atayurt, Ihlara. Patara ve Gelemiş Koyu, Gölbaşı Beledi- ye Planı \e Koyceğız çevre du- zeni planı. Koruma bolgelerinden Fethiye-Belceğiz'de kıyı bandı açık alan duzenlemesıne geçili- yor. Imar plan çalışmaları ve altyapı projeleri tamamlanan Belceğiz'de uygulama aşaması- na gelindı. Kı>ı bandı duzenle- me projesi, çok kısa bir sure sonra uygulanmaya başlanacak. Yaklaşık 2 milyar liraya malo- lacak bu projenin haziran ayın- da tamamlanması hedefleniyor. Kıyı bandında gezi yollan, ay- dınlatma tesisatları, çop topla- ma sistemlerı, yeşil ve açık alan duzenlemeleri, oturma bankla- rı, seyır teraslan, bufeleı, pıaj gibi düzenlemeler bulunuyor. zaten seçerdi. Şiirsel zaman seç- miş bu 24 kişiyi zaten. Bizim kimlere danıştığımıa bilen var mı? Iki kişi değil 5 kişi de olsay- dık o zaman "Niçin 10 kişi değiller" diye sorulacaktı. HİLMİ YAVUZ — Burada asıl sorulması gereken şudur. Seçilen 24 şair içerisinden "Şu, şu kişiler bu 24'ün içinde olma- malıydılar" diyen var mı? Eğer biri çıkar da "falan var" derse bu ancak kotu niyetle açıklana- bilir. Biz kuşkusuz olanaklan- mız ölçusünde bir seçme yaptık. Zamanımız çok daha geniş ol- saydı genç şaırlerı de çağınr on- ların da poesiuma katılmaları- nı isterdik. — Bir de gelen yabancı şair- lerin niteliği sorunu var. "Bir- ikisi dışında çoğu adı-sanı du- yulmamış şairler" deniyor. Bir şairimiz "Turkiye'de 20. sınıf şair olamayacak şairler var aralarında" diyor. ÖZDEMİR İNCE — Tanı- dıkları şairler değişik zarfıanlar- da Tiirkiye'ye gelmış ve Turk- çeye çevrilmiş şaırlerdir. Oteki- Iere gelince bu konuda karara varmak için en az bir-ikı Batı di- lini, şiiri okuyup değerlendire- cek ölçüde bilmek gerekir. Bu şairlerin 20. sınıf şair olduğunu söyleyen kişilerin ya yabancı dıl bilgilerinden ya da şiir beğeni- lerinden kuşku duymak gerekir. Kendi ülkelerinin en büyük ya- yınevleri tarafından yaymlanmış en az 5-10 yabancı dûe çevril- miş, çok değerli oduller almış ve bu tur şiir toplantılanna dunya- nın birçok yerinde katılmış şa- irler nasıl 20. sınıf oluyorlar? Bu yabancı şairleri beğenmeyen bir yaşlı şair, "Ben böyle toplantı- lara katıldım. Bir kısmını lanı- nm. Önemli şairier degiller" di- yor. Demek ki sozkonusu şaıri- mız de onemsiz şairler toplan- tısına katılmış. Sabretsinler, rnayısın ılk haftasında iki dilde bıyografılerinın Üe yer aldığı ka- taloğumuz yayınlanacak. Itira- zı olanlar kendi,bıyo-jrafileriy- le herbınni karşılaştırsmlar. — Sayın Hilmi Yavuz, siz hem kişisel olarak hem de bele- dive adına ceşitli kesimlerden ol- dukça olumsuz eleştiriler topla- dınız... HİLMİ YAVUZ — Eleştiri- lere, ki fcunlara eleştiri demek pek doğfu değil, olsa olsa dedi- kodu ve kara çalma demek da- ha doğru, pek fazla onem ver- mediğimi belırtmek istiyorum. Forum gerçekleşmezden önce başlayan bu dedikodu ve kara çalma mekanizmasının hiçbir onemı yoktur. Gerçek eleştiri forumun çalışmaları bittikten sonra bunun genel değerlendir- mesı yapıldığında ortaya çıka- caktır, çıkmahydı. Açıkça şunu söylemek istiyorum. Sorun po- esium sorunu olmaktan çıkanl- mış ve Hilmi Yavuz'a olan ki- şisel hınçların, düşmanlıkların ve kıskançhğm ağzı köpuklu bir biçimde dile getırilmesine dö- nüşmüştür. Bunlar bu kişisel hınçlan, duşmanhkları ve kıs- kançlıklan ağız birliği etmişce- sine ve özel amaçlı olarak foru- mu karalamak için kullanıyor- lar. Bu kişilerin kimler oldukla- rınrniye barfa ve foruma baya- ğı, kaba saba ve ilkel karalama- larla birtakım değinilerde bu- lunduklannı kamuoyu çok iyi bilmektedir. Benim iple kuşak- la hiçbir ilişkim yoktur. — Belediye neden böyle bir ise kalluştı? Sorusu var orta- da... HİLMİ YAVUZ — Evet, gö- ruşlerden biri de neden beledi- yenin böyle bir işe kanştığı. Ne- den kanşmasın? Belediye ken- di tıyatrosuyla, galerileriyle, kendi konser salonuyla, kendi yayınlanyla kültürel etkinlikler- de bulunurken şiirin ve edebiya- tın dışta bırakılması değil, ter- sine şiir ve edebiyata sahip çıkıl- ması gerekir diye düşunuyorum. Bunu belediyeye karşı bazı çev- relerce duyulan kasıtlı ve kotu nıyetlı tavnn yeni bir belirtisi sa- yıyorum^Hepsi'o kadar. — Yerel yönetimler kalıcı de- giktir. Önumüzdeki yıllarda meydana gelecek değişikliklerde Şiir Forumu gibi bir iki ismin te- kelinde olan bir etkinlik nasıl et- kilenir? ÖZDEMİR İNCE — Ahı ay- lık çalışmalar sürerken Şiir Fo- rumu'nun aslında kendi yapısı- m kurmakta olduğunu soyleye- mez miyiz? Önemli olan birin- cısinin yurtîçinde ve dışında ba- şanya ulaşması, ortada somut bir orneğin var olması. Bu so- mut ve başanlı örnek Turk şa- irlerinin^ve genelde Turk yazar- lannın içinde bulunduklan gad- re uğramışlık, yalmz kalmışhk duygusundan kurtaracak bir di- namizm getirecek. önce vakfa dönuşmesi, ar- dından bienal olması, uluslara- rası bir ödülun verilmesi, İstan- bul Şiiı Evi'nin kurulması, bır şiir muzesi, bir şiir arşivi, bir şiir kutüphanesınin oluşması bek- lentilerimiz arasındadır. Bunlar geniş ufuklar değil midir? Turk şairi gettosundan ve içinde ya- şadığı dilsel hapishanesinden boyle çıkacaktır. Tanker karaya oturdu • ÇANAKKALE (AA) — Petrol Ofisi'ne ait akaryakıt yuklü bir tankerin, Bozcaada açıkiannda dün sabaha karşı karaya oturduğu bilduiliyor. Liman başkanlığı yetkililerinden alınan bilgiye gore Izmir Aliağa Rafinerisi'nden Samsun'a akaryakıt taşımakta olan 6 bin 600 gros tonluk "Ahmet Karaosman" adü tanker, Bozcaada-Taşadası açıkiannda karaya oturdu. Yetkililer, şiddetli fırtına ve Damlacık Feneri'nin sönük olması yüzünden rotadan çıkarak karaya oturduğu belirtilen tankerin yardım isteminde bulunmadığını, kendi olanaklarıyla kurtulmaya çalıştığını söylediler. Çalışanın derdi kalbinden • ANKARA (ANKA) — Çalışanların hayatlarını ka> betmelerine yol açan hastalıkların başında kalp, beyın ve omurilik rahatsızlıklannın geldiği belırlendi. Sosyal Sigortalar Kurumu'nun istatistik yıllığmda yer alan olum nedenlerıne ilışkın araştırmaya gore çalışanların ölumune 50'ye yakın hastalık yol açıyor. Buna göre, bir yıl içinde kalp hastalıklanndan 2 bin 698 kişi, beyin ve omurilik hastalıklanndan da bin 305 kişi hayatını kaybettı. Bu hastahkları bin 12 olumle kansızJık, 602 ölumle yuksek tansiyon, 350 olumle zatürree izliyor. Sümela onanhyor • TRABZON (AA) — Trabzon'un Maçka ilçesine 17 kilometre uzaklıkta sarp kayalıkların yamacına kurulmuş olan ve her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Sümela (Meryem Ana) Manastırı'nın onanm çalışmalanna mayıs ayında başlanacagı bildirildi. Devlet Planlama Teşkilatı tarafından restorasyon programa alınan Sümela Manastırı'nın üç yıl sürecfek onanmı için 14 milyar lira harcama gerekiyor. Özürlülerin eğitimi • ERZURUM (AA) — Ataturk Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakultesi Pedagoji Bölümu Başkanı Dr. Kenan Atay, Birleşmış Milletler Çocuklara Eğitim ve Kültür Fonu UNICEFin bir araştırmasına göre dunyada 140 milyon bedensel ve zıhinsel ozurlu çocuğun bulunduğunu soyledi. Atay, bu çocukların yuzde 80'inin hiçbir duzelticı onlemin alınmadığı gelişmekte olan ülkelerde olduğuna dikkati çekti. Ülkemizde iikokul sevıyesindeki 200 bin zıhinsel ozurlu çocuktan 9 bin 700'ünun özel alt sınıflarda eğitim görduğünu bildirea Atay, geri kalan çocukların ise akranlarıyla normal eğitim veren okullarda öğrenimini surdurduğunu kaydetti. Bitki koruma protokolü • ANKARA (ANKA) — Turkiye ile Fransa arasında imzalanan bitki koruma protokolü Bakanlar Kurulu'nca onaylandı. Onaylanan protokol gereği her iki ulkenin teknik tanm komitelerince, milli bitki koruma mevzuatlannda yapılacak değişiklikJer diğer ulkeye muntazaman bildirilecek. Bitki saglığı konusunda yeni mücadele yontemlerınin ortaya konulması, zorunlu ve toplu mucadelelerin gerçekleştirilmesi, bilgisayar ve vidoteks kullanımırun geliştırilmesi konusunda işbirüğine gidilecek. Kansere Çin tedavisi • ANKARA (ANKA) — Çinü kanser uzmanları geleneksel yontemlerle geliştirdikleri bir formül sayesinde akciğer kanserine yeni yakalanmış hastalarda yuzde 93 iyileşme sağladılar. Ilaç ve KLmya İşverenleri Sendikasfnın yayın organı Aylık Rapor'da yer alan habere göre Şanghay'daki "Geleneksel Çin Farmakolojisi Enstitusu"nde yapılan araştırmalar sonucu, tedavisi yapılan 310 akciğer kanseri vakasından olumlu sonuç alındı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear