Catalog

W NÎSAN1991 * * + * KEYHAŞAM CUMHURÎYET/17 TELEFONLAR 'VİEKTUP frenler temiz )lmalı • Sirkeci-Halkah banliyö renlerinin bakım ve emizlik sorununun özülmesi konusunda, lgilileri daha etkin lenetlemelerde bulunmaya lavet ediyonım. Toplu aşıma araçlannda rolculann da duyarlı jlmaları gerektiğini göz ırdı etmiyorum ancak, ienetlemeler arttırıldığında, sorunun giderileceğini »aıuyorum. Aynca istasyonlann temizliği sağlanmalı ve güvenlik önlemleri arttırüarak gece geç vakit evlerine dönen vatandaşlann taciz edilmesi onlenmelidir. BAYRAMPÂŞÂ Su alamadık • Bayrampasa'da oturan vatandaşlar, ISKİ'nin bayram süresince kesintisiz su verilmesi uygulamasından yararlanamadıklarını söyleyerek, sulannın akmasını istiyorlar. Alman generale anma • tstanbul Haber Servisi — Türkiye'ye ilk kez, 19. yüzyıl başlannda Osmanlı ordusunu yeniden düzenlemek için gelen ve "Goltz Paşa" olarak tanınan Alman Generali Freiher Von Der Colmar Goltz, ölümünün 75. yıldönümünde Tarabya'daki mezarı başmda düzenlenen askeri törenle aruldı. Ortaköfe ikindyolun hazvlığı sürüyor Istimlak tartışması Güneşli ve sıcak havaya hasret kalan tstanbuflular sataile ve yeşil alanlara koştular. İstanbulbaharı yaşadıİstanbul Haber Servisi — tstanbul'da dün yine "güzel hava klasiği" yaşandı. Güneşle birükte oltasını kapan amatörler, piknik çantalannı yüklenen aileler soluğu deniz kıyısında ve yeşil alanlarda aldüar. Bir ara 25 dereceye kadar yükselen hava sıcaklığı insanlan adeta kısa kollu gömlek giymeye zorladı. özellikle Gülhane Parkı, Saraybumu, Adalaı ve Boğaz kıyılan güzel havanın tadını çıkarmak isteyen insanlann akınına uğradı. Güzel havanın hoşnut ettiği bir kesim de kâğıt helvacılar, midye dolmacılar, simitçiler, çaycılar, baloncular oldu. Dünün tatil oluşu da istanbullulann günü dışanda geçirmelerinde etkendi. Fazla su yüzünden borularpatladı Bayram 'bol sulu' geçtiİstanbul Haber Servisi — İS- Kİ'nin Ramazan Bayrarru'nı da içine alan 10 günlük tatil süre- since su kesintisine ara verme- si, Istanbullulan suya doyurdu. Kuraklık nedeniyle bir yıh aş- kın bir süredir susuzlukla mu- cadele eden Istanbullular, bay- ram öncesi arahksız yağmur ya- ğışına bağlı olarak ISKİ'nin su kesintisini kaldırması uzerine "bol sulu" bir tatil geçirdiler. Taksim, Beşiktaş, Cihangir, Ni- şantaşı, Göztepe, Sarıyer gibi semtlerde yaşayanlar ISKİ'nin uygulamasından yararlanırken gecekondulaşmanın yoğun ol- duğu, altyapının yenilenmediği semtlere su verilemedi. Bayra- mpaşa, Ümraniye, Halkalı, Kü- çükbakkalkoy gibi semtlerde yaşayanlar tSKI'yi "taraflı" su vermekle suçlarken yetkililer, kesintisiz su uygulamasının tum istanbul'u kapsadığını soyledi- ler. Bu arada ozelUkle Beşiktaş ve Kadıköy yakasında suyun tazyikli verilmesi henüz yenilen- meyen su borulannın patlama- sına yol açtı. tstanbul Haber Servisi — Or- taköy'ün trafik sıkışıklığına ço- züm bulma amacıyla yapılacak olan ikinci yolla ilgili olarak Be- şiktaş BeledLyesi ile istimlak ala- nında binası olan vatandaşlar arasındaki tartışma sürüyor. Beşiktaş Belediye Meclisi'nce geçen eylul ayında kararlaştm- lan ve Anakent Belediyesi'nce de kabul edilen plan, Pfizer İlaç Fabrikası ile Kabataş Lisesi oto- büs durağı arasında kalan 200 metrelik alaru kapsıyor. Plana gore fabrikanın onünden başla- yacak olan yol, Çarşıağası Soka- ğı'nı izleyerek otobüs durağı ya- kınındaki Yapı Kredi Bankası'- nın önünde Muallim Naci Cad- desi'yle birleşecek. Bu guzergâh üzerinde bulunan, fabrikanın bahçesi, tarihi hamamın arka- sındaki iki bina, Çarşıağası So- kak'taki bazı konut ve işyerleri istimlak edilecek. İstimlak alanında bulunan Çarşıağası Sokağı sakinleri, be- lediyenin güzergâhın belirlenme- sinde "keyfı ve partizanca" dav- randığını ileri sürdüler. Pfizer tlaç Fabrikası'nın yakında kent dışına taşınacağını, yerine de otel yapılmasının planlandığını belirten vatandaşlar, "Fabrika- nın sahipleri güçiii kişiler, planı kendi çıkarlan doğrultusunda etkiliyorlar" diye konuştular. İstimlak nedeniyle işyerini kaybedecek olan bir esnaf da bir üst sokak olan Muvakkit Soka- ğın daha uygun olduğunu ancak yol güzergâhında bulunan bir emlak ofısinin sahibinin başkan Ayfer Atay'ın akrabası olması nedeniyle diğer sokağın seçildi- ğini öne sürdu. tsümlak nedeniyle e\ ve dükkanlan yıkılacak olan vatandaşlar belediyenin taraflı davrandığını öne siırüyorlar. • Potts hndat: 055 • hfaiye: 000 • Jandaıaa: 056 • Zabrta Müdirtâii: 527 57 00 • Mezaritlar MMiıHti: 172 13 73 -74-75 ve 088 • İSKİ an»: 068 / • SA&IK: Itar Acil: 077 Sağlık MödÛTİİp: 511 89 18 Catrahpaşa Tıp: 588 48 00 Çapa Tıp: 525 92 30 Maraara Tıp: 340 01 00 H > r t o p a u N M M I M : 345 46 80 ŞisJİ Etfal: 131 22 09 Taksta İkTMha: 152 43 00 SSK Saaatya: 588 44 00 SSK Otaneydam: 132 30 00 SSK fiârtepe: 358 67 60 • TRAFİK: TraHk SrtC I H . : 176 24 14 (Ist). 356 04 85-86 (Kadıköy) BMfC Traflk: 377 22 07 (E-5). 356 04 86 (Şehınçı). 314 36 (B Çekmece) • ODY: Strfceci Dam$roa: 527 00 50. H.Paşa Daıı*ma: 336 20 63 H.P*a Santral 348 80 20 • VAPUB: $*Mr Haflan: 526 40 20, 144 42 33 Denlz Yollan (Aceate): 145 53 66. 144 25 02 149 18 96 Deniz Otobisü: 149 15 58 • METEOftOUUİ: (Hava tahmını öQrenme) 573 89 80 • ELEKTRİK A M U : btanM: 526 62 74. FatHhTaMakate 526 62 74 Beyoftir. 150 83 50 Kadıktr- 348 71 40 • TEK: 069 • SU ARtZA: İstanktıl: 522 97 03. Beyoilu: 147 51 10, KaAkiy: 333 02 20. • İETT Gen. Md.: 145 07 20 (17 hat) • PTT: 011 (Bılinmeyen lumaralar ve nöbetçı eczane sorma), 021 (anza) 026 (daıvşma), 031 (şehırterarası), 0(1 (sıra sorma), 032 (mılletlerarası) 012 (sıra sorma). 066 (masal anlatma) 072 (uyandırma). 019 (posta kodu danışma), 041 (fono tel) 093 Alo Post Servısı HABERLERIN DEVAM OLAVLAmNARDINDAKlGERÇEK (Baftarafı I. Sayfada) nmdan Guneydoğu'ya yardım yağıyor. Ancak Kuzey Irak'a dönuk 'ABD Planı" sığ bir değerlen- dirmeyle tartılırsa eksik kalır. Tasarım çok boyutlu bir içerik taşıyor; askeri yanı olmadığı soylense de siyasal çevreleri dii- şündürüyor; muhalefeün kaygı- larına yol açıyor. DSP lideri Ecevit'e gore girişim, "Emperya- list güçlerin yanı başımızda ge- rektiği zaman Türkiye'ye karşı kullanılacak bir karşı devlet kur- malandır." SHP Genel Başkanı İnönu, "Irak hukümranlığının geçerli olmadığı; ABD, İngilte- re ve Fransa tarafından korunan göçmen kamplarım görüp de kaygıya kapılmamak olanak- sızdır" diyor. DYP Genel Baş- kanı Demırel de benzeri düşûn- celer içinde gelişmelere kuşkuyla bakıyor. Demek ki "36>ıcı Paralel Pla- m"nda Hnsani boyut' ile 'siya- sal kaygınm boyutu' birbirine karışıyor; Ortadoğu'daki 'kay- pak zemin'de geleceğin değişik siyaseüerine dönuk yatırımları bugünden yapmak için Batılı güçlerin ellerine geçen fırsatı ka- çırmayacakları konusunda ger- çekçi bir değerlendirme yapılı- yor. Uluslararası ilişkilerde geçer- li acımasız kurallar. Türkiye, Körfez bunalımının bugün varılan aşamasında, edil- gin bir duruma duşmüştür; olaylar, Ankara'nın başlangıçta duşünemediği bir yörüngeye gir- miştir. Iraklı Kurt goçmenler için başta Amerika olmak üzere 'müttefîkler'den yardım ıstemek olumlu bir gırişimdi. Ancak bundan böyle Türkiye ne yapa- bilir ya da yapmalıdır? Açık seçik görünüyor ki bü- tun gücümuzu Kuzey Irak'taki goçmen Kurtlerin evlerine bark- larına, yurtlarına donmeleri için seferber etmeliyiz. Bu siyaset, hem insani politikanm gereğidir, hem Irak'la ilişkilerimizi nor- malleştirecek, bolgede eski den- geleri sağlamak yolunda yarar- lı olacaktır. Goçmenlerin evlerine gerı donmeleri için yapılacak her gı- rişımin 'Birleşmiş Milletler' hu- kukuna da uygun ve uyumlu olacağını soylemek bilefazladır; Türkiye, şimdiden bu politika- nın yoluna gerekli taşları doşe- mek için onculüğü ele almalıdır. • • • ç a t l ş m a 5 5 mastaraf, L Sayfada) banndınyor. InüCta ku- sıyoluylabunskleraüaülabüır" miacak kamplara kabul edile- göruşünu savunuyorlar. Bu ç^r- c e k 5 l ğ m m a c l l a r i n silahlarını bı- çevede BM Güvenlik Konseyi: rakmalan k o ş u ı u g e ç e r ii. Ancak nın 688 sayıh karannı bir adım ileri götürecek yeni bir kararla, Kuzey Irak'ta kurulacak sığın- macı kamplarının denetiminin en kısa zamanda devr alınaca- ğını acıklaması isteniyor. Bu ka- rann çıkmasına yönelik girişim- lerde Türkiye'nin ABD ve diğer Batı ülkelerine destek vereceği ifade ediliyor. Ankara'daki yetkili çevreler- de, 36. Paralel Operasyonu'nun "risk" olarak tanımlanan iki olası sonucu şöyle değerlendi- riliyor: 1) SICAK ÇATIŞMA: "Irak yönetiminin yardım çahşmalan- na müdahale edilmeyeceği yö- nünde güvence vermesine karşın bu ülkenin topraklannda Ame- rikan, tngiliz ve Fransız askeri birliklerince yürütülen operas- yon, çatışma riskini de her an bu kampların kurulması sırasın- da bolgede yabancı askerlerin guvenliği sağlayacak olmasın- dan cesaret alan bazı muhalif gruplaım ayaklanması tehlikesi var. Bu durumda Irak yönetimi de müdahale edecek ve iş, sıcak çatışmaya dönüşebilecek. Ya da Irak'ın verilen bütün güvencele- re karşm "müdahale" diye nite- lendirilebilecek bir karşı koyma- sı gündeme gelebilir. Böyie "•MHHık 4ıçı" bir gnişınt de anında misillemeye uğrar ve ge- ne savaş olasılığı belirir. Bu du- rumda Turkiye'nin, sınırlarına çok yakın bir bolgede çıkacak çatışmaya tarafsız kalması güç olabilir ve bizim de parçası ola- bileceğimiz büyük bir kara sa- vaşı yaşanabilir. Bu risk şu anda sadece bir olasılık olarak "teorik" düzey- Sığınmacı Türkiye'ye küskün (Baştarafı 1. Sayfada) bin 920. tranlı yetkililer, toplam mülteci sayısmın 1 milyon 600 bine ulasabileceğini belirtiyor- lar. Iraklı Kürtler, Türkmenler ve Şiiler bir kez daha can derdin- de. Kaçıyorlar. Iranlı bir yetki- li, "En büyük kamp nerede" sorumuzu şöyle yanıtbyor: "Eaı büyük kamp, 30 kilometrelik konvoy." Kamplarda, yollarda ve sınır- da karşılaştığınız manzarayı gö- rüp de irkilmemek elde değil. "Neden" diye soruyorsunuz. Yanıtı bir Kürt kadını veriyor. "Mister Bush öyie istedi." Son- ra bir grup mülteci kameralann karşısına geçiyor. Yüreklerin- den "Kabrolsun Saddam" söz cukleri bosahvor. Kadınlar a&t yakıp dövünüyor. Kara gözlü bir Türkmen bebesini bir sakızla mutlu ediyorsunuz. Sınırdan dönüşte, Iran hükü- metinin davetlisi olarak mülte- ci kamplarım ziyaret eden Ba- tüı gazetecileri taşıyan otobüsü sessizlik kaplıyor. Kimsenin bo- ğazından lokma geçmiyor. Her- kes, "Mister Bush böyle istedi"- yi düşünüyor. de değerlendirümektedir. Ancak gene de gerekli önlemler alın- mıştır. ABD, Fransa ve lngilte- re birliklerinin "azami temkin" göstermesinin yanı sıra BM ör- gütünun de operasyona en kısa zamanda sahip çıkarak kampla- n devr alması riski azaltacaktırî' FtLtSTtN TRAJEDtSt: Ku zey Irak'ta kurulacak sığınmacı kamplarının "geçici çözüm" ol- duğu, 36. Paralel Operasyonu- nu en geç önümüzdeki sonbahar aylannda Kuzey Iraklılar'ı evle- rine döndürmeyi hedeflediği yetkililerce ifade ediliyor. Ancak -Saddam Httsoyin'ia yâıManden ayrılmaması durumunda bu he- defe ulaşılmasımn gecikebileceği ve kamplardaki yaşamın "kronik" hal almasıyla, yeni bir Filistin kamplan trajedisinin ya- şanabileceğine dikkat çekiliyor. Kurulacak kamplann bolgede çok sert geçen kış mevsiminde sağlıklı bir barınak oluşturma- ya yetmeyebileceğine de işaret ediliyor. Bu durumda 1991 kış aylannda uluslararası baskı ve iç huzursuzluğa karşm, Saddam Hüseyin'in görevinde kaldırma>ı sürdürmesi, sığınmacı kampla- nnın kurulacak prefabrike yapı- larla daha geniş donanımlı yer- leşim bölgelerine dönüştürülme- si gündeme gelebilecek. Bu da Kuzey Iraklılar'ın evlerine dönü- şünü geciktirerek sorunun sü- rüncemede kalmasına yol açacak. Yetkililer, Israil'in işgal altın- da tuttuğu topraklar konusun- da BM Güvenlik Konseyi'nce alman 242 sayıb karann Arap ve Israil taraflannca yıllardır farklı şekilde yorumlandığım anımsa- tarak, benzer bir durumun Irak'ta da söz konusu olabilece- ğini vurguluyorlar. Bunun ön- lenmesi için Güvenlik Konseyi'- nin zaman geçirmeksizin soru- na el koyması isteniyor. Öte yandan, BM ile Irak ara- sında imzalanan anlaşmamn da 36. Paralel Operasyonu'yla çe- lişmediği bildirildi. Dışişleri Ba- kanhğı Sözcusü Murat Sungar, "Başkan Bush tarafından açık- lanan ve Kuzey Irak'ta geçici yerleşme merkezleri kurulması- nı öngören plan ile Irak-BM ara- sındaki anlaşmamn birbirini ta- mamladığını duşünmek müm- kündür. Başkan Bush, esasen kurulacak geçici yerleşim mer- kezlerinin bir süre sonra BM'ye devr edilmesini öngörmektedir" dedi. BM'nin bu operasyonu kı- sa sürede gerçekleştirecek im- kânlara sahip olmadığını da vurgulayan Sungar, "Bu neden- le, bu görevin ABD, Fransa ve Ingiltere tarafından gerçekleşti- rilmesini ve BM'nin daha son- raki aşamada devreye girmesini doğal karşılıyoruz. Kurulacak yerleşim merkezleri geçici olup nihai amaç, Iraklılar'ın evlerine dönmeleridir. Dolayısıyla, Bush planı ile BM-Irak anlaşması te- mel amaçları bakımmdan da uyum içindedir" diye konuştu. UGUR >IUMCU VEUEFENDrDEN FikretDağlıoğlu Spring-Nurtay mticadelesi 1. AYAK: İzmir'de form tutan Tolgaer, kendine uygun mesa- fede yarışın en şanslı ismidir. Bu ata rakip olarak çahşmala- rını beğendiğimiz Burak 12 ile galobunda iyi görünen Hilal 12'yi görüyoruz. Istikrarsız ya- nşlar çıkaran Boray, sürpriz ya- pabilir. 2. AYAK: lstanbul'da idmanla- rını aksatmadan sürdüren Kı- vılcım III, çalışmalannda göz dolduruyor. Kış mevsimini ls- tanbul'da geçiren Doğanguneş sevdiği pistte başanlı olabilir. İzmir'den gelen Cemil ekürüsi Begüş ile yaptığı çalışmaların- da formda olduğunu gösterdi. 3. AYAK: Kışı İstanbul'da ge- çiren Başkomutan gerek id- manlarında gerekse yapmış ol- duğu dereceli galoplannda çok formda olduğunu gösterdi. İlk şansı veriyoruz. 4. AYAK: Son haftalarda iz- mir'de güzel bir form yakalayan Hello Baby, İstanbul'da yaptı- ğı galobunda da formunu mu- hafaza ettiğini kanıtladı. Birin- ciliğe daha yakındır. Ekrem Kurt tarafından itina ile hazır- lanan Viva Zapata yaptığı 37.8, 25, 12.5 sprintinde i>i göründü. 5. AYAK: A Grubu Arap atla- rının katıldığı açık koşuda İz- mir'den hazır gelen Emiroğlu- na ilk şansı veriyoruz. Foçalı hazırlıklannda göz dolduruyor. İzmir'de süper bir form yaka- layan Kalamış, kuru çimden et- kilenmezse netice alabilir. 6. AYAK: İzmir'deki iki koşu- sunu da kazanan Spring 1, İs- tanbul'daki çalışmalannda da başanlı oluyor. Geçen yıl tüm koşularında başarıh olan Nur- tay hazırlıklarında göz doldu- ruyor. Kaliteli tay Myra starttan duzgün çıkması halinde netice alabilir. Şansbalonu'nu sürpriz- de oneririz. TAHMİNLER l.KOŞU:F.(6)39Murat, PP. (5), Moryosan, P. (7) Timur- han, S (9) 24 Sahra. 2. KOŞU: F. (6) Tolgaer, PP. (3)Burakl2, P. (2)Hilall2, S. (4) Boray 3. KOŞU: F. (2) Kıvücım3, PP. (6) Dogângüneş, P. (7) Cemil, S. (4) Ulubey. 4. KOŞU: F. (6) Başkomutan, PP. (8) Felek, P. (2) Dare De- vil, S. (11) Şemsettin. 5. KOŞU: F. (2) Hellobaby, PP. (4) Vivazapata, P. (6) Rusty, S. (7) Avare 6. KOŞU: F. (9) Emiroğlu, PP. (10) Foçah, P. (11) Kalamış, P. (17) Osmancık, S. (3) Ather. 7. KOŞU: F. (8) Spring, PP. (7) Nurtay, P. (5) Myra, S. (6) Şansbalonu. OTORİTELERtN GÖRÜŞLERİ F. Dağlıoğlu K. Akyer O. Ö2SU E. Yıfmaz 6-3-4 6 6-4-3 6 2-7-1 2-7-6-5 2-7-5 2-5-1-9 8-1-2 8-6 8-6 8 2 2 2 2-4-7 9-11-17 11-9-10 11-13-9 9-11-10 8-7-2 8-7-5-6 8-5 8-7-6 Sanyo Air Cleaner kullananlar sağlık soluyor... Türkryede bnıerce ev ve ışvennde Sanyo A.r Cleoner Kulıononlar sağk soluyor Gözle görûlmever toz parazrflerı, kûf. mantaf ve balrteriter k,riı hava ıte soluduğumuz zaıahılaroan baaları Burkjn görebilsefie mutiaka havavı temeieTiek ısteyecektnız Soludugunuz hava se ve değet \;erdıkıeraız ıç n öneTİİdır . Alerjik rahatsızlıkları olanlar sağlık soluyor AJI* Ajr Cteareı kuilanarı oterj rarıatsıztan, ilkoaharda uçuşmoya bo§toyan çiçek tozları. küf ve mantor spöfton ve evierdela toz derttennden kur*uldular Se de alerjık rabatselMon olan sevdıklenniz için havayı çiçek toaan, sporiar gibi zaıarttatdon anrıdırmalBina Bebekler sigara içmiyor ArtıkAir Cleoner kvilonılanevterde.yonırıda Içilen her 3 sigatadan çkan dumar\ bebekterin tazecık cigefienni 1 sgara kprrnş kadar etkilemiyor Sede' sıgaradan vazgeçemıvorsanız. Sevdiktenneın Dulunduğu ortamda havayı temiz tutmolısınz. Artık işyerlerinde, yoğun sis kalmadı Artık Aır Cleaner kultanıkjn ışyertennde. toplartılardo ıçilen sıgaralar, yûrûrVen We kaikontozlordan otuşan yoğun sis yok Çakşanlor ve mûştenlet.çaiışma verimtni ortııan tertemız orman havası soluyor Degertı bûro makralorı, brtgeoyartar ve vıtrinlerdekı ûrûnier tozlanm^or Seın ışyennede haa A» Cleaner yok rrxj' SAVYO AIR CLEANER H A V A T E M İ Z L E Y İ C İ SANYO 'ekrtdojısnn gelıfrdığ! sunyanm en mûkem-ne ve guvenılır EIİKTROSTATİK FİLTRE SİSTBAİ de gazle gonjlmeyen ]ı 100 XC -nn ye kasar bOt'jn -ozlan sigara d u T a r r ı Darazrtterı ve lcırtı zerrecMerı suzer DEO FİLTRE havsda stenmeven okulan jnronr ANYON u'eterek crma" »e oağaraakı kadaı sağlı<lıve "enn z havosağıa' PARFÜM KUTUSIJ ha»aya ormanıanrı 'erahldC' «okusuru ,'avar MİKRO İŞLEMCİ kırHgı ve «okulan TAM OTOMATİK oatak agıar 3 değışik hızdar arısm' seçerek kırtılpgı -enıle- UZAKTAN KUMANDA ile çaltşır 60 wat*nk in smpute eşaeğer EKONOMİK eneıı -iarcaı ELEKTRONİK GÖZ ınsar hareKetlenn kontrol eder Irsanın oaadar ç,knas ıle 30 da<ıka ÇQlış^<tcn sorra otomatık oara< kaaarıt Çal'ştınlan şarlaa bogh olarak örrrü 1 yıl olar FİLTK KİRLENDİĞİNDE hava temızleycı otonnatık olarak szı uy'arır hcr.a Terırevc SANYO nun YAYGIN 5ERVİS HİZMETLERİ ^e BOL YEDEK PARÇA g u v e n c e s ı n d e o U D 1 YIL GARANTİ idr BUCÜM. MKIIİ SA T1CIMIZA UGRA m.'[ÖBL SÂTIKİLM KOLArLIKLARMDAIİ]] TttKlYt GtNEL D(StlH»ÇTOiKj ElvtS A Ş BÛlGf N«JDUR1.Ut(l.ERI A.0ANA SAMSUN (71) 130775- 145337 (36) 111436- 113827 MABMAKA t & C t D*STW»OTC«0 81JRO MÛZİK SSlEMlf IÜ A> ş TR ;ni312752<5HAT) EMES M T»IIŞ Na «IMH«$UIHDM BOLULeöeac»$uWj« '5823 D t e » ÇANAKKALE '3oktıano$ulbr Kom Şt 110O9 DramatlarAŞ 2195 ESKİŞEH» ABacı H * A Ş 10720 ATOlarAyyıBızA.Ş S ^ I I M Bajlartaşı bze! Müz* MarVet3331641 BakırkSy Vmn Tcare: 27212-2 Baynmpaşa Onu(A.S 5671258 B«$!k13ş A.cı LK) 1592846-1580134 FefKfyolu E-napa Paz ^ e 3473362 GazK»manpa|a Nercan Tic#« ^«XV • Selıa A Ş 5376262 • Tuia Mctaiya P88562 Otoepe Sater MıstK 3599095 • Kaya Tc 3851659 Kad.kSy Aaronıar Tc 338'393 • Gursey LtO 3364605-3372595 •Oz-akUC 3367372-79 • ÖzyaşarMues 3361388 • SugazelMues 3360738 Kartal GaJef, ımren 35345'3 Kocasman Gözde Tc 5754287 Küçûkçekmec» Ayyktz A Ş 5918124 Lment Bat Tcaret 1682852 Selakiy A^yB'2 A.Ş 5300C71 Slrkec) Ayyıtdıi AŞ 52B4305 Şlşll Ayman LB 1415727 Tophan» Şefik Ercan 1140657 Ûtkûdar Erten Etektrcmk 3337508 KKKLAREU Eçıo^kj Tc 15812 KOCAELİ B^ak Paî 120711 'Caıgız'c '13029's«*aıtoLid 143960 G«cûlıÖmenter Lld 324i3Kjram6rsefG&de.B 58^8 KÛTAHYA Mürae iş*n ' 1220 •0rhanÖ^6f 12657 TEKİBOAĞ ErdMo&lya 13400 Çortu YJıset-iaıe12035ZOHGVH.DAK UmjlPaıaıtera 19094 Barlm t*ai "Varel 11026 •aayrakiada/Koll Şt 1132C' ı-a IBaştarafı I. Sayfada) ve o devletin toprak bütünlüğüne karşı girişilen ve girişile- cek eylemlere destek olmak anlamlarına gelir. Türkiye'de yaşayan Kürtler, Türkiye Cumhuriyeti'ne yurt- taşlık bağı ile bağlı yurttaşlardır. Hiçbir Kürt kökenli yurtta- şa. Kürt olduğu içi.ı baskı yapılmaz. Kürt bakanlar, Kürt mil- letvekilleri, Kürt generaller, Kürt kökenli müsteşarlar vardır. Akbulut hükümetinde de bugün Kürt bakanlar görev ya- pıyorlar. Örneğin Kâmran İnan Kürttür; İçişleri Bakanı Ab- dülkadir Aksu da Kürttür. Kâmran İnan'a hangi devlet kapısı "sen Kürtsün" diye ka- panmıştır? Büyükelçilik mi? Senatörtük mü? Milletvekilliği mi? Bakanlık mı? Hangisi?.. Kürtler, bugün bütün Türkiye'de Türk aileleri ile kaynaş- mışlardır. Hepimizin Kürt yakınları ye arkadaşları vardır. Bugün istanbul'da, Ankara'da ve İzmir'de yaşayan Kürt sayısı Diyarbakır'da, Hakkâri'de, Mardin ve Şanlıurfa'da ya- şayan Kürt sayısından kat kat fazladır. Kürt işadamları vardır; Kürt müteahhitler vardır; Kürtle- rin bir kısmı da ticaret burjuvazisi içinde yer almıştır. Böyle bir toplumda ve böyle bir devlette etnik ayrımları körüklemek, din ve mezhep ayrımları üzerinde ideolojüer üretmek, Kürt sorununu çözmez; tersine yeni sorunlar do- ğurur. Kürt milliyetçiliği, Türk milliyetçiliğini; Türk milliyetçiliği de ırkçılığı kamçılar. Her ırkçı görüş bir başka ırkçılığı doğurur. Irkçılığın da solculuğu olmaz! Kürt sorununda çok tehlikeli bir dönemece giriyoruz. Bu dönemeçte, "Batı destekli Kürtçülük" akımı doğuyor. Marksist literatürde "ezilen ulus şovenizmi" diye bir kav- ramdan söz edilir. Ezilen ulus şovenizminin kapitalist emper- yalızme karşı ilerici bir yönü vardır. Bu ilerici özellik, ezilen ulusun emperyalizme karşı direnişinden kaynaklanır. Bugün "özerk Kürt devleti" planlarının arkasında ABD ve İngiltere var. Bu yüzden Kürt ulusçuluğunun "anUAmerikan" ve "anti-emperyalist" ve "arrti- kapitalisf' bir özelliği yok. Ba- tı; Kürtler üzerinde bir "man- da yönetimi"ne hazırlanıyor. ABD ve İngiltere, Musul petrollehni, Kürtler aracılığı ile ele geçirmeye çalışıyorlar. Olay bu kadar açık ve net- tir... "Tampon bölge..." "Güven- lik bölgesi" gibi projeler, bol- gede kurulacak bir Kürt dev- letin in ilk temel atma törente- ridir. "Embriyon Kürt devleti" ABD, ingiliz ve Fransız asker- lerinin gözetiminde kuruluyor. Avrupa Parlamentosu'nda da bu olası Kürt devletinin si- yasal oluşumları başlatılıyor. Bu da çok açık ve net... Kürt sorunu yasaklaria çö- zülemez. Kürt sorunu, insan haklarının Edirne'den Arda- han'a kadar tam ve eksiksiz olarak uygulanması ile çözü- lür. Kürtlere Kürt olduklan için herhangi bir baskı yok; eksik- lik, Kurtlerin kendi dillerini ko- nuşamamalarından kaynak- lanıyor. Bu yasakların "Paris Şartı" ile kalkması gerekir. "AGİK süreci" ülkede yaşayan "azınlıktar" ya da "bölgesel kültürlef'e kültürel kimlikleri- ni geliştirme hakkı tanıyor. Böyle bir aşamada Türki- ye'de yaşayan Kürtlere, "Türk- iye Cumhuriyeti topraklan ûze- rinde özerk Kürt devleti kururf demek Sevr Antlaşması'nı hortlatmak demek değil mi- dir? Yurttaşlık bilinci, çeşitli ırk, din ve mezheplere bağlı in- sanlann aynı topraklar üzerin- de "yazgıda, tasada, kıvançta" ortak olmaları de- mektir. Öyleyse nedir bu din, ırk ve mezhep ayrımları? Kim tö- rüklüyor bu ayrımları? Nedir amaç? Hep birtikte düşünelim... YAnUUUUM. SACIIK SOWHIâYA KARAR VIRIN . 711 BLEClKGa«n EMık 13592 • =amjkçjoğlu rc»«11341 c 11089 BURSA Evac Ufi ŞS 149156 • Oüvenal Tc 2'1'55-Narr JJca-deşJ«2'1929 Q^« Eleklror* 11866 EDIRNE Aran Tc '2366 Keşan > k Tcare! '1191 UzunkSıjrii DnçLB Şt 12213- Eray Tc 1'65C8 tSTANBUL Aksaray ^evefıl Tc 5245315