Katalog

8 için tedirgindi. Ama Ceylan’ı görünce rahatlayıp, “Burası tamamdır. Ceylan’ın yemek yediği yer, mutlaka temiz ve iyidir” dedi. Biz de “gurmeliğine” güvenip, midemizi ona emanet ettik. İzmirÇeşme otobanından Karaburun çıkışında ayrılıp, yaklaşık 5 kilometre daha gittiğinizde karşınıza “manzara kahvesi” çıkıyor. Tahmin edebileceğiniz gibi, burada yapılan “ballıkaymaklı” kahvaltının tadına doorkinosların atıklarını düşününce, yüzme iştahınız kaçabilir. Ne de olsa sinek de görünüşte küçüktür! Ildırı’dan yaklaşık 15 kilometre sonra Ilıca’ya ulaşıyorsunuz. 2 kilometreyi bulan halk plajında serinleyebilirsiniz. Sahili ve deniz kum. Ancak, bu plaj hafta sonları çok kalabalık oluyor. Bir de kuzey rüzgarlarına açık. Dalgalı deniz sevmiyorsanız, burayla yıldızınız barışmayabilir. Hemen yakındaki Şifne ve Altınyunus plajları da benzer özelliklere rada boy gösterip, konukları eğlendiriyor. Çeşme’nin merkezi, daha çok alışveriş için uygun. Deniz kenarında, sizi Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı karşılıyor. Hemen arkasındaki Çeşme Kalesi, “yeni” görüntüsüyle biraz fazla onarılmış gibi duruyor! Konaklama sorununun çözümü için, ilçe merkezine girişte sizi karşılayan yüzlerce otel ve pansiyon tabelalarından birini izleyerek çözebilirsiniz. Ama karar vermekte acele etmeyin. Öncelikle ya KAPAK Alaçatı’ya yarımadının dört bir yanını dolandıktan sonra giderseniz, başka bir dünyaya girmiş gibi oluyorsunuz. içlerinde en ilginci. Eşeklerin yanı sıra dağ keçileri ve tavşanların da bulunduğu adada yerleşim yok. Tekneniz yanaştığında sizi eşekler karşılıyor. Yıllarca başta İzmir olmak üzere değişik yerleşim birimlerinin, araçların girmesinin zor olduğu sokaklarında “temizlik işleri”nde çalışan eşekler, şimdi burada emeklilik günlerini geçiriyor. İlçe merkezinin kuzeyindeki Dalyanköy, plaj isteyenler için bir seçenek oluşturuyor. Ancak kuzey rüzgÉrlarına sırtınızı dönmek için güneye ilerlemek daha doğru. Bu da sizi Çiftlikköy’e götürecektir. Bu güzergahta Pırlanta Koyu’nda serinleyebilirsiniz. Yarımadayı dolanıp da plajlar hala sizi tatmin etmediyse, biraz da yol alıp Kum Beach adıyla işletilen plaja uğramanızda yarar var. İnce kumu, temiz denizi, farklı işletme tarzıyla burası sizi cezbedebilir. Üstelik yarımadanın kuzeyindeki rüzgÉr sorunuyla burada karşılaşmayacaksınız. Alaçatı: Başka dünya Konu “yel” olunca, o rüzgÉr sizi eninde sonunda Alaçatı’ya götürecektir. Aslına bakarsanız çok da iyi edecektir. Alaçatı’ya, yarımadanın dört bir yanını dolandıktan sonra giderseniz, başka bir dünyaya girmiş gibi oluyorsunuz. Beldenin özgün dokusu, ünlü rüzgârıyla havada uçuşup üzerinize konuyor. Sokaklarında dolaştıkça o koku giderek üzerinize siniyor. Her şeyden önce beldedeki yapıların büyük bölümü taş evlerden oluşuyor. Bu da Alaçatı’ya ayrı bir hava katıyor. Üstelik o evlerin her birinden begomviller, rengarenk çiçekler sokaklara doğru salınıyor. Müze kavramı, durağanlığı akla getirse de Alaçatı, canlı, yaşayan bir açık hava müzesi gibi. Tarih, ? yum olmuyor. Sinek küçük ama Yarımadada ilk durağımız Ildırı. Burası, antik Erythrai kentinin yerine kurulmuş. Plajı oldukça güzel, doğası da öyle. Ancak, burada kurulu “orkinos çiftliği” bizim olduğu gibi sizin de konu canınızı sıkabilir. İşletme sahipleri, kirlilik yaratmadıklarını iddia etse de, yaklaşık yarım ton ağırlığa ulaşan dev balıkların beslenmesi için çiftliğe dökülen küçük balıkları ve sahip. Yarımadanın kuzeyinde denize girmek için en ideal yerler, çoğu yerde olduğu gibi koylar. Örneğin Aya Yorgi Koyu. Daha “steril” bir ortamda güneşlenip, denize girmek isteyenler buraları tercih ediyor. Paparazziler de buraları çok seviyor. Bu da televolelere yansıyan eğlence görüntülerini açıklıyor. Minderlerin iskelelere serildiği koylar, aynı zamanda eğlence mekanlarına dönüşmüş durumda. Sık sık ünlü popçular ve “disk çalanlar” bu rımadanın güneyini de görmekte yarar. Bu arada unutmadan söyleyelim Çeşme’ye gelmişken, adım başı göreceğiniz “kumrucular”a uğramayı ihmal etmeyin. Ülkenin büyük kesiminin “kuş” olarak bildiği kumru, buranın meşhur sandviçinin adı. Eşek adası İlçe merkezinde cazip bir şey olmadığını düşünenlere günübirlik tekne turu öneririz. Rotası yaklaşık 3 mil uzaklıktaki Eşek adası olan turlar,