25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

24 ANADOLU Kastın ne Moni? Mine Özgür ölleşen dünyaya karşın, Ç gitgide canlanan bir kent Kastamonu. Ormanları ile soluklanırken, parkları, şelaleleri ile çağlıyor, mavinin en güzel tonuna suların duruluğunda erişiyor. Binlerce yıllık tarihi, doğanın eşliğiyle dinliyorsunuz. Kastamonu’nun kültürel varsıllığını oluşturan binlerce yıllık birikiminin yanı sıra; Anadolu Beylikleri ve Osmanlı dönemlerinde idari merkez konumunda olması nedeniyle bir çok kentten gelen memur, asker ve zanaatkarların kendi kültürlerini getirmeleri bölgenin geniş kültür mozaiğinin oluşumunda önemli rol oynuyor. Münire Medresesi’nde geçmişten kalan sıcaklıkla bakır, ebru, hat sanatı, el dokuması, ahşap oyma gibi geleneksel el sanatları ürünlerinden satın alıp, yapım aşamasında izleme olanağının da olması sizi mutlu ediyor. Tarihin tanıklarını yakından izleyince, onlardan kalanlarla geleceğin aydınlatılacağını anlıyorsunuz. Kurtuluş Savaşı’nın canlandırıldığı Şerife Bacı Anıtı, köy fırını, su değirmeni, serender, keten tohumundan bezir yağı üretim yeri, yayla evi gibi öğeler, Kastamonu tarihinin canlılığını bugüne taşıyor... El dokumaları ve bağlanarak, düğüm işi ile yapılan çarşaf bağı; Kastamonu kültürünün önemli unsurlarından biri olarak dikkat çekiyor. 1940’lı yıllara kadar 35 bin dokuma tezgahında üretim yaparken, sonraki yıllarda fabrikasyon imalatların artması ve ucuz satılmasının etkisiyle satış olanağını yitiren tezgah sahipleri işlerini terk etmişler. El dokumalarının tekrar canlandırılması için 1996 yılında Sosyal Dayanışma Vakfı bünyesinde El Dokumaları Atölyesi kuruldu. Bugün, 150 tezgahta el dokuması yapılarak, ev hanımlarına da istihdam sağlanıyor. Tarım Bakanlığı’na bağlı El Sanatları Merkezi’nde öğrencilere iki yıllık bir eğitim programı ile oymacılık ve restorasyon konusu ağırlıklı olmak üzere ahşap eğitimi veriliyor. Tarihi Kastamonu Konağı görüntüsünde inşa edilen üç katlı El Sanatları Teşhir ve Satış Merkezi’nde ahşap oyma ve el dokumaları satışa sunuluyor. Tekfur kızı Moni Kastamonu Kalesi ile ilgili bir de efsane var, dilden dile dolaşan: Bizans Tekfuru’nun kızı Moni’nin Kastamonu Kalesi’ni kuşatan Türk Bey’ine sevdalanıp, kalenin anahtarını ölümü göze olarak ona ulaştırdığı ve durumu öğrenen Tekfur’un “Kastın ne Moni”’ diye sormasından kentin adının kaldığı anlatılıyor... Kastamonu Hükü met Konağı arkasında, Sarayüstü tepesinde yer alan Saat Kulesi’nin ise bir değil iki efsanesi var ki; ikisi de saatin Kastamonu’ya sürgün olarak gelmesi üzerine. Bir söylenceye göre; saat, İstanbul Sarayburnu’nda iken zamansız çalan gongu, padişahın hamile olan cariyelerinden birinin çocuğunu düşürmesine neden olduğu ve saatin Kastamonu’ya sürgün edildiği şeklinde. Diğer efsaneye göre saat İstanbul’da bozulup, çalıştırılamayınca, padişah kızıyor ve “Bu işe yaramazı Kastamonu’ya sürgün edin” diyor. İstanbul’un nemli havasından etkilenip küflendiği için duran saat, Kastamonu’ya getiriliyor ve görevlendirilen bekçinin temizleyip, yağlayıp, bakımını yapması ile çalışmaya başlıyor. Cumhuriyet Evi, Resim ve Fotoğraf Müzesi Cumhuriyet Dönemi’nin Kastamonu’daki iz düşümlerini yansıtıyor. 29 Ekim 2002’de Türkiye’nin ilk Kent Tarihi Müzesi, Kastamonu Valiliği tarafından açıldı. Valiliğin alt katında bulunan müzede 1904 yılına ait Anadolu’da ilk el yapımı konsol piyanosu, Kastamonu Sanayi Nefise Mektebi’nde 1907 yılında dokunan 40 metre karelik halının da yer aldığı eserler, kentte yaşayanlara da kendi tarihi ile yüzleşme fırsatını veriyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle